Sağlık Bilimleri Doktora Tezleri / PhD Dissertations
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/25
Browse
Browsing by Department "Biyoistatistik Ana Bilim Dalı"
Now showing 1 - 14 of 14
- Results Per Page
- Sort Options
Item Çoklu karşılaştırma testlerinin grup sayısı ve denek sayılarına göre karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2011) Özkaya, Güven; Ercan, İlker; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Biyoistatistik Ana Bilim DalıÇoklu karşılaştırma testleri, varyans analizinin gerçekleştirilmesi sonrasında anlamlı olan grup veya grupları belirlemede kullanılan testlerdir. Literatürde birçok çoklu karşılaştırma testi yer almaktadır. Çalışmamızda yaygın olarak kullanılan ve istatistiksel yazılımlarda yer alan 12 çoklu karşılaştırma testi belirlenmiştir. Bu testlerin temellendiği istatistikler ve dayandığı varsayımlar farklılık göstermektedir. Farklı grup sayıları, homojen varyans yapısı, eşit ve farklı örneklem büyüklükleri için simulasyon çalışması gerçekleştirilmiştir. Testlerin birbiriyle karşılaştırılmasında deneysel hata oranı, karşılaştırma başına hata oranı, istatistiksel güç ve yanlış bulgu oranı dikkate alınmıştır. Simulasyon sonucunda LSD ve Duncan testlerinin hata oranları yüksek bulunurken Schefee testinin düşük bulunmuştur. Buna bağlı olarak LSD ve Duncan testlerinin gücü yüksek iken Scheffe testinin düşük bulunmuştur. Çalışma sonucunda LSD, Duncan ve Scheffe testleri önerilmemektedir.Item Etki büyüklüğü yöntemlerinin karşılaştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-09-08) Tak, Ayşegül Yabacı; Ercan, İlker; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Biyoistatistik Ana Bilim Dalı; 0000-0002-5813-3397Etki büyüklüğü, istatistiksel anlamlılıktan ziyade bir müdahalenin büyüklüğüne daha bilimsel bir yaklaşım sağlamaktadır. Etki büyüklüğünün üç farklı yönü vardır. İlk yönü, ilgilenilen bilgi türü; ikinci yönü, istatistik veya parametreleri etki büyüklüğüne bağlayan denklem aracılığıyla etki büyüklüğünün işlevselleştirilmesi ve üçüncü yönü ise etki büyüklüğünün değeridir. İki bağımsız grubun normal dağılım varsayımı altında Cohen d, Glass delta ve Hedge g olmak üzere üç standart etki büyüklüğü tahmincisi vardır. Normallik varsayımı olduğu sürece Cohen d, Glass delta ve Hedge g etki büyüklüğü tahmincileri tutarlı ve asimptotik tahmincilerdir. Popülasyonların normal dağılıma sahip olmadığı durumda iki bağımsız grup için parametrik olmayan etki büyüklüğü ölçüleri önerilmiştir. Bu etki büyüklüğü ölçüleri Cliff delta, Glass Rank Biserial Korelasyon Katsayısı ve Vargha ve Delanay A (VDA)’dır. Bu çalışmada Cohen d, Hedge g, Glass delta, Cliff delta, VDA ve Rank-Biserial Korelasyon Katsayısı etki büyüklüğü yöntemleri açıklanmış ve simülasyon çalışması ile referans aralıkları değerlendirilmiştir. Parametrik olmayan etki büyüklüğü yöntemleri için değişen çarpıklık ve basıklık değerlerinde yöntemlerin performansları ve referans aralıkları değerlendirilmiştir. Varsayımlardan bağımsız olan ve iki bağımsız grup için kullanılan parametrik ve parametrik olmayan etki büyüklüğü yöntemlerinin birleştirilmesi ile Meta Bulanık Etki Büyüklüğü Fonksiyonu (MBEBF) olarak adlandırılan yeni bir etki büyüklüğü yaklaşımı önerilmiştir. Simülasyon çalışmasından elde edilen sonuçlara göre parametrik ve parametrik olmayan etki büyüklüğü yöntemlerinin referans değerleri literatüre göre farklılık göstermiştir. Bu tez çalışmasında önerilen MBEBF etki büyüklüğü yaklaşımı ise değerlendirilen yöntemlere göre en düşük ortalama mutlak yüzde hata ile en iyi performansı göstermiştir.Item Hassas sorular sormaya yönelik yöntemlerin performansının karşılaştırması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-01-07) Ahmadian, Robab; Ercan, İlker; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Biyoistatistik Ana Bilim Dalı; 0000-0003-1550-639XTıbbi, psikolojik ve sosyolojik araştırmalarda yoğunlukla hassas konular veya son derece kişisel sorular sorulur. Hassas sorular üzerine anket araştırması, katılımcıların genellikle gerçeği ifade etmek istememesinden dolayı veya tamamen cevap vermeyi reddetmesinden dolayı zordur. Sosyal bilim literatüründe, katılımcılara kişisel ve hassas sorular sorulduğunda, sosyal tercih edilebilirlik yanlılığının anket araştırmasını etkilediği yaygın olarak kabul edilmektedir. Literatürde sosyal tercih edebilirlik yanlılığı gibi ölçüm hatalarını azaltmayı ve katılımcıların yanıtlarının güvenilirliğini artırmayı amaçlayan farklı yöntemler bulunmaktadır. Bu yöntemler dolaylı soru sorma teknikleri kullanımıyla, tahminlerin etkinliği yükseltmek için sosyal tercih edilebilirlik yanlılığı sorununu ele almaktadır. Tez çalışmamız ile değerlendirilen hassas soru yöntemleri, randomize cevap yöntemi, aday yöntemi, gruplandırılmış cevap yöntemi, eşsiz-sayım yöntemi ve çapraz modelidir. Tez çalışmasında bu yöntemler yapılan kapsamlı simülasyon planı ile karşılaştırılmıştır. Yöntemlerinin performansları örneklem büyüklüğüne ve popülasyonun mevcut hassas konu yaygınlık parametresine göre değerlendirilmiştir. İkinci bölümde, hassas konuların yaygınlık tahmini için kullanılan çapraz (Crosswise) modelin küçük örneklem büyüklüğü ve düşük prevelans etkisini azaltmak için tez çalışmamızda çapraz yöntemin Uludağ düzeltmesi önerilmiştir. Sonuç olarak, çapraz model diğer yöntemlere göre oldukça iyi performans göstermektedir. Çapraz modelin kullanımında, düşük prevelans ve küçük örneklemler ile çalışıldığı durumlarda bu tez çalışmasında önerilen çapraz modelin Uludağ düzeltmesinin kullanılması önerilir.Item İstatisiksel şekil analizinde büyüme ve allometrinin doğrusal ve doğrusal olmayan modellerle incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2011) Sığırlı, Deniz; Ercan, İlker; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Biyoistatistik Ana Bilim Dalıİstatistiksel şekil analizi, nesnelerden elde edilen geometrik bilginin kullanıldığı yöntemleri içermektedir. Şekil; nesneden döndürme, öteleme ve ölçekleme etkileri çıkarıldığında geriye kalan geometrik bilgidir. Büyüme ve allometri çalışmalarında, nesneden döndürme ve öteleme etkileri çıkarıldığında geriye kalan geometrik bilgi olan, form (büyüklük-ve-şekil) kavramı üzerinde çalışılmaktadır. Bu çalışmada büyüme eğrileri için doğrusal model, bağımlı değişkene doğal logaritmik dönüşüm uygulanmış doğrusal model, Gompertz modeli, üç ve dört parametreli lojistik modeller ve Richards modeli incelenmiştir. Allometri için ise çok değişkenli regresyon analizinde, bağımlı değişken olarak tanjant koordinatlarının ve tanjant koordinatlarının temel bileşen skorlarının alındığı iki farklı model incelenmiştir. Bu çalışmanın sonuçları büyüme modelleri bakımından genel olarak değerlendirildiğinde; Richard modelinin küçük örneklemler için uygun olmadığı, doğal logaritmik dönüşüm uygulanmış doğrusal modelin ise küçük örneklemlerde bile büyük örneklemlerdeki kadar iyi sonuçlar verdiği görülmektedir. Üç parametreli lojistik ve Gompertz modellerinin, parametre tahminlerinde, örneklem büyüklüğünden çok fazla etkilenmedikleri görülmektedir. Allometri modelleri için, incelenen tüm örneklem büyüklüklerinde, tanjant koordinatları kullanılarak oluşturulan modelin, tanjant koordinatlarının temel bileşen skorları kullanılarak oluşturulan modelden daha uygun olduğu görülmektedir.Item İstatistiksel şekil analizinde iki örneklem testlerinin karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2011) Ocakoğlu, Gökhan; Ercan, İlker; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Biyoistatistik Ana Bilim DalıŞekil; nesneden öteleme, ölçekleme ve döndürme etkileri kaldırıldığında geriye kalan geometrik bilgidir. İstatistiksel Şekil Analizi, şekillerin geometrik yapılarını incelemek için kullanılan yöntemleri içermektedir. İstatistiksel şekil analizi literatüründe iki örneklem karşılaştırma problemi üzerine temellenen testler mevcuttur. Bu çalışmada, istatistiksel şekil analizi literatüründe kullanılan Hotelling T2, Goodall F, James FJ testleri ve min test istatistiğinin tip I hata oranına göre performanslarının karşılaştırılması amaçlanmıştır. Simulasyon çalışmasında, şekil uzayının seçimi, farklı örneklem büyüklükleri ve varyans değerleri göz önünde bulundurularak bu testlerin klasik, bootstrap ve permütasyon versiyonlarıyla birlikte ilgili p-değerleri hesaplanmıştır. Ayrıca isotropik ve isotropik olmayan varyans yapıları da dikkate alınmıştır. Simulasyon sonuçları, incelenen tüm örneklem büyüklüklerinde ve varyans değerlerinde isotropik varyans yapısına göre tanjant şekil uzayında hesaplanan Hotelling T2 testinin permütasyon versiyonun en iyi performansa, şekil uzayının geometrisiyle birlikte kompleks aritmetikten faydalanan min test istatistiğinin klasik versiyonunun ise en kötü performansa sahip olduğunu göstermiştir. İsotropik olmayan varyans yapısı için şekil uzayı olarak tanjant uzayı kullanıldığında Hotelling T2 testinin permütasyon ve klasik versiyonları, Goodall F testinin bootstrap ve permütasyon versiyonları ve James Fj testinin permütasyon versiyonu, şekil uzayının geometrisiyle birlikte kompleks aritmetikten faydalanıldığı durumda ise Hotelling T2 testinin permütasyon ve klasik versiyonları, Goodall F testinin permütasyon versiyonu, James Fj testinin permütasyon versiyonu ve min test istatistiğinin permütasyon versiyonunun en iyi performansı gösterdiği görülmektedir. İsotropik olmayan varyans yapısı için, en kötü performansı şekil uzayının kullanımına bağlı her iki durum içinde geçerli olmak üzere Goodall F testinin klasik versiyonu ve min test istatistiğinin klasik versiyonunun gösterdiği görülmektedir.Item Kayıp landmark tahmininde kullanılabilecek yöntemlerin performansının karşılaştırılması ve F yaklaşımının önerilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-01-28) Can, Fatma Ezgi; Ercan, İlker; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Biyoistatistik Ana Bilim Dalıİstatistiksel şekil analizi; nesnelerden elde edilen geometrik bilginin kullanıldığı yöntemleri içermektedir. İstatistiksel şekil analizinde geometrik bilginin kullanılmasında en önemli girdi landmarklardır. Şekil analizinde kayıp veriler landmark koordinatlarına ait bilgi kaybı olduğu durumda ortaya çıkmaktadır. Landmarkların kartezyen koordinatlarında veri kaybı meydana gelmesi o landmarkı kullanılamaz hale getirerek ilgili birimin araştırmadan çıkmasına yol açmaktadır. Tez çalışmasında kayıp landmarkların tahminine yönelik kullanılan EM algoritması, çoklu regresyon atama, Bayes yaklaşımlı temel bileşenler analizi, olasılıksal temel bileşenler analizi, ters doğrusal olmayan temel bileşenler analizi ve iteratif kısmi en küçük kareler ile doğrusal olmayan tahmine dayalı temel bileşenler analizi yöntemleri ve amaca yönelik olarak tez çalışması kapsamında önerilen min(F) ve max(F) yaklaşımının performansı değerlendirilmiştir. Simülasyon senaryosunda landmark sayıları 3, 6, 9 ve 12 ve örneklem büyüklükleri 30, 50 ve 100 olarak alınmıştır. Çok değişkenli normal dağılımdan isotropik ve isotropik olmayan modellere dayalı olarak veri türetilmiş ve 10 farklı simülasyon senaryosu dikkate alınmıştır. Küçük, orta ve büyük örneklem büyüklükleri dikkate alındığında, performans değerlendirmesinde en iyi ve en farklı sonucu, tez çalışmasında önerilen F-yaklaşımı algoritması Min(F) ölçütü vermiştir.Item Lojistik regresyon -ayırma analizi, ayırma sorunu ve kalp hastalarında lojistik model yardımıyla risk ölçütlerinin belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 1997) Ediz, Bülent; Kan, İsmet; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Biyoistatistik Ana Bilim DalıSağlık alanındaki araştırıcılar, üzerinde çalıştıkları konuda çok etken olması durumunda etkenlerin tek tek bağımlı değişken üzerine etkisi yanında, bunların birlikte etkisini de öğrenmek ya da incelemek isterler. Tıp alanındaki araştırmalarda çok zaman bağımlı ve bağımsız değişkenlerin tür ve yapıları sosyal bilimlerdekilere benzemez, sürekli ve kesikli karışımı bağımsız değişkenlerle karşılaşılır. Üzerinde en çok durulan ve araştırıcı için önemli olan, etken veya etkenlerle hastalık arasındaki ilişkinin risk yönünden incelenmesidir. Bu tip incelemelerde ağırlıklı olarak Lojistik Regresyon Analizi (LRA) kullanılmaktadır. LRA, temelde regresyon analizi olmakla birlikte bir ayırıcı analiz tekniği olma özelliğini de taşımaktadır. EK-l'de verilen anket formu ile toplanan verilere, türetim yapılarak elde edilen değişik veri tip ve büyüklüklerinde ki 15 gruba LRA ve Ayırma. Analizi (AA) uygulayarak, gerçek ve türetilmiş verilerin doğru sınıflandırma oranları bulundu. Değişkenlerin tek tek modele dahil edilmesi durumunda doğru sınıflandırma oranlarının çok düşük olması nedeniyle, (%65. 19-%53. 90) çok değişkenli analizle doğru sınıflandırma oranının daha yüksek olacağını göstermek amacıyla çok değişkenli lojistik regresyon analizi uygulandı. Bu değişkenler yardımıyle lojistik regresyon analizi uygulandığında modele anlamlı katkısı bulunan parametre sayısı 16 ve doğru sınıflandırma oranı da %82.66 olarak belirlendi. Aynı değişkenlereayırma analizi uygulandığında ise doğru sınıflandırma oranı %80.65 olarak bulundu. Türetilen dağılım gruplarına, AA ve LRA uyguladığımızda, eğer n>50 ve bağımlı değişkenin (yanıt değişkeni) oranı %50'ler civarında ise, LRA ve AA sonucunda hesaplanan doğru sınıflandırma oranları eşit ya da birbirlerine çok yakın bulunmuştur. Bağımlı değişkende ilgilenilen özelliğin olasılığının çok az ya da fazla gözlenmesi durumunda ise, gruptaki verilerin şekli (kesikli, sürekli, kesikli-sürekli) ne olursa olsun, doğru sınıflandırma oranları LRA' nde daha yüksektir.Item Mediation analiz yöntemlerin karşılaştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-11-18) Albishir, Musa Bashir; Ercan, İlker; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Biyoistatistik Ana Bilim Dalı; 0000-0002-6005-8082Yapılan araştırmaların çoğunda, iki veya daha fazla değişken arasındaki ilişkilerin incelemeyi amaçlanmaktadır. Değişkenler arasında eğer herhangi bir ilişki tespit edilirse, ilişkinin yapısını ve yönünü belirlemek için araştırmacılar çeşitli istatistiksel yöntemlere başvurmaktadır. Bağımsız ile bağımlı değişken ilişkisine üçüncü bir değişkenin eklenmesi ile ilişkinin yönü, yapısı ve durumu bakımında daha fazla bilgi elde edilmektedir. Mediation analizde mediator değişken olarak adlandırılan üçüncü değişken, bağımsız bir değişkenin bir bağımlı değişkenini nasıl veya neden etkilediğini açıklamaktadır. Mediation analizi, bir bağımsız değişkenin toplam etkisini doğrudan ve dolaylı bileşenlerine ayırarak, bağımsız bir değişkenin bağımlı değişken üzerindeki etkisinin ne kadarının mediator yolları ile iletildiğini anlamaya çalışmaktadır. Bu tez çalışmasında mediation analiz yöntemlerinin performansları tam mediation ve kısmi mediation olması durumlarında yöntemlerin farklı çarpıklık ve basıklık katsayısı düzeylerinde, farklı örneklem büyüklüklerinde ve doğrudan ve dolaylı etki büyüklüleri için performansları Tip-I hata oranları ve istatistiksel güç bakımından incelenmiştir. Çalışma sonuçları göz önüne alındığında, araştırmacılar sadece Tip-I hata oranı ile ilgilendiğinde, dolaylı etki katsayıları, α=β=0 olduğunda Temel Mediation Bileşeni (TMB) ve yanlı-düzeltmeli bootstrap yöntemleri önerilmektedir. Dolaylı etki katsayıları α≠0, β=0, olduğunda TMB, Monte Carlo (MC) çarpımı, yüzdelik bootstrap ve yanlı düzeltmeli bootstrap yöntemleri önerilmektedir. Dolaylı etki katsayıları α=0, β≠0 durumlarda ise TMB, yüzdelik bootstrap ve yanlı düzeltmeli bootstrap yöntemleri önerilmektedir. Eğer sadece istatistiksel güç ile ilgilendiğinde, tam ve kısmi mediation durumlarına göz önüne alındığında, Freedman & Schatzkin, Clogg, TMB, Yüzdelik Bootstrap, yanlı-düzeltmeli bootstrap yöntemleri önermektedir. Araştırmacılar hem nominal değere yakın Tip-I hata oranı hem de yüksek istatistiksel güç ile ilgileniyorsa TMB ve Yanlı-düzeltmeli bootstrap yöntemleri önerilmektedir.Item Meta analizinde heterojenlik ölçütlerinin karşılaştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-05-20) Toluk, Özlem; Ercan, İlker; Sağlık Bilimleri Enstitüsü ; Biyoistatistik Ana Bilim Dalı; 0000-0001-6495-0839Meta analiz farklı araştırmacılar tarafından, farklı zaman, örneklem ve yerlerde yapılmış olan çalışmaların verilerinin birleştirilip analiz edilerek klinik karar sürecine destek olmayı sağlayan önemli bir yöntemdir. Tez çalışmasında meta analizine alınan çalışmalar homojen ve heterojen olarak türetilmiştir. Hastalık-etken olasılıkları P=0,5; 0,6; 0,7; 0,8 ve 0,9 alınarak, 1.000.000 birimden oluşan varsayımsal anakütleler oluşturularak, 1.000 defa örnek çekilmiştir. Farklı P olasılıklarına sahip varsayımsal anakütlelerden farklı örneklem büyüklükleri (n) ve farklı çalışma sayılarına (k) göre alınan örneklemler ile meta analizi yapılmış, 𝜏2, 𝐼2, 𝑅𝑏 ve H heterojenlik ölçütlerinin performansları karşılaştırılmıştır. Tezin ikinci kısmında literatürde geçerli olan 𝐼2 ölçütüne göre çalışmalarda az, orta ve yüksek heterojenlik oluşturulmuştur. Heterojen çalışmalar farklı örneklem büyüklükleri, farklı çalışma sayıları ve farklı hastalık-etken olasılıklarına göre oluşturulmuştur. Heterojen çalışmalara meta analiz yapılarak 𝜏2, 𝐼2, 𝑅𝑏 ve H heterojenlik ölçütlerinin performansları karşılaştırılmıştır. Ölçütlerin performanslarının yanında homojen ve heterojen çalışmalar için Cochran’ın Q istatistiğine yönelik performans değerlendirmesi yapılmıştır. Yüksek örneklem büyüklüklerinde ve yüksek çalışma sayılarında en iyi performansı 𝜏2 göstermiş onu H ölçütü izlemiştir. 𝐼2 ve 𝑅𝑏 heterojenlik ölçütleri genel olarak küçük çalışma sayıları ve küçük örneklem büyüklüklerinde iyi performans göstermişlerdir.Item Meta analizinde yanlılık değerlendirme yöntemlerinin karşılaştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-06-30) Kesin, Fisun Kaşkır; Ercan, İlker; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Tıp Fakültesi; Biyoistatistik Ana Bilim Dalı; 0000-0002-6524-2997Meta analizi, aynı konu ile ilgili farklı araştırmacıların birbirinden farklı yer ve zamanlarda yapmış olduğu, farklı çalışma sonuçlarını uygun şekilde birleştiren bir yöntemdir. Meta analizi sonucu elde edilen bilgilerin yanlı olup olmadığının belirlenmesi için öznel bir değerlendirme sunan funnel grafiklerinin objektif olarak değerlendirilmesini sağlayan istatistiksel testler, meta analizi sonuçlarının güvenilirliğini değerlendirme imkânı sunar. Yanlılığı tespit etmeye yönelik istatistiksel testlerin performansının incelenmesi, ilgili istatistiksel testlerin kullanım zamanı, şekli ve uygulanmaya uygun oldukları araştırma koşulları hakkında bilgi sağlar. Bu tez çalışmasında, ikili değer alan verilerin meta analizinde funnel grafiği asimetri değerlendirmesinde yanlılık belirlemek için kullanılan literatürde yer alan Begg, Egger, Thompson, Schwarzer ve Harbord testlerinin Tip-Ⅰ hata oranları ve güçleri yönünden performansları incelenmiştir. Testlerin Tip-Ⅰ hatayı koruma ve güçleri yönünden performanslarının farklı çalışma sayıları, farklı örneklem hacimleri, farklı yanlılık dereceleri ve farklı hastalık-sonuç oranları durumlarında nasıl etkilendiği simülasyon senaryoları ile incelenmiştir. Yapılan simülasyon çalışmaları sonucunda Schwarzer ve Harbord testleri funnel grafiği asimetrisini tanımlamak için düşük istatistiksel güce, Begg, Egger ve Thompson testleri ise funnel grafiği asimetrisi olmadığında şişirilmiş Tip-Ⅰ hata oranlarına sahiptir. Ele alınan koşullarda, testler arasında her tür veri için kullanılabilecek yanlılığı saptamak için en iyi test yoktur. Testlerin performansları meta analizine dahil edilen çalışmaların sayısı, yanlılık seviyeleri, hastalık-sonuç oranları ve örneklem hacimleri ile değiştiğinden yanlılığı saptamaya yönelik yöntemler seçilirken bu değişkenlerin dikkate alınması gerekmektedir. Bu tez çalışmasında ele alınan simülasyon senaryoları sonucunda Tip-Ⅰ hata olasılık değerini koruma yönünde en iyi performansı meta analizine alınan çalışma sayısı, örneklem hacmi az ise Schwarzer testi, fazla ise Harbord testinin gösterdiği söylenebilir. Simülasyon senaryoları sonucunda testlerin yanlılığı tespit etme gücü bakımından performansları değerlendirildiğinde, en iyi performansı Egger testi göstermiştir.Item ODDS oranının birleştirilmesinde kullanılan mantel haenszel ve peto yöntemlerinin karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2016-12-16) Kaya, Mehmet Onur; Ocakoğlu, Gökhan; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Biyoistatistik Ana Bilim DalıMeta analizi, farklı yer, zaman ve farklı birimler seçilerek yapılmış araştırmaları uygun biçimde bir araya getirerek anakütle için parametre tahminleri yapmayı amaçlayan bir yöntemdir. Tez çalışmasında, ikili değer alan veriler için özet istatistiği olan odds oranını (OR) birleştirmek için kullanılan meta analizi yöntemlerinden en çok tercih edilen Mantel Haenszel ve Peto yöntemlerinin etkinlikleri karşılaştırılmıştır. İlk bölümde, Cochran Q testine göre meta analizine alınan çalışmaların homojen olduğu, ikinci bölümde ise Cochran Q testine göre meta analizine alınan çalışmaların heterojen olduğu durumlara ait farklı örneklem büyüklükleri, farklı çalışma sayıları ve farklı etken olma olasılıklarına sahip verilerden OR'ler üretilerek Mantel Haenszel ve Peto yöntemleri uygulanmıştır. Simülasyon sonuçlarından yararlanarak, Mantel Haenszel ve Peto yöntemlerinin, OR birleştirmedeki etkinliklerinin çalışma sayısından, örneklem büyüklüğünden ve hastalık-etken oranlarından etkilenip etkilenmedikleri ve hangi yöntemin daha tutarlı sonuçlar verdiği ortaya konmaya çalışılmıştır. Yöntemlerin tutarlılığını karşılaştırmak amacıyla, iki ölçüden yararlanılmıştır. Ölçülerden ilki relatif bias ve diğeri ise relatif hata kareleri ortalamasıdır. Sonuç olarak, gerek çalışmaların homojen olduğu durum gerekse çalışmaların heterojen olduğu durum göz önüne alındığında, her iki yöntemin örneklem büyüklüğü değişiminden etkilenirken analize alınan çalışma sayısından etkilenmediği ve Peto yönteminin Mantel Haenszel yöntemine göre daha tutarlı ve iyi tahmin sonuçları verdiği görülmektedir.Item Sağdan sansürlü verilerde iki grubun sağkalım eğrilerinin karşılaştırılmasında kullanılan testlerin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2015-03-26) Karadeniz, Pınar Günel; Ercan, İlker; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Biyoistatistik Ana Bilim DalıSağkalım Analizi'nde araştırmacılar bir taraftan bir topluluğun sağkalım olasılığını kestirmeyi amaçlarken diğer bir taraftan da farklı grupların sağkalım olasılıklarını karşılaştırmak isteyebilirler. Bu durumda, sağkalım bakımından gruplar arasındaki fark iki gruba ait sağkalım eğrileri çizilerek görsel olarak değerlendirilebilir ancak bu değerlendirme yalnızca kabaca bir fikir verir. Sağkalım araştırmalarında elde edilen veriler çoğunlukla sansürlü gözlemler içerdiğinden gruplar arasında sağkalım bakımından istatistiksel olarak karşılaştırma yapmak için özel olarak tasarlanmış testlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu tez çalışmasında Logrank, Gehan-Wilcoxon, Tarone-Ware, Peto-Peto, Modifiye Peto-Peto testleri ile Fleming-Harrington test grubunda (p, q) değerleri; (1, 0), (0.5, 0.5), (1, 1), (0, 1) ve (0.5, 2) olan testler, ilgilenilen olayın izlem süresi boyunca eşit olasılıkla ve izlem süresinin başlarında, ortasında ya da sonlarında yoğun olarak yer aldığı durumlarda, sağkalım süresi verilerinin ise farklı dağılımlardan türetildiği durumlarda yürütülen simülasyon çalışması sonunda elde edilen Tip I hata oranı bakımından incelenmiştir. Simülasyon çalışmamızın sonuçları incelendiğinde, ilgilenilen olayın izlem süresi boyunca eşit olasılıkla yer aldığı durumda Logrank testi için Tip I hata oranının belirlenen nominal değere eşit ya da çok yakın olduğu görülmektedir. İlgilenilen olay izlem süresi başlangıcında yoğun olarak görüldüğünde Tip I hata oranları nominal değerden düşük olma eğilimi; ilgilenilen olay izlem süresi sonunda yoğun olarak bulunduğunda nominal değerden yüksek olma eğilimi göstermektedir. İlgilenilen olay izlem süresinin ortasında yoğun olarak bulunduğunda ise literatürde başlangıçtaki olaylara ağırlık verdiği belirtilen Gehan-Wilcoxon, Tarone-Ware, Peto-Peto, Modifiye Peto-Peto ve F-H(1,0) testlerinde Tip I hata oranı nominal değerden genellikle yüksek iken; diğer testlerde düşük elde edilmiştir.Item Sağlık hizmeti veren kurumlarda hizmet memnuniyetini ölçmeye yönelik ölçek geliştirilmesi ve bir uygulama(Uludağ Üniversitesi, 2003-01-28) Ercan, İlker; Kan, İsmet; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Biyoistatistik Ana Bilim DalıSağlık hizmeti veren kurumlarda, ülkemiz yapısına uygun, hizmet memnuniyetini ölçmeye yönelik ölçek geliştirilmesi amaçlandığı için ölçme kavramı ve türleri, ölçmede hata kaynakları, somut ve soyut özelliklerin ölçülmesi, güvenirlik ve geçerlik yöntemleri incelendi. Geliştirilen 43 maddelik ölçeğin güvenirlik ve geçerliğini ölçebilmek amacıyla Bursa Zübeydehanım Doğumevi Hastanesindeki bir yıllık izlem sonucunda örneklemeye 430 denek alındı. Madde sayılarına ve örneklem mevcutlarına göre incelemelerde bulunabilmek için temelde aynı amacı hedefleyen, fakat içerik olarak farklı dört ölçek oluşturuldu. Geliştirilen ölçeklerin güvenirlikleri Cronbach alfa, teta ve omega katsayılarıyla, geçerlikleri ise mantıki yoldan kapsam geçerliği ve yapı geçerliğiyle incelendi, ölçeklerin güvenirlik katsayıları 0.95'in üzerinde bulundu ve incelenen geçerlik türlerini sağladığı düşünüldü. Cronbach alfa, teta ve omega güvenirlik katsayılarının madde sayısı, denek sayısı, katsayılar arasındaki ilişki, katsayıların değişkenliği ve yapı geçerliği tutarlığı incelendi. Katsayıların madde sayısı ile yüksek düzeyde ilişkili olduğu görüldü. Alfa ve teta katsayılarının küçük örneklem büyüklüklerinde bile daha büyük örneklemlerden elde edilecek katsayıları temsil etme yeteneğine sahip katsayılar olduğu gözlendi. Omega katsayısı ise örneklem büyüklüklerine göre oldukça farklılıklar göstermektedir. Omega katsayısının geliştirilen dört ölçekte de tutarlı olarak örneklem büyüklüğü ile ters yönde yüksek düzeyde bir ilişki gösterdiği görüldü, ölçeklerde farklı örneklem büyüklüklerinde en fazla değişkenlik Cronbach alfa katsayısında, en az değişkenlik ise omega katsayısında belirlendi. Yapı geçerliği ile incelemede ise, dört ölçekte de, omega katsayısının geçerlik kriteri olarak kabul edilen değişkenlerle olumsuz yönde uyum göstermesi dikkat çekici bulundu.Item Simetrik çok değişkenli dağılımlarda aykırı değer belirleme yöntemlerinin performanslarının incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2017-09-22) Uzabacı, Ender; Ercan, İlker; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Biyoistatistik Ana Bilim DalıAykırı değer belirleme yöntemleri, tüm bilimsel çalışmalarda elde edilecek sonuçların güvenilir olması açısından önemli bir temel oluşturmaktadır. Çok değişkenli veri setlerinde aykırı değer belirleme yöntemlerinin kullanımı tek değişkenli duruma göre daha zor ve karışıktır. Bu tez çalışmasının amacı, çok değişkenli veri setlerinde aykırı değer belirleme yöntemlerinden BACON (Blocked Adaptive Computationally Efficient Outlier Nominators) algoritması, Hızlı Minimum Kovaryans Determinantı yöntemi (Fast-MCD) ve Robust Mahalanobis uzaklığı yöntemini incelemektir. Bu amaçla; çok değişkenli normal, çok değişkenli Cauchy ve çok değişkenli Laplace dağılımlarından farklı örneklem büyüklüğü ve değişken sayısına göre veriler türetilerek, aykırı değer belirleme yöntemlerinin performansları karşılaştırılmıştır. Performans değerlendirmesi için ölçüt olarak yanlış negatif ve yanlış pozitif değerler kullanılmıştır. Bu çalışmanın sonucunda, yöntemlerin performansının dağılım tipine göre farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Yanlış negatif ölçütü açısından BACON yönteminin, yanlış pozitif ölçütü açısından Robust Mahalanobis uzaklığı yönteminin diğer yöntemlerden daha iyi performans gösterdiği belirlenmiştir.