Sağlık Bilimleri Doktora Tezleri / PhD Dissertations
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/25
Browse
Browsing by Department "Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Ana Bilim Dalı"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item İntraserebroventriküler verilen CDP-kolin'in serum ghrelin ve leptin düzeyleri üzerine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2013) Kıyıcı, D. Sinem K.; Çavun, Sinan; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Ana Bilim DalıGhrelin ve leptin yiyecek alımını kontrol eden iki önemli peptiddir. Yakın zamanda CDP-kolinin iştahı baskılayıcı etkisinin olduğu gösterilmiştir. Bu çalışmada intraserebroventriküler (isv) olarak verilen CDP-kolin?in serum ghrelin, leptin kortikosteron ve glukoz düzeyleri üzerine olası etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada Wistar-Albino sıçanlara 0.5 (n=8), 1.0 (n=8) ve 2.0 (n=8) µmol CDP-kolin ve tuzlu su isv olarak verildi. Bazal şartlarda ve CDP-kolin sonrası 5., 15., 30., 60. ve 120. dakikalarda serum leptin, ghrelin ölçümü için karotis artere yerleştirilmiş kanülden kan örneği alındı. İkinci aşamada; maksimum etkinliğin görüldüğü doza eşit ekimolar dozda kolin ve sitidin isv verilerek ölçümler tekrarlandı. Üçüncü aşamada; oluşan etkinin muskarinik ya da nikotinik reseptörler aracılığıyla gerçekleştiğinin aydınlatılması açısından CDP-kolin verilmesinden önce atropin ve mekamilamin verilerek deneyler tekrarlandı. 1µmol CDP-kolin enjeksiyonunu takiben serum ghrelin düzeyinde 60. dakikada anlamlı düzeyde baskılanma olduğu (p=0.025), leptin düzeylerinde ise, 60. ve 120 dakikalarda anlamlı artış olduğu (sırasıyla: p=0.012, p=0.017) saptandı. Santral CDP-kolin verilmesinin serum glukoz ve kortikosteron düzeylerinde de zaman ve doz bağımlı artışa neden olduğu belirlendi. CDP-kolin sonrası serum leptin ve ghrelin üzerine olan etkinin benzeri kolin verilmesini takiben gözlenirken, sitidin sonrası herhangi bir etki gözlenmedi. CDP-kolin öncesinde mekamilamin verildiğinde serum ghrelin düzeylerinde görülen baskılanmanın kaybolduğu, leptin artışının ise hem mekamilamin hem de atropin sonrası bloke olduğu belirlendi. Sonuç olarak isv verilen CDP-kolin serum ghrelin düzeylerinde baskılanmaya yol açarken, serum leptin düzeylerini arttırmaktadır Reseptör antagonisti verilmesini takiben gözlenen etkiler ghrelin süpresyonunda nikotinik reseptörlerin, leptin artışında ise hem nikotinik hem de muskarinik reseptörlerin rol oynadığını düşündürmektedir.Item Yaygın gelişimsel bozuklukta apolipoprotein E gen polimorfizminin moleküler genetik yöntemle araştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2006) Taneli, Yeşim; Ulus, İsmail Hakkı; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Ana Bilim DalıYaygın Gelişimsel Bozukluk (YGB) için klinik uygulamada kullanılabilecek biyolojik belirteçler henüz saptanamamıştır. YGB’de, Apolipoprotein E’nin (ApoE’nin) de lokalize olduğu 19. kromozomda bir bozukluk düşündürecek bulgular bildirilmiş ise de, ApoE gen polimorfizminin rölü henüz belirlenmemiştir. Bu çalışmada, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalında ‘YGB’ tanısı ile izlenen hastalarda Apolipoprotein E gen polimorfizmi DNA izolasyonu, polymerase chain reaction (PCR) ve revers hibridizasyon yoluyla incelenmiştir. ApoE gen polimorfizmi 41 hastada (34 erkek, 7 kız) belirlenmiştir (%83 erkek, %17 kız; erkek/kız:4,9). En sık saptanan ApoE genotipi 3/3’dir (%68,3), bunu 2/3 (%17,1), 3/4 (%12,2) ve 2/4 (%2,4) izlemektedir. ApoE genotipi 2/2’ye ve 4/4’e rastlanmamıştır. En sık görülen allel e3’tür (%83), bunu e2 (%10) ve e4 (%7) izlemektedir. Cinsiyete göre ApoE e2, e3, e4 allel dozu, ApoA1, E, B düzeyleri ve lipid metabolizması parametrelerinin ortalama değerleri arasında anlamlı bir fark saptanmamıştır. Kızlarda e4 frekansı hafif artmış bulunmuştur (p=0,059). Genotipe göre ApoE düzeyinin ve allel dozunun karşılaştırılmasında anlamlı bir fark görülmemiştir. ApoE gen polimorfizmi ile ilgili bu parametreler toplumda ve diğer toplumlarda sağlıklı bireylerde saptanan değerlerle uyumludur ve anlamlı bir fark görülmemiştir. ApoE düzeyi ile kolesterol düzeyi (p=0,007), HDL düzeyi (p=0,009) ve ApoA1 düzeyi (p=0,003) arasında anlamlı ve pozitif yönde ilişki bulunmuştur. Ayrıca yüksek Allel 2 dozu ile yüksek ApoE düzeyi (p=0.062); yüksek Allel 3 dozu ile yüksek VLDL düzeyi (p=0,089) ve yüksek Allel 4 dozu ile düşük lipoprotein (a) düzeyi (p=0,058) arasında anlamlı düzeye yaklaşan ilişki tespit edilmiştir.