2020 Cilt 25 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/12663
Browse
Browsing by Department "Mühendislik Fakültesi"
Now showing 1 - 15 of 15
- Results Per Page
- Sort Options
Item Aerodynamic mechanisms on a ground-mounted solar panel at different wind directions(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-05) Yemenici, Onur; Mühendislik Fakültesi; Makine Mühendisliği Bölümü; 0000-0003-0011-8343Aerodynamics mechanisms on a solar panel were studied using Computational Fluid Dynamics methodology at different wind directions. The wind velocity was chosen as 10 m/s that corresponding turbulent flow. The inclination angle of the panel was fixed as 25°, while the wind directions were varied as 180°, 135°, 45°, and 0°. Governing equations were solved by utilizing a finite volume method with a realizable k-ε turbulence model and standard wall functions. The results showed that the recirculation area occurred for the straight wind directions, but it was not observed for the oblique wind directions. The highest pressure coefficients occurred at the leading edges of the solar panel and they reduced to the trailing edge for all wind directions. The maximum drag and uplift coefficient was obtained at the wind direction of 00 and 180 0 , respectively.Item Atmosferik plazma işlemi kullanılarak farklı kauçuk ve nonwoven malzemelerin yapışma davranışının iyileştirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-22) Turgut, Mehmet; Çavdar, Kadir; Mühendislik Fakültesi; Makine Mühendisliği Bölümü; 0000-0001-9126-0315İki farklı malzemenin yapıştırılmasında eğer malzemelerden biri düşük yüzey enerjisine sahip ise yapışma problemleri görülmektedir. Kauçuk malzemenin farklı bir malzeme ile yapıştırılmasında istenilen mukavemeti elde edebilmek için yüzey enerjisini yükseltmeye ihtiyaç duyulabilmektedir. Bu makalede; atmosferik plazma işlemi yardımıyla malzeme yüzeyindeki enerji artışı sağlama çalışmaları kapsamında, farklı kauçuk malzemelerinin (NBR/HNBR/ACM/FKM) yüzeyi ile nonwoven yüzeyler arasında oluşan yapışmanın nitelik ve nicelik değişimleri incelenmiştir. Yapıştırma bağı döner mil keçelerinin çalıştığı ortam şartlarında da bağ yapısı bozulmadan korunmalıdır. Bu çalışma sonuçlarına göre, atmosferik plazma uygulaması kauçuk malzeme-nonwoven malzeme yapıştırma işlemlerinde kayda değer iyileşmeler sağlamaktadır.Item Comparison of prony and adaline methods in interharmonic estimation(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-30) Yalçın, Nedim Aktan; Vatansever, Fahri; Mühendislik Fakültesi; Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-0049-7841; 0000-0002-3885-8622Especially in energy and power systems, harmonic estimation has crucial role. Many techniques developed in the subject of harmonic and inter-harmonic estimation. These techniques and methods include mathematical transformation (Fourier, Hartley, Hilbert-Huang, etc.) filters (adaptive, Kalman, etc.) and parametric methods (Prony, ADALINE, MUSIC, etc.) In realized study, performance of ADALINE and Prony methods are investigated in terms of harmonic and inter-harmonic prediction capability. Required data for simulations are produced from P&O MPPT algorithm for photovoltaic systems. Therefore, this model gives opportunity to try compared methods according to different harmonic intensity (closeness of harmonics to each other). At the result of different simulations, it is observed that Prony method is more preferable for low number of data and ADALINE produces more successful results than Prony method if there is high number of data and selection of high neuron size relatively.Item Effects of crack initialization angle on crack propagation path of thin rim gears for wind turbines(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-29) Doğan, Oğuz; Kalay, Onur Can; Karpat, Fatih; Mühendislik Fakültesi; Makine Mühendisliği Bölümü; 0000-0003-4203-8237; 0000-0001-8643-6910; 0000-0001-8474-7328Nowadays, wind turbines are one of the main subjects of the designers due to the everincreasing interest in renewable energy sources. Due to dynamic loads that effect the gear system, cracks may observe on the gear teeth. These cracks may proceed along either the tooth or the rim. In similar cases, if the crack proceeds along with the tooth, crack classified as benign. If the crack proceeds along with the rim direction, the cracks can be classified as catastrophic cracks. In this study, the effects of crack initialization angle and backup ratio on the crack propagation path are investigated numerically for spur gears. The maximum stress location at the gear root is defined as the crack starting point. The initial cracks are opened with 0° - 45° - and 90° crack initialization angles. Also, five different backup ratios are used for crack propagation analysis. The analyses are performed in ANSYS Workbench, SMART Crack Growth module. The crack propagation paths are evaluated for fifteen analyses. As a result, if the rim thickness is high, the crack initialization angle has no effects on the crack paths. It has an influence on the crack propagation paths for the special rim thickness.Item Elektrikli araçlarda kullanılan pil hücresinin elektriksel ve termal modeli(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-02-17) Şefkat, Gürsel; Özel, Mert Ali; Mühendislik Fakültesi; Makine Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-5686-0195; 0000-0003-2887-3359Elektrikli araç sayılarının hızla arttığı günümüzde yapılan bilimsel çalışmalar da, aynı oranda bir ivme kazanmıştır. Elektrikli araç teknolojisinin yaygınlaşması için en kritik alt sistemlerden biri olan batarya paketinin doğru analiz edilmesi, sürüş performansından menzile kadar kullanıcıyı doğrudan ilgilendiren önemli performans ölçütlerine etki etmektedir. Çalışma kapsamında, elektrikli aracın batarya paketinde kullanılacak lityum iyon pil hücresinin 1. dereceden elektriksel ve termal matematik modelleri MATLAB&SIMULINK programında oluşturulmuştur. Simülasyon çıktıları, pil hücresi üzerinde yapılan deşarj (boşaltma) testleri sonucunda elde edilen değerler sonucunda yaklaşık %0.4 hata ile doğrulanmıştır. Pilin termal modeli ise ANSYS programında yapılan termal analizler ve termal kamera ile yapılan ölçümlerle yaklaşık %2 hata değeri ile doğrulanmıştır. Çalışma sonucunda doğrulanmış pil hücresinin matematik modeli, elektrikli araç modellerine kolayca uyarlanarak teorik simülasyonların ve operasyonel koşullar altında çalışacak algoritmalara uyarlanmasına olanak sağlamaktadır.Item ERA5 ve ERA-Interim rüzgarları ile çalıştırılan SWAN model sonuçlarının performans analizi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-25) Çalışır, Emre; Akpınar, Adem; Mühendislik Fakültesi; İnşaat Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-0440-1202; 0000-0002-9042-6851Bu çalışmada, Avrupa Orta Vadeli Hava Tahmin Merkezi (ECMWF)’nin yeni yeniden değerlendirme (reanaliz) veri setinin Karadeniz bölgesi dalga tahminine katkı yapıp yapmadığı araştırılmıştır. Bu maksatla, ECMWF’in veri tabanından hem ERA5 hem de mukayese yapmak maksadıyla ERA-Interim veri setlerinin rüzgar verileri indirilmiştir. Performans değerlendirilmesi için dalga tahminlerini gerçekleştirmek maksadı ile bu rüzgar verisini kullanan üçüncü nesil dalga tahmin modeli olan SWAN varsayılan ayarlamalı olarak çalıştırılmıştır. SWAN tahminleri 1996 yılında NATO TU-WAVES projesi kapsamında Karadeniz’e kurulan şamandıra ölçüm istasyonlarından üçünün (Gelendzhik, Hopa, Sinop) dalga ölçümleri ile kıyaslanarak performansları irdelenmiştir. Performans değerlendirmesi sırasında hata istatistiği parametreleri, zaman serisi grafikleri, saçılım diyagramları, kuantil grafikleri ve dalga gülleri incelenmiştir. Hata istatistiği parametrelerinde örneğin Hopa şamandıra ölçüm verisi ile model veri setleri kıyaslandığında, belirgin dalga yüksekliğinde gözlenen ortalamaların farkı (bias) ERA-Interim veri setinde 0,317 m iken ERA5 veri setinde 0,261 m değerini almıştır. Tüm bu değerlendirme süreci sonucunda ise, Karadeniz özelinde ECMWF tarafından son yıllarda üretilmiş ERA5 model rüzgarlarının dalga modellerine girdi olarak tanımlandığında ERA-Interim rüzgarlarına kıyasla daha doğru dalga tahmini sağladığı sonucuna varılmıştır.Item Farklı malzemelerden yuvarlanma çiftlerine sahip bilyalı ve makaralı yatakların tribolojik özelliklerinin karşılaştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-29) Karadere, Gültekin; Mühendislik Fakültesi; Makine Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-9280-0982Bu makalede üç farklı malzeme kombinasyonu için üç farklı radyal yükün uygulandığı silindirik makaralı ve sabit bilyalı rulmanların yuvarlanma yüzeylerinde oluşan minimum film kalınlıkları, temas alanları, maksimum temas basınçları ve toplam deformasyonları hesaplanmış ve karşılaştırılmıştır. Radyal yükler yarı yarıya azaltıldığında, iç ve dış temas alanlarındaki minimum film kalınlıkları, malzeme çiftlerinden bağımsız olarak, makaralı rulmanlarda yaklaşık % 9, bilyalı rulmanlarda ise % 5 oranında artmıştır. Sabit bir yük uygulanan makaralı rulmanlarda minimum film kalınlıklarının malzeme çiftinden bağımsız olarak sabit olduğu bulunmuştur. Tamamen seramikten bilyalı rulmanlarda ise hemen hemen yükten bağımsız olarak minimum film kalınlıklarının, tamamen çelik olanlardakine göre yaklaşık % 5 daha küçük olduğu bulunmuştur. Bilyalı ve makaralı rulmanlarda yuvarlanma yüzeylerindeki toplam deformasyonlar tamamen çelik olanlarda en büyük, tamamen seramik olanlarda en küçüktür. Malzeme kombinasyonundan bağımsız olarak, radyal yük yarı yarıya azaltıldığında bilyalı rulmanlarda toplam deformasyonların yaklaşık % 37, makaralı rulmanlarda ise yaklaşık % 46 azaldığı bulunmuştur. Bilyalı rulmanlarda iç temas yüzeyindeki maksimum basınçlar yaklaşık % 21, makaralı rulmanlardakiler ise yaklaşık % 29 azalmaktadır.Item Friction-wear characteristics of plasma nitrided cold work tool steels(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-04-21) Yılmaz, Ahmet; Aydın, Hakan; Mühendislik Fakültesi; Makine Mühendisliği Bölümü; 0000-0001-7364-6281D2, D6 and Calmax cold work tool steels were heat treated in vacuum hardening, made grinding and plasma nitrided in 75% N2 + 25% H2 atmosphere at 450 °C for 12 h at 2 mbar. Characterization of samples has been carried out by means of surface roughness, microstructure, microhardness and wearfriction. Wear-friction characteristics of samples have been investigated using a ball-on-disc tribosystem with a WC-Co ball. Plasma nitriding increased the surface roughness of samples. However, this effect was decreased with higher surface roughness of base metal. Fe4N (γ'), Fe3N (ε) and CrN phases were obtained on the surfaces of samples. Higher surface hardness was obtained in the plasma nitrided D2 and D6 steels. No significant mass loss was observed in the ball on-disc tribosystem. So, the wear of samples was characterized with the worn surfaces using a scanning electron microscope (SEM). Plasma nitriding improved the wear resistance and decreased the friction coefficient of steels. Plasma nitrided D2 steel showed the highest wear resistance, whereas plasma nitrided Calmax steel exhibited the lowest wear resistance. However, plasma nitrided Calmax tool steel had relatively lower friction coefficient than the other plasma nitrided steels. In general, brittle layer fractures have determined the friction coefficient.Item Havayolu şirketleri uçuş planları ve rotaları simülasyonu ile optimum yolun bulunması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-04-03) Orbak, İlkün; Orbak, Ali Yurdun; Mühendislik Fakültesi; Endüstri Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-4921-4275Günümüzde zaman ile yarış önemli olmaktadır. En hızlı ulaşım aracı olarak havayolu birinci sırayı almaktadır. Son zamanlarda yeni birçok havayolu şirketinin kurulmakta olduğu ve mevcut olan havayolu şirketlerinin de kapasitelerini filolarına yeni uçak katarak arttırdığı görülmektedir. Bununla birlikte artan pilot sayısı, uçuş mürettebat sayısı, yer personeli sayısı vb. maliyetleri de oldukça artırmaktadır. Uçak filo ağlarının firmalar tarafından dikkatlice planlanması ve çizelgelenmesi ile maliyetlerin azaltılması bir çözüm olarak düşünülmektedir. Bunun için gelişmiş bilgisayar destekli programlar kullanmaktadır. Kullanılan değişik yöntemler ile işletmeler arasında rekabet artmıştır. Havayolu işletmesi sektöründe düzensiz olayların yönetimi, ekip çizelgeleme, uçak çizelgeleme ve uçuş çizelgeleme temel operasyonel planlama ve çizelgeleme problemini oluşturmaktadır. Rotalama problemi olarak da adlandırılan uçuş çizelgeleme problemi en temel problemdir. Burada, rota planlama ile en uygun maliyetli güzergâh optimize edilir. Bu çalışmada, incelenen havayolu firmasının 2 uçuş rotasının filo çizelgeleme ve mürettebat çizelgeleme kavramları simülasyon yardımıyla incelenmiş ve yapılan çalışmalar üzerinde durulmuştur. İncelenen rotalar üzerinde uçuş sayısında artış sağlanmıştır.Item Investigation of the effect of fusible interlining on stiffness and drapability of woollen fabrics(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-10) Gürarda, Ayça; Mühendislik Fakültesi; Tekstil Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-7317-8163Woollen fabric most popular tailored clothing material because of the fabric excellent and natural properties. In woollen garments, upper back, sleeve holes, collars, lapels, patch and welt pockets, and sleeve cuffs are the areas to apply interlining for more rigid appearance. Interlining is a layer fabric sticked on the fabrics of the garment to give form and to improve stiffness of garment. In this study, the effect of fusible interlining on stiffness and drapability of woollen woven fabrics with different structural properties were investigated. For this purpose, eight woollen woven fabric samples having different structural properties were obtained. Same kind of fusible interlining applied all of these fabric samples. Therefore, woollen fabric samples without fusible interlining and with fusible interlining were obtained. The results showed that the fabric weigth, cover factor and weave structure of woollen woven fabrics effect fabric stiffness and drapability. All woollen fabrics with fusible interlining had significantly higher stiffness and drape coefficient values than woollen fabrics without fusible interlining.Item Kare silindir üzerinden laminer sürekli akışta blokaj oranının ısı transferi ve akış karakteristiklerine etkisinin sayısal olarak incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-04-03) Korukçu, M. Özgün; Mühendislik Fakültesi; 0000-0002-4761-4304Sınırlandırılmış bir kanal içerisinde yer alan tek kare silindir (KS) üzerinden iki boyutlu laminer sürekli akış için blokaj (=B/H) oranının ısı transferi ve akış karakteristiklerine olan etkisi incelenmiştir. Çalışmada Reynolds sayısı Re=40 değerinde sabit tutulurken blokaj oranı =0.125-0.8 değerleri arasında değiştirilmiştir. Hesaplamalarda ANSYS CFX 14.0 kullanılmıştır. Blokaj oranı etkisinin KS yüzeyleri üzerindeki sürükleme katsayısı (Cd), sürtünme katsayısı (Cf), boyutsuz yeniden birleşme uzunluğu (Lr/B) ve ortalama Nusselt sayısı (Nu) üzerine olan etkileri incelenmiştir. Blokaj oranı arttıkça sürükleme katsayısı (Cd), sürtünme katsayısı (Cf) ve ortalama Nusselt sayısı (Nu) değerlerinin arttığı ancak boyutsuz yeniden birleşme uzunluğu (Lr/B) değerinin azaldığı bulunmuştur. Sürükleme katsayısı (Cd), sürtünme faktörü (Cf), boyutsuz yeniden birleşme uzunluğu (Lr/B) ve ortalama Nusselt sayısı değerlerinin blokaj oranına göre değişimini veren bağıntılar elde edilmiştir.Item Öğrenci-proje takımı oluşturma problemi için bir karar destek sistemi uygulaması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-04-09) Çavdur, Fatih; Bağlarbaşı-Mutlu, Merve; Sebatlı-Sağlam, Aslı; Mühendislik Fakültesi; Endüstri Mühendisliği Bölümü; 0000-0001-8054-5606; 0000-0003-3680-4476; 0000-0002-9445-6740Öğrenci-proje takımı oluşturma, öğrencilerin ve onlara danışmanlık yapacak öğretim üyelerinin tercihleri dikkate alınarak farklı niteliklere sahip takım üyelerinin birtakım proje kriterlerini sağlayacak şekilde bir araya getirilmelerini amaçlayan çok kriterli ve karmaşık bir problemdir. Bu nedenle, proje takımlarının oluşturulması sürecinde bilişim teknolojilerinin kullanımına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmada, öğrenci-proje takımı oluşturma problemi için kişisel bir bilgisayarda çalışan bir karar destek sistemi uygulaması geliştirilmiştir. Böylelikle, temel ofis programları ortamında; problem veri setinin düzenlenebildiği, öğrenci-proje takımı oluşturma sürecinin gerçekleştirilebildiği ve elde edilen sonuca ilişkin raporların görüntülenebildiği bütünleşik bir yapı sunulmuştur. Öğrenci-proje takımı oluşturma süreci iki aşamadan oluşan ve birinci aşamasında öğrenci, ikinci aşamasında danışman atamalarının yapıldığı tamsayılı programlama bazlı bir yaklaşım kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Burada iki tamsayılı programlama modeliyle öğrenci ve danışman öğretim üyeleri ilgili kriterlere göre proje takımlarına atanmaktadırlar. Önerilen yaklaşım, akademik bir kurumda gerçek bir öğrenci-proje takımı oluşturma problemine uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlar, literatürde yer alan atama sonuçları ile çeşitli performans parametreleri açısından karşılaştırılmıştır.Item Örnek bir yığma bina üzerinde 1998, 2007 ve 2019 Türk deprem yönetmeliklerinin karşılaştırmalı olarak irdelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-01-07) Amani, Aminullah; Sağıroğlu, Serkan; Doğangün, Adem; Mühendislik Fakültesi; İnşaat Mühendisliği Bölümü; 0000-0003-2091-2552; 0000-0001-7248-3409; 0000-0002-1867-7103Türkiye’de yığma yapılar halen en fazla olan yapı sistemlerinden biridir. Yığma yapılar son yıllarda özellikle şehir merkezlerinde pek fazla inşa edilmediğinden, sanki ikinci plana atılmış gibi görünse de yeni sistemlerin ömrü henüz tam olarak bilinmemektedir. Oysa yığma yapı sistemi binlerce yıldır uygulanmıştır. Bu nedenle gelecekte tekrar ön plana çıkma ihtimalleri bulunmaktadır. Yığma yapılarda düşey taşıyıcı elemanlar duvarlar olduğundan özellikle deprem gibi yatay yükler altında davranışları, geleneksel betonarme çerçeve sistemlerden oldukça farklıdır. Bu yüzden yığma yapılar deprem yönetmeliklerinde ya ayrı bir bölüm olarak yer almakta ya da bunlar için özel yönetmelikler hazırlanmaktadır. Ülkemizde yığma yapıların depreme göre hesap ve tasarımı konusunda yönetmeliklerde zaman içinde bazı değişiklikler olmuştur. 1998 yönetmeliği ile 2007 yönetmeliği arasında çok önemli farklar olmasa da, 2019 yönetmeliği önemli farklar içermektedir. Bu makalede ülkemizde uygulanmış olan 1998 ve 2007 yönetmelikleri ile 2019 yılından itibaren yürürlüğe girecek olan deprem yönetmeliği hükümleri örnek bir bina üzerinde karşılaştırılmalı olarak irdelenmektedir. 2019 da yürürlüğe girecek olan yönetmelikte başta deprem bölgesi ve zemin sınıfı gibi yığma yapıların hesap ve tasarımını etkileyen değişiklikler olmuştur. 2007 yönetmeliğine göre 1. Derece deprem bölgesi olan Bingöl’de olduğu varsayılan örnek bina üzerinden elde edilen sonuçlara göre, yeni 2019 yönetmeliğine göre hesaplanan taban kesme kuvveti 2007 yönetmeliğine göre hesaplanan değerden %42, 1998 yönetmeliğine göre hesaplanan değerden ise %77 daha büyük çıkmıştır.Item Piezo enjektör aktüatörüne uygulanan ön yük kuvvetlerinin etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-01-17) Anaç, Hande Şengünalp; Karadere, Gültekin; Mühendislik Fakültesi; Makine Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-9280-0982Dizel motorlarının yüksek basınçlı yakıt enjeksiyon teknolojisi, emisyon düzenlemelerinin gerçekleştirilmesinde tatmin edici teknolojilerden biri olarak kabul edilir. Bu teknoloji, yakıtın atomizasyonunu geliştirerek yanma verimini iyileştirip zararlı emisyonları ve gürültüyü azaltabilir. Bu avantajların geliştirilmesi ise ilgili parametrelerin etkilerinin tasarımcılar tarafından biliniyor olmasına bağlıdır. Bu çalışmanın amacı piezo common rail enjektörlerin en önemli parçalarından olan aktüatör modül üzerine uygulanan ön yük kuvvetindeki değişimin enjektörün voltaj ihtiyacına, püskürtme miktarına ve titreşim frekansına etkilerinin deneylerle incelenmesi ve aktüatör modülü oluşturan piezo seramiklerin voltaj altında gösterdikleri boy uzama miktarlarının araştırılmasıdır.Item Plastik parçalar üzerine sıcak plaka kaynağı amacıyla geliştirilen bir sistem için etkin proses parametrelerinin iyileştirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-01-28) Uyar, Abdullah; Çakır, Mustafa Cemal; Mühendislik Fakültesi; Makine Mühendisliği Bölümü; 0000-0001-6207-373X; 0000-0003-0816-4029Bu çalışmada, endüstriyel seri üretimde en çok kullanılan kaynak prosesi olan sıcak plaka kaynağı ele alınmış, Lupolen 4261AG malzemeden üretilmiş plastik parçalara uygulanan sıcak plaka kaynağı araştırılmıştır. Sıcak plaka kaynağı, ısıtılmış takım plakası kullanılarak iki plastik parçanın kaynaştırılması işlemidir. İşlemde her bileşen üzerindeki bir kaynak kabartısı veya kordon, sıcak plaka ile temas ettirilir ve ısı, kaynak kabuğunun erimesine neden olur. Sonrasında parçalar birbirine bastırılır. Bu çalışmada kaynaklı parçalar arasındaki en yüksek mukavemet için en uygun sıcaklığın belirlenmesine çalışılmış, en uygun kaynak eritme kuvveti ve en uygun malzeme davranışı kopma testleri, hasar analizleri ve microtome testleri ile belirlenmiştir. Yapılan bu test sonuçlarına göre kaynak parametreleri fiziksel olarak belirlenmiş, iyileştirmeler yapılmış, gereksiz enerji giderleri engellenmiş, kaynak süreleri optimize edilmiştir.