2022 Cilt 27 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/27900
Browse
Browsing by Language "tr"
Now showing 1 - 20 of 24
- Results Per Page
- Sort Options
Item Akarsularda çözünmüş oksijen konsantrasyonunun regresyon tabanlı yöntemlerle modellenmesi: Harşit Çayı örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-02-22) Nacar, Sinan; Baki, Osman Tuğrul; Bayram, AdemBu çalışmada çok değişkenli uyarlanabilir regresyon eğrileri (MARS) ve TreeNet gradyan arttırma makinesi (TreeNet) isimli regresyon tabanlı yöntemler kullanılarak çözünmüş oksijen (ÇO) konsantrasyonu modellemesi amaçlanmıştır. Modelleme çalışmasında kentsel atıksuları bünyesine alarak yer yer kirlenen Harşit Çayı (Gümüşhane) üzerinde belirlenmiş altı su kalitesi gözlem istasyonunda, 15 gün aralıklarla ve 24 kez yerinde gerçekleştirilen ÇO konsantrasyonu (mg/L), sıcaklık (°C), pH ve elektriksel iletkenlik (mS/cm) ölçümleri yanı sıra akarsudan alınan su örneklerinde laboratuvarda gerçekleştirilen sertlik (°dH) tayinleri neticesinde elde edilen veriler kullanılmıştır. Elde edilen veri setinin % 80’i kurulan modellerin eğitilmesinde geriye kalan % 20’si ise söz konusu modellerin test edilmesinde kullanılmıştır. Kurulan modellerin eğitim ve test veri seti performanslarını değerlendirmek amacıyla ortalama karesel hatanın karekökü (OKHK), ortalama mutlak hata (OMH), ortalama rölatif hata (ORH) ve determinasyon katsayısı (R2 ) performans istatistikleri kullanılmıştır. En düşük OKHK, OMH ve ORH ile en yüksek R2 değerleri eğitim veri seti için sırasıyla 0,2247 mg/L, 0,0666 mg/L, % 0,66 ve 0,9995 olarak TreeNet yönteminden, test veri seti için ise 0,2911 mg/L, 0,2336 mg/L, % 2,27 ve 0,9992 olarak MARS yönteminden elde edilmiştir. Her iki veri seti için ortalamalar dikkate alındığında ise, MARS yönteminden elde edilen performans değerlerinin TreeNet yönteminden elde edilenlere kıyasla daha iyi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Item Akciğer bilgisayarlı tomografi görüntülerinde görüntü işleme uygulamaları ile tümörlerinin tespit edilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-02-23) Özdet, Berat; İçer, SemraTürkiye’de bir yılda tespit edilen kanser vakalarının büyük çoğunluğu olan akciğer kanseri toplam vaka sayısının yaklaşık %20’sini oluşturmaktadır. En çok ölüm oranını oluşturan akciğer kanseri günümüzde Türkiye ve dünya için önemli bir sağlık sorunu durumundadır. Bu sorunun en önemli kaynağı erken tanısında tedavisi çok daha mümkün olan birçok vakanın erken teşhis edilememesidir. Bu çalışmada Bilgisayarlı Tomografi (BT) görüntüleri kullanılarak tümörlerin ve nodüllerin tespit edilmesi, görüntülerden çıkarılan özelliklerin farklı sınıflandırma algoritmaları ile sınıflandırılması amaçlanmıştır. Kullanılan görüntüler DICOM formatında olup RIDER-Lung CT veri setine ait 26 görüntü üzerinde çalışılmıştır. Tümör bölgesi farklı akciğer segmentasyon yöntemleri kullanılarak elde edilmiş, tümöre ait pek çok özellik hesaplanmıştır. Hesaplanan özelliklerden istatistiksel olarak anlamlı (p<0,05) olanları sınıflandırma için kullanılmıştır. Anlamlı özellikler Karar ağaçları (Decision Trees) algoritmaları, Destek Vektörü Makinesi (SVM), Yakın Komşuluk Sınıflandırması (KNN) sınıflandırıcı algoritmaları ve Diskriminant analizi ile sınıflandırılarak sonuçlar karşılaştırılmıştır. Bu algoritmaların doğruluk oranları karar ağaçları %97, SVM %96,6, KNN %93,6, Diskriminant analizi %97 olarak sonuç vermiştir. Yöntemler hassasiyet ve duyarlılık olarak karşılaştırıldığında ise her iki nicelik Kuadratik SVM ve Diskriminat analizinde % 95 üstüdür. Bu karşılaştırmalar sonucunda yöntemlerin yüksek başarı oranları ile umut verici olarak gelecek çalışmalarda kullanılabileceği görülmüştür.Item Alışveriş merkezi örneğinde yağmur suyu hasadı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-01-17) Kılıç, Melike Yalılı; Adalı, Sümeyye; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği Bölümü; 0000-0001-7050-6742; 0000-0002-5077-7358Dünya genelinde sanayileşme, kentleşme ve hızlı nüfus artışıyla beraber doğal kaynaklara olan talebin büyük oranda artış göstermesi, sınırlı rezerve sahip olan bu kaynakların gelecekte ihtiyaçların karşılanması ve korunması noktasında önlem alınması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu kaynaklar arasında yer alan su, canlılığın devamı için vazgeçilmez bir öğe olup, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin de etkisiyle su kaynaklarının büyük bir baskı altında olduğu görülmektedir. Yağmur suyu hasadı, taşıdığı yüksek su potansiyeliyle su kaynaklarının korunması ve ek bir kaynak oluşturması bakımından büyük bir önem taşımaktadır. Bu çalışmada Bursa ilinde yer alan bir alışveriş merkezine kurulması planlanan yağmur suyu toplama sisteminin maliyet hesabı yapılmıştır. Yapılan hesaplamalar sonucunda yağmur suyu toplama sisteminin maliyetinin 39473 $ olduğu, kurulan sistemle yıllık 2006 m3 değerinde yağmur suyunun hasat edilebileceği belirlenmiştir.Item Atıksu toplama sistemlerindeki işletme problemlerinin tanımlanması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-01-27) Türk, Tubanur; Kuşkonmaz, Hüseyin; Karadağlı, FatihKanalizasyon sistemlerine bırakılan ıslak mendil ve tuvalet kağıdı gibi kişisel hijyen ürünleri atıksu toplama sistemlerindeki yağ ve benzeri hidrofobik maddelerle, veya kum gibi inorganik maddelerle birleşerek katı yumaklar haline dönüşmektedir. Bu yumaklar, kanalizasyon sistemlerinde, debinin ve/veya su akış hızının düşük olduğu noktalarda birikim yapmaktadır. Bu birikimler zamanla artmakta ve kanalizasyon sisteminde tıkanmalara ve taşmalara neden olmaktadır. Tıkanma ve taşma olaylarının sonucu olarak, halk sağlığını tehdit eden hastalık riskleri, finansal kayıplar, mal ve işgücü kayıpları meydana gelmektedir. Bunun sonucunda, belediyeler ve halk ciddi maliyetlerle karşılaşmak durumunda kalmaktadır. Bu çalışmada atıksu toplama sistemlerinde meydana gelen tıkanmaların sebeplerinin sistematik bir şekilde tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, ana kanalizasyon hatlarında, sokak bacalarında ve binaların pissu hatları ile bağlantı bacalarında meydana gelen tıkanmaların sebepleri saha çalışmaları yapılarak tespit edilmiştir. Saha çalışmaları, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresine bağlı ekiplerin yardımıyla, yazarlar tarafından gerçekleştirilmiştir. Tıkanmaların sebepleri tüketici hataları ve inşaat hataları şeklinde iki ana grupta toplanmıştır. Tüketici hataları arasında bebek bezlerinin kanalizasyon sistemine bırakılması gibi örnekler yer alırken, inşaat hataları arasında altyapı sistemine yetersiz eğim verilmesi veya trafik yükü nedeniyle boruların deformasyonu gibi hususlar kaydedilmiştir. Kanalizasyon sistemlerindeki tıkanma problemlerinin kontrol altına alınabilmesi için potansiyel öneriler geliştirilmiştir.Item Biyomedikal uygulamalarında eklemeli imalat teknolojileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-03-07) Sıvacı, Kübra; Özgüvenç, Elif Ecem; Bozkurt, YahyaGenellikle üç boyutlu (3B) baskı olarak adlandırılan eklemeli imalat (Eİ) teknolojisi son yıllarda pek çok alanda kullanılmaktadır. Teknolojinin tanıtılmasıyla, sektörler arası yayılımı artmakta ve tıpta biyofabrikasyon alanının gelişimini hızlandırmaktadır. Eklemeli imalattaki son gelişmeler, hastaya özel sağlık bakım çözümlerinin daha da geliştirilmesini kolaylaştırmaktadır. Özellikle kişiselleştirilmiş tedavi yöntemlerine istinaden üretimin planlanması onu sağlık uygulamalarında tercih nedeni saymaktadır. İmplantlar, ilaç dağıtım cihazları, tıbbi aletler, protezler gibi pek çok sağlık ürünü ve hizmetinin özelleştirilmesi, eklemeli imalat teknolojileri olmadan, imkânsız değilse bile son derece zor olmaktadır. Bugün, eklemeli imalat; çeşitli uygulamalara tabi tutulabilen, metal, seramik, polimer malzemeler ve biyomalzemeler kullanılarak gerçek üç boyutlu nesne yapmak için iyi bilinen teknolojidir. Bu çalışma, eklemeli imalatın tıp alanındaki uygulamalarını, biyobaskı teknolojisi ile doku ve organ gelişimini, medikal alandaki malzeme yelpazesini ve bu teknoloji için gelecekteki araştırma ihtiyaçlarını sunmaktadır.Item Çoklu arama stratejileri kullanan çok amaçlı parçacık sürü optimizasyonu yöntemi ile dairesel çok hücreli çarpışma kutusunun optimizasyonu(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-12-31) Albak, Emre İsa; Solmaz, Erol; Öztürk, Ferruh; Gemlik Asım Kocabıyık Meslek Yüksek Okul; Hibrid ve Elektrikli Taşıtlar Teknolojisi Programı; 0000-0001-9215-0775; 0000-0001-9369-3552; 0000-0001-5767-8312Çarpışma kutuları araçlarda darbe emici yapılar olarak araçların tampon kısımlarında bulunur. Çarpışma kutularının şekli, çarpışma performansını önemli oranda etkilemektedir. Çarpışma kutuları üzerine yapılan çalışmalarda çok hücreli çarpışma kutularının tek duvardan oluşan çarpışma kutularına göre daha iyi performansa sahip oldukları ortaya koyulmuştur. Çok hücreli çarpışma kutularında dış duvar içerisindeki yapıların geometrisi çarpışma performansını arttırmada önemli rol oynamaktadır. Bu çalışmada her birinin dış duvarı silindirik olan ve içi kare, altıgen, sekizgen ve dairesel kesitler ile eklenmiş dört farklı çarpışma kutusunun performansları incelenmiştir. En iyi performansa sahip olan içerisine dairesel kesit eklenmiş dairesel çok hücreli çarpışma kutusuna çoklu arama stratejileri kullanan çok amaçlı parçacık sürü optimizasyonu (MMOPSO) yöntemiyle optimizasyon çalışması yapılmıştır. Optimizasyon çalışması, radyal temelli fonksiyonlar yöntemi ile elde edilen metamodel kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Metamodel, latin hiperküp yöntemi ile belirlenen otuz adet örnekleme noktası kullanılarak oluşturulmuştur.Item Dinamik su bütçesi modeline destek vektör regresyonu entegrasyonu(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-01-21) Ersoy, Zeynep Beril; Okkan, Umut; Fıstıkoğlu, OkanYağış-akış modelleri kapsamında ele alınan modeller içerisinden kavramsal modeller havza dinamiğini atanan parametreler yardımıyla benzeştirmeye çalışırken, kapalı kutu modelleri ise fiziksel süreci dikkate almadan veri işleme esaslı uygulanmaktadır. Her iki yöntemin de birbirine göre avantajlı ve dezavantajlı yönleri bulunmaktadır. Örneğin kavramsal modellerin bazı parametreleri doğrusal tanımlandıklarında simülasyonlarda yanlılıklar gözlenebilmektedir. Diğer yandan, kapalı kutu modelleri tutarlı bir simülasyon için gecikmeli yağış değerlerine ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle çalışmada her iki yaklaşımın iyi yönlerini birleştiren hibrit bir model yapısının ortaya konması amaçlanmıştır. Bu kapsamda, dinamik su bütçesi adı verilen kavramsal bir yağış-akış modelinin doğrusal davranış gösteren yeraltısuyu depolama elemanı yerine destek vektör makinesi eklenerek beş parametreli hibrit bir model oluşturulmuştur. Destek vektör makinesi ilavesi ile doğrusal olmayan haritalama yetisi kazanan model Balıkesir’in İkizcetepeler Baraj Havzası’nda uygulanmıştır. Hibrit modelin kavramsal modele kıyasla kalibrasyon ve validasyon dönemlerinde sırasıyla %21 ve %14 daha düşük hata performansı vermesi istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur.Item Doğal ve sentetik çim zeminli futbol sahalarının drenaj tasarımları açısından karşılaştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-01-21) Gezici, Kadir; Ağaçcıoğlu, Hayrullah; Kesgin, ErdalFutbol sahalarının dış etkilere açık olması, yağış-sıcaklık gibi çevresel faktörlerden etkilenmesine sebep olmaktadır. Yılın büyük kısmında müsabakalara ev sahipliği yapması, ulusal-uluslararası birçok organizasyona ve amatör düzeye kadar geniş çaplı kullanımı olması sebebiyle bu mühendislik yapısının drenaj özellikleri dikkatli bir şekilde incelenmelidir. Futbol sahalarının zemini, doğal çim yüzeyli ve sentetik(suni) çim yüzeyli olmak üzere iki tür olarak inşa edilebilir. Özellikle son yıllarda geliştirilen, kalitesi daha da arttırılan 3.Nesil sentetik çim futbol sahalarının kullanım sıklığı artmıştır. Bu çalışmada suni çim futbol sahalarının doğal olanlara göre avantaj ve dezavantajları incelenmiş ve bu iki sistem drenaj özellikleri açısından karşılaştırılmıştır.Item Düzeltme: Polimer elektrolit membranlı (PEM) yakıt pilleri için indirgenmiş grafen oksit - karbon nanofiber hibrit destekli platin elektrokatalizörlerinin geliştirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-12-27) Kaplan, Begüm YararPolimer elektrolit membranlı (PEM) yakıt pillerinde elektrot yapısında kullanılan elektrokatalizörün verimliliğinin artırılması, maliyetinin düşürülmesi ve ticarileşmesi açısından oldukça önemlidir. Son yıllarda, ticari olarak kullanılan karbon siyahı destekli platin (Pt/C) elektrokatalizörün aktivite ve performans gibi dezavantajlarından dolayı yeni nesil elektrokatalizörlerin kullanımı oldukça dikkat çekmektedir. Bu sebeple, bu çalışmada indirgenmiş grafen oksit (rGO) ve karbon nanofiber (KNF) esaslı hibrit karbon yapısı katalizör destek malzemesi olarak kullanılmıştır ve bu destekler üzerine Pt nanoparçacıkları sentezlenmiştir. KNF ve rGO/KNF destekli Pt elektrokatalizörlerin (Pt/KNF ve Pt/rGO-KNF) sentezi için basit, çevre dostu ve düşük maliyetli bir teknik olan mikrodalga destekli (MW) sentez tekniği kullanılmıştır. Mikrodalga tekniği ile sentez sayesinde tek basamakta, hızlı ve verimli bir sentez geliştirilmiştir. Sentezlenen elektrokatalizörün fiziksel karakterizasyonu için X-ışını difraktometresi (XRD), RAMAN spektroskopisi ve geçirimli elektron mikroskopisi (TEM) teknikleri kullanılmıştır. Elektrokimyasal aktivite analizi için döngüsel voltametri (CV) ve doğrusal taramalı voltametri (LSV) tekniği kullanılmıştır. Bunun dışında, yakıt pili içinde performans testleri gerçekleştirilmiştir. Pt/rGO-KNF Pt/KNF ile kıyaslandığında daha yüksek katalitik aktivite ve yakıt pili performansı (maksimum güç yoğunluğu: 447 mW.cm-2) göstermiştir. Elde edilen sonuçlar, Pt/rGO-KNF hibrit katalizörlerin oldukça umut vaat eden PEM yakıt pili elektrot malzemeleri olduğunu göstermektedir.Item Ergonomik risk analizi yöntemleri ve metabolik hız hesabı yazılım uygulaması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-01-06) Aydın, Ferdi; Özalp, Besim Türker; Gündüz, Tülün; Mühendislik Fakültesi; Endüstri Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-3607-6141; 0000-0003-0307-1026; 0000-0002-7134-3997Ergonomik açıdan uygun olmayan çalışma koşullarının sırt, boyun, omuzlar, üst ve alt ekstremitelerde, kas iskelet sistemi rahatsızlıklarına neden olduğu bilinmektedir. Bu rahatsızlıklar fiziksel güç gerektiren ve tekrarlayan işleri yapan çalışanlarda sıklıkla görülmekte, ayrıca üretimdeki verimliliğin de düşmesine yol açmaktadır. Bu çalışmada, işletmelerde çalışanlara daha kolay bir şekilde ergonomik risk analizi yöntemlerini uygulamak ve analiz sonuçlarını karşılaştırabilmek amacı ile ergonomik risk analizlerini ve metabolik hız hesabını içeren bir yazılım uygulaması tasarlanmıştır. Geliştirilen yazılım, REBA, OWAS, RULA, NIOSH Aksiyon Sınırı (AL), Tavsiye Edilen Ağırlık Sınırı (RWL), ManTRA, ROSA ve HMD yöntemlerini içermektedir. Yazılım ayrıca, farklı koşullarda çalışanın harcadığı enerjiyi hesaplayarak ortaya koyduğu metabolik hızı hesaplayan bir modül ihtiva etmektedir. Gerçekleştirilen risk analizleri ve hesaplamaların detayları ve sonuçları MS Access veri tabanında depolanmaktadır. Çalışanın mevcut ve iyileştirilmiş risk analizi sonuçları, daha sonra karşılaştırma yapabilmek amacıyla geliştirilen raporlama ara yüzü ile incelenebilmektedir. Yazılım, ISO/IEC 25010:2011 kalite standartlarına göre ergonomi uzmanlarınca değerlendirilmiş ve uygulamanın firmalar için kullanılabilirliği ve uygunluğu sunulmuştur.Item Farklı hayvan gübrelerinin kompostlanması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-03-16) Özbek, Büşra; Uçaroğlu, Selnur; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-8973-0151; 0000-0003-4888-7934Bu çalışmada, büyükbaş hayvan gübresi (BHG), at gübresi (AG) ve tavuk gübresinin (TG) kompostlanabilirliği araştırılmıştır. Kompost deneylerinde ayçiçeği sapı (AS), düzenleyici katkı maddesi olarak kullanılmış ve üç farklı reaktör (G1, G2, G3) çalıştırılmıştır. Tüm reaktörlerde %80 oranında hayvan gübresi, %20 oranında AS karıştırılmıştır. G1 reaktörüne hayvan gübresi olarak BHG, G2 reaktörüne AG ve G3 reaktörüne ise TG ilave edilmiştir. Proses 21 gün boyunca devam etmiş olup sıcaklık, pH, elektriksel iletkenlik, organik madde, nem, C/N oranı, Toplam Kjeldahl Azotu ve Toplam Fosfor parametreleri izlenmiştir. G1, G2 ve G3 reaktörlerinde süreç boyunca en yüksek sıcaklıklar sırasıyla 58,7 ˚C, 44,6 ˚C ve 54 ˚C olarak tespit edilmiştir. G1 reaktöründe, diğer reaktörlere göre en yüksek C/N oranı azalması (%42,4), en fazla OM kaybı (%57) gerçekleşmiş ve en yüksek sıcaklığa (58,7 ˚C) ulaşılmıştır. Reaktörler arasında en yüksek mineralizasyonun gerçekleştiği en verimli reaktörün G1 olduğu belirlenmiştir. Farklı karakteristik özelliklere sahip hayvan gübrelerinin kompostlanabilirlikleri incelendiğinde, en yüksek verimlilik BHG ile çalıştırılan G1 reaktöründe, onu takiben TG kullanılan G3 reaktöründe elde edilmiş olup en düşük verim AG’nin kullanıldığı G2 rektöründe elde edilmiştir. Farklı katkı maddeleri ve farklı karışım reçetelerinde hayvan gübreleri ile daha yüksek verimde kompost reaktörleri çalıştırılabileceği düşünülmektedir.Item Gaz sayacı ölçümlerinde hata ve belirsizlik uygunluğu değerlendirmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-03-10) Kaykısızlı, HakanAkredite laboratuarların yaygınlaşmaya başlaması sonrasında gaz debi ölçümü alanında kalibrasyon yöntemleri, referans sistemler, ölçümler ve izlenebilirlik gibi konularında ortaya çıkan sorular ve çözüm beklentileri artmaktadır. Bu alanlardaki kalibrasyonların uluslararası düzeyde kabul gören yöntemler ve standartlar doğrultusunda yapılması, gerçekleştirilen karşılaştırmaların sonuçlarının yorumlanması, akreditasyon uygulamalarının etkinliğinin doğru değerlendirilmesi ve hata ve belirsizlik hesaplamaları oldukça önemlidir. Gaz sayacı üretimi ve gaz dağıtımı şirketleri kendi bünyelerinde kurdukları akredite laboratuarlarda gaz sayacı kalibrasyonları, ayar istasyonları ve doğrulama ünitelerinin izlenebilirliğini sağlama çalışmaları yapmaktadır. Referans cihazların kalibrasyonu, izlenebilirliği ve belirsizlik hesaplamaları konularında kalibrasyon firmalarından gelen soruların uluslar arası standartlar ve uygulamalar da yer alan cevapları TÜBİTAK UME Akışkanlar Mekaniği Laboratuarında ki tecrübeler dahilinde bu makalede paylaşılacaktır.Item GPU programlama tekniği kullanılarak hızlandırılmış XCLASS yazılımı ile spektrum analizinin gerçekleştirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-02-13) Koçak, Yasemin Poyraz; Sevgen, SelçukAstronomi, çok büyük boyutlu veriler ile çalışmak zorunda olan bir alandır. Bu büyük boyutlu verilerin işlenmesi ve bu verilerden bilgi çıkarımı işlemi çok uzun zaman aldığı için bu verileri modelleyen bilgisayar yazılımlarının performansı çok önemlidir. Bu çalışmada, Atacama Büyük Milimetre/Milimetre-altı Dizisi (Atacama Large Millimeter/Submillimeter Array- ALMA) isimli teleskop setinden gelen astronomik verileri modellemek için geliştirilen XCLASS (extended CASA Line Analysis Software Suite-genişletilmiş CASA Çizgi Analiz Yazılım Bölümü) adlı yazılımın çok yoğun hesaplamaların yapıldığı myXCLASS adlı bölümü, Grafik İşlemci Birimi (Graphics Processing Unit GPU) programlama tekniği kullanılarak hızlandırılmıştır. GPU programlama ortamı olarak Birleşik Hesap Cihazı Mimarisi (Compute Unified Device Architecture- CUDA) kullanılmıştır. Uygulama, Tesla K20m isimli iki adet ekran kartı üzerinde test edilmiş, CPU- GPU çalışma süresi bakımından performans karşılaştırılması yapılmış ve ayrıntılı sonuçlar sunulmuştur. Elde edilen sonuçlar ile GPU programlama tekniği kullanılarak ALMA gibi gelişmiş gözlem araçlarından elde edilen çok büyük boyutlu astronomik verilerin modellenmesinde kullanılan yazılımlarda yüksek performans kazanımı sağlanacağı gösterilmiştir.Item Hayvansal kaynaklı yayılı kirlilik yükleri hesabı, Bursa örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-03-10) Hacısalihoğlu, SaadetSon zamanlarda artan nüfus, teknolojik gelişmeler, kentleşme gibi sorunlar su kaynakları üzerindeki baskıları da önemli oranda arttırmaktadır. Nüfus artışına paralel olarak hayvansal ürünlere olan talep de artmaktadır. Ancak hayvancılık faaliyetleri sonrası oluşan atıklar uygun olmayan koşullarda biriktirildiğinde oluşan sızıntı suları, su kaynaklarına ulaşarak, bu ortamlarda kirlenmeye hatta kullanılamaz duruma gelmesine neden olabilmektedir. Bu çalışmada Bursa ve ilçelerinde yayılı kirletici kaynakların baskısını değerlendirmek için hayvansal kaynaklı kirlilik yükü hesabı yapılmıştır. Kirlilik yükü hesabında Bursa’nın tüm ilçelerinde mevcut 2020 yılı, büyükbaş (BBH), küçükbaş (KBH) ve kümes hayvanı (KH) sayıları kullanılarak yıllık yayılı toplam azot (TN) ve toplam fosfor (TP) yükleri hesaplanmıştır. Sonuç olarak, TN ve TP yayılı kirlilik yüklerinin en yüksek olduğu ilçeler Karacabey, Mustafakemalpaşa, Yenişehir ilçeleri, en düşük olduğu ilçelerin ise Yıldırım, Gemlik, Gürsu ve Harmancık olduğu tespit edilmiştir. Bursa genelinde toplam azot kaynaklı oluşabilecek toplam yayılı kirlilik yükü 3241,944 ton TN/yıl, toplam fosfor kaynaklı oluşabilecek yayılı kirlilik yükünün 341,327 ton TP/yıl olduğu belirlenmiştir.Item Hibrit mikroşerit-YTED bant geçiren filtrenin x-bant’ta tasarımı ve optimizasyonu(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-01-31) Güvenli, Kemal; Seçmen, Mustafa; Yenikaya, Sibel; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-9423-1752Bu makalede, X-Bant ’ta hibrit Mikroşerit-YTED (Yalıtkan Taban Entegreli Dalga Kılavuzu) bant geçiren filtrenin optimizasyon çalışması yapılmıştır. Yüksek geçiren bir YTED filtre ile alçak geçiren bir mikroşerit filtrenin seri entegrasyonuyla elde edilen hibrit bant geçiren filtrenin geometrisindeki asimetrik bölümler düzeltilmiştir. Optimizasyon çalışmasında, CST (Computer Simulation Technology) Studio Suite simülasyon programındaki 5 farklı optimizasyon algoritma tekniği hibrit M-YTED bant geçiren filtreye uygulanmıştır. Filtreye uygulanan bu tekniklerin sonuçları karşılaştırılmalı olarak verilmiştir. Metotlar karşılaştırıldığında, geçiş bandındaki S11 değerleri toplamının en düşük değerde olması nedeniyle Parçacık Sürü Optimizasyon Algoritması seçilmiştir. Filtrenin w4 parametresinin değeri 6,165 mm olarak elde edilmiştir. Filtrenin kalite faktörü, optimizasyon çalışmasıyla Guvenli ve diğ., (2021)’nin çalışmasına göre 3,21 kat artırılmıştır. Hibrit Mikroşerit-YTED bant geçiren filtrenin geçiş bandı [ω1-ω2] 7,60 GHz ile 8,40 GHz frekans aralığında, filtrenin merkez frekansı (ω0) 7,90 GHz, filtrenin bant genişliği de 0,80 GHz (%10,01) olacak şekilde tasarlanmıştır. M-YTED bant geçiren filtrenin simülasyon sonuçlarına göre, merkez frekansı 8,15 GHz ve bant genişliği 0,92 GHz'dir (%11,29). Analitik ve simülasyon sonuçları karşılaştırıldığında, analitik sonuçlara göre simülasyon merkez frekansındaki frekans değişimi %1,98 ve bant genişliği değişimi %15’dir. Analitik ve simülasyon sonuçlarının birbiriyle uyumlu olduğu görülmektedir.Item Kesit şeklinin poli (l-laktik asit) filament iplik özelliklerine etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-03-22) Çelen, Onur; Koçer, Hasan BasriBu çalışmada yenilenebilir kaynaklardan üretilen biyo bozunur ve biyo gübrelenebilir poli (L-laktik asit) (PLLA) polimerinden, eriyikten çekim eğirme prosesiyle filament iplikler üretilmiştir. Özel kesitli PLLA filament iplik üretimleri başarıyla gerçekleştirilmiş, bu kesitlerin sahip olduğu farklı yüzey morfolojilerinin ipliklerin yapısal ve fiziksel özelliklerine olan etkileri araştırılmıştır. Kesit şekilleri olarak en yaygın kullanılan dairesel kesitin dışında üçgen, artı, içi boş daire ve yassı biçimleriseçilmiştir. İpliklerin termal özellikleri ve kristalizasyon verileri DSC analizi ile, kimyasal özellikleri viskozite ve karboksil analizleriyle, fiziksel özellikleri ise mukavemet, uzama, düzgünsüzlük testleriyle karakterize edilmiştir. PLLA polimerinden eriyikten çekim eğirme prosesi ile endüstriyel özellikte özel kesitli filament iplikler başarı ile üretilmiştir.Item Parça ıskartalarının makine öğrenmesi kullanılarak azaltılması: Otomotiv sektöründe bir uygulama(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-03-09) Yürek, Emine Eş; Yağmahan, Betül; Akyüz, Burak Celal; Samast, Ebubekir Sıddık; Çetrez, Nezire Dilan; Mühendislik Fakültesi; Endüstri Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-0871-3385; 0000-0003-1744-3062; 0000-0002-5085-5272; 0000-0003-0775-3657; 0000-0003-1890-0835Bu çalışmada, enjektör imal eden bir firmanın taşlama makinesindeki insan faktörüne bağlı ıskartaların azaltılması amaçlanmıştır. İnsan faktörüne bağlı ıskartalar, makinenin taş değişimi, arıza gibi çeşitli nedenlerle durmasından sonra makine operatörünün, makine ve ürün parametrelerinde yaptığı ayarlamalardan kaynaklanmaktadır. Iskartaların azaltılması amacıyla iki aşamalı bir çözüm yaklaşımı önerilmiştir. İlk aşamada, makine öğrenmesi kullanılarak kalite tahminlenmiştir. Kalite tahminleme, bir sınıflandırma problemi olarak ele alınmıştır. Farklı sınıflandırma algoritmaları modellenerek en yüksek performansa sahip Destek Vektör Makineleri (DVM) algoritması seçilmiştir. İkinci aşamada ise, DVM kullanılarak kaliteli ürün ile sonuçlanması beklenen uygun parametre değerleri belirlenmiştir. Güncel veri dikkate alınarak parametre değerlerinin otomatik olarak revize edilmesi ve operatöre sunulması amacıyla bir öneri sistemi geliştirilmiştir. Bu öneri sistemi ile, taşlama işleminin insan etmenine olan bağlılığının ortadan kaldırılarak dijitalleşmesi amaçlanmıştır.Item Sera Deresi Havzasında (Trabzon) askıda katı madde hareketinin incelenmesi ve değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-03-19) Mete, Betül; Baki, Osman Tuğrul; Bayram, AdemBu çalışmanın amacı, sürüntü hareketinin yanı sıra yoğun bir askı hareketinin olduğu Sera Deresi Havzası’nda askıda katı madde (AKM) taşınımını gözlemlemek ve ana kol üzerinde inşa edilen tersip bentlerinin (TB) taşınıma olan etkilerini değerlendirmektir. Havzada seçilen 10 AKM gözlem istasyonundan, Haziran-Kasım 2019 döneminde ayda dört kez olacak şekilde su örnekleri toplanmış ve AKM (mg/L) belirlenmiştir. Havzadaki ilk gözlem istasyonunun mansabında yer alan TB1’in taşınan AKM’nin %16,5’ini tutarak mansaba geçişini engellediği ve Sera Gölü’nde havzadan taşınan AKM’nin %69,4 gibi büyük bir kısmının tutulduğu tespit edilmiştir. Havzada işletilmekte olan Derecik isimli akım gözlem istasyonundan (AGİ) seviye okumaları yapılarak ilgili kesitten geçen debiler (Q, m3 ) belirlenmiş ve AKM yükleri (ton) hesap edilmiştir. TB2 ile TB3 arasında ve Derecik AGİ’nin hemen mansabında yer alan istasyonda ortalama günlük debiler ve AKM yükleri yazın 99.000 m3 /gün ile 24,6 ton/gün ve sonbaharda 83.945 m3 /gün ile 2,5 ton/gün olarak hesap edilmiştir. Akarsu yataklarına moloz ve hafriyat dökümünün yanı sıra yerleşim birimlerinden yapılan evsel atık su deşarjlarının da AKM miktarının artışında etken olduğu havzada tersip bentleri sayısal olarak yetersiz kalmaktadır. Çok dik ve sarp eğimli orman arazilerine sahip Sera Deresi Havzası’nın membaındaki yan kollar üzerinde de geçirimsiz tersip bentlerinin yanı sıra geçirimli tersip bentlerine de ihtiyaç duyulduğu sonucuna ulaşılmıştır.Item Sıcak çalışma hatlarında ısıl konfor iyileştirmesi: Soğuk yelek uygulaması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-01-31) Abi, Tuğçe Turan; Yamankaradeniz, Nurettin; Mühendislik Fakültesi; Makine Mühendisliği Bölümü; 0000-0003-1657-2604İnsanlar gün içerisindeki faaliyetlerinin büyük bölümünü kapalı alanlarda geçirir. Bu nedenle insanlar için kapalı mahallerde iyi bir havalandırma ve iklimlendirme sistemi tasarlamak son derece kritiktir. İyi bir havalandırma, insanlarda hem vücut sağlığı hem de çalışma verimleri adına önemli bir kıstastır. Sıcaklık maruziyeti, vücudun fizyolojik ve psikolojik dengesini, çalışma verimini önemli ölçüde etkileyen ve çalışma ortamında sıkça karşılaşılan problemlerdendir. Isıl konfor ise, kişinin bulunduğu ortamın sıcaklığı ile uyumun sağlanması ve memnuniyetsizliğin bertaraf edilmesi anlamına gelmektedir. Termal konfor şartlarının tam olarak sağlanamadığı ortamlarda çalışmak zorunda kalan çalışanların verimlerinin düştüğü, güvenli çalışma durumunun zayıfladığı ve buna bağlı olarak iş kazasına maruz kalma sıklıklarının arttığı gözlemlenmiştir. Bu yüzden ısıl işlemin zorunlu olduğu, sıcaklık maruziyetinin kaynağında yok edilemediği durumlarda çalışan kişilerin termal konfor şartlarının iyileştirilmeleri öncelikle çalışanların sağlığına sonrasında ise üretim verimine olumlu katkılar sağlayacaktır. Bu çalışmada, ısıl konforu belirleyen parametreler üzerine incelemeler yapılmış olup, örnek mahal olan sıcak şekillendirme prosesi kullanılarak sac şekillendirme yapan hatta çalışan işçilerin ısıl konfor için çalışma koşulları gözlenmiştir. Isıl konforu sağlamak adına soğuk yelek üretilmiş ve ısı transferi dikkate alınarak iyileştirici faaliyetler belirlenmiştir.Item Bir tekstil atölyesinde hücresel imalata geçiş uygulaması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-03-25) Güner, Hatice; Güner, Ali RızaHücresel imalat, bir üretim sistemini bağımsız alt sistemlere ayıran ve alt sistemlerin hızlı ve etkin çalışma yeteneğini, tüm sisteme yansıtmayı amaçlayan bir yaklaşımdır. Bu çalışmada, günümüz rekabet ortamında değişen piyasa koşullarına çabuk uyum sağlamak ve verimliliğini artırmak isteyen hazır giyim sektöründeki işletmelere bir model oluşturması için örnek bir hücresel imalat sistemi uygulaması sunulmuştur. Bunun için, askeri kıyafet üreten bir işletmede incelemeler yapılmıştır. İşletmede dokuz çeşit mamulün üretim süreci gözlenmiş ve operasyon bilgileri toplanmıştır. Makine hücrelerini belirlemek üzere derece sıralama ve kümeleme, satır ve sütun maskeleme ve benzerlik katsayısı yöntemleri analiz edilmiş ve sonuç olarak iki hücreden oluşan makine ve ürün ailesi grupları oluşturulmuştur. Önerilen hücresel yapının performansı gruplama etkinliği, makine kullanım oranı, hücreler arası akış etkinliği, hücrelerin kullanım oranı gibi açılardan değerlendirilmiştir.