2019 Cilt 45 Sayı 3
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/18588
Browse
Browsing by Subject "Blood product"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
Item Acil serviste kan transfüzyonu yapılan hastaların özellikleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-10-11) İşler, Yeşim; Kaya, Halil; İşler, Şükrü; Yüksel, MelihBu çalışmanın amacı acil serviste kan ve kan ürünleri transfüzyonu yapılan hastaların transfüzyon sonrası değişim verilerin incelenmesi amacıyla prospektif olarak incelemektir. Bu çalışma Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servisine başvuran hastaların yaş ve cinsiyetleri, şikayetleri, muayene bulguları, kan grupları, verilen kan ürünleri ve ünitelerinin dağılımı, transfüzyon öncesi ve sonrası hemoglobin(Hb), hematokrit (Hct) değerleri incelenerek yapıldı. Çalışmaya 92 hasta alınmış olup hastaların %56,5’u 65 yaş ve üzerindeydi. %59,8’i kadındı. %44,6 ile en fazla “halsizlik” şikayeti vardı. Muayenede hastaların %17,4’inde melena %14,1’inde hematokezya vardı. Hastaların %40,2’si anemi ve %35,9’u Gastrointestinal Sistem (GİS) kanaması tanısı almıştı. Hastalar en fazla %45,7 ile A RH+ ve %29,3 ile 0 RH + kan gruplarına sahipti. Hastaların %94,6’sına eritrosit süspansiyonu (ES) ve %5,4’üne ES+ taze donmuş plazma (TDP) transfüzyonu yapıldı. Hastaların %46,7’sine iki ünite ES ve %40,2’sine bir ünite ES verildi. Yaş gruplarının transfüzyon öncesi Hb değerleri arasında istatistiksel olarak önemli bir fark yokken (p=0,879), transfüzyon sonrası istatistiksel olarak önemli fark olduğu bulundu (p=0,003). ES transfüzyonu sonrası hastaların %58,2’si beklenen Hb değerine ve %50,0’si beklenen Hct değerlerine ulaşmıştı. Yaş, cinsiyet ve tanıya göre beklenen Hb ve Hct düzeylerine ulaşma durumları arasında istatistiksel olarak önemli fark yoktu (p>0,05). Transfüzyon öncesi ve sonrası hastaların nabız, tansiyon ve ateş gibi vital bulgularında istatistiksel olarak fark yoktu (p>0,05), ancak Hb, Hct, MCV ve MCH’de önemli artış vardı (p<0,05). Çalışma sonunda acil serviste yapılan kan ve kan ürünü transfüzyonları incelendiğinde düşünülenin aksine travmaya bağlı acil transfüzyon değil de en fazla GİS kanama ve anemiye bağlı transfüzyon yapıldığı tespit edilmiştir.