2023 Sayı 16
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/41007
Browse
Browsing by Title
Now showing 1 - 20 of 32
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Ancient repairs on the Alexander Mosaic from Pompeii(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-08-24) Beşikci, DemetEvery so often throughout antiquity, cities, structures and objects were damaged to varying degrees as a result of wars, earthquakes, floods and fires, and became unusable. However, similar to the present day, in some cases it was possible to maintain their function by carrying out repairs. Traces of such repairs are visible on mosaic flooring, one of the structural elements most affected by these destructions. Since mosaics are composed of lots of small pieces, they can quickly disintegrate in any destructive situation and fall apart easily. Through the ages, the loss of components occurred as a result of not only great destruction and devastation, but also of wear due to overuse. In such cases, in order to reduce the growth of the damaged area, various repair techniques were used, and the use of the structures/spaces continued. The craftsmen doing these repairs sometimes tried to restore the floor and its decoration elements to its original appearance, and other times utilised different materials in order to re-open the space as quickly as possible. The location and dimension of the damage as well as the repair methods on the mosaic provide us with information on the techniques of the craftsmen and the practices of the period. Found at the Casa del Fauno (VI 12, 2) in Pompeii on October 24, 1831 and dated to the end of the 2nd century BC (120 BC) (Pappalardo - Ciardiello 2010: 153) the Alexander Mosaic is one of the most well-known mosaics today, as well as being famous enough in the period it was made to be mentioned in historical and literary sources. The original is preserved in the Naples National Archaeological Museum (MANN, inventory number 10020). It depicts the battle of Issus (333 BC) or Gaugamela (331 BC) between Alexander the Great and Darius III (Pappalardo - Ciardiello 2010: 154; Giulierini et al. 2020: 105). Despite having undergone repairs following the extensive damage it sustained in the earthquake of 62 AD, the mosaic never regained its former appearance. It is a rare example, as it was in some parts repaired with tesserae and some other parts repaired using mortar. Studies of the Alexander Mosaic suggest that these two different mending techniques belong to separate attempts from different periods. This article, as a result of detailed examinations, discusses the possibility that repairs made with both tesserae and mortar may have been applied simultaneously after the same destruction.Publication Balatlar kilisesi mozaiklerinin koruma - onarım uygulamaları(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-21) Hetto , Sedef Öztürk; Küçük , CelalettinAnadolu’nun diğer bölgelerine oranla Karadeniz Bölgesi’ndeki yerleşimlerde bulunan Roma ve Bizans Dönemleri ’ne ait döşeme mozaikleri oldukça az sayıdadır ve dolayısıyla bu bölgedeki mozaik koruma ve onarım uygulamalarına ait veriler de kısıtlıdır. Balatlar Kilisesi kazılarında gün ışığına çıkarılan mozaiklere uygulanan koruma ve onarım yöntemlerinin, daha sonraki çalışmalara kaynak olması bakımından önemlidir. Insitu olarak korunmaları planlanan ve toplam 10 panodan oluşan bu mozaikler üzerinde belgeleme, önleyici koruma ve konservasyon uygulamaları yapılmıştır. Bu çalışma kapsamında, Balatlar Kilisesi mozaiklerindeki koruma-onarım uygulamaları ve sonuçları değerlendirilerek sunulmuşturPublication Bathonea’dan Erken Hristiyanlık Dönemine ait bir martyrion ve opus sectile döşemesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-16) Sazak , Batuhan; Aydıngün, Şengül; Aydıngün, Haldunİstanbul’un batı yakasında yer alan Küçükçekmece Göl Havzası, Firuzköy Yarımadası üzerinde Bathonea Antik Liman Yerleşiminde, 2009 yılında arkeolojik kazılar başlamıştır. Kazılarda İÖ IV. yüzyıl ile İS XI. yüzyıllar arasına tarihlenen, limanlar, yollar, meydanlar, su yapıları, askeri, sivil ve dini yapılar ortaya çıkarılmaktadır. Kazılarda 8. Alan olarak kodlanan bölgede bir kale kalıntısı ile çevrili alanın içinde dıştan kare içten sekizgen planlı, kubbeli ve bir kriptası olan bir yapının gösterdiği özellikler nedeniyle martyrion olabileceği düşünülmektedir. Bu yapıda yürütülen kazılarda, opus sectile tekniğinde geometrik bir zemin döşeme ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca yapının kubbe, kemer, tonoz ve duvarlarında yer aldığı anlaşılan mozaik kaplamalar ele geçmiştir. Kalın bir sıvaya gömülü olduğu anlaşılan tesseraların yeşil, mavi, sarı, kırmızı, beyaz gibi doğal taş, mermer, cam ve kiremit gibi örnekleri yanında çok sayıda altın ve gümüş yaldızlı olanları da bulunmaktadır. Bu yazıda bir kısmı in situ halde bulunan geometrik opus sectile zemin döşemesinin parçaları ve döşemenin kompozisyon özellikleri incelenmiştir. Döşemenin, farklı arkeolojik alanlardaki benzer örnekleriyle karşılaştırılması yapılmıştır. Yapının mimari özellikleri, mozaikleri ve buluntuları IV.- VI. yüzyıllar arasına tarihlendirilmektedir. Yapının VI. yüzyılda yaşanan büyük bir deprem ile yıkıldığı sanılmaktadır. Bu nedenle yapının üst örtü sistemindeki mozaik bezemelerin dekorasyonu hakkında bilgi edinilememiştirPublication Cosmologic representations on the late antique mosaics from Bulgaria(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-26) Popova, VaniaThe article traces the cosmologic structure and its separate components, reflected on the Late Antique mosaic pavements from the ancient provinces of present-day Bulgaria. Distinguished are three basic historical periods of development. The observations reveal that these lands were receiving ready cosmogonic structure’s schemes after the act of cosmogony from the big artistic centers of Italy, Greece, Asia Minor and North Africa. For several reasons, the cosmologic structure and the components of the Late Antique mosaic pavements from Bulgaria are not full, but limited and adapted, with many missing figural representations in the mosaic pavements and the tomb wall paintings, differently to the Western and the Eastern Mediterranean. This is considered a kind of proto-iconoclasm, due to the influence of heresies and the concrete historical, religious and artistic development. The joyful picture of the Christian Universe changes and disintegrates after the Justinianic period, and the previous Order and Harmony, including the place of each sphere and cosmologic element, is already not fixed, but in free mixture with other figural and symbolic images. The old cosmologic picture comes to its logical end and is replaced by a new one after the beginning of 7th century.Publication Cultural interactions of medieval societies hidden in the symmetry of ornaments(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-11) Erbudak, MehmetWe trace the culture on the mosaics of seven medieval civilizations by taking the symmetry of the ornaments found on the mosaics as characteristic evidence for the cultural group in which the artwork is created. We classify the ornaments into 17 wallpaper groups according to their symmetry. Applying the cosine law to the frequency of each symmetry group we calculate the pairwise correlation of the cultural interactions. Finally, a hierarchical cluster analysis is performed on the correlations to find cultural groups that are closely related to each other. The results show the formation of two clusters: The Islamic cluster includes the Arabs and the Seljuk dynasties. The Hellenistic group inspired other Anatolian civilizations and even influenced the Umayyads in Andalusia. These results are consistent with the calculations based on multidimensional scaling. Our work demonstrates the possibility of applying symmetry analysis and statistical methods to the visual arts to reveal valuable details such as the hidden influences in art practice.Publication Determination of the mathematical theorems on ancient mosaics(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-07-24) Aydoğdu, Erhan; Öz, Ali KazımThe aim of this research is to examine and evaluate the reflection of mathematical knowledge on examples of ancient mosaic art. As a result of the comparison between history of mathematics and art of mosaics, a connection has been made between the well-known theorems and patterns through the nature of the forms. For this purpose, patterns like swastika, meander, spiral and cube forms, as well as the forms that can be produced from the graph related to the lunar area calculation of Hippocrates of Chios have been analyzed. In addition, analyzes, discussions and evaluations on the identification of the forms similar to the semi-regular solids of Archimedes and the hexagons of Pappus of Alexandria have been presented. It is thought that the methods used and the information obtained in this study will contribute to the research of mosaic art and history of mathematics, the documentation and evaluation of archaeological artifacts, the museology practices and conservation studies.Publication Geç Roma ve erken Bizans dönemleri’nde Tripolis (Lydia) mozaikleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-06-11) Duman , BahadırBüyük Menderes (Maiandros) Nehri’nin kenarındaki Tripolis’te 2012-2021 yılları arasında gerçekleştirilen arkeolojik araştırmalarda kentin hem kamusal hem de sivil mimariye ait yapılarında mozaik döşemeli mekânlar tespit edilmiştir. Kamusal mimaride daha çok cadde ve agora gibi yapıların sütunlu galerileri bitkisel süsleme ağırlıklı mozaiklerle kaplanırken, sivil mimariye ait yapıların başında gelen konutlarda ise geometrik ve bitkisel süslemenin zaman zaman birlikte kullanıldığı anlaşılmaktadır. Mozaikli Konut olarak isimlendirilen ve kentin Geç Helenistik Dönem’den başlayarak İS 4-5. yüzyıllara kadar yerleşim mimarisine ait önemli veriler elde edilmesine olanak sağlayan yapının birimlerinde, oldukça ince işçiliğe ve üst düzey kaliteye sahip mozaik döşemeler Tripolis’te 10 yıldır gerçekleştirilen arkeolojik kazı çalışmalarında tespit edilen en sağlam örnekleri oluşturmaktadır. Söz konusu konut alanında tespit edilen mozaikler aynı zamanda İS 4. yüzyılın ortalarında yaşayan, Tripolis topraklarında yetişmiş ve Roma’da Senatörlüğe kadar yükselmiş Hermolaos’a ait bir onurlandırma heykeline ait kaidenin yazıtında geçen “… eğer O’nun ailesi ve yaptığı çok güzel işlerle ilgili daha fazla öğrenmek istersen tanıkları şehir halkı ve meşhur malikaneleri olacaktır” ifadesinden de anlaşılacağı üzere Geç Roma Dönemi’nde Tripolis’in konutları oldukça meşhurdur. Tripolis’te bulunan mozaiklerin yerel sanatçı ve atölyeler tarafından mı yoksa gezici atölyeler tarafından mı yapıldığına dair sorulara şu an için çok net olarak cevap bulunamasa da 2015 yılı kazı çalışmalarında kentin merkezi konumdaki ana caddelerinden birinin sütunlu galerisinde tespit edilen mozaik taşlarını oluşturmak için kesilen ve çeşitli işlemlerin evrelerine ait izler taşıyan küçük taş kırıklarından oluşan buluntu topluluğu nedeniyle, Tripolis’te mozaik işçiliğine yönelik çeşitli faaliyetler yapıldığı görüşünü kuvvetlendirir.Publication Gold and blue transition - a contemporary realization in a historical site(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-05) Kürtösi, Brigitta MariaThe paper aims to demonstrate the creative process of the realization of a fountain in the courtyard of the Archbishop’s Castle in Kalocsa, Hungary. Lead architect of the diocese, Márta Vörös designed a complex artwork symbolizing the Trinity. The rounded shape concrete body of the fountain is seven metres in diameter and positioned in the middle of the inner garden space. In the centre of the composition, an orb and a dove figure are encompassed by a thin layer of water in a calyx-form. The surface of the fountain will be covered with Murano glass mosaic executed by the author. The dark colours from deep tones through the transition of blueish and greenish tints turn to golden shades reflecting to the Earth and Sky. The mosaic is made by direct technique in studio following a division system composed by 36 slices with 11 sections of each. The prepared sections are edited to fit to the curved design of the fountain, and the setting style desires to delicately amplify the symbolic content. From above the work will look like the eye of God as a universal protective symbol. This contemporary artwork exemplifies the fusion of traditional visual and theoretical valuesPublication Hadrianopolis kiliseleri zemin mozaiklerindeki haç ve haçvari motifler(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-28) Verim, Ercan; Çelikbaş, ErsinPublication Half-human half-vegetal hybrids in eastern mosaics(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-10) Derwael, StephanieThe aim of this paper is to investigate the evolution of the use of half-human half-vegetal figures, the socalled Rankenfrau and Rankengott, in the pavements of the Eastern Mediterranean, from their appearance in the Classical period to their appropriation in the Roman and Christian times. The contextualised analysis of this corpus, combined with a comparison to other media such as architectural sculpture, provide a good opportunity to better understand to what extent the motif varied at different times and how the worldview of the commissioners of the decors can, or not, affect their meaning. In the Classical and Hellenistic contexts, vegetalisation of the human body seems to plastically translate the prerogatives of different divinities of wild nature, growth, and life. Through the mastery of their primitive savagery, these deities allow the coexistence of two different natures and bring divine prosperity into everyday life. In Roman times these figures inherited from the Greek world went through an unprecedented formal and syntactic diversification. A new variant is even created: the foliate head, which concentrates the force of a vital principle and appears as the metonymic representation of its primordial and spontaneous fecundity. In Eastern pavements, bearded and beardless foliate heads are associated with young foliate boys in the peopled scroll borders of the public rooms of rich houses. They evoked the mastery of a vital impulse that is made beneficial for wealthy owners. During the 6th century AD, whilst the foliate heads survive in the pavements of Christian monuments, the Rankenfrau and the Rankengott seem to disappear from the Eastern repertoire.Publication Hierapolis (Pamukkale) Saint Philip Kilisesi mozaik harcının analizi ve konservasyonu(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-14) Noei, Sina2010 yılında Hierapolis (Pamukkale) Antik Kenti’nde yapılan kazılar sonucu Saint Philip Kilisesi’nde mezar odasının arka tarafında bulunan taban mozaiği kaçak yapılan hafriyat ve meydana gelen depremler sebebiyle büyük ölçüde zarar görmüştür. Yapılan incelemeler sonucu iki panelden oluşan mozaiğin acilen kaldırılması ve koruma altına alınması kararlaştırıldı. 2010 kazı sezonunun son haftasında açığa çıkan mozaik 3 günde kaldırılıp bir sonraki kazı sezonunda konservasyon çalışmalarının yapılması amacıyla depoya yerleştirilmiştir. Kaldırma sırasında 1 adet harç örneği alınarak; tuz testleri (klorür, sülfat, nitrat ve karbonat), yağ ve protein testi, kızdırma kaybı, asitle muamele sonrasında tane boyutu dağılımı analizi, nem miktarı SEM-EDX, XRD ve petrografik analizler (ince ve kalın (parlak) kesitler, Stereo ve Polarizan Mikroskop ile incelemeler) yapılmıştır. 2011 kazı sezonunda mozaiğin arkasındaki harç mekanik yöntemlerle temizlenerek analiz sonuçları doğrultusunda tessera tabakasının arkasına orijinal harca uygun konservasyon harcı uygulandı ve bir sene kurumaya bırakıldı. 2012 sezonunda ise mozaikler Aerolam panellerin üzerine transfer edilerek konservasyonu yapıldı. İki ayrı aerolam panel üzerine yerleştirilen mozaikler orijinal yerinde sergileme koşulları sağlanana kadar depoda koruma altına alınmıştır.Publication İznik Hisardere bazilikası mozaikleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-28) Öz, Ali Kazım; Meriç, Aygün Ekin; Türkmenoğlu, Ahmet; Kardoruk , NihalBursa ili, İznik ilçe merkezinin beş km kuzeyinde yer alan Hisardere Nekropolü’nde, 2015 yılından itibaren çok sayıda lahit, sanduka ve oda mezar ortaya çıkarılmıştır. Kazılarda ortaya çıkarılan duvarlar ve mozaiklerin takibi sonucunda, 2021 yılında Hisardere Nekropolü’nün merkezinde bazilikal planlı bir kilise yapısına ait kalıntılara rastlanmıştır. Ayrıca jeofizik yöntemlerle yapılan incelemeler sonucunda, yapının batıya doğru devam ettiği ve muhtemel boyutlarının yaklaşık 30x35 m ve atriumla birlikte 30x70 m olduğu tespit edilmiştir. Böylece, Anadolu’daki en büyük bazilikalardan biri olarak literatürde yer alması gereken önemli bir yapıyla karşılaşılmıştır. Erken Hıristiyan Dönemi kültürünün en önemli temsilcilerinden biri olan İznik kentinde, bu denli görkemli bir yapının kent surlarının uzağındaki bir nekropol alanının içinde ve Roma Dönemi lahitlerinin üzerinde bulunması ender rastlanan bir durumdur. Kazılar sonucunda, bazilikanın orta nefinde geometrik motiflerle süslü mozaiklerin, yan neflerinde ise tuğla döşemelerin varlığı görülmektedir. Bazilika mozaiklerinin eşit boyutta dört farklı kompozisyona sahip panellerden oluştuğu belirlenmiştir. Fakat mozaiklerin yüzeye yakın olması ve bölgenin uzun yıllar tarımsal üretim amacıyla kullanılması gibi nedenlerle sadece üç panelin kompozisyonuyla ilgili bilgiler edinilebilmiştir. Bazilikanın mimari özellikleri, mozaiğin içeriğinin benzer örneklerle karşılaştırılması ve arkeolojik buluntular yardımıyla yapının İS 5.-6. yüzyıllara ait olduğu anlaşılmaktadır.Publication Late antique domus of via dogana in faenza: The vestibulum mosaic. completion of the restoration work, new methods for conservation and enhancement(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-04) Franzoni, Agnese; Sagripanti, Elena; Paola , Perpignani; Michele, Macchiarola; Simone , ZambrunoThis paper describes the multidisciplinary study and the completion of the restoration work conducted on an important floor mosaic from the fifth century AD. The floor, a big polychrome and figured mosaic, was discovered in the 1970s in the city center of Faenza and belonged to the vestibulum of a late antique domus. An effective collaboration between the Parco Archeologico di Classe - RavennAntica Foundation and the University of Bologna Master Degree in Conservation and Restoration has allowed to experiment, test, and improve some methodologies concerning mosaic restoration and enhancement. Specifically, some experimental studies regarding the use of lime mortars were carried out, in order to reintegrate the small gaps in the mosaic. Furthermore, in addition to a three-dimensional relief of the whole floor, some virtual integration proposals were created. At the same time, some information panels were proposed to integrate the museum project. The restoration was thus a moment of study and active experimentation, that did not neglect the enhancement of such a significant artistic testimony.Publication Looking beyond the obvious: Rereading the message of themosaics(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-28) Kremer , Maria de Jesus DuranWhen we look at the mosaic pavements that have come down to us over the centuries, it is easy to see that many of the patterns chosen were part of a decorative grammar that reflected a world view adapted to the geographical area, the social class and the time when the mosaic was built. The dawn of Christianity in the Roman Empire was no exception: traditional patterns were “adopted” by the new religion, in a discourse adapted to the moment in time and to the local social and political evolution. An adoption which at a certain moment allowed a veiled identification as a follower of the new religion. In the present intervention, the author proposes to present an analysis of the evolution of some of these patterns in the light of the Christianisation in the westernmost part of LusitaniaPublication The marine mosaics in Late Antique Thrace(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-31) Topalilov, IvoIt is assumed that marine mosaics were among the most popular mosaic pavements across the Roman Empire, particularly in thermal baths and triclinia. It has therefore been thought unsurprising that marine mosaics widely appear in Early Christian art. Late antique Thrace does not appear to be an exception to this trend, although few examples of such mosaics have been discovered so far. This article addresses all three examples from a villa suburbana in Serdica region as well as other examples from houses in Philippopolis and Augusta Traiana. All dated to the 4th century, these mosaic pavements hold different iconography that suggest that in the marine theme was not among the most popular themes that spread in Late Antique mosaics in the cities of inner Thrace. Instead, their use is attributable to specific historical circumstances such as Julian’s advance into Thrace in 361-362 or the explicit desire and needs of a house owner to present himself as a wealthy merchant to guests. The Philippopolitan mosaic with ‘classical’ iconography may have had a Christian meaning as well. Although this study lacks the necessary support of additional examples, perhaps awaiting discovery at Thrace’s coastal cities, it is a preliminary step toward more accurately gauging the distribution of marine mosaics in Thrace and their role in the development of mosaic art in the region in Late Antiquity.Publication The mosaics of the domus ı of the plaza de armas of the royal alcazar in roman colonia augusta firma - astigi (écija, seville, spain) - II(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-14) Vega, Sergio Garcia Dils De La; Agulla , Salvador OrdonezThe Domus I of the Plaza de Armas of the Royal Alcazar of Ecija (Seville, Spain) has been object of archaeological excavations and restoration interventions since 2001, which have revealed that this luxurious urban residence was completely reformed in the Severan period, when several rooms and the central courtyard were decorated with mosaic pavements of different thematic. In 2015 was discovered the so-called mosaic of the Loves of Zeus, which decorate the triclinium of the domus, with several scenes from this mythological cycle, along with Bacchic themes and characters, and the representation of the seasons. In this paper is offered an update on the progress of research relative to this outstanding mosaic.Publication Mosaique de Dionysos découverte à Hiérapolis (Manbij) en Syrie du nord(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-06-28) Abdallah , Komait; al-Kaied , MouhamadIn 2017, the remains of the two mosaics were accidentally found in the city of Manbij, 60 km northeast of Aleppo in northern Syria. These mosaics seem to be part of the same architectural context that has completely disappeared. The best preserved mosaic has a very interesting theme. It is the Dionysus scene with his thiasos including Satyr and Bacchant and leopard. There is also an other scene of landscape with river god and animals. The last one, so damaged, conserve just a mask and the rest of two personages and an amphora, beside it, there is an inscription mentioning Eros. The scene of Dionysus evokes the well-known figures in Zeugma and Antioch, Turkey, dated to the end of the 2nd century AD and the beginning of 3nd centuries. Perhaps, it represents the epiphany of the god. The others scenes are probably linked with Dionysus iconography. The mosaic could be dated, according to the stylistic criteria, to the end of 2nd century AD and the beginning of 3nd century AD. It attests the diffusion of the Dionysus cult in the city of Manbij (Hierapolis) in the roman period.Publication Mozaik araştırmalarında kullanılan arkeometrik yöntemler ve örnekleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-03) Aydın , MahmutGünümüzde mozaiklerden elde edilecek bilgi sadece motiflerin görsel olarak incelemelerinden ibaret değildir. Tahribatsız ve tahribatlı arkeometrik yöntemler kullanılarak mozaiklerden elde edilecek bilimsel bilgi en üst seviyeye çıkarılabilmektedir. Mozaiklerde kullanılabilecek en yaygın arkeometrik yöntemler tahribatsız olanlardır; mozaiklerde kullanılan renk sayısı ve tonları taşınabilir (Munsell katalog kodunu veren) dijital renk ölçer ile tespit edilebilmektedir. Bunun yanı sıra taşınabilir X Işını Floresans Spektrometresi (P-EDXRF) ile tahribatsız bir şekilde taşları oluşturan elementler tespit edilerek tesseraların türleri belirlenebilmektedir. Cam tesseraların da kimyasal kompozisyonu ve renk vericiler belirlenebilmektedir. Tahribatlı arkeometrik yöntemlerin kullanılması izinler ve etik açısından her zaman mümkün olmasa da bu yöntemlerden elde edilecek bilimsel bilgiler tahribatsız yöntemlere göre daha fazladır ve güvenilirdir. Mozaiklerde kullanılan harç, taş, cam ve pişmiş toprak tesseraların türlerinin ve içeriklerinin belirlenmesinde yaygın kullanılabilecek arkeometrik yöntemler de şunlardır; petrografik analizler, dalga dağılımlı X Işını Floresans Spektrometresi (WDXRF), Kütle Spektrometresi ve X Ray Detektörlü Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM-EDX)’dur. Bu yöntemler kullanılarak cam tesseraların kimyasal kompozisyonu, renk verici kimyasallar, üretim hataları, bozulma nedenleri ve ikincil kullanım ürünü olup olmadığı (geri dönüşüm) gibi bilgiler elde edilebilmektedir. Taş tesseralarda ise tahribatlı arkeometrik yöntemler kullanılarak taş türü ve kökeninin belirlenmesi yapılabilmektedir. Bu çalışmada yazarın mozaikler üzerinde bizzat yürüttüğü arkeometrik yöntemler ve elde ettiği sonuçlar paylaşılacaktır.Publication Mozaikte tamamlama: Uygulama biçimleri ve koruma bakış açısıyla değerlendirmeler(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-14) Şener , Yaşar SelçukArkeolojik kazılarda ele geçen mozaikler gerek hazırlık katları gerekse tesellatum tabakasında dağılma ve eksiklikleri ile çoğunlukla bozulmaya uğramış halde bulunur. Kazı çalışmalarıyla ele geçen, tessellatumda eksikleri veya eksik taşıyıcı katları bulunan mozaiklerde tamamlama, diğer etkin koruma uygulamalarıyla birlikte yapılmaktadır. Tamamlamaya yönelik uygulamalar genelde mozaiğin boyut ve büyüklüğünün algılanmasını kolaylaştırmak ve mevcut parçalarının daha sağlam hale getirilmesini sağlamak veya bazen de sadece estetik bütünlük kazandırmak amacıyla yapılmaktadır. Yönümüzü uygulamalara çevirdiğimizde, genelde korumada kabul edilen uluslararası ilkelere bağlı kalındığı görülür, ancak bazı uygulamalarda koruma amacının dışına taşan, tasarım düzeyine ulaşan, “aşırı” sayılabilecek müdahalelerin de yapıldığı görülmektedir. Bu çalışmayla mozaiklerde gerçekleştirilmiş tamamlama uygulamaları ele alınmış; koruma alanında üzerinde çok da kapsamlı çalışılmamış olan tamamlama konusuna dikkat çekilmek istenmiş ve uygulamaların irdelenmesine katkı sağlamak amaçlanmıştır. Nitekim antik dönemden günümüze kadar uzanan mozaikteki tamamlama uygulamaları seçilmiş örneklerle irdelenirken, özellikle çağdaş restorasyon uygulamalarına ağırlık verilerek yaklaşım/uygulama türlerinin tanıtılması ve uygulamaların koruma bakış açısından değerlendirilmeleri hedeflenmiştirPublication Olympos 3 no’lu kilise’den yeni bulgular ışığında az bilinen bir uygulama: Ahşap kat zemini üzerine mozaik döşeme(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-27) Evcim, SeçkinAntik çağın çeşitli tipteki mozaik uygulamaları günümüzde karşımıza çoğunlukla sağlam bir altyapı üzerine zemine serilmiş olarak veya yatak harcı ile duvar ve örtü sistemi yüzeylerine uygulanmış olarak çıkmaktadır. Bununla birlikte Vitruvius’un De Architectura adlı eserindeki zemin yapım talimatları ve bazı az sayıdaki arkeolojik kalıntı sayesinde ahşap üst kat zeminlerinin de konsantre alt katmanlı taş plakalarla veya tesseralarla kaplanabildiği anlaşılmaktadır. Bu yöntem ve uygulama şekli bu tip döşemelerin muhtemelen yaygın olmayışından dolayı arkeolojik verilerin yetersiz kalmasıyla pek fazla tanınmamaktadır. Olympos Antik Kenti kazılarında, 3 No’lu Kilise’nin yan neflerinde bu tip bir döşemenin nefler üzerindeki galerilerin zemininde opus tessellatum tekniğinde uygulanmış olabileceğine dair bulgular elde edilmiştir. Eldeki verilere göre kilisenin galerileri, duvarlar ve nef ayrımı tarafından taşınan ahşap kiriş ve kaplama ile oluşturulmuştur. Duvarlardaki kiriş yuvaları ve taşıyıcı sisteme ait yıkıntı bunu açık bir şekilde göstermektedir. Her iki yan nef zemini üzerinde ve nef ayrımına ait yıkıntının hemen altında nef zeminine ait olmayan, parçalanmış durumda mozaik parçalarına, tesseralara ve bunların alt tabakalarına dair kalıntılara rastlanmış olup, bu kalıntıların ahşap konstrüksiyonlu galerilerin zemin döşemesine ait olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada Olympos 3 No’lu Kilise’deki bulgular üzerinden ahşap üst kat zeminlerine mozaik döşemelerin nasıl inşa edildiği diğer bazı örneklere de değinilerek açıklanmaktadır.