Açık Erişim Sistemine Hoş Geldiniz

Bursa Uludağ Üniversitesi, bilimin ve teknolojinin ilerlemesine katkı sağlamayı, açık, tekrarlanabilir ve güvenilir araştırma çıktıları ile uygulamalarını benimseyerek; toplum ve tüm dış paydaşları yararına bilginin geniş yayılımını taahhüt eder.

BUU Açık Erişim Sistemi, öğretim üyelerimiz ve öğrencilerimizin uluslararası standartlara ve fikri mülkiyet haklarına uygun olarak ürettikleri kitap, makale, tez, ansiklopedi, sanat eseri gibi bilimsel ve sanatsal ürünleri sunmaktadır.

Bursa Uludağ Üniversitesi DSpace kullanan lider kurumlardan biridir.

Supported by @SelenSoft Yazılım



 

Son Gönderiler

Placeholder
YayınAçık Erişim
2024 sosyal bilgiler öğretim programı becerileri kapsamında Birleşmiş Milletler 2030 sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin incelenmesi
(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2025-09-19) Bilge, Ebru; Akdemir, Abamüslim; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Ana Bilim Dalı; Sosyal Bilgiler Eğitimi Bilim Dalı; 0009-0003-9866-084X
Bu çalışmada 2024 Sosyal Bilgiler Öğretim Programı(SBÖP)nın Beceriler bölümü ile BM 2030 SKH arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. 2024 Sosyal Bilgiler Öğretim Programı ve Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kitapçığı bu çalışmanın ana veri kaynaklarıdır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi kullanılmıştır. Verilerin analizinde ise betimsel analiz ve içerik analizi kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen bulgulara göre sosyal bilgiler öğretim programında okuryazarlık becerileri ile sürdürülebilir kalkınma hedefleri arasında büyük oranda ilişki kurulabilirken alan becerileri ile hiçbir ilişki kurulamamıştır. Görsel okuryazarlık becerisi dışındaki tüm okuryazarlık becerileri sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile ilişkilendirilmiştir. Ayrıca programda sürdürülebilirlik okuryazarlığı adında bir okuryazarlık becerisi yer almaktadır. Kavramsal beceriler içerisinde yalnızca bilgi toplama, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH) ile ilişkilendirilmiştir. Öte yandan sosyal duygusal öğrenme becerileri kapsamında sosyal farkındalık, iletişim, sorumlu karar verme, işbirliği becerileri SKH ile ilişkilendirilmiştir. Çalışmada sürdürülebilir kalkınma hedefleri sosyal, çevresel ve ekonomik olarak sınıflandırılmış ve programdaki becerilerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin boyutlarıyla ilişkisi incelenmiştir. Programda yer alan beceriler sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin en çok sosyal boyutunda yer alan hedeflerle ilişkilendirilirken en az çevresel boyutta yer alan hedeflerle ilişkilendirilmiştir. Elde edilen tüm veriler tablolaştırılmış ve sonuçların oranının görülmesi adına grafikler oluşturulmuştur.
Placeholder
YayınAçık Erişim
Investigating the impact of integrating generative AI on learner autonomy and writing proficiency in EFL instruction
(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2025-09-10) Şen, Fatma; Yeşilbursa, Ayşegül Amanda Jane Audrey; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı ; İngiliz Dili Eğitimi Bilim Dalı; 0009-0000-9076-0297
Dil eğitiminde yapay zeka entegrasyonunun artan kullanımına rağmen, yapay zeka aracılı geri bildirimin dil okullarında yazma öğretiminde İngilizce yabancı dil öğrencilerinin özerk öğrenme gelişimine etkilerini inceleyen ampirik araştırmalar sınırlıdır. Bu karma yöntem çalışması, ChatGPT entegrasyonunun B1 seviyesindeki İngilizce yabancı dil öğrencilerinin (n=18) özerk öğrenme ve yazma yeterliliği üzerindeki etkisini 8 hafta boyunca araştırmıştır. Katılımcılar bir TÖMER sınıfından seçilmiş olup, bir grup deney grubu (ChatGPT destekli öğretim, n=12), diğer grup ise kontrol grubu (öğretmen destekli öğretim, n=6) olarak belirlenmiştir. Müdahale süreci her iki grubun da yazma becerilerinde önemli gelişim gösterdiğini ortaya koymuştur. Deney grubu sofistike prompt mühendisliği becerileri geliştirmiş ve artan yazma öz-farkındalığı sergilemiş olmakla birlikte, başlangıçtaki yapay zeka önerilerine aşırı bağımlılık öğretici müdahalesini gerektirmiştir. Sonuçlar, yapılandırılmış yapay zeka entegrasyonunun pedagojik eğitim ve kademeli sorumluluk verme ile birleştirildiğinde muhtemelen daha yüksek öğrenci özerkliğini destekleyebileceğini göstermektedir. Ancak, öğrenciler arasındaki dijital okuryazarlık boşlukları ve özerklik düzeyi farklılıkları nedeniyle, başlangıçta yapay zekaya aşırı bağımlılık eğilimi olup sürekli insan rehberliğine ihtiyaç devam etmektedir. Bu araştırma, yapay zekanın dil öğrenimindeki potansiyeli açısından nasıl abartıldığının altını çizerken, etkili insan-yapay zeka entegrasyonu durumunda olası öneri ve rehberlik sağlamaktadır. Araştırmanın önerisi, yazma öğretiminin 4 ana aşamasında Ajans, Farkındalık, Uygulama, Özerklik, Erişim, Duyuşsal Katılım, Uyum ve Yapay Zeka Entegrasyonunu içeren “9A Katalizör Çerçevesi” olarak daha sonrası daha büyük bir katılımcı grubuyla araştırılması gereken potansiyel bir çerçeve ileri sürmüştür.
Placeholder
YayınAçık Erişim
Meslek liselerinde görev yapan İngilizce öğretmenlerinin mesleki öz yeterlik algıları ile öğretim programı okuryazarlık düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi
(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2025-07-22) Şentürk, Sevel; Uz, Rüçhan; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı; Eğitim Programları ve Öğretimi Bilim Dalı; 0009-0009-5410-3447
Bu araştırma, meslek liselerinde görev yapan İngilizce öğretmenlerinin öğretim programı okuryazarlığı (POYÖ) ile mesleki öz-yeterlik (MÖYÖ) algıları arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışma, 2023–2024 eğitim-öğretim yılında Bursa ilinin altı ilçesinde görev yapan 172 İngilizce öğretmeniyle yürütülen kesitsel, nicel ve betimsel tarama desenindedir. Veriler iki ölçek aracılığıyla toplanmış; analizlerde betimsel istatistikler, bağımsız örneklemler t-testi, varyans homojenliği sağlanmadığında Games-Howell post-hoc ile tek yönlü ANOVA ve Pearson korelasyonu kullanılmıştır. Bulgular, öğretmenlerin hem POYÖ hem de MÖYÖ düzeylerinin genel olarak orta düzeyde olduğunu göstermiştir. Cinsiyete göre, POYÖ toplam ve alt boyutlarda kadın öğretmenler lehine anlamlı ve güçlü farklar bulunurken, MÖYÖ’de anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Yaş değişkeninde, 21–30 yaş grubunun POYÖ puanları diğer yaş gruplarından düşük, 41 yaş ve üzeri grubun MÖYÖ puanları ise genç gruplardan daha yüksek bulunmuştur. Mezuniyet değişkeninde yalnızca “Programı Tanıma” alt boyutunda Eğitim Fakültesi mezunları lehine anlamlı bir fark saptanmıştır. Korelasyon analizinde, POYÖ “Programı Sorgulama” alt boyutu ile MÖYÖ toplam, “Materyal Kullanımı-Yöntem Seçimi” ve “Mesleki Gelişim” alt boyutları arasında pozitif ve anlamlı ilişkiler; ayrıca POYÖ toplam ile MÖYÖ “Mesleki Gelişim” boyutu arasında anlamlı bir ilişki belirlenmiştir. Sonuçlar, programı eleştirel sorgulama eğiliminin mesleki uygulama ve gelişim odaklı öz-yeterlik boyutlarıyla hizalandığını ortaya koymaktadır. Bulgular, erken kariyer öğretmenler, erkek öğretmenler ve Eğitim Fakültesi dışı mezunlarda hedefli desteğin önemine işaret etmektedir. Özellikle hizmetiçi programların program analizi ve uyarlama becerilerine odaklanması, okul-temelli mentorluk ve mesleki öğrenme fırsatlarının genç öğretmenler için yapılandırılması önerilmektedir.
Placeholder
YayınAçık Erişim
Sanat eğitimi öğrencilerinin STEM disiplinleriyle etkileşimi
(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2025-10-08) Yıldırım, Çağla; Erim, Gonca; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı ; Resim-İş Eğitimi Bilim Dalı; 0000-0002-1086-4270
STEM modeli; fen, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarını içeren disiplinlerarası bir anlayıştır. Bu modele, sanat disiplininin eklenmesiyle STEAM ortaya çıkmıştır. Bu araştırma, sanat eğitimi öğrencilerinin yaratıcı süreçlerinde STEM disiplinleriyle kurdukları bağlantıları ve bu bağlantıları sanatsal yaratım sürecine nasıl yansıttıklarını inceleyerek, disiplinlerarası entegrasyonun sanatsal süreçlerdeki rolünü ortaya koymayı amaçlamıştır. Bu bağlamda araştırma; disiplinlerarası anlayışa açık, yaratıcı düşünmeyi destekleyen sanat disiplininin önemine dikkat çekmek ve STEAM anlayışının sanat eğitimindeki rolünü vurgulamak açısından önemlidir. Araştırmanın çalışma grubu, Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı’nda yer alan farklı atölyelerden (resim, heykel, grafik, tekstil, fotoğraf, özgün baskı) alan uzmanlarıyla yapılan görüşmeler sonucunda belirlenmiştir. Çalışma grubu, STEAM deneyimlerinin farklı sanat dalları üzerindeki yansımalarını ortaya koymak amacıyla, sınıf düzeyinden bağımsız olarak her atölyeden birer olmak üzere toplam 6 öğrenciyle oluşturulmuştur. Çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak kullanılan yarı yapılandırılmış görüşme formu, doküman inceleme ile desteklenmiştir. Elde edilen bulgular tematik analiz yöntemiyle çözümlenmiştir. Araştırma bulguları, sanat eğitimi öğrencilerinin sanatsal süreçlerinde STEM disiplinlerinden çeşitli unsurları çalışmalarına dahil ettiklerini ortaya koymuştur. Bu çok yönlü etkileşimin ise sanatsal üretimleri zenginleştirdiği görülmüştür. Elde edilen bulguların, müfredat ve öğretim yöntemlerini geliştirme sürecinde sanat eğitimcilerine katkı sağlaması ve STEAM içinde sanatın rolünü vurgulayarak gelecekteki araştırmalara temel oluşturması beklenmektedir. Araştırma sonuçları doğrultusunda, araştırmacılara öneriler getirilmiştir.
Placeholder
YayınAçık Erişim
Üniversite öğrencilerinin bilişsel esneklik ve umut düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi
(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2025-08-02) Söğüt, Fatima Sümeyye; Yüksel, Asuman; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı; Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bilim Dalı; 0009-0001-4512-4379
Bu araştırmada üniversite öğrencilerinin bilişsel esneklikleri ile umut düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bununla birlikte bilişsel esneklik ve umut düzeyinin bazı sosyodemografik değişkenlerine göre anlamlı farklılık gösterip göstermedikleri araştırılmıştır. Araştırmanın örneklemi, 2024-2025 yılında Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nde öğrenim gören 409 (%55,50’si kadın, %44,50’si erkek) üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Çalışmada veriler; Bilişsel Esneklik Ölçeği (BEÖ), Sürekli Umut Ölçeği (SUÖ) ve Kişisel Bilgi Formu aracılığıyla elde edilmiştir. Bilişsel esneklik ile umut arasındaki ilişkiyi incelemek için Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon katsayı; cinsiyete göre farkları değerlendirmek için Bağımsız Örneklem T-testi; sosyoekonomik düzey, öğrenim görülen fakülte, sınıf düzeyi, ebeveynlerin eğitim durumu ve kardeş sayısı gibi demografik değişkenlere göre farklılıkları belirlemek amacıyla ise ANOVA testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda üniversite öğrencilerinin; bilişsel esneklik düzeyleri ile umut düzeyleri arasında güçlü ve pozitif bir ilişki bulunmuştur. Ayrıca bilişsel esneklik düzeyinin, umut düzeyinin anlamlı bir yordayıcısı olduğu belirlenmiştir. Üniversite öğrencilerinin bilişsel esneklik ve umut düzeyleri, cinsiyet, sınıf düzeyi ve ebeveyn eğitim düzeyi değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık gösterirken; kardeş sayısı, aile gelir düzeyi ve fakülte türü açısından anlamlı bir farklılık saptanmamıştır.