2001 Cilt 27 Sayı 1-2-3
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/18060
Browse
Browsing by Author "Heper, Cem"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
Item Trombolitik tedavi ve olgularımız(Uludağ Üniversitesi, 2001) Serdar, Osman Akın; Yeşilbursa, Dilek; Kazazoğlu, Ali Riza; Baran, İbrahim; Aksu, Melih; Aydınlar, Ali; Gemici, Kani; Serçelik, Alper; Fiskeci, Aşkın; Heper, Cem; Sunay, Mehmet; Kaya, Kubilay; Özdemir, Aslan; Kumbay, Ethem; Cordan, Jale; Çobanoğlu, Nedim; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kardiyoloji Anabilim Dalı.Trombolitik tedavi akut miyokard infarktüsünün standart tedavisi haline gelmiş olup hastalığın doğal seyrini hem kısa hem de uzun dönemde etkilemektedir. Trombolitik tedavi uygulamasındaki başlıca amaç plazminojeni plazmine çevirerek koroner damar tıkanmasına neden olan trombüsü erimektir. Bizde bu çalışmamı da trombolitik tedavi uyguladığımız yaşlan 28 ile 76 arasında değişen (ortalama 53 -10 yıl) 84'ü erkek ve 16'sı kadın toplam 100 olguyu inceledik. Olguların 92'sine streptokinaz (STK) ve 8'ine rekombinan doku plazminojen aktivatörü (rt-PA) uygulandı. Toplam 64 olguya koroner anjiyografi yapıldı. Trombolitik tedavi ile olgularda damar açıklı ı sağlanması % 61 iken, bu oran STK uygulananlarda% 64, rt-PA'da ise% 57 idi. Olgulanmıza göğüs ağrısı başladıktan sonra en erken yarım saat ve en geç 11 saat içinde trombolitik tedavi uyguladık (ortalama 3.10- 1.56 saat). İlk 6 saat içinde trombolitik tedavi uygulananlarda damar açıklığı sağlanması anlamlı olarak farklı idi (p< 0.0001). Trombolitik tedavi onrası semp omları gerileyen ve infarktüsün 24--48. saatinde tekrar ağrısı olan olgularımızda infarki damarının tıkalı olma olasılığı yüksektir (p<0.01). Trombolitik tedavi ile damar açıklığı sağlanmasında cinsiyet, sigara içimi, hipertansiyonun etkili olmadığını, öte yandan inferior miyokard infarktüsü, diyabetik olmayan ve obez olmayanlarda damar acıklı bağlamanın anlamlı olduğunu saptadık(p< 0.01). Trombolitik tedavi uyguladığımız 4 olgu kardiyojenik şoktan öldü. Olguların hiçbirisinde major bir kanama komplikasyonu gelişmedi. Sonuç olarak, trombolitik tedavi akut miyokard infarktüsünde gerek erken, gerekse geç dönemde prognoza etkilidir. Her hastaya uygun tedavi rejimi belirlenmeli ve fayda -zarar hesabı yapıldıktan sonra tedaviye başlanmalıdır.