Browsing by Author "Ceylan, Ali"
Now showing 1 - 20 of 23
- Results Per Page
- Sort Options
Item Derecelendirme ve bir uygulama(Uludağ Üniversitesi, 1996) Sonal, Ümmü Gülsüm; Ceylan, Ali; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İşletme Anabilim Dalı/Muhasebe Finansman Bilim Dalı.Item Factoring, forfaiting, menkul kıymetleştirme işlemleri ve muhasebesi(Uludağ Üniversitesi, 1997) Solmaz, Ayfer; Ceylan, Ali; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İşletme Anabilim Dalı/Muhasebe-Finansman Bilim Dalı.Item Faiz oranı opsiyonları ve Türkiye'de uygulanabilirliği(Uludağ Üniversitesi, 2002) Ergin, Tolunay Kağan; Ceylan, Ali; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İşletme Anabilim Dalı/Muhasebe-Finansman Bilim Dalı.Item Finansman bakış açısından ihracat teşvik tedbirleri(Uludağ Üniversitesi, 1990) Hanağası, Hakkı; Ceylan, Ali; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü.Bu tez altı bölümden oluşmuştur. Çalışmanın birinci bölümünde ithal ikamesi politikası ile ihracatı teşvik politikası kısaca açıklanmış ve bu iki politikanın birbiriyle karşılaştırılması yapılmıştır. İkinci bölümde, ihracatı teşvik tedbirleri genel olarak açıklanmış ve bu tedbirler kısaca incelenmiştir. Üçüncü bölüm, ihracatçı işletmelerin fon kaynakları ve fon maliyetlerinin incelenmesine ayrılmıştır. Bu bölümde kısa,orta ve uzun vadeli ihracatın finanse ediliş şekilleri, ihracatın finansmanında uygulanan bazı yeni teknikler ve Türkiye İhracat Kredi Bankası'nın finansman programları açıklanmıştır. Dördüncü bölümde Türkiye'de uygulanan ihracatı teşvik tedbirleri açıklanmıştır.İhracatı teşvik tedbirleri planlananın öncesinden başlayarak günümüze kadar uygulanan şekli ile incelenmiştir. Burada ihracatı teşvik tedbirlerinin herbiri ayrı ayrı ele alınmış ve bu teşvikler zaman içerisindeYapılan düzenlemeler gösterilmiştir. Beşinci bölüm uygulama çalışmasına ayrılmıştır.Uygulama iki kısımdan oluşmuştur.Birinci kısımda Türkiye İhracat Kredi Bankası'nın kullanıldığı sevk önce ihracat kredisi ile ilgili uygulanan çalışması yeralmakta.İkinci kısımda ise Bursa bölgesinde makine ve tekstil sektörlerinde faaliyet gösteren işletmelerin ihracatı teşvik tedbiriyle ilgili görüşlerini saptamak amacıyla yapılan çalışma bulunmaktadır. Altıncı bölüm ise sonuca ayrılmış ve konuyla ilgili öneriler bu bölümde açıklanmıştır.Item Flexible working and employment of people with disabilities at customs brokerage firms in Turkey: A social responsibility project(Elsevier, 2012) Özenalp, Ahmet; Berkun, Sanem; Ceylan, Ali; Ertürk, Hasan; Gaol, F. L.; Aytaç, Serpil; Bayram, Nuran; Özgökçeler, Serhat; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.; 0000-0001-5492-184X; 0000-0001-6659-4639; AAG-9068-2021; I-7814-2019The ratio of the disabled population is higher in Turkish society than the world average. Previous studies on this topic have been limited to statistical surveys and no firm theoretical bases have been established in the investigation of the perception of disability in Turkish society. Approximately 8.5 million disabled citizens in Turkey - about 12 % of the overall population - face many difficulties, the greatest of which is unemployment. The purpose of this study was to evaluate the employment of disabled people as tele-workers working from home for Turkish Customs brokerage companies. This project is a social responsibility project to enable participation in social life and provide a career for disabled people in Customs brokerage firms. This project was implemented by Uludag University in partnership with the Bursa Industrialists and Businessmen Association (BUSIAD). In this study, we will discuss how Customs brokerage firms can employ disabled people working at home using a tee-working system.Item İthalat ve ihracatın finansmanı(1989) Ceylan, Ali; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Türkiye'de son yıllarda ithalat ve ihracatın önemi hızla artmaktadır. Bunun sonucu olarak, dış ticaretin finansmanı da önem kazanmaktadır. Dış ticarette alıcı ve satıcıların birbirlerine uzak olmaları, hatta birbirlerini tanımamaları, iç ticarete göre: farklı finansman yöntemlerinin geliştirilmesine neden olmuştur. Dış ticaretin finansmanıyla genellikle kısa vadeli finansman anlaşılmaktadır. Dış ticarette alıcı ve satıcıların birbirlerini tanımamaları risklerini arttırmaktadır. Bunun sonucu olarak, bankalara önemli görevler düşmektedir. Dış ticarette bankaların görevleri şu şekilde özetlenebilir. 1-Ödemelerin yapılmasına aracılık etmek, 2-İthalatçı ve ihracatçılara kısa vadeli finansman olanakları sağlamak.Item K.İ.T.'lerin özelleştirilmesinde sorunlar(Uludağ Üniversitesi, 1985) Ceylan, Ali; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Bilindiği gibi, ülkemizde köprü, baraj gibi alt yapı tesislerinin gelirlerinin satışı 1984 yılında uygulamaya konmuş bulunmaktadır. Boğaz Köprüsü gelir ortaklığı senetlerinin 10 milyar liralık Keban gelir ortaklığı senetlerinin 40 milyar liralık bölümünün satışı ilk uygulamalar olmuştur. Tasarruf sahipleri köprü gelir ortaklığı senetlerine büyük ilgi göstermişler ve satış çok kısa bir zamanda tamamlanmıştır. Gelir ortaklığı, tanım olarak altyapı kurumlarının gelecekteki gelirlerinin bugünden satılmasına aracılık eden bir menkul kıymettir. Bu nedenle gelir ortaklığı altyapı tesisinin mülkiyetini temsil etmemektedir. Ancak yeni bir tür menkul kıymet olması nedeniyle bazı yanlış anlamaları da beraberinde getirmiştir. K.I.T.'lerin hisse senetleri yoluyla satışı veya özelleştirme ise; kamulaştırmanın tersi olarak tanımlanabilir. Başka bir deyişle, devlet mülkiyetinde olan ekonomik birimlerin mülkiyetinin % 51'den fazlasının özel şahıslara satılması özelleştirmedir. Tanımlardan anlaşılacağı gibi özelleştirmede mülkiyet devletten özel şahıslara geçmektedir. Yalnız bu açıdan bile özelleştirme olayı, Türkiye Cumhuriyetinin en önemli ekonomik kararları arasında sayılabilir. Ancak geçmişe bakıldığında özelleştirmenin yeni bir ekonomik karar olmadığı görülecektir. Başka bir deyişle, özelleştirme kavramı Türkiye açısından yeni bir kavram değildir.Item Kredi kartları(Uludağ Üniversitesi, 1991) Tekay, Aytül; Ceylan, Ali; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İşletme Anabilim Dalı.Bu çalışmanın içeriği beş ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; Tüketici kredilerinin tanımı, tarihçesi, sınıflandırılması, olumlu ve olumsuz yönleri tüketiciler, şirketler, bankalar ve ekonomi açısından ele alınırken Türkiye'deki uygulama ile kredi kartları arasında bağlantı sağlanmıştır. İkinci bölümde; kredi kartlarının tanımı, ülkemizde ve diğer ülkelerdeki tarihi gelişimi, kredi kartlarının yapısı ve otomasyonu verilirken kredi kartlarının sisteme katılanlara, sözleşme sorumluğuna, kart sahiplerine sunulan edime, gördüğü işlevin önemine ve kredi kartını çıkaran kurumun gelir kaynağına göre sınıflandırılması yapılmaktadır. Üçüncü bölümde; otorizasyon (limit aşımı) işlemleri, kimlerin kredi kartı sahibi olabileceği, kartların Kayıp ve iptal işlemleri, hesapların başka şubeye nakli, haciz bildirisi, hesap sahibinin ölümü, kredi kartlarında kredi kartı kurumunun, üye işyerininin, kredi kartı sahibinin ve kartı merkezinin sorumlulukları açıklanmıştır. Dördüncü bölümde ise düzenleyen kurum açısından kredi kartı malmiyeti, kredi kartlarının kart sahibi, bankalar, üye işyeri ve ülke ekonomisi açısından faydalı ve sakıncalı yönleri ile kredi kartı sigortaları ele alınmıştır.Item Küçük i̇şletmelerde sermaye gereksi̇nimi̇ni̇n beli̇rlenmesi̇(Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1978) Ceylan, AliKüçük işletmelerin gerek ülkemiz, gerek diğer ülke ekonomileri içinde mal ve hizmet üretiminde çok büyük payları vardır. Bununla beraber özellikle ülkemizde küçük işletmelerin sorunlarını çözme konusunda yoğun çalışmalar yapılmamaktadır. örneğin; küçük işletmelerin finansal sorunlarına yardımcı olmak için Türkiye Halk Bankasından başka bir kuruluş yoktur. Bu bankanın da çok az sayıda küçük işletmeye çok yetersiz miktarda finansal yardım sağladığını belirtmek gerekir. Yapılan araştırmalar küçük işletmelerin başarısızlık nedenlerinden birinin finansal yönetim açısından yetersizlikten kaynaklandığını ortaya çıkarmıştır. Başka bir deyişle başarısızlığın nedeni öz kaynak sermayesinin yetersizliğidir (1). özellikle işe başlandıktan sonra sermaye gereksinimleri ne öz ne de yabancı kaynaklardan karşılanamadığından işler iyi gitmemekte ve işletmeyi başarısızlığa kadar sürüklemektedir. Başarısız olan işletmelerin ilk 5 yıl içinde iflasla karşılaşma olasılıklan çoktur. A.B.D.'de yapılan araştırmalar başarısızlıkların % 57'sinin ilk 5 yıl içinde olduğunu ortaya çıkarmıştır (2). Bunun nedenlerinden birisi de işletmeye kredi sağlayan satıcıların ilk 5 yıl içinde küçük işletmelere fazla güvenmemeleridir. Finansal yönetimin önemi günümüzde şu nedenlerle artmıştır (3). 1 - Finansal kararların merkezi rolü, 2 - Finansal yönetimin görevinin 1950'lerden sonra fonların elde edilmesi yanında yatırımı da içermesidir. Bilindiği gibi günümüzde yatırım kararlarının önemi artmaktadır. 3 - Yüksek sermaye maliyeti Bu çalışmada finansal yönetimin fonksiyonlarından biri olan, işletmelerin sermaye gereksiniminin başka bir deyişle toplam varlıklara yatırılacak fonların belirlenmesi üzerinde durmaya çalışacağız. özellikle, yeni kurulan küçük işletmelerin sermaye gereksinimlerini belirlerken önemsemedikleri noktalar ayrıntılı olarak belirtilmeye çalışılacaktır.Item Menkul kıymet opsiyonları(Uludağ Üniversitesi, 1995) Tunç, Sezgin; Ceylan, Ali; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İşletme Anabilim Dalı/Muhasebe Finansman Bilim Dalı.Item Pay senedi değerlemesi(Uludağ Üniversitesi, 1985) Ceylan, Ali; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Bilindiği gibi sermaye piyasasında en önemli iki araç pay senedi ve tahvildir. Yatırımcı açısından tahvil pay senedine göre daha az risk taşımaktadır. İşletme yıl sonunda kar elde etsin veya etmesin tahvil sahipleri faiz geliri alacaklardır. Oysa işletmenin kar elde etmemesi veya karını dağıtmaması durumlarında pay senedi sahipleri gelir elde edemeyeceklerdir. Başka bir deyişle , pay senedine yatırım yapanlar tahvile yatırım yapanlara göre daha fazla risk yüklenmektedirler. Bu nedenle istedikleri getiri de riskleriyle orantılı olarak yüksek olacaktır. Çünkü herhangi bir yatırımda risk arttığında getiride artar. Pay senedinin taşıdığı risk nedeniyle, tahvile göre değerlendirilmesi dikkatle yapılmalıdır. Ancak pay senetlerinin değerlendirilmesi oldukça karmaşıktır. Bu konuda birçok farklı görüş ileri görülmüştür. Pay senedi değerlemesinde birinci zorluk, gelirlerin - kar paylarının - tahmininde ortaya çıkar. Çünkü pay senetleri için kür payı tahvilinin faiz oranı gibi belirli değildir. Bu nedenle pay senedinin fiyatını saptamak oldukça zordur. Pay senedinin fiyatının tespit edilememesi yatırım yapılıp yapılmaması konusunda karar verilmesini etkileri öte yandan kar payının tahvil faiz oranı gibi sabit olmaması, artıp azalabilmesi, pay senedi derlemede standart anüite formüllerinin uygulanmasını engellemektedir. Pay senedine yatırım yapan kişiler, genellikle değerlendirme yöntemleri konuşup da bilgisizdirler. Pay senedine yatırım yapan ki , arkadaşının , bankasının, bankerinin, bir gazete veya dergi makalesinin etkisinde kalarak yatırım için girişimde bulunur. Sermaye piyasasının gelişmiş olduğu ülkelerde bu konuda çalışan danışmanların hizmetlerinden yararlanılmaktadır . Örneğin , A.B.D. de bu amaçla çıkarılmış Yatırım Danışmanları Yasası" vardır. İngiltere de Financial Times, 621 işletmenin pay senedi fiyatlarını sürekli olarak vermektedir. Sermaye piyasasının gelişmiş olduğu ülkelerde bile, pay senedi değerlemesinde farklı sonuçlar elde edilmektedir. Bunun nedeni kullanılan yöntemler değil, kullanılanabilen farklıdır. Öte yandan Türkiye'de sermaye piyasası gelişmekte olduğundan sermaye piyasasıyla ilgili hizmetler ve bilgiler çok yetersizdir. Bu çalışmanın amacı, pay senedi değerlemesinde rol oynayan etmenler üzerinde bilgiler vermektir.Item Perakendeci politikaları: Seçim ve uygulamaları(Bursa Üniversitesi, 1982) Johnson, Robert H.; Ceylan, AliPerakendeci bir işletmeyi kurmak ve çalıştırmak karmaşık bir işlemdir. Çünkü çok ve türlü işlemlerin koordinasyonu özel bilgi ve beceri ister. Yeni bir perakendeci işyerini satışa hazır duruma getirmeden önce, iyi bir konumluk yerini, ne tür bir perakende iş yapacağını, araç ve mobilyaların tür ve miktarını, işyerinin hukuki şekli ve en iyi satış yöntemi gibi birçok faktörleri düşünmelidir. Bundan sonra, pazarı analiz ederek gelecekteki müşterilerinin nerede yerleştiklerini ve kimler olduğunu bulmalıdır. Ayrıca girişimci, müşterilerin hangi mal ve hizmetleri, ne zaman, nerede ve nasıl almak istediklerini öğrenmelidir.Item Portföy yönetimi ve bir uygulama(Uludağ Üniversitesi, 1992) Korkmaz, Turhan; Ceylan, Ali; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İşletme Anabilim Dalı.Gelişmekte olan ülkelerin ekonomik kalkınmalarını sağlamada en önemli etkenlerden birisi, kuskusuz sermaye unsurudur. Sermaye unsuru ise, o ülkenin iktisadi faaliyetleri sonucunda oluşan birikimler veya tasarruflardır. Tasarruf sahipleri bugünkü tüketim harcamalarından fedakarlık ederek, gelecekte daha fazla tüketime sahip olmayı amaçlarlar. Bu nedenle, tasarruf sahipleri, tasarruflarına düzenli, güvenli ve risksiz bir getiri sağlamaya çalışırlar. Tasarrufların etkin, verimli ve karlı yatırım alanlarına yönlendirilmesi, ekonomik kalkınmanın hızlanmasını sağlayabilir. Bilindiği gibi, sermaye piyasaları, fon fazlası olanlarla yatırım projelerini gerçekleştirmek isteyen fon açığı bulunanları biraraya getiren yerlerdir. Bu nedenle, sermaye piyasaları tasarrufları yatırıma kanalize etmelerinden dolayı ekonomik kalkınmayı hızlandırıcı bir işleve sahiptirler. Öte yandan, tasarruf sahiplerinin birikimlerini sermaye piyasalarında değerlemeye başlamaları ile birlikte portföy ve portföy yönetimi kavramları ortaya çıkmıştır. Portföy, bir yatırımcının sahip olduğu menkul kıymetlerin listesidir. Yatırımcı bir kişi ya da kurum olabilir. Menkul kıymetlere yatırım, belirli amaçları gerçekleştirmek için yapılmaktadır. Portföy çeşitli menkul kıymetlerden oluşmasına karşın, portföy değeri, menkul kıymetlerin basit bir toplamı değildir. Portföy yönetimi ise, yatırımcının amacını gerçekleştirmek için yaptığı girişimlerin tümünü içermektedir. Başka bir deyişle, yatırımcının sahip olduğu toplam hisse senedi ve tahvillerin seçimi ve her birinden ne miktarda portföye dahil edileceği konusundaki belli yöntem ve teknikleri kapsamaktadır. Özetle, portföy yönetimi yatırımcıların elindeki fonların, mevcut menkul kıymetler arasında minimum risk ve maksimum karlılığı sağlayacak şekilde dağıtılmasıdır. Buradaki amaç "yumurtaların hepsini aynı sepete koymamak" §eklinde özetlenebilir. Menkul kıymetlerin bir portföy içinde birleştirilerek riskin dağıtılmasına çeşitlendirilme denir. Çeşitlendirmenin sınırı, menkul değer getirileri arasındaki ilişkinin yapısına da bağlıdır. Öte yandan, gelişmiş ülkelerde, portföy yönetimiyle profesyonel anlamda uğraşan büyük işletmelerin olduğu bilinmektedir. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) 1986 yılından bu yana faaliyette olmasına ve belirgin bir gelişme kaydetmesine rağmen profesyonel portföy yöneticiliğinin yasal çerçevesi henüz oluşturulmamıştır. Buna karşın Bu konudaki çalışmaların başlatılmış§ olması ise sevindiricidir. Türkiye'de de son yıllarda bilimsel olarak çalışıp, halka ve işletmelere gerekli portföy değerleme bilgiler sunan ve portföy yönetimine yönelen şirketler kurulmaya başlamıştır. Bazı bankalar da bu yönde çalışmalar yapmaktadırlar. Başarılı bir portföy yönetimi, özellikle küçük tasarruf sahiplerinin zarara uğramalarını önleyebilir. Öte yandan, aracı kurumlar arasındaki rekabeti artırarak bilimsel çalışmalarına daha fazla zaman ve kaynak ayırma ihtiyacı yaratabilir ve sonuçta tasarruf sahiplerinin sermaye piyasasına olan güvenlerinin artmasına neden olabilir. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'ndaki gelişmeler gözönüne alındığında, portföy yönetiminin önemi daha iyi anlaşılacaktır. Bu çalışmanın amacı : Portföy yönetimi ile ilgili bilgi vermektir. Ayrıca İMKB' de işlem gören menkul kıymetlerden oluşan bir portföy oluşturulacaktır. Böylece yatırımcılara portföy teorisi yanında, portföy uygulaması ile ilgili bir çalışma sunulacaktır.Item Risk sermayesi(Uludağ Üniversitesi, 1993-12) Sert, Necla; Ceylan, Ali; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İşletme Bölümü.Item Sermaye piyasasında e-ticaret(Uludağ Üniversitesi, 2000) Anbar, Adem; Ceylan, Ali; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İşletme Anabilim Dalı/Muhasebe Finansman Bilim Dalı.Item Sermaye piyasasında küçük tasarruf sahibinin korunması sorunu(Bursa Üniversitesi, 1982) Ceylan, AliTürkiye'de özellikle son yıllarda tartışması yapılan konuların başında sermaye piyasası gelmektedir. Enflasyon hızının yüksek oranlarda seyretmesi sermaye piyasası tartışmasının hemen arkasından tasarruf sahibinin korunması sorununu getirmiştir. Başka bir anlatımla sermaye piyasasıyla ilgili tartışmaların özünde tasarruf sahibinin korunması sorunu yatmaktadır. Ülkemizde sermaye ve para piyasasında eskiye göre büyük bir canlılığın olduğu bir gerçektir. Hemen her gün çeşitli basın organlarının banka ve bankerlerin tasarruf sahiplerine sundukları hizmetlerden söz etmeleri de bunun bir göstergesi olabilir. Halkın büyük bir çoğunluğu bu tür reklam çalışmalarına hedef olmaktadır. Hatta bu tür reklamlar nedeniyle, gayrimenkullerini satıp pay senedi, tahvil v.b. menkul kıymetlere yatırım yapanların varlığı bilinmektedir. Özellikle 1974 yılından sonra sermaye piyasasında görülen canlılık 1981 yıllarında da devam etmektedir. Bu arada ülkemizdeki sermaye piyasası hareketlerinin genellikle ikincil tahvil piyasasında olduğunu belirtmek gerekir. Bu çalışmada şu sorulara cevap aranacaktır : Gerçekten ülkemizde sağlıklı bir sermaye piyasası gelişimi var mıdır? Başka bir deyişle, Türkiye'de sermaye piyasasının gelişmesinde çok önemli yeri olan tasarruf sahipleri korunmakta mıdır? Cevabı aranacak bir başka soru ise; eğer tasarruf sahibi korunamıyorsa, nasıl korunabileceğidir. Özetlersek, bu çalışmada iki sorunun cevabı aranmaktadır : 1- Türkiye'de sermaye piyasasında tasarruf sahibi korunmakta mıdır? 2- Küçük tasarruf sahibi nasıl korunabilir? Birinci soruya cevap ararken içinde bulunduğumuz enflasyon oranını önemli bir değişken olarak düşünmek gerekir. İşletmeler tarafından pay senedine göre çok fazla tahvil ihraç edilmesinin nedeni de buradan kaynaklanmaktadır. Bilindiği gibi enflasyon ortamında gerek işletmeler, gerek kişiler için borçlanma en iyi yoldur. Çünkü borcun vadesi geldiğinde ödenecek paranın satın alma gücü oldukça düşmüş olacaktır. Bu durum tasarruf sahibi için iyi olmamakla beraber parayı kullanan işletme açısından oldukça tutarlı bir yoldur. Tasarruf sahibi vadesi geldiğinde daha az para verilmesi yanında , faiz olarak yapılan ödeme de enflasyona göre yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle sermaye piyasasında ne kadar yoğun reklamlar yapılırsa yapılsın uzun vadede piyasanın gelişeceğinden umut etmek hayal olacaktır. ülke- mizde ikincil tahvil piyasasının gelişmesinin en önemli nedeni, tasarruf sahiplerini enflasyona göre korumaya çalışır görünmesidir. Başka bir anlatımla, ikincil tahvil piyasasında faaliyet gösteren bankerler tasarruf sahibine enflasyon oranına yakın faiz vermeye çalışmışlardır. Şimdi ülkemizde sermaye piyasasında faaliyet gösteren tasarruf sahiplerinin durumlarını, tahvil ve pay senedine yatırım yapanlar için ayrı ayrı inceleyelim.Item Swap işlemleri ve Türkiye'de uygulama(Uludağ Üniversitesi, 1994) Uslu, Serpil; Ceylan, Ali; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İşletme Anabilim Dalı.Item Türk bankacılık sisteminde mevduat sigortası(Uludağ Üniversitesi, 1984) Ceylan, Ali; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Türkiye'de para ve sermaye piyasasında 1970-1980 yılları arasında önemli gelişmeler gözlenmiştir. Başta banker iflasları ve daha sonra bazı bankaların finansman sıkıntısı çekmeleri sonucu yönetimlerine el konulması, ekonomiyi ve toplumu önemli ölçüde etkilemiştir. Sözkonusu kurumlara güven sarsılmış, hükümet tekrar güven sağlamak amacıyla bir dizi önlemler almıştır. Sermaye Piyasası Kanunu, bankalar ve borsalarla ilgili kanun hükmündeki kararnameler yapılan çalışmalara örnek olarak gösterilebilir. Tasarruf mevduatına güven vererek, tasarrufların bankalara akışını sağlamak için 22 Temmuz 1983 tarih ve 181'12 sayılı Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında "Bankalar Hakkında Kanun Hükmünde Kararname" yayınlanmıştır. Sözkonusu kararnameyle bankalarla ilgili yeni düzenlemeler getirilmiştir. Bu yeni düzenlemeyle eski bankalar kanununda yer almayan "Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu" oluşturulmuştur. Mevduat Sigortası Türkiye'de bankacılık sektöründe güven sağlayıcı ve banka iflasını önleyici bir araç olarak getirilmiştir. Bu yazının amacı tasarrufların sigortalanarak korunması amacıyla getirilen yeni uygulama konusunda bilgi vermektir.Item Türk bankacılık sisteminin Avrupa Topluluğu bankacılık sistemine entegrasyonu(Uludağ Üniversitesi, 1990) Argın, Aydın; Ceylan, Ali; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İşletme Anabilim Dalı.; YokÇalışmamızın temel amacı, Türk bankacılık sisteminin AT bankacılığına entegrasyonu sürecinde, Türk bankalarının uyum düzeyini ve uyum gereklerini belirlemektir. Bu amaca yönelik olarak çalışmamız beş ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; finansal entegrasyon ile ilgili kavramlar, finansal entegrasyonun unsurları ve AT'daki finansal entegrasyon uygulamaları üzerinde durulmuştur. İkinci bölüm; AT bankacılık sisteminin, genel olarak ve ülkeler bazında incelenmesine ayrılmıştır. Üçüncü bölümde; Türk bankacılık sistemi, genel, kurumsal, yasal, fonksiyonel ve piyasa yapısı açısından irdelenmiş, ayrıca belli başlı göstergelere yer verilmiştir. Dördüncü bölümde ise; AT ile Türk bankacılık sistemleri, kurumsal, yasal ve fonksiyonel açılardan karşılaştırılarak, Türk bankalarının uyum gerekleri üzerinde durulmuştur. Ayrıca AT Tek Bankacılık Piyasası ve Türk bankacılık sisteminin rekabet edebilme gücü incelenmeye çalışılmıştır. Beşinci bölümde; "Türk Bankacılık Sisteminin AT Tek Pazar Koşullarına Uyumu" konusunda 8 özel, 3 kamu ve 4 yabancı olmak üzere toplam 15 bankayla görüşme yapılmıştır. Görüşmede anket yöntemi uygulanmıştır. Sonuç bölümünde ise, çalışmanın genel bir değerlendirmesi yapılarak, Türk bankalarının AT bankacılık sistemine uyum sorunlarına çözüm önerileri getirilmeye çalışılmıştır.Item Türkiye'de finansal kiralama yoluyla küçük ve orta ölçekli işletmelerde franchising uygulamaları(Uludağ Üniversitesi, 1994) Battalcıoğlu, Cengiz; Ceylan, Ali; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü.