Browsing by Author "Erdem, Hatice"
Now showing 1 - 6 of 6
- Results Per Page
- Sort Options
Publication A case of behcet's disease concomitant with kaposi's sarcoma(Wolters Kluwer Medknow Publications, 2010-06-01) Erdem, Hatice; Hacıoğlu, Şenay Yıldız; Sarıcaoğlu, Hayriye; Dilek, Kamil; Adım, Şaduman Balaban; Erdem, Hatice; Hacıoğlu, Şenay Yıldız; SARICAOĞLU, HAYRİYE; DİLEK, KAMİL; BALABAN ADIM, ŞADUMAN; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Dermatol Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nefrol Romatoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı.; HIZ-7238-2022; ICQ-8894-2023; DPU-8534-2022; EUF-5229-2022; EMN-0789-2022Iatrogenic Kaposi's sarcoma is a subtype of Kaposi's sarcoma (KS), which is a vascular malignant tumor and is seen in organ transplant recipients and in patients receiving immunosuppressive therapy due to other reasons. Iatrogenic KS can develop after corticosteroid or immunosuppressive drug therapy due to systemic lupus erythematosus, rheumatoid arthritis, polymyositis, dermatomyositis, polymyalgia rheumatica and Beh double dagger et's disease, generally with ocular involvement. Our case was a 44-year old male patient. Colchicine and prednisolone were administered for his mucocutaneous findings and polyarthritis. In the seventh month of the therapy, four symmetric, brown-red coloured, asymptomatic macules developed on the inner surface of his left foot. In histopathologic specimens; CD34 positive, atypical spindle cells with swollen nuclei formed bundles and vascular spaces filled with erythrocytes. The patient was diagnosed as KS histopathologically and clinically. HHV-8 DNA was positive with PCR. Regression was observed in the lesions after the cessation of corticosteroid treatment. This case is presented because he was the only case with iatrogenic Kaposi's sarcoma among our Behcet's disease patients receiving corticosteroids or immunosuppressive therapies.Item Dental girişim uygulanmış hastalardaki oral mukoza lezyonlarında kontakt alerjinin rolü(Uludağ Üniversitesi, 2009) Erdem, Hatice; Sarıcaoğlu, Hayriye; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Dermatoloji Anabilim Dalı.Kimyasal maddeler, oral mukozada irritatif ve alerjik reaksiyonlara neden olarak farklı belirti ve bulgularla seyreden inflamatuvar hastalıklara yol açarlar. Bu çalışmada ağız içine dental girişim uygulanmış olan kontakt stomatit, oral liken planus ve rekürren aftöz stomatitli hastalarda, standart seri ve dental seri ile yama testi uygulanarak; saptanan alerjenlerin türü, alerjen-lezyon ilişkisi, alerjen- dental işlem ilişkisi araştırılmaktadır. Böylece oral mukozada görülen alerjik reaksiyonlarda etyolojik faktörler tesbit edilerek tanı ve tedavide yeni yaklaşımlara ışık tutulması amaçlanmıştır.Çalışmaya kontakt stomatit, oral liken planus ve rekürren aftöz stomatitli, her gruptan 20'şer hasta olmak üzere, toplam 60 hasta, kontrol grubu olarak; dental girişim uygulanmış 15 sağlıklı birey ve dental girişim uygulanmamış 15 sağlıklı birey alındı. Hasta ve kontrol gruplarına 30 maddeden oluşan dental seri alerjenleri ve standart seri içersindeki 20 alerjen ile yama testi uygulandı. Sonuçlar Uluslararası Kontakt Dermatit Araştırma Grubu kriterlerine göre 48. ve 96. saatlerde değerlendirildi.Gruplar arasında yaş, cinsiyetlere göre dental seri ve standart seriyle yama testi pozitifliği yönünden anlamlı fark yoktu (p>0.05). Hasta grubunda yer alan 60 kişiden 44'ünde dental seri, 11'inde standart seri alerjenlerine karşı pozitiflik saptanırken, kontrol grubunda 8 kişide dental seriye, 1 kişide de standart seriye karşı pozitiflik kayıt edildi. Hasta grubu ile kontrol grubu dental ve standart seri ile yama testi pozitifliği açısından karşılaştırıldığında anlamlı bir farklılık saptandı (p<0.001). Goldsodiumthiosulphate (%30), nickel sulfate (%25), cobalt chloride (%23.3), methylhydroqinone (%16.6) ve mercury (%15) dental seri yama testinde pozitiflik saptanan en sık alerjenler idi. Standart seri yama testinde ise en sık formaldehyde water (% 5), fragrance mix (% 5) ile pozitif reaksiyon saptandı.Dental işlem uygulama zamanı ile yama testi pozitifliği arasında ilişki yoktu. Dental girişimi dolgu olanlarda en sık rastlanan alerjen nickel sulfate; protez olanlarda goldsodiumthiosulfate; köprü-kaplama olanlarda ise cobalt chloride olarak tesbit edildi. Dolgu ve protezli hastalarda dental seri yama testi pozitifliğinde kontrol grubuna göre istatiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanırken (p ? 0.05), köprü-kaplama işlemi olan, her iki ve üç işlem uygulanmış hastalar arasında anlamlı bir fark yoktu (p>0.05).Bu çalışmada dental işlem uygulamalarından sonra mukozanın alerjenlerle teması sonucu kontakt alerjik reaksiyonların %73.3 oranında geliştiği gösterilmiştir. Metallere, tatlandırıcı ve koruyuculara karşı gelişen yama testi pozitiflikleri, kontakt alerjinin oral mukoza hastalıklarının oluşumunda önemli bir yeri olduğunu düşündürmektedir. Bu sonuç, uygun alerjenlerle yapılacak daha fazla ve daha geniş olgu serili yama testi çalışmaları ile desteklenmelidir.Item Multipl pulmoner anevrizma ve superior sagital sinus trombozu İle seyreden bir behçet hastalıgı: Olgu sunumu(Aves Yayıncılık, 2010-12) Karadoğan, Serap Köran; Sarıcaoğlu, Hayriye; Erdoğan, Cüneyt; Saba, Davit; Erdem, Hatice; Dilek, Kamil; Tunalı, Şükran; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı.; 6603722836; 8293835700; 55987378200; 57197698218; 56005080200; 7004191748Bilateral multiple pulmonary arterial aneurysms are rare presentations of pulmonary involvement in Behcet's disease (BD), affecting particularly young men. BD has also been well documented as a risk factor for cerebral venous thrombosis, which may present as superior sagittal sinus thrombosis. We present a male patient presenting with both pulmonary arterial aneurysms and superior sagittal sinus thrombosis. This patient is presented since coexistence of sagittal sinus thrombosis and multiple pulmonary arterial aneurysms in BD is rarely observed.Item Orta-şiddetli psoriazisli olgularda infliksimab ile klinik deneyimimiz: Retrospektif çalışma(Deri ve Zührevi Hastalıklar Derneği, 2009-09) Başkan, Emel Bülbül; Öztürk, Zerrin Yazıcı; Erdem, Hatice; Sarıcaoğlu, Hayriye; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Dermatoloji Anabilim Dalı.; 0000-0002-0144-3263; AAH-1388-2021; 6602518817; 36137752900; 57197698218; 6603722836Background and Design: In this study, we aimed to evaluate the efficacy, safety and side effects of infliximab therapy in patients followed up in our clinic with moderate-severe psoriatic patients unresponsive to conventional therapies. Material and Method: Twenty-six psoriasis patients who were given infliximab therapy in our clinic between years 20062008, were retrospectively analyzed for their demographical clinical features, changes in PASI score, duration, efficacy and adverse effects of the therapy. Results: There were 15 female and 11 male psoriasis patients; ages ranging from 18 to 70 years (45.2 +/- 12.9). 17 of them were diagnosed as generalize plaque type psoriasis, 2 as eritrodermic psoriasis, 5 as generalize pustular, two of them as palmoplantar pustular psoriasis. Thirteen have associated psoriatic arthritis. All patients received 5 mg/kg intravenous infliximab infusion at weeks 0, 2, and 6, followed by every 8 weeks. Number of infliximab therapy sections was ranging from 2 to 16 and duration of treatment from 1 month to 28 months. Improvement in PASI between pretreatment and after induction therapy was statistically significant (p<0.05). Additional systemic treatment for disease activation was applied to patients receiving infliximab monotherapy at 14.-38. weeks. We observed allergic infusion reactions in 15.4% of the patients. Conclusion: In compatible with data in literature, we found that infliximab therapy provides a rapid clinical response in patients (generalized, eritrodermic and/or pustular psoriasis) who are unresponsive to immunosupressive agents or in cases which these treatment modalities cannot be used because of side effects.Item Pediatrik Behçet hastalarının klinik ve demografik özellikleri(Uludağ Üniversitesi, 2008) Toker, Semra Çıkman; Sarıcaoğlu, Hayriye; Erdem, Hatice; Başkan, Emel Bülbül; Yücel, Ali; Tunalı, Şükran; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Dermatoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Göz Hastalıkları Anabilim Dalı.Amaç: Bu çalışmada; pediatrik Behçet hastalarının erişkin yaş grubu ile klinikdemografik özelliklerinin karşılaştırılması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: 1992-2007 yılları arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji AD Behçet Polikliniğinde takip edilen 18 yaş ve altı çocukların klinikdemografik özellikleri retrospektif olarak incelendi. Olguların yaş, cinsiyet, oral aft, genital ülser, eritema nodosum, papülopüstül varlığı; paterji testi pozitişiği; göz, eklem, nörolojik, gastrointestinal sistem ve renal tutulumları ve HLA-B5 pozitişiği ile ilgili bilgiler dosyalarından kayıt edildi. Bulgular: Uluslararası Behçet Çalışma Grubu tanı kriterlerine göre tanı konulduğu tarih itibariyle 0-18 yaş arasında olduğu belirlenen 30 olgu bulunmakta idi. Hastaların yaş ortalaması 15,9 idi. Tanı konulduğu anda olguların büyük kısmı 17-18 yaşlarındaydı (%43,3). On yaşın altında sadece 1 olgu vardı. Oral aft olguların tamamında, genital ülser ya da skarı 15’i kız 8’i erkek toplam 23 hastada saptandı (%76,6). Göz tutulumu 8’i kız 10’u erkek 18 hastada (%60); eritema nodosum 8’i kız 5’i erkek 13 hastada (%43,3), papülopüstül 10’u kız 6’sı erkek 16 hastada (%53,3), paterji pozitişiği 7’si kız 5’i erkek 12 hastada (%36,6) vardı. Vasküler semptomlar 2 hastada, artralji-artrit 15 hastada, nörolojik tutulum 4 hastada saptandı. Sonuç: Bu çalışmada, 0-18 yaş grubu Behçet hastalarının göz tutulumunun erişkin yaş grubundan daha sık olduğu, ancak diğer mukokutanöz bulguların benzer oranlarda görüldüğü sonucuna varıldı.Publication The clinical and demographic characteristics of pediatric behcet's patients(Galenos Yayıncılık, 2008-12-01) Sarıcaoğlu, Hayriye; Erdem, Hatice; Toker, Semra Çıkman; Başkan, Emel Bülbül; Yücel, Ali; Tunalı, Şükran; SARICAOĞLU, HAYRİYE; Erdem, Hatice; Toker, Semra Çıkman; BÜLBÜL BAŞKAN, EMEL; YÜCEL, AHMET ALİ; Tunalı, Şükran; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Dermatoloji ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı.; 0000-0001-7992-0974; AAH-1388-2021; KEH-2402-2024; HIZ-7238-2022; DPU-8534-2022; JNO-6991-2023; GGH-7385-2022Aim: In this study, we aimed to compare the clinical and demographic features of pediatric Behcet's patients with those of adult age.Materials and Method: We examined the clinical and demographic features of the 18 and under 18-year-old children who were followed-up in the Behcet's Center of Uludaij University Medical Faculty between 1992 and 2007, retrospectively. The information of age, sex, presence of oral aphthous ulcers, genital ulcers, erythema nodosum, papulopustular eruption, pathergy test positivity, ocular, articular, neurological, gastrointestinal, renal involvements and HLA-B5 positivity were obtained from the medical charts of the patients.Results: There were 30 pediatric Behcet diagnosed according to the diagnostic criteria of International Study Group for Behcet's Disease. The mean age of the patients was 15.9. At the time of the diagnosis, most of the patients were aged between 17-18 (43.3%). There was only one patient under 10. Oral aphthae was observed in all, and genital ulceration or the scar of the ulcer was observed in 23 patients; 15 females, 8 males (76.6%). Ocular involvement was present in 18 patients; 8 females, 10 males (60%); erythema nodosum in 13 patients; 8 females, 5 males (43.3%), papulopustular eruption in 16 patients; 10 females, 6 males and pathergy test positivity in 12 patients; 7 females, 5 males (36.6%). Vascular symptoms were observed in 2 patients, arthralgia-arthritis in 15 patients and neurological involvement in 4 patients.Conclusion: In this study, it was concluded that ocular involvement was more frequent in Behget's patients aged between 0-18 than adult Behcet's patients, but mucocutaneous findings had similar frequency.