Browsing by Author "Sönmez, Gürsel"
Now showing 1 - 20 of 46
- Results Per Page
- Sort Options
Item Abortion due to Streptococcus equi subspecies zooepidemicus in a Mare(TÜBİTAK, 2005) Kocabıyık, Ali Levent; Sönmez, Gürsel; Ülgen, Mihriban; Özakın, Cüneyt; Kocakaya, Esra; Alasonyalılar, Aylin; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Mikrobiyoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı.; 0000-0002-6307-5179; 0000-0001-5428-3630; AAP-7233-2020; AAG-8117-2021; AAG-8392-2021; 6506905121; 55167435000; 56259664500; 57200678942; 8529950600; 8529950700The organs of an aborted equine fetus were examined histopathologically and microbiologically. Diffuse, mild cellular infiltration of neutrophils, lymphocytes and plasma cells was observed in the lamina propria of the intestine. In addition, bacterial colonies were seen in the intestinal content, wall of intestine and liver. Streptococcus equi subsp. zooepidemicus was isolated in pure culture from all organs. This is the first report of the isolation of S. equi subsp. zooepidemicus from an aborted equine fetus in Turkey.Item Alimentary lymphoma in a cat(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-05-18) Karakuş, Adil Ömer; Kasap, Sevim; Mutlu, Ayşe Meriç; Tavus, Melike Akbala; Salcı, Hakan; Sönmez, Gürsel; Bursa Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Lymphoma is the most common feline malignant tumor, and the alimentary form is the most common seen form. Alimentary form in the cat typically involves lesions of the small intestine, stomach, mesenteric lymph nodes, and liver. The disease is often reported in cats between 1 and 20 (mean 13 years) years. A 3-year-old domestic male cat was admitted to Uludağ University Animal Hospital due to chronic weight loss, loss of appetite, diarrhea and vomiting traced back to 15 days. Abdominal ultrasonography was performed and a large solid mass was spotted in the cranial abdomen. During the treatment, the cat developed respiratory stress, shock and died 2 days after. In light of the clinical symptoms, ultrasonography, necropsy and histopathological findings; small-cell-alimentary lymphoma was diagnosed for the 3-year-old cat. It can be interpreted that small cell (lymphocytic) alimentary lymphoma is seen rarely in younger cats and seldomItem Aslan claviculasının morfometrik ve histolojik incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2000-01-02) Eren, Gülsüm; Yıldız, Bahri; Sönmez, Gürsel; Bursa Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Ön bacağın gövdeye bağlanması scapula, clavicula ve os coracoides olmak üzere üç adet kemikten meydana gelen cingulum aracılığıyla sağlanır. Bu kemiklerden clavicula kuşlarda mevcut olup equus ve ruminant’ta kaybolmuştur. İnsan ve maymun’da, scapula ve sternum arasında bir köprü oluşturacak şekilde gelişmiştir. Köpekte genellikle mevcut olmadığı, bazı büyük köpeklerde m. brachiocephalicus’un içerisinde çubuk şeklinde ufak bir kemik ya da kıkırdak halinde bulunabileceği, mevcut olduğu hallerde düzensiz şekilde 6-12 mm uzunluğunda bulunduğu bildirilmektedir. Yine kedide ince, eğri, çubuk benzeri 2-5 cm uzunluğunda olduğu bildirilmektedir. Çalışmamızda Anatomi Anabilim Dalı’mıza Bursa Hayvanat Bahçesi’nden gönderilen 23 yaşındaki erkek aslana ait clavicula makroskopik ve mikroskopik olarak incelendi. Clavicula’lardan sağ tarafta olan 7,5 cm. uzunluğunda olup 1 cm genişliğinde bir medial uca, sol taraftaki 8,5 cm uzunluğunda ve 0,94 cm genişliğinde bir medial uca ve yine her iki clavicula da belirgin bir corpus ve serbest uca sahiptir. Sağ clavicula’nın histolojik olarak incelenmesi sonucunda yapının sekonder normal kemik dokusundan meydana geldiği tespit edildi.Item At'ta ocular squamous cell carcinoma(Uludağ Üniversitesi, 1991) Özbilgin, Selda; Kaya, Metin; Sönmez, Gürsel; Pekbilir, Ayşe; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Altı yaşlı haflinger ırkı kısrakta, sol gözü tamamen kaplayan bir tümör olgusu tanımlanmıştır. İnhalasyon anestezisi altında "Transpalpebral exenteration bulbi" yöntemiyle bulbus oculi ve çevre dokuları extirpasyonu yapılmıştır. Histopatolojik muayenede tümörün bulbar konjunktivadan köken alan squamous cell carcinoma oldugu saptanmıştır. Operasyon sonrası tam bir iyileşme gözlenmiş, altı ay sonra yapılan kontrolde nükse ilişkin bir bulguya rastlanmamıştır.Item Besi sığırlarında besleme ve urolithiasis olguları arasmdaki ilişkiler(Uludağ Üniversitesi, 1992) Mert, Nihat; Çetin, Meltem; Sönmez, Gürsel; Tayar, Mustafa; Mısırlıoğlu, Deniz; Oğan, Canan; Özbilgin, Selda; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.U. Ü. Veteriner Faküilesi Pilot Besi Ünitesinde konsantre yemle beslenen 15 adet erkek esmer ırkı besi sığırlannda, böbrek taşı oluşumlan gözlendi. 8 ay süre ile yapılan besi sonunda kesilen hayvanlarda makros kopik ve histopatolojik olarak böbrek ve sidik kesesi muayene edilirken, bu hayvanlarda idrann kimyasal bileşimi ve taşinan içerigi incelendi. içtikleri suyun detaylı olarak analizi yapıldı. Saptanan taş oluşumunun kış aylarında içeren besi süresinde konsantre yemden kaynaklandığı saptandı.Item Broyler yemlerine zink basitrasin, probiyotik ve mannanoligosakkaritleri katkısının ince barsak morfolojisi üzerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 1999-06-16) Sönmez, Gürsel; Eren, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Bu çalışma, broyler yemlerine katılan zink basitrasin, probiyotik ve mannanoligosakkaritlerinin ince barsak morfolojisi üzerine etkilerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Denemede toplam 40 adet günlük yaşta Avian Farms broyler erkek civciv kullanılmış ve civcivler Kontrol, Mannanoligosakkaritleri (MO), Zink Basitrasin (ZB) ve Probiyotik (P) olarak dört gruba ayrılmışlardır. Kontrol grubundan farklı olarak, MO grubunun yemlerine 1g/kg yem dozunda mannanoligosakkaritleri (Bio-Mos ), ZB grubunun yemlerine ise 50mg/kg yem dozunda zink basitrasin katkısı yapılmıştır (AlbacR). İlk üç hafta, P grubunun yemlerine probiyotik (Primalac: Lactobacillus acidophilus 4.52x108 cfu g'', Lactobacillus casei 1.32x10 cfu gi'. Streptococcus faecium 2.8x100 cfu gl, Bifidobacterium thermophilus 1.36x100 cfu go') katkısı yapılmazken içme sularına 0.114 g/L dozunda probiyotik katılmıştır. Dördüncü haftadan sonra probiyotik katkısı, P grubunun içme sularından kaldırılarak geliştirme yemlerine 1 g/kg yem dozunda yapılmıştır. Deneme 39. günde bitirilmiştir. Kesimden sonra alınan ince barsak örnekleri mikroskobik olarak incelenmiştir. Villus uzunlukları, villus yükseklikleri, villus genişlikleri ve kadeh hücresi sayıları belirlenmiş ve kript derinlikleri hesaplanmıştır. Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında; ZB grubunda ileumun kript derinliğinin azaldığı, MO grubunda villus yüksekliğinin ileum ve jejunumda, villus genişliğinin ise sadece jejunumda arttığı saptanmıştır. P grubunda, villus yüksekliğinin ileumda arttığı, villus genişliğinin jejunum ve ileumda, kript derinliğinin ise sadece ileumda azaldığı belirlenmiştir. Villus uzunluğu ve kadeh hücresi sayısındaki farklılıklar istatistiki olarak önemsiz bulunmuştur.Item Bursa yöresinde Avian encephalomyelitis salgını(Uludağ Üniversitesi, 1990) Sönmez, Gürsel; Çarlı, K.Tayfun; Ertürk, Erdoğan; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Mikrobiyoloji Anabilim Dalı.Bursa bölgesinde bulunan bir tavuk çiftliğinin 2 kümesinde titremeler, inkoordinasyon, tortikollis ve felçlerle seyreden bir hastalık ortaya çıkmıştır. Yapılan otopsilerde merkezi sinir sisteminde, özellikle hemisferlerin korteksinde 1-3 mm çapında, simetrik veya asimetrik, boz beyaz lekeler görüldü. İç organlarda bariz bir bozukluğa rastlanmadı. Histopatolojik yoklamada, beyinde perivasküler lenfosit infiltrasyonları, gliozis, kromatolizis ve nöron nekrozu ilk göze çarpan değişikliklerdi. İç organların, özellikle pankreas'ın histopatolojisinde, regioner lenf foliküllerinde hastalığa özgü olarak kabul edilen hiperplaziler saptandı. Ayrımsal tanı için gerekli bakteriyolojik, mikolojik ve serolojik testlerden olumsuz sonuçlar alındı. Hazırlanan inokulumun günlük duyarlı civcivlere inokülasyonu sonucu, bu civcivlerde ilk salgın hastalık lezyonlarının meydana geldiği görüldü. Bu bulgular ve sağıtım için antibiyoterapi ve E vitamini uygulamasından sonuç alınamaması; epideminin Avian encephalomyelitis için tipik olan bir aylık piliçlerde ani çıkış ve 2-3 haftada % 10 ölüm ile kendiliğinden sönmesi hastalığın tanımı için yeterli görüldü.Item Bursa yöresinde yumurta tavuklarında görülen goutte (damla) hastalığında şekillenen patolojik bozuklukların organlara dağılışı ile idrar taşları oluşumu arasındaki ilişkiler(Uludağ Üniversitesi, 1990) Sönmez, Gürsel; Ertürk, Erdoğan; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Patoloji Anabilim Dalı.Gut lezyonlarının böbrek, kalp, karaciğer, dalak ve ak ciğerlere dağılımı, histolojik yapıları ve şekillenen urolit hiasis ile bu hastalık arasındaki ilişkiler incelendi. Bu amaç la, Bursa yöresinde çeşitli ırk ve yaşlardaki yumurta tavuklarında görülen gut hastalığı olaylarından elde edilen 154 tavuk üzerinde çalışıldı. Bunlardan 134 tavukta tipik gut hastalığı ve 20 piliçte de Gumboro tesbit edildi. Gut hastalığında mortalite ortalaması % 5.6 olup, bu aran yumurtlama döneminin başlangıç ve sonlarına doğru artmış ve özellikle Studler ile Hy-Line ırklarında yüksek bulunmuştur. Hastalarda klinik olarak tüylerin kabarması, düşkünlük, uyuklama, dermansızlık, çökme, zayıflama ve dehidrasyon semptomları dışında tipik bir bulguya rastlanmadı. Otopside, seröz zarlar üzerinde ve iç organlarda kireç beyazı renkte ürik asit çöküntüleri görüldü. Hlstapatolojik yoklamada, bu ürik asit çöküntüleri etrafında heterophyl leucocyt ve mononuclear hücrelerden yapılmış ürat granülomları saptandı. Bu granülomlarda yabancı cisim dev hücrelerine sadece böbreklerde ras landı. İncelenen olaylarda ürat presipltatları böbrekler ve iç organları örten seröz zarlar üzerinde % 100, kalpte % 79.8, karaciğerde % 73.1, akciğerlerde % 71.6, dalakta % 63. k ve ek lemlerde % 58.2 oranında şekillenmişti. Plazma ürik asit miktarları normal tavuktaki 7.46-10.34 mg/100 mi seviyesine karşın, hastalarda 23.25-75.89 mg/100 mi gibi yüksek seviyelere ulaşmıştı. Olguların tümünde üreterler- de değişik sayı ve büyüklükte urolith'lere rastlandı. Üreterin çapına göre büyüklüğü değişen bu taşlar kirli beyaz -renkte, silindir şeklinde, üzeri pürüzlü ve gevrek kıvamda olup genelde Halsiyum-Amonyum ürat yapısında idiler. Bu sonuçlar, gut hastalığının çeşitli yaşlardaki tavuklarda bakım ve beslenme hatalarına bağlı alarak şekillenen urolithiasis' e ilgili olduğunu ve kan sirkülasyonunun yavaş olduğu organlarda daha fazla oranlarda ürik asitin kristalleşip, çökmesi sonu şekillendiğini açıklamaktadır.Item Bursa'da 1988-1996 yılları arasında incelenen köpek tümörleri(Uludağ Üniversitesi, 1996) Sönmez, Gürsel; Özmen, Özlem; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.In this survey, a total of 89 tumors from dogs with different breed, age and sex were examined in the Department of Pathology, Faculty of Veterinary Medicine, University of Uludag from January 1988 to October 1996. The tumors were the most frequently encountered in the female genital system (47. 2 %), followed by cutaneous (20.3 %), male genital system (1 9.1 %) and alimentary system (5. 6 %) respectively. Transmissible venereal tumor was the most common tumor and was detected in thirty-one (34.8%) out of 89 dogs.Item Bir buzağıda karşılaştığımız abomasum ülseri olgusu(Uludağ Üniversitesi, 1995) Yanık, Kemal; Sönmez, Gürsel; Kızıldağlı, H. Ozlem; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Cerrahi Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı.Un veau male de six jours de race Holstein est presente a la consultation pour la plainte de la constipation dans notre clinique. Dans cet article, on est Presente l'ulcere de la caillette que nous avons rancontre par hasard.Item A case of Alimentary Lymphoma in a mare(Elsevier, 2012-01) Palamutlu, U.; Demirer, Aylin Alasonyalılar; Sönmez, Gürsel; Akdeşir, Ezgi; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı.; AAP-7233-2020Item Effect of high fructose corn sirup on pancreatic ductal adenocarcinoma induced by dimethyl benzantracene (DMBA) in rats(Routledge Journals, 2020-05-12) İnan, Sevda; Akgül, Mustafa Barış; Bağdaş, Deniz; Sinir-Özcan, Gülşah; Suna, Senem; Tamer, Canan Ece; Sönmez, Gürsel; Evrensel, Türkkan; Kaya, Ekrem; Sarandöl, Emre; Dündar, Halit Ziya; Tarım, Ömer Faruk; Ercan, İlker; Sığırlı, Deniz; İncedayı, Bige; Çopur, Ömer Utku; Bursa Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Gıda Mühendisliği Bölümü.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Tıbbi Onkoloji Anabilim Dalı.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Cerrahi Anabilim Dalı.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyokimya Anabilim Dalı.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Çocuk Endokrinolojisi Anabilim Dalı.; 0000-0003-3954-0058; 0000-0002-6947-2167; 0000-0003-0441-1707; 0000-0003-1840-1825; 0000-0002-9732-5340; 0000-0002-9562-4195; 0000-0002-2593-7196; 0000-0002-7346-7440; 0000-0002-5322-5508; 0000-0002-2382-290X; 0000-0001-5871-8769; 0000-0001-6128-7453; 0000-0002-1951-7937; AAG-8277-2021; ABE-1716-2020; AAQ-8178-2020; AAJ-1027-2021; AAG-7319-2021; AAG-8503-2021; AAG-8336-2021; AAA-7472-2021; ABF-2367-2020; 57194441710; 55512747500; 8228159500; 55167435000; 6603942124; 7004568109; 55943324800; 55453773300; 6701427186Increased risk of pancreatic cancer may be associated with consumption of sugar containing foods. The aim of this study was to evaluate the effect of peach nectar containing high fructose corn sirup (HFCS) consumption in a pancreatic carcinogenesis rat model induced by 7,12-Dimethyl benzanthracene (DMBA). Fifty-day-old male Sprague Dawley rats were fed with peach nectar containing HFCS + chow, peach nectar containing sucrose + chow and only chow. After 8 mo, feeding period, each group was divided into two subgroups, in which the rats were implanted with DMBA and no DMBA (sham). Histologic specimens were evaluated according to the routine tissue processing protocol. The animals withad libitumaccess to pn-HFCS, pn-sucrose and chow (only) showed significant differences in chow consumption and glucose level. Necropsy and histopathologic findings showed tumor formation in the entire group treated with DMBA. Excluding one rat in chow group, which was classified as poorly differentiated type, the others were classified as moderately differentiated pancreatic ductal adenocarcinoma (PDAC). This study demonstrated that daily intake of HFCS did not increase body weight and there was no effect of peach nectar consumption on the development of PDAC induced by DMBA in rats.Item The effect of immunonutrition (glutamine, alanine) on fracture healing(Swedish Nutrition Foundation-SNF, 2014-10-08) Küçükalp, Abdullah; Sönmez, Gürsel; Durak, Kemal; Bayyurt, Sarp; Bilgen, Muhammed Sadık; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı.; AAP-7233-2020; 6602850051; 37113699300; 35723877700Background: There have been various studies related to fracture healing. Glutamine is an amino acid with an important role in many cell and organ functions. This study aimed to make a clinical, radiological, and histopathological evaluation of the effects of glutamine on fracture healing. Methods: Twenty rabbits were randomly allocated into two groups of control and immunonutrition. A fracture of the fibula was made to the right hind leg. All rabbits received standard food and water. From post-operative first day for 30 days, the study group received an additional 2 ml/kg/day 20% L-alanine L-glutamine solution via a gastric catheter, and the control group received 2 ml/kg/day isotonic via gastric catheter. At the end of 30 days, the rabbits were sacrificed and the fractures were examined clinically, radiologically, and histopathologically in respect to the degree of union. Results: Radiological evaluation of the control group determined a mean score of 2.5 according to the orthopaedists and 2.65 according to the radiologists. In the clinical evaluation, the mean score was 1.875 for the control group and 2.0 for the study group. Histopathological evaluation determined a mean score of 8.5 for the control group and 9.0 for the study group. Conclusion: One month after orally administered glutamine-alanine, positive effects were observed on fracture healing radiologically, clinically, and histopathologically, although no statistically significant difference was determined.Item Effects of different management factors on broiler performance and incidence of tibial dyschondroplasia(Taylor & Francis, 2005-02) Petek, Metin; Sönmez, Gürsel; Yıldız, Hüseyin; Başpınar, Hüseyin; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.; AAP-7233-2020; AAA-1366-20211. This study was to determine the effects of two lighting programmes (cantinuous-24L:0D or intermittent-12L:3(1L3D)), two feeding programmes (continuous-ad libitum or meal feeding-3 h feed:3 h deprivation x 4 times per d) and two ascorbic acid (AA) supplementations (0 or 150 mg/l in water) on broiler performance and incidence of tibial dyschondroplasia (TD). 2. One-day-old male commercial (Ross PM3) broiler chicks (1600) were used. The chicks were randomly divided into 8 treatment groups (2 x 2 x 2) and their replicates (4 replicates per treatment). 3. Intermittent lighting increased body weight and improved feed conversion. Body weight of broilers was decreased by meal feeding. AA supplementation had no significant effect on the body weight and feed conversion ratio. There was no lighting x feeding x supplemental AA interaction for body weight, feed conversion ratio, mortality rate and carcase weight. 4. Supplemental AA improved the cortical thickness of tibiotarstis and decreased the incidence of TD. 5. It was concluded that the application of intermittent lighting in combination with supplementation of 150 mg/l AA is a useful method to reduce TD in boilers Without loss of performance.Item Effects of lighting schedule and ascorbic acid on performance and tibiotarsus bone characteristics in broilers(TÜBİTAK, 2009) Yılmaz, Bestami; Yıldız, Hüseyin; Petek, Metin; Sönmez, Gürsel; Arıcan, İlker; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Anatomi Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Hayvancılık Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı.; 0000-0001-6342-0094; AAA-1366-2021; AAP-7233-2020; AAG-7518-2021; 35605229000; 7004448692; 55167435000; 14055524200This study was conducted to determine the effects of 2 lighting programs (continuous: 24 h light: 0 h dark; intermittent: 12 h daylight followed by 3 cycles of 1 h light, and then 3 h dark during the night) and 3 ascorbic acid supplementations (0, 200, and 400 mg/L added to water) on broiler performance, bone characteristics, and the incidence of tibial dyschondroplasia. One-day-old male commercial (Ross PM(3)) broiler chicks (600) were divided into 6 treatment groups (2 x 3) with random replicates (4 replicates per treatment). At the end of 6 weeks data revealed that the lighting program, which was one of the main factors tested, affected the feed conversion ratio and live weight gain (P < 0.05), while ascorbic acid (the other main factor) and the interactions of both factors did not significantly influence broiler performance characteristics. Length and weight of the tibiotarsus were positively affected by the use of intermittent lighting, whereas ascorbic acid had a positive effect only on the weight of the bone. Continuous lighting improved cortical thickness of the tibiotarsus (P < 0.01) and decreased the incidence of tibial dyschondroplasia insignificantly. There was not a lighting x supplemental ascorbic acid interaction for tibial dyschondroplasia. The results of the present study suggest that use of intermittent lighting and supplementation of ascorbic acid (200 mg/L) can efficiently prevent leg problems, and increase bone strength and broiler performance.Item Effects of long-term consumption of high fructose corn syrup containing peach nectar on body weight gain in sprague dawley rats(Soc Brasileira Ciencia Tecnologia Alimentos, 2016-10-23) Sinir, Gülşah Özcan; Suna, Senem; İnan, Sevda; Bağdaş, Deniz; Tamer, Canan Ece; Çopur, Ömer Utku; Sığırlı, Deniz; Sarandöl, Emre; Sönmez, Gürsel; Ercan, İlker; Evrensel, Türkkan; Tarım, Ömer Faruk; Eren, Erdal; Uylaser, Vildan; İncedayı, Bige; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Gıda Mühendisliği Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Deney Hayvanları Yetiştirme ve Araştırma Merkezi.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyoistatistik Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Tıbbi Onkoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Çocuk Endokrinolojisi Anabilim Dalı.; 0000-0003-3954-0058; 0000-0002-1684-1053; 0000-0001-8138-5851; 0000-0002-9732-5340; 0000-0002-2593-7196; 0000-0002-6947-2167; AAF-3324-2020; AAH-1155-2021; AAG-8336-2021; AAM-1734-2020; E-3364-2018; AAG-8503-2021; AAG-8277-2021; AAG-8241-2021; AAJ-1027-2021; ABE-1716-2020; AAG-8410-2021; AAQ-8178-2020; AAP-7233-2020; ABF-2367-2020; AAA-7472-2021; 57194441710; 55512747500; 56320836200; 15062425700; 8228159500; 8228159600; 24482063400; 55943324800; 55167435000; 6603789069; 6603942124; 6701427186High fructose corn syrup (HFCS) is one of the most used sweeteners in the food industry. Health concerns regarding the consumption of HFCS-containing foods have developed in parallel with the increasing amount of people who become overweight. This study was conducted to investigate whether HFCS-containing peach nectar (pn-HFCS) consumption has more detrimental effects on anthropometrical and biochemical parameters compared with sucrose-containing peach nectar (pn-sucrose). Fifty-day-old Sprague Dawley rats were divided into three groups and were fed (A) pn-HFCS + ad libitum chow, (B) pn-sucrose + ad libitum chow and (C) only ad libitum chow for 7 months. The percentage change in body weight (PCBW), body mass index (BMI), and Lee index were calculated, and serum triglyceride, glucose, insulin and leptin concentrations were measured. The PCBW, BMI, Lee index, serum triglyceride, glucose, insulin and leptin concentrations were insignificant among the three groups. We can suggest that peach nectar consumption resulted in more energy intake than the control and since pn-HFCS group consumed more chow than the pn-sucrose group. The results show that long term daily HFCS or sucrose consumption in peach nectar is not associated with weight gain and does not stimulate metabolic changes in Sprague Dawley rats.Item Et tipi tavuklardaki asites sendromunun oluşumunda matriks metalloproteinazlarının aktivitelerinin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2002-07-16) Özyiğit, M. Özgür; Sönmez, Gürsel; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Patoloji Anabilim Dalı.Bu çalışmada, deneysel olarak tuz (NaCl) ile oluşturulan Asites Sendromu'nda immunohistokimyasal yöntemler kullanılarak, MMP-2 (matriks metalloproteinaz-2), MMP-9, matriks metalloproteinaz doku inhibitörü-1 (TEMP-1) ve TIMP-2 aktivitelerinin hastalığın oluşumundaki rollerinin incelenmesi amaçlandı. Çalışmada 1 günlük, erkek, "Avian Farm 43" hattı, 80 adet et tipi civciv ile 1 günlük, erkek, "Lohman LSL" hattı, 80 adet yumurtacı civciv olmak üzere toplam 160 hayvan kullanıldı. Et tipi ve yumurtacı civcivler kendi aralarında deneme ve kontrol olmak üzere 2 'şer gruba ayrılarak toplam 4 grup oluşturuldu. Asites oluşturmak amacı ile broyler ve yumurtacı gruplardan ilk ikisinin sularına sekizinci günden itibaren %0,6'lık NaCl eklendi. Bu grupların kontrolü olan grupların sularına herhangi bir uygulama yapılmadı. Klinik olarak asitese sadece tuz uygulanan broylerlerde rastlandı. Makroskobik olarak asites oluşan hayvanların karın boşluğunda saman şansı renkte, bazen fibrin pıhtıları da içeren sıvı birikimi dikkati çekti. Akciğer, karaciğer, böbrek ve kalpte çeşitli makroskobik ve mikroskobik lezyonlara rastlandı. Ticari olarak hazırlanmış monoklonal primer antikorlar kullanılarak Streptavidin- Biotin-Peroksidaz yöntemi ile akciğer, karaciğer, böbrek ve beyindeki MMP-2 ve 9 ile TIMP-1 ve 2 aktiviteleri değerlendirildi, immunohistokimyasal boyamaların skorlanmasında, boyanmanın dağılımı, yoğunluğu ve boyanan hücre tipleri göz önüne alınarak yan kantitatif bir değerlendirme yapıldı. MMP-2 ve MMP-9 enzim aktivitesinin normal ve asitesli hayvanlarda yaşın artışı ile birlikte belirli bir düşüş gösterdiği, ancak bu düşüşün asitesli hayvanlarda normal hayvanlara göre daha yavaş olduğu gözlendi. TIMP-2 aktivitesinin asitesli hayvanlarda normal hayvanlara göre daha yüksek olduğu görüldü. MMP-9 aktivitesinin TIMP-1 aktivitesini baskıladığı belirlendi. Sonuç olarak, et tipi tavuklarda tuzla oluşturulan deneysel Asites Sendromu'nda MMP-2 ve MMP-9 enzimlerinin kapillar damar bazal membranlarının tahribinde rolü olabileceği kanısına varıldı.Item Expression of matrix metalloproteinases in Marek's disease tumours(Sage Publications, 2012) Akkoç, Ahmet; Yılmaz, Rahşan; Sönmez, Gürsel; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı.; 0000-0002-0944-2230; AAP-7233-2020; ABG-8940-2020; 55584229300; 15057258600; 55167435000Marek's disease is an important lymphoproliferative neoplasm of chickens, caused by oncogenic strains of herpes virus. Visceral lymphomas and invasion of both central nervous tissues and peripheral nerves by lymphoid cells are common findings. Matrix metalloproteinases (MMPs) are a group of enzymes responsible for extracellular matrix degradation and tumour metastases. The localisations of MMPs in tumour cells were evaluated immunohistochemically. As a result, positive reactions for MMP-9 and MMP-2 enzymes were found in the lymphoid tumour cells. These enzymes may take part in the pathogenesis of Marek's disease causing extracellular matrix degradation and metastasis.Publication Extramedullary pulmonary plasmacytoma in a dog(Sciendo, 2019-06-01) İpek, Volkan; ACAR, HİLAL; KOCATÜRK, MERİÇ; Kocatürk, Meriç; Salcı, Hakan; SALCI, HAKAN; Sönmez, Gürsel; SÖNMEZ, GÜRSEL; Bursa Uludağ Üniversitesi/Veterinerlik Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Cerrahi Anabilim Dalı.; 0000-0002-2849-1222; 0000-0002-2524-3274; JPN-6878-2023; AAP-7233-2020; V-5578-2017In this case report we are presenting a rare case of primary pulmonary plasmacytoma in a dog in the context of clinical and pathological findings. A six-years-old, female Rottweiler was brought to the clinic with respiratory complaints. The patient was dyspneic and tachypneic, and there were friction sounds on auscultation of the lungs. Laryngeal and tracheal palpation induced severe cough. Lateral and ventrodorsal radiographs of the thorax showed increased opacity in the lungs and loss of cardiac silhouette. Based on clinical and radiological findings, diagnosis of a lung mass was made and surgery recommended. Under general anesthesia, bilobectomy of the right lung lobes by medial sternotomy was performed. Upon cytological and histopathological findings, plasmacytoma was diagnosed.Item Histological assessment of the effect of alpha-tocopherol on fracture healing in rabbits(Sage Publications, 2003-01) Özkan, S.; Durak, Kemal; Sönmez, Gürsel; Sarısözen, Bartu; Kaya, Metin; Öztürk, Çaǧatay; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Cerrahi Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı.; 0000-0003-3133-206X; ABI-7283-2020; AAP-7233-2020; S-6686-2019; 6602850051; 55167435000; 55890736200; 55417963000; 8230555600To investigate the effect of alpha-tocopherol (vitamin E) on fracture healing in rabbits, two groups of 10 rabbits were either injected with alpha-tocopherol (treated) or untreated (controls). The right femurs of both groups were fractured, and the treated group were injected intramuscularly with 20 mg/kg alpha-tocopherol daily for 5 days starting on the day of fracture. After 21 days, histological sections of the fractured region were examined and scored. Fracture healing had progressed further in the alpha-tocopherol group than in the control group. A statistically significant difference between the histological grading of fracture healing in the two groups was found. This difference may result from an antioxidant (alpha-tocopherol) effect on free oxygen radicals in the fracture area. We conclude that alpha-tocopherol may affect fracture healing favourably and might be useful as a therapeutic agent in clinical fracture management.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »