2004 Cilt 30 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/18145
Browse
Browsing by BUU Author "Gemici, Kani"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item İdiyopatik sol ventriküler taşikardi’li bir olgunun radyofrekans kateter ablasyonu ile tedavisi(Uludağ Üniversitesi, 2004-05-11) Gemici, Kani; Çiçek, Davran; Tekiner, Fatih; Cordan, Jale; Tıp Fakültesi; Kardiyoloji Ana Bilim DalıVentriküler taşikardi’li (VT) hastaları değerlendirmek sıklıkla zordur. Sürekli monomorfik ventriküler taşikardi, sıklıkla geçirilmiş miyokard infarktüsü ve kardiyomiyopati gibi yapısal kalp hastalıkları ile ilişkilidir. Bununla birlikte bazı VT’li hastalarda, organik kalp hastalığı bulunamamıştır. İlaç tedavisi genellikle yetersizdir. İdiyopatik VT elektrokardiyografi (EKG), ekokardiyografi (EKO) ve koroner anjiyografi (KAG) yapılarak yapısal kalp hastalığı olmadığı gösterilmiş hastalarda oluşan VT atakları olarak tanımlanır. Hemodinamik olarak genellikle stabil olması, fokal orijinli olması, etrafında skar dokusu olmaması ile VT’yi radyofrekans ablasyona oldukça duyarlı kılar. Radyofrekans kateter ablasyonu seçilmiş hastalarda atakları bitirebilir ve kür sağlayabilir, antiaritmik ajanların uzun süreli kullanımı ile oluşabilecek yan etkilerden hastayı kurtarır. Bizde burada idiyopatik sol VT’li bir olgumuzun radyofrekans kateter ablasyonu ile küratif tedavisini sunduk.Item Sol ventrikül anevrizması saptanan olgularda koroner anjiyografik bulgular ve kollateral dolaşımın değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2004-05-10) Gemici, Kani; Kaderli, Aysel Aydın; Özdemir, Bülent; Baran, İbrahim; Güllülü, Sümeyye; Yeşilbursa, Dilek; Serdar, O. Akın; Aydınlar, Ali; Kazazoğlu, A. Rıza; Kumbay, Ethem; Cordan, Jale; Tıp Fakültesi; Kardiyoloji Ana Bilim DalıSol ventrikül anevrizması (SVA), akut miyokard infarktüsü (Mİ) sonrası mortalite için, ejeksiyon fraksiyonundan bağımsız bir risk faktörüdür. Çalışmanın amacı, kateter laboratuvarında SVA saptanan olgularda, koroner arter hastalığının yaygınlığı ve kollateral dolaşımı değerlendirmektir. Çalışmaya, koroner anjiyografi uygulanarak SVA saptanan 802 olgu alındı. Olgular, SVA yerleşimi, tutulan damar sayısı, koroner arter hastalığının ağırlığı, kollateral dolaşım (Rentrop grade 0, 1, 2 grup I, grade 3 grup II) değerlendirilerek sınıflandırıldı. Anevrizma olguların % 63’ünde apikal, anterolateral ve septal bölgede, % 37’sinde ise posterobazal, inferior ve lateral bölgede yerleşmişti. Olguların % 50’sinde tek damar, % 32’sinde iki damar, % 18’inde üç damar hastalığı mevcuttu. Sol ön inen arter lezyonlarının % 46’sı tam tıkalı, kollateral akım açısından % 68’i grup I’deydi. Sirkumfleks lezyonlarının % 33’ü tam tıkalı, % 66’sı grup I’de, sağ koroner arter lezyonlarının % 47’si tam tıkalı, % 60’ı grup I’deydi. Tam tıkalı lezyonlarda kollateral dolaşım yetersiz olarak değerlendirildi (p<0.05). Sonuç olarak tek damar tutulumu ve yetersiz kollateral dolaşımın sadece anterior değil, tüm bölgelerde yerleşen anevrizmalarla ilişkili olduğu söylenebilir.