1995 Cilt 11 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/14997
Browse
Browsing by Department "Tarla Bitkileri Bölümü"
Now showing 1 - 9 of 9
- Results Per Page
- Sort Options
Item Ayçiçeğinde Line x Tester analizi ile üstün uyum yeteneği gösteren hibrid kombinasyonlarının belirlenmesi üzerinde bir araştırma-ll(Uludağ Üniversitesi, 1995) Göksoy, Abdurrahim T.; Türkeç, Aydın; Turan, Z. Metin; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri BölümüBu çalışma ayçiçeğinde 6 ana (CMS) hat ve 3 baba (restorer) testerin genel ve özel kombinasyon kabiliyetini tahmin etmek ve iyi verim verme kapasitesine sahip olan yeni F1 hibridlerini belirlemek için yürütülmüştür. Çalışmada kullanılan ebeveynler Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü’nde geliştirilmiştir. İlk yıl (1992), CMS hatlar ve restorer testerler mümkün bütün kombinasyonlarda melezlenmiştir. Elde edilen 18 hibrid 1993 yılında Bursa'da tekrarlamalı bir tarla denemesinde değerlendirilmiş ve veriler Line x Tester metoduna göre analiz edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre, 5 nolu hat ve 9 nolu tester, tohum verimi, tabla çapı, 1000 tohum ağırlığı ve tabla başına tohum ağırlığı bakımından en yüksek genel kombinasyon kabiliyeti vermiştir. Öte yandan, bu iki ebeveynin oluşturduğu hibrid, tohum verimi bakımından en yüksek özel kombinasyon kabiliyeti göstermiştir. Genel ve özel kombinasyon kabiliyeti varyanslarının önemlilik testleri. bitki boyu dışımda gözlenen tüm karakterlerde dominant gen etkilerinin eklemeli gen etkilerinden daha yüksek olduğunu ortaya çıkarmıştır.Item Beş ekmeklik buğday çeşidinin diallel melez döllerinde bazı agronomik özelliklerin kalıtımı(Uludağ Üniversitesi, 1995) Yağdı, Köksal; Ekingen, Halis Ruhi; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri BölümüBazı tarımsal özelliklerin kalıtımı, 5x5 ekmeklik buğday diallel melez populasyonunda Jinks-Hayman metoduna göre araştırılmıştır. Analiz sonuçlarına göre bitki boyu, başakla tane ağırlığı özellikleri için eklemeli dominant, başak boyu ve başakta tane sayısı yönünden dominant, bin tane ağırlığı için ise eklemeli varyansın varlığı belirlenmiştir. Yapılan genetik analizler ve Wr, Vr grafikleri sonucunda incelenen tüm tarımsal özelliklerde üstün dominantlık durumu saptanmıştır. Bitki boyu, başakta tane ağırlığı ve bin tane ağırlığı özelliklerinde eklemeli varyans komponentinin belirgin olması, bu özellikler bakımından populasyonda başarılı bir seleksiyon uygulanabileceği sonucunu ortaya çıkarmıştır. Kalıtım derecesi başak boyunda 0.74 değeri ile en yüksek olarak belirlenirken, diğer özellikler için bu değer 0.25 ile 0.37 arasında değişmiştir. Çeşitlerden Martonvasari-17 çeşidi bitki boyu özelliği dışında diğer tüm özellikler için dominant ve üstün dominant genlerini içermektedir.Item Ekim zamanının nohut (Cicer arietinum L.)un bazı agronomik özelliklerine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 1995) Yürür, Nevzat; Karasu, Abdullah; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri BölümüBu araştırma, Bursa koşullarında Antraknoz (Ascochyta rabieipas. Labr.) hastalığından etkilenmeyi önlemek amacı ile geciktirilmiş ekimin Nohut (Cicer arietinum L.) 'un tane verimi ve bazı agronomik karakterleri üzerine etkilerini saptamak amacı ile yapılmıştır. Normal ekim 15 Mart, geciktirilmiş ekim 24 Nisan 1991 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Geç ekim tarihi olan 24 Nisan ekiminde, hat ve çeşitlerde Antraknoz hastalığı görülmemiştir. Ancak bu zamandaki ekimde makinalı hasat için gerekli olan bitki boyu ve ilk baklanın toprak yüzeyine olan uzaklığı, % 40-50 oranında azalmıştır. Aynı zamanda tane verimi, bitkide bakla sayısı, vegetasyon süresi, çiçek açış süresi ve çiçeklenme süresinde de düşüş olmuştur.Item Ekmeklik buğday çeşidi Arpathan-9'un azot gereksiniminin ve uygulama frekansının saptanması üzerinde araştırmalar(Uludağ Üniversitesi, 1995) Doğan, Ramazan; Çelik, Necmettin; Yürür, Nevzat; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri BölümüBu araştırmada, Bursa ekolojik koşullarında azot dozlarının ve uygulama frekanslarının ekmeklik buğday çeşidi Arpathan-9 ’da tane verimi ve bazı verim kriterleri üzerindeki etkileri araştırılmıştır. İki yıllık araştırma sonuçları, artan miktarlarda uygulanan azotun tane verimini önemli ölçüde etkilediğini göstermiştir. En yüksek tane verimi azotun 12, 16 ve 20 kg/da dozlarından alınmıştır. Azotun yarısının ekimle yarısının kardeşlenme döneminde verilmesi ile yarısının ekimle, diğer yarısının da ikiye bölünerek kardeşlenme ve sapa kalkma dönemlerinde verilmesi biçimindeki uygulamalar arasında önemli farklılıklar bulunmamıştır.Item Kışlık nohut tarımı ve antraknoz hastalığının önemi(Uludağ Üniversitesi, 1995) Baykal, Necati; Karasu, Abdullah; Ziraat Fakültesi; Bitki Koruma BölümüToprak seçiciliği olmayan, sıcağa, kurağa ve oldukça da soğuğa dayanıklı olan nohut, nadas alanlarının değerlendirilmesinde kullanılmaya uygun önemli bir yemeklik tane baklagildir. Kuru tarım bölgelerinde nohutun nadas alanlarına ekiminde, kışlık ekiminin yapılarak; iklimin, özellikle yağışın verimi sınırlayıcı etkisinin azaltılması düşünülmelidir. Ancak kışlık ekimde çeşitlerin kışa dayanımı yanında, Antraknoz hastalığına da dirençli olması gerekir.Item Nohut-buğday ekim nöbetinde Saraybosna ekmeklik buğday çeşidine (Triticum aestivum var. aestivum em. Tell.) uygulanan azotlu gübre miktarının belirlenmesi üzerinde bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 1995) Doğan, Ramazan; Yürür, Nevzat; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri BölümüBu araştırma; 1991-1992 yılında Bursa ekolojisinde yapılmıştır. Araştırmada bir önceki yıl nohut yetiştirilen alanda Saraybosna ekmeklik buğday çeşidinin (Triticum aestivum var. aestivum em. Tell.) değişik azot dozlarında verim komponentleri incelenmiştir. Denemede fosfor sabit tutulmuş (5 kg/da) ve altı azot dozu (0, 4, 8, 12, 16 ve 20) kullanılmıştır. Deneme sonuçlarında buğday veriminin uygulanan değişik azot dozlarından etkilenmediği belirlenmiştir. Ele alınan verim komponentlerinden m2’de başak sayısı, başak uzunluğu ve 1000 tane ağırlığının bazı azot dozlarından etkilendiği saptanmıştır. Buğday ile ekim nöbetine girecek bitki olarak ekolojiye uygun, ekonomik önemi olan baklagil bitkilerinin kullanılması, diğer faydaların yanında azotlu gübre kullanımını da azaltacaktır.Item Tescil edilen adi fiğ (Vicia sativa L.) çeşitleri(Uludağ Üniversitesi, 1995) Atıf 4.0 Uluslararası; Açıkgöz, Esvet; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri BölümüUludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde üç adi fiğ (Vicia sativa L.) çeşidi ıslah edilmiş ve 16 Mayıs 1994 tarihinde Tescil Komitesi tarafından tescil edilmiştir. Adi fiğ ıslah projesine 1981 yılında çoğu Türkiye kökenli adi fiğ populasyonlarının toplanması ile başlanmıştır. 1981-1987 yılları arasında kışa dayanıklılık, fide gücü, çiçeklenme tarihi, büyüme şekli, ot ve tohum verimi, sert tohumluluk gibi birçok tarımsal özellik yönünden tek bitki seleksiyonları yapılmıştır. Tüm hatlar bu özellikler yönünden incelenmiş ve sonuçta en iyi üç hat seçilmiştir. Bu hatlar 17-1, 20-1, 31-4 kodları ile 1987-1991 döneminde özellikle ot ve tohum verimi yönünden Bursa, Eskişehir ve Ankara kıraç koşullarında denenmiştir. Hatlar daha sonra Tarım ve Köyişleri Bakanlığı. Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezi tarafından İstanbul, Erzurum ve Afyon'da üç yıl süre ile adi fiğ verim denemelerine alınmıştır. Ot ve tohum verimi yönünden tescilli adi fiğ çeşitlerine olan üstünlüğü nedeniyle, 17-1, 20-1 ve 31-4 hatları sırası ile NİLÜFER. EMİR ve ULUDAĞ adları ile tescil edilmiştir. Tescil edilen yeni çeşitlerin Türkiye’de diğer adi fiğ çeşitlerinin yetişme alanlarına uyum göstermesi beklenmektedir. Çeşitler kışa orta derecede dayanıklıdır. Bu nedenle kıyı bölgelerimizde sonbaharda ekilebilmektedir. Diğer bölgelerimizde ilkbahar ekimleri daha uygundur. Tescil edilen çeşitlerin morfolojik ve tarımsal özellikleri aşağıda özetlenmiştir. NİLÜFER donuk sarı renkte tohumlu, mor çiçekli ve olgunlaştığında baklaları kahverengine dönen bir çeşittir. 1000 tane ağırlığı 45-50 gr dır. Diğer çeşitlerle aynı dönemde çiçeklenir. Kıyı bölgelerimize olduğu kadar iç bölgelerimizin sulanabilir alanlarına iyi uyum gösterir. Kıyı bölgelerimizde yapılan verim denemelerinde tohum verimi 200 kg/da, kuru ot verimi ise 600 kg/da dan biraz yüksek bulunmuştur. Doğu Anadolu nun sulanabilir alanlarında benzer sonuçlar alınmıştır. EMİR zeytin yeşili tohumlu, mor çiçekli ve kahverengi baklalı bir çeşittir. İri tohumları vardır. 1000 tane ağırlığı 65 gr’dan 90 gr’a kadar değişir. Kıyı ve geçit bölgelerimize çok iyi uyum gösterir. Kuru ot ve özellikle tohum verimi standart çeşitlerden daha yüksektir. Sonbahar ekimi yapılan kıyı bölgelerimizde EMİR çeşidi, Kubilay çeşidi hariç tüm çeşitlerden 7-14 gün önce çiçeklenir. Verim denemelerinde tohum verimi 230-330 kg/da arasında değişirken, kuru ot verim ortalaması 650 kg/da bulunmuştur. ULUDAĞ çeşidinin tohumları kahverengi noktalı koyu yeşil renkte, çiçekleri mor ve kahverengi baklahdır. 1000 tane ağırlığı 45-48 gr’dır. Orta geççi bir çeşittir ve NİLÜFER ile aynı dönemde çiçeklenir. Kıyı bölgelerimizde diğer standart çeşitlere göre verim üstünlüğü belirlenmiştir. Kuru ot ve tohum verimi NİLÜFER çeşidinden biraz daha yüksektir.Item Türkiye tarımında makarnalık buğday üretimi ve önemi(Uludağ Üniversitesi, 1995) Ayçiçek, Mehmet; Yürür, Nevzat; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri BölümüÜlkemiz için makarnalık buğday tarımının öneminin belirlenmesi amacıyla yapılan araştırmalarla öncelikle ekolojik bakımdan ülkemizin makarnalık buğday tarımına uygunluğu incelenmiştir. Ayrıca bazı makarnalık buğday ürünlerinin değişik yıllara ait istatistikleri ile makarnalık buğday üretimi ve tohumluk üretiminde kullanılan sertifikalı makarnalık buğday çeşitlerinin üretim miktarlarıyla da ekim alanı tahminlenmeye çalışılmıştır. Bu çalışmamızda, ülkemizdeki makarnalık buğday üretiminin ve ekim alanının toplam buğday tarımı içerisindeki payı sırası ile % 9 ve % 11 olarak belirlenmiştir.Item Türkiye'de makarnalık buğday tarımının sorunları ve çözüm önerileri(Uludağ Üniversitesi, 1995) Ayçiçek, Mehmet; Yürür, Nevzat; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri BölümüBu çalışmada, ekolojik uygunluk, sanayinin varlığı ve dış ticaret olanakları bakımından ülkemiz için önemli olan makarnalık buğday tarımının sorunları incelenmiştir. Makarnalık buğday tarımının gelişimini sınırlayan başlıca faktörlerin veri noksanlığı, fiyat ve çeşit sorunları olduğu saptanmış ve bunlara çözüm önerileri getirilmeye çalışılmıştır.