Uludağ Üniversitesi Mühendislik Dergisi / Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11452/5065
Browse
Browsing by Department "Çevre Mühendisliği Bölümü"
Now showing 1 - 20 of 85
- Results Per Page
- Sort Options
Item 17 Ağustos İzmit ve 12 Kasım Düzce depremlerinde ortaya çıkan yapısal ve çevresel hasarların değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2000) Taş, Murat; Taş, Nilüfer; Payan, Fatma; Elmacı, Ayşe; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüIn this study, lt had been discussed effects of earthquakes of The August 17, Izmit and The November 12. Duzce called disaster of this century. Wilhin the century, badly urbanization and its reasons had been touched. Besides, it had been expresself that we must have the disaster management system to be applied in state of disaster, otherwise hazard of disasters can be bed to the biggest problems.Item Açık ve kapalı çamur kurutma yataklarındaki toplam koliform ve heterotrofik bakteri sayılarının değişimi(Uludağ Üniversitesi, 2008) Topaç, F. Olcay; Alkan, Ufuk; Salihoğlu, N. Kamil; Birden, Bülent; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüBu araştırmada arıtma çamurları açık ve kapalı çamur kurutma yataklarında kurutulmuş ve çamurdaki toplam koliform ve heterotrofik bakteri sayılarının 3 farklı kuruma dönemi süresince gösterdiği değişim izlenmiştir. Çalışmada kullanılan kapalı solar kurutma yatağı, geçirimsiz beton zeminin güneş enerjisi kolektörleriyle ısıtılması ve içteki sıcak havayı taş yatağa geri döndüren aksiyal fanların kullanılması bakımından benzer sistemlerden farklılık göstermektedir. Çalışma sonuçları açık çamur kurutma yataklarında kuruma ve mikrobiyal giderim veriminin doğrudan iklim koşullarına bağlı olduğunu göstermiştir. Kuvvetli yağışların ardından açık sistemdeki çamurlarda mikrobiyal yeniden çoğalma gözlenmiş ve artan nem seviyesi bakteri sayılarını 1 ila 1,5 log arttırmıştır. Diğer taraftan, kapalı kurutma yataklarındaki çamurlar hem katı madde hem de bakteri içeriği açısından daha tutarlı sonuçlar vermiştir. Kapalı sistemdeki katı madde oranları tüm kurutma dönemlerinde % 85’in üzerine çıkmıştır. Toplam koliform ve heterotrofik bakteri giderimleri sırasıyla 2,27 ila 3,68 log ve 1,45 ila 2,80 log olarak bulunmuştur.Item Akçalar (Musa) deresi azot ve fosfor yüklerinin mevsimsel değişimi ve Uluabat Gölü’ne etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2013-07-08) Katip, Aslıhan; Karaer, Feza; İleri, Saadet; Onur, S. Sonay; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüUluslararası öneme sahip, Ramsar sözleşmesine tabi olan Uluabat Gölü’ne kıyısı bulunan Akçalar Beldesi’nin evsel atıksuları ve beldede bulunan sanayi kuruluşlarından ve mezbahalardan kaynaklanan atıksular Akçalar Deresi (Musa Deresi) yoluyla Uluabat Gölü’ne deşarj olmaktadır. Atıksular gölün özellikle doğu kısmını kirleterek su kalitesini düşürmektedir. Bu çalışmada Akçalar Deresi’nin 2008-2009 yılı boyunca debi ölçümleri yapılarak, TN, NH4-N, NO3-N, TP ve PO4-P konsantrasyonları ve kirlilik yükleri incelenmiştir. Buna göre TN, NH4-N, NO3-N, TP ve PO4-P yıllık toplam kirlilik yükleri sırasıyla 22,45 ton/yıl, 3,14 ton/yıl, 3,04 ton/yıl, 0,58 ton/yıl ve 0,46 ton/yıl olarak hesaplanmıştır. Kirlilik yüklerinin aylık değerlendirilmesine göre en yüksek değerler Mart Ayı’nda belirlenmiştir. Akçalar Deresi ve Uluabat Gölü’ndeki kirliliği önlemek ve kirlik yüklerini azaltmak amacıyla en kısa sürede evsel ve endüstriyel atıksular için arıtma tesisleri yapılmalı, tarımsal uygulamalarda gübre ve pestisit kısıtlaması getirilmeli ve Avrupa Birliğine uyum sürecinde Su Çerçeve Direktifi için gerekli çalışmalar başlatılmalıdır.Item Aktif çamur proseslerinde şişkin çamur oluşumunun aerobik seçicilerle önlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 1999) Taşdemir, Yücel; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüAktif çamur sistemlerinde (AÇS) şişkin çamur büyük bir problem olup çıkış su kalitesini etkileyebilir, koku problemi oluşturabilir, ve anaerobik çürütme tankında köpüklenmelere sebep olabilir. Bu makale, aerobik seçicilerin AÇS' nde şişkin çamur önlenmesinde kullanımları üzerine hazırlanmıştır. Bu amaçla iki sistem paralel çalıştırılmıştır. Bu sistemler klasik ve seçicili AÇS' dir. Bunlar sentetik pis su ile beslenmiş ve sürekli çalıştırılmışlardır. Aerobik seçici/er dört küçük havalandırma ünitesinden oluşmuş ve klasik aktif çamur sisteminden önce ilave edilmişlerdir. Aerobik seçicilikle çökelmeye yatkınlıkları fazla olan zoogleal kolonilerin baskın olması sağlanmıştır. Seçicili AÇS, klasik AÇS' nin aksine şişkin çamur eğilimi göstermemiştir ve kimyasal oksijen ihtiyacı (KOİ) ve toplam askıda katı madde (AKM) gideriminde daha iyi sonuçlar vermiştir.Item Aktif çamur sisteminde sübstrat giderimi(Uludağ Üniversitesi, 1999) Akal, Seval Kutlu; Pınarlı, Vedat; Başkaya, Hüseyin Savaş; Yonar, Taner; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüBu makalede, biyolojik arıtma sistemlerinden özellikle Aktif Çamur proseslerinin tasarımı ve işletilmelerinde sübstrat giderim mekanizmasının önemle göz önüne alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu amaçla, sübstrat giderimi konusunda genel bilgiler verilmiş, literatürde mevcut eşitlik ve ifadeler açıklanarak bu konuda yapılan çalışmalar değerlendirilmiştir.Item Alıcı su ortamlarındaki çok halkalı aromatik hidrokarbon (PAH’lar) konsantrasyonlarının bölgesel değişimi: Nilüfer Çayı örneği(Uludağ Üniversitesi, 2016-05-16) Eker, Gizem; Taşdemir, Yücel; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüBu çalışmada, Bursa’nın en önemli su kaynaklarından olan Nilüfer Çayı’ndaki PAH konsantrasyonlarının bölgesel değişiminin, tür dağılımının ve olası kaynaklarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Nilüfer Çayı’nın 6 farklı noktasından alınan yüzeysel su örnekleri ultrasonik ektraksiyona tabi tutulmuş ve PAH konsantrasyonları gaz kromotografisi-kütle spektrometresinde (GC-MS) ölçülmüştür. Toplam 12 (∑12) PAH bileşiğine ait konsantrasyonların 334-840 ng/L aralığında değişim gösterdiği tespit edilmiştir. Örnek alınan bölgeler içinde en yüksek ∑12 PAH konsantrasyonu Doğu Atıksu Arıtma Deşarjı sonrasında yer alan (N2) örnekleme bölgesinde 840 ng/L olarak ölçülmüştür. Rekreasyon bölgesi olan Gümüştepe’nin (N1) de PAH kirliği açısından ikinci sırada yer aldığı tespit edilmiştir. Yüzeysel su örneklerinde yalnız 3-4 halkalı PAH türlerinin bulunduğu görülmüş olup 5 ve 6 halkalı türlere rastlanmamıştır. Ortalama ∑12 PAH konsantrasyonlarının %93’ünün 3 halkalı türlerden (Phe, Ant), %7’sinin ise 4 halkalı türlerden (Fl, Pyr, BaA ve Chr) oluştuğu tespit edilmiştir. PAH türlerinin moleküler tanımlama oranları değerlendirildiğinde Nilüfer Çayı’ndaki kirliliğin büyük ölçüde pirolitik (yanma) kaynaklı olduğu belirlenmiştir.Item Alışveriş merkezi örneğinde yağmur suyu hasadı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-01-17) Kılıç, Melike Yalılı; Adalı, Sümeyye; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği Bölümü; 0000-0001-7050-6742; 0000-0002-5077-7358Dünya genelinde sanayileşme, kentleşme ve hızlı nüfus artışıyla beraber doğal kaynaklara olan talebin büyük oranda artış göstermesi, sınırlı rezerve sahip olan bu kaynakların gelecekte ihtiyaçların karşılanması ve korunması noktasında önlem alınması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu kaynaklar arasında yer alan su, canlılığın devamı için vazgeçilmez bir öğe olup, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin de etkisiyle su kaynaklarının büyük bir baskı altında olduğu görülmektedir. Yağmur suyu hasadı, taşıdığı yüksek su potansiyeliyle su kaynaklarının korunması ve ek bir kaynak oluşturması bakımından büyük bir önem taşımaktadır. Bu çalışmada Bursa ilinde yer alan bir alışveriş merkezine kurulması planlanan yağmur suyu toplama sisteminin maliyet hesabı yapılmıştır. Yapılan hesaplamalar sonucunda yağmur suyu toplama sisteminin maliyetinin 39473 $ olduğu, kurulan sistemle yıllık 2006 m3 değerinde yağmur suyunun hasat edilebileceği belirlenmiştir.Item Ardışık zamanlı kesikli biyo-reaktörde biyolojik nutrient gideriminde hidrolik alıkonma süresinin optimizasyonu(Uludağ Üniversitesi, 2004) Kargı, Fikret; Uygur, Ahmet; Başkaya, Hüseyin Savaş; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüArdışık kesikli işletme ile sentetik atıksudan nutrient giderimi farklı hidrolik alıkonma sürelerinde çalışıldı. Nutrient giderme prosesi anaerobik (An), anoksik (Anok), oksik (Ok), anoksik (Anok), oksik (Ok) ve çökeltme fazlarını içerir. Her bir basamağın hidrolik alıkonma zamanları değişirken çamur yaşı 10 günde sabit tutulmuştur. KOİ, azot (NH4-N, NO3-N) ve fosfat (PO4-P) gideriminde herbir basamağın hidrolik alıkonma sürelerinin etkileri araştırılmıştır. Maksimum nutrient giderimiyle sonuçlanan optimum alıkonma zamanı bulunmuştur. En yüksek gözlenen organik karbon, azot (NH4-N ve NO3-N) ve fosfat (PO4-P) giderme verimleri sırasıyla %96, %87, %81 ve %90 olup 2/1/4,5/1,5/1,5 saatlerde An/Anok/Ok/Anok/Ok işletimiyle sağlanmıştır.Item Ardışık zamanlı kesikli biyo-reaktörde nutrient giderme performansına çamur yaşının etkileri(Uludağ Üniversitesi, 2004) Kargı, Fikret; Uygur, Ahmet; Başkaya, Hüseyin Savaş; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüArdışık zamanlı işletme ile sentetik atıksudan nutrient giderimi farklı çamur yaşlarında çalışılmıştır. Nutrient giderme prosesi anaerobik, anoksik I, oksik I, anoksik II, oksik II ve çökeltme fazlarından oluşmaktadır. Hidrolik alıkonma süreleri sırasıyla 2/ 1/ 4,5/ 1,5/ 1,5 saat olarak sabit tutulmuştur. Çökeltme süresi tüm deneylerde ½ saattir. Çamur yaşı 5 ile 30 gün arasında altı farklı durumda değiştirilmiştir. KOİ, azot (NH4-N, NO3-N) ve fosfat (PO4-P) giderimi üzerine çamur yaşının etkileri incelendi ve maksimum nutrient giderme verimiyle sonuçlanan optimum çamur yaşı hesaplanmıştır. 15 günlük çamur yaşı önemsiz daha düşük değerlerle sonuçlanmasına rağmen, en yüksek KOİ (%94), NH4-N (%84) ve PO4-P (%70) giderme verimleri 10 günlük çamur yaşında elde edilmiştir. 15 günlük çamur yaşından daha büyük çamur yaşlarında, 10 veya 15 günlük çamur yaşında elde edilen nutrient giderme verimleriyle karşılaştırıldığında daha düşük nutrient giderme verimleriyle sonuçlanmıştır. Çamur hacim indeksi (ÇHİ) 10 günlük çamur yaşında minimum 55 ml/g’dır. Bioyokütle (MLSS) konsantrasyonu, 30 günlük çamur yaşında 3760 mg/l değeriyle sonuçlanarak çamur yaşıyla yükselmiştir. Bu sonuçların ışığında, maksimum nutrient giderme verimleri ve minimum çamur hacim indeksiyle sonuçlanan 10 günlük çamur yaşı optimum olarak bulunmuştur.Item Arıtma çamurlarında polisiklik aromatik hidrokarbonların (PAH’ların) giderimlerinin veri madenciliği yöntemleri ile tahmini(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-01-10) Gençosman, Burcu Çağlar; Şanlı, Gizem Eker; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği Bölümü; 0000-0003-0159-8529; 0000-0002-7175-2942Çevreye ve insan sağlığına olumsuz etkileri olan polisiklik aromatik hidrokarbonların (PAH'ların) atık su arıtma çamurlarından gideriminde kullanılan yöntemlerden biri UV-C (ultraviyole-C) ışığı ve fotokatalizörler varlığında gerçekleştirilen foto parçalanma uygulamalarıdır. PAH gideriminin sağlanıp sağlanmadığı, gerçekleştirilen deneylerden sonra ortaya çıkar ve bu durum zaman ve maliyeti arttırır. Alternatif olarak veri madenciliği sınıflandırma yöntemleri ile deney girdi koşullarına göre PAH'ların giderimitahmin edilebilir, böylece zaman ve maliyet tasarrufu sağlanabilir. Bu sayede, arıtma çamurlarındaki başlangıç PAH konsantrasyonları esas alınarak UV teknolojilerinin kullanımı kararı daha az maliyet ve çabayla verilebilir. Çalışmanın ilk aşamasında 12 PAH türünü içeren 4 farklı özellikteki arıtma çamurunda UV uygulamaları gerçekleştirilerek PAH giderimleri belirlenmiş, sonrasında ilk aşamadaki sonuçlar veri kümelerinde kullanılarak başlangıç PAH seviyelerine göre PAH'ların giderimleri tahmin edilmiştir. Çok katmanlı algılayıcı(ÇKA)ağı, k-en yakın komşu(k-NN), C4.5 karar ağacı(C4.5), rastgele orman(RO)ve torbalama yöntemleri gibi çeşitli sınıflandırma yöntemleri giderim tahmini için kullanılmıştır. Performans karşılaştırmaları için kesinlik+, duyarlılık, belirleyicilik, %doğruluk, AUC(Alıcı işlem karakteristikleri eğrisi)ve F-ölçütü esas alınmıştır. Ortalama doğruluk parametresine göre en başarılı üç yöntem sırasıyla RO (%95,730),k-NN (%95,588) ve ÇKA (%91.275)yöntemleridir. Azınlık sınıfı tahmininde ise ortalama AUC göz önüne alındığında RO (0,974), k-NN (0,944) ve Torbalama (0.939) yöntemleri diğer yöntemlerden daha iyi performans göstermiştir.Item Arıtma çamurlarının tarımsal amaçlı kullanımı: Topraktaki azot proseslerinde meydana gelen değişimler(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-05-31) Demir, Esra; Topaç, Fatma Olcay; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüAtık su arıtma tesislerinin işletilmesi sırasında bir yan ürün olarak açığa çıkan arıtma çamurlarının uygun arıtma proseslerinden geçirilerek insan sağlığı ve çevreye herhangi bir olumsuz etkisi olmaksızın bertaraf edilmeleri gerekmektedir. Uygun özelliğe sahip arıtma çamurlarının tarımsal amaçlı kullanılması tarımsal üretimde verimliliği arttıran bir bertaraf yöntemidir. Bu çalışmada süt endüstrisi atık su arıtma tesisinden temin edilen ve yaklaşık %6 oranında katı madde içeren çürütülmüş çamur örneğinin topraktaki azot prosesleri açısından tarımsal amaçlı kullanım potansiyelinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda 50 ton/ha, 100 ton/ha ve 200 ton/ha dozlarında çürütülmüş çamur uygulanan toprak örnekleri 45 gün boyunca 28°C’de karanlıkta inkübe edilmiştir. Belirli periyotlarla alınan toprak örneklerinde toplam azot, amonyum azotu, nitrat azotu konsantrasyonları ile birlikte toprak kalitesini belirlemede yaygın olarak kullanılan üreaz aktivitesi, arginin amonifikasyon hızı ve nitrifikasyon potansiyeli değerleri takip edilmiştir. Elde edilen veriler çürütülmüş çamur dozunun artması ile birlikte toprak örneklerinin toplam azot, amonyum azotu ve nitrat azotu konsantrasyonlarının arttığını göstermiştir. Ayrıca üreaz aktivitesi, arginin amonifikasyon hızı ve nitrifikasyon potansiyeli değerlerinin benzer bir eğilimde olduğu belirlenmiştir. Farklı dozlarda çürütülmüş çamur uygulanan toprak örneklerinde amonifikasyon prosesinin nitrifikasyon prosesine göre daha baskın olduğu tespit edilmiştir. Süt ürünleri endüstrisinden temin edilen ve yaklaşık %6 oranında katı madde içeren çürütülmüş çamurun Mekanik Ayırma, Biyokurutma ve Biyometanizasyon Tesisleri ile Fermente Ürün Yönetimi Tebliği’ndeki diğer şartları yerine getirmek kaydı ile azot prosesleri bakımından tarımsal verimliliği arttırmak için kullanılan azotlu gübrelere alternatif olarak değerlendirilebileceği sonucuna varılmıştır.Item Assessment of water and wastewater potential of Bursa city(Uludağ Üniversitesi, 2017-03-02) Teksoy, Arzu; Nalbur, Berrak Erol; Solmaz, Seval Kutlu Akal; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüUrban growth is increasing the demand for freshwater resources and water is of significant importance for cities. Many fast growing megacities are facing serious water-related problems including pollution, eutrophication, missing wastewater treatment and perhaps most importantly, a severe scarcity of clean water. In the entire urban world, water resources are used in an inefficient way. Bursa is one of the wealthiest cities in terms of its supply of drinking and general purpose water in Turkey. Apart from rich freshwater resources Bursa has also thermal water springs. Bursa can be a sample city with its environmentally respectful water management system and foresighting in terms of water resources and wastewater treatment facilities.In this paper, Bursa a metropolitan city located in South Marmara Region of Turkey and which has come into prominence with wealthy water resources was evaluated in terms of water consumption and water resources. Several recommendations were scrutinised in order to protect current water capacity and proper usage of water for a planned and well-designed water management of the city. Wastewater treatment facilities were also stated within the frame of the paper. This paper concludes by suggesting ways of enhancing the resources of water and wastewater services in Bursa.Item Atık aktif çamur dezentegrasyonu: Mekanik, termal ve kimyasal yöntemler(Uludağ Üniversitesi, 2017-02-17) Çırakoğlu, Canan; Dindar, Efsun; Şağban, F. Olcay Topaç; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüÇamur dezentegrasyon yöntemleri, atıksu çamurlarının çürüme işleminde hız sınırlayıcı adım olan hidroliz aşamasını elimine etmek, stabilizasyon derecesini ve oluşan biyogaz miktarını arttırmak amacıyla uygulanan ön arıtma yöntemleridir. Bu çalışmada çamura uygulanan farklı dezentegrasyon yöntemlerinin (mekanik, termal ve kimyasal) çamurun çözünebilirliğine olan etkisi, çözünmüş kimyasal oksijen ihtiyacı (ÇKOİ) parametresindeki değişimler üzerinden irdelenerek kıyaslanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre uygulanan prosesler çamurun ÇKOİ içeriğini %34 ila %75 arasında değişen oranlarda arttırmıştır. 150oC de uygulanan termal yöntem ile kavitasyon sayısının (KS) 0,2 olarak ayarlandığı şartlarda işletilen hidrodinamik kavitasyon en etkin dezentegrasyonu gerçekleştirmiştir. Kimyasal yöntemler kıyaslandığında ise alkali ilaveli yöntemlerin asidik yöntemlerden daha etkin olduğu tespit edilmiştir. Yüksek çözünebilirlik değerlerine ulaşılması ve diğer yöntemlere göre daha ekonomik bir alternatif olmasından dolayı hidrodinamik kavitasyon yönteminin anaerobik çamur çürütme performansının arttırılması için uygun bir yöntem olabileceği sonucuna varılmıştır.Item Atık aktif çamurda biyogaz üretiminin artırılmasına termal ve kimyasal dezentegrasyonun etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-07-27) Dindar, Efsun; Yılmaz, N. Aleyna; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-4572-2512; 0000-0003-3051-3598Çamur dezentegrasyon yöntemleri, atıksu çamurunun çürüme sürecinde hız sınırlayıcı adım olan hidroliz fazını ortadan kaldırmak, oluşan biyogaz miktarını ve stabilizasyon derecesini artırmak için uygulanan ön işlem yöntemleridir. Bu çalışmada, çözünmüş kimyasal oksijen ihtiyacı parametresindeki değişimler incelenerek farklı dezentegrasyon yöntemlerinin (termal ve kimyasal) çamurun çözünürlüğüne etkisi araştırılmıştır. Termal dezentegrasyon kapsamında yapılan çalışmalarda atık aktif çamur, kapalı tüplerdeki blok ısıtıcılarda ısıl işleme tabi tutulmuştur. Kimyasal(alkali) dezentegrasyon için, atık aktif çamurun pH'ı 10 ve 11 olacak şekilde NaOH ilave edilmiştir. Çalışma sonucunda, BMP testi ile termal dezentegrasyon, alkali dezentegrasyon, aşı+ham çamur ve aşı çamurundan biyogaz üretimi sırasıyla 202.5, 189.8, 104 ve 80.5 ml olarak bulunmuştur. Çalışma kapsamında uygulanan kimyasal ve termal dezentegrasyon yöntemlerinin her ikisi de biyogazın verimini olumlu yönde etkilemiştir. Biyogaz verimliliği açısından termal dezentegrasyon yöntemi daha etkili bir yöntem gibi görünmektedir.Item Atık aktif çamurun hidroksil ve sülfat radikalleri ile dezentegrasyonu(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-06-01) Elele, Anıl; Topaç, Fatma Olcay; Fen Bilimleri Enstitüsü; Çevre Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-8075-6531; 0000-0002-6364-4087Okside edici çeşitli kimyasalların kullanımıyla gerçekleştirilen çamur dezentegrasyonu, anaerobik çamur çürütme performansını ve biyogaz verimini önemli derecede arttıran bir çamur ön arıtım yöntemi olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada farklı dozlarda hidrojen peroksit (HP) ve peroksimonosülfat (PMS) kimyasalları kullanılarak, konserve gıda fabrikası orijinli bir atık aktif çamur örneği dezentegre edilmiştir. Ayrıca ultrasonik yöntemle gerçekleştirilen aktivasyon işleminin (40 kHz, 30 dak.) etkisi, dezentegrasyon verimliliği açısından irdelenmiştir. Uygulanan yöntemlerin etkinliğinin değerlendirilmesi, çamurdaki çözünmüş kimyasal oksijen ihtiyacı (ÇKOİ) parametresindeki değişimler üzerinden yapılmıştır. Çalışma sonuçları, sadece HP ve PMS ile yapılan dezentegrason yöntemlerinde ulaşılan maksimum ÇKOİ değerlerinin istatistiksel olarak benzer olduğunu göstermiştir. Ultrasonik yöntemle aktivasyonun gerek PMS gerekse HP ile gerçekleştirilen çamur dezentegrasyon verimliliğini belirgin şekilde arttırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Dezentegre edilmemiş çamurda 0,05 olarak belirlenen ÇKOİ/TKOİ (Çözünmüş Kimyasal Oksijen İhtiyacı/Toplam Kimyasal Oksijen İhtiyacı) değeri ultrasonik olarak aktive edilmiş kimyasal ilavesiyle 0,33-0,36 seviyelerine çıkmıştır. Yürütülen çalışma kapsamında ultrasonik olarak aktive edilmiş HP’nin 44 mM dozunda uygulanmasıyla en yüksek çamur dezentegrasyon verimliliğine ulaşıldığı tespit edilmiştir.Item Atıksu arıtma tesislerinde mikro plastikler ve giderim yöntemleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-10-19) Aygün, Ahmet; Bozdaş, Kübra; Üstün, Gökhan Ekrem; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği Bölümü; 0000-0003-4921-2058; 0000-0002-7126-6792Atıksu arıtma tesislerine farklı kaynaklardan mikro plastikler gelmektedir ve bu tesisler mikro plastikleri gidermek için tasarlanmamışlardır. Buna rağmen birincil ve ikincil arıtma süreçlerinde mikro plastik giderimi mevcuttur. Yapılan çalışmalar atıksu arıtma tesislerinin tatlı su ortamları için potansiyel bir mikro plastik kirliliği kaynağı olduğunu kanıtlamıştır. Yüksek oranlarda giderim verimi olmasına rağmen büyük hacimlerde deşarj göz önüne alındığında alıcı ortamlar için mikro plastik kirliliği söz konusudur. Ayrıca arıtma çamurunun gübre olarak yeniden kullanımı sonucunda çamurda tutulan MP'ler toprak kirliliğine de neden olmaktadır. Mikro plastiklerin etkili bir şekilde giderimi üçüncül arıtmada uygulanan ileri arıtma teknolojilerine göre değişmektedir. Yapılan çalışmalar incelendiğinde mikro plastiklerin gideriminde en yüksek verimin Membran Biyoreaktörler ile olduğu görülmektedir. Arıtma tesisleri tasarımında mikro plastiklerinin uygun bir şekilde giderimini sağlayan ileri arıtma teknolojilerinin seçilmesi mikro plastik kirliliğinin azalmasında etkili bir yöntem olabilir.Item Binalarda yağmur suyu hasadı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-12-22) Üstün, Gökhan Ekrem; Can, Tuğba; Küçük, Gülşah; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-7126-6792; 0000-0003-4717-801X; 0000-0002-1814-1659Dünyada ve ülkemizde kullanılabilir su miktarı, su kaynakları üzerinde artan kirlenme ve aşırı tüketim baskısıyla her geçen gün azalmaktadır. Özellikle artan nüfus ve sanayi faaliyetleriyle birlikte küresel iklim değişiminin su kaynakları üzerindeki olumsuz etkisi her geçen gün hızla artmaktadır. Bu nedenle günümüzde, suyun kullanımı ve tasarrufu önem kazanmakta olup kaynakların yeni stratejilerle verimli ve bilinçli kullanımı gerekmektedir. Yenilikçi teknolojilere sahip sanayi üretimi ile su tüketiminin azaltılması, evsel nitelikli atık suların arıtılarak tekrar kullanılması, su sıkıntısının yoğun olarak yaşandığı bölgelerde deniz suyundan tatlı su elde edilerek kullanılması ve binalarda yağmur suyu hasadı gibi su kaynaklarına yönelik alternatif teknolojiler tüm Dünya’da giderek yaygınlaşmaktadır. Tatlı su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımında hasat edilen yağmur suyunun birçok alanda kullanımı alternatif su kaynağı oluşturabilir. Bina çatılarından toplanan yağmur suları, evsel ihtiyaçlarda veya bahçe sulama gibi diğer ihtiyaçlarda kullanılmakta olup diğer teknolojilere göre kurulumu oldukça basittir. Bu çalışmada, binalardan yağmur suyu hasadı uygulamalarında kullanılan sistemlerin projelendirme esasları geniş bir literatür araştırması yapılarak incelenmiş ve derlenmiş olup yağmur suyu hasat sistemlerinin kurulum maliyeti ile amortisman süresi çalışma kapsamına alınmamıştır. Yağmur suyu hasadı planlaması ve uygulanmasına yönelik öneriler sunulmuştur.Item Bitki gelişim düzenleyici (BGD)’lerin çevresel etkileri ve çözüm önerileri(Uludağ Üniversitesi, 2010) Morsünbül, Tülay; Solmaz, Seval Kutlu Akal; Üstün, Gökhan E.; Yonar, Taner; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüGelişen dünya, artan nüfus ile beraber, gıda ve gıda ürünlerine olan ihtiyaç da hızla artmaktadır. Artan bu ihtiyacın karşılanması amacıyla tarımsal verimliliğin arttırılmasına yönelik bitki gelişim düzenleyicileri(BGD) yaygın olarak kullanılmaktadır. Geniş kapsamlı bir literatür araştırması gerçekleştirilerek hazırlanan bu çalışmada, BGD’lerin tanımı yapılmış, toksik karakterli bu maddelerin tarımda kullanımı sırasında yapılan yanlışlıklar ve aşırı doz uygulamalarının ekosisteme ve canlılar üzerinde yaratacağı olumsuz yöndeki potansiyel etkileri irdelenmiştir. BGD temin eden çeşitli kuruluşlar ile ürün yetiştiricilerinin yeterli eğitim ve bilinç düzeyine ulaşması gerekliliğinin vurgulandığı çalışmada, mevcut sorunların çözümüne yönelik öneriler ile alınması gereken tedbirler tartışılarak oluşturulmaya çalışılmıştır.Item Boyar madde içeren tekstil atıksularının arıtım alternatifleri(Uludağ Üniversitesi, 2002) Kocaer, F. Olcay; Alkan, Ufuk; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüSon yıllarda su kirliliği kontrolü büyük önem kazanmıştır. Alıcı su kaynaklarına verilen boyar maddeler organik yük olarak bu kirliliğin küçük bir kısmını oluşturmaktadır; ancak alıcı ortamda çok düşük konsantrasyonlarda boyar madde bulunması bile estetik açıdan istenmeyen bir durumdur. Bu nedenle boyar madde içeren tekstil endüstrisi atıksularından renk giderim prosesleri ekolojik açıdan önem kazanmaktadır. Günümüzde boyar maddelerin giderimi büyük oranda fiziksel ve kimyasal yöntemlerle gerçekleştirilmektedir. Ancak bu yöntemlerin maliyeti oldukça yüksektir ve ortaya çıkan büyük miktardaki konsantre çamurun bertarafı problemlere neden olmaktadır. Bu nedenle büyük hacimli atıksulardaki boyar maddelerin etkili ve ekonomik bir şekilde giderilebilmesi için biyolojik sistemler gibi alternatif yöntemlere gereksinim vardır. Bu makalede, boyalı tekstil atıksuları için kimyasal, fiziksel ve biyolojik arıtım alternatifleri incelenmiştir.Item Bursa atmosferinde ölçülen klasik hava kirleticilerin birbirleri ile olan ilişkileri(Uludağ Üniversitesi, 2007) Erbaşlar, Tuncay; Taşdemir, Yücel; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüBir şehirdeki hava kirliliği evsel ısınma, endüstriyel aktiviteler, motorlu taşıtlar ve arkaplan seviyelerini içeren farklı kaynakların katkısından oluşur. CO, NOx, SO2, HK ve PM gibi bazı hava kirleticilerin konsantrasyonları Aralık 2001 ve Kasım 2002 periyotları arasında Bursa’nın iki semtinde ölçülmüştür. Genelde, düşük konsantrasyonlar sıcak mevsimlerde gözlenmiştir. Kirletici konsantrasyonları arasında korelasyonlar uygulanmış ve bazı kuvvetli ilişkiler belirlenmiştir. CO/NOx ve NOx/SO2 oranları hava kirliliğine kaynak etkisini açığa çıkarmak için değerlendirilmiştir.