1989 Cilt 10 Sayı 1-2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/20195
Browse
Browsing by Department "İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi"
Now showing 1 - 12 of 12
- Results Per Page
- Sort Options
Item 1908 sonrası çeşitlenen Osmanlı siyasal hayatında Türkçülüğün konumu(1989) Öğün, Süleyman Seyfi; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi1908 sonrası doğan nispi özgürlük ortamında, Osmanlı siyasal hayatında yer alan akımlar kendilerini daha açık bir şekilde ifade edebilme fırsatı bulmuşlardır. Bu akımların önde gelenlerinden biri de Türkçülüktür. Etnik ve kültürel temelli bir milliyetçilik anlayışını içeren Türkçülük, kapsadığı temalar çerçevesinde nasıl bir entelektüel oluşum yaşamıştır? Türkçü akınım göreli olarak zenginleşen Osmanlı siyasal hayatındaki konumu nedir? Diğer bir deyişle kendisi dışında hangi akımlarla uzlaşmazlık içindedir, hangileri ile paralellik taşımaktadır? Makalemde bu sorulara karşılık aramaya çalışacağını.Item 1989'da gelen Bulgaristan göçmenlerinin hukuki durumu(1989) Aslan, İsmail Yılmaz; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; İşletme BölümüBilindiği gibi 1989 yılında Bulgaristan'dan göçe zorlanarak üçyüzbinin üstünde Türk soyundan ve Müslüman Bulgar vatandaşı Türkiye'ye göç etmiştir. Bu zorunlu göçle ülkemize gelen göç menlerin hukuki durumlarında bir belirsizlik vardır. Genel olarak göçmenlerin hukuki, durumları çeşitli tarihlerde değişikliğe uğramış olan 14 Haziran 1934 tarihli İskan Kanununa tabidir. 16.6.1989 tarih 3583 sayılı kanunla bu kanuna eklenen 33. madde ile 1.1.1984 tarihinden beri Türkiye'ye göçe zorlanan Türk soylu kişilerin iskan kanununa tabi olacakları belirtilmiştir. Aynı madde iskan kanununda hüküm olmayan hallerde 2641 sayılı ve 17 Mart 1982 tarihli "Afganistan'dan Pakistan'a sığınan Türk Soylu Göçmenlerin Türkiye'ye Kabulü ve İskanına Dair Kanun" hükümlerinin kıyasen uygulanacağı amirdir.Item Avrupa örgütlenmesindeki evreler(1989) Genç, Mehmet; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; Uluslararası İlişkiler BölümüAvrupa'da örgütlenme yüzyıllar boyu barışı sürekli kılma ve ilişkilerde istikrar unsuru sağlama aracı olarak değerlendirilmiş, ancak bu işbirliği aracı ulusal devletlerin oluşmasıyla etkinlik kazanabilmiştir. Çağımıza özgü örgütlenmenin B. Avrupa'da evrimi amaçsal nitelikte işbirliğinden bütünleşmeye, uluslararasından uluslarüssülüğe bir gelişme göstermiş ve süreç henüz tamamlanmamıştır.Item Belirsizlik açıklayan kelimelerin belirsizlik dereceleri(1989) Gürsakal, Necmi; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesiİnsan hayatının bir parçası olan belirsizlik, psikoloji, fizik, istatistik gibi çok çeşitli bilim dallarını ilgilendiren disiplinler arası bir kavramdır. Psikolojide stres, belirsizlik kavramı ile ilişkilendirilir. Fizikte quantum mekaniğinde, istatistikte ise özellikle olasılık konusunda ve istatistiğin diğer konularında söz konusu kavram büyük yer tutmaktadır. Bilindiği gibi tek bir olaya ilişkin belirsizlik, objektif veya subjektif olasılıklarla açıklanabilir. Bir olasılık dağılımının içerdiği belirsizlik ise standart sapma, varyans, değişim katsayısı gibi değişkenlik ölçüleri ile ölçülebilir.Item Ekonometrik araştırmalarda verilerin kullanılması - II(1989) Sevüktekin, Mustafa; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; Ekonometri BölümüVeriler arasında üçüncü bir ayırım, onların deneysel ve deneysel olmayan özellikleri açısından yapılır. Deneyse l veriler kontrol edilebilen deneylerden gözlenir veya elde edilir. Araştırılmakta olan sistem ya da süreç üzerinde deneyi yapan kişi veya kişilerin etkenliği söz konusudur. Buna karşılık deneysel olmayan veriler kontrol edilemeyen, ya da kontrol amacını gütmeyen bir sistem veya süreçten tipik olarak gözlenebilirler.Item Gelir vergisinde ver alan "göçmen ve mülteci muafiyeti" ve 1989 yılında Bulgaristan'dan gelenlerin durumları(1989) Şenyüz, Doğan; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; Maliye BölümüVergi kanunlarında verginin konu ve mükellefleri belirtildikten sonra kanun yapma tekniği gereği, konu ve mükelleflere ilişkin sınırlamalara yer verilir. Vergi teorisinde mükellefin özelliğinden dolayı getirilen sınırlamalara muafiyet, konunun özelliğinden dolayı getirilen sınırlamalara ise istisna adı verilmektedir. Ekonomik, mali, sosyal ve siyasal vb. nedenlerle oluşturulan vergi muafiyet ve istisnaları ile bazı mükelleflere ya hiç vergi ödememe ya da daha 'az vergi ödeme şeklinde vergisel avantajlar sağlanır. Süreye ve şarta bağlanabilen muafiyet ve istisnalar, matrahı kapsaması açısından kısmi ve tam olmak üzere oluşturulabilir. Her vergi kanununda az veya çok olarak yer verilen muafiyet ve istisnaların nihai amacı, bazı mükelleflerin daha düşük bir vergi yüküyle muhatap bırakılması yoluyla korunmasıdır. Bu haliyle muafiyet ve istisnalar bir vergi teşvik tedbiri niteliği arz etmektedir.Item İthalat ve ihracatın finansmanı(1989) Ceylan, Ali; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiTürkiye'de son yıllarda ithalat ve ihracatın önemi hızla artmaktadır. Bunun sonucu olarak, dış ticaretin finansmanı da önem kazanmaktadır. Dış ticarette alıcı ve satıcıların birbirlerine uzak olmaları, hatta birbirlerini tanımamaları, iç ticarete göre: farklı finansman yöntemlerinin geliştirilmesine neden olmuştur. Dış ticaretin finansmanıyla genellikle kısa vadeli finansman anlaşılmaktadır. Dış ticarette alıcı ve satıcıların birbirlerini tanımamaları risklerini arttırmaktadır. Bunun sonucu olarak, bankalara önemli görevler düşmektedir. Dış ticarette bankaların görevleri şu şekilde özetlenebilir. 1-Ödemelerin yapılmasına aracılık etmek, 2-İthalatçı ve ihracatçılara kısa vadeli finansman olanakları sağlamak.Item Kapitalizme sosyal demokrat bir bakış(Uludağ Üniversitesi, 1989) Thurow, L. C.; Yay, Gülsün Gürkan; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; İktisat BölümüÜlkemizde yıllarca (özellikle 1970'lerde) toplumsal konularda yayınlanan kitaplar büyük ölçüde siyaset içerikli olmuştur. Belki kitlelere kolay ulaşabildiğinden, insanların daha kolaylıkla fikir yürütebildikleri bir alan olduğundan yayınevlerinin tercihi bu yönde olmuştur. 1980'1erde ise siyaset-dışı ortamın ve iktisat ağırlıklı bir yaklaşımın önem kazandığı Türkiye koşullarında İktisat, İktisat Tarihi, İktisat Metodolojisi üzerine yayınların göreli olarak yaygınlaştığını görüyoruz. Oldukça spesifik olan bu alanlarda yazmanın (ve yayınlamanın) cazip olmadığı koşullar değişip kitlelerin kulakları iktisadi kavramlara alışınca ve iktisadi çözümlemelerin önemi gittikçe artan şekilde hissedildikçe üniversite yayınları dışındaki yayınevleri de bu alanı boş bırakmamaya, telif ve çeviri eserleri okuyucuya sunmaya başladılar.Item Kentsel ekolojik kuram(1989) Akdiş, Rana; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiBu yazıda mekansal ayrımlaşma ve kentsel büyümeyi ilk kez ele alan ekolojik kuram tartışılmıştır. Kuramın değerlendirmesi kent sosyologları R. Park, R.D. Mc Kenzie ve E. Burgess'ın çalışmaları doğrultusunda ele alınmıştır. Sonuç olarak ise kurama yönelik eleştiriler yer almaktadır.Item Korunmaya muhtaç çocuk ve sosyal güvenlik(1989) Aytaç, Serpil; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiÇocuk, her yaşta ve her ekonomik seviyede, korunması gereken toplumsal bir varlıktır. Tabii ki, çocuğun korunma ve yetiştirilme sorumluluğu öncelikle onu dünyaya getiren anne ve babaya ait olup, ancak ana-babanın yokluğu halinde toplum bu görevi üstlenmektedir. Ayrıca toplum, çocukların geleceklerini planlayıp gerekli hizmetleri onların yararına sunmadıkça, ana-babaların da yapacakları pek bir şey yoktur.Item Sermaye piyasasında denetim için gerekli standartlar(1989) Gücenme, Ümit; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; Muhasebe Finansman Ana Bilim DalıDenetim en geniş anlamıyla bir işin ya da bir çabanın genel ya da özel yasalara ve prensiplere, biçimsel ve düşünsel kurallara uygunluğunu araştırmak ve sağlamak amacıyla başlangıçta, uygulama sırasında ya da uygulamadan sonra gözden geçirilmesi şeklinde yazılı ya da sözlü olarak yapılan bir eylemdir. Denetim olgusunun var olabilmesi için belli bir faaliyet ve bu faaliyete ilişkin gerçekleşmesi gereken standartlar olmalıdır. Denetim yapılırken faaliyetin, bu standartlara uygun olup olmadığı belirlenir. Standartlar, faaliyete ilişkin yasal düzenlemelerle getirilen kurallar, faaliyetin ilgili olduğu meslek tarafından belirlenmiş prensipler veya söz konusu faaliyetin içinde bulunduğu endüstri grubuna göre saptanan standart şeklinde olabilir. Standartlara uygunluğun, araştırılması ise devlet organları, yasaların belirlediği kuruluşlar veya meslek kuruluşları tarafından yapılabilir.Item Sosyal sigortalar kurumu: 1988(1989) Alper, Yusuf; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri BölümüEn geniş kapsamlı sosyal sigorta kuruluşumuz "Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK)", 9.7.1945 tarihinde kabul edilen ve 1.1.1946 tarihinde yürürlüğe giren 4792' sayılı kanunla "İşçi Sigortaları Kurumu" adı ile kurulmuş, 1.3.1965 tarih ve 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile adı "Sosyal Sigortalar Kurumu" olarak değişti¬rilmiştir. Esas olarak, sanayi ve hizmetler kesiminde bir hizmet akdine bağımlı olarak çalışanlara, çeşitli tehlikelere karşı sosyal güvenlik garantisi sağlamak Üzere çıkarılan 506 Sayılı kanun hükümlerini uygulamakla yükümlü olan SSK, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığ'na bağlı, mali ve idari bakımdan muhtar, tüzel kişiliğe sahip bir devlet kurumudur.