2013 Cilt 22 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/15748
Browse
Browsing by Department "İlahiyat Fakültesi"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Item Abdurrahman Kurt, Din sosyolojisi, Sentez yayınları, 2. baskı, İstanbul 2012(Uludağ Üniversitesi, 2013) Evrenk, Faruk; İlahiyat FakültesiDin-toplum ilişkisine dair ilginin, bilimsel bir ilgi olarak başlamasının üzerinden yaklaşık bir asır gibi bir süre geçmiştir. Geçen zaman içerisinde ortaya konan teorilerin çeşitliliğine bağlı olarak, din-toplum etkileşiminin farklı tarihi ve toplumsal bağlamlardaki çeşitli yansımaları, bilimsel olarak ele alınmaya çalışılmıştır. Ülkemizde de bu alanda yapılan çalışmalar azımsanmayacak düzeydedir. Ziya Gökalp ve Prens Sabahattin’in girişimleriyle başlatılan Sosyoloji, daha da özelde Din Sosyolojisi çalışmaları artarak devam etmektedir. Özellikle ilahiyat fakültelerinin Din Sosyoloji anabilim dalında yapılan yüksek lisans, doktora ve doçentlik tezleri din-toplum etkileşiminin incelenmesi açısından önem taşımaktadır.Item Arap kültüründe künyeleme geleneği ve çöl faunası üzerindeki yansımalar(Uludağ Üniversitesi, 2013) Kavak, Fadime; İlahiyat FakültesiFarklı sebeplerle ortaya çıkan ve Arap âdetlerinden biri olan künye; genelde baba ve anne, bazen de erkek veya kız çocuk, erkek ve kız kardeş, amca, hala, dayı ve teyze gibi kelimelerin bir isme muzaf yapılmasıyla oluşturulan isim türüdür. Bu isimler (künyeler) bazen asıl ismi unutturacak ölçüde şöhret kazanmakta, kişiler öz isimleri yerine söz konusu künyeleriyle tanınır hale gelmektedir. İşte bu makale, hakkında müstakil eserler yazılmasını gerektirecek ölçüde yaygın bir kullanıma sahip olan Arap kültüründeki künyeleme olgusu ve onun ortaya çıkış sebepleri üzerinde duracak, ayrıca hayvanlara verilen zengin bir künye listesini linguistik açıdan tahlil edecektir.Item Gelenbevî’nin en'âm 158. ayetle ilgili risâlesine göre imanın son kabul zamanı ve iman-amel ilişkisi(Uludağ Üniversitesi, 2013) Kiraz, Celil; İlahiyat FakültesiOsmanlı âlimlerinden İsmâîl el-Gelenbevî, En’âm Sûresi 6/158. ayetle ilgili bir risâle yazmıştır ve bu risâlesinde, ilgili ayetten hareketle imanın son kabul zamanı ve iman-amel ilişkisi hakkında birtakım yorumlarda bulunmaktadır. Ona göre bu ayetten hareketle imanın son kabul zamanı, kıyamet alâmetlerinin ortaya çıkmaya başladığı zamandır. Müellife göre iman-amel ilişkisiyle ilgili Mu’tezilî müfessir Zemahşerî’nin yaptığı iman-amel bütünlüğü yönündeki yorum da yanlıştır. Doğru olan, iman ve amelin iki ayrı unsur olduğu ve kalbinde zerre kadar iman bulunan kişinin, Cehennem’de ebediyyen kalmayacağıdır.Item Kindî felsefesinde “hayal gücü” kavramı(Uludağ Üniversitesi, 2013) Uysal, Enver; İlahiyat FakültesiKindî “hayal gücü”nü ve onun işleyişini “Uyku ve Rüyanın Mahiyeti Üzerine” adlı risalesinde dile getirir. Onun hayal gücü ile ilgili kullandığı kavram, “mütehayyile” değil, “musavvira”dır. Fârâbî ve İbn Sînâ ise hayal gücü için daha çok “mütehayyile” kavramını kullanmaktadır. Kindî’nin, “musavvira” kavramını kullanmakla birlikte, bu kavrama, Fârâbî ve İbn Sînâ’nın “mütehayyile”ye yüklediği anlamları daha dar bir çerçevede yüklediği anlaşılmaktadır. Bu çalışmada Kindî’nin “musavvira” kavramına ilişkin düşünceleri değerlendirilecek, kavramın “mütehayyile” adıyla Fârâbî ve İbn Sînâ’da kazandığı anlam genişlemesi, detaya inmeden verilmeye çalışılacaktır.Item XVIII. Yüzyılda Bursa’da gayrimüslimlerin mülk alım-satımları(Uludağ Üniversitesi, 2013) Karataş, Ali İhsan; İlahiyat Fakültesiİnsanlık tarihi kadar eski ve kıyamete kadar da devam edecek olan mülk sahibi olma ve mülkün el değiştirmesi uygulamaları pek çok araştırmanın konusu olmuştur. Benzer çalışmalar Osmanlı toplumu için de yapılmıştır. Osmanlı toplumunun önemli bir parçası olan gayrimüslimlerin mülk sahibi olma imkânları ve yöntemleri konusunda arşiv vesikaları içerisinde bol miktarda malzeme bulunmaktadır. Bu çalışmada da arşiv vesikaları ışığında gayrimüslimlerin mülk alım-satımları ele alınmaya çalışılmıştır. İnceleme neticesinde gayrimüslimlerin gerek kendi aralarında gerekse Müslümanlarla karşılıklı olarak ev, tarla, bağ, bahçe gibi gayrimenkuller alıp sattıkları, bu hususta bir engelle karşılaşmadıkları, konuyla ilgili işlemlerini mahkemelerde yaptırdıkları ve neticesinde tapu yerine geçen bir belge aldıkları görülmüştür. Gayrimüslimlerin alım-satım yöntemleri İslam hukukunun konuyla ilgili hükümlerine göre yürütülmüştür. İncelemenin temel kaynağını Bursa Şer’iyye Sicilleri oluşturmuştur.