1993 Cilt 14 Sayı 1-2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/20189
Browse
Browsing by Department "İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi"
Now showing 1 - 20 of 21
- Results Per Page
- Sort Options
Item Bütçe politikası açısından ekonomistlerin amaçları(Uludağ Üniversitesi, 1993) Robinson, A. J.; Cutt, James; Şenyüz, Doğan; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiKamu politikasında birkaç amaç vardır. Belirli bir amaca verilen önem zamandan zamana değişebilir. "Ulusların zenginliğinin nedenleri ve yapısına yönelik araştırma" isimli eserinde Adam Smith ekonomik büyüme ile ilgilenmiştir. Fakat Marx, Mill ve Ricardo gibi daha sonraki klasik ekonomistler ve Marshall ile Clark'ında dahil olduğu marjinalistler, milli hasılanın dağlımıyla bunun artırılmasından daha fazla ilgilendiler. 1930'larda sürekli işsizlik ekonomistlerin dikkatini ekonomik istikrar amacına yöneltti.Item Dinamik programlama yöntemi ve cam üretimine bir uygulama denemesi(Uludağ Üniversitesi, 1993) Sezen, H. Kemal; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; Ekonometri BölümüBu çalışmada çok aşamalı karar süreçlerinin çözümü için geliştirilen Dinamik Programlama Yöntemi'ne ilişkin temel kavramlar ele alınmış, çözüm algoritması ve bilgisayar programı verilmiş, daha sonra da yöntemin cam üreten bir firmaya uygulaması gerçekleştirilmiştir.Item Fisher tam olasılık testi(Uludağ Üniversitesi, 1993) Aytaç, Mustafa; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesiİstatistik bilim dalı gelişmesini iki büyük alanda yoğunlaştırmıştır. Bunlar betimleyici istatistik ve istatistiksel kanıtlamadır. İstatistiğin daha iyi anlaşılması ve gelişmesi için itici rol oynayan dal betimleyici istatistiktir. Betimleyici istatistik, geniş şekilde niceliksel bilgi toplayıp bu bilgilerden belirli sayılar çıkarma işlemidir. Modern istatistiğin üzerinde durduğu ve çalışmalarını yoğunlaştırdığı alan ise istatiksel kanıtlamadır. İstatistiksel kanıtlama genel olarak iki temel bölüme ayrılabilir. Bunlar, ana kütle parametrelerinin tahmini ve istatistik hipotez testleridir.Item İşçilerin yönetime katılması ve Türkiye'deki uygulama(Uludağ Üniversitesi, 1993) Astarlıoğlu, Sabri; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesiİşçilerin yönetime katılması fikri XIX. ve XX. yüzyılın bütün sosyal hareketlerini ve düşünce sistemlerini etkilemiş yönetilenlerin yönetimde söz sahibi olma arzuları, sosyal tarihin en önemli temel sorunlarından biri olmuştur. Yönetilenlerin tutumlarındaki bu değişikliğin çok çeşitli nedenleri vardır. Ancak en önemlisi gittikçe kültür ve bilgi düzeyi yükselen bireylerin başkaları tarafından yönetilen bir araç durumunda olmak istememeleridir.Item İşletmelerin rakip istihbarat sistemleri(Uludağ Üniversitesi, 1993) Gökay, A. Gül; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; İşletme BölümüGünümüzde, özellikle gelişmiş ülkelerde işletmelerin çevresi çok karmaşık ve yoğun rekabete dayalı hale gelmiştir. İşletmeler, artık hangi ürünleri ve hizmetleri nasıl, kim için ve hangi fiyattan üretecekleri konusunda rakiplerini dikkate alarak karar vermek zorundadır. Kendi düşünce ve amaçlarının tamamını başarmaları ve çevrelerine kabul ettirmeleri çok zordur. Bu nedenle, işletmeler hem kısa dönemli kararlarıyla hem de uzun dönemli stratejileriyle ilgili çevrelerindeki ve dünyadaki çeşitli gelişmeler hakkında bilgiye ihtiyaç duyarlar. Daha önemlisi, zamanında, etkin karar almayı destekleyici bilgi aldıklarına emin olmak isterler. Tüm dünyadaki işletmeler, yerli ve yabancı rekabette başarılı olabilmenin ve bir rekabet avantajı elde edebilmenin yollarını aramaktadırlar. Bu yollardan biri de, işletmelerin rakip istihbarat sistemlerini kurmaları ve bunu başarıyla kullanmaları olarak görülmektedir.Item İstatistik öğretimine ilişkin düşünceler(Uludağ Üniversitesi, 1993) Gürsakal, Necmi; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesiİnsanlar, verdikleri kararların önemini kavradıkça istatistiğe duydukları ihtiyaç; toplumlar, ekonomik ve sosyal anlamda akılcı davranmaya yaklaştıkça da hem istatistiğe duyulan ihtiyaç, hem de verilen önem artacaktır. Toplum ve ekonomiyi çeşitli boyutları ile kavrayabilmemizde ve karar vermemizde taşıdığı tüm önemine karşın istatistik, sadece bizim gibi gelişmekte olan toplumlarda değil; gelişmiş toplumlarda bile kamuoyu ile sağlıklı ve işlek bir diyalog kuramamıştır.Item Kişisel gelir dağılımındaki eşitsizliği belirlemede kullanılan istatistiksel ölçüler(Uludağ Üniversitesi, 1993) Işığıçok, Erkan; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; Ekonometri BölümüGelir dağılımı, bir ülkede yaratılan toplam gelirin kişiler veya hane halklarının her birine düşen diliminin büyüklüğü bakımından paylaşılma şekli olarak tanımlanabilir. Gelir dağılımı, gelir eşitsizliği ile sosyal ve ekonomik kurumlar arasında nasıl bir ilişki olduğunu ortaya koyar. Bununla birlikte hane halkları veya kişiler arasındaki gelir farklılığının zaman içindeki değişimi sonucunda meydana gelen değişikliklerin servet, sermaye birikimi ve büyüme üzerindeki etkilerini ve kaynak dağılımını belirler.Item Lozan Barış Andlaşması ve ekonomik bağımsızlığımız(Uludağ Üniversitesi, 1993) Akarslan, Mediha; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; Uluslararası İlişkiler BölümüLozan Andlaşması, Türk tarihinde çok önemli yeri olan, çok yönlü bir bağıttır. Türkiye'nin modern anlamda bir milli devlet olarak hukuki statü kazanması Lozan (Lausanne) Barış Konferansı'yla gerçekleşmiştir. Konferans 20 Kasım 1922 Salı günü İsviçre'nin Lozan şehrinde toplanmıştır. Görüşmeler, 4 Şubat 1923 ile 23 Nisan 1923 tarihleri arasında kesilmesine rağmen, neticede Türkiye, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya arasında barış andlaşması imzalanmıştır. Lozan Barış Andlaşmasının içeriği, 143 maddeden meydana gelmiştir. Bu 143 madde içerisine, Boğazlar ve Trakya ile ilgili konular dahil değildir. Lozan sadece bir barış andlaşması değildi. Lozan'da diyebiliriz ki, bir büyük hesaplaşma da yapıldı. Şöyle ki; Yeni Türkiye Cumhuriyeti, konferans sırasında savaş meydanlarında yendikleri Yunanistan ile değil, Birinci Dünya -Savaşı'nın, galipleriyle karşı karşıya olmak mecburiyetinde kaldı. Lozan bağıtı, bir andlaşma (Traite) niteliğindedir. Atatürk'ün 1927'de Büyük Nutuk'ta dediği gibi, Lozan Andlaşması, "Türk Ulusu aleyhine yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr (Sevres) Andlaşmasıyla bütünlendiği sanılmış, büyük bir suikastın çöküşünü gösteren bir belgedir.Item Ödüllendirme sisteminin işletmelerde rolü ve önemi(Uludağ Üniversitesi, 1993) Astarlıoğlu, Sabri; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiÖdüllendirme çalışanla işletme arasında istihdam sözleşmesini içeren bir işlemdir. Bu işlem iktisadi, sosyal, politik, psikolojik ve ahlaki yönleri olan bir değişim ve takastır. Bir işletmenin mensuplarına sağladığı çeşitli sosyal tatmin olanakları ve olumlu örgüt iklimi yanında belli ve net bir ödüllendirme sistemine de sahip olması çok önemlidir. Ödüllendirme sistemi ayrıca iş ortamının en önemli yönlerinden birisini teşkil eder. Bir bireyin bir işletme ile işbirliğinin temelinde ihtiyaçlarını karşılama olanağı yatar. Bir işletmede mevcut ödüllendirme sistemi, bireylerin örgütle olan ilişkilerinin temel belirleyicisidir. Öte yandan işletmelerin ödül sistemi, öncelikle bireyin örgüte hizmetlerini sunmasını ve ikinci olarak da örgütün amaçlarına hizmet etmek yönünde güdümlendirilip şekillendirilmesini içerir.Item Organizasyonlarda değişim, değişime tepki ve tepkilerin önlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 1993) Tüz, Melek Vergiliel; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; İşletme BölümüDeğişme her insan toplumunun temel özelliğidir. İçinde yaşadığımız çağ hızlı bir değişme çağıdır. Bu nedenle işletmelerde değişiklik uygulamaları kaçınılmazdır. Konu artık değişmek ya da değişmemek değildir. Değişimin ne zaman ve nasıl yapılacağıdır. Değişme bir yandan sorunlara çözüm getirirken, öte yandan yeni sorunların ortaya çıkmasına neden olur. Bu nedenle bazı durumlarda değişmeye direnç gösterilebilir. İnsanların değişmelere karşı gösterdikleri davranış biçimleri, işletme içi ve işletme dışı çevre koşullarını analiz eden bir "değişiklik yönetimi" ile yönlendirilebilir.Item Pazarlama açısından seçim kampanyaları ve yönetimi(Uludağ Üniversitesi, 1993) Akat, Ömer; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; İşletme BölümüSeçime dayalı demokrasilerde politik kampanyalar tartışmasız bir şekilde, iletişime (haberleşmeye) dayanmakla, adayların halkı" kendileri için oy vermeye ikna etme kabiliyetlerine bağlı olmaktadır. Hatalarına rağmen, AB.D. Başkanı Reagan'ın başarısındaki en büyük özelliği halkla kolay ve rahat bir şekilde diyalog kurması idi. Örneğin, bu kabiliyeti, silah satışlarının bazı gerilla gruplarının finansmanında kullanılması "İrangate" olayı ve benzeri sorunlarda kendisine "zor durumdan sıyrılmada" büyük ölçüde yardımcı olmuştur1.Item Pazarlamada dağıtım kanalları politikası ve izlenebilecek stratejiler(Uludağ Üniversitesi, 1993) Akat, Ömer; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; İşletme BölümüSon yıllarda görülen sanayileşme ve teknolojik gelişme hareketi, tüm ülkelerde üretim artışına yol açmıştır. Ancak, tek başına üretim artışının, bir ekonominin dengeli bir şekilde büyümesine yeterli olmadığı muhakkaktır. Üretim artışından sağlanan faydanın etkin olabilmesi için üretilen mal ve hizmetlerin; arzu edilen zaman, arzu edilen miktar, arzu edilen yerde ve fiyatta bu mal ve hizmetlere ihtiyacı olan kimselere ulaşması gerekir.Item Rekabeti sınırlayıcı uygulamalara karşı alınan önlemler ve bunların orta ve küçük boyutlu işletmelere etkisi(Uludağ Üniversitesi, 1993) Aslan, İ. Yılmaz; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiGünümüzde dünya üzerinde uygulanmakta olan ekonomik sistemlere bakacak olursak, bunların neredeyse hepsinin temelde serbest rekabetçi sistemi kabul etiğini görebiliriz. Gerçekten sosyalist ekonomilerin çöktüğünü ve eski doğu bloku ülkelerinin serbest rekabetçi sisteme geçmek için çaba sarfettiklerini görüyoruz. Planlı ekonomiler birer birer göçmektedir. Devletin ekonomiye müdahalesi etkin olmayan üretim birimlerinin doğmasına ve bunların koruma altında yaşamasına sebep olmaktadır. Oysa artık dünya küçülmüştür; gümrük duvarları gittikçe alçalmıştır. Globalleşmeden, tek bir dünya ekonomisinden söz edilen bir ortamda artık etkin olmayan işletmelerin yaşam hakkı yoktur. Etkinliğin sağlanmasının tek yolu ise serbest rekabettir. İşte bu nedenle tüm dünya serbest rekabetçi ekonomi sistemleri kurmaya çalışmaktadır. Serbest rekabetin istenmesi devletin ekonomiye hiçbir şekilde müdahale etmemesi anlamına gelmemektedir. Devletin serbest rekabeti düzenleyici ve koruyucu yönde ekonomiye müdahalesi zorunludur. Çünkü kapitalizmin ilk yıllarında devletin ekonomiye hiç karışmamasının hızla ekonomik entegrasyona yol açtığı serbest rekabetin derhal tekelleşmeye dönüştüğü görülmüştür. Bu nedenle ekonomik entegrasyonun rekabete zarar verecek ölçüde yoğunlaşması devlet eliyle ve yasalar yoluyla engellenmelidir. Bu yasa tasarısının amacı budur.Item Teknoloji transferinin uygun olmayan özellikleri üzerine bir değerlendirme(Uludağ Üniversitesi, 1993) Aslanoğlu, Mehmet; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; İktisat BölümüTeknoloji transferi sürecinin gelişmekte olan ülkeler üzerinde yaratığı olumsuz etkiler iktisat yazınında daha çok, teknolojinin maliyeti üzerinde yoğunlaşmaktadır. Gerçekten de transfer edilen teknolojinin royalti ve lisans ödemelerini kapsayan doğrudan maliyetleriyle birlikte lisans anlaşmalarıyla üretim ve ihracata getirilen çeşitli sınırlama ve denetimleri içeren dolaylı maliyetleri, gelişmekte olan ülkeler açısından önemli yükler taşımaktadır.Item Tel sepet üretim sürecinde pert uygulaması(Uludağ Üniversitesi, 1993) Sezen, H. Kemal; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; Ekonometri BölümüYöneylem Araştırması tekniklerinden olan Pert (Proje Değerlendirme ve Gözdengeçirme Tekniği, Project Evaluation and Review Technique) 'in tel sepet üretim sürecine uygulanması ile ilgili bu çalışmada; önce Pert tekniğinin ne olduğu kısaca ele alınmış, bir programlama tekniği olarak, Gantt ve Cpm teknikleriyle karşılaştırılmış, sonra da tel sepet üretim sürecine ilişkin bilgiler ortaya konulup, bu bilgilerden hareketle her bir işleme ilişkin en erken/geç başlama/bitiş zamanlarının belirlenmesi yanısıra kritik olan/olmayan işlemler belirlenmiş ve projenin tamamlanmasına ilişkin olasılık analizleri yapılmıştır.Item Türk rekabet kanunu tasarısı hakkında düşünceler ve eleştiriler(Uludağ Üniversitesi, 1993) Aslan, İ. Yılmaz; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi1982 tarihli Anayasanın 167. maddesinin 1. fıkrası "Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler" hükmünü koymuş bulunmaktadır. Bu hüküm emredici mahiyettedir. Bizim konumuz açısından Devlete "piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler" hükmüyle bir görev vermektedir. Devlet bir rekabet kanunu çıkartarak bu zorunluluğu yerine getirmelidir.Item Türkiye'de mesleki ve teknik eğitim açısından işletmelerüstü çıraklık eğitim merkezleri (Taçe projesi)(Uludağ Üniversitesi, 1993) Zeybek, Özlem; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiGünümüzde nitelikli işgücüne duyulan gereksinimin karşılanması, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan tüm ülkelerin en önemli sorunlarından birini oluşturmaktadır. Bu gereksinimin karşılanmasına yönelik gelişmiş ülkelerce yürütülen çalışmalar, uluslararası işbirliği faaliyetlerine dek uzanmaktadır. Bu alanda en belirgin örneği oluşturan Taçe Projesi, Türkiye ve Almanya arasında mesleki ve teknik eğitimin geliştirilmesi amacıyla başlatılan en önemli işbirliği çalışmalarından biri olarak değerlendirilmektedir. Mesleki ve teknik eğitimin artarak önemini koruduğu gerçeğinden hareketle, bu çalışmada Taçe Projesi, uluslararası bir işbirliği örneği olarak kuruluş ve fonksiyonları açısından irdelenecektir.Item Üçüncü dünyada kentler ve kalkınma üzerine bir kitap(Uludağ Üniversitesi, 1993) Aslanoğlu, Rana A.; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; Kamu Yönetimi BölümüTanıtımı yapılacak kitap Üçüncü Dünyada Kentler ve Kalkınma adını taşımaktadır. Üçüncü Dünyada kentleşme ve kalkınma arasındaki ilişkilerin aranması kitabın derlenmesindeki temel amacı oluşturmaktadır. Üçüncü Dünya kentlerine ilişkin kapsamlı bir literatür olmasına karşılık; küresel ekonomi perspektiflerinden, yerel ölçekteki kentleşme mekanizmalarına uzanan yelpazede birlikte değerlendiren çalışmalar sınırlıdır. Kitapta on iki özgün çalışma yer almaktadır. Bunların iki ve altıncı bölümler arası üçüncü dünya kentlerinin iç yapısını tartışma gündemine getirirken, yedi ve on birinci bölümler arası kentler arası ilişkileri ele almaktadır. İlk ve son makale ise makro ölçekte kentleşme ve kalkınma ilişkilerini gündeme getiren taparlayıcı özelliklere sahiptir.Item Üretim programlama: Pert ve tam sayılı programlama(Uludağ Üniversitesi, 1993) Çelikçapa, Feray Odman; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; Üretim Pazarlama Ana Bilim DalıProgramlama, belirli bir takım görevleri yerine getirmek için kaynakların zaman içinde dağıtımı olarak tanımlanabilir. Üretim programlama sisteminde görevler; belirli ürün veya hizmetleri meydana getiren kişiler, kaynaklar ise makineler tarafından temsil edilmektedir. Bu sistemlerde işleri gerçekleştirecek kaynakların, ne zaman ve nasıl kullanılacağının saptanabilmesi için belirli bir amaç konulması ve bu amaca en uygun sıralamanın tesbiti gerekmektedir.Item Yeni-Schumpeterci büyüme ve konjonktür modelleri(Uludağ Üniversitesi, 1993) Yay, Gülsün Gürkan; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; İktisat BölümüUluslararası ticareti, mukayeseli üstünlükler ve faktör donanımındaki farklılıklarla açıklayan ve uluslararası uzmanlaşmaya dayanan geleneksel Heckscher-Ohlin teorisinin temel varsayımları, tam rekabetin varlığı ve teknolojik gelişmenin egzojen (dışsal) bir faktör olduğudur. Eksik rekabetin açıkça uluslararası uzmanlaşma modellerine dahil edilmeye başlandığı 1970'li yıllarda model önemli gelişmeler kaydetmiştir. Her şeyden önce, eksik rekabetin ölçek ekonomileri ile tüketici tercih fonksiyonlarının çeşitliliğinin yarattığı ürün farklılaşmalarından ileri geldiği kabul edilmektedir. Ölçek ekonomileri, daha yüksek üretim miktarlarında maliyetlerin düşmesi ve daha büyük firmaların gelişmesi sonucunu yaratırken, ürün çeşitliliği ve tüketici tercihleri de piyasadaki monopolislik ve oligopolistik yapıyı bir ölçüde sınırlamaktadır. Eğer piyasalar açık ve rekabetçiyse, mevcut firmaların gücü piyasaya yeni girenler ve ikame mallarla kontrol edilebilir.