2008 Cilt 9 Sayı 14
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/13728
Browse
Browsing by Department "Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Item Dede Korkut Destanlarında, aşamalı tekrarların üslup özelliklerini biçimlendirişi üzerine(Uludağ Üniversitesi, 2008-06-01) Üstünova, Kerime; Fen Edebiyat Fakültesi; Türk Dili ve Edebiyatı BölümüDede Korkut Destanlarında saptanan üslup özelliklerinin biçimlenişinde tekrarların rolü büyüktür. Tekrarlar, mesajların yerine ulaşması, bir başka deyişle iletişimin hedeflendiği biçimde sağlanması için vericinin sıklıkla kullandığı yöntemlerden biridir. Tekrarların bir kısmı, üzerinde fazla düşünmeden bulunacak; çabucak görülecek tarzdadır. Ancak amacı yalnız paylaşılacak bildiriyi iletmek olmayan, dilin estetik boyutuna da hizmet eden, üslup özelliği olarak kullanılan ve bu nedenle sistemin içine gizlenen tekrar türleri de vardır. Aşamalı tekrarlarla kimi eksiltiler böyledir. Onlarla âdeta sanat yapılır, anlam oyunları düzenlenir, anlatıma güzellik katılır. Verici ve alıcı; dilin gizeminin, büyüsünün farkına onlarla varır. Dilin tadını onlarla alır.Item Kutadgu Bilig’de ve Bağdatlı Rûhî Dîvanı’nda zâhid(Uludağ Üniversitesi, 2008-06-01) Durmaz, Gülay; Fen Edebiyat Fakültesi; Türk Dili ve Edebiyatı BölümüKuralcı yapısıyla yaşamın renklerini görmeyen, her türlü toplumsal baskıların savunucusu ve uygulayıcısı olan zahid, Dîvân şiirinde çok sık işlenen bir tiptir. Dîvân şiirine gelinceye kadar zahid farklı şekillerde değerlendirilmiştir. İlk dönemlerde zahidle ilgili olumlu görüşler söz konusu iken; daha sonra bu değişmiştir. Bu yazıda zahid tipi ile ilgili değişikliği gösterebilmek amacıyla, İslami Türk Edebiyatının ilk örneği olan Kutadgu Bilig ve 16.yy Dîvân edebiyatının önemli temsilcisi Bağdatlı Rûhî Dîvanı karşılaştırılacaktır.Item Meyvelerin dilinden niyet ve işaretler-II(Uludağ Üniversitesi, 2008-06-01) Eğri, Sadettin; Fen Edebiyat Fakültesi; Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüİnsanlar bilinen zamanlardan beri gelecekle ilgili tahminlerde bulunma ve bazı işaretlere ulaşma gayreti içerisinde olmuştur. Çeşitli kültürlerde yaygın bir şekilde örneklerini gördüğümüz bu merak ve çalışmalar, edebiyatın da ilgi alanına girmiştir. Geçmişte ve günümüzde; hoş karşılanmasa da bu tür merak ve ilgiler süregelmiştir. Akla gelebilecek pek çok madde veya metinlerle gaybı bilme isteği zengin “Tefe’ülnâme” türünü ortaya çıkarmıştır. Bu türden mensur ve manzum yüzlerce eser arasında “Hurşidnâme” adını taşıyanı; bu yorum ve işaretleri meyvelerin diliyle yapmaktadır.