2021 Cilt 22 Sayı 41
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/27665
Browse
Browsing by Department "Fen Edebiyat Fakültesi"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Item Cumhuriyeti yükseltecek ve yaşatacak neslin yetiştirilmesinde süreli yayınların katkısı: Cumhuriyet Çocuğu Dergisi örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-02-24) Uğurlu, Alev Sınar; Fen Edebiyat Fakültesi; Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 0000-0002-0453-585XTürkiye Cumhuriyeti’nin kurucu kadrosu cumhuriyetin kökleşmesi, inkılapların benimsenmesi, devletin cumhuriyet idaresi altında, gelişerek geleceğe uzanabilmesi için çocuğun yetiştirilmesine özel bir önem vermiştir. 1930 ve 1940’lı yıllarda cumhuriyetin temel prensiplerini benimsemiş, evrensele kapılarını kapamamış kültür milliyetçileri yetiştirmek amacıyla nitelikli süreli yayınlarla çocuğa ulaşılmaya çalışıldığı görülmektedir. 29 Ekim 1938 tarihinde yayın hayatına giren ve 52 sayı yayımlanan Cumhuriyet Çocuğu edebî, eğitici ve öğretici içeriğiyle dikkat çeken bir süreli yayındır. Dergide hikâyeler, roman-çizgi roman tefrikaları, şiirler, resimler, karikatürler, bilmeceler, tabiat-tarih-coğrafya-fen bilgisi-Türk kültürü ve farklı kültürlerle ilgili yazılar vardır. Cumhuriyet idaresinde bir hukuk devleti içinde vatandaş olma bilincini telkin eden Cumhuriyet Çocuğu geçmişe ve değerlere bağlılığa son derece önem vermiş, Türklük çocuğu vurgusu yaparak milli kimlik ve aidiyeti ön plana çıkarmıştır. Türkiye’nin dört bir yanına Cumhuriyet Çocuğu dergisinin Ziya Gökalp’ın milli kültür ve medeniyet sentezi doğrultusunda “cumhuriyet çocuğu / vatandaşı” kimliği sunma çabası incelenecektir.Item İbn Kalender’in manzum sözlüğü: Türkî vü Tâzî(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-05-22) Jaradat, Saleh; Öztürk, Zehra; Fen Edebiyat Fakültesi; Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 0000-0002-4686-3958Manzum lügatlerin Klasik Türk edebiyatındaki ilk örnekleri XV. yüzyılda görülür. Aruz vezniyle yazılan bu sözlüklerin amacı, dil öğretimini kolaylaştırmak ve kalıcı hâle getirmektir. Klasik Türk edebiyatında, bu amaçla yazılan sözlüklerin çoğu Arapça-Türkçe ve Farsça-Türkçe iki dilli sözlüklerdir. Bunların yanında az sayıda; Ermenice-Türkçe, Fransızca-Türkçe, Boşnakça-Türkçe sözlükler de vardır. Arapça-Farsça-Türkçe için üç dilli sözlükler de kaleme alınmıştır. Bu sözlükler; çocuklara dil bilgisi kurallarını, kaynak dildeki kelimelerin anlamlarını, sayıları ve vezinleri öğretmeyi hedefler. İbn Kalender tarafından kaleme alınan Türkî vü Tâzî Arapça-Türkçe bir manzum lügattir. Türkî vü Tâzî’nin yazılış tarihi hakkında bilgi yoktur. Müellifiyle ilgili bilgiler sınırlıdır. Eserin tespit edilen iki nüshasından birinde tarih yoktur. Diğer nüsha 1063/1652-53 tarihini taşır. İki nüshadan hareketle oluşturulan tenkitli metne göre Türkî vü Tâzî mensur bir mukaddime, 19 kıta ve 235 beyitten oluşur. Bu çalışmada; eserin müellifi, biçimi ve içeriği hakkında bilgi verildikten sonra eserin tenkitli metni verilmiştir.Item İlhan’ın meşruiyeti: Abaka Han’ın tahta çıkışı ve Kubilay Kağan tarafından tasdiki meselesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-04-22) Karaarslan, Yusuf Ziya; Fen Edebiyat Fakültesi; Tarih Bölümü; 0000-0002-6346-4713Moğol İmparatorluğu’nun batı topraklarını yönetmek ve Cengizli hâkimiyetini daha ileri mevkilere taşımak üzere Yakındoğu’ya gönderilen Hülegü tarafından kurulan İlhanlı Devleti, takriben yarım asır müddetle Moğol kağanlık merkezine tâbi şekilde hüküm sürmüştür. Doğrudan kağana bağlı olan ilk İlhanlı hükümdarları, Moğol idare geleneğinin gerektirdiği şekilde, ilhanlıklarının kağan tarafından tasdik ve tevcih edilmesine büyük önem vermişler, hatta bu kaideyi meşruiyet alâmeti telakki etmişlerdir. Hülegü’nün ölümünün ardından tahta çıkan Abaka’nın ilhanlığı, dönemin Moğol İmparatoru Kubilay Kağan tarafından, cülusundan yaklaşık beş yıl sonra tasdik edilmiştir. Yakındoğu coğrafyasında Moğollar açısından mühim siyasi gelişmelerin meydana geldiği bir sırada yaşanan bu gecikmenin tesadüfi olmadığı aşikâr olmakla birlikte, bu meselenin sebepleri hususunda tatmin edici izahlar yapılmış değildir. Bu çalışmada İran merkezli Moğol şube devletinin kuruluşu ve ilhanlık müessesesi kısaca ele alınmış, Abaka Han’ın tahta çıkışı ile Kubilay Kağan tarafından tasdiki arasında gelişen süreç incelenmiş, bu kapsamda söz konusu tevcihin gecikmesinde etkili olan faktörler tahlil edilmiştir.Item Ortaçağ Yakındoğusu’nda derviş toplulukları(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-05-22) Şen, Muhammed Seyyit; Fen Edebiyat Fakültesi; Tarih Bölümü; 0000-0003-2954-7360Özellikle Türk akademi camiasında Kalenderî, Haydarî Vefaî-Babaî gibi derviş gruplarının varlığı Şamanizm’in Anadolu’daki Müslüman kültürü üzerindeki etkisinin devamı olarak görüldüğünden, bu tür gruplar genellikle “heterodoks İslam” olarak tanımlanmakta ve Türk-İslam anlayışı çerçevesinde değerlendirilmektedir. Fakat bu yaklaşım tarzı derviş kültürüyle Ortadoğu’daki Sûfî geleneği arasındaki derin bir ilişki yapısını göz ardı etmektedir. Dolayısıyla bu makalede Ortadoğu’daki Sûfî tecrübesinin derviş kültürünün oluşmasındaki önemli rolüne temas ettik. Yanı sıra derviş gruplarının Ortadoğu bölgesinde hangi siyasi ve tarihsel bağlamda ortaya çıktıklarını ve bu bölgede nasıl yayıldıklarını inceledik. Ayrıca Ortaçağ’da yazılan dinî kaynaklarda derviş topluluklarının Sünni ulema tarafından nasıl tanımlandıklarını değerlendirdik. Sonuç olarak Ortadoğu bölgesindeki derviş gruplarını çalışmanın önemini ortaya koymaya çalıştık.Item Sağlık psikolojisi eğitimi: Türkiye değerlendirmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-02-12) Taşkale, Nermin; Acar, Didem; Fen Edebiyat Fakültesi; Psikoloji Bölümü; 0000-0002-3823-6081Sağlık ve sağlık uygulamalarına verilen değerin artmasına ek olarak son yıllarda hastalıklarda görülen artış, psikolojinin uzmanlık alanlarından biri olan sağlık psikolojisinin tüm dünyada ve ülkemizde önemini artırmaya başlamıştır. Bu çalışmanın amacı sağlık psikolojisinin tanımı ve sunuluş biçimi hakkında bilgi sunmak ve sağlık psikolojisi eğitiminin Türkiye’deki durumunu tespit etmektir. Bu amaçla, 2017-2018 öğretim yılında aktif olan Psikoloji bölümlerinin (21 devlet, 50 vakıf üniversitesi) lisans ve lisansüstü müfredat programları incelenmiştir. Lisans programlarının 56’sında (% 80) sağlık psikolojisi eğitimi sunulmaktadır. Lisans programlarındaki sağlık psikolojisi eğitiminin çoğunlukla seçmeli derslerle yürütüldüğü görülmüştür. Lisansüstü programların 14’ünde (% 18) sağlık psikolojisi ile ilgili bir ders bulunmaktadır. Bu oranlar uluslararası müfredat programlarında olduğu gibi Türkiye’de de sağlık psikolojisi eğitiminin, yaygınlaştırılması gerektiğine işaret etmektedir. Bunu destekler şekilde, Türkiye’de akredite edilmiş bir sağlık psikolojisi programı henüz bulunmamaktadır. Akreditasyon süreçlerinin başlaması ve sürdürülmesi Türkiye’deki müfredat programlarının standart ve sürekli hâle gelmesi ile mümkün olacaktır.