Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi / Journal of Uludag University Faculty of Education
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11452/5063
Browse
Browsing by Language "tr"
Now showing 1 - 20 of 893
- Results Per Page
- Sort Options
Publication 11-15 yaş grubu öğrencilerin beden perküsyonuna ilişkin metaforik algılarının incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-07-12) DEMİRBATIR, RASİM EROL; Saraçoğlu, Hazal; Eğitim Fakültesi; Müzik Eğitimi Bilim Dalı; Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı; 0000-0002-9472-3001; 0009-0001-7503-8252Beden perküsyonu olarak da bilinen beden müziği, bedenin çeşitli yerlerini bir çalgı gibi kullanarak bilinçli bir şekilde elde edilen seslerin ve hareketlerin bütünü olarak tanımlanabilmektedir. Orff ve Dalcroze gibi müzik eğitimi yaklaşımlarında hareket ve müzik birlikte kullanılmakta, okullarda uygulamaları yapılmaktadır. Ancak beden perküsyonu uygulaması yapan öğrencilerin bu uygulama hakkında nasıl bir algıya sahip olduğu merak konusu olmuştur. Dolayısıyla ortaokul ve lise kademesinde öğrenim gören 11-15 yaş arası öğrencilerin müzik derslerinde uyguladıkları beden perküsyonuna yönelik algılarının metaforik olarak incelenmesi bu çalışmanın konusunu oluşturur. Fenomenoloji (olgu bilim) desenine dayanan araştırmanın örneklemini, özel bir okulda öğrenim gören ve müzik derslerinde beden perküsyonu çalışmaları yapan 120 öğrenci oluşturmaktadır. Veri toplayabilmek amacıyla “Beden perküsyonu ... gibidir/benzer. Çünkü ...” cümlelerinden oluşan bir metafor formu hazırlanmış ve öğrencilerden boşlukları doldurmaları istenmiştir. İçerik analizi yapılarak incelen metaforlar 14 farklı kategoride toplanmış kavramsal olarak ortak özelliklerine göre beş farklı tema altında birleştirilmiştir. Miles ve Huberman testi sonucundan %90 oranında güvenilir bir analiz yapılmıştır. Bulgulara göre öğrenciler beden perküsyonunu %34 oranında “Olumlu bir duygu durumu “olarak “Eğlenceli, Başarılı Hissettiren ve Rahatlatan” şeklinde algılamaktadırlar. Öğrenciler aynı zamanda beden perküsyonunu %23 oranında “Olumsuz bir duygu durumu” olarak “Sıkıcı, Can yakan ve Yorucu” şeklinde algılamaktadırlar. Elde edilen bulgular doğrultusunda sayısal değerler incelendiğinde öğrencilerin beden perküsyonunu olumlu bir duygu durumu olarak algıladıkları söylenebilir. Sonuç itibarıyla gelecekte yapılacak araştırmalara ışık tutabileceği düşünülen bu çalışmanın daha geniş kapsamlı bir örneklem ve farklı araştırma desenleri kullanılarak farklı özellikteki örneklem gruplarıyla da yapılmasının yararlı olacağı düşünülmektedir.Item 12, 13, ve 14 yaşlarında kız öğrencilerin ardışık iki yıl, boy, vücut ağırlığı, sürat ve dikey sıçrama değerlerinin karşılaştırılması üzerine bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 1998) Açıkada, Caner; Hazır, Tahir; Erden, Salih; Toker, Fevzi; Yılmaz, Osman; Veteriner Fakültesi; Beden Eğitimi ve Spor BölümüItem 14-16 yaş grubu erkeklerde voleybol çalışmalarının sosyal yetkinlik beklentisi ve atılganlık üzerine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2008-01-04) Efe, Mehmet; Koparan, Şenay; Şenışık, Yalçın; Öztürk, Füsun; Uludağ Üniversitesi Eğitim FakültesiBu çalışmada, 14-16 yaş grubu bireylerde voleybol çalışmalarının sosyal yetkinlik beklentisi ve atılganlık üzerine olan etkisi araştırılmıştır. Çalışmada deney ve kontrol grupları için 20’şer erkek öğrenci oluşturulmuştur. Deney grubu haftada iki gün 36 hafta (9 ay) branşa özgü temel voleybol çalışmalarına alınmıştır. Kontrol grubundaki 20 öğrenci herhangi bir antrenman programına katılmamıştır. Belirlenen deney ve kontrol grubuna kişisel bilgi formu, Sosyal Yetkinlik Beklentisi Ölçeği ve Rathus Atılganlık Envanteri çalışmalara başlamadan önce ekim ayı başında ön test olarak verilmiş, ardından ara takip testi mart ayı başında gerçekleştirilmiş ve son test ise Haziran ayı sonunda yapılmıştır. Elde edilen veriler SPSS 13.0 istatistik programında test edilmiştir. Sonuç olarak, 9 ay boyunca uygulanan branşa özgü temel voleybol çalışmalarının, 14-16 yaş grubu bireylerin Sosyal Yetkinlik Beklentisi ve Atılganlık düzeylerini arttırmada olumlu etken olduğu tespit edilmiştir.Item 17. yüzyılda Bursa’da eğitim-öğretim hizmetlerine yönelik vakıflar(Uludağ Üniversitesi, 2009) Başol, Samettin; Düzbakar, Ömer; Eğitim FakültesiBeşikten mezara kadar her vatandaşın bir vesileyle yararlandığı vakıflar, kurum olarak Osmanlı Devleti’nin vazgeçilmez birer parçasıydılar. Osmanlılar, vakıfların devlet ve toplum için sağladığı faydaları görerek bu kuruma devletin kuruluşundan itibaren geniş bir işlerlik kazandırdılar. Topluma hizmetleri sayılamayacak kadar çok olan vakıfların bir faydası da eğitim-öğretim alanındaydı. Bu çalışma, 17. yüzyılda Bursa’da eğitimöğretim hizmetlerine yönelik vakıfları ortaya koymayı amaçlamakta olup “Sıbyan Mekteplerine Yönelik Vakıflar” ve “Medreselere Yönelik Vakıflar” olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır. İlgili bölümlerde eğitimöğretim amacıyla kurulan vakıflarda örgün eğitimle ilgili okul (darüttâlim, mektep, medrese vb.), öğretmen (müderris) ve öğrencilere (talebe-i ulûm) ilişkin vakıflarla ilgili sayısal bilgiler verilecek ve değerlendirmeler yapılacaktır. Ayrıca bunlar için belirlenmiş vakıf şartları (gelirler/ tahsisatlar) sıralanacaktır. Temel kaynak olarak 17. Yüzyıl Bursa Şer’iyye Sicilleri (BŞS) ve Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi (VGMA)’nde bulunan vakıf kayıtları kullanılmıştır.Item 19. yüzyıl Avrupa resminde zaman kavramının anlamsal değişimi(Uludağ Üniversitesi, 2007) Bilhan, Dilek Şahiner; Eğitim FakültesiDoğanın döngüsel zamanı ve dinsel inancın metafizik, mutlak zamanı insanı uzun süre meşgul etmiştir. 18. yüzyılda Avrupa’da tüm toplumsal hareketliliklerin sonucunda oluşan rasyonalist, pozitivist ve laik yaklaşımlar insanların nesnel, ölçülebilir zaman kavramına yönelik algılama sürecini hızlandırmıştır. 19. yüzyıl Avrupa resminde zaman kavramının nasıl bir anlama ulaştığının belirlenmesine çalışılması, bu araştırmanın amacını oluşturmuştur. 19. yüzyıl Avrupa sanatında, modernizmin kültürel bir olgu olarak; aydınların ürettikleri üzerinde görünür hale gelmesiyle, zaman kavramının nesnel ve öznel olarak değerlendirilmiş olduğu görülür. Realizm anlayışı zamanın nesnelliğini vurgularken, empresyonizm “an” zamanına ulaşmak için bilimsel verilerden yararlanarak duyumsal algılama zamanına yönelmiştir.Item 1924-1960 yılları arasında eser veren öğretmen yazarların eserlerinin eğitim idealizmi yönünden değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-03-27) Ercanaslan, İpek; Ogur, Erol; 0000-0002-7710-3361Bu çalışma, 1924-1960 yılları arasında eser veren öğretmen yazarların öğretmen karakter bulunan ve eğitim konusunu içeren roman türündeki eserlerinden ideal eğitim ve ideal öğretmen özelliklerini tespit etmeyi amaçlayan nitel bir çalışmadır. Araştırmanın sınırlılıklarına uygun olarak seçilen 20 romandaki ideal eğitim ve öğretmenlik mesajları belge tarama yöntemi ile tespit edilmiş olup bu mesajlar betimsel analiz ve içerik analizi kullanılarak ayrı başlıklar altında detaylı şekilde yorumlanmıştır. Sonuç olarak ise öğretmen yazarların öğretmen ve eğitim konulu romanlarından ideal eğitim ve öğretmenlik mesajlarına ulaşılabileceği görülmüştür. Bu mesajların yorumlanması sonucunda ise öğretmenlerin çalıştıkları yerlerdeki ekonomik yapının, öğretmen- halk ilişkisinin, halkın eğitim hakkındaki düşüncelerinin ve öğretmenlerin mesleklerini tercih nedenlerinin eğitimi doğrudan etkilediği anlaşılmıştır. Ek olarak, eğitimi olumlu ve olumsuz etkileyen unsurların varlığı da tespit edilmiştir. Romanlarda eğitimi olumsuz etkileyen unsurlar; ekonomik, fiziki ve doğal problemler ile öğretmenlerin, öğrencilerin, bürokratların ve halkın olumsuz düşünce ve eylemleridir. Bu olumsuz unsurlarla birlikte ideal eğitim ortamını oluşturmak ya da korumak için halk, bürokratlar ve idealist öğretmenler tarafından yapılan çeşitli icraatlar da tespit edilmiştir. Ayrıca incelenen romanlardaki öğretmen niteliklerinin ve davranışlarının yorumlanmasıyla birlikte ideal öğretmen tipinin niteliklerine ulaşılmıştır.Item 1997 yılı Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi yetenek bölümlerini kazanan öğrencilerin ÖSS puanlarının analizi(Uludağ Üniversitesi, 1998) Toker, H. Fevzi; Eğitim Fakültesi; Beden Eğitimi ve Spor BölümüBu araştırma, 1997-1998 Eğitim-Öğretim yılı için Yetenek bölümlerini kazanan 458 öğrencinin ÖSS eşit ağırlık, sözel ve sayısal puanlarının istatistiksel olarak karşılaştırmak amacıyla yapılmıştır. Sonuçlar, Çift yollu Varyans (MANOVA) ve Tek yollu Varyans (ANOVA) analizi istatistik yöntemi ile değerlendirilmiştir. Karşılaştırmalar sonunda, Müzik Eğitimi ve Beden Eğitimi ve Spor Bölümlerini kazanan öğrencilerin ÖSS eşit ağırlık-sözel ve sayısal ortalama puan değerleri arasında anlamlı fark bulunurken (q<0.001). Resim İş Eğitimi bölümünü kazanan öğrencilerin, diğer bölümleri kazanan öğrencilerin ÖSS eşit ağırlık-sözel ve sayısal ortalama puan değerleri arasında anlamlı fark bulunamamıştır (q>0.001).Item 200. Doğum yıldönümünde Alphonse de Lamartine: Türk dostu Lamartine bir çıkar dostu mu?(Uludağ Üniversitesi, 1991) Gökmen, Ayla; Eğitim Fakültesi1990, bir yandan Ortadoğu'da sıcak bir savaşa hazırlanırken, bir yandan da Ortadoğu sorunu için çözümü için yıllar öncesinde politikalar üreten Lamartine'in 200. doğum yıldönümü olmuştur. Kimilerince "Türk dostu" olarak nitelendirilirken, kimilerincede "Türk yanlısı" ya da "Dönek" olarak suçlansa da, O, yapıtlannda Türkleri içten bir sevgiyle betimlenıiştir. Bu yazıda, Lamartine'in Türklerle ilişkisinin gitgide derinleşin boyutları ve Doğu sorunlan çerçevesinde özellikle Türkiye'nin konumuna getirdlgi bakış açısmın bugün bile ne denli geçerli olduğu sergilenmiştir.Item 2005 İlköğretim Fen ve Teknoloji Programının hedefler ve içerik açısından farklı ülkelerin programlarıyla karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2010-04-01) Yücel, Elif ÖzataBu çalışmada betimsel araştırma modeli kullanılarak, 2005 Fen ve Teknoloji Programı hedefler ve içerikler açısından TIMSS (1999) sınavında, dünya ortalaması üzerinde başarı göstermiş ülkeler arasından seçilmiş Fen Programlarıyla karşılaştırılmıştır. İncelenen programlarda; Fen ve Teknolojinin doğası ve bilimsel beceriler ile ilgili hedeflere yer verilmiş, ancak Finlandiya programındaki Sağlık, İrlanda programındaki Sürdürülebilir Yaşam ile ABD (New Jersey) programındaki Matematiksel Uygulamalarla ilgili hedeflerin, ülkemiz programında yer almadığı tespit edilmiştir. Kanada ve Yeni Zelanda programları hedefleriyle ise büyük oranda uyum içinde olduğu görülmüştür. İçerik açısından; Canlı Varlıklar ve Madde ile ilgili temalara, incelenen her ülkenin programında yer verdiği görülmüştür. Finlandiya programında Çevre ile ilgili ayrı bir ders, İrlanda ve ABD (New Jersey) Fen Programlarında Çevre ile ilgili ayrı birer tema yer almakta, Türkiye programında ise 7. sınıfta verilen “İnsan ve Çevre” ünitesi dışında ayrı bir Çevre konusu bulunmamaktadır. Sağlık eğitimi Türkiye programında, “Sağlık Kültürü” ara disiplini şeklinde tasarlanarak, ağırlıklı olarak Fen ve Teknoloji derslerine dağıtılmıştır. Ayrıca incelenen ülke programlarında beceri kazandırmaya yönelik temalara da yer verilmiş olduğu görülmektedir. Karşılaştırılan ülke programları, hedefler ve içerikler açısından büyük oranda benzerlik göstermekle beraber, Türkiye programının Çevre ve Sağlık konularında eksiklikleri bulunduğu tespit edilmiştir. Fen dersleri, haftalık ders saatinin, Türkiye’de %8’ini, Finlandiya’da %11-14’ünü, Kanada’da %9-15’ini oluşturmaktadır. Her üniteye ayrılacak zaman Türkiye programında ayrıntılı biçimde belirtilmiş olmasına karşın diğer ülke programlarında bu ayrıntıya yer verilmemiştir.Item 2009 ve 2017 Hayat Bilgisi Öğretim Programlarının engellilere yönelik farkındalık oluşturması açısından incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2018-05-06) Kaya, Büşra; Sadioğlu, Ömür; Uludağ ÜniversitesiBu araştırmanın amacı 2009-2017 Hayat Bilgisi Öğretim Programı kazanımlarının engellilere yönelik farkındalık oluşturması açısından incelenmesidir. Araştırma analitik araştırma modelidir. Araştırmanın dokümanlarını 2009 ve 2017 Hayat Bilgisi Öğretim Programı oluşturmaktadır. 2009 programı’nda engellilere yönelik farkındalık oluşturacak nitelikte 14 kazanım ve dört etkinlik, 2017 programı’nda ise altı kazanım yer almaktadır. Ancak bu kazanım ve etkinliklerin çoğu engellilere yönelik farkındalık oluşturmaya yönelik açık ve net ifadeler içermemektedir. 2009 programında yer alan beceri ve kişisel niteliklerde engelli bireylere yönelik farkındalık oluşturacak ifadelere rastlanmıştır. 2017 programında kişisel nitelikler adında bir başlık bulunmasa da söz konusu nitelikler değerler olarak ele alınkıştır. Hazırlanacak Hayat Bilgisi öğretim programlarında engellilere yönelik farkındalığı sağlayacak kazanımların ve etkinlik örneklerinin artırılmasının önemli olduğu düşünülmektedir.Item 2013 fen bilimleri programının 2005 fen ve teknoloji programıyla çevre konuları açısından karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2013-06-17) Yücel, Elif Özata; Özkan, Muhlis; Eğitim Fakültesi; İlköğretim BölümüBu çalışmada, 2013–2014 öğretim yılı itibarıyla uygulamaya girecek olan Fen Bilimleri Programının, halen uygulanmakta olan 2005 Fen ve Teknoloji Programında yer alan çevre konularının düzenlenmesi, kazanımları ve işlenmesi için ayrılan süreler karşılaştırılarak değerlendirilmiştir. Doküman incelemesi ile gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre, ilkokul 3. sınıftan itibaren başlatılan 2013 programında, çevre konularında çok büyük değişikliğe gidilmemiş olmasına karşın, konuların sınıflara dağılımında ve işlenme sürelerinde önemli değişiklikler yapılmıştır. 2005 Fen ve Teknoloji programında çevre konularına ayrılan süre, tüm konulara ayrılan sürenin %15,56’sı (112 ders saati) iken yeni programda bu oran % 14,89’a (104 ders saati) düşürülmüştür. 2005 programında hakim olan sarmal yapı, yeni programda daha az gözetilerek, bu nitelikten uzaklaştırılmıştır. Yer kabuğunun yapısı, yaşam alanları, ekosistem, yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili kazanımlar azaltılmış; toprak oluşumu, kayaçların dönüşümü, uyum ve evrim ile ilgili kazanımlar ise 2013 programında tamamen çıkartılmıştır. Kaynakların tasarruflu kullanımı, geri dönüşüm ile ilgili kazanımlar arttırılmıştır ancak kazanımlara yönelik örnek etkinlikler ve önerilen değerlendirme etkinlikleri kaldırılmıştır.Item 2013, 2017 ve 2018 fen bilimleri dersi öğretim programlarının karşılaştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-12-18) Başar, Tarık; Demiral, ÜmitBu araştırmanın amacı, 2013, 2017 ve 2018 fen programlarını benzerlik ve farklılık yönünden karşılaştırmalı olarak değerlendirmektir. Bu değerlendirme “hedef”, “içerik”, “öğretme-öğrenme süreci” ve “değerlendirme” ögeleri esas alınarak gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma nitel olarak tasarlanmış bir çalışmadır. Araştırmada yazılı ve görsel materyallerin elde edilerek incelenmesine olanak sağlayan doküman inceleme yöntemi kullanılmıştır. Veri kaynağı olarak Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından onaylanan 2013, 2017 ve 2018 Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programları esas alınmıştır. Veriler içerik analizi yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, her üç programın hedef ögesi göz önüne alındığında fen okuryazarlığına vurgu yapıldığı, temel becerilerin ortak olarak yer aldığı, konu alanına göre hazırlanmış kazanımların ortak olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Diğer taraftan farklılık olarak, 2018 Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı’na fen ve mühendislik ve girişimcilik alanının eklendiği görülmektedir. İçerik ögesine yönelik olarak, her üç programda benzer olarak ortak ünitelerin yer aldığı, buna karşın ünite sayısı, ünitelerin sıralaması ve ünitelerin isimlerinde farklılıklar olduğu tespit edilmiştir. Beceriler boyutu kapsamında, her üç programda da bilimsel süreç becerilerinin ve yaşam becerilerinin ortak olarak yer aldığı görülmektedir. Öğretme-öğrenme ögesi incelendiğinde, üç programda da ortak olarak araştırma sorgulamaya dayalı öğrenme yaklaşımı yer almaktadır. Diğer taraftan, fen, matematik, teknoloji ve mühendislik alanlarının birleştirilmesi, ürün tasarlama ve bilim şenliği gibi öğrenme süreçleri açısından farklılıklar olduğu görülmektedir. Programlar ölçme-değerlendirme ögesi açısından incelendiğinde üç programda da ortak olarak süreç odaklı değerlendirme benimsenmiştir. Buna karşın, ölçme ve değerlendirme sürecinde teknolojinin kullanımı ve bireysel farklılıkları dikkate alma gibi değişimler olduğu görülmektedir. Araştırmada, özel eğitime ihtiyaç duyan öğrencilere yönelik fen eğitiminin yeniden düzenlenmesi ve STEM’e uygun ölçme ve değerlendirme yaklaşımlarının programa eklenmesi önerilmektedir.Item 2017 Tarihli Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Öğretim Programına eleştirel yaklaşım(Uludağ Üniversitesi, 2018-04-18) Cemiloğlu, Mustafa; Uludağ ÜniversitesiBu çalışmada 2017 tarihli Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Öğretim Programı ayrıtıları ile incelenmiş ve eleştirisi yapılmıştır. Programın, iki ayrı dersi tek ders biçimine dönüştürdüğü ve öğrenci kazanımlarını yeniden düzenlediği görülmüştür. Önce programın felsefi bakış açısı irdelenmiştir. Daha sonra okuma metinlerinin ünitelendirilmesi, becerilerin ve kazanımların düzenlenmesi ile ölçme ve değerlendirme konusundaki önerileri yorumlanmıştır. Düzenlemede uzunca bir yer tutan yeterlilikler ve değerler, alanla olan ilişkileri açısından ele alınmış ve tartışılmıştır. Sonuçta da programın bütünlük taşıyıp taşımadığı değerlendirilmiştir.Item 2018 ortaöğretim kimya dersi öğretim programlarının fen liseleri ve diğer lise türleri açısından incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-07-13) Özdemir, Oya AğlarcıBu çalışmanın amacı, 2018 yılında güncellenen ortaöğretim kimya dersi öğretim programını (OKDÖP) ve ortaöğretim fen lisesi kimya dersi öğretim programını (OFLKDÖP) amaçlar, üniteler ve kazanımlar açısından incelemek ve programlardaki benzerlik ve farklılıkları ortaya koymaktır. Bu amaçla, nitel araştırma desenlerinden doküman analizi yapılmıştır. Çalışmada, içerik analizi ile güncellenen OKDÖP ve ilk defa hazırlanan OFLKDÖP incelemeye alınmıştır. Çalışmanın bulguları, programlar arasındaki benzerlik ve farklılıklara dair çeşitli noktaları aydınlatmaktadır. Her iki programda ortak olarak yer alan amaçların olduğu, bunun yanı sıra OFLKDÖP’nın fen liselerinin yapısına ve amaçlarına bağlı olarak bazı ek amaçları içerdiği görülmektedir. Ortak olarak; bilimsel ve teknolojik gelişmeleri takip edip kendisini yenileyebilen, bilgisini gündelik hayata aktarabilen bireylere gereksinim duyulduğu vurgulanmıştır. OFLKDÖP’da ayrıca, öğrencilerin kimya laboratuvarı ortamında daha fazla zaman geçirmeleri ve bilimsel projeler hazırlamaları amaçlanmıştır. Programlarda 9.,10.,11. ve 12. sınıf seviyelerinde yer alan üniteler ve ders saati olarak önerilen süreler birbiriyle aynıdır. Fakat bazı ünitelerdeki kazanımlar, sayıları ve içerikleri ile birbirlerinden farklılık göstermektedir. OFLKDÖP’de programa, diğer programda yer almayan çeşitli deneylerin yapılması ve sonuçlarının tartışılması ile bilimsel projeler hazırlamaya dair çeşitli kazanımlar eklenmiştir. Güncellenen öğretim programlarında, fen liseleri için ayrı bir program tasarlanması ve uygulamaya konması dikkate değer bir durumdur. OFLKDÖP kazanımsayılarının daha fazla olduğu ve farklılaşan kazanımların deney ve proje tasarlamaya ilişkin olduğu görülmektedir. Fakat ders sürelerinin her iki program için de aynı olması, fen liselerinde öğretim programını tamamlamak açısından bir problem oluşturabilir. Öğretim programlarında yapılan değişiklikler ve programlar arası farklılıkların tespit edilmesi, öğretmenlere, alan araştırmacılarına ve öğretim programı çalışmalarına yol gösterecektir. Bu doğrultuda çeşitli önerilere yer verilecektir.Item 2018 sosyal bilgiler dersi öğretim programının sarmal programlama modeline uygunluğunun kazanım düzeyinde incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-12-12) Çopur, Ahmet; Seyhan, Canan2018 yılı sosyal bilgiler dersi öğretim programında yer alan kazanımların sarmal programlama yaklaşımına uygunluğunu ortaya koyma amacında olan çalışmanın verileri nitel bir veri toplama tekniği olan doküman incelemesi ile toplanmış olup elde edilen veriler içerik analizine tabi tutulmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı Kazanım Değerlendirme Çizelgesi” kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizi ise “Sarmal Programlama Modeline Uygunluk Değerlendirme Tablosu” aracılığıyla yapılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre; 2018 Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programının kazanım düzeyinde önemli ölçüde sarmal programlama yaklaşımına uygun olarak, aşamalılık (somuttan soyuta, yakından uzağa) ve giderek genişleyen (farklı ve aynı sınıf seviyeleri) bir çerçevede, hazırlandığı belirlenmiştir. Sarmal yapının özellikle “Kültür ve Miras”, “İnsan, Yerler ve Çevreler”, “Bilim, Teknoloji ve Toplum”, “Küresel Bağlantılar” öğrenme alanlarında dört, beş ve altıncı sınıfta yer alan kazanımlarda daha belirgin olduğu da tespit edilmiştir. 2018 Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programında, programlama yaklaşımına dair yeterli düzeyde açıklamaya yer verilmediği de bulgular arasındadır. Bu sonuçlara dayalı olarak; olası bir program güncellenmesi veya değişikliğinde sosyal bilgiler dersi öğretim programının sarmal yapısının güçlendirilmesi, programda yer alan beceri ve değerler açısından sarmal programlama anlayışı çerçevesinde durumun daha kapsamlı bir şekilde ele alması, kazanımların yanı sıra ders içeriklerinin de sarmal yapıya uygunluğunun incelenmesi ve sosyal bilgiler dersi öğretim program yapısının daha detaylı olarak sosyal bilgilere özgü bir şekilde ele alınması yönünde öneriler getirilmiştir.Item 4+4+4 eğitim sisteminde sınıf öğretmenleri ile fen ve teknoloji öğretmenlerinin eğitim durumlarını düzenleme becerilerinin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2014-07-10) Çakmak, Gonca; Yılmaz, FeratBu araştırmanın amacı, sınıf öğretmenleriyle fen ve teknoloji öğretmenlerinin fen ve teknoloji dersi eğitim durumlarını düzenleme becerilerinin 5. ve 6. sınıf öğrencilerinin görüşlerine göre incelenmesidir. Araştırma nedensel karşılaştırma modeliyle gerçekleştirilmiş ve araştırmaya Diyarbakır il merkezine bağlı dört ilçenin üçer okulunun 5. ve 6. sınıflarında öğrenim gören 787 öğrenci katılmıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen “Öğretmenlerin Eğitim Durumlarını Düzenleme Becerilerini Değerlendirme Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre sınıf öğretmenlerinin fen ve teknoloji dersinde eğitim durumlarını düzenleme becerilerine ilişkin görüşler; cinsiyet, merkez ilçe ve fen ve teknoloji dersi karne notu değişim durumu değişkenlerine göre anlamlı farklılık göstermezken; sınıf düzeyi açısından 5. sınıf öğrencilerinin lehine anlamlı farklılık göstermektedir. Ayrıca 5. sınıf öğrencileri, fen ve teknoloji dersinde eğitim durumlarını düzenleme açısından, fen ve teknoloji öğretmenlerindense sınıf öğretmenlerini tercih etmektedir.Item 5. Sınıf elektrik ünitesinin öğretilmesinde, İşbirlikli-Birlikte Öğrenme ve Yarı Aktif Öğrenme Yöntemlerinin öğrencilerin akademik başarılarına etkileri(Uludağ Üniversitesi, 2016-01-06) Demir, Atilla; Sezek, FatihÇalışmanın amacı; 5. sınıflarda elektrik ünitesinin öğretiminde, işbirliklibirlikte öğrenme ile yarı aktif öğrenme yöntemlerini karşılaştırmaktır. Çalışma grupları; ortaokulda iki farklı 5. sınıfta öğrenim gören 52 öğrenciyi kapsamaktadır. Çalışmada, yarı deneysel desen kullanılmıştır. İşbirlikli-birlikte öğrenme sınıfındaki öğrenciler gruplara bölünmüştür. Bu öğrenciler konulara birlikte çalışmış ve deneyleri grupça yapmışlardır. Yarı aktif öğrenme yöntemleri uygulanan sınıfta ise dersler gösteri deneyleriyle işlenmiştir. Her iki sınıfa ünite kapsamında 1. alt konu: ‘basit bir elektrik devresi’, 2. alt konu: ‘basit bir elektrik devresinde ampulün parlaklığının değiştirilmesi’ ve 3. alt konu: ‘basit bir elektrik devresinde devre elemanlarının sembolik gösterimi ve devre şemalarının çizimi’ konuları anlatılmıştır. Veri toplama aracı olarak; seviye belirleme testi, ara testler ve akademik başarı testleri kullanılmıştır. Testlerden elde edilen veriler, işbirlikli-birlikte öğrenme grubunun yarı aktif öğrenme yöntemleri uygulanan gruptan daha başarılı olduğunu göstermektedir.Item 5. Sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabının (2017) değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-10-03) Demir, Yılmaz; Atasoy, Emin; Eğitim FakültesiEğitim-öğretim sürecinin önemli materyallerinden biri olan ders kitaplarının, ideal ders kitaplarına dönüşmesi için yapılması gerekenler arasında ders kitaplarının bazı özellikler açısından incelenmesi de yer alır. Bu araştırmanın amacı, 2017-2018 eğitim-öğretim yılında uygulanan yeni öğretim programı doğrultusunda hazırlanan 5. sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabının fiziksel, eğitsel, görsel tasarım, dil ve anlatım özellikleri açısından incelenmesidir. Bu çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi ve içerik analizi kullanılmıştır. Yapılan incelemeler sonucunda 5. sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabının önceki ders kitaplarından fiziksel, görsel ve eğitsel açılardan belirgin şekilde farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Ünite sayısının düşürülmüş olması, öğrenci çalışma kitabının kaldırılmış olması, çalışma kitabında yer alan etkinliklerin ders kitabında bulunması eğitsel açıdan görülen önemli değişiklerdendir. Görsel tasarım açısından kitabın kâğıt kalitesinin çok iyi olması, kitapta kullanılan görsellerin canlı ve dikkat çekici olması yeni ders kitabını üstün kılan özelliklerdendir. Yapılan değişikliklerle yeni ders kitabının, eğitim-öğretim faaliyetlerini olumlu şekilde etkileyebilecek düzeyde hazırlandığını söylemek mümkündür.Item 5E Modeline uygun olarak hazırlanan öğretim kılavuzuna ilişkin öğretmen görüşlerinin değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2017-11-09) Kılıçlı, Zeynep Özbudak; Özkan, Muhlis; Eğitim Fakültesi; Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi BölümüBu çalışmanın amacı; 8. Sınıf Fen Bilimleri Dersi “Hücre Bölünmesi ve Kalıtım” ünitesinin öğretimi için, 5E modeline uygun olarak tasarlanan öğretim kılavuzunun etkililiğinin değerlendirilmesidir. Araştırma, 2012-2013 eğitim öğretim yılında Kocaeli’nde yürütülmüş, 4 ortaokuldan kılavuzun etkililiğine ilişkin 18 öğretmenin görüşü alınmıştır. Öğretim kılavuzunda; alternatif öğretim, ölçme, değerlendirme yöntem ve tekniklerinin yanı sıra, geleneksel yöntemlerin kullanımına da yer verilmiştir. Öğretim kılavuzu 5E modeline uygun hazırlanmıştır. Öğretmenler; öğretim kılavuzunun açık ve anlaşılır dille yazıldığını, etkinliklerin kazanımlara uygun biçimde tasarlandığını, konu ve kavramları desteklediğini belirtmişlerdir. Ayrıca öğretmenler, tasarlanan öğretim kılavuzunun, MEB’in önerdiği mevcut kılavuzdan daha renkli ve ilgi çekici olduğunu, anlaşılması zor kavramların daha uygun bir sunumla verildiğini, eğlenceli ve akılda kalıcı etkinlikler içerdiğini, öğrenmeyi kolaylaştıran ifadeler kullanıldığını vurgulamışlardır. Öğretmenler; geliştirilen yeni öğretim kılavuzunu; anlaşılır, ilgi çekici bir kaynak olarak değerlendirmişlerdir.Item 6. sınıf öğrencilerinin zihnin cebirsel alışkanlıklarının geliştirilmesi üzerine bir çalışma(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-05-02) Sezer, Niyazi; Altun, Murat; Eğitim Fakültesi; 0000-0001-8853-8523Bu çalışmada, 6. sınıf öğrencilerinin Zihnin Cebirsel Alışkanlıklarını (ZCA’larını) geliştirmek için tasarlanan öğrenme ortamında, öğrencilerin ZCA’larının ne düzeyde geliştiğinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Çalışma kapsamında öncelikle uygulama öncesi öğrencilerde var olan zihnin cebirsel alışkanlıkları (ZCA) belirlenmiştir. Bu alışkanlıkları geliştirmek için hazırlanan ders planları, tasarlanan öğrenme ortamında uygulanmıştır. Ardından öğrencilerin ZCA’larında meydana gelen gelişmeler nicel ve nitel olarak incelenerek rapor edilmiştir. Araştırma, ön test-son test tek gruplu, tasarım araştırması modelinde deneysel bir çalışmadır. Veri toplama aracı olarak ZCA Testi 1, ZCA Testi 2 ve odak grup görüşme testi kullanılmıştır. ZCA Testi 1 ile öğrencilerde uygulama öncesi var olan alışkanlıklar belirlenmiş, ZCA Testi 2 ile uygulama sonrasında öğrencilerin alışkanlıklarında meydana gelen gelişmeler incelenmiştir. Odak grup görüşme soruları ile de öğrencilerin ZCA’larının ayrıntılı tematik analizi gerçekleştirilmiştir. ZCA Testi 1 ve 2 sonuçlarını karşılaştırmak için wilcoxon işaretli sıralar testi uygulanmıştır. Nicel analiz sonucunda, öğrencilerin ZCA’larında gelişme olduğu sonucuna varılmıştır (p= 0,00, p < 0.05). Odak grup görüşmelerinin tematik analizinde de öğrencilerin ZCA’nın bileşenlerinden yapma-tersini yapma ve fonksiyonel kural oluşturma alışkanlıklarının, uygulama öncesi alışkanlıklarına göre iyi düzeyde, işlemlerden soyutlama alışkanlıklarının ise düşük düzeyde geliştiği gözlemlenmiştir. Hazırlanan ders planı ve öğrenme ortamının, ZCA’ların geliştirilmesinde etkili olduğu sonucuna varılmıştır.