2021 Cilt 26 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/20111
Browse
Browsing by Language "tr"
Now showing 1 - 14 of 14
- Results Per Page
- Sort Options
Item Anlık ışınım şiddeti ve çevresel faktörlere bağlı optimum PV panel açısı, verim, güç üretiminin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-03-31) Yiğit, Abdulvahap; Arslanoğlu, Nurullah; Mühendislik Fakültesi; Makine Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-9183-0098; 0000-0003-4970-4490Bu çalışmada PV panellerinin; anlık ışınım şiddeti değerlerinin hesabıyla; aylık, mevsimlik ve yıllık optimum eğim açıları bulunmuş, çevre sıcaklığı ve rüzgar hızı gibi parametrelerin panel verimleri ve panel elektrik gücü üzerinde etkileri incelenmiştir. Bu çalışmada kullanılan farklı optimum eğim açısı hesaplama yönteminde; eğik düzlem üzerine gelen anlık ışınım değerlerinin gün boyunca toplamı hesaplanmış ve bu hesaplama 365 gün için ayrı ayrı yapılmıştır. Böylece günlük, aylık, mevsimlik ve yıllık ışınım hesaplamaları yapılarak bu ışınım değerlerini maksimum yapan optimum açı değerleri elde edilmiştir. Elde edilen sonuçlar, aylık ortalama günlük ışınım değerleri kullanılarak bulunan optimum eğim açısı değerlerinden 3-5 o daha farklı bulunmuştur. Bu hesaplamalar 6 farklı il için yapılarak optimum eğim açıları bulunmuş, PV panellerinin optimum eğim açısı ile yerleştirilmesi durumunda panel üzerine gelen anlık ışınım, anlık panel verimleri ve üretilen elektrik gücü değerleri hesaplanmıştır. Bu hesaplamalarda çevre sıcaklığı ve rüzgar hızının etkisi de dikkate alınmıştır.Item Arıtma çamurlarında polisiklik aromatik hidrokarbonların (PAH’ların) giderimlerinin veri madenciliği yöntemleri ile tahmini(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-01-10) Gençosman, Burcu Çağlar; Şanlı, Gizem Eker; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği Bölümü; 0000-0003-0159-8529; 0000-0002-7175-2942Çevreye ve insan sağlığına olumsuz etkileri olan polisiklik aromatik hidrokarbonların (PAH'ların) atık su arıtma çamurlarından gideriminde kullanılan yöntemlerden biri UV-C (ultraviyole-C) ışığı ve fotokatalizörler varlığında gerçekleştirilen foto parçalanma uygulamalarıdır. PAH gideriminin sağlanıp sağlanmadığı, gerçekleştirilen deneylerden sonra ortaya çıkar ve bu durum zaman ve maliyeti arttırır. Alternatif olarak veri madenciliği sınıflandırma yöntemleri ile deney girdi koşullarına göre PAH'ların giderimitahmin edilebilir, böylece zaman ve maliyet tasarrufu sağlanabilir. Bu sayede, arıtma çamurlarındaki başlangıç PAH konsantrasyonları esas alınarak UV teknolojilerinin kullanımı kararı daha az maliyet ve çabayla verilebilir. Çalışmanın ilk aşamasında 12 PAH türünü içeren 4 farklı özellikteki arıtma çamurunda UV uygulamaları gerçekleştirilerek PAH giderimleri belirlenmiş, sonrasında ilk aşamadaki sonuçlar veri kümelerinde kullanılarak başlangıç PAH seviyelerine göre PAH'ların giderimleri tahmin edilmiştir. Çok katmanlı algılayıcı(ÇKA)ağı, k-en yakın komşu(k-NN), C4.5 karar ağacı(C4.5), rastgele orman(RO)ve torbalama yöntemleri gibi çeşitli sınıflandırma yöntemleri giderim tahmini için kullanılmıştır. Performans karşılaştırmaları için kesinlik+, duyarlılık, belirleyicilik, %doğruluk, AUC(Alıcı işlem karakteristikleri eğrisi)ve F-ölçütü esas alınmıştır. Ortalama doğruluk parametresine göre en başarılı üç yöntem sırasıyla RO (%95,730),k-NN (%95,588) ve ÇKA (%91.275)yöntemleridir. Azınlık sınıfı tahmininde ise ortalama AUC göz önüne alındığında RO (0,974), k-NN (0,944) ve Torbalama (0.939) yöntemleri diğer yöntemlerden daha iyi performans göstermiştir.Item Aydınlatma, termal konfor, kişisel gürültü ölçümleri: tekstil fabrikaları örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-02-22) Sandıkçı, Mehmet Can; Yurtsever, Özlem; Uçan, Rüştüİş Sağlığı ve Güvenliği terimlerinin risk faktörü ölçümleri ile tanımlanması şirketler için daha önemli hale gelmektedir. İş kazaları ve meslek hastalıkları ile ilgili verilerinin toplanması, bazı sektörlerdeki koşulları değerlendirmek için ilk adımdır. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre iş güvenliği açısından işverenin risk değerlendirmesi yapma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu kapsamda özellikle fiziksel ve kimyasal risk etmenlerinin ölçümü yapılmadan riskin değerlendirilmesini yapmak mümkün değildir. Dolayısı ile bir firmada öncelikli olarak ortam ölçüm çalışmaları yapılması gerekmektedir. Bu çalışmada tekstil sektörleri seçilmiştir. Fiziksel risk etmenlerinin ölçümleri İstanbul’da bulunan iki adet tekstil firmasında yapılmıştır. Bu ölçümlerin sonuçları şirket bazında karşılaştırılmıştır. Sonuçlara dayanarak, şirketlere işyeri ortamı için iyileştirme önerileri sunulmuştur. İki tekstil firmasında toplam 14 aydınlatma ölçümü, 6 termal konfor ölçümü ve 6 kişisel gürültü ölçümü gerçekleştirilmiştir. Tekstil şirketlerindeki ölçümler, bu firmaların çalışma ortamlarının yönetmeliklere ve standartlara uygun olduğunu göstermiştir. Fakat bazı değerler standartlarda istenen değerlere çok yakın çıkmıştır. Bu nedenle, bu sorunların giderilmesine yönelik önlemler ile ilgili öneriler sorumlu taraflara belirtilmiştir.Item Boru yapıştırma bağlantılarında farklı tasarım parametrelerinin yapıştırıcı tabakasında gerilme dağılımına etkisinin sayısal olarak araştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-02-02) Saraç, İsmailBir bağlantı yöntemi olarak yapıştırma bağlantılarının mühendislik alanında kullanımı sağladığı önemli avantajlardan dolayı giderek artmaktadır. Yapılan çalışmada, boru yapıştırma bağlantılarında bindirme uzunluğu, boru et kalınlığı ve yapıştırıcı kalınlığı değişiminin yapıştırıcı tabakasında oluşan gerilme dağılımına etkisi sayısal olarak araştırılmıştır. Yapılan çalışma sonucunda, bindirme uzunluğu, boru et kalınlığı ve yapıştırıcı kalınlığının boru yapıştırma bağlantılarında oldukça önemli tasarım parametreleri olduğu gösterilmiştir. Bindirme uzunluğunun 10 mm’den 20 mm’ye çıkmasıyla, yapıştırıcı tabakası bindirme uç kısımlarındaki maksimum eşdeğer gerilme değeri % 25 oranında azalmıştır. Ancak bindirme uzunluğu 20 mm’den 30 mm’ye ve 30 mm’den 40 mm’ye çıktığında azalma miktarları sırasıyla % 4 ve % 0,6 oranlarında gerçekleşmiştir. Boru et kalınlığı değerinin 0,5 mm’den 1 mm’ye çıkmasıyla yapıştırıcı tabakası bindirme uç kısımlarındaki maksimum eşdeğer gerilme değeri % 18,8 oranında azalmıştır. Buna karşın, 1, 1,5 ve 2 mm boru et kalınlıklarında A ve B noktaları civarındaki gerilmeler birbirine yakın çıkmıştır. Yapıştırıcı kalınlığının artması ile yapıştırıcı tabakası bindirme uçlarındaki gerilmeler azalmıştır. Fakat yapıştırıcı tabakasındaki, maksimum τyzkayma gerilmesi ve maksimum eşdeğer gerilme değerleri bindirme uçlarından yaklaşık 1 mm iç taraflarda oluşmuştur.Item Düşük ısıl değerli linyit ve atık biyokütlenin dumansız yakıt olarak kullanılabilirliğinin araştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-02-18) Korkmaz, Aydan AksoğanEnerji, bir toplumun en önemli temel ihtiyaçlarından biridir. Gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde bu enerji ihtiyacının çoğu fosil enerji kaynaklarından karşılanmaktadır. Bu kaynaklar, hem sınırlı hem de çevreyi olumsuz etkiledikleri için, sürekli olarak kullanılmaları uygun değildir. Enerjinin sürekliliği için biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından da maksimum düzeyde faydalanmak gereklidir. Biyokütle; doğrudan yakma, piroliz ve gazlaştırma gibi bazı çevirim teknikleri kullanılarak katı, sıvı ve gaz yakıtlara dönüştürülebilmektedir. Biyokütledeki yüksek H içeriği, kömürle birlikte pirolizi sırasında hidrojen kaynağı olarak kullanılmaktadır. Piroliz esnasında biyokütleden yayılan H ve OH radikalleri, kömürün aromatik halkalarındaki kırılmaları desteklemektedir. Kömür ile biyokütlenin pirolizinden elde edilen katı ürünün yakılmasıyla atmosferi kirleten SO2 ve NOx gibi içeriklerin azaltılması mümkündür. Bu çalışmada, linyit ve ceviz kabuğunun farklı karışım oranları ve sıcaklıklarda pirolizi gerçekleştirilmiştir. Elde edilen katı ürünün, kalorifik değerleri ve C, S, N içerikleri belirlenmiştir. Artan biyokütle oranıyla, dumansız yakıtta olumlu değişiklikler olduğu belirlenmiştirItem Eğlence yerlerindeki gürültü kirliliğinin çevresel etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-04-01) Kılıç, Melike Yalılı; Dindar, Gamze; Adalı, Sümeyye; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği Bölümü; 0000-0001-7050-6742; 0000-0001-5554-3190; 0000-0002-5077-7358Sesin rahatsız edici boyutlara ulaşması olarak tanımlanan ve günümüzde önemli bir çevre sorunu olarak ele alınan gürültü, insan ve çevre sağlığı üzerinde büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Kentlerin gelişimine bağlı olarak artış gösteren gürültü problemiyle, günlük hayatta birçok alanda karşılaşılmaktadır. Bu alanlardan birisi de eğlence yerleridir. Eğlence yerlerinde özellikle geç saatlerde gerçekleşen canlı müzik faaliyetleriyle yayılan gürültü, gürültü kaynağı yakınında ikamet eden insanların uyku kalitesini etkileyerek rahatsızlık oluşturması dolayısıyla tepki görmektedir. Bu çalışmada Bursa ili Nilüfer ilçesi Görükle mahallesinde, konut bölgesi yakınında yer alan canlı müzik yayını yapılan eğlence mekanlarının bulunduğu bir sokakta 2019 yılı temmuz-ağustos ayları içerisinde gürültü ölçümleri yapılmıştır. Ölçüm sonuçları Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği’ne (ÇGDYY) göre incelendiğinde, yönetmelikte izin verilen gürültü aralığının iki noktada aşıldığı gözlenmiş; ölçülen en yüksek gürültü seviyesinin 79,87 dBA ile ağustos, en düşük gürültü seviyesinin ise 66,52 dBA ile temmuz ayında oluştuğu belirlenmiştir. Çalışma kapsamında gürültü azaltımının gerçekleştirilebilmesi amacıyla yapılabilecekler sıralanmıştır.Item Gaziantep Nizip Tahtani (leylek) cami yapısal analiz ve değerlendirmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-01-12) Ural, Ali; Çelik, TülinKültürel mirasımızın parçası olan tarihi yapıları korumamız ve yaşatmamız gerekmektedir. Bunun için tarihi yapıların davranışının bilinmesi ve analiz edilmesi gerekmektedir. Yapılan çalışmada, Gaziantep’te bulunan 18. yy yapılan Tahtani (Leylek) Caminin yapısal durumu incelenmiştir. Bu cami üzerinde daha önceden güçlendirme çalışmaları yapılmıştır. Yapının mevcut durumu incelendiğinde caminin beden duvarlarında ve tonozlarda bulunan yapısal hasarlar belirlenmiştir. Çalışmada 3 boyutlu sayısal modeli oluşturmak için sonlu elemanlar yöntemini (SEY) esas alan LUSAS yazılımından yararlanılmıştır. Sonlu elemanlar yöntemi ile caminin mevcut durumu (MD) ve restorasyon sonrası durumu (RD) analiz edilmiştir. Çalışmada caminin yapısal hasarlarının nedenleri belirlenerek camide daha önce yapılan restorasyon hatalarının düzeltilmesine yönelik önerilerde bulunulmuştur. Tahtani Camisinin onarım ve güçlendirilmesi için yığma birimlerde meydana gelen hasarlarda yeniden örme uygulaması, beden duvarı derzlerindeki ayrılmalarda enjeksiyon uygulaması, bütün sütunlar arasında da gergi demiri uygulamasının yapılması önerilmiştir.Item Nanopartikül katkılı polimer yüzeylerin iletkenlik özelliklerinin optimizasyonu(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-02-24) Er, Necati; Günaydın, Gizem Karakan; Çeven, Erhan Kenan; Mühendislik Fakültesi; Tekstil Mühendisliği Bölümü; 0000-0003-3283-4117Bu çalışma kapsamında iletken nano malzemeler (çok duvarlı nano karbon, grafen, Nikel Oksit, Baryum Titanat, Demir Oksit) kullanılarak poliester film üretimi amaçlanmıştır. Film yüzeylerin iletkenlik ölçümlerinin tespiti için Waterun Sl-030 yüzey özdirenç ölçer kullanılmıştır. Elde edilen filmler malzeme karakterizasyonu için Fourier Dönüşümlü Infrared Spektroskopisi (FT-IR), Diferansiyel Taramalı Kalorimetre (DSC), Termal Gravimetrik (TGA) ve SEM EDX analizlerine tabi tutulmuştur. Ayrıca bu çalışmanın devamı niteliğinde iletken iplik üretilebilirliği de hedeflendiğinden elde edilen filmlerin viskozite testleri de yapılmıştır. Farklı nanopartikül katkılı poliester film yüzeyler arasından 105 ohm/s yüzey özdirenci gösteren karbon katkılı filmler iletken özellik göstermiş olup, yüzey özdirenç değerleri 107 ile 1010 ohm/s arasında değişen grafen katkılı filmler ise antistatik özellik göstermiştir. Ayrıca genel bir sonuç olarak nanopartikül katkı oranı (%) artışı ile özellikle grafen ve karbon katkılı film malzemelerde iletkenlik artarken termal özelliklerde dramatik bir değişim olmadığı gözlenmiştir.Item Nikel nanoteller için mühendislik parametreleri ölçeklendirme kuralı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-04-01) Yıldız, Yunus OnurBu çalışmanın ana konusunu, son yıllarda fiziksel özellikleriyle araştırmacıların ilgi odağında olan nikel nanoteller oluşturmaktadır. Tek kristalli nikel nanotellerin mekanik özellikleri moleküler dinamik simülasyonları vasıtasıyla incelenmiş ve literatürdeki deneysel çalışmalardan da faydalanılarak mühendislik parametreleri (elastisite modülü, akma gerilmesi ve maksimum gerilme) için ölçeklendirme kuralı geliştirilmiştir. Ayrıca nikel naotellerin deformasyon esnasındaki kristal yapısının değişimi ortak komşu analizi ile ortaya konmuştur. Bu çalışmanın en önemli hedefi; nikel nanoteller özelinde çok ölçekli modelleme için literatüre ölçeklendirme kuralı kazandırmaktır.Item Şehir içinden geçen karayollarının konut alt piyasasına etkisi: İstanbul Anadolu yakasından geçen D100 karayolu(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-03-29) Alas, BirolKonut fiyatlarını etkileyen değişkenleri belirlemek amacıyla bugüne kadar çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar genellikle belirli bir konut alt piyasası belirlenip o piyasa içindeki fiyatların çözümlemesi ve hangi alt piyasaların fiyat belirlemede kullanılabileceği yönünde olmuştur. Araştırmalarda piyasa bölgesi olarak, ilçeler, mahalleler gibi belirli mahalli sınırları olan alanlar seçilmişlerdir. Ayrıca şehirlerde bazı özel bölgelerin konut fiyatları üzerinde etkisi olduğu da gözlenmektedir. Yapılan çalışmada; “Bir şehrin içinden geçen karayolunun iki tarafında bulunan konutların fiyatlarında bir değişiklik var mıdır?” sorusunun cevabı araştırılmıştır. Bu amaçla, İstanbul İli Anadolu yakasında doğu batı istikametinde uzanan D100 (E5) Karayolunun ayırdığı 16 kilometre uzunluğunda bir bölgede bulunan satılık ve kiralık konut fiyatları incelenmiştir. E5 karayolunun 250 metre kuzeyinde ve 250 metre güneyindeki hat üzerinde 25 alt bölgede yapılan incelemede, E5 Karayolunun iki tarafındaki (kuzey ve güneyindeki) konut fiyatları arasında farklılıklar bulunmuştur. Bu farklar hem satılık hem de kiralık konut fiyatlarında E5 güneyinde bulunan bölgelerin lehine ortaya çıkmıştır. Sadece metro istasyon durakları çevresinde bulunan bölgelerdeki kiralık konut fiyatlarında bir farklılık görülmemiştir. Yapılan çalışma, başka şehir ve büyükşehirlerde caddelerin ayırdığı bölgelerde de yapılarak yeni konut alt piyasası araştırmalarıyla ilerletilebilir.Item Serbest basınç dayanımının tahmininde sugeno bulanık mantık yaklaşımı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-04-01) Yıldırım, Eray; Avcı, Eyübhan; Yılmaz, BahadırBu çalışmanın amacı ince taneli çimento ile enjeksiyon yapılmış kum zeminlerin serbest basınç dayanımı değerinin Sugeno bulanık çıkarım sistemiyle tahmin edilmesi ve regresyon yöntemleriyle (doğrusal ve doğrusal olmayan) elde edilen tahmin sonuçlarıyla karşılaştırılmasıdır. Regresyon analizi için dört farklı denklem (doğrusal, polinom, üstel ve eksponansiyel fonksiyonlar) kullanılmıştır. Buna göre serbest basınç dayanımının tahminine yönelik olarak toplam 5 model oluşturulmuştur. Girdi parametresi olarak enjeksiyon basıncı değerleri çıktı parametresi (tahmin edilen parametre) olarak ise serbest basınç dayanım değerleri kullanılmıştır. Sugeno bulanık mantık (Sugeno BM) yöntemi oluşturulurken girdi parametresi için 7 üyelik fonksiyonu tanımlanmış, çıktı üyelik fonksiyonları ise lineer olarak alınmıştır. Modellerin tahmin performansını ölçmek amacıyla determinasyon katsayısı (R2) ve Ortalama Karesel Hata (OKH) ölçütleri kullanılmıştır. Hesaplanan R2ve OKH değerlerine göre geliştirilen modellerin ince taneli çimento ile enjeksiyon yapılmış kum zeminlerin serbest basınç dayanım değerlerini tahmin etmede oldukça iyi sonuçlar verdiği görülmüştür. Modellerin tahmin performanslarına göre başarı sıralaması Sugeno BM modeli, polinom, doğrusal, üstel ve eksponansiyel denklemleri ile oluşturulan regresyon modelleri şeklindedir. Sugeno BM yöntemi, insanın düşünme mekanizmasına, çıkarım ve karar verme sistemine yakın olduğundan dolayı anlaşılmasının kolay olması bir avantaj sağlamaktadır. Sugeno BM yönteminin avantajları ve geliştirilen Sugeno BM modelinin tahmin başarısından dolayı regresyon yöntemine alternatif olabileceği görülmüştür.Item Süt sığırı işletmelerinin çevre kirliliği potansiyellerinin değerlendirilmesi: Kütahya ili örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-01-03) Büşra Peypazar, Zeynep; Kılıç, İlker; Ziraat Fakültesi; Biyosistem Mühendisliği Bölümü; 0000-0003-3374-237X; 0000-0003-0087-6718Bu çalışmada, hayvancılık işletmelerinin yoğun olduğu Kütahya ilinde bulunan süt sığırı işletmelerinin mevcut uygulamadaki atık depolama, değerlendirme ve yönetim sistemleri, işletmelerde oluşan hayvansal atıkların fonksiyonel özellikleri ve çevreye olan etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu nedenle bölge genelini temsil edebilecek 100 adet süt sığırı işletmesi çalışma materyali olarak seçilmiştir. Önceki çalışmaların sonuçları ile birlikte değerlendirmeler yapılarak, süt sığırı hayvancılığının bölgemizdeki geleceği açısından uygulanabilir öneri ve yaklaşımlar sunulmuştur. Araştırma alanında bulunan işletmelerin gübre yönetimleri incelendiğinde, %66’sında insan gücü ve kürekle toplanan gübre, %80 oranında açıkta yığın olarak uygun olmayan koşullarda bekletilmektedir. İşletmelerin sadece %20’sinde gübre deposu bulunmakta ve araştırma alanı işletmelerinin önemli bir kısmı (%62) yerleşim alanları içinde faaliyet göstermektedir. İşletmelerin %47’si su kaynaklarına çok yakın konumda bulunmakta ve çoğunluğunda gübre toplama ve depolama yöntemleri uygun olmayan koşullarda yapıldığı için ekolojik anlamda potansiyel tehlike unsurları içermektedir. Su, toprak, görüntü ve koku kirliliğinin önlenebilir olması, işletmelerin yerleşim yerlerine, su kaynaklarına yeterli uzaklıkta ve uygun alt yapı ile kurulup işletilmeleri ile mümkün olacaktır.Item Taşıt-köprü etkileşiminin köprülerin dinamik davranışı üzerindeki etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-02-06) Araz, OnurBu çalışmada, tek açıklıklı köprülerin hareketli asılı kütle etkisindeki dinamik davranışı incelenmiştir. Ele alınan probleme ait hareket denklemi değişken katsayılı kısmi türevli diferansiyel denklem şeklinde elde edilmiş ve Newmark yöntemi ile sayısal olarak çözülmüştür. Dinamik analizlerde hız parametresi, kütle oranı, frekans oranı ve köprünün sönüm oranının köprünün ve taşıtın dinamik davranışı üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Analizlerden elde edilen sonuçlar şekiller ve tablolar halinde sunulmuştur. Sonuçlar, dikkate alınan parametrelerin köprünün dinamik davranışı üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir.Item Tren raylarından enerjinin geri kazanımı için genetik algoritma ile zaman-planı optimizasyonu(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-02-11) Tural, Büşra; Tural, Metin; Demirci, İbrahim EthemBu makalede, Metro İstanbul araçlarından zaman planı uyarlanarak maksimum enerji kazanımının optimize edilmesine yönelik araştırma sonuçları paylaşılmıştır. Yeniden enerji kazanımı (rejeneratif enerji), elektromanyetik frenleme yapan trenlerin ürettiği enerjiyi hatta hareket etmeye hazır durumunda bulunan diğer trenlere aktarması prensibine dayanmaktadır. Yeniden enerji kazanımı elde etmenin en etkili yollarından birisi, trenlerin istasyonlarda bekleme sürelerinde düzenleme yaparak zaman-planı en iyileştirmesinin gerçekleştirilmesidir. Bu oldukça karışık ve elle yapılması mümkün olmayan bir NP problemi olduğundan bu çalışmada bekleme sürelerini bulmak için genetik algoritma kullanılmıştır. Genetik algoritmalar, evrimsel sürece benzer şekilde çalışan arama ve en iyileştirme yöntemidir. Bu yöntem çok boyutlu ve karmaşık uzayda en iyinin hayatta kalması ilkesine göre en iyi çözümü aramaya dayanır. Her tekrar sonunda en iyi birkaç elit birey bir sonraki nesle aktarılmıştır. Her tekrarda toplam birey sayısı sabit tutulmuş, diğer bireyler ise elit bireylerin çaprazlanması sonucu veya rastgele üretilmesiyle oluşturulmuştur. Agresif mutasyon işlemi, istasyon bekleme sürelerindeki değişimin sıfıra eşit olmadığı durumlarda uygulanmıştır. Yapılan simülasyon sonucunda, genetik algoritma ile elde edilen yeni bekleme süreleriyle trenlerin hızlanma ve frenleme anlarındaki örtüşme, referans çalışmaya göre %26 civarında daha iyi sonuçlar elde edilmiştir. Referans çalışmada %60 oranında olan trenlerin örtüşme anları bu çalışma ile %76‘ya kadar çıkartılmıştır.