2018 Cilt 27 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/16124
Browse
Browsing by Language "tr"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
Item Fârâbî’nin “el-fusûlu’l-hamse” adlı eseri: tahlil ve çeviri(Uludağ Üniversitesi, 2018) Aydınlı, Yaşar; İlahiyat FakültesiFârâbî’nin “el-Fusûlu’l-Hamse” adlı çalışması, mantık öğrenimine başlamak için gerekli olan temel bilgileri içermektedir. Beş bölümden oluşan risale, genel ve teknik kullanımları çerçevesinde lafızlar konusunu kısaca ele alan bölümle başlamaktadır. İkinci bölümde, bir kıyasa dayalı olmaksızın bilinen ve düşünmenin çeşitli formlarını mümkün kılan temel önermeler ele alınmaktadır. Üçüncü bölümde, “özsel-ilineksel”, dördüncü bölümde ise “önce-sonra” kavramları üzerinde durulmaktadır. Son bölümün konusu ise, müfret-mürekkep ayrımı çerçevesinde, delalet eden lafızlardır. İbn Bacc’nin de belirttiği üzere, bu çalışmada değinilen konular ve işaret edilen problemler mantığın hemen hemen bütün konularını doğrudan veya dolaylı olarak içermektedir. Dolayısıyla mantık sanatını öğrenmek isteyen öğrenciye, bu sanatın öğrenimine başlamak için gerekli zihinsel alt yapıyı sunmaktadır. Çalışmamızın ilk kısmında, Farabi’nin diğer eserleri yanında İbn Bacce’nin taliklerine de yer vererek, risalenin muhteva analizi yapılacak, ikinci kısmında ise çevirisi verilecektirItem Güncel fıkhî konular, Ali Kaya Bursa: Emin Yayıncılık 2017, 414 sayfa.(Uludağ Üniversitesi, 2018) Kasapoğlu, Saliha; İlahiyat FakültesiBireyin ve toplumun amelî yükümlülüklerini konu edinmiş olan fıkıh ilminden, kişinin bu alanla ilgili tüm görevlerine ışık tutması beklenir. ‘Fıkhî hükümlerin hayatla buluşturulması’ görevi Hz. Peygamber’in ahirete irtihâli ile fakihlere intikal etmiştir. Gelişen ve çeşitlenen hayat karşısında fıkhın bu gelişim ve değişime ayak uydurabilmesi için, yeni karşılaşılan olaylarla ilgili ilk sistemli tepkiler, kurucu mezhep imamlarından gelmiş ve bu durum zamanla bir disiplin halini almıştır. Mezheplerin tedvin edilerek teşekkül ettiği bu dönemin ilmî çalışmaları, sonraki dönemlerden ayrı tutulmuş, sonraki dönemlerde karşılaşılan meselelere nevâzil denmiştir. Modern dönemde yeni fıkhî problemleri ifade eden nevâzil bahsi, günümüzde tabii olarak fıkıh âlimlerinin kalemini meşgul etmeye devam etmektedir. Ali Kaya 1 tarafından kaleme alınan söz konusu eser, Emin Yayınları tarafından 2017 tarihinde 2. baskı olarak bahsedilen konuya bir hizmet olarak okuyucunun teveccühüne sunulmuştur.Item Halk dindarlığı’nın gündelik hayattaki görünümü ile ilgili sosyolojik çözümleme(Uludağ Üniversitesi, 2018) Güleç, Melda Medine; Bilgin, Vejdi; İlahiyat FakültesiHalk dindarlığının ele alındığı çalışmada, örnek olarak sosyolojik çalışmalar bakımından bakir olan Giresun’un Espiye ilçesi seçilmiştir. Araştırma Espiye İlçe merkezi ve köyleri ile sınırlıdır. Araştırmada doğrudan gözlem ve derinlemesine mülakat yöntemlerinden yararlanılmıştır. Toplanan veriler birbirinden haberli ya da habersiz kişilere doğrulattırılmış, karşılaştırma ve farklılıkları tespit konusunda da farklı kişilere sormak suretiyle doğru ve güvenilir bilgi edinilmeye çalışılmıştır. Bununla birlikte kişiler arasında yaş, cinsiyet, sosyal sınıf gibi ayrım düşünülmemiş, elde edilen bulgular öznel değerlerden bağımsız olarak çözümlenmiştir. Araştırmada sonuç olarak: Din ve toplum arasında karşılıklı bir etkileşimin olduğu, bilim ve teknolojideki hızlı gelişime rağmen halk dindarlığının toplumdaki işlevleri nedeniyle varlığını sürdürdüğü; araştırmanın yapıldığı bölgede Orta Asya’dan gelen halk dindarlığının etkilerinin sürdüğü; bilgisine ulaşılmıştır.Item Hulâsatü’l-Mukarrirîn: huzur dersi’nde Fâtiha tefsirinden süzülenler(Uludağ Üniversitesi, 2018) Alpaydın, Mehmet AkifDönemlerinin seçkin âlimleri huzur derslerinde, padişah huzurunda Kur’ân-ı Kerîm’in tefsirini yapmışlardır. Sultan III. Mustafa döneminde 1172/1759 senesinde başlanan bu dersler, 1341/1923 senesine kadar devam ettirilmiştir. Derslerde 1172/1759 senesinden, 1200/1786 senesinde kadar tefsir edilen ayetlerin seçiminde herhangi bir sistematik bulunmamaktadır. Fakat 1200/1786 senesinden sonra yapılan derslerde, mushaf tertîbi esas alınmıştır. Yazma eser kütüphanelerinde, bu derslerin yazıya geçirildiği risâlelere rastlanabilmektedir. Bazı akademik çalışmalarda, -tespit edilebilen yazılı metinler doğrultusunda- bu derslerin kayıt altına alınma eyleminin 1238/1823 tarihinde başlamış olabileceği iddia edilmiştir. Fakat Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi, Kasidecizâde koleksiyonu, 756m numarada bulunan bir risale, 1238/1823 senesinden önceki tarihlerde yapılan huzur derslerinin de bir şekilde yazılı metin haline dönüştürülmüş olabileceğini bizlere göstermektedir. Bu makalede, daha önce alana dair yapılan çalışmalarda zikredilmeyen ve Fâtiha sûresi tefsirinin yapıldığı 1200/1786 senesine ait huzur derslerinin özeti mahiyetinde olan Hulâsatü’lMukarrirîn isimli risâle değerlendirilecektir. Makalede Hulâsatü’l-Mukarrirîn’in transkripsiyonlu metni de yer alacaktır.Item İnternet kullanımı ve ergenlerin dini gelişimleri üzerine bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 2018) Gürses, İbrahim; İrk, Esra; İlahiyat FakültesiÇocuk ve ergenlerin aktif kullanıcısı olduğu iletişim araçlarının başında gelen internet, dinlerin sanal ortama girmesinde önemli bir faktör olmuştur. Dinlerin esaslarının ve ritüellerinin bireylere ulaştırılmasında internet etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Bu çalışmada dini ilgi ve şüphenin yoğun bir şekilde yaşandığı ergenlik döneminde internet kullanımının ergenlerin dini gelişimine katkısı incelenmiştir. Çalışmamızda nitel araştırma tekniklerinden biri olan mülakat yöntemi kullanılmış, ergenlerin interneti dini amaçla kullanıp kullanmadıkları incelenmiştir. Elde edilen bulgular içerik ve betimsel analiz yöntemiyle ortaya konulmuştur. Mülakatta Kütahya ilinde farklı lise türlerinde eğitim gören rassal yöntemle seçilmiş 50 lise öğrencisi katılmıştır. İnternetin öğrencilerin dini gelişimlerine hangi boyutta katkı yaptığı araştırılmıştır. Araştırmamız sonucunda ergenlerin interneti dini amaçlı kullanmak yerine eğlence, sosyalleşme ve iletişim için kullandıkları ortaya çıkmıştır.Item Jean Meslier düşüncesinde ateizmin temel dayanakları ve eleştirisi(Uludağ Üniversitesi, 2018) Şener, HabibTanrı inancına tepki olarak ortaya çıkmış olan ateizm, düşünce tarihindeki en önemli problemlerden birisidir. Ateist düşünceyi savunan Jean Meslier, 1664- 1729 yılları arasında yaşamış Fransız rahip ve filozoftur. 1689 yılında papazlık yapmaya başlayan Meslier, yaşadığı bazı sorunlardan dolayı sonradan ateist olmuştur. Başta Hıristiyanlık olmak üzere ilahî dinleri hedef alıp ateist iddialarını ortaya koymaya çalışmıştır. Onun ölümünden sonra yayımlanan ve Türkçe’ye Sağduyu adı ile çevrilmiş olan tek bir kitabı vardır. Bu çalışmada Meslier’in ateizme dayanak olarak ortaya koyduğu madde ve kötülük problemi hakkındaki görüşleri ele alınıp değerlendirilecektir.Item Nasreddin Hoca fıkralarının klasik arap mizahı kaynaklarındaki izdüşümleri üzerine değerlendirmeler(Uludağ Üniversitesi, 2018) Şahin, Şener; İlahiyat FakültesiHicri II. yüzyıldan başlayıp X. yüzyıla kadar geçen bir sürede, Müslüman kültür ve medeniyetine mensup unsurlar Doğu’ya ve Batı’ya uzanan geniş bir coğrafyada Arap edebiyatının mizah branşında sayısız hikâye üretmiştir. Bu anlatılar özellikle birbirini izleyen müstensihler ya da derleyiciler tarafından zaman zaman kasıtlı olarak dönüşüme uğratılmıştır. Anadolu havzasında Nasreddin Hoca fıkraları olarak bilinen rivayet külliyatının hatırı sayılır bir bölümünün konu, kurgu ve mizahi vurgu bakımındanArapça orijinli mizahi anlatılarla büyük ölçüde benzeşmesi hatta bazı örneklerde tamamen örtüşmesi bu makalenin yazılmasını gerektirmiştir. Burada değerlendirmeye konu edilen 20 adet örnek fıkra, Arapça eşdeğerleri ile birlikte, Nasreddin Hoca fıkralarının oluşum, gelişim ve dönüşüm süreçleri hakkında bize yeterli bir fikir verebilecek düzeydedir.