2019 Cilt 33 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/2476
Browse
Browsing by Rights "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 15 of 15
- Results Per Page
- Sort Options
Item Atdişi mısır (Zea mays indentata Sturt.) genotiplerinde verim ve verim unsurlarının genetik analizi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-01-31) Özdemir, Elif; Sade, BayramAraştırma 2015 ve 2016 yetiştirme sezonlarında SÜZF (Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi) Prof. Dr. Abdulkadir AKÇIN deneme alanında yürütülmüştür. 2015 yılında tüm seleksiyon, kendileme ve melezleme aşamaları Orta Anadolu koşullarında gerçekleştirilmiş 7 ana hat (3.2, 3.4, 3.6, 14.2, 14.20, 14.21, 14.26) ve 3 tester hattın (FRMo 17, FRB 73, ADK 451) line × tester yöntemine göre melezlenmesiyle 21 adet melez mısır kombinasyonu üretilmiştir. 2016 yılında ana, baba ve melezler “Tesadüf Blokları Deneme Deseni” ne göre 3 tekerrürlü olarak ekilmişlerdir. Hat ve melezlerin; KU (koçan uzunluğu), KK (koçan kalınlığı), KTS (koçanda tane sayısı) ve TV (tane verimi) karakterlerindeki; varyans unsurları, GKY (genel kombinasyon yeteneği) ve ÖKY (özel kombinasyon yeteneği) değerleri belirlenmiştir. 14.21 ve 14.26 kodlu hatların Orta Anadolu koşullarında TV karakterinde önemli ve pozitif GKY değerlerine sahip oldukları; 3.2 × FRB 73, 3.4 × ADK 451, 3.6 × ADK 451, 14.2 × FRB 73, 14.20 × ADK 451, 14.21 × FRMo 17 ve 14.26 × ADK 451 melezlerinin de yine TV karakteri bakımından önemli ve pozitif ÖKY değerlerine sahip oldukları görülmüştür. Bu bulgular popülasyonun tane verimini arttırmaya yönelik ıslah çalışmalarına uygun olduğunu göstermiştir.Item Basic design and visual perception in landscape architecture education(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-25) Erdoğan, Elmas; Zeybek, Osman; Ziraat Fakültesi; Peyzaj Mimarlığı Bölümü; 0000-0002-2752-407XBasic Design, which is a mass course, is given in the first semester of undergraduate education of design professional disciplines. The aim of the course is to teach the students design elements and principles in case of two and three dimensional studies within the scope of basic design theory and to teach their usage through application exercises and to develop the skills of students in this field. This study was carried out in the fall semester of 2016 - 2017 academic year with the participation of first grade students of Department of Landscape Architecture of Ankara University Faculty of Agriculture. At the final stage, contribution of the basic design course to the visual perceptions of students was measured and discussed based on the evaluation of two observations, before and after completing the course study.Item Derry x Yemsoy soya (Glycine max. (L.) Merr.) melezlerinin bazı tarımsal özellikleri üzerinde araştırmalar(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-01) Şenbek, Gözde; Açıkgöz, Esvet; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı; 0000-0002-9953-2335; 0000-0001-8537-7488Bu çalışma; Derry ve Yemsoy yemlik soya (Glycine max (L.) Merr.) çeşitleri arasında yapılan melezlerin ot verimleri ve bazı tarımsal özelliklerini belirlemek amacı ile 2014 ve 2015 yıllarında Bursa ekolojik koşullarında yapılmıştır. Araştırmanın F2 kademesinde boy, dallanma ve ot verimi yönünden seçilmiş 60 tek bitki, 4 soya çeşidi (Derry, Yemsoy, Arısoy, Nova) ile birlikte 2014 yılında augmented deneme deseninde denemeye alınmıştır. Bu deneme sonuçlarına göre 12 hat seçilmiş ve seçilen hatlar 4 tanık soya (Derry, Yemsoy, Arısoy çeşitleri ve Msw hattı) ile birlikte 2015 yılında tesadüf blokları deneme deseninde ekilmiştir. Her iki yılda da hatlar ve tanıklar, bitki boyu, dal sayısı, yaprakçık eni ve yaprakçık boyu, yeşil ot ve kuru madde verimi yönünden incelenmiştir. Araştırmalarımızda, ölçülen özellikler yönünden O13, O31 ve O36 melezlerinin tanıklara ve diğer hatlara göre üstün olduğu belirlenmiştir.Item Farklı kolza genotiplerinin Güney Marmara ekolojik koşullarında bazı verim ve kalite özelliklerinin belirlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-03-04) Dolgun, Cansu; Alparslan, Bilal; Şenyiğit, Emre; Göksoy, Abdurrahim Tanju; Sincik, Mehmet; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri Bölümü; 0000-0002-5469-3418; 0000-0001-5760-6941; 0000-0001-8641-6995; 0000-0002-0012-4412; 0000-0002-1568-2564Bu araştırma, farklı kolza genotiplerinin Güney Marmara ekolojik koşullarında bazı verim ve kalite özelliklerinin belirlenmesi amacıyla 2015/2016 ve 2017/2018 yetiştirme dönemlerinde Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi deneme tarlalarında yürütülmüştür. Araştırmada bitki materyali olarak 10 adet ileri generasyon kolza hattı (SC-04, BC-12, QS-18, BS-07, QB-12, CB-16, QC-25, SQ-09, CQ-05 ve SB-28) ile 5 kolza çeşidi (Süzer, Orkan, NK Caravel, DK Excalibur ve Elvis) kullanılmıştır. Tarla denemeleri dört tekerrürlü tesadüf blokları deneme desenine göre yürütülmüştür. İki yıllık ortalama sonuçlara göre; Excalibur (492.9 kg/da), NK Caravel (485.1 kg/da) ve Süzer (464.8 kg/da) çeşitleri ile QC-25 (465.4 kg/da) ve BC-12 (456.0 kg/da) hatları en yüksek tohum verimlerine sahip olmuştur. En yüksek ham yağ oranı ise % 46.3 ile BC-12 hattından elde edilmiştir.Item Farklı yöntemlerle kurutulan yeşil zeytin katkılı cipslerin kurutma kinetiği ve bazı kalite parametrelerinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-26) Halil, Tuğçe; Tamer, Canan Ece; Karabacak, Azime Özkan; Ziraat Fakültesi; Gıda Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-2404-197X; 0000-0003-0441-1707; 0000-0003-4175-4477Bu çalışmada besleyici, sağlıklı ve her yaş grubuna hitap eden alternatif bir ürün ortaya koymak amacıyla yeşil zeytin katkılı cips üretimi araştırılmıştır. Cips üretimi, konveksiyonel kurutma ve vakum altında kurutma (250 mbar) yöntemleri kullanılarak 75 ve 85ºC’de, mikrodalga kurutma yöntemi kullanıldığında ise 90 W ve 180 W güçte gerçekleştirilmiştir. Zeytin katkılı cipslerin farklı üretim yöntemleriyle kurutulması sırasında hesaplanan etkin difüzyon katsayılarının 4.01x10-10- 4.69x10-9 aralığında değiştiği görülmüştür. Yeşil zeytin katkılı cipslerin kuruma davranışları incelendiğinde; vakum altında kurutma, konveksiyonel kurutma ve mikrodalga kurutmanın Page ve Modifiye Page modeline uyduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte cipslerde ve cips hamurunda tuz, toplam asitlik, toplam kül, toplam fenolik madde ve antioksidan aktivite analizleri gerçekleştirilmiştir. En yüksek toplam fenolik madde miktarları vakum kurutma yöntemi (85ºC) ve mikrodalga kurutma yöntemi (90 W) ile üretilen cipslerde sırasıyla 148.04±0.53 mg GAE/100 g k.m. ve 142.87±3.46 mg GAE/100 g k.m. olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte cips örneklerinde antioksidan kapasite CUPRAC yöntemine göre 6.48±0.39-17.12±3.05 µmol TE/g k.m., FRAP yöntemine göre 8.36±0.16-20.44±0.18 µmol TE/g k.m. ve DPPH yöntemine göre 5.55±0.02-6.43±0.05 µmol TE/g k.m. olarak saptanmıştır.Item Genetiği değiştirilmiş tarım ürünlerinin küresel düzeyde olası etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-25) Çebi, Seda Yılmaz; Olhan, EmineKüresel düzeyde ekimi 20 yılı aşkın süredir devam eden genetiği değiştirilmiş (GD) tarım ürünlerinin ekim alanı 2017 yılında 189,8 milyon hektara kadar ulaşmıştır. Ticari amaçlı yetiştirilen GD tarım ürünlerinin çoğu herbisit dirençli, böcek dirençli ya da her iki özelliği birlikte taşımaktadır. Bu ürünlerin açlık ve yetersiz beslenme sorununa çözüm olduğu, verim arttırıcı özelliği ve üretim artışı yoluyla çiftlik gelirlerini arttırdığı ve pestisit kullanımını azaltması dolayısıyla çevre üzerinde olumlu etkisi olduğu iddialarının yanında; sağlık, çevre ve biyoçeşitlilik üzerinde olumsuz etkilerinin olduğu ileri sürülmektedir. Bu çalışmada güncel veriler ışığında GD tarım ürünlerinin dünyadaki mevcut durumu ve bu ürünlerin ekiminin ve kullanımının sağlık, beslenme, sosyoekonomi, kültürel, etik ve dini değerler ile çevre ve biyoçeşitlilik üzerindeki olası olumlu ve olumsuz etkilerinin değerlendirilmesi ve yorumlanması amaçlanmaktadır.Item Hatay ilinde yakacak olarak kullanılan pirina briketinin kalite özelliklerinin belirlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-11-05) Hatipoğlu, Kadriye; Karaca, CengizÇalışmada; Hatay ilinde yakacak olarak satışa sunulan pirinanın kalite özellikleri ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yayınladığı katı yakıtların kontrolü tebliğinde Ek-1 Katı Yakıt Özellikleri tanımlarında Pirina Briketi Özelliklerine uygun olup olmadığı kontrol edilmiştir. Bu amaçlarla materyal olarak çeşitli işletmelerden alınan pirinanın özgül kütle, nem içeriği, yağ miktarı, Na içeriği, su alma direnci, deformasyon kuvveti direnci, ısıl değer, kül içeriği ve elementel analizi yapılmıştır. Belirlenen bu özelliklere göre işleme lisansına sahip imalatçılar tarafından üretilen briketlerin tebliğde belirtilen değerlere uygun olduğu tespit edilmiştir. Fakat üretim lisansı olmayan üreticiler tarafından üretilen prina briketlerinin yağ içeriği ve ısıl değer özellikleri bakımından tebliğe uymadığı belirlenmiştir. Lisanssız yakacak prina briketi üretimi sonucunda yaklaşık 1000 ton zeytinyağı kaybının oluştuğu belirlenmiştir. Ayrıca briketlerin bazı fiziksel özelliklerine bakıldığında lisanssız üretimin lisanslı üretilen briketlerden daha kötü bir briketleme kalitesine sahip oldukları görülmüştür.Item Knowledge management system for agriculture; a case study from Bursa province(Uludağ Üniversitesi, 2018-10-18) Gürbüz, İsmail Bülent; Bayar, Fikret; Ziraat Fakültesi; Tarım Ekonomisi Bölümü; 0000-0001-5340-3725; 0000-0002-1729-2439Knowledge has been crucial to people throughout the history. Knowledge acquisition is a key to economic and social power. Agricultural sector exposed to various risks such as extreme weather conditions, diseases, price fluctuations and those risks may be manipulated by multiple factors at the same time. Awareness of such risk and uncertainties that cannot be explicitly predicted but may be prevented with adequate knowledge is invaluable to those who have stakes in the sector. Gaining the required knowledge, integrating new knowledge into the established agricultural practices and sustaining this knowledge is essential to meet ever increasing human needs and the country's economy ''Agriculture Knowledge Systems'' collects data about various factors; climate conditions, temperature changes, drought, rainfall, wind, diseases, soil type, productivity levels and presents this materials to all stakeholders under one roof. This study aims to explore ''the Agriculture Knowledge Systems'' that aims to provide the ''reliable and timely'' data enhance agricultural knowledge available in the sector. In addition to this, research aims to understand and analyse the extent which agricultural engineers are familiar with use of internet and information technology systems. The research conducted in Bursa Provincial. Directorate of Food, Agriculture and Livestock. The primary data obtained from the questionnaires in 2018. All 115 agricultural engineers currently working in the Directorate were personally invited to fill out the questionnaire. Main purpose of this study is to determine the expert opinions about agricultural monitoring and information system (Tarbil) on evaluating the applications which conducted to assess the overview of the method. Based on the results on this study, it has been concluded that agricultural engineers in Bursa were dominated by men and were categorically adults belonging to the age group of 41 to 50 years old. Most of the engineers work at the plant production department. Furthermore, it has been concluded that the internet daily time spent were very low, spending 1 to 2 hours per day. Internet usage for the engineers was perceived as networking.Item Kültür mantarı dilimlerinin kurutulmasında ısı pompalı sisteminin enerji performansının incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-07) Tunçkal, CüneytFarklı kalınlıklarda dilimlenmiş tamamen kapalı döngü bir ısı pompalı kurutucu (IPK) 40ºC’lik kurutma sıcaklığında dilimlenmiş kültür mantarı (Agaricus bisporus) kurutulmuştur. Kurutma sistemi çalışması sırasında, yoğuşturucu tarafından kurutma havasına verilen ısı miktarı ile buharlaştırıcı tarafından kurutma havasından çekilen ısı miktarı her bir dakikalık zaman diliminde bulunarak IPK sisteminin ortalama performans katsayısı (ITKsis) hesaplanmıştır. Denemeler, 1 m/s kurutma hava hızında gerçekleştirilmiştir. Denemeler sonucunda dilimlenmiş kültür mantarları 8.234 g-su/g-kuru madde su oranından 0.932 g-su/g-kuru madde su oranına sırasıyla 4, 6 ve 8 mm dilim kalınlıklarında 305, 355 ve 415 dakikada kurutulmuştur. Ortalama yoğuşturma kapasitesi (Qyoğ) 2.350, buharlaştırma kapasitesi (Qbuh) ise 1.610 olarak belirlenmiştir. Sistem için en yüksek ortalama ısı pompası performans katsayısı (ITKsis) 3.157 olarak hesaplanmıştır.Item Kuru kayısılarda ferrik oksit ve ozon gazı uygulamalarının, kuru meyve akarı Carpoglyphus lactis (L.) (Acari: Carpoglyphidae) kaynaklı mikrobiyal bulaşma yüküne ve meyve kalite parametrelerine etkisinin belirlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-11-28) Kumral, Ayşegül Yıldırım; Turgu, Vefa; Yıldız, Ece; Kumral, Nabi Alper; Çevik, Rabia Nur; Sevinç, İlknur; Karapapak, Gamze; Yüksel, Asude Nur; Ersöz, Esra; Ziraat Fakültesi; Gıda Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-3550-7181; 0000-0002-0235-9709; 0000-0001-9678-5807; 0000-0001-9442-483X; 0000-0002-6234-7312; 0000-0002-6789-1122; 0000-0003-0972-2395; 0000-0002-7706-8535; 0000-0003-1261-2293Türkiye kuru kayısı üretiminde dünyada birinci sırada olup, kayısı üretiminin önemli bir kısmını tek başına karşılamaktadır. Kayısı meyvelerinin kurutularak su kapsamının düşürülmesi mikrobiyal etmenlerin gelişmesini her ne kadar engellese de şeker kristallerinin artışı kuru meyve akarı Carpoglyphus lactis (L.) (Acari: Carpoglyphidae)’in üremesine imkan vermektedir. Zararlının bulaşması ve beslenmesi kuru meyvelerde bazı mikrobiyal etmenlerin gelişimini teşvik etmekte ve insanlarda sindirim sisteminde bozukluklara ve alerjen etkilere neden olmaktadır. Oksidasyon ve kısa süreli oksijen azaltıcı özelliği olan ozon gazı ile oksijen ve nem çekici özelliğe sahip ferrik oksit uygulamalarının kuru kayısılarda C. lactis popülasyonlarına etkisi daha önce belirlenmiştir. Farklı olarak, bu araştırma ile ozon gazı ve ferrik okist uygulamalarının paketlenmiş kurutulmuş kayısılarda bu akarın bulaşıklığından kaynaklanan mikrobiyal yüke, meyve kalite parametrelerine ve duyusal özelliklere olan etkisi ortaya konulmuştur. Araştırma sonuçlarına göre, 44 mg L-1 ozon gazı ve 35000 mg L-1 ferrik oksit uygulaması akar popülasyonlarını tamamen baskı altına alırken, bu uygulamaların toplam mezofil aerob bakteri, maya ve küf yüküne herhangi bir etkisi tespit edilmemiştir. Diğer taraftan, ozon uygulaması kuru kayısılardaki akar bulaşıklığına bağlı renk açılmalarını önlemiştir. Akar bulaşıklığı kayısılarda sertliği önemli düzeyde azaltırken, hem ozon hem de ferrik oksit uygulamaları bu parametreleri olumlu yönde düzeltmiştir. Ayrıca, ozon ve ferrik oksit uygulamalarının meyvenin duyusal özelliklerine herhangi olumsuz etkisi belirlenmemiştir.Item Su stresinin sofralık domatesin verimi ve fizyolojik özellikleri üzerine etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-10-24) Çamoğlu, Gökhan; Demirel, Kürşad; Akçal, Arda; Genç, LeventBu çalışmada, sofralık domateste su stresinin verime, bitki su tüketimine, sulama randımanlarına [su kullanım randımanı (WUE) ve sulama suyu kullanım randımanı (IWUE)] ve fizyolojik özelliklere (stoma iletkenliği, yaprak su potansiyeli, yaprak oransal su içeriği ve klorofil) etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışma, 2017 yılında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Dardanos Araştırma ve Uygulama Çiftliği’nde yürütülmüştür. Deneme, toprakta eksilen nemin tarla kapasitesine tamamlandığı tam sulama (kontrol) ve üç su stresi düzeyi (kontrol uygulamasına verilen suyun %25, %50 ve %75’i) olmak üzere toplam dört uygulamadan oluşturulmuştur. Çalışma sonucunda, su stresine bağlı olarak verim ve fizyolojik özelliklerde önemli düzeyde azalmalar meydana gelmiştir. Bitki su tüketimi ve verim değerleri uygulamalara göre sırasıyla 348-869 mm ve 22.7-72.2 t ha-1 arasında değişmiştir. En yüksek randıman değerleri (WUE, IWUE) %50 oranında su kısıtının yapıldığı uygulamadan elde edilmiştir. Ölçülen fizyolojik özellikler ile verim azalması arasındaki belirtme katsayıları (R2 ) 0.47-0.94 arasında değişmiştir. Çalışmanın sonucu olarak, sofralık domates yetiştiriciliğinde su stresinin bitkiyi olumsuz etkilediği ve fizyolojik özellikler kullanılarak olası verim azalmasının yüksek doğrulukla tahmin edilebileceği söylenebilir.Item Sürdürülebilir atık yönetiminde sera atıklarının kompost olarak değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-12-17) Çerçioğlu, MelisSürdürülebilir bir tarım, doğal kaynakların korunarak etkili bir şekilde kullanımı ile mümkündür. Organik atıkların sürdürülebilir bir şekilde tekrar doğal döngüye kazandırılmasında en başarılı yöntemlerden birisi kompostlamadır. Bitkisel kökenli atıklar, zengin bir organik madde kaynağı olmasının yanında bitki besin maddesi içerikleri yönünden de önemli bir potansiyele sahiptirler. Bu derlemede; organik madde içeriği düşük ülkemiz topraklarının verimlilik kapasitesini arttırmak için sera bitkisel atıklarının kompostlanarak tarım topraklarına organik madde olarak geri dönüşümünün sağlanması ile çevre üzerine olan olumsuz etkilerinin azaltılması ve diğer organik gübrelere alternatif olarak kullanılabilme imkanları değerlendirilmiştir.Item Tarımda su kalitesi ve su kirliliğinin önemi: Bursa Nilüfer Çayı örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-10-11) Dorak, Saliha; Aşık, Barış Bülent; Özsoy, Gökhan; Ziraat Fakültesi; Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü; 0000-0001-5699-5690; 0000-0001-8395-6283; 0000-0002-4421-7936Dünyada su kullanımı açısından sanayi, nüfus ve tarım sektörü büyük bir rekabet halindedir. Özellikle suya ihtiyaç duyan endüstriyel yatırımlar, zengin yeraltı suyu potansiyeline sahip mutlak tarım arazilerini tehdit etmektedirler. Buna ek olarak oluşturdukları atıklarla da yerüstü sularını kirletmektedirler. Ülkemizin Dünya’da su kıtlığı çeken bir konumda yer aldığı düşünüldüğünde su kullanımı ve su kaynaklarının doğru yönetimi büyük önem arz etmektedir. Genel olarak, mevcut suyun % 20’si sanayide, % 10’u içme-kullanma suyu olarak ve %70’i de tarımsal sulamada kullanılmaktadır. Bursa ili tarımsal potansiyeli, yüzey ve yeraltı suyu kaynakları nedeniyle önemli bir bölgedir. Herhangi bir nedenle su kalitesinin bozulması ve suyun kirlenmesi sonucu tarımsal üretimde ciddi sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle tarımda kullanılan suyun miktarı ve kalitesi tarımsal verimlilik açısından büyük önem taşımaktadır. Son yıllarda, Bursa ilinde tarımsal sulama ve su kirliliği konusunda ciddi sorunlar yaşanmakta ve bazı ciddi çevre sorunlarıyla karşılaşılmaktadır. Son yıllarda Nilüfer Çayı'nda yaşanan kirlilik sorunu bunun güzel bir örneğidir.Item Tohum uygulamalarının soğan (Allium cepa L.) tohumunun bazı fiziksel ve mekanik özelliklerine etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-11-21) Dumanoğlu, Zeynep; Çakmak, BülentSoğan (Allium cepa L.), ülkemizde ticari anlamda ön plana çıkan önemli bitkilerden birdir. Geniş alanlarda mekanizasyon uygulamaları ile daha kaliteli tohum üretimini arttırmak amacıyla çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Tohum uygulamaları (film kaplama ve pelletleme) özellikle amorf, hafif ve küçük boyuttaki tohumları büyük, ağır, pürüzsüz bir yüzeye ulaşmasını sağlamak amacıyla yapılmaktadır. Bu çalışma da, soğan tohumuna ait(uygulama öncesi ve sonrası) bazı fiziksel (şekil, boyut, yüzey alan, bin tane ağırlığı) ve mekanik (statik ve dinamik sürtünme katsayısı) özellikler belirlenmiştir. Tohum uygulamalarının ardından soğan tohumun fiziksel özelliklerinin yaklaşık 1,5 kat büyüdüğü ve bin dane ağırlığının yaklaşık 2,5 kat arttığı saptanmıştır. Tohumların mekanik özellikleri bakımından, taşıma ve depolama için kullanılan farklı yüzeylerdeki davranışları incelenmiş ve tohum uygulamaları sonrasında bu yüzeylerdeki değişimin istatistiki olarak önemli farklılıklara neden olduğu ortaya konmuştur.Item Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi amfi çatısının güneş elektriği potansiyelinin tahminlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-11-15) Taşkın, Onur; Vardar, Ali; Ziraat Fakültesi; Biyosistem Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-5741-8841; 0000-0001-6349-9687Günümüzde artarak devam eden elektrik enerjisi talebini çoğunlukla fosil yakıtları kullanarak karşılamaktayız. Ancak, bu yöntemin kullanılması ile iletim hatlarının uzunluğundan kaynaklanan kayıplar yaşanmakta, CO2 ve diğer sera gazı emisyonlarının salınımı gerçekleşmekte ve iletim hatlarının işletme ve bakım maliyetinin yüksekliği gibi zorluklarla karşılaşılmaktadır. Bu çalışma ile “Enerjinin tüketildiği yerde üretilmesi” amacıyla Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Amfi derslik binası çatısına PV-SOL yazılımı ile 8 farklı seçenekli senaryo oluşturulmuştur. Tüm senaryolarda sırasıyla en fazla ve en düşük elektrik üretiminin temmuz ve ocak ayında gerçekleştiği, artan güneş panelleri sayısına bağlı olarak şebekeye iletilen toplam güç ve kaçınılan CO2 emisyonu oranının arttığı belirlenmiştir. Sonuç olarak, Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi tüm binaları dikkate alındığında Amfi derslik binası çatısının güneş elektriği üretimine en uygun yapı olduğu belirlenmiştir. Bu yöntem üniversitenin tüm ihtiyacını karşılamak adına diğer fakültelerin çatıları içinde geliştirilmelidir.