Uludağ Üniversitesi Mühendislik Dergisi / Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11452/5065
Browse
Browsing by Rights "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 20 of 1131
- Results Per Page
- Sort Options
Item %100 akrilik, pes/akrilik ve pamuk/akrilik karışımlı dokuma kumaşların boncuklanma özelliklerinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-04-05) Yavaşcaoğlu, Arzu; Eren, Recep; Süle, Gülcan; Mühendislik Fakültesi; Tekstil Mühendisliği BölümüBu çalışmada %100 akrilik, poliester (PES)/akrilik ve pamuk/akrilik karışımlı dokuma kumaşların boncuklanma özellikleri incelenmiş, kontrollü olarak üretilen deneysel kumaşlarda pamuk ve poliester ipliklerin akrilik iplikler ile birlikte kullanılmasının, atkı sıklığının, örgü tipinin ve atkı iplik numarasının kumaşların boncuklanma özelliklerine etkisi araştırılmış ve istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda %100 akrilik, poliester/akrilik ve pamuk/akrilik karışımlı dokuma kumaşlarda atkı sıklığının boncuklanma oluşumuna istatistiksel olarak etkisinin olmadığı, örgü tipinin boncuklanmaya etkisinin olduğu en fazla boncuklanmanın saten örgülü kumaşlarda en az boncuklanmanın ise bezayağı örgülü kumaşlarda oluştuğu tespit edilmiştir. En az boncuklanmanın pamuk atkılı kumaşlarda, en fazla boncuklanmanın ise poliester atkılı kumaşlarda oluştuğu, atkı tipinin boncuklanmaya istatistiksel olarak etkisi olduğu görülmüştür. Akrilik ve pamuk/akrilik kumaşlarda atkı iplik numarasının boncuklanmaya istatistiksel olarak etkisi bulunmamıştır.Item 17 Ağustos İzmit ve 12 Kasım Düzce depremlerinde ortaya çıkan yapısal ve çevresel hasarların değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2000) Taş, Murat; Taş, Nilüfer; Payan, Fatma; Elmacı, Ayşe; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüIn this study, lt had been discussed effects of earthquakes of The August 17, Izmit and The November 12. Duzce called disaster of this century. Wilhin the century, badly urbanization and its reasons had been touched. Besides, it had been expresself that we must have the disaster management system to be applied in state of disaster, otherwise hazard of disasters can be bed to the biggest problems.Item 17 Ağustos Kocaeli depremi ile ilgili teknik gezi gözlem raporu(Uludağ Üniversitesi, 2000) Akıncıtürk, Nilüfer; Taş, Murat; Taş, Nilüfer; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Mimarlık BölümüIn this study,in order to learn necessary results from earthquake which is called disaster of this century and which affected all the country, determines about technical travel done by a group of teaching staff the Uludağ University Engineering and Architecture Faculty were defined.Item 1940 NM fiber lazer kaynağının karaciğer dokusundaki ısıl hasarının yapay sinir ağları ile tahmini(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-08-05) Yıldız, FikretBu çalışmada Yapay Sinir Ağları (YSA) yöntemi kullanılarak 1940 nm dalgaboyuna sahip lazer kaynağının karaciğer dokusu üzerinde oluşturduğu ısıl hasarların güç ve uygulama süreleri ile arasındaki ilişkisi incelenmiştir. Farklı güç değerlerine sahip lazer kaynağı koagülasyon ve karbonizasyon gözlenene kadar dokuya farklı sürelerde uygulanmıştır. Buna bağlı olarak radyal ve düşey yönde oluşan ısıl hasarlar deneysel olarak ölçülmüş ve kayıt altına alınmıştır. Bu kayıtların %70‟i Matlab ortamında geliştirilen YSA modellerini eğitmek için kullanılmıştır. Lazer gücü ve uygulama süreleri model için giriş verileri, koagülasyon/karbonizasyon oluşma durumu ve oluşan ısıl hasarlar ise (çap, derinlik) modelin çıkış değerleri olarak kabul edilmiştir. Giriş verileri kullanılarak beş farklı öğrenme (LM, GDA, GDX, CGP ve BFG) algoritmasının en küçük kareler değeri (MSE) hesaplanmıştır ve karşılaştırılmıştır. Gizli katmanında 14 tane nörona sahip GDX, 2-14-3 yapısı, en iyi MSE (7,58E-2) sonucunu vermiştir ve eğitimde kullanılmayan veriler ile bu algoritmanın tahmin etme performansını test etmek için kullanılmıştır. Geliştirilen modelin ne kadar iyi çalıştığını anlamak için YSA tarafından tahmin edilen sonuçlar, deneysel sonuçlar ile karşılaştırılmıştır. Minimum %2,7 ve % 3,6 hata oranı ile dokuda oluşan ısıl çap ve derinliklerinin tahmin edilebileceği gösterilmiştir. Bu sonuçlara göre, medikal uygulamalarda YSA yönteminin lazere yardımcı bir araç olarak kullanılması, çevre dokuların korunarak istenilen hedef bölgenin daha kontrollü ve daha yüksek doğrulukla tedavisini mümkün kılabilir.Item 1990'larda kesikli lif iplikçilik sistemleri(Uludağ Üniversitesi, 1993) Ülkü, Şükriye; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Tekstil Mühendisliği BölümüTekstil sektöründe, son yirmi yıldır yüksek hızlarda üretime imkan sağlayan çeşitli iplikçilik sistemleri geliştirilmiştir. Bunların içerisinde konvensiyonel ring iplikçilik sistemine alternatif olarak öne sürülen OE-rotor, OE-friksiyon ve hava jetli sistemler büyük önem kazanmışlardır. Günümüzde bu yeni iplikçilik sistemlerinin üretim hızlarında büküm verme mekanizmaları ile çekim ve lif taşıma sistemleri nedeniyle bazı sınırlar mevcuttur. Bu yazıda yukardaki sistemlerin her biri tek tek ele alınarak söz konusu sınırlardan ve gelecekteki imkanlardan söz edilmektedir.Item 21. yüzyılda postmodern mimarlığa naif bir bakış: Bitiş mi, dönüşüm mü?(Uludağ Üniversitesi, 2015-04-13) Aras, LerzanVenturi’nin Las Vegas çözümlemelerinin üstünden uzun yıllar geçti; zevklerimiz, bakış açılarımız ve tabii ki toplumsal yapımız değişime uğradı. Artık daha teknolojik bir dönemde yaşıyoruz. Gene Roddenberry’nin 1967 yılında yarattığı ve büyük beğenilerle yıllarca ekranda kalan, hatta bir kült haline gelen Uzay Yolu (Star Trek) dizisi bizim için çok naif, ama yetersiz bir tona dönüştü. İletişim kanalları çok arttı, teknoloji kendini bile şaşırtacak bir devinimde ilerlerken Lyotard’ın postmodern durum çözümlemeleri, ya da Hassan’ın devamlı yenilemek durumunda kaldığı postmodernizm tarifleri artık başka bir boyuta taşınmak zorunda. Hassan’ın deyişi ile, “... Postmodernizm artistik bir stil, tarihi bir akım, ya da zamanın ruhu olmaktan çok öte bir biçim aldı ve adeta bir ihanetin emri altında oluşan işaretlerin yorumlanmasına dönüştü.” ( Hassan, 2003). Postmodern mimarlık 21. yüzyılın ilk çeyreğini yaşadığımız bugünlerde kimi eleştirmenlerce bir ‘çıkmaz sokağa’ doğru ilerlemektedir. Ancak, bir bitişe mi varılmıştır, ya da postmodern mimarlık bir dönüşüm mü geçirmektedir? sorusu tartışma konusudur. Bu çalışmanın amacı, kısa bir geçmiş hatırlatmasının ardından postmodern mimarlığın geldiği eşikte değerlendirilmesidir.Item 3 boyutlu yazıcı ile farklı renklerde ve farklı dolgu desenlerinde üretilen çekme test numunelerinin mekanik özelliklerinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-09-22) Kamer, Muhammed Safa; Temiz, Şemsettin; Yaykaşlı, Hakan; Kaya, AhmetErimiş yığma modellemesi (FDM), makul bir süre içinde karmaşık şekillere sahip işlevsel parçalar oluşturma yeteneği nedeniyle hızla büyüyen bir hızlı prototipleme teknolojisidir. FDM yöntemiyle üretim yapan 3 boyutlu yazıcılarla üretilen ürünlerin mekanik özelliklerinin belirlenmesi ve geliştirilmesi, bu imalat yönteminin kullanımının yaygınlaşması açısından büyük öneme sahiptir. Bu çalışmada; Ultimaker 2 Extended 3B yazıcı ile ABS ve PLA malzeme kullanılarak farklı renklerde ve farklı dolgu desenlerinde çekme test numuneleri üretilmiştir. Filament renginin ve dolgu deseninin mekanik özellikler üzerindeki etkileri deneysel olarak araştırılmıştır. Sonuç olarak, kullanılan filament renginin, 3 boyutlu yazıcı ile üretilen çekme numunelerinin mekanik özellikleri üzerinde kayda değer bir etkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Kullanılan dolgu desenleri arasından en yüksek çekme mukavemeti değerlerinin “Concentric” dolgu deseniyle üretilen numunelerde olduğu belirlenmiştir.Item 3D sekizgen frekans seçici yüzey tasarımı ve analizi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-05-23) Teşneli, Ahmet Yahya; Teşneli, Nigar Berna; Nişancı, Muhammet Hilmi; Angun, MustafaKablosuz haberleşme, mikrodalga ve radar sistemleri alanlarında sıklıkla kullanılmakta olan frekans seçici yüzeyler (FSY) yaygın olarak iki boyutlu (2D) düzlemsel yapılar olarak tasarlanmaktadır. Bu çalışmada X bandı merkez frekansı olan 10 GHz için sekizgen biçimli iletken halka içeren daha esnek özelliklere sahip yeni bir üç boyutlu (3D) FSY önerilmektedir. İletken yüksekliği değişiminin etkisi incelenmekte ve 3D FSY için birim hücre parametrelerinin analizi yapılarak sonuçlar tartışılmaktadır. Analizler elektromanyetik simülasyon programı Computer Simulation Technology (CST) ile gerçekleştirilmiştir. Tasarlanan 3D FSY’nin birim hücresinde yer alan sekizgen biçimli iletken halkanın yüksekliğinin artmasıyla yapının X bandında periyodik olarak bant durduran ve bant geçiren filtre karakteristiği sergilediği görülmüştür. Parametre analizleri iletken yüksekliği dışındaki birim hücre parametrelerindeki değer artışlarının rezonans frekansını düşürdüğünü ortaya koymuştur. TE modunda dalganın geliş açısının artması ile rezonans frekansı artmakta ve bant genişliği azalmaktadır. TM modunda ise frekans tepkisi kararlıdır ve geliş açısının artmasıyla bant genişliği artmaktadır.Item 4. nesil mobil telefon sistemi anten tasarımı(Uludağ Üniversitesi, 2010-12-30) Akdeniz, Samet; Yalçın, Uğur; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Elektronik Mühendisliği BölümüBu çalışmada LTE 4G mobil telefon sistemleri incelenmiş ve bu sistemlerde kullanılmak üzere spiralheliks anten tasarımı yapılmıştır. Bu anten diğer GSM frekanslarında da çalışabilecek şekilde tasarlanmıştır. Aynı zamanda hareketli alış noktalarında da bazı eklemelerle, bluetooth anteni özelliğine sahip olabilecek bir anten tasarımı yapılabilir. Bu çalışmada ayrıca elektromanyetik zorluklar ve uygulamada karşılaşılan sorunlara ilişkin çözüm yöntemleri üzerinde de durulmuştur.Item 4G yeni nesil LTE GSM baz istasyonu anten tasarımı(Uludağ Üniversitesi, 2010) Acar, Metin; Yalçın, Uğur; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Elektronik Mühendisliği BölümüBu çalışmada LTE 4G baz istasyonu antenleri incelenmiş ve bu sistemde çalışabilecek ilgili anten tasarımı yapılmıştır. Öncelikle 4G anten sistemleri araştırılmış, yüzeysel kullanım, hafiflik, ucuzluk gibi özeliklerinden dolayı tasarım için panel dipol anten seçilmiş ve uygun frekans aralığında çalışabilecek şekilde tasarlanmıştır. Tasarımı yapılan anten diğer GSM frekanslarında da çalışmaya elverişlidir. Bu şekilde baz istasyonlarındaki anten sayıları azaltılarak, maliyet düşürülebilir.Publication 6G ağlarda araçların haberleşmesi: Gelişimi, etkinleştirici teknolojiler ve güvenlik(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-12-13) Ata, Serdar ÖzgürYüksek veri hızı, kısa gecikme süresi ve düşük enerji tüketimini içeren amaçlarıyla 5G haberleşme teknolojilerinin standartlaşma çalışmaları sürmekteyken; yüksek bağlantılılığı ve kesintisiz haberleşmeyi esas alan, yeniden konfigüre edilebilir akıllı yüzeylerin yer alabildiği ve çeşitli yörünge seviyelerinde uydu veya insansız hava araçlarının daha etkin şekilde entegre olduğu, aynı zamanda güvenlik unsurunun haberleşme gereksinimleri kadar öne çıktığı ve daha zorlayıcı anahtar performans göstergelerine sahip 6G teknolojileri konusunda kuramsal ve deneysel araştırmalar büyük bir hızla sürdürülmektedir. 6G haberleşme ağlarındaki kritik kullanım senaryolarından biri olarak değerlendirilen araçların haberleşmesi için ortaya çıkabilecek güvenlik problemleri ve olası çözümleri ise önemli araştırma alanlarından birini oluşturmaktadır. Haberleşmenin yüksek veri hızında, kesintisiz ve güvenli şekilde gerçekleşmesi hedeflendiğinde; özellikle otonom araçlar için yol güvenliği ve konvoy sürüşü gibi araçlar arası haberleşmenin doğasından kaynaklanan zorluk senaryolar ortaya çıkmaktadır. Otonom sürüş konusunda haberleşme güvenliği ön planda yer alırken, araçtan her şeye (vehicle-to-everyhing, V2X) haberleşme ve araçların interneti (internet of vehicles, IoV) sistemlerinin tasarımlarında blok zincir, kuantum hesaplama ve yapay zekâ teknikleri dâhil yenilikçi yöntem ve algoritmaların geliştirilmesinin önemi artmaktadır. Bu makale ile 6G haberleşme sistemlerinin önemli bir parçasını oluşturacak araç haberleşmesinin gelişimi, yenilikçi teknolojileri ve güvenlik konularına odaklanılmakta, literatürde yapılan çalışmalar derlenerek yeni gelişme alanları ve odak noktaları detaylandırılmaktadır.Item 700 yıllık Cumalıkızık Köyü yapısal sorunlarının fiziksel boyutu(Uludağ Üniversitesi, 2002) Akıncıtürk, Nilüfer; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Mimarlık BölümüBursa kenti Osmanlı’ya Başkentlik yapmış, sahip olduğu tarihi ve mimari mirasının geleceğe taşınması gereken eşsiz değerlere sahip bir kenttir. Kırsal alan sivil toplum mimarisi yapıları ile bozulmamış bir yerleşim örneği olan Cumalıkızık Köyü, Bursa’nın 10 km doğusunda 700 yıl önce Oğuz boyları tarafından 7 Kızık Köyünden biridir. 300 yıllık özgün ahşap evlere sahip günümüze kadar yangın tehlikelerini atlatarak gelmiş, bozulmamış tek örnektir. Cumalıkızık yerleşimi gibi kent bütününde kazanılmış ve bozulmamış bir mimari mirasın fiziksel boyutta iyileştirip korunarak, gelecek kuşaklara tanıma ve yaşama olanağı sağlamasıdır. Bu bağlamda Cumalıkızık koruma yaşatma amaçlı eylem planı harekete geçirilmiştir. Sosyal, Fiziksel ve Ekonomik boyutta ele alınan çok yönlü bir proje geliştirilmektedir. Hazırlanan projelerin mimari boyutu, üniversitemiz elemanlarının ortaklığı ile yürütülmektedir. 1998 yılı tüm öğretim elemanlarının katıldığı yaz stajında, ilgili anabilim dalının çalışmalarıyla düzenlenen, yaz stajı öğrenci çalışmaları kapsamında analiz yapılmıştır. Konu ile ilgili yapılacak en önemli çalışmalardan biri de yangından koruma projesidir. Defalarca yangın tehlikesi geçirmiş olan ve tesadüflerle kurtulmuş köy sakinleri bu konu ile ilgili çalışmaları desteklemektedir. Köyün yangın riski fiziksel açıdan çok fazladır. Sokaklar çok dar olduğundan itfaiye arabaları girememektedir. Evlerdeki elektrik tesisatı ahşap elemanlar açısından tehlike oluşturmakta, ısınma, pişirme sistemleri tehlikeyi arttırmakta, bacalar ise ahşap çatılardaki yılların tozu ve kurumuş yapı elemanlarıyla her an bir felakete hazırdır. Dolayısıyla seçilecek tesisat sistemi çok özel bir örnek ve bir sistem olacaktır. Yangın tesisatı sistemine su temini ile başlayacak sistem önerisi; ana bağlantıların yer seçimi, uygun hidrant tipinin seçimi, evlere ulaşım yapı ve tesisat sistemi önerisine farklı bir bakış açısı getirecektir. Sistem hem mimari açıdan konfor şartları ve yapı fiziği ile ilişkilendirilerek, hem de mühendislik açısından değerlendirilerek ele alınacaktır. Ayrıca ev içi yangından korunma, ikaz ve söndürme sistemleri detaylarıyla ele alınacak olan bu bildiri sonuç ve önerileri benzer problemleri olan yerleşim bölgelerine sistem modeli oluşturacaktır. Günümüzde doğası ve konumuyla, özgün dokusu ve mimarisiyle, halkın ev-el ürünlerini sunuş şekli ile konaklama hizmetiyle bütünleşen bir turizm anlayışı Türkiye’de bilinen ve tercih edilen, önemli bir örnektir.Item %90 cu-%10 sn alaşımı toz metal malzemeden elde edilen parçaların sert lehimleme ile birleştirilmesinde birleşme aralığının çekme dayanımına etkisinin deneysel olarak incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 1999) Yavuz, Nurten; Mühendislik Mimarlık Fakültesi325 meş boyutunda %90 Cu-%10 Sn toz malzemeden toz metal teknikleri kullanılarak 10x12x70 mm botlarında toz metal parçalar üretilmiştir. Tozmetal-Tozmetal malzemelerin birbirlerine sert lehimleme tekniği ile belirli şartlarda ve değişken aralıklarda parçalar birleştirilerek elde edilen bağlantının, birleşme aralığına bağlı olarak mukavemet özellikleri incelenmiştir. Deneysel çalışmalar sonucunda bakır esaslı toz metal parçaların seri lehimleme tekniği ile birleştirilebileceği görülmüştür. Ayrıca, seri lehim bağlantı mukavemetinin birle me arlığına göre değişimi de incelenmiştir.Item A DC~1.6 GHz distributed amplifier with GaAs MESFETs(Uludağ Üniversitesi, 2016-08-31) Hiçdurmaz, Bahadır; Özzaim, CengizIn this study, a DC ~ 1.6 GHz bandwidth distributed amplifier (DA) is fabricated in printed circuit board (PCB). The scattering (S-) parameters of the distributed amplifier are measured and compared with simulated results. In characterization of the amplifier, small-signal microwave Sparameters given at some discrete frequencies of transistors are utilized. According to obtained results, it is observed that measured and simulated results are in relatively good agreement.Item A refrigerated road transport application(Uludağ Üniversitesi, 1999) Horuz, İlhamı; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Makine Mühendisliği BölümüThe study included an investigation into the use of Vapour Absorption Refrigeration (VAR) systems in road transport vehicles using the waste heat in the exhaust gases of the main propulsion unit as the energy source. This would provide an alternative to the conventional Vapour Compressian Refrigeration (VCR) system and its associated Internal Combustion (IC) Engine. The proposed system is almost maintenance free, having only one component, the solution pump, with moving parts. Additionally, the VAR system runs quietly and primary fuel energy used to drive the independent engine of the VCR system will be saved. There should also be savings in capital costs with the exclusion of the IC engine and the compressor of the conventional system. The effect on the main propulsion unit of inserting the VAR system into the exhaust system and how cooling can be provided during off-road/slow running conditions are also included in the studies.Item AA6082-T6 ve AA1035-H14 alüminyum alaşımlarında haddeleme yönünün ve çekme deformasyon hızının çekme özellikleri üzerindeki etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2017-09-22) Aydın, Hakan; Tunçel, Oğuz; Yiğit, Kurtuluş; Balamur, Furkan; Çavuşoğlu, Oktay; Düzgün, Oğuzalp; Mühendislik Fakültesi; Makine Mühendisliği BölümüBu çalışmada, demir esaslı malzemelerden sonra en önemli metal grubunu oluşturan alüminyum alaşımlarının oda sıcaklığında deformasyon hızı ve haddeleme yönüne bağlı olarak çekme testi davranışları incelenmiştir. Alüminyum alaşımlarından ısıl işlem uygulanabilir gruptan AA6082-T6 alaşımı, ısıl işlem uygulanamaz gruptan AA1035-H14 alaşımı seçilmiştir. Haddeleme yönünün çekme ekseniyle yaptığı açılar 0°, 45° ve 90°, deformasyon hızları 2.4x10-4 , 2.4x10-3 , 2.4x10-2 ve 1.2x10-1 s - 1 olarak belirlenmiştir. 2.4x10-4 s -1 deformasyon hızında AA1035-H14 alaşımında 45° ve 90° hadde yönünde çekme mukavemeti düşük kalmıştır. Her iki alaşımda da en yüksek çekme dayanımı değeri 0° hadde yönünde elde edilmiştir. Ancak, AA6082-T6 alaşımında en düşük çekme mukavemeti 90° hadde yönünde iken, AA1035-H14 alaşımında en düşük çekme mukavemeti 45° hadde yönündedir. Diğer taraftan, AA6082-T6 alaşımında 90° hadde yönünde nispeten daha yüksek akma dayanımı değeri elde edilmişken, AA1035-H14 alaşımında akma dayanımı 0° hadde yönünde daha yüksek değer almıştır. 2.4 x 10-4 s -1 deformasyon hızında, AA1035-H14 alüminyum alaşımında hadde yönünün mukavemet üzerindeki etkisi daha belirgin olmuştur. Kopma uzaması her iki alaşımda da 90° hadde yönünde önemli ölçüde düşük kalmıştır. Her iki alaşımda da, genel olarak deformasyon hızı artışıyla mukavemet değerleri artmıştır. Bu artış her iki alaşımda da, çekme mukavemetinde nispeten sınırlı kalırken akma mukavemetinde daha belirgindir. Ayrıca, AA1035-H14 alaşımı ile karşılaştırıldığında AA6082-T6 alaşımında deformasyon hızının mukavemet üzerindeki etkisi daha dikkat çekicidir. Kopma uzaması AA6082-T6 alaşımında genel olarak yüksek deformasyon hızında düşük kalırken, AA1035-H14 alaşımında ise genel olarak deformasyon hızı artışıyla kopma uzaması değerleri artmaktadır. Ancak, AA1035-H14 alaşımında, 45° ve 90° hadde yönünde 1.2x10-1 s -1 deformasyon hızında kopma uzamasında belirgin olarak düşüş de meydana gelmektedir.Item AA7075 alüminyum alaşımında çözme tavı sıcaklığının yaşlanma davranışına etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-03-26) Aydın, Hakan; Tunçel, Oğuz; Mühendislik Fakültesi; Makine Mühendisliği BölümüBu çalışmada, AA7075 alüminyum alaşımında çözme tavı sıcaklığının yaşlanma davranışına etkisi incelenmiştir. Çözme tavı sıcaklıkları olarak 440°C, 460°C, 480°C, 500°C, 520°C, 540°C ve 560°C seçilmiştir. Çözme tavı sıcaklığında bekleme süresi 2,5 saat olarak belirlenmiştir. Çözme tavını takiben tüm numuneler buzlu suda soğutulmuşlardır. Sonrasında, tüm numuneler 180°C’de yaşlandırılmıştır. Sertlik ölçümlerinde 1 kg yükleme uygulanarak Vickers sertlik ölçme cihazı kullanılmıştır. T≤ 520°C sıcaklıklarından su verme ile elde edilen aşırı doymuş katı eriyiğin sertliği (~100 HV1) çözme tavı sıcaklıklığı ile değişmezken, T>520°C sıcaklıklarından su verme ile elde edilen aşırı doymuş katı eriyiğin sertliği ise çözme tavı sıcaklık artışı ile düşmektedir. T≤500°C çözme tavı sıcaklıklarına sahip numunelerde yaşlandırma ile edilen maksimum sertlik değeri çözme tavı sıcaklık artışı ile artmaktadır. 500°C sıcaklığındaki çözme tavına tabi tutulan numunede 180°C yaşlandırma sıcaklığında 1 saatlik yaşlandırma süresinde en yüksek sertlik değeri (177.6 HV1) elde edilmiştir. Oldukça kısa bir sürede elde edilen bu sertlik değeri, ticari olarak temin edilen AA7075-T6 alaşımının sertlik değerinin de üzerindedir. Diğer taraftan, T>500°C çözme tavı sıcaklıklarında ise yaşlandırma ile edilen maksimum sertlik değeri çözme tavı sıcaklık artışı ile düşmektedir. Ayrıca, genel itibariyle, çözme tavı sıcaklık artışı ile aşırı doymuş katı eriyik yapısından yaşlandırma ile sağlanan sertleşme yüzdesi artmaktadır.Publication ABC, TLBO, TLABC ve FDB-TLABC algoritmalarının betonarme sürekli kirişlerin optimizasyonu üzerindeki başarımı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-03-04) Öztürk, Hasan Tahsin; Temiz, SebahatBu çalışmada ilk olarak, betonarme sürekli kirişlerin detaylı tasarımlarının minimum maliyetle yapılabileceği bir süreç tasarlanmıştır. Ardından bu problem üzerinde FDB-TLABC, TLABC, TLBO ve ABC algoritmalarının performansları değerlendirilmiştir. Bu amaçlarla öncelikle Türk betonarme standardı ve deprem yönetmeliği dikkate alınarak optimizasyon problemi oluşturulmuştur. Bir, iki ve üç açıklıklı kiriş örneklerinden oluşan bir problem takımı hazırlanmıştır. Bu problem takımı üzerinde yapılan testlerden algoritmaların optimum sonuca ulaşma performansları ile belirlenen makul çözümlere ulaşma süreleri ve başarıları belirlenmiştir. Optimum sonuca ulaşmada, TLABC ve FDB-TLABC algoritmalarının en başarılı algoritmalar olduğu görülmüştür. Kararlılık analizinden, TLABC algoritmasının en yüksek kararlılığa ve hıza sahip olduğu görülmüştür.Item Absorpsiyonlu soğutma sistemlerinde kullanılan eşanjörlerin sistemin performansına etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2003) Yamankaradeniz, Recep; Kaynaklı, Ömer; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Makine Mühendisliği BölümüBu çalışmada, absorpsiyonlu soğutma sistemlerinde ısı geri kazanımı için kullanılan eşanjörlerin, sistemin performans katsayısına (COP) etkileri incelenmiştir. Sistemde kullanılan çift olarak, absorpsiyonlu soğutma sistemleri arasında yaygın kullanım alanı olan NH3-H2O eriyiği alınmıştır. Çevrimin termodinamik analizi yapılarak, amonyak ve amonyak-su eriyiğine ait termodinamik özellikler verilmiştir. Sistemde kullanılan 3 adet eşanjörün etkenlik katsayılarının değişiminin, sistemin COP değeri üzerindeki etkileri gözlenmiştir. Ayrıca, kaynatıcı, buharlaştırıcı, yoğuşturucu ve absorber sıcaklıklarının sistemin performansına etkileri araştırılmıştır. Sonuç olarak, sistemin performansına en fazla etkisi olan eşanjörün eriyik eşanjörü olduğu ve sistemin performansı, kaynatıcı ve buharlaştırıcı sıcaklıklarının artmasıyla artarken, yoğuşturucu ve absorber sıcaklıklarının artmasıyla azaldığı görülmüştür.Item Açık optik kanallı optoelektronik ışın verici - fotoalıcı sisteminin yeni uygulamaları(Uludağ Üniversitesi, 2003) Musayev, Eldar; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Elektronik Mühendisliği BölümüBu çalışmada, açık optik kanallı optoelektronik ışın verici - fotoalıcı sisteminin yeni uygulamaları incelenmiştir. Klasik devre tasarımında, işaretin devrenin bir bölgesinden diğer bölgesine taşınması bakır hatlar ile yapılır. Benzer şekilde iki kart arasındaki iletişim kablolar ile yapılır. İşaret iletiminde bakır hatların veya kabloların kullanılması maliyeti artırdığı gibi (örneğin kart üzerinde fazla alanın kaplanması) sistemin dış etkilere olan duyarlılığını da arttırmaktadır. Ayrıca kullanımı da zordur. Hatta bazı durumlarda imkansızdır (örneğin yüksek gerilim devrelerinde). Açık optik kanallı optoelektronik sistemlerin devre tasarımında kullanılması ile bağlantı hatları ve kablolar azaltılmış (bu da kart ebatlarının azalmasını sağlar), kontrol eden ve kontrol edilen bölgeler arasında galvanik bağlantının olmaması sağlanmış, aynı anda bir işaret farklı bölgelere ulaştırılmış, devrenin çalışıp çalışmadığı temassız test edilebilmiş, temassız olarak bilginin yüklenmesi ve elde edilmesi sağlanmış ve kartlar arası bağlantı temassız gerçekleştirilmiştir. Makalede, açık optik kanallı sistemlerin yeni uygulamaları ve tasarımı verilmiştir.