2019 Cilt 32 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/13146
Browse
Browsing by Rights "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 16 of 16
- Results Per Page
- Sort Options
Item Eine Analyse zur Lernstrategie und -technik der Lehramtstudenten des Deutschen als Fremdsprache im 1. Studienjahr der Uludağ Universität(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-12-06) Ceylan, Yasemin; Orhan, Arzu; Eğitim Fakültesi; Yabancı Diller Bölümü; 0000-0002-7526-7426; 0000-0002-0907-1097In der folgenden Arbeit wird eine Untersuchung der Lerntechnik der Lehramtstudierenden des Deutschen als Fremdsprache im 1. Studienjahr der Uludağ Universität vorgestellt. Um Informationen über die Lerntechnik der Studierenden zu sammeln und auszuwerten, wurde ein Fragebogen eingesetzt, dessen Zielstellung nicht die Feststellung von guten oder schlechten Lerntechniknutzern verfolgt, sondern versucht herauszustellen, welche Lerntechniken Studierende bevorzugen oder ablehnen. Die Ergebnisse des Fragebogens zeigen, dass die Studierenden Lernstrategien und –techniken nicht ausreichend und unbewusst anwenden und dass die Einbindung von Lernstrategien und –techniken in den Lehrveranstaltungen auf die Studierenden einen positiven Einfluss haben wird. Dieses ermöglicht den Studierenden ein eigenverantwortliches Lernen, welches mit praxisorientiertem Lernen zu tun hat. Wichtig war es, den Studierenden bewusst zu machen, dass die Lehrkraft nicht die fertige Informationen und Arbeitspläne liefert, sondern dass die Aufgabe der Studierenden darin besteht, zu recherchieren, analysieren und zu planen. Somit wird ihnen der Einstieg in das autonome Lernen erleichtert.Item Beyin temelli öğrenmenin fen bilimleri dersinde öğrencilerin akademik başarıları ve başarıya yönelik duyguları üzerine etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-12-28) Üçüncü, Gökşen; Sakız, GönülBeyin temelli öğrenme, öğrenme sürecinde duyular kadar duyguların da önemini ele alan yaklaşımlardandır. Bu çalışmada, beyin temelli öğrenmeye uygun olarak tasarlanmış bir öğrenme ortamında gerçekleştirilen fen bilimleri dersinin, ilkokul öğrencilerinin akademik başarıları, başarı duygularından dersten zevk alma, dersten sıkılma ve dersten endişe duyma düzeyleri üzerine etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Cinsiyete bağlı potansiyel farklılaşmalar da ayrıca incelenmiştir. Araştırma deney ve kontrol gruplu yarı deneysel desenin nitel veriler ile desteklendiği karma desene göre tasarlanmıştır. Çalışma, 2015-2016 yılı güz döneminde İstanbul ili Beykoz ilçesinde yer alan bir devlet ilkokulundaki iki dördüncü sınıfın fen bilimleri dersi Maddeyi Tanıyalım Ünitesi’nde toplam 68 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Nicel veriler Split-plot ANOVA; nitel veriler ise içerik analizi ile analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda, deney ve kontrol grupları arasında akademik başarı düzeyinde deney grubu lehine anlamlı bir farklılaşma bulunmuştur. Dersten zevk alma düzeyinde anlamlı bir farklılaşma tespit edilemezken, dersten sıkılma ve endişe duyma düzeylerinde ise deney grubu lehine negatif yönde anlamlı bir farklılaşma tespit edilmiştir. Deney grubu öğrencilerinde cinsiyet değişkenine bağlı yapılan analizde, dersten sıkılma ve endişe duyma düzeylerinde anlamlı bir değişim bulunmazken, dersten zevk alma düzeyinde erkek öğrenciler lehine pozitif yönde bir farklılaşma tespit edilmiştir. Bu sonuç nitel veriler ile detaylandırıldığında, genel olarak öğrencilerin dersleri eğlenceli bulmakla birlikte bazı kız öğrencilerin sınıf ortamını düzensiz buldukları, sıra düzeni olan sınıf ortamını daha olumlu gördükleri ve bunun sonucu olarak ortamdan hoşlanmadıkları; erkek öğrencilerin ise sınıf içindeki hareketli ortamdan hoşlandıkları sonucuna varılmıştır. Bununla birlikte hem kız hem erkek öğrenciler öğrenme ortamının etkileşim odaklı olduğuna, öğretmenin olumlu bir sınıf iklimi oluşturduğuna ve ders içindeki etkinliklerin zorlayıcı ancak başarılabilir olduğuna yönelik görüş bildirmişlerdir. Bu durumun deney grubundaki öğrencilerin dersten sıkılma ve endişe duyma düzeylerinin düşük olmasına katkı sağladığı düşünülmektedir.Item Ebeveynlerin çocukların bilgi iletişim teknolojileri kullanımına yönelik tutumları üzerine bir ölçek geliştirme çalışması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-12-28) Türel, Yalın Kılıç; Gür, DuyguOkul çağındaki bireylerin bilgi iletişim teknolojileri (BİT) kullanımı gerek öğretmenler gerekse veliler tarafından önemli bir problem olarak görülmektedir. Özellikle ergenlik öncesi dönemde bu problemin veliler tarafından nasıl algılandığının değerlendirilmesi araştırmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Dolayısıyla bu araştırmanın amacı, ortaokul öğrenci ebeveynlerinin çocuklarının BİT kullanımlarına yönelik tutumlarını; davranışlarını, denetimlerini ve getirdikleri sınırlamaları ortaya koyacak bir ölçek geliştirmektir. Literatür taraması yapıldıktan sonra uzman görüşü alınarak düzenlenen 30 maddenin yer aldığı ölçek formu uygun örnekleme yöntemi ile belirlenen iki devlet okulunda 6. ve 7. sınıflarda öğrenim gören 294 öğrenci ebeveynlerine uygulanmıştır. Analiz işlemleri sonucunda üç faktörlü ölçek yapısı oluşturulmuş (Eğitim Amaçlı Kullanımı, Denetim ve Sınırlamalar, Olumsuz Etkileri), Likert tipinde 18 maddeden oluşan ölçeğe son şekli verilmiştir. Ölçeğin Cronbach Alpha güvenirlik katsayısının 0,77 olduğu belirlenmiştir. Daha sonra 354 öğrenci ebeveynine yönelik ikinci uygulama sonucu doğrulayıcı faktör analizi yapılmış, yapısal eşitlik modelinde yer alan uyum indeksleri incelenerek maddelerin genel olarak kabul edilebilir ve iyi düzeyde uyum gösterdiği görülmüştür.Item Enabling pre-service chemistry teachers' development of Technological, Pedagogical, and Content Knowledge (TPACK) through case-based lesson planning(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-11-11) Robeck, Edward C.; Özdilek, Zehra; Eğitim Fakültesi; 0000-0002-0441-1048This study aimed to enable technological, pedagogical, and content knowledge (TPACK) development among pre-service teachers based on case-based lesson planning. A total of 21 pre-service chemistry teachers having a bachelor’s degree participated in the study during their pedagogical certificate program in Turkey. Data were collected using analysis of instructional plans and open-ended questions. Results showed that case-based lesson planning provided a successful context for helping pre-service teachers to develop content knowledge (CK), technological knowledge (TK), pedagogical knowledge (PK), and TPACK knowledge as the basis for designing effective technology-integrated chemistry lessons.Item Ergenlerin gelecek beklentilerinin yordayıcısı olarak: Psikolojik semptomlar ve akademik başarı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-11-12) Dursun, Asiye; Başkaya, Yasemin Körler; Özkan, Murat Sinan; Bursa Uludağ Üniversitesi; 0000-0002-6118-9658Ergenlik döneminde gerçekleştirilmesi gereken gelişim görevlerinden biri de geleceği planlamak adına adımlar atmaktır. Bu süreçte gelecek beklentisi kavramı önemli olabilmektedir. Bu araştırmanın amacı gelecek beklentisi ile psikolojik semptomlar ve akademik başarı ile ilişkisini ele alıp incelemektir. Verilerin analizinde betimsel istatistikler için yüzde-frekans ve psikolojik belirtilerin diğer değişkenlerle ilişkisini belirlemek için korelasyon ve aşamalı regresyon analizi kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara bakıldığında geçmez ve geçer akademik başarı ortalamasına sahip ergenlerin gelecek beklentilerinin, orta ve başarılı akademik başarı puanlarına göre anlamlı bulunmuştur. Ekonomik gelecek boyutunu yordama da sırasıyla depresyon ve anksiyete belirtilerinin etkili olduğu. sosyal gelecek boyutunu yordama da sırasıyla depresyon, anksiyete ve rahatsızlık ciddiyeti indeksi belirtilerinin etkili olduğu, eğitsel gelecek ve kişisel ve mesleki gelecek boyutlarını yordama da anksiyete belirtisinin etkili olduğu söylenebilir. Bulgular, literatür ışığında tartışılmış ve bir takım öneriler sunulmuştur.Item Göçmen olan ve olmayan annelerin tutumları ile çocuklarının medya kullanımının çeşitli değişkenler açısından incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-12-09) Zeteroğlu, Elvan Şahin; Halavurt, Hande; Eğitim Fakültesi; Temel Eğitim Bölümü; 0000-0002-2900-7033Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de yaşayan göçmen olan ve olmayan annelerin tutumları ile çocuklarının medya kullanım durumlarının çeşitli değişkenler açısından incelenmesidir. Çalışmada betimsel tarama yöntemi kullanılmıştır. Çalışma grubunu çocukları okulöncesi eğitim kurumuna devam eden göçmen 130 anne ve göçmen olmayan 130 anne olmak üzere toplam 260 anne oluşturmaktadır. Çalışmada anne tutumlarını ölçmek için “Anne-Babalık Stilleri ve Boyutları Ölçeği” (Parenting Styles and Dimensions Questionnaire- PSDQ) kullanılmıştır. Okulöncesi dönem çocukların medya kullanımına yönelik davranışlarını belirlemek için araştırmacılar tarafından hazırlanan anket kullanılmıştır. Hazırlanan ankette, okul öncesi dönem çocuklarının hangi medya araçlarını kullandıkları, kullandıkları medya araçlarını ne sıklıkla kullandıkları, annelerin çocuklarının medya kullanımı ile ilgili görüşlerini belirlemeye yönelik sorular yer almaktadır. Göçmen olan ve olmayan annelerin tutumları ile çocukların medya kullanımları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Anlamlı bir farklılık olmamakla beraber göçmen ailelerin medya kullanımı konusunda daha dikkatli oldukları söylenebilir.Item İlkokul öğrencilerinin matematik kaygılarının incelenmesi ve metaforik algılarının sınıf öğretmenleri ile karşılaştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-12-17) Özdemir, Emine; Şeker, Burcu SezginsoyBu çalışmada karma araştırma deseni kullanılarak yöntem çeşitlemesi yoluna gidilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Balıkesir ili Karesi merkez ilçesine bağlı basit tesadüfi örnekleme yöntemi ile seçilen iki ilkokulda yer alan 150 dördüncü sınıf öğrencisi ve 15 sınıf öğretmeni oluşturmuştur. Nicel veriler Matematik Kaygısı-Endişesi Ölçeği ile, nitel veriler açık uçlu sorulardan oluşan bir görüşme formu ile toplanmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre; öğrencilerin cinsiyet/okul değişkenlerine göre matematik kaygılarının farklılık göstermediği, öğrencilerin ve öğretmenlerin matematiğe ilişkin metaforik algılarının benzerlik gösterdiği, öğrencilerin en fazla matematiğe yönelik olumlu tutum geliştirme alt teması için metafor ürettiği ve matematiğe ilişkin algılarını en çok oyun, bulmaca, eğlence, işlem, ders, uzay, yaşam metaforları ile açıkladıkları tespit edilmiştir. Öğrencilerin matematik kaygılarının nedenlerine ilişkin görüşlerinin yaklaşık % 25’inin öğrenci-ilişkili, % 75’inin öğretim-ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Sınıf öğretmenlerinin matematiğe ilişkin olumlu görüşe sahip oldukları ortaya konmuştur.Item Lamba parlaklığını etkileyen değişkenler ile değişkenleri belirlemenin öğretiminde analoji kullanımının etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-11-11) Harman, Gonca; Çökelez, AytekinBu araştırmada lamba parlaklığını etkileyen değişkenler ile değişkenleri belirlemenin öğretiminde analoji kullanımının öğrenme ve kavram yanılgılarının giderilmesi üzerindeki etkisi incelenmiştir. Araştırmaya ortaokul beşinci sınıfta öğrenim görmekte olan 98 öğrenci katılmıştır. Araştırmada yarı deneysel desen çeşitlerinden eşitlenmemiş kontrol gruplu ön ve son test desen kullanılmış, yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Uygulama sürecinde deney grubunda analoji, kontrol grubunda ise analoji kullanılmadan ders işlenmiştir. Araştırmada 9 sorudan oluşan bir veri toplama aracı kullanılmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi ile çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda analoji kullanımının öğrenme ve kavram yanılgılarının giderilmesi üzerinde etkili olduğu saptanmıştır.Item Lise öğrencilerinin sosyal ağları kullanma sıklığına göre sosyal ağları eğitim amaçlı kullanmaya yönelik tutumlarının incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-12-28) Kesici, AhmetSosyal ağların eğitim amaçlı kullanımını inceleyen bu çalışmanın iki amacı vardır. Bu amaçlardan ilki, öğrencilerin sosyal ağları eğitim amaçlı kullanmaya yönelik tutumlarını belirlemede kullanılacak bir ölçek geliştirmektir. Diğer amacı ise sosyal ağları kullanma sıklığına göre lise öğrencilerinin sosyal ağları eğitim amaçlı kullanmaya yönelik tutumlarını (SAEAKYT) karşılaştırmaktır. Öğrencilerin sosyal ağları kullanma sıklığına göre SAEAKYT’ları genel tarama yöntemi ile incelenmiştir. Araştırmaya 2017-2018 Eğitim-Öğretim yılında Siirt’te 3 farklı okul türünde okuyan 352 öğrenci katılmış ve 21 maddelik 5’li Likert tipinde bir ölçek geliştirilmiştir. Ölçek; davranış boyutu, bilgi boyutu ve duygu boyutu olarak adlandırılan 3 alt boyuttan oluşmaktadır. Varyansın yaklaşık %58’ini açıklayan ölçeğin Cronbach Alpha katsayısı .93 olarak hesaplanmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi sonucu elde edilen uyum indeksleri kabul edilebilir sınırlardadır. Araştırmada, öğrencilerin SAEAKYT puanlarının Youtube’u daha sık kullananların lehine anlamlı olarak farklılaştığı belirlenmiştir. Facebook, Twitter, Instagram ve Whatsapp kullanma sıklığına göre SAEAKYT puan ortalamaları arasında ise anlamlı bir farklılık bulunmamıştır.Item Okul öncesi dönem çocuklarının farklılıklara saygı algılarının anne eğitim düzeyine göre incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-12-18) Sarı, Burcu; Başal, Handan Asude; Çelik, Merve; Şeker, Tuğba; Şahin, Merve; Eğitim Fakültesi; 0000-0002-4112-4339; 0000-0001-9951-0091; 0000-0003-2114-0400; 0000-0002-4985-5689Bu araştırmanın amacı; anne eğitim düzeyinin okul öncesi dönem çocuklarının farklılıklara saygı algısı üzerinde anlamlı fark oluşturma durumunu ortaya koymaktır. Araştırmanın örneklemini Bursa İli Osmangazi İlçesinde bulunan anaokuluna devam eden 40’ı kız, 44’ü erkek olmak üzere toplam 84 beş-altı yaş çocuğu oluşturmaktadır. Genel tarama modelinde yürütülen bu çalışmanın verileri “Farklılıklara Saygı Ölçeği” aracılığıyla toplanmıştır. Çocukların ölçekten aldıkları puanların frekans ve yüzde dağılımları tablolar halinde sunulmuş olup, anne eğitim düzeyine ilişkin sonuçlar ise ANOVA yöntemi ile test edilmiş ve sunulmuştur. Araştırmanın sonucunda; çocukların farklılıklara saygı ölçeğinden aldıkları puanların anne eğitim düzeyine göre anlamlı derecede farklılaşmadığı saptanmıştır. Araştırma bulguları ilgili alanyazın kapsamında tartışılmıştır.Item Okul öncesi öğretmen adaylarının akademik içsel motivasyonları İle özliderlik düzeyleri arasındaki ilişki(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-12-11) Çubukcu, Ayşe; Kahraman, Pınar Bağçeli; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; 0000-0002-3704-8994; 0000-0002-0551-7741Bu araştırma okul öncesi öğretmen adaylarının akademik içsel motivasyonları ile özliderlik düzeyleri arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma ilişkisel tarama modelinde gerçekleştirilmiştir. Araştırma grubunu 2017-2018 eğitim-öğretim yılında Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı’nda öğrenim gören toplam 226 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırma verileri, Özliderlik Ölçeği ve Akademik İçsel Motivasyon Ölçeği ile Kişisel Bilgi Formu aracılığıyla toplanmıştır. Okul öncesi öğretmen adaylarının akademik içsel motivasyonları ile özliderlik düzeyleri arasındaki ilişki “Pearson Çarpım Momentler Korelasyon Katsayısı” ile belirlenmiştir. Ayrıca sınıf düzeyine göre okul öncesi öğretmen adaylarının akademik içsel motivasyonları ve özliderlik düzeyleri arasında farklılık olup olmadığı da “Kruskal Wallis Testi” ile incelenmiştir. Araştırma neticesinde okul öncesi öğretmen adaylarının akademik içsel motivasyonları ile özliderlik düzeyleri arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Değişen dünyaya ayak uydurabilmek için öz liderlik düzeyi yüksek ve işini severek yapan bireylerin yetiştirilmesi gerekmektedir. Bu durum da öncelikle öğretmenlerin bu becerilerle donanmış olmasından geçmektedir.Item Okul öncesi öğretmenlerinin etkinliklerde kullandıkları dikkat çekme ve dikkati sürdürme şekillerinin öğretmen görüşlerine göre incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-12-09) Bartan, MuratBu araştırma; okul öncesi öğretmenlerinin etkinlikler sürecinde çocukların dikkatlerini çekme ve dikkatlerini sürdürme şekillerini belirleme amacıyla yapılmıştır. Araştırma modeli olarak temel nitel araştırma yöntemi seçilmiştir. Araştırmaya, Kütahya ilinde Milli Eğitime bağlı resmi anaokulları ile ilköğretim bünyesindeki anasınıflarında görev yapan 36 okul öncesi öğretmeni katılmıştır. Araştırma verileri yarı yapılandırılmış görüşme soruları ile toplanmıştır. Veriler içerik analizi yapılarak kategorileştirilmiştir. Araştırma bulgularına göre okul öncesi öğretmenleri dikkat olgusunu öğrenmenin ilk şartı olarak görmekte, çocukların dikkatlerini dağıtan faktörlerin başında diğer arkadaşları, fizyolojik ihtiyaçları ile fiziki ortam olduğunu belirtmektedirler. Öğretmenlerin dikkati çekme şekillerine ilişkin bulgulara bakıldığında, öğretmenlerin seslerini ve beden dilini en fazla kullandıkları belirlenmiştir. Öğretmenler, sözel ve sözel olmayan uyarıcıları kullanarak dikkati sağlamaya çalıştıklarını, dikkatin en fazla dağıldığı etkinlik olarak Türkçe ve okuma yazmaya hazırlık etkinlikleri belirtmişlerdir.Item Olumlu Annebabalık Eğitimi Programı’nın (Positive Parenting Program-Triple P) ailenin ruh sağlığına etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-01) Arkan, Burcu; Sağlık Bilimleri Fakültesi; 0000-0002-7285-6196Araştırmanın amacı montessori okulunda okuyan çocukların ebeveynlerine uygulanan Triple P-Olumlu Anne Babalık Eğitim Programı’nın ebeveyn tutumu, ebeveyn ruh sağlığı ve çocuk davranışına etkisini incelemektir. Araştırma yarıdeneysel olarak planlanmıştır. Araştırma Bursa’da özel bir anaokulunda yapılmıştır. Eğitimler Aralık 2014-Ocak 2016 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemini araştırmaya katılmayı kabul eden, 3-6 yaş aralığında çocuğu olan, 74 anne baba araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Araştırmada veriler Sosyo-Demografik Veri Toplama Formu, Aile Hayatı ve Çocuk Yetiştirme Tutumu Ölçeği, Genel Sağlık Anketi–12, Güçler ve Güçlükler Anketi, Memnuniyet Anketi ile toplanmıştır. Anne babalara 8 hafta süren Olumlu Anne-Babalık Programı (Group Triple P) uygulanmıştır. Eğitimden sonra toplanan veriler t-testi analizi kullanılarak değerlendirilmiştir. Montessori okulunda okuyan çocukların ebeveynlerine uygulanan Triple P-Olumlu Anne-Babalık Eğitim Programı anne baba tutumlarını, ebeveynlerin ruh sağlığı düzeyini değiştirmede etkili olduğu, çocukların problemli davranışlarını azalttığı saptanmıştır. Elde edilen sonuçlar daha büyük örneklemde, randomize kontrollü ve ileriye dönük izlemin yapıldığı yeni çalışmaların planlanması, Triple P-Olumlu Anne-Babalık Eğitim Programı ve ülkemizde mevcut uygulanan programların sonuçların karşılaştırıldığı araştırmaların yapılması ve bu programın tüm ülkede yaygınlaştırılması önerilmektedir.Item Örgüt kültürü, psikolojik güçlendirme ve örgütsel bağlılık arasındaki ilişkiler(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-12-07) Balçık, Ece; Ordu, AydanBu çalışma, öğretmenlerin algılarına göre örgüt kültürü, psikolojik güçlendirme ve örgütsel bağlılık arasındaki ilişkileri araştırmak amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini 2016-2017 eğitim - öğretim yılında Antalya ili Manavgat ilçesinde bulunan ilkokul, ortaokul ve liselerde görev yapan 331 öğretmen oluşturmaktadır. İlişkisel tarama modelinde tasarlanan araştırmada veriler “Örgüt Kültürü Ölçeği”, “Psikolojik Güçlendirme Ölçeği” ve “Örgütsel Bağlılık Ölçeği” aracılığı ile toplanmıştır. Verilerin analizinde aritmetik ortalama, standart sapma, korelasyon ve regresyon analizinden yararlanılmıştır. Öğretmenlerin okullarında en yüksek algıladıkları kültür görev kültürü iken; en düşük algıladıkları kültür de bürokratik kültür çıkmıştır. Psikolojik güçlendirmeye ilişkin en yüksek algı anlam, en düşük algı ise etki boyutunda görülmektedir. Örgütsel bağlılığın alt boyutlarında ise duygusal bağlılık en yüksek, devam bağlılığı en düşük çıkmıştır. Değişkenler arasındaki ilişkiler incelendiğinde, en yüksek ilişki normatif bağlılık ile başarı kültürü arasında orta düzeyde ve pozitif yönde çıkmıştır. Örgüt kültürünün alt boyutları ve psikolojik güçlendirmenin doğrusal kombinasyonunun öğretmenlerin duygusal, devam ve normatif bağlılıklarını anlamlı bir biçimde yordadığı görülmüştürItem Özel eğitim araştırmaları için alternatif bir araştırma deseni: Denekler arası eş zamanlı olmayan çoklu başlama düzeyi deseni(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-11-11) Kurt, Mustafa; Bursa Uludağ Üniversitesi; 0000-0001-8410-7814Denekler arası eş zamanlı olmayan çoklu başlama düzeyi deseni, çoklu başlama düzeyi deseninin bir varyasyonudur. Bu desen, bir bağımlı değişkenin farklı katılımcılara uygulandığı üç ya da daha fazla A-B deseni serisinden oluşmaktadır. Bu çalışmanın amacı, denekler arası eş zamanlı olmayan başlama düzeyi deseninin özelliklerini, avantajlarını, sınırlılıklarını ve nasıl uygulanacağını betimlemenin yanı sıra yurt içi alan yazına dâhil etmektir.Item Özel gereksinimli çocuğa sahip ebeveynlerin okul rehberlik servisinden beklentileri ile ilgili görüşleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-02) Yılmaz, İbrahim; Bengisoy, AyşeBu araştırmada, Gazimağusa bölgesinde özel gereksinimli çocuğa sahip ebeveynlerin okul rehberlik servisinden beklentilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada ebeveynlerin rehberlik servisinden beklentilerini belirlemek için hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme soruları kullanılmıştır. Çalışmada Gazimağusa Özel Eğitim Merkezinde kayıtlı 68 öğrenci ebeveyninden 7 kadın, 5 erkek toplam 12 ebeveynle görüşme yapılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin, betimsel analiz yöntemi kullanılarak değerlendirilmesi yapılmıştır. Araştırma sonucunda ebeveynlerin, okul rehberlik servisinden beklentileri incelendiğinde; rehberlik servisiyle düzenli görüşebilme, kaygıları gidermeye yönelik destek, sosyal etkinliklere katılım, okul personeli çocuk ve ailelerin katılımıyla gerçekleşecek etkinliklerin yapılması, ailenin tüm üyelerini bilgilendirmeye yönelik etkinlikler, bilgi ve deneyim paylaşımının yapılabileceği ortam, kurum çalışanları ve veliler arasında iletişim ve işbirliği, ekonomik durumu düzeyi ailelere yönelik yardımsever kişiler ve yardım kuruluşları ile bağlantı kurulması, aile eğitimlerinin, çocuğun ihtiyacına göre belirlenerek düzenli ve sistemli yapılması, gereksinimleri ortaya çıkmıştır. Ebeveynlerin çocuklarına yönelik beklentileri incelendiğinde, öğretmen, sınıf ve sınıf arkadaşlarının belirlenmesinde çocuklarının ve kendilerinin görüşlerinin alınması, çocuğun gün içinde daha uzun süre okulda kalması ve tatillerin kısa tutulması, çocuğun güvenini artırıcı ve korkularını giderici etkinliklere ağırlık verilmesi, çocukların okul ortamından farklı ortamlara götürülmesi ve bununla ilgili davranışlar kazanması gereksinim olarak belirlenmiştir. Ebeveynlerin çevreye yönelik beklentileri ise, özel gereksinimli bireyler hakkında çevre bilincinin artırılmasına yönelik, toplantı, seminer ve kitle iletişim araçları kullanılarak uzman kişilerce yapılacak bilgilendirmeler şeklinde belirlenmiştir.