2020 Cilt 25 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/12663
Browse
Browsing by Rights "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 20 of 40
- Results Per Page
- Sort Options
Item Aerodynamic mechanisms on a ground-mounted solar panel at different wind directions(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-05) Yemenici, Onur; Mühendislik Fakültesi; Makine Mühendisliği Bölümü; 0000-0003-0011-8343Aerodynamics mechanisms on a solar panel were studied using Computational Fluid Dynamics methodology at different wind directions. The wind velocity was chosen as 10 m/s that corresponding turbulent flow. The inclination angle of the panel was fixed as 25°, while the wind directions were varied as 180°, 135°, 45°, and 0°. Governing equations were solved by utilizing a finite volume method with a realizable k-ε turbulence model and standard wall functions. The results showed that the recirculation area occurred for the straight wind directions, but it was not observed for the oblique wind directions. The highest pressure coefficients occurred at the leading edges of the solar panel and they reduced to the trailing edge for all wind directions. The maximum drag and uplift coefficient was obtained at the wind direction of 00 and 180 0 , respectively.Item Afyonkarahisar ili için poisson ve gumbel dağılım modelleri ile deprem tehlike analizi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-12-12) Hiçyılmaz, Murat; Sezer, SonerBu çalışmada 1900-2019 yılları arasında Afyonkarahisar ve çevresinde meydana gelen depremlere ait veriler dikkate alınarak deprem tehlike analizleri gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü veri tabanından temin edilen, büyüklüğü Mw ≥ 4.0 olan 404 adet deprem verisi kullanılmıştır. Veriler Afyonkarahisar merkezli (38.75o Kuzey Enlemi ve 30.53o Doğu Boylamı) 130 km yarıçaplı dairesel bir alanı kapsamaktadır. Deprem tehlikesinin ortaya konulması amacıyla sismoloji literatüründe kabul gören Gutenberg-Richter Büyüklük-Frekans bağıntısı kullanılmıştır. Farklı büyüklükteki depremlere ait tekrarlanma periyotları ve her büyüklük değeri için deprem tehlikesi Poisson ve Gumbel Uç Değerler dağılım modelleri ile çözümlenmiştir. Farklı kabullere dayanan iki dağılım modelinden elde edilen sonuçlar karşılaştırılmıştır.Item Akademik yazarların yayınları arasındaki ilişkinin sosyal ağ benzerlik yöntemleri ile tespit edilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-02-28) Öztemiz, Furkan; Karcı, AliSosyal ağlar günümüzde oldukça popüler bir konumda bulunmaktadır. İnsanlar tarafından yoğun olarak kullanılan bir platform halini almıştır. Bu durum yüksek miktarda veri üretimine neden olmaktadır. Bu verilerin anlamlı ve faydalı bir forma dönüştürebilmek için birçok yöntem geliştirilmiştir. Bu yöntemler arasında veri madenciliği teknikleri ilk sıralarda yer almaktadır. Bu çalışmada veri madenciliği ve sosyal ağ yöntemleri kullanılarak yazarların yayınlarında belirtmiş oldukları anahtar kelimelere göre ilgili yazarlar arasındaki çalışma alanı benzerlikleri tespit edilmiştir. Veri seti olarak IDAP 2018(International Conference on Artificial Intelligence and Data Processing ) sempozyumunun yayın verileri kullanılmıştır. 536 yazar ve 1188 anahtar kelimeden oluşan veri setine Jaccard, Euclidean, Cosine benzerlik yöntemleri uygulanmıştır ve çalışmalarına göre yazarların yayınları arasındaki benzerlikler analiz edilerek karşılaştırılmıştır. Yazarların sonraki yayınlarında birbirleri ile çalışma yapabilmeleri açısından yönlendirici sonuçlar elde edilmiştir. Verilerin analize uygun forma getirilmesi için SQL Server kullanılırken, analiz ve görsel öğelerin oluşturulması için ise, R dili ve R Studio IDE kullanılmıştır.Item Analytical investigation of curvature ductility of reinforced concrete columns(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-01-12) Foroughi, Saeid; Yüksel, S. BahadırIn this study; the effect of axial load, longitudinal reinforcement diameter, transverse reinforcement diameter and transverse reinforcement spacing were investigated on the moment curvature relationships of reinforced concrete columns. Reinforced concrete columns having different geometries were designed considering the regulations of Turkish Building Earthquake Codes (2018). Investigations of the effect of axial load, longitudinal reinforcement diameter, transverse reinforcement diameter and transverse reinforcement spacing on the behavior of the concrete columns are the main purpose of this study. The behavior of the columns was investigated from the moment-curvature relation, by considering the nonlinear behavior of the materials taken into account. The moment-curvature relationships of the reinforced concrete column cross-sections having different axial load levels have been obtained by considering Mander model which considers the lateral confined concrete strength. The examined effects of the parameters on the column behavior were evaluated in terms of curvature ductility and the moment capacity of the cross-section. In the designed column cross-sections, different parameters effecting the moment-curvature relationships were calculated and compared. It is observed that the variation of the axial load, longitudinal reinforcement diameter, transverse reinforcement diameter and transverse reinforcement spacing have an important effect on the moment-curvature behavior of the reinforced concrete columns.Item Antalya’da faaliyet gösteren beş yıldızlı otel işletmelerinde “sıfır atık projesi”nin uygulanabilirliği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-09) Büyükkol, Merve; Bedük, FatmaBu çalışmada Antalya İlinde faaliyet gösteren beş yıldızlı otel işletmelerinde, sıfır atık projesinin uygulanabilirliği araştırılmıştır. Çalışmanın amacı beş yıldızlı otel işletmelerinin sıfır atık yönetim sistemini kurmaya hazır olup olmadığını belirlemek ve literatüre katkı sağlamaktır. Araştırma kapsamında Antalya’daki 5 yıldızlı 23 otel işletmesine anket çalışması yapılarak sıfır atık yönetim sistemine yakınlıkları değerlendirilmiştir. Bu amaçla 23 otel işletmesinin 2018 yılında görüşe açılan Sıfır Atık Yönetmelik Taslağının Ek-7/A’daki sekiz kriteri sağlama yüzdeleri tespit edilmiştir. Anket çalışmasının sonucuna göre otel işletmelerinin %93’ü kriter-1’i, %91’i kriter-2’yi, %100’ü kriter-3’ü, %67’si kriter-4’ü, %96’sı kriter5’i, %74’ü kriter-6’yı, %100’ü kriter-7’yi ve %52’si kriter-8’i sağlamaktadır. Tüm kriterler göz önüne alındığında, sadece iki otel işletmesinin 8 kriteri de %100 sağladığı ortaya çıkmıştır. Otel işletmeleri arasında 8 kriteri en düşük seviyede sağlayan otelin kriteri sağlama oranı ise %63’tür. Ortalamaya bakıldığında ise, otel işletmelerinin 8 kriteri %84 oranında sağladığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak; Antalya’da faaliyet gösteren beş yıldızlı otel işletmelerinin mevcut atık yönetim sistemlerinden dolayı sıfır atık yönetim sisteminin kurulması için gereken şartları sağlayabilecekleri ve kendi tesisleri bünyesinde bir prosedür oluşturarak gıda kazanımını sağlayabildikleri belirlenmiştir. Ayrıca bu çalışmada elde edilen bulgular doğrultusunda, beş yıldızlı otel işletmeleri için sıfır atık yönetmelik taslağındaki bazı kriterlerin revize edilmesi hakkında önerilerde bulunulmuştur.Item Atmosferik plazma işlemi kullanılarak farklı kauçuk ve nonwoven malzemelerin yapışma davranışının iyileştirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-22) Turgut, Mehmet; Çavdar, Kadir; Mühendislik Fakültesi; Makine Mühendisliği Bölümü; 0000-0001-9126-0315İki farklı malzemenin yapıştırılmasında eğer malzemelerden biri düşük yüzey enerjisine sahip ise yapışma problemleri görülmektedir. Kauçuk malzemenin farklı bir malzeme ile yapıştırılmasında istenilen mukavemeti elde edebilmek için yüzey enerjisini yükseltmeye ihtiyaç duyulabilmektedir. Bu makalede; atmosferik plazma işlemi yardımıyla malzeme yüzeyindeki enerji artışı sağlama çalışmaları kapsamında, farklı kauçuk malzemelerinin (NBR/HNBR/ACM/FKM) yüzeyi ile nonwoven yüzeyler arasında oluşan yapışmanın nitelik ve nicelik değişimleri incelenmiştir. Yapıştırma bağı döner mil keçelerinin çalıştığı ortam şartlarında da bağ yapısı bozulmadan korunmalıdır. Bu çalışma sonuçlarına göre, atmosferik plazma uygulaması kauçuk malzeme-nonwoven malzeme yapıştırma işlemlerinde kayda değer iyileşmeler sağlamaktadır.Item Aydınlatma özniteliği kullanılarak evriiimsel sinir ağı modelleri ile meyve sınıflandırma(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-02) Büyükarıkan, Birkan; Ülker, ErkanAydınlatma, nesnelerin olduğu gibi görünmesini sağlayan doğal veya yapay kaynaklardır. Özellikle görüntü işleme uygulamalarında yakalanan görüntüdeki nesne bilgisinin eksiksiz ve doğru şekilde alınabilmesi için aydınlatmanın kullanılması bir gerekliliktir. Ancak aydınlatma kaynağının tür, parlaklık ve konumunun değişimi; nesnenin görüntüsü, rengi, gölgesi veya boyutunun da değişmesine ve nesnenin farklı olarak algılanmasına sebep olmaktadır. Bu sebeple görüntülerin ayırt edilmesinde güçlü bir yapay zeka tekniğinin kullanılması, sınıfların ayırt edilmesini kolaylaştıracaktır. Bir yapay zeka yöntemi olan Evrişimsel Sinir Ağları (ESA), otomatik olarak özellikleri çıkarabilen ve ağ eğitilirken öğrenme sağlandığı için bariz özellikleri kolaylıkla belirleyen bir algoritmadır. Çalışmada ALOI-COL veriseti kullanılmıştır. ALOI-COL, 12 farklı renk sıcaklığıyla elde edilmiş 1000 sınıftan oluşan bir verisetidir. ALOI-COL verisetindeki 29 sınıftan oluşan meyve görüntüleri, ESA mimarilerinden AlexNet, VGG16 ve VGG19 kullanılarak sınıflandırılmıştır. Verisetindeki görüntüler, görüntü işleme teknikleriyle zenginleştirilmiş ve her sınıftan 51 adet görüntü elde edilmiştir. Çalışma; %80-20 ve %60-40 eğitim-test olmak üzere iki yapıda incelenmiştir. 50 devir çalıştırılması sonucunda test verileri, AlexNet (%80-20) ve VGG16 (%60-40) mimarilerinde %100, VGG19 (%80-20) mimarisinde ise %86,49 doğrulukla sınıflandırılmıştır.Item Basit bindirmeli yapıştırma bağlantılarında bindirme bölgesi uç açı değişiminin bağlantı mukavemetine etkisinin sayısal olarak incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-29) Saraç, İsmailYapıştırma bağlantılı tasarımlarda, kritik bölge olan yapıştırıcı bölgesine kayma gerilmesi etki edecek şekilde tasarım yapılması bağlantı mukavemeti açısından tavsiye edilmektedir. Genel olarak, yapıştırma bağlantılarında soyulma gerilmeleri hasarın oluşmasında birinci derecede etkili olmaktadır. Çekme yükü uygulanmış basit bindirmeli bağlantılarda, bindirme uçlarında dönme etkisiyle soyulma gerilmeleri oluşmaktadır. Basit bindirmeli bağlantıların tasarımı yapılırken soyulma gerilmesinin etkisini en aza indirecek şekilde tasarım yapmak bağlantı mukavemetini arttırmak açısından önemlidir. Yapılan bu çalışmada, yapıştırılan malzemelere ait bindirme uçlarını farklı açılarda tasarlamanın bağlantı mukavemetine etkisini araştırmak amacıyla altı farklı uç açılı (90° , 75° , 60° , 45°, 30° ve 15°) basit bindirme bağlantı modelleri bir sonlu elemanlar analiz programı olan Ansys’de oluşturulmuş ve bağlantıların uygulanan çekme yükü altında lineer olmayan gerilme ve hasar analizi yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda referans modele göre (90° uç açılı model), açılı modellerde bağlantı mukavemetinde artış görülmüştür. Referans modele göre, 15° uç açılı modelde %29,1 oranında bir mukavemet artışı tespit edilmiştir.Item Betonarme bina inşaatlarında verimlilik analizi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-01-25) Alboğa, Özge; Çelik, Gözde Tantekinİnşaat sektöründe yapı yaklaşık maliyeti belirlenirken ve iş programı hazırlanırken pratik olması amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ait Birim Fiyat Analizleri sıklıkla tercih edilen bir kaynak olarak kullanılmaktadır. Bu çalışma kapsamında betonarme bina inşaatlarında yaygın olarak kullanılan 11 adet iş kaleminin iş ölçüm yöntemi ile adam saat değerleri hesaplanmış ve bu çalışmaya ek olarak taşeronlardan deneyimlerine bağlı olarak adam saat değerleri ile ilgili bilgi toplanmıştır. İş ölçümü ve taşeron deneyimleri sonucu hesaplanan işgücü verimlilikleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verileri ile karşılaştırılmıştır. Çalışma sonucunda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerinin güncel teknolojiye göre revize edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.Item Betonarme binaların deprem performanslarına dolgu duvarların etkisinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-02-17) Çavdar, Özlem; Sunca, Gülfem çisem Köse; Sunca, FezayilBu çalışmada, kat içinde farklı oran ve düzende yerleştirilen dolgu duvarların betonarme binaların sismik davranışlarına olan etkileri araştırılmıştır. Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY-2018)'ne uygun olarak tasarımı gerçekleştirilen binaların performansları zaman tanım alanında doğrusal olmayan analiz yöntemiyle tespit edilmiştir. Analizler için 11 adet deprem kaydı, yakın ve uzak fay etkileri, depremlerin büyüklüğü, zemin cinsi ve Ülkemizin faylanma mekanizması gibi parametreler dikkate alınarak seçilmiştir. Seçilen ivme kayıtları, basit ölçeklendirme yöntemi kullanılarak TBDY-2018'de verilen yatay elastik tasarım spektrumuyla uyumlu olacak şekilde ölçeklendirilmiştir. Analizlerde 5 farklı oranda dolgu duvar dikkate alınmıştır. Bu dolgu duvarlar diyagonal (eşdeğer) basınç çubuğu olarak analizlerde dikkate alınmıştır. Binanın sonlu eleman modelinde SAP2000, kesit analizlerinde ise RESPONSE2000 programı kullanılmıştır. Analizler sonucunda, her bir dolgu duvar oranı için binalardan elde edilen mod şekilleri, titreşim periyot değerleri, göreli kat ötelemesi oranları ve bina performans seviyeleri karşılaştırmalı olarak sunulmuştur.Item Betonarme kısa konsolların TS 500’e göre optimum tasarımında ABC, TLBO ve TLABC algoritmalarının başarımı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-14) Öztürk, Hasan TahsinBetonarme elemanların geleneksel yöntemlere göre tasarımına bir seçenek olan optimum tasarım süreçleri, yapay zekâ tekniklerinin gelişimine paralel olarak araştırmacıların daha çok ilgisini çekmektedir. Özellikle kaynakların giderek azalmasıyla mühendislik problemlerinde optimizasyon yapma gereksinimi hızla artmaktadır. Bu çalışmada betonarme kısa konsolların TS 500’e göre minimum maliyetle tasarımı Yapay Arı Koloni (ABC), Öğretme-Öğrenme Tabanlı Optimizasyon (TLBO) ve Öğretme-Öğrenme Tabanlı Dayalı Yapay Arı Koloni (TLABC) algoritmalarıyla gerçekleştirilmiştir. Algoritmaların başarımları çeşitli istatistiksel yöntemlerle karşılaştırılmış olup, TLABC algoritmasının başarımının diğer algoritmalara göre daha iyi olduğu belirlenmiştir. Gerçekleştirilen parametrik çalışmalarla konsol açıklığının, düşey ve yatay yük değişiminin maliyetleri nasıl etkilediği incelenmiştir.Item Comparison of prony and adaline methods in interharmonic estimation(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-30) Yalçın, Nedim Aktan; Vatansever, Fahri; Mühendislik Fakültesi; Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-0049-7841; 0000-0002-3885-8622Especially in energy and power systems, harmonic estimation has crucial role. Many techniques developed in the subject of harmonic and inter-harmonic estimation. These techniques and methods include mathematical transformation (Fourier, Hartley, Hilbert-Huang, etc.) filters (adaptive, Kalman, etc.) and parametric methods (Prony, ADALINE, MUSIC, etc.) In realized study, performance of ADALINE and Prony methods are investigated in terms of harmonic and inter-harmonic prediction capability. Required data for simulations are produced from P&O MPPT algorithm for photovoltaic systems. Therefore, this model gives opportunity to try compared methods according to different harmonic intensity (closeness of harmonics to each other). At the result of different simulations, it is observed that Prony method is more preferable for low number of data and ADALINE produces more successful results than Prony method if there is high number of data and selection of high neuron size relatively.Item A comparison of several methods in tracking short-term trends associated with the precipitation time series(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-03) Vaheddoost, BabakPrecipitation trends can be linked to large-scale climatic events or cyclic behaviors. However, exploring these patterns in short data records can be problematic. In this study, the monthly precipitation time series recorded across the Bursa district in Turkey were addressed between January 2005 to October 2018. Stations with the minimum data loss and the longest time records in the region were selected for the analysis. Therefore, Osmangazi, Keles, Uludag, Gemlik, Iznik, Karacabey, and Mustafakemalpasa stations were selected. Linear trend (LT), moving average (MA), Mann-Kendall (MK), turn points (TP), Spearman rank-order correlation (SROC), innovative Şen (IS), innovative trend analysis (ITA), changes in distribution (CD), and standardized precipitation index (SPI) methods were used to detect short-term trends in the precipitation time series. Results indicated that the trends, reported by the previous studies could not be reproduced at a monthly scale when using LT, MK, SROC, IS, ITA, and MA. However, the trends observed by the SPI-48 were also tracked down using CD, and SPI methods. It is concluded that the detection of the short-term trends is problematic whilst the outliers deviate results of the analysis. Hence, a combination of CD, ITA, and IS methods is a key in evaluation of the short-term trends within a data run.Item Corrosion behavior of annealed stainless steel mesh in different electrolytes(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-04-16) Yavuz, Abdulcabbar; Kaplan, Kaan; Aktas, SitkiThis study aimed to investigate the corrosion behaviour of annealed stainless steel mesh. Thermal oxidation treatments were applied to steel mesh in a muffle furnace at 500 °C, 700 °C and 900 °C. Surface morphology of annealed and non-annealed stainless steel meshes was compared before and after polarization. The roughness of the steel surface was increased after heat-treatment. The corrosion properties of non-annealed and annealed steel were determined using linear sweep voltammetry. The corrosion behaviour of annealed stainless steel was examined utilizing a potentiostat in a 3.5 wt.% NaCl, 1 M H2SO4 and 1 M KOH electrolytes. The corrosion susceptibility of heat-treated stainless steel was more than that of non-heat treated stainless steel in alkaline electrolyte. While pitting corrosion of non-annealed and annealed stainless steel was different, corrosion potential and current of steel mesh without heat treatment were the same as the steel meshes annealed at 500 °C and 700 °C. Corrosion current and corrosion potential of non-annealed steel were the same as 500 °C annealed steel mesh in acidic medium.Item Effects of crack initialization angle on crack propagation path of thin rim gears for wind turbines(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-29) Doğan, Oğuz; Kalay, Onur Can; Karpat, Fatih; Mühendislik Fakültesi; Makine Mühendisliği Bölümü; 0000-0003-4203-8237; 0000-0001-8643-6910; 0000-0001-8474-7328Nowadays, wind turbines are one of the main subjects of the designers due to the everincreasing interest in renewable energy sources. Due to dynamic loads that effect the gear system, cracks may observe on the gear teeth. These cracks may proceed along either the tooth or the rim. In similar cases, if the crack proceeds along with the tooth, crack classified as benign. If the crack proceeds along with the rim direction, the cracks can be classified as catastrophic cracks. In this study, the effects of crack initialization angle and backup ratio on the crack propagation path are investigated numerically for spur gears. The maximum stress location at the gear root is defined as the crack starting point. The initial cracks are opened with 0° - 45° - and 90° crack initialization angles. Also, five different backup ratios are used for crack propagation analysis. The analyses are performed in ANSYS Workbench, SMART Crack Growth module. The crack propagation paths are evaluated for fifteen analyses. As a result, if the rim thickness is high, the crack initialization angle has no effects on the crack paths. It has an influence on the crack propagation paths for the special rim thickness.Item Eğri uydurma tekniğine dayalı yeni bir yöntemle fotovoltaik panellerin sıcaklık katsayılarının elde edilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-10) Şentürk, AliBu çalışmada, fotovoltaik panellerin performans parametrelerine (kısa-devre akımı, açık-devre gerilimi ve maksimum çıkış gücü) ait sıcaklık katsayılarını elde etmek için yeni bir yöntem ortaya konmuştur. Eğri uydurma tekniğine dayanan bu yeni yöntem, ölçülen ve hesaplanan performans parametreleri arasındaki en küçük hata değerlerini sağlayan sıcaklık katsayılarını elde etmektedir. Yeni yöntem silikon tabanlı bir fotovoltaik panel için test edilmiştir. Bu panelin; yeni yöntemden elde edilen sıcaklık katsayıları ve kataloğunda sunulan sıcaklık katsayıları dış ölçülen performans parametreleri kullanılarak ortalama karekök hata yaklaşımı ile karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak, yeni yöntemden elde edilen sıcaklık katsayılarının, katalog sıcaklık katsayılarından daha iyi bir doğrulukla performans parametrelerinin sıcaklık bağımlılığını ifade ettiği ortaya konmuştur. Mevcut yöntemlerden farklı olarak, yeni yöntem sıcaklık katsayılarını elde etmek için sabit parametrelere, belirli kısıtlamalara veya ilave bir deneysel düzeneğe ihtiyaç duymamaktadır.Item Elektrikli araçlarda kullanılan pil hücresinin elektriksel ve termal modeli(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-02-17) Şefkat, Gürsel; Özel, Mert Ali; Mühendislik Fakültesi; Makine Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-5686-0195; 0000-0003-2887-3359Elektrikli araç sayılarının hızla arttığı günümüzde yapılan bilimsel çalışmalar da, aynı oranda bir ivme kazanmıştır. Elektrikli araç teknolojisinin yaygınlaşması için en kritik alt sistemlerden biri olan batarya paketinin doğru analiz edilmesi, sürüş performansından menzile kadar kullanıcıyı doğrudan ilgilendiren önemli performans ölçütlerine etki etmektedir. Çalışma kapsamında, elektrikli aracın batarya paketinde kullanılacak lityum iyon pil hücresinin 1. dereceden elektriksel ve termal matematik modelleri MATLAB&SIMULINK programında oluşturulmuştur. Simülasyon çıktıları, pil hücresi üzerinde yapılan deşarj (boşaltma) testleri sonucunda elde edilen değerler sonucunda yaklaşık %0.4 hata ile doğrulanmıştır. Pilin termal modeli ise ANSYS programında yapılan termal analizler ve termal kamera ile yapılan ölçümlerle yaklaşık %2 hata değeri ile doğrulanmıştır. Çalışma sonucunda doğrulanmış pil hücresinin matematik modeli, elektrikli araç modellerine kolayca uyarlanarak teorik simülasyonların ve operasyonel koşullar altında çalışacak algoritmalara uyarlanmasına olanak sağlamaktadır.Item ERA5 ve ERA-Interim rüzgarları ile çalıştırılan SWAN model sonuçlarının performans analizi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-25) Çalışır, Emre; Akpınar, Adem; Mühendislik Fakültesi; İnşaat Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-0440-1202; 0000-0002-9042-6851Bu çalışmada, Avrupa Orta Vadeli Hava Tahmin Merkezi (ECMWF)’nin yeni yeniden değerlendirme (reanaliz) veri setinin Karadeniz bölgesi dalga tahminine katkı yapıp yapmadığı araştırılmıştır. Bu maksatla, ECMWF’in veri tabanından hem ERA5 hem de mukayese yapmak maksadıyla ERA-Interim veri setlerinin rüzgar verileri indirilmiştir. Performans değerlendirilmesi için dalga tahminlerini gerçekleştirmek maksadı ile bu rüzgar verisini kullanan üçüncü nesil dalga tahmin modeli olan SWAN varsayılan ayarlamalı olarak çalıştırılmıştır. SWAN tahminleri 1996 yılında NATO TU-WAVES projesi kapsamında Karadeniz’e kurulan şamandıra ölçüm istasyonlarından üçünün (Gelendzhik, Hopa, Sinop) dalga ölçümleri ile kıyaslanarak performansları irdelenmiştir. Performans değerlendirmesi sırasında hata istatistiği parametreleri, zaman serisi grafikleri, saçılım diyagramları, kuantil grafikleri ve dalga gülleri incelenmiştir. Hata istatistiği parametrelerinde örneğin Hopa şamandıra ölçüm verisi ile model veri setleri kıyaslandığında, belirgin dalga yüksekliğinde gözlenen ortalamaların farkı (bias) ERA-Interim veri setinde 0,317 m iken ERA5 veri setinde 0,261 m değerini almıştır. Tüm bu değerlendirme süreci sonucunda ise, Karadeniz özelinde ECMWF tarafından son yıllarda üretilmiş ERA5 model rüzgarlarının dalga modellerine girdi olarak tanımlandığında ERA-Interim rüzgarlarına kıyasla daha doğru dalga tahmini sağladığı sonucuna varılmıştır.Item Farklı malzemelerden yuvarlanma çiftlerine sahip bilyalı ve makaralı yatakların tribolojik özelliklerinin karşılaştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-29) Karadere, Gültekin; Mühendislik Fakültesi; Makine Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-9280-0982Bu makalede üç farklı malzeme kombinasyonu için üç farklı radyal yükün uygulandığı silindirik makaralı ve sabit bilyalı rulmanların yuvarlanma yüzeylerinde oluşan minimum film kalınlıkları, temas alanları, maksimum temas basınçları ve toplam deformasyonları hesaplanmış ve karşılaştırılmıştır. Radyal yükler yarı yarıya azaltıldığında, iç ve dış temas alanlarındaki minimum film kalınlıkları, malzeme çiftlerinden bağımsız olarak, makaralı rulmanlarda yaklaşık % 9, bilyalı rulmanlarda ise % 5 oranında artmıştır. Sabit bir yük uygulanan makaralı rulmanlarda minimum film kalınlıklarının malzeme çiftinden bağımsız olarak sabit olduğu bulunmuştur. Tamamen seramikten bilyalı rulmanlarda ise hemen hemen yükten bağımsız olarak minimum film kalınlıklarının, tamamen çelik olanlardakine göre yaklaşık % 5 daha küçük olduğu bulunmuştur. Bilyalı ve makaralı rulmanlarda yuvarlanma yüzeylerindeki toplam deformasyonlar tamamen çelik olanlarda en büyük, tamamen seramik olanlarda en küçüktür. Malzeme kombinasyonundan bağımsız olarak, radyal yük yarı yarıya azaltıldığında bilyalı rulmanlarda toplam deformasyonların yaklaşık % 37, makaralı rulmanlarda ise yaklaşık % 46 azaldığı bulunmuştur. Bilyalı rulmanlarda iç temas yüzeyindeki maksimum basınçlar yaklaşık % 21, makaralı rulmanlardakiler ise yaklaşık % 29 azalmaktadır.Item Fiber ile iyileştirilmiş kum zemine gömülü boruların dinamik davranışının sarsma tablası deneyleri ile incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-01-06) Yılmaz, Meryem; İkizler, Sabriye Banu; Teymür, BerrakAltyapı sistemlerinden olan gömülü borular ülkemizde ve tüm dünyada yaşam standartlarını kolaylaştırmak adına su, petrol, doğalgaz, kanalizasyon gibi alanlarda kullanılmaktadır. Zeminde oluşabilecek deprem vb. olaylar zemin yapı etkileşimden kaynaklı altyapıda bulunan gömülü boru sistemlerine de zarar vermektedir. Oluşabilecek zararları minimuma indirmek ve önlemek adına son zamanlarda zemin iyileştirmesi alanında fiber katkı malzemesi yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Çalışma kapsamında hazırlanan deney düzeneği temiz silis kumu, PPRC (polypropylene random copolymer) boru, fiber, sarsma tablası ve cam hazneden oluşmaktadır. Çalışmada temiz silis kumu 10 cm‟lik 3 tabaka halinde, tabanda %80 rölatif sıkılıkta fiber katkısız ve üstünde ağırlıkça %1- %2 fiber katkılı olmak üzere %20 rölatif sıkılıkta yerleştirilerek deney setleri hazırlanmıştır. Çalışmada 32 mm çapında PPRC boru kullanılmıştır. Kullanılan boru gömü derinliği boru çapına (D) bağlı olarak yüzeyden 1,2D ve 2D olmak üzere iki farklı derinlikte fiber katkılı ve katkısız numuneler hazırlanmış ve bu numuneler üzerinde bir seri sarsma tablası deneyleri gerçekleştirilmiştir. Yapılan tek eksenli sarsma tablası deneyleri ile gömülü boruda meydana gelen ivme değişimleri incelenmiştir. Deneylerden elde edilen kayma gerilmesi- kayma şekil değiştirmesi grafiğinin eğiminden kayma modülü hesaplanmıştır. Sonuç olarak, grafikler ve hesaplamalara bakıldığında fiber katkısının temiz kum zeminlerin dinamik davranışını olumlu yönde etkilediği ve gömülü boru deplasmanlarında olumlu etkisinin olduğu gözlemlenmiştir.