2011 Cilt 9 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/6401
Browse
Browsing by Subject "Colloid cysts"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
Item Pediatrik kolloid kistlere anterior transkallozal yaklaşım sonuçları(Uludağ Üniversitesi, 2011-04-04) Kuytu, Turgut; Kaplan, Tolga; Taşkapılıoğlu, Mevlüt Özgür; Kocaeli, Hasan; Korfalı, Ender; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı.Giriş: Kolloid kistler tüm intrakranial tümörlerin %0,5-1’ini, 3. ventrikül lezyonlarının ise %55’ini oluşturur. Bu çalışmada, 3. ventrikül kolloid kisti nedeniyle kliniğimizde anterior interhemisferik transkallozal yaklaşımla tedavi edilen pediatrik olgular sunulmuş ve tedavi prensipleri üzerinde durulmuştur. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada 2001-2009 yılları arasında opere edilen kolloid kistli 16 yaş ve altı hastalar retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Hastaların 3’ü erkek, 1’i kız; yaş aralığı 12-16; ortalama yaş 13,75; ortalama semptom süresi 2,5 ay; ortalama takip süresi 46,75 (15-102) ay idi. Başvuru şikayetlerine bakıldığında, hastaların tümünde frontal yerleşimli baş ağrısı, 2 hastada ek olarak bulantı-kusma ve 1 hastada vücudunun sol tarafında uyuşma şikayeti mevcuttu. Nörolojik muayenede 3 hastada bilateral papil ödem izlenirken 1 hastada defisit saptanmadı. Kranial bilgisayarlı tomografide 2 olguda kist hiperdens, 1 hastada hipodens olarak izlendi. Kranial manyetik rezonans görüntülemede kist 2 olguda T1 ağırlıklı görüntülerde izo, T2 ağırlıklı imajlarda hiper; 1 olguda T1 ağırlıklı görüntülerde hipo, T2 ağırlıklı görüntülerde hiper; 1 olguda ise T1 ağırlıklı görüntülerde hiper, T2 ağırlıklı görüntülerde izointens idi. Tüm hastalar interhemisferik-transkallosal-transforaminal yaklaşımla tedavi edildi. Üç hastada total eksizyon mümkün olurken, 1 hastada talamostriat vene yapışık kapsülün çok küçük bir kısmı koagüle edilerek bırakıldı. Takiplerde rekürrens izlenmedi. Sonuç: Üçüncü ventrikül lezyonlarına ulaşmak için literatürde çok çeşitli yaklaşımlar tanımlanmış olmakla birlikte, olgularımızda kortikal harabiyete sebep olmadığından transkallozal girişim tercih edildi. Bu yolla yaklaşım pediatrik olgularda da güvenli tümör rezeksiyonuna imkan sağlamaktadır.