Publication: The effect of the severity of chronic obstructive pulmonary disease on the pituitary gonadal axis
Date
2024-06-09
Authors
Yok
Authors
Hayat, İmren Mutlu
Önce, Halil Ferat
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Bursa Uludağ Üniversitesi
Abstract
This study aims to investigate the levels of anabolic hormone implicated in specific clinical symptoms of chronic obstructive pulmonary disease (COPD) in relation to disease severity. Sixty-four male patients with COPD for at least two years were included. COPD diagnosed was based on pulmonary function tests, with severity classified using the CAT score and mMRC breathlessness scale. Levels of various hormones including TSH T3 T4, FSH, LH, testesterone, prolactin, progesterone and CRP were measured. Arterial blood gases were also analyzed. Patients were categorized according to GOLD stages. LH, FSH levels decreased during exacerbation, with a significant positive correlation between LH and low arterial oxygen levels. lower testosterone levels were statistically significant in severe COPD patients with FEV1 < 50%. A decrease in LH, testosterone FSH, TSH, progesterone and prolactin was observed with low blood oxygen levels, indicating dysfunction in the hypothalamic-pituitary-gonadal axis. However,stastistical significance varied.In conclusion, hormonal changes occur in male COPD patients, particulary related to disease severity. Testesterone levels correlate significantly with COPD severity. LH decrease during pronounced hypoxemia period was notable. Further research is necessary to evaluate the safety and efficacy of testosterone supplementation in COPD patients.
Bu çalışmanın amacı, kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) spesifik klinik semptomlarında rol oynayan anabolik hormon düzeylerinin hastalığın şiddeti ile olan ilişkiyi araştırmaktır. En az iki yıldır KOAH'lı altmış dört erkek hasta çalışmaya dahil edildi. KOAH, akciğer fonksiyon testlerine dayanarak teşhis edildi ve şiddeti CAT skoru ve mMRC nefes darlığı ölçeği nefes darlığı ölçeği kullanılarak sınıflandırıldı. TSH T3 T4, FSH, LH, testosteron, prolaktin, progesteron ve CRP dahil olmak üzere çeşitli hormonların seviyeleri ölçüldü. Ayrıca arteriyel kan gazları analiz edildi. Hastalar GOLD evrelerine göre kategorize edildi. LH, FSH seviyeleri alevlenme sırasında azaldı ve LH ile düşük arteriyel oksijen seviyeleri arasında anlamlı pozitif bir korelasyon vardı. FEV1 <%50 olan şiddetli KOAH hastalarında daha düşük testosteron seviyeleri istatistiksel olarak anlamlıydı. LH, testosteron FSH, TSH, progesteron ve prolaktinde bir azalma gözlendi ve düşük kan oksijen seviyeleri gözlendi ve bu hipotalamus-hipofiz-gonadal eksende disfonksiyona işaret ediyordu. Ancak istatistiksel anlamlılık bulunmadı. Sonuç olarak, erkek KOAH hastalarında hormonal değişiklikler meydana gelir, özellikle hastalığın şiddetiyle ilişkilidir. Testesteron seviyesi KOAH şiddeti arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki tespit edildi. Hipokseminin daha belirgin olduğu dönemde LH azalması dikkat çekiciydi. KOAH hastalarında testesteron takviyesinin güvenliğini ve etkinliğini değerlendirmek için daha fazla araştırma gereklidir.
Bu çalışmanın amacı, kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) spesifik klinik semptomlarında rol oynayan anabolik hormon düzeylerinin hastalığın şiddeti ile olan ilişkiyi araştırmaktır. En az iki yıldır KOAH'lı altmış dört erkek hasta çalışmaya dahil edildi. KOAH, akciğer fonksiyon testlerine dayanarak teşhis edildi ve şiddeti CAT skoru ve mMRC nefes darlığı ölçeği nefes darlığı ölçeği kullanılarak sınıflandırıldı. TSH T3 T4, FSH, LH, testosteron, prolaktin, progesteron ve CRP dahil olmak üzere çeşitli hormonların seviyeleri ölçüldü. Ayrıca arteriyel kan gazları analiz edildi. Hastalar GOLD evrelerine göre kategorize edildi. LH, FSH seviyeleri alevlenme sırasında azaldı ve LH ile düşük arteriyel oksijen seviyeleri arasında anlamlı pozitif bir korelasyon vardı. FEV1 <%50 olan şiddetli KOAH hastalarında daha düşük testosteron seviyeleri istatistiksel olarak anlamlıydı. LH, testosteron FSH, TSH, progesteron ve prolaktinde bir azalma gözlendi ve düşük kan oksijen seviyeleri gözlendi ve bu hipotalamus-hipofiz-gonadal eksende disfonksiyona işaret ediyordu. Ancak istatistiksel anlamlılık bulunmadı. Sonuç olarak, erkek KOAH hastalarında hormonal değişiklikler meydana gelir, özellikle hastalığın şiddetiyle ilişkilidir. Testesteron seviyesi KOAH şiddeti arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki tespit edildi. Hipokseminin daha belirgin olduğu dönemde LH azalması dikkat çekiciydi. KOAH hastalarında testesteron takviyesinin güvenliğini ve etkinliğini değerlendirmek için daha fazla araştırma gereklidir.
Description
Keywords
Choronic obstructive pumnonary disease, Hormones, Pulmonary function test