Posterior uretral valv cerrahisi komplikasyonlarında urodinamik bulgular

Abstract

Posterior üretral valv ameliyatı geçiren çocuklarda görülen postoperatif miksiyon bozukluklarının tipini ve yerini saptayıp ileriki tedavileri ona göre düzenlemek amacıyla planlanan ürodinamik çalışmalar, 9 hasta üzerinde yapılmıştır. Bu hastaların hepsine serbest voiding hızı, sistometrogram, voiding arasındaki basınç değişiklikleri, üretra kapanma basınç eğrisi çizimi yapılmıştır. Ürodinamik inceleme sonunda bu çocuklarda akış zamanında uzama, ortalama akım hızında düşme, miyojenik yetersizlik, inhibe edilemeyen detrüsör kontraksiyonu, intraabdominal açılma ve maksimum intravezikal basınçlarda artma, internal sfinkter basıncında artma ve azalma, eksternal sfinkter basıncında artma gibi patolojik ürodinamik paternler ortaya konmuştur. Bu paternlerin değerlendirilmesiyle bu hastalarda görülen postoperatif aşağı idrar yolu bozukluklarının, mesane, mesane boynu ve eksternal üretral sfinkter düzeyinde olduğu ve atonik mesane, internal sfinkter yetersizliği, internal sfinkter düzeyinde strüktür, eksternal sfinkter düzeyinde strüktür gibi bozukluklar içerdiği anlaşılmıştır. Bu diagnostik paternlerin daha sonraki tıbbi ve cerrahi tedavilere yol gösterebileceği vurgulandı.Uroflowmetry, cystometry, simultaneous recording of intravesical pressure and urethral pressure profile were performed in nine patients with postoperative micturition disturbances following posterior urethral valve surgery. Urodynamic evaluations revealed some pathological patterns such as prolonged voiding time, hypotonic and hypertonic cystometric patterns, high intraabdominal opening and maximal intravesical pressures, high and low internal sphincter pressures and high external sphincter pressure. These patterns assist to categorize postoperative lower urinary tract disturbances encountered following urethral valve ablation. These abnormalities are mainly found at the level of bladder, bladder neck and external urethral sphincter and include atonic bladder, internal sphincter insufficiency and partial obstruction at the levels of internal and extenıal sphincter. In conclusion these diagnostic patterns were found useful in selling specific pharmacologic and surgical therapeutic measures when indicated.