Uludağ Arıcılık Dergisi / Uludağ Bee Journal
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11452/5061
Browse
Browsing by BUU Author "Aydın, Levent"
Now showing 1 - 20 of 21
- Results Per Page
- Sort Options
Item Açılış: Uludağ Arıcılık Derneği(Uludağ Üniversitesi, 2001) Aydın, Levent; Uludağ ÜniversitesiUludağ Arıcılık Dergisi'nin ilk sayısını çıkarmış bulunmaktayız. Amacımız hem sizlere yardımcı olmaya çalışmak hem de bu dergi aracılığıyla bir iletişim ağı kurarak birbirimizle iletişimimizi geliştirmektir. Hızla gelişen ve küreselleşen dünyamızda her konuda olduğu gibi Arıcılık konusunda da çok önemli gelişmeler olmaktadır. Ülkemiz değişik arı ırkları, çeşitli bitki türleri ve farklı ekolojik bölgelere sahip olması nedeniyle Arıcılık konusunda büyük bir potansiyele sahip olmasına rağmen ne yazık ki istenilen seviyeye ulaşamamıştır. Bunun en önemli nedenlerinden biri Arıcılık konusunda çalışan Bilim Adamları ve Üreticiler arasında yeterli iletişim ve işbirliği olmamasıdır. İşte bu yüzden biz Uludağ Arıcılık Derneği olarak sözünü ettiğimiz işbirliği ve iletişim konusundaki sorunların aşılabilmesi için, önce Marmara Bölgesi içerisinde, sonra tüm yurtiçi ve daha sonra yurtdışıyla da bağlantılar kurmayı amaçlıyoruz. Bu yüzdendir ki bir süre önce, Bursa ve civar illerde bulunanlar başta olmak üzere arıcılıkla uğraşan kişilerle (arıcılar, akademisyenler, öğrenciler) bir dernek kurulması konusunda fikir birliğine ulaşıldı ve bunun sonucunda da derneğimiz Nisan-2000 tarihinde kurulduItem Arıcılıkta ilaç kullanımı(Uludağ Üniversitesi, 2001) Aydın, Levent; Uludağ ÜniversitesiArıların salgın hastalıklardan korunması, hastalıkların tedavisi, vücut direncinin kuvvetlen dirilmesi, arının fizyolojik dengesinin korun ması , stres zararlarının önlenmesi yetiştirme hastalıklan, fertilitenin yükselmesi gelişme ve verimin yükseltilmesi ve arıdan sağlıklı ürün elde edilmesi için ilaç niteliğinde bir çok kim yasal maddeyi kullanma gerekliliği vardır. Ter si durumlarda üretimi arttırmak veya üretim düzeyini korumak olası değildir. İlaç niteliğindeki kimyasal maddelerin kulla mmı , insan ve an sağlığım , gıda ve çevre güvenliğini ilgilendiren pek çok sorunu da beraberinde getirir. Özellikle yetişticilik ve he kimliğin birbirinin sınırlarına girdiği durumlar da ilaç kullarıımında suistimallerin görülmesi olasıdır. İlaçların bilinçli ve güvenli şekilde kullamlmaları ve kontrolü büyük önem taşımaktadır .Item Bacterial analysıs of marketed and raw honey in Turkey(Uludağ Üniversitesi, 2007) Wells, Harrington; Özakın, Cüneyt; Çakmak, İbrahim; Aydın, Levent; Mustafakemal Paşa Meslek Yüksekokulu; Tıp FakültesiMarketed honey samples (the products of 15 different firms obtained from superstores), and raw honey (obtained directly from 11 different apiaries from the Black Sea and Marmara regions of Turkey) were analyzed for bacteria species presence. Out of the 26 honey samples, bacteria were isolated in 23. Twice the number of species was isolated from marketed as raw honey. However, neither European Foulbrood (EFB) (Melissococcus pluton) nor American Foulbrood (AFB) (Paenibacillus larvae larvae) was detected in any of the samples. This suggests that sanitary measures and disinfection requirements may not be met in collecting, packaging and labeling honey for marketing.Item Balarılarında bulunan az önemli zararlı artropodlar (eklembacaklılar) bölüm 1: Insekta (böcekler)(Uludağ Üniversitesi, 2012) Aydın, Levent; Selçuk, Özgür; Arıcılık Geliştirme Uygulama ve Araştırma MerkeziTüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de arıcılıkta birçok hastalık ve zararlılarla karĢı karĢıya bulunmaktayız. Bunlardan bazıları, arıcılar ve bilim insanları tarafından göz ardı edilmesine karĢın kovan ve ürünlerine ciddi zararlar vermektedir. Bu nedenle bu zararlıları iyi tanımak ve varsa mücadele etmek kovanın sürekliliği açısından oldukça önemlidir. Bugüne kadar birçok tecrübeli arıcı bu zararlıları ve olumsuz etkilerini kısmi olarak bilmesine rağmen mücadele yöntemleri ve gerekliliğinin olup olmadığı konusunda bilgi eksiklikleri bulunmaktadır. Ektoparazitlerin iki büyük grubunu oluĢturan böcek ve akar’lar içerisinde en fazla bilinen arı zararlıları Varroa, Trake akarı, Petek Güvesi dıĢındaki yaklaĢık 119 adet artropodu kapsayan bu makale, verilen bilgilerle bu zararlıların tanınması ve arıcıların gerekli müdahaleyi yapması için hazırlanmıĢtır. Ekonomik yönden arıcılara tahminlerinin ötesinde zarar veren geniĢ bir yelpazedeki bu artropodlardan sadece Ġnsekta (böcekler) grubunda yer alan ve arıcıların sık karĢılaĢtıkları artropodlar (eklembacaklılar), bu makalede değerlendirilerek sunulmuĢtur.Item Balarılarında bulunan diğer zararlı artropodlar bölüm 2: akarlar ve araknidalar(Uludağ Üniversitesi, 2012-12-07) Selçuk, Özgür; Aydın, Levent; Arıcılık Geliştirme Uygulama ve Araştırma MerkeziTüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de arıcılıkta birçok hastalık ve zararlılarla karşı karşıya bulunmaktayız. Bunlardan bazıları arıcılar ve bilim insanları tarafından göz ardı edilmesine karşın arılara ve arı ürünlerine zararlar vermektedir. Bu nedenle bu zararlıları iyi tanımak ve varsa mücadele etmek kovanın sürekliliği açısından oldukça önemlidir. Bugüne kadar birçok tecrübeli arıcı bu zararlıları ve olumsuz etkilerini kısmi olarak bilmesine rağmen mücadele yöntemleri ve gerekliliğinin olup olmadığı konusunda bilgi eksiklikleri bulunmaktadır. Arıların en önemli ve en çok bilinen ektoparaziti olan Varroa (Oudemans 1904) bir akar’dır. Bu makalede Varroa dışındaki arı kolonilerine zarar veren diğer akarlar ve daha çok tarlacı ergin arıları avlayarak zararlı olan bazı örümcek ve akar türleri, bunların biyolojileri ve mücadeleleri hakkında değişik kaynaklara dayalı bilgiler verilmiştir.Item Determining the efficacy of flumethrin (Varostop® ) against to Varroa destructor in honey bee colonies in fall season(Uludağ Üniversitesi, 2010) Girişgin, Ahmet Onur; Aydın, Levent; Veterinerlik Fakültesi; Parazitoloji Ana Bilim DalıThis study was conducted to determine the efficacy of flumethrin (Varostop® ) preparation against the honey bee parasite Varroa destructor, in an apiary located in Bursa province of Turkey, during September and November 2009. Study was covered totally 14 colonies living in Langstroth type hives which 7 of which were treatment and 7 untreated control. Varroacidal effectiveness of flumethrin (Varostop® ) was determined with Henderson-Tilton’s Formula based on the difference of mite burden on bees before and after treatments at the end of four weeks. The treatment resulted a 94.9 % efficacy in infested colonies when compared with control ones and efficacy indicates that Varostop® is effective to Varroosis in naturally infested honey bee colonies in fall season.Item Distribution of coumaphos residues in Turkish-Israel hives: A collaborative study(Uludağ Üniversitesi, 2011) Barel, Shimon; Zilberman, Deniz; Efrat, Haim; Kamer, Yossi; Zaidman, Elia; Aydın, Levent; Girişgin, A. Onur; Veterinerlik FakültesiA collaborative study was achieved to determine the distribution of coumaphos residues in beeswax and honey samples collected from hives in different parts of Turkey and Israel. Totally 170 samples were analyzed by Gas Chromatography / Mass Spectrometry (GC/MS). In Turkey and Israel no honey samples were contaminated over Maximum Residue Limit (MRL=100 ppb) but in Turkey 100 % of beeswaxes and in Israel 91.6% of positive beeswaxes were over MRL.Item Güney Marmara bölgesi arı hastalıkları ve zararlıları anket sonuçları(Uludağ Üniversitesi, 2003) Korkut, Mürşit; Aydın, Levent; Güleğen, Ender; Çakmak, İbrahim; Mustafakemalpaşa Meslek YüksekokuluBu çalışma Güney Marmara Bölgesi’nde arıcıların hastalıklarla ilgili sorunları ile genel şikayetlerinin belirlenmesi için Bursa ve Yalova illerinde 50 arıcıya uygulanan anket uygulamasıdır. Anket 2002 Mart ayında uygulanmış olup sonuçlara göre arıcıların %70’inin Arıcılık Derneği’ne üye oldukları, ortalama kovan sayısının 67 olduğu, kovanların %72’sinde polen çekmecesi bulunduğu, son dönemde sonbahar ve kışın kovanların %24.3’ünun söndüğü saptanmış, arıcılar kendilerine zarar veren en önemli hastalığın Varroosis (%58) olduğunu belirtmişlerdir. Varroosis’in tedavisinde en çok kullanılan etken madde Amitraz (%53) olurken en az kullanılan etken madde %4 ile formik asit olarak tespit edilmiştir.Item Güney marmara bölgesi’nde arıcılık anket sonuçları(Uludağ Üniversitesi, 2003) Seven, Selvinar; Kotkut, Mürşit; Çakmak, İbrahim; Aydın, Levent; Mustafakemalpaşa Meslek YüksekokuluBu çalışma Güney Marmara Bölgesi’nde arıcılığın genel sorunlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bursa-Yalova illerinde farklı yerlerdeki yaklaşık 100 arıcı ziyaret edilip, arasından 25 arıcı temsilci olarak kovanları kontrol edilmiş ve kendilerine anket soruları yöneltilmiştir. Anket sonuçlarına göre, arıcıların 2001 yılı mayıs-haziran döneminde hiçbir bir örgütlenme içinde olmamasına rağmen 2002 mart ayında yapılan ankette arıcıların yaklaşık %70’inin Arıcılık Derneğine üye oldukları, kovan başına ortalama verimin 15.6 kg olması, ortalama kovan sayısının 72 olduğu, ankete katılanların %40’ının asıl mesleğinin arıcılık olduğu, arıcıların %44 ünün arıcılık konusunda hiçbir yayını takip etmediği, arıcıların %61’inin zirai ilaçlardan zarar gördüğü, koloni ve arı kayıpları yaşadığı, gezginci arıcıların yer bulma ve hatta yer kirası ile %50’sinin yer konusunda sorun yaşadıkları ve %20’sinin sorun bildirmediğini ve sorun olduğunda hiçbir arıcının üniversiteye başvurmadığı ortaya çıkmaktadır.Item Güney marmara bölgesinde balarısı zararlı ve hastalıkları(Uludağ Üniversitesi, 2003) Çakmak, İbrahim; Aydın, Levent; Güleğen, A. Ender; Veteriner FakültesiBu çalışma Bursa ve yöresinde 2001 yılında balarısı (Apis mellifera) zararlı ve hastalıklarını tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla 22 farklı bölgede arılıklar seçilmiş ve her arılıktan 10 kovan tesadüfi olarak kontrol edilmiştir. Kontrollerde özellikle varroa (Varroa destructor), kireç (Ascosphaera apis), güve (Galleria mellonella) gibi gözle teşhis edilebilen belirtilere önem verilmiştir. Her kovandan 50 arı alınıp %70 lik etil alkol (ETOH) içine koyulup laboratuarda nosema (Nosema apis) ve trake akarı, şüphe edilen petekler alınıp mikrobiyoloji laboratuarında yavru çürüklüğü için incelenmiştir. Sonuçta 217 kovanda % 35 varroa, %26 kireç, %24 Nosema, %5 Avrupa yavru çürüklüğü (Melissococcus pluton, %3 güve bulunmuştur. Amerikan yavru çürüklüğü (Paenibacillus larvae larvae) ve trake akarına (Acarapis woodi) rastlanmamıştır.Item Hazır ve eski peteklerin bakteriyolojik ve mikolojik yönden incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2003) Özkın, Cüneyt; Aydın, Levent; Çakmak, İbrahim; Güleğen, Ender; Tıp Fakültesi; Mikrobiyoloji Ana Bilim DalıBu çalışmada Bursa ve Yalova yörelerinde yavru çürüklüğü şüpheli 24 farklı arılıktan alınan eski petek ile ticari firmalar tarafından üretilen 11 değişik marka hazır petekte insan ve arı sağlığına zararlı bakteriyel ve fungal mantar etkenlerin araştırılması amaçlanmıştır. Eski peteklerin tamamında şüpheli gözeneklerden alınan örnekler ve ticari temel peteklerin yıkama solüsyonları, Amerikan yavru çürüğü ve Avrupa yavru çürüğü etkenleri ve olası diğer etkenlerin izolasyonu açısından uygun ortamlarda inkübe edilmiştir. İnkübasyon sonrası üreyen farklı morfolojideki mikroorganizmalar gram boyama yöntemi ile incelendikten sonra CRYSTAL Sistemi (Becton Dickinson, Aalst, Belgium) ile teşhis edilmiştir. Eski peteklerin tamamında bir veya birden fazla bakteriyel ve fungal etkene rastlanırken, ticari peteklerin 6’sında (%54,5) etken izolesyonu yapılmış 5’inde (%45,5) herhangi bir etken tespit edilmemiştir. Etken izole edilen ticari temel peteklerin 5’inin (%83,3) bakteriler birinin (%16,7) fungal etkenler ile kontamine olduğu tespit edilmiştir. Eski peteklerde 14 bakteri türü (Bacillus brevis, Bacillus cereus, Bacillus megatarium, Bacillus sphaericus, Bacillus subtilis, Corynebacterium bovis, Corynebacterium jekium, Enterecoccus faecalis, Micrococcus luteus, Proteus mirabilis, Staphylococcus epidermidis, Staphylococcus vitulus, Staphylococcus warneri, Streptococcus vestibularis) ve 4 mantar cins ve türü (Aspergillus fumigatus, Candida spp., Cladosporium corrioni, Penicillum spp.) teşhis edilmiştir. Bu etkenlerden C. jekium 9 örnekte rastlanmıştır. Ticari temel peteklerde 4 bakteri türü (Bacillus pumilus, Bacillus subtilis, Staphylococcus auricularis, Staphylococcus epidermidis) ve bir fungus cinsi (Candida spp.) saptanmış ve B. subtilis 2 örnekte tespit edilmiştir. İncelenen tüm örneklerde Amerikan yavru çürüğü etkeni P.l alvei ve Avrupa yavru çürüğü etkeni M. Pluton saptanmamıştır. Sonuçlar insan ve arı sağlığı yönünden değerlendirilmiştir.Item Nosemiasis(Uludağ Üniversitesi, 2001) Aydın, Levent; Uludağ ÜniversitesiNosemiasis dünyadaki tüm kıtalarda balarılarında yaygın olarak görülen bir hastalıktır. Bursa yöresinde yapılan bir çalışmada %26.4 latent (belirti göstermeden), %10.5 ise kovanları söndürecek düzeyde gözükmektedir.Item Preliminary survey results on 2006–2007 colony losses in Turkey(Uludağ Üniversitesi, 2007) Giray, Tuğrul; Kandemir, İrfan; İnci, Ahmet; Oskay, Devrim; Döke, Mehmet Ali; Kence, Meral; Kence, Aykut; Çakmak, İbrahim; Aydın, Levent; Mustafa Kemalpaşa Meslek YüksekokuluExtraordinary colony losses have been reported in early 2007 from several eastern provinces of Turkey. We have conducted a questionnaire study on a subsample of beekeepers from Turkey. This is the first report on 80 questionnaires representing over 10,000 colonies. We investigated whether there has been extraordinary winter losses in comparison to previous years through pairwise analysis of self-reported past and present losses of same beekeepers. This analysis indicated regional extraordinary bee losses. In addition we have analyzed a battery of 9 question groups to investigate several hypotheses related to causes of bee deaths. These hypotheses included; irregular season, known bee diseases, colony collapse disorder, honey bee genetic source, use of different beekeeping inputs such as sugar feed, wax foundation, queens, and parasite and disease treatments. The results support hypotheses related to irregular season and an unknown regional factor.Item Propolisin sağlık açısından önemi, kalitesinin belirlenmesi ve Türkiye açısından irdelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2013-04-15) Oruç, Hasan Hüseyin; Sorucu, Ali; Aydın, Levent; Arıcılık Geliştirme Uygulama ve Araştırma MerkeziPropolisin içinde 300’den fazla aktif madde bulunmaktadır. Bunların içinde insan sağlığı açısından önemli olanlar fenolik bileşiklerdir ve fenolik bileşiklerden de özellikle bazı fenolik asitler ve flavanoidlerdir. Kaynağına ve dolayısıyla içeriğine bağlı olarak, propolisin antimikrobiyal (bakteri, virüs, parazit ve mantarlara karşı), antioksidan, antiinflamatuar, antikanser ve ülser önleyici gibi etkileri bulunmaktadır. Bu etkiler propolisin içeriğine bağlı olarak değişebilmekte ve yine içeriğine bağlı olarak propolisin zararlı etkileri de görülebilmektedir. Bu nedenle propolislerin bilinçli toplanması, uygun bir şekilde ekstraktlarının hazırlanması, içerik analizlerinin yapılması ve tüketime sunulması gerekir. Bu şekilde hazırlanan propolis ekstraklarının kaliteleri belirlenebilecek ve belirli bir oranda standardize edilebilecektir. Böylece tüketime sunulan propolislerin içindeki yararlı maddeler ve miktarlarının bilinmesiyle istenilen yararlı etkilerinin görülmesine katkı sağlanmış olacaktır. Bu anlamda Türkiye’deki propolislerin de ele alınması ve içerik miktarları açısından irdelenmesi gerekmektedir.Item Sonbaharda balarısı hastalık ve zararlılarının kontrolü(Uludağ Üniversitesi, 2005) Aydın, Levent; Veteriner FakültesiSonbahar ayları gerek kışlama gerekse takip eden sezon açısından arı sağlığı için oldukça önemlidir. Bu derlemede sonbahar aylarında kovanda yapılacak işlemlerin koloni yönetimi açısından arının kışa hazırlanması ve takip eden sezona güçlü girmesi ile hastalık kontrolü ve mücadelesi irdelenmiştir. Özellikle Varroa kontrolü, temizlik ve kovan içi düzenlemelerin çevresel faktörlerle (ısı, yağış, nem) bağlantısı, balarısı hastalık ve zararlılarına karşı profilaktik yöntemlerin önemi vurgulanmıştır. Çevresel şartlardaki değişimlere hazırlıklı olmayan kovanlar birçok hastalık ve zararlılara ortam oluşturacaktır. Buna hatalı yaklaşım ve ilaçlama da ilave olursa koloni sadece kendisi ve arılık için değil insan sağlığı içinde tehdit oluşturacaktır.Item Türkiye’de Varroa Destructor ile doğal enfeste bal arısı kolonilerinde Apİvar® ’ın (Amitraz) etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2010) Aydın, Levent; Girişgin, A. Onur; Arıcılık Geliştirme ve Araştırma MerkeziBu çalışmada, Bursa yöresinde Varroa destructor ile doğal bulaşık olan balarısı kolonilerinde (polen tuzaklı kovanlarda) Apivar’ın (Amitraz) etkinliği araştırılmıştır. V.destructor ile doğal olarak bulaşık 40 koloni yirmişer koloniden oluşan 2 gruba ayrılmıştır. Birinci grup Apivar strip ile 6 hafta süre ile sonbaharda tedavi edilmiş, ikinci grup ise tedavisiz kontrol bırakılmıştır. Tedavi sonrası Apivar strip’in etkinliği istatistiki olarak Henderson-Tilton ve Yüzde Değişim Testleri ile karşılaştırılmalı olarak değerlendirilmiştir. Sonuç olarak Apivar grubunda polen çekmecelerine 42 günde toplam 8838 Varroa düşmüş ve bunların %57’si ilk 48 saatte düşmüştür. Kontrol grubunda ise polen çekmecelerine 42 günde toplam 1923 Varroa düşmüş ve bunların %13’ü ilk 48 saatte düşmüştür. Apivar’ın etkinliği ilk olarak Henderson–Tilton’un formülüyle, ikinci olarak tedaviden önce ve sonra arılar üzerindeki akarların ortalama yüzdesinin karşılaştırılması esasına dayanan yüzde değişim metoduyla tespit edilmiştir. Buna göre Apivar’ın etkisi sırasıyla %99.43 ve %99.36 bulunmuştur. İlaçtan kaynaklanan herhangi bir yan etki gözlenmemiştir.Item Varroa destructor ile doğal enfeste balarısı kolonilerinde obeson’un (thymol) akarasit etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2009) Aydın, Levent; Şenlik, Bayram; Girişgin, A.Onur; Veteriner FakültesiBu çalışmada, Bursa yöresinde Varroa destructor ile doğal bulaşık olan balarısı kolonilerinde (polen tuzaklı kovanlarda) Obeson’un (Thymol) etkinliği araştırılmıştır. V.destructor ile olarak bulaşık 18 koloni dokuzar koloniden oluşan 2 gruba ayrılmıştır. Birinci grup Obeson ile tedavi edilmiş, ikinci grup ise tedavisiz kontrol bırakılmıştır. Tedavi sonrası Obeson ilkbaharda %85,5 ve sonbaharda % 100 etkili bulunmasına rağmen sonbahardaki değişik faktörler göz önüne alındığında etkinliğin bu derece yüksek olmadığını düşünmekteyiz. Yapılan araştırmalarda da birçok esansiyel yağ bileşiğinin maksimum etkinliği %98 civarında kalmıştır (Zhang, 2000, Ruffinengo et al. 2007). Bu çalışmada kontrol grubunda ise canlı Varroa’lar tespit edilmiştir. Çalışma süresince tedavi sonrası arıların kısa süreli bir davranış tepkisi dışında ilaçtan kaynaklanan çok ciddi bir yan etki görülmemiştir.Item Varroa destructor ile doğal olarak bulaşık balarısı kolonilerinde ecostop® (thymol + menthol) ve perizin ® (coumaphos )’in etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2007) Çakmak, Selvinar Seven; Aydın, Levent; Çakmak, İbrahim; Mustafakemalpaşa Meslek Yüksekokulu; Arıcılık Geliştirme ve Araştırma MerkezBu çalışmada, Bursa yöresinde Varroa destructor ile doğal olarak bulaşık balarısı kolonilerinde (polen tuzaklı kovanlarda) Ecostop (Thymol + Menthol) ve Perizin (Coumaphos)’in etkinliği araştırılmıştır. V.destructor ile olarak bulaşık 21 koloni yedişer koloniden oluşan 3 gruba ayrılmıştır. Birinci grup Ecostop şerit, ikinci grup dökme (sprey) Perizin’le tedavi edilmiş, üçüncü grup ise tedavisiz kontrol bırakılmıştır. Tedavi sonrası Ecostop ve Perizin grubunda sırasıyla % 94.7 ve % 90.3 etki saptanmıştır. Kontrol grubunda ise canlı Varroa’lar tespit edilmiştir. Tedavi sonrası ilaçlardan kaynaklanan herhangi bir yan etki görülmemiştir.Item Varroa destructor’un kontrolünde yeni stratejiler(Uludağ Üniversitesi, 2005) Aydın, Levent; Veteriner FakültesiBu derlemede daha önce Varroa jacobsoni olarak bilinen Varroa destructor Kore hattının ülkemizde bulunuşu ve bu parazite karşı uygulanan koruma ve kontrol önlemlerinde yeni stratejilerden söz edilmiştir. Toprakta bulunan iki mantar türünün Varroa kontrolü için önemi vurgulanmıştır.Item Varroa’ya karşı ardıç katranı dumanı etkili mi?(Uludağ Üniversitesi, 2007) Çakmak, Selvinar Seven; Girişgin, A.Onur; Çakmak, İbrahim; Aydın, Levent; Mustafa Kemalpaşa Meslek YüksekokuluBu çalışmada, ülkemizin yerli balarısı Apis mellifera anatoliaca kolonilerinde balarısı paraziti Varroa destructor’a karşı ülkemizde bazı arıcılar tarafından kullanılan ardıç katranı dumanının etkili olup olmadığını ortaya koymak amaçlanmıştır. Dokuz adet Langstroth tipi kovan alınmış, beşi deneme grubu dördü kontrol grubu olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Beş kovanlı gruba oluklu kartonla birlikte 20 ml ardıç katranı dumanı, dört kovanlı kontrol grubuna ise sadece karton dumanı verilmiştir. Dumanlamadan sonra çekmeceye düşen Varroa sayılarının toplamına göre; ardıç katranı dumanının V.destructor’a karşı etkinliği ortalama % 3.61 (±4.51), karton dumanının etkinliği ortalama %2.64 (±0.78) çıkmıştır. Duman uygulamaları sonrası çekmeceye düşen varroa sayılarının karşılaştırılmasıyla uygulanan varyans analizi testine göre deneme ve kontrol grupları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0.05). Sonuç olarak ardıç katranı dumanı Varroa destructor’a karşı etkisiz bulunmuştur.