1998 Cilt 7 Sayı 7
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/13846
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 48
- Results Per Page
- Sort Options
Item Abdülhak Hâmid’e ait bir bölük mektup(Uludağ Üniversitesi, 1998) Hızlı, Mefail; Yurtsever, Murat; İlahiyat FakültesiBu makalede bir araya getirilenler, Abdülhak Hâmid’e ait mektupların daha önce yayınlanmamış olanlarıdır. Hemen tamamı, yakın aile fertlerine yazılmış olan bu mektupların neşri, mevcut olduğu bilinen, fakat yeri belli olmayan bir mirasın tesbiti kadar önemlidir. Tesadüf eseri bulunan bu mektupların, yakın tarih edebiyat çalışmalarına önemli bir katkı sağlayacağı beklenmektedir.Item İslam hukukunda devletlerarası anlaşmalar (devletler hukukuyla karşılaştırmalı)(Uludağ Üniversitesi, 1998) Yalar, Mehmet; İlahiyat Fakültesiİslam, insan haklarının korunması temeline dayalı, güçlüye karşı güçsüzü koruyan, insan onur ve haysiyetini ön plana çıkaran bir dünya barışma çağrıda bulunur. Devletlerarası anlaşmalar ise, sözkonusu barışın ve dış ilişkilerin önemli ve etkin vasıtalarıdır. Müslümanlar, Hz. Peygamber döneminden beri, devletlerarası anlaşmalarla tanışmış ve bu anlaşmaları, hem onlara hem de bütün insanlığa iyilik getirecek şekilde uygulamışlardır. Anlaşmalar, her zaman ve her yerde, özellikle de devletlerarası camianın konularını düzenleyen örgütler ve ittifaklar dönemi olan günümüzde kullanılması mümkün olan bir vasıtadır.Item el-Hatîb el-Bağdâdî ve el-Kifâye’si(Uludağ Üniversitesi, 1998) Kahraman, Hüseyin; İlahiyat Fakültesiel-Hatîb el-Bağdâdî'nin yaşadığı dönem İslâm dünyasının siyasî, itikadî ve fıkhî bunalımlarla karşı karşıya bulunduğu bir dönemdir. Özellikle de "H. IV. ve V. asrın Bağdâd'ı Arap, Fars, Türk ve diğer unsurların birbirleriyle giriştikleri siyasî ve fikrî mücadelenin bir sahnesi durumuna gelmişti".' Çünkü iktidardaki Abbasî Halifesi siyasî hâkimiyetini yitirmiş olup bütün’ salâhiyetleri Şiî-Büveyhîlerin eline geçmişti. Bu nüfuzdan kurtulmak isteyen Halife, Ortadoğu'nun diğer etkili kuvvetlerinden olan Selçuklular') Bağdâd’a davet etti. Selçuklular H.447/1055 yılında Bağdâd'a girdiler. Abbasî iktidarını elinde bulunduran Büveyhî meliki yakalanıp hapsedildi. Böylece bölgedeki Şiî-Büveyhî hâkimiyeti sona ermiş oldu. Bu arada Halife ile Selçuklu beyinin kızının evlenmesi de, Selçuklu ve Abbasî hanedanları arasında karşılıklı münasebetleri güçlendiren bir akrabalık doğurmuştur. Abbasî idaresi yaklaşık iki asır Selçuklu Devleti'nin tesiri altında kalmış, yıkılışa yakın tarihlerde yeniden Şiî-İran unsurunun nüfuzu altına girmiştir.Item Hz. Osman’ın hilafeti döneminde Ümeyyeoğulları’nın devlet idaresindeki yeri(Uludağ Üniversitesi, 1998) Apak, Adem; İlahiyat Fakültesiİkinci halife Hz. Ömer H. 23(644) yılının sonlarına doğru şehit edildi, sonra da Hz. Osman H.24(644-645) yılının başlarında halife seçildi. Hz. Osman halife olur olmaz, devlet idaresinde önemli değişiklikler yapmaya başladı. Kendi ailelerinden olan kişilere devlet görevi vermekten kaçınan ilk iki halife Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer’in aksine, Hz. Osman, bütün önemli vali ve komutanları kendi ailesinden yani Ümeyyeoğullarında seçti. Bu makalede biz, Hz. Osman ’ın hilafeti döneminde, Ümeyyeoğulları ’nın devlet idaresindeki etkinliklerini ve onları fitne dönemindeki sorumluluklarını inceleyeceğiz.Item Zamanın ve şartların değişmesiyle İslâmî hükümler değişir mi?(Uludağ Üniversitesi, 1998) Döndüren, Hamdi; İlahiyat Fakültesiİslâmî hükümler, sebeplere ve hikmetlere değil, illetlere dayanır ve illetlerin değişmesine paralel olarak değişir. Açık ve kesin nasslar karşısında Tufi’nin öne sürdüğü “maslahat ilkesi” ya da Fazlurrahman’ın bir yorum olarak önerdiği “tarih unsuru” İslam hukukunun “beşerileşmesi” gibi bir sonuca yol açabilir. Bir toplum dini olan İslam'ın toplumsal değişmeyi karşılayabilmesi konusunda mevcut İslam hukuk usûlünde zikredilen deliller yeterlidir.Item Ülü’l azm peygamberler ve ortak yönleri(Uludağ Üniversitesi, 1998) Karacabey, Salih; İlahiyat FakültesiYüce Allah, Hz. Peygambere hitaben şöyle buyurmuştur; “O halde (Rasûlüm), peygamberlerden azim sahibi olanların sabrettiği gibi sen de sabret...”, ayette görüldüğü gibi peygamberlerden bazıları için “Ülü’l-azm” tanımlaması yapılmıştır. Halbuki bazı ayetlerde mü’minlerin, Allah’ın elçileri arasında ayırım yapmadıkları belirtilmiş, Hz. Peygamber de kendisinden önce gelen peygamberler ile şahsı arasında herhangi bir üstünlük münakaşasının açılmasını hoş görmemiştir.3 Ayette, mü’minlere övgü sadedinde belirtilen husus ve Hz.Peygamber’in ikazı, Allah’ın elçileri arasında herhangi bir derece farkının olmadığı şeklinde algılanmıştır. Nübüvvet müessesinin, Hz. Peygamber’in konumunu ilgilendiren boyutunun ayrıca ele alınması gereğine inanıldığından, mevzunun yukarıdaki ayet çerçevesinde değerlendirilmesi düşünülmektedir. Başlıktan da anlaşılacağı gibi amaç; ayette belirtilen “ülü’l-azm” peygamberler hakkındaki bilgileri bir araya getirerek, kimliklerini ve ortak özelliklerini tespit etmeye çalışmaktır.Item Çocukluk döneminde dini sorular(Uludağ Üniversitesi, 1998) Kılavuz, M. Akif; İlahiyat FakültesiÇocuklar okulöncesi dönemde çok soru sorarlar. Çocukların bazen dini muhtevalı sorular sordukları görülür. Belki onların bu sorularının dini bir derinliği yoktur. Ancak, Din Eğitimi açısından anne baba ve eğitimciler için pek çok fırsatlar vardır. Çocuklar genellikle bu sorulan Anne babalarına sorarlar. Eğer onlar çocuğun bu sorularına cevap verirlerse Din Eğitimi açısından uygun bir ortam meydana getirmiş olacaklardır.Item Prof. Dr. Günay Tümer'e göre "Hıristiyanlıkta ve İslâm'da Hz. Meryem"(Uludağ Üniversitesi, 1998) Sayar, Süleyman; İlahiyat Fakültesi1979 yılında doçentlik tezi olarak sunulan bu çalışma, yazarının ölümünden yaklaşık bir yıl sonra yayınlanabildi. Yazar, eserini kitaplaşmış haliyle göremedi. Ancak ölümünden önceki günlerde son redaksiyon ve tashihini bizzat yapma şansına erişerek, onu basıma hazır hale getirdi. 1995 yazında merhum profesörün en önemli uğraşı bu tashih işi olmuştu. akdire değer bir çabanın ürünü olan çalışma, “Basım İçin Birkaç Söz” (s. 1X-X) ve alışılmışın dışında “Önsöz” yerine “Ön Bilgi” (s. XI- XVII) ile başlamaktadır. Ön Bilgi’de fenomenolojik metod ile karşılaştırma metodu eksenli özet bilgiye yer verilmiştir. Yazara göre Meryem, “sadece dinler tarihi alanında kalmayıp mitoloji,din fenomenolojisi, din sosyolojisi, din psikolojisi, teoloji,sanat, edebiyat, vb. disiplinlere doğru uzanan bir konudur.” Bununla birlikte, “gaye, konunun bütün detaylarını sıralamak değil, Meryem ile ilgili statülerin her iki dinde gösterdiği tabloları belirleyip bunlardan bir kanaate ulaştıracak olanlarını karşılaştırarak hem bu iki din hakkında bazı bilgilere ulaşmak, hem de dinlerin yapılarındaki bu gibi elemanların ana yapı ile bağıntılarını belirlemektir.”Item Türkiye’de cumhuriyet dönemi din eğitimi ve öğretimi kronolojisi (1923-1998)(Uludağ Üniversitesi, 1998) Gündüz, Turgay; İlahiyat FakültesiIn this article, it has been studied chronogically religious educational history of Republic era in Turkey.Item Okulöncesi eğitimde bulunması gereken hedefler nelerdir?(Uludağ Üniversitesi, 1998) Sağlam, İsmail; İlahiyat FakültesiOkulöncesi eğitimde, çocukta öğrenmeye karşı ilgi uyandırmak gerekir. Bununla temel gelişimleri olan fiziki, sosyal, psikolojik vb. gelişimlerini tamamlaması sağlanır. Öte yandan bu eğitimin amacı, okulöncesi dönemi çocuğa özbakım becerisi kazandırarak beslenme, giyim ve tuvalet temizliğini kendi kendine yapabilmesine ve doğuştan sahip olduğu sanatsal kabiliyetlerini ilerletmesine yardımcı olmaktır.Item Pedagojik açıdan Kur'an’da “inzar” kavramı ve ilgili diğer bazı kavramların incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 1998) Gündüz, Turgay; İlahiyat FakültesiKur’an’a pedagojik bir gözle bakıldığında pek çok kavramla karşılaşılır. Bunlardan biri de inzar kavramıdır. Kısaca inzar, sonuçta zararına olacak herhangi bir işin yapılması durumunda insanın karşılaşacağı muhtemel “tehlikelerin bildirilerek uyarılması ” anlamında bir kavramdır. İnzar, insan eğitimi açısından Kur’an’ın önemle işlediği bir davet üslubu ve eğitim metodudur. İnzarın, Kur’an’ın öngördüğü model inşanın özelliklerinden olan takva kavramıyla yakın ilgisi bulunmaktadır. İnzar, (akvaya ulaştırıcı bir vasıtadır. Ayrıca inzar, daha, genel manada Allah korkusu kavramıyla yakın ilişkili bir kavramdır. Bunun yanında bu ıncıkalede inzarın tebşir ve ceza kavramları ile olan ilişkileri de incelenecektir.Item John Locke’un cevher anlayışı üzerine bazı düşünceler(Uludağ Üniversitesi, 1998) Çetin, İsmail; İlahiyat Fakültesi; Felsefe ve Din Bilimleri BölümüLocke'un cevherle ilgili görüşleri, onun felsefi sistemi açısından merkezi bir öneme sahiptir. Bu nedenle, bu büyük filozofun bütün felsefesini doğru bir şekilde anlamanın ilk ve en önemli şartı, onun cevherle ilgili açıklamalarını doğru bir şekilde tespit etmektir. Bu makale, Locke'un cevherle ilgili görüşlerini ortaya koymayı ve bu görüşler hakkında ortaya çıkan bazı yanlış anlamaları değerlendirmeyi hedeflemektedir.Item İslâm hukukuna göre vatandaşlığın temel esasları(Uludağ Üniversitesi, 1998) Kaya, Ali; İlahiyat Fakültesiİnsanların bir topluluk oluşturarak bir hukuk düzenine göre yaşamaya başlamasıyla birlikte ortaya çıkan kavramlardan biri vatandaşlıktır. Bir ülkede hakim olan hukuk düzenine aidiyeti ifade eden vatandaşlık, insanların bir araya gelerek kurdukları siyasi örgütün adı olan devletin vazgeçilmez bir unsurunu teşkil eder. Modern devlet anlayışıyla çok daha belirli çizgilerle açıklık kazanmış olan vatandaşlık meselesi, ilk günden beri, toplumların meşgul oldukları bir konudur. Çünkü her toplum, birlikteliklerini düzenleyen kurallar gereği, kimlerin kendi toplumuna ait olduğu ve kimlerin bu toplumun geleceğinde söz söyleme hakkına sahip olacağı gibi meseleleri çözmek mecburiyetindedir.Item Kur’an’da ilahi zat ve sıfat ilişkisi(Uludağ Üniversitesi, 1998) Çelik, İbrahim; İlahiyat FakültesiHer şeyi yaratan Yüce Allah Zaman ve Mekan üstüdür. O’nu tanımaya çalışan biz insanlar ve kullandığımız diller ise zaman ve mekana bağımlı ve sınırlıdır. Bu yüzden Yüce Allah'ı İnsanın zihninde O'na yakışır bir şekilde tasvir edecek olan isim ve sıfatları ifade eden kelimeler bulmada diller aciz kalmıştır. Buna rağmen insanoğlunun Yaratanını tanıma çabaları tarih boyunca devam ede gelmiş ve bu konuda birçok metotlar denenmiştir. Bu makale tarihteki bu gayretlere yön veren Kur’an'ın metodundan bahsetmektedir.Item Kültürel tarih(Uludağ Üniversitesi, 1998) Chartier, Roger; Yediyıldız, M. Asım; İlahiyat FakültesiYirmi veya yirmi beş seneden beri, Fransa’da Kültür tarihi, tarihin belki hakim, şüphesiz sürükleyici alanını oluşturdu. Onun orijinalitesini adlandırma tarzı değişebildi: Kültür tarihinin kurucusu ve kalıcı eski adı olan zihniyetler tarihi, tarihsel veya kollektif psikoloji, tarihsel antropoloji veya sosyo-kültürel tarih gibi disiplinlerle uyuşmak zorundadır. Terimlerin değişmesinin gerisinde bir ve aynı; bununla birlikte, iki şekilde gösterilebilecek gerçek vardır. Fransız kültür tarihi, bir bakımdan, değerlere, formlara ve ortak sembollere imtiyaz tanıyan Fikir tarihinin geleneğine karşı, ortak düşüncelerin gayri şahsî ve otomatik muhtevasını dikkate alan ferdî, zihinsel îcadlar (yaratmalar) ve algıları, duyarlılıkları ve davranışları yapılandıran temel psikolojik kategoriler için saf anlamayı terkeden irâdî ve tekil (özgün) ürünler olarak tarif edilmiştir. Böylece, önceliği, zihnî âletlerin, bölüşülen duygusal olayların, Alphonse Dupront’un ifadesiyle “ortak ruhun” tetkikine imkan veren tarihî bir alan ortaya çıkmış oluyordu.Item Allah’ın kelamı ve Allah’ın kelimesi ikileminde Hz. İsa(Uludağ Üniversitesi, 1998) Seydişehri, Mahmut Es'ad; Tarakçı, Muahmmet; İlahiyat FakültesiThere are a lot of polemics between Müslim and Christian apologists. This article, which Mahmut Es’ad Seydişehri wrote, is an apology against Christians. In this article, the author tried to confute some Christians’ belief about Jesus; for instance, Jesus is the Word of God and the Word is God.Item Müslümanların siyasî hâkimiyeti altında yaşayan gayr-i müslimlere tanınan haklar konusunun çeşitli devirler içinde İslâm tarihine yansıması(Uludağ Üniversitesi, 1998) Algül, Hüseyin; İlahiyat FakültesiBiz bu makalede müslümanların siyasî hakimiyetleri altında yaşamış gayr-i müslimlere tanınan haklar konusunu ele alacağız.Item Osmanlı dönemi Bursa’sında eğitim-öğretim vakıflarına genel bir bakış(Uludağ Üniversitesi, 1998) Hızlı, Mefail; İlahiyat FakültesiBu çalışma, Osmanlı dönemi boyunca Bursa’da vakıflar eliyle gerçekleştirilen eğitim-öğretim müesseselerini ve faaliyetlerim değerlendirmektedir. Daha çok mektep ve medrese çerçevesinde eğitim- öğretim vakıflarının fonksiyonlarına dikkat çekilen bu araştırmada, konu, örgün ve yaygın eğitim-öğretim bakımından incelenmeye çalışılmıştır. Çok geniş bir çalışmanın ilk basamağını teşkil edeceğini düşündüğümüz bu araştırma, Bursa coğrafyasında, yaklaşık altı asırlık eğitim-öğretim faaliyetinin genel bir panoramasını ve konuyla ilgili bazı önemli ipuçlarını sunmaktadır.Item Kıraatların intişarında fıkhı mezheplerin rolüne dair bir örnek(Uludağ Üniversitesi, 1998) Maşalı, Mehmet Emin; İlahiyat FakültesiBugün gerek yedi ve gerekse on kıraat ve bunların dışında kalan diğer kıraatlar bir ilim olarak okunmakta ve okutulmakta, halk bazında pratik bir yönü bulunmamaktadır. Dünya müslümanları arasında bizzat tatbik edilen kıraatlar ise, Asım kıraatinin Hafs rivâyeti, Nâfı’ kıraatinin Verş rivayeti ve Ebû Amr kıraati olmak üzere üç noktada toplanmaktadır. Memleketimizde ve İslam ülkelerinin ekserisinde Hafs rivâyeti ile gelen Asım kıraati okunmaktadır. Ebû Amr kıraati ise Sudan da çok dar bir alanda da olsa varlığını sürdürmektedir. Verş rivâyeti ise Mısır hariç Kuzey Afrika'da varlığını devam ettirmekte, pratik olarak tatbik edilen en yaygın ikinci kırâat olma özelliğini taşımaktadır.Item Avrupa ülkelerinde yaşayan Türk işçi çocuklarının kimlik problemi ve çözümü için bazı teklifler(Uludağ Üniversitesi, 1998) Ay, Mehmet Emin; İlahiyat Fakültesi; Din Eğitimi BölümüTurks have gone to European countries in order to work there and get better life standards and finally come back in better conditions. But they could neither come back nor adapt to the countries they went. Shortly, they have been ignored for years in the Solutions of their problems which come from religion, language, culture, and so on. For över 30 years, for Turkish workers living in European countries, a lot of things have been written and symposiums have been held and also in recent years, some institutions have been held for the solution studies on the problems. On this point, we can talk about the institutions (for example Landesinstitut) which did regardable studies in Germany where most of the Turkish people live. These can be thought as good developments. But we can’t pass without saying that the identity problem Turks faced with have been ignored for many years. “Getting identity” subject is related to social conditions. Child or young get his identity in a social environment which attracts, interests, and surrounds him. So, the national identity which is wanted to be formed for the Turkish workers’ children or young, can come true only by forming a social environment and connecting with religion, language, and culture which are the essential points of identity. And so, we want to pay attention to three factors for the solution of the identity problem. These three factors are A. Education within family B. Education at school. C, Education at mosque.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »