2017 Cilt 30 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/12909
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 21
- Results Per Page
- Sort Options
Item Kanser tanısı almış hastaların ruh sağlıkları ile kişisel yardım ve destekleri(Uludağ Üniversitesi, 2017-04-18) Karakartal, DemetBu araştırmada, Kuzey Kıbrıs’ta kanser tanısı almış hastaların ruh sağlıkları ile kişisel yardım ve desteklerinin niteliğini betimlemek amaçlanmıştır. Araştırmanın evrenini, KKTC’de kanser tanısı almış hastalar oluşturmaktadır. Araştırmada çalışma grubunun belirlenmesinde amaçlı örnekleme yöntemlerinden, kolay ulaşılabilir durum örneklemesi dikkate alınmıştır. Araştırmanın çalışma grubundaki katılımcılar, kanser tanısı almış, hastalardır. Nitel bir çalışma olan bu çalışmanın verileri, yarı yapılandırılmış ve açık uçlu sorulardan oluşan bir görüşme formu kullanılarak elde edilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak geliştirilen görüşme formuna uzman görüşleri doğrultusunda son hali verilmiştir. Araştırmanın sonucunda kanser olduğunu öğrenen bazı katılımcıların ruhsal durumları olumsuz yönde etkilenirken bazı katılımcıların ise ruhsal durumlarının etkilenmediği görülmüştür. Kanser tanısı almış hastalara, aile ve arkadaşlarının destekleyici bir tutum ile yaklaştıkları görülmüş, bazı katılımcıların tedavi sürecinde psikolojik yıkım yaşadıkları bazı katılımcıların ise tedaviye uyum sağladıkları betimlenmiştir. Bazı hastalar tedavi sürecinde karşılaştıkları problemlerle başa çıkmak için bireysel destek mekanizmasını kullanırken bazı hastaların da psiko-sosyal destek mekanizmasını kullandıkları görülmüştür.Item Les grilles d’evaluation critériée pour evaluer des performances: Exemples pour la production ecrite(Uludağ Üniversitesi, 2017-05-30) Yetiş, Veda AslımLa production écrite est un processus complexe, notamment en langue étrangère, requérant de l’apprenant la mise en œuvre de connaissances, compétences, sous-compétences, acquisitions et dont, de par ces faits, l’évaluation est complexe, laborieuse et demande du temps. La validité et la fidélité de l’évaluation des productions d’écrits, qui se place dans la catégorie d’évaluation de performance, ont toujours été remises en question et le facteur le plus évoqué concernant cette déficience a toujours été l’évaluateur lui-même. Afin d’assurer un processus d’évaluation de la production écrite plus structuré, de réaliser une évaluation conduisant à des résultats plus efficaces, les études menées conseillent l’usage des grilles d’évaluation critériée qui constituent l’objet de cette présente étude descriptive. L’objectif, en prenant base la compétence de production écrite, est de présenter ces grilles, de faire part de leurs caractéristiques, leurs genres et de leurs principaux apports concernant l’évaluation des activités visant la mesure des performances.Item Okul öncesi eğitimi öğretmen adayları, uygulama öğretmenleri, öğretim elemanları ve uygulama okulu yöneticilerinin öğretmenlik uygulaması dersine ilişkin görüşleri(Uludağ Üniversitesi, 2017-06-06) Uyar, Rabia Özen; Tabak, Dilek; Turan, Nursena; Başal, Handan Asude; Kahraman, Pınar Bağçeli; Eğitim Fakültesi; Temel Eğitim BölümüBu araştırmanın amacı; Okulöncesi Eğitimi Anabilim Dalında öğrenim gören öğretmen adayları, uygulama öğretmenleri, öğretim elemanları ve uygulama okulu yöneticilerinin Öğretmenlik Uygulaması dersine ilişkin görüşlerinin belirlenmesidir. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden Genel Tarama Modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini; 64 öğretmen adayı, 8 uygulama öğretim elemanı, 36 uygulama öğretmeni ve 11 okul yöneticisi olmak üzere toplam 121 kişi oluşturmaktadır. Veriler araştırmacılar tarafından hazırlanan görüş formları aracılığıyla toplanmıştır. Öğretmen adaylarının uygulama sürecinden beklentilerini, uygulama sürecinde karşılaştıkları sorunları ve uygulamaların zenginleşmesine yönelik önerilerini belirlemek amacıyla üç açık uçlu; uygulama öğretim elemanları, uygulama okulu öğretmenleri ve yöneticilerinin öğretmen adaylarından beklentileri, uygulama sürecinde yaşadıkları sorunlar ve uygulamanın zenginleşmesine yönelik önerilerini belirlemek için yine üç açık uçlu soru bulunmaktadır. Araştırma sonuçları incelendiğinde öğretim elemanları, yönetici, uygulama öğretmeni ve öğretmen adaylarının öğretmenlik uygulaması sürecinde sorunlar yaşadıkları ve ÜniversiteMEB işbirliğinin geliştirilmesi gerektiğini ifade ettikleri görülmektedir.Item Geleceğin matematik öğretmenlerinin rasyonel ve irrasyonel sayı kavramları konusundaki bilgileri(Uludağ Üniversitesi, 2017-06-07) Çevikbaş, Mustafa; Argün, ZiyaBu araştırmada matematik öğretmen adaylarının rasyonel ve irrasyonel sayı kavramlarına ilişkin bilgilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinin kullanıldığı bu çalışma, durum çalışması şeklinde tasarlanmıştır. Araştırmanın katılıcılarını 40 ortaöğretim matematik öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmacılar tarafından oluşturulan açık uçlu soru formu ve yarı yapılandırılmış görüşmeler aracılığıyla toplanan verilerin analizi sonucu katılımcıların birçoğunun rasyonel ve irrasyonel sayılar konusundaki kavram bilgilerinin eksik ya da hatalı olduğu belirlenmiştir. Katılımcıların bu konuda bazı kavram yanılgılarına sahip oldukları, rasyonel ve irrasyonel sayıları birbirinden ayırt etmede yeterince başarılı olamadıkları, bir sayının farklı temsillerinin eşitliğinin bilincinde olmadıkları ve rasyonel ve irrasyonel sayı kümelerinin kardinalitelerinin belirleme ve birbiri ile mukayese etme konusunda yetersiz kaldıkları belirlenmiştir.Item Fen bilimleri öğretmenlerinin fen ve matematik öğretim programlarının entegrasyonuna yönelik görüşleri(Uludağ Üniversitesi, 2017-06-07) Aytekin, Cahit; Aydın, FatihBu çalışmada fen bilimleri öğretmenlerinin fen ve matematik öğretim programlarının entegre edilmesiyle ilgili görüşlerinin ortaya çıkarılması hedeflenmiştir. Sakarya ili Sapanca ilçesinde çalışan 6 fen bilimleri öğretmeni gönüllü olarak çalışmaya katılmıştır. Görüşmeler uzman görüşü ve literatür doğrultusunda hazırlanan yarı yapılandırılmış sorularla yapılmıştır. Bu görüşmeler ses kayıt cihazına alınarak yazılı doküman haline getirilmiş ve iki bağımsız araştırmacı tarafından analiz edilmiştir. Böylece iki müfredatın uyumu noktasında yaşanan sıkıntılar ve öğretmenlerin entegrasyon üzerine ne düşündükleri ortaya çıkarılmıştır. Çalışmanın en çarpıcı sonuçlarından biri de fen ve matematik öğretim programlarındaki ilişkili konuların uyumlu biçimde sıralanmadığı görüşünün bütün öğretmenler tarafından ifade edilmesi olmuştur.Item From students' perspectives: EFL learners' metaphors about English instructors in Turkey(Uludağ Üniversitesi, 2017-06-07) Erarslan, Ali; Asmalı, MehmetThe purpose of this study is to understand university preparatory class students' mental images about their English language instructors through metaphors. With regard to this aim, 148 students enrolled in 16 different programs were required to write metaphors on the metaphor elicitation task including the statement "my English instructor is like........................because.................................". Metaphor analysis technique including naming, elimination, deciding unit of analysis, categorization, quantitative analysis of data was employed for the analysis. 153 metaphors were sorted into 9 conceptual themes. While ‘teacher as nurturer’ was the leading category with 40 metaphors, ‘teacher as someone good-hearted’ followed it with 37 metaphors. It was seen that male participants emphasized good-hearted nature of language instructors and their ability to provide knowledge whereas female participants focused on their teachers’ nurturer side. A closer interaction between the instructors and students could be attributed to the reason why students mostly had positive views concerning their language instructors.Item REACT Stratejisine yönelik tasarlanan öğretim materyallerinin öğrencilerin “Yoğunluk” Kavramı ile bağlamları ilişkilendirmeleri üzerine etkisinin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2017-06-07) Yiğit, NevzatBu araştırma, REACT stratejisine yönelik geliştirilen öğretim materyallerinin öğrencilerin “Yoğunluk" kavramı ile bağlamları ilişkilendirmeleri üzerine etkisini incelenmeyi amaçlamaktadır. Araştırma deneysel araştırma yönteminin ön test - son test kontrol gruplu deseni ile yürütülmüştür. Deney grubu 50, kontrol grubu 51 olmak üzere 101, 6. Sınıf öğrencisi araştırmaya katılmıştır. Geliştirilen öğretim materyali animasyonlardan, çalışma yapraklarından ve örnek olaylardan oluşmaktadır. Öğretim materyali "sıcak hava balonu ve çalışma prensibi" ana bağlamı çerçevesinde geliştirilmiş ve REACT stratejisinin her basamağında bağlamsal öğrenmeye dikkat edilmiştir. Veriler açık uçlu sorulardan oluşan bağlam testi ve yarı yapılandırılmış mülakat sorularıyla toplanmıştır. Elde edilen bulgular deney grubunda yürütülen öğretim materyalinin kontrol grubunda yürütülen öğretim materyaline göre daha etkili olduğunu göstermektedir. Öğrencilerin günlük hayatlarında yoğunluk kavramı yerine ağırlık kavramını kullandıkları ve bağlamları ilişkilendirirken alternatif kavramalar oluşturdukları tespit edilmiştir.Item Ortaokul fen bilimleri ders kitaplarının Bloom Taksonomisine göre incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2017-06-29) Akçay, Behiye; Akçay, Hakan; Kahramanoğlu, ElifBu çalışmanın amacı Cumhuriyet’in ilanından günümüze program değişimine bağlı olarak 6., 7. ve 8. sınıf Fen Bilimleri ders kitaplarında bulunan soruların Bloom Taksonomisine göre Bilişsel Alan Basamakları açısından incelenmesidir. Elde edilen veriler doğrultusunda soruların yıllara göre karşılaştırılması yapılarak programlardaki değişikliklerin kitaplardaki sorulara etkisine vurgu yapılmak amaçlanmıştır. Araştırmada veri toplama amacıyla, 1926, 1948, 1974, 1992, 2000, 2004 ve 2013 yıllarında hazırlanan yedi farklı Fen Bilimleri programı incelenmiştir. Kitaplar Bloom Taksonomisi’nin Bilişsel Alan Basamaklarını oluşturan bilgi, kavrama, uygulama, analiz, sentez ve değerlendirme basamaklarına uygunluğuna göre analiz edilmiştir. Bu çalışma sonucunda, 1926 yılından günümüze müfredat değişimine bağlı olarak 6., 7. ve 8. sınıf Fen Bilimleri ders kitaplarında yer alan soruların fen programlarının değişimine bağlı kalmaksızın alt düzey düşünme becerilerini ölçtüğü tespit edilmiştir. 1926 ve 2013 programlarına göre hazırlanan 6. sınıf ders kitaplarındaki soruların üst düzey düşünme becerilerini ölçtüğü sonucuna varılmıştır. 7. sınıflar arasında ise 1926 ve 1948 programlarına göre hazırlanan ders kitaplarındaki sorular üst düzey düşünme becerilerini ölçerken, 2004 programına göre hazırlanan ders kitabındaki soruların alt düzey becerileri ölçtüğü tespit edilmiştir. Programlara göre hazırlanan 8. sınıf ders kitapları incelendiğinde 1926 programı en iyi iken, 2004 ve 2013 programına göre hazırlanan ders kitaplarındaki soruların alt düzey düşünme becerilerini ölçmesi nedeniyle en zayıf program olduğu saptanmıştır.Item Arts-based research and the artistic and creative role of artifacts as stories in literacy practices(Uludağ Üniversitesi, 2017-09-11) Debreli, Emre; Altıntuğ, Fatma AslantürkThis paper makes a debate on arts-based methodologies in terms of their application to literacy practices of students’ wherein out-of-school artifacts are used to reveal stories about students’ lives and strengthen their creative and critical thinking skills. It is argued that different stories and narratives emerge when we listen to students’ narrating about artifacts, thus we claim that the application of artsbased methodologies to the field of literacy would enable educational researchers to obtain useful information about students’ identities, values, and cultural backgrounds, and assist students artistically in using their creativity, imagination, and self-reflection in the narration process. Throughout the paper, the importance of multimodal literacy practices and how such practices can be enhanced through the use of narratives; the issue of self-reflexivity to emphasize students’ subjective and reflexive presence as co-researchers in arts-based inquiries; and the issue of visual objects as modes of arts-based inquiries are discussed. A discussion on artifacts and everyday objects as reflections of others’ lives and self-identities is also presented. Finally, artifactual literacies as both mode and medium in arts-based research are introduced.Item Fen bilimleri öğretmenlerinin fizik konularında bilgi teknolojilerini kullanma durumlarının araştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2017-09-12) Polat, Nurhan; Erdemir, Naki; Bakırcı, HasanBu araştırmanın amacı, fen bilimleri öğretmenlerinin fizik konularında bilgi teknolojilerini kullanma durumlarını ve kullanmama nedenlerini araştırmaktır. Araştırmanın yürütülmesinde özel durum yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada veriler anket ve yarı yapılandırılmış mülakat tekniği ile toplanmıştır. Araştırma örneklemini ise Van ilindeki ortaokullarda görev yapan 138 fen bilimleri öğretmeni oluşturmaktadır. Nicel verilerin analizinde; t-testi, frekans, yüzde ve ortalama hesaplamaları kullanılmıştır. Nitel veriler ise betimsel ve içerik analizi kullanılarak çözümlenmiştir. Kadın öğretmenlerin derste teknolojiyi kullandıklarında erkek öğretmenlere oranla sınıfı yönetmede zorlandıkları, konuları düzenli bir şekilde öğretemedikleri ve derste dijital materyalleri kullanmaları için daha çok yardıma ihtiyaç duydukları sonucuna varılmıştır. Ayrıca fen bilimleri öğretmenleri, okul idaresinin teknolojiyi kullanma hususunda yeterince destek olmadığını, teknoloji kullanımının çok zaman aldığını, sınıfların teknoloji kullanımına uygun olmadığını, hizmet içi eğitim seminerlerini yeterli bulmadıklarını belirtmişlerdir. Bunlarla ilgili olarak fen bilimleri öğretmenlerine bilgi teknolojileri kullanımı konusunda bilgi ve becerilerini geliştirmeye yönelik kurum tarafından hizmet-içi eğitim imkânı sunulabilir.Item Sınıf öğretmenlerinin geometrik cisimlere ilişkin alan bilgilerinin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2017-09-25) Yıldızlı, Hülya; Sarı, Mehmet HayriBu araştırmada, sınıf öğretmenlerinin ilkokul matematik öğretim programında bulunan geometrik cisimlere (küp, üçgen prizma, kare prizma, dikdörtgen prizma, silindir, koni) ilişkin alan bilgilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma, nitel araştırma desenlerinden biri olan durum çalışması ile yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubunu, 2015-2016 eğitim-öğretim yılının ikinci döneminde Nevşehir ilinde bulunan çeşitli ilkokullardaki 15 sınıf öğretmeni oluşturmuştur. Veriler araştırmacılar tarafından geliştirilen yarı-yapılandırılmış görüşme formuyla toplanmıştır. Verilerin analizinde betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; sınıf öğretmenlerinin geometrik cisimlere ilişkin çizim becerilerinin yeterli düzeyde olmadığı, özellikle tanımlama ve şekilleri tanıma konusunda konu alan bilgilerinin eksik olduğu tespit edilmiştir. Geometrik cisimlerden silindir, koni ve üçgen prizmada öğretmenlerin konu alan bilgilerinin yeterli düzeyde olmadığı görülmüştür. Öğretmenlerin büyük çoğunluğunun geometrik cisimlerin özelliklerini ayırt etmede ise, yeterli oldukları fakat silindir ve konide aynı yeterliğe sahip olmadıkları ortaya çıkmıştır. Sınıf öğretmenlerinin günlük hayattan örnek vermede en çok zorlandıkları cisim üçgen prizma olmuştur. Elde edilen tüm bulgular bir araya getirildiğinde hem mesleğinin başındaki hem de deneyimli öğretmenlerin alan bilgilerinin yeterli düzeyde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu çerçevede araştırmadan elde edilen sonuçlara bağlı olarak önerilere yer verilmiştir.Item Anxiety scale for science teachers’ laboratory work and teaching: Validity and reliability analyses(Uludağ Üniversitesi, 2017-09-25) Kahraman, Murat; Polat, DilberThis study aimed to develop a valid and reliable measurement tool to determine sources of anxiety for science teachers who do laboratory teaching. For this purpose, fifty-four participants in the field of science education (five doctoral students, nine graduate students, twelve teachers and twenty-eight undergraduate students) were asked to write a composition about "What anxieties does a science teacher experience in teaching process and in laboratory?" After content analysis of the compositions, a sixty-five item pool was created based on a review of the relevant literature. The item pool was presented to four experts’ opinions (three science experts and one language expert) to check its content and language validity. In keeping with the experts' opinions, five items were excluded from the scale. A ten-point Likert scale draft consisting of sixty items was first pilot tested with fourteen science teachers and then administered to one hundred and eleven teachers. The data collected were subjected to exploratory factor analysis (EFA) and confirmatory factor analysis (CFA). The a Cronbach alpha coefficients (0.91) of the sub-dimensions of the scale were high (science and laboratory=0.95, communication=0.91, and classroom management=0.88), indicating that items in the sub-dimensions were consistent with each other. The CFA results showed that the T values of all items were significant (p<0.05). These results show that this is a valid and reliable scale that can be used to measure anxieties about the laboratory teaching of science teachers.Item Öğretmenlerin örgütsel adalet ve örgütsel güven algıları arasındaki ilişkinin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2017-09-25) Akyavuz, Ebru KülekçiYapılan bu çalışmanın amacı öğretmenlerin örgütsel adalet ve örgütsel güven algılarını incelemektir. Ayrıca bu algılarını etkileyen faktörleri belirlemek ve artırılmasına yönelik neler yapılabileceğini araştırmak da amaçlanmıştır. Araştırma karma desen olarak tasarlanmıştır. Karma desenlerden açımlayıcı sıralı desen tercih edilmiştir. Öncelikle nicel verilere ulaşılmıştır. Nicel veriler doğrultusunda nitel veriler elde edilmiştir. Araştırmanın nicel kısmına 170, nitel kısmına ise 18 öğretmen katılmıştır. Veri toplama aracı olarak Niehoff ve Moorman (1993) tarafından geliştirilen ve Polat (2007) tarafından Türkçeye uyarlanan Örgütsel Adalet Ölçeği ve Daboval, Comish, Swindle ve Gaster (1994) tarafından oluşturulan Kamer (2001) tarafından Türkçeye uyarlanan ve Polat (2007) tarafından geçerlik ve güvenirlik çalışmaları tekrar yapılan “Okullarda Örgütsel Güven Ölçeği” kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda örgütsel adaletin örgütsel güveni anlamlı düzeyde yordadığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca öğretmenlerin örgütsel adalet düzeylerinin yüksek, örgütsel güven düzeylerinin ise orta düzeyde olduğu tespit edilmiştir.Item Lisans düzeyi resim öğretiminde Çağdaş Sanat Kuramına yer vermek: Bir olgubilim çalışması(Uludağ Üniversitesi, 2017-09-25) Onan, Berna Coşkun; Uludağ ÜniversitesiGörsel sanatların temel ilke ve öğelerini kuramsal bilgi edinimi ve sanatsal uygulamalar yoluyla öğretebilmek, sanat eğitiminin ortak ve öncelikli hedeflerindendir. Sanat eğitiminin farklı basamaklarında oluşturulmak istenen çağdaş estetik yapının, pratikteki tamamlayıcısı, kapsadığı tüm farklı öğretim biçimleriyle resim atölye dersleridir. Çağın sanatsal oluşumları ve sanat eğitimi alanındaki bilimsel gelişmeler karşılaştırıldığında, çeşitli çağdaş sanatsal paradigmaları barındıran uygulamalarla sanatsal etkinliklerde karşılaşılmakta buna karşın, resim öğretimi pratiklerinde bu yapıya paralel oluşumlardan söz edilememektedir. Bu problem durumundan hareketle bu çalışmanın veri toplama sürecinde, lisans düzeyi resim öğretiminde çağdaş sanat kuramına; postmodern çağda resmin ontolojik değişimi, bu değişimin programdaki varlığı ve uygulayıcılarının görüşlerinden oluşan üçayaklı kavramsal bir çerçeveden bakılmıştır. Araştırmada nitel yöntem kullanılmış, veriler olgubilim deseniyle şekillendirilmiştir. olgubilim deseninin temel veri toplama aracı olan görüşmeler beş aylık bir zaman diliminde gerçekleştirilmiştir. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı Resim Ana Sanat Atölye dersi öğretim elemanlarından oluşan bir çalışma grubu ile üçer kez yapılan yarı-yapılandırılmış görüşmeler sonucu elde edilen veriler, tematik analiz yoluyla anlamlandırılmıştır. Öğretim elemanı görüşleri; öğretim programı ve kuramsal çerçeve verileri ile çeşitlendirilerek yorumlanmıştır. Araştırma bulguları; “çağdaş sanat algısı oluşturma”, “öğrenci merkezlilik” ve “kapsamlı sanat eğitimi” olmak üzere üç ana tema ile sunulmuştur. Elde edilen bulgular sonucunda öğretim programına ve uygulayıcılarına resim atölye derslerinde çağdaşlığın yakalanması konusunda çeşitli öneriler getirilmiştir.Item 5E Modeline uygun olarak hazırlanan öğretim kılavuzuna ilişkin öğretmen görüşlerinin değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2017-11-09) Kılıçlı, Zeynep Özbudak; Özkan, Muhlis; Eğitim Fakültesi; Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi BölümüBu çalışmanın amacı; 8. Sınıf Fen Bilimleri Dersi “Hücre Bölünmesi ve Kalıtım” ünitesinin öğretimi için, 5E modeline uygun olarak tasarlanan öğretim kılavuzunun etkililiğinin değerlendirilmesidir. Araştırma, 2012-2013 eğitim öğretim yılında Kocaeli’nde yürütülmüş, 4 ortaokuldan kılavuzun etkililiğine ilişkin 18 öğretmenin görüşü alınmıştır. Öğretim kılavuzunda; alternatif öğretim, ölçme, değerlendirme yöntem ve tekniklerinin yanı sıra, geleneksel yöntemlerin kullanımına da yer verilmiştir. Öğretim kılavuzu 5E modeline uygun hazırlanmıştır. Öğretmenler; öğretim kılavuzunun açık ve anlaşılır dille yazıldığını, etkinliklerin kazanımlara uygun biçimde tasarlandığını, konu ve kavramları desteklediğini belirtmişlerdir. Ayrıca öğretmenler, tasarlanan öğretim kılavuzunun, MEB’in önerdiği mevcut kılavuzdan daha renkli ve ilgi çekici olduğunu, anlaşılması zor kavramların daha uygun bir sunumla verildiğini, eğlenceli ve akılda kalıcı etkinlikler içerdiğini, öğrenmeyi kolaylaştıran ifadeler kullanıldığını vurgulamışlardır. Öğretmenler; geliştirilen yeni öğretim kılavuzunu; anlaşılır, ilgi çekici bir kaynak olarak değerlendirmişlerdir.Item Özel gereksinimli çocuğu olan ailelerin karşılaştığı sorunlar ve beklentilerinin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2017-11-10) Yazıcı, Dila Nur; Durmuşoğlu, Mine CananÜlkemizde özel gereksinimli çocuğu olan aileler karşılaştıkları sorunların çoğuyla kendi başlarına mücadele etmek zorundadır. Bu durum da özel gereksinimli çocukların gerekli ve yeterli seviyede tedavi, bakım, gelişim ve eğitim almasını güçleştirmektedir. Bu noktadan yola çıkılarak yapılan çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden olan görüşme tekniği kullanılmıştır. Araştırmada, araştırmacılar tarafından geliştirilen ve uzman görüşü alınarak son hali oluşturulmuş olan 10 soruluk görüşme formu ve özel gereksinimli çocuk ve çocuğun ailesi ile ilgili olmak üzere 28 soruluk kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Görüşme formundaki sorular, insanların özel gereksinimli çocuğa karşı tutumları, mimari ve çevre açısından karşılaşılan sorunlar, özel gereksinimli çocuğun okulda karşılaştığı sorunlar, özel gereksinimli çocukta gözlemledikleri olumlu ve olumsuz davranışlar, problem davranışlar karşısında ailenin çözüm yolları ve son olarak ailelerin öğretmenlerden, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden, devletten, sivil toplum kuruluşlarından ve yerel yönetimlerden beklentileri olarak gruplandırılmıştır. Araştırmaya ilişkin sonuçlar ayrıntılı olarak ailelerin verdikleri örneklerle açıklanmıştır.Item Öğretmen adaylarının sosyal ağları kullanma durumları ile cinsiyet ve kişilik özellikleri arasındaki ilişkilerin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2017-11-10) Somyürek, Sibel; Gün, Ezgi TosikBu çalışma, öğretmen adaylarının sosyal ağları kullanma sürelerini incelemek ve sosyal ağların kullanım süreleri ile cinsiyet ve kişilik özellikleri arasındaki ilişkileri araştırmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmada 16 farklı üniversitede öğrenim görmekte olan 621 öğretmen adayından bilgi toplanmıştır. Araştırmada veri toplamak için üç farklı ölçekten faydalanılmıştır. İlk ölçek, öğretmen adaylarının demografik bilgileri ile sosyal ağları kullanma sürelerine ilişkin bilgi toplamak amacıyla geliştirilmiştir. İkinci ölçek olarak, öğretmen adaylarının dışadönüklük puanlarını belirlemek amacıyla Beş Faktör Kişilik Boyutları Anketinin Dışadönüklük faktörü kullanılmıştır. Üçüncü ölçek olarak, öğretmen adaylarının sosyal kaygı puanlarını belirlemek amacıyla Sosyal Durumlarda Kendini Değerlendirme Envanteri kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen sonuçlar, sosyal ağların öğretmen adayları tarafından yaygın olarak kullanıldığını ve öğretmen adaylarının yaklaşık beşte birinin sosyal ağ kullanım sürelerinin haftada 15-17 saat arasında olduğunu ortaya koymuştur. Buna ek olarak, erkek öğretmen adaylarının sosyal ağları kullanmak için daha az zaman harcadıkları belirlenmiştir. Ayrıca, öğretmen adaylarının dışadönüklük puanları ile sosyal ağları kullanma süreleri arasında anlamlı ve negatif bir ilişki olduğu ve sosyal kaygı puanları ile sosyal ağları kullanma süreleri arasında anlamlı ve pozitif bir ilişki olduğu görülmüştür.Item Biyoloji öğretmenlerinin sosyobilimsel konularla ile ilgili anlayışları(Uludağ Üniversitesi, 2017-11-11) Tosunoğlu, Çiğdem Han; İrez, SerhatSon yıllarda sosyobilimsel konuların (SBK) etkili bir şekilde fen eğitimine dahil edilmesi için yapılan araştırmaların sayısı artmaktadır. Alandaki bu önemli ilerlemeye rağmen, hala öğretmenlerin sosyobilimsel konuların öğretimi için hazır olup olmadığı önemli bir araştırma alanını oluşturmaktadır. Öğretmenlerin SBK’ı nasıl algıladıkları ve yorumladıkları bu hazırbulunuşluğun bir parçasını oluşturmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın amacı, Türkiye’deki biyoloji öğretmenlerinin SBK’ı nasıl algıladıklarını ortaya koymaktır. Çalışmaya Türkiye’nin farklı illerinde çalışan 102 biyoloji öğretmeni katılmıştır. Veri toplama aracı olarak ‘Sosyobilimsel Konularla ilgili Pedagojik Alan Bilgisi Formu’ kullanılmış ve elde edilen veriler nitel olarak analiz edilmiştir. Yapılan analiz, biyoloji öğretmenlerinin sosyobilimsel konularla ilgili anlayışlarının yetersiz olduğunu ve bu anlayışın sosyobilimsel konuların öğretimi ile ilgili tercihlerini etkilediğini göstermektedir.Item Beşinci sınıf öğrencilerinin sosyobilimsel konulara dayalı fen öğretimi (Feskök Pedagojisi) ile ilgili görüşleri(Uludağ Üniversitesi, 2017-11-13) Özsoy, Tuğba; Kılınç, Ahmet; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi BölümüBu çalışmada sosyobilimsel konulara dayalı fen öğretimini esas alan Feskök pedagojisinin uygulandığı beşinci sınıfların bu pedagoji hakkındaki görüşleri incelenmiştir. Bursa ilinde uygunluk kriterleri ile belirlenmiş bir ortaokulda, bir beşinci sınıfta, Feskök pedagojisini temel alan bir öğretim modülü uygulanmıştır. Bu uygulama sonrasında kasıtlı olarak seçilen düşük, orta ve yüksek başarılı üçer öğrenci ile yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmış ve öğrencilerin Feskök pedagojisini değerlendirmesi istenmiştir. Çalışma sonuçlarına bakıldığında öğrencilerin büyük bölümünün Feskök pedagojisi ile ilgili pozitif inançlara sahip olduğu gözlenmiştir. Öte yandan öğrencilerin daha çok geleneksel öğrenme temelli değerler üzerinden bu pedagojiyi değerlendirdikleri ve şıklı soruların arttırılması gibi önerilerde bulundukları tespit edilmiştir. Öte yandan farklı başarı gruplarında kriter olarak kullanılan değerlerin farklı olduğu ancak genel anlamda daha renkli ve dijital olarak desteklenmiş faaliyetlere yer verilmesinin uygun olacağı sonucu çıkarılmıştır.Item Fen bilgisi öğretmen adaylarının mesleki tutumlarının gelişiminde mikro öğretimin etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2017-11-13) Kartal, Tezcan; Yamak, Havva; Kavak, NusretTutum bireylerin davranışları üzerinde etkili olan önemli bir faktördür. Bu çerçevede, öğretmen adaylarının mesleğe yönelik tutumlarının da sınıf ortamındaki davranışlarını etkileyeceği söylenebilir. Sınıf içi mesleki deneyimlerin artması ile mesleğe yönelik tutumlarının değişmesi beklenmektedir. Bu çalışma fen bilgisi öğretmen adaylarının Özel Öğretim Yöntemleri dersi kapsamında gerçekleştirdikleri mikro öğretim uygulamalarının mesleki tutumları üzerindeki etkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırmada, Solomon dört grup modeli olarak tanımlanan deneysel desen kullanılmıştır. Bu modelde, çalışma grupları iki tanesi deney iki tanesi de kontrol grubu olacak şekilde rastgele seçilerek belirlenir. Araştırmacı yanlılığını ortadan kaldırmak amacıyla deney gruplarından biri araştırmacı tarafından yürütülürken, diğer deney grubu ise dersin öğretim üyesi tarafından yürütülmüştür. Bu kapsamda çalışma grupları, Ahi Evran Üniversitesi ve Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakülteleri Fen Bilgisi Öğretmenliği Bölümünde öğrenim görmekte olan dördüncü sınıf öğretmen adayları arasından basit seçkisiz örnekleme yöntemi ile seçilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak Özgür (1994) tarafından geliştirilen Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Elde edilen veriler SPSS 15.00 paket programı ile analiz edilmiştir. Araştırma bulgularına göre, mikro öğretimin yapıldığı deney gruplarının öğretmenlik mesleğine yönelik son test tutum puanlarının kontrol gruplarına göre anlamlı derecede farklılaştığı görülmüştür.