2023 Cilt 24 Sayı 45
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/41015
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 24
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Gaziantep şehrinde geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin mekânsal kümelenme eğilimleri ve etkileri, İnönü Caddesi örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-03-09) Atmaca, Cuma; ZAMAN, SERHAT2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaş küresel bir krize dönüşmüş ve en çok etkilenen ülkelerden birisi de Türkiye olmuştur. Bu kaostan kaçan 3,7 milyon Suriyeli Türkiye’ye sığınmış, kısa sürede birçok kent yoğun sığınmacı göçüne maruz kalmıştır. İstanbul’dan sonra en fazla sığınmacı ağırlayan Gaziantep’te her beş kişiden biri Suriyelidir. Bu insanların bir arada yaşama isteği mekânsal yoğunlaşmayı kaçınılmaz kılmıştır. Kentin eski ticaret merkezlerinden olan İnönü Caddesi bu yoğunlaşmanın en net görüldüğü yerdir. Bu çalışma, Gaziantep’te yaşayan Suriyelilerin mekânsal kümelenme eğilimlerini ve etkilerini İnönü Caddesi örneğinde tespit etmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin neden ve nasıl İnönü Caddesi’nde yoğunlaştıklarını, ne gibi mekânsal değişikliklere neden olduklarını, bu duruma yerel halkın ve Suriyelilerin bakış açısını ve bu değişimin sonuçlarını ortaya koymayı hedeflemektedir. Görüşme tekniği kullanılarak yapılan analizlerle mekânsal kümelenme modeli ve süreci belirlenip, göç kuramları ile açıklanmıştır.Publication Armağan-ı Yasin-i Şerîf(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-03-09) Alyılmaz, Semra; Alyılmaz, Cengiz; Fen Edebiyat Fakültesi; Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü; Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı; 0000-0002-1725-0650; 0000-0002-3634-9015Tarih boyunca farklı coğrafyalarda yaşayan Türkler, geçmişten günümüze kadar pek çok dini kabuletmişlerdir. Tengriçilik (Şamanizm / Kamizm), Budizm, Mecusilik / Zerdüştilik, Manihaizm, Hristiyanlık (Nasturilik), Musevilik / Yahudilik ve İslamiyet Türklerin kabul ettikleri dinlerin en bellibaşlı olanlarıdır. Bu dinlerden Türkleri sosyal ve kültürel bakımdan en çok etkileyen de kuşkusuz ki İslamiyet olmuştur. Türklerin İslamiyet’i kabul ettikten sonra eski inançlarının ve geleneklerinin pek çoğunu terkettikleri, birçok alanda İslami kuralları, Kur’an-ı Kerim’deki emir ve yasakları, Hz. Muhammed’in hadislerini hayatlarının merkezine koydukları bilinmektedir. Türklerin doğum ve ölümle ilgili bazı inanışlarının; mevlit okutma, kandil ve bayram kutlama geleneklerinin temelinde de çoğunlukla İslami kuralların ve inanışların olduğu inkâr edilemez bir gerçektir. Anadolu’da yaşayan Türkler arasında, Kur’an-ı Kerim’in 114 suresinden biri olan ve 36. Sureyi oluşturan Yasin suresi, ayrı bir yere ve öneme sahiptir. 83 ayetten oluşan sure, Müslümanlar tarafından “Kuran’ın Kalbi” olarak kabul edilmektedir. Bu surenin önemiyle ilgili olarak Hz. Muhammed’in sözleri bulunmaktadır. Müslümanlar hem surenin ifade ettiği anlamları hem de Hz. Muhammed’in bu sureyle ilgili olarak söylemiş olduğu sözleri göz önünde bulundurarak doğumdan ölüme kadar hayatın her alanında Yasin-i Şerif okumanın yararına inanmışlar; bununla ilgili bazı geleneklerin oluşmasını da sağlamışlardır. Ramazan ayının her günü farklı bir amaçla Yasin-i Şerif okuma geleneği de bunlardan birini oluşturur. Temeli yüzlerce yıl öncesine dayanan bu gelenek Anadolu’nun farklı bölgelerinde hâlâ devam ettirilmektedir. “Armağan-ı Yasin-i Şerîf” adlı eser de bu geleneğin varlığına ve tarihinin eskiliğine tanıklık etmektedir. “Armağan-ı Yasin-i Şerîf”, Arap alfabesiyle ve Osmanlı Türkçesiyle XX. Yüzyılın başlarında yazılmıştır ve yazarı bilinmemektedir. Dil özellikleri eserin, daha önceki yıllarda yazılmış bir kaynak eserden hareketle yazıldığını göstermektedir. “Armağan-ı Yasin-i Şerîf” adlı eser hâlen Bursalı iş adamı İbrahim Koca’nın arşivinde bulunmaktadır.Publication Yaşamlarımız birer sanat eseri olarak düşünülebilir mi? Bauman ve Certeau’dan hareketle yanıt arayışı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-03-13) İnce, AbdulkadirBu çalışmada Zygmunt Bauman ve Michel de Certeau’nun yaşam sanatı kavramına yönelik görüşlerine odaklanılmaktadır. Her iki isme göre de yaşamlarımız birer sanat eseridir. Fakat Bauman ve Certeau’nun yaşam sanatı kavramını ele alma biçimleri, bu kavramla neyi ifade etmek istedikleri, dünyaya, topluma ve bireylere yönelik nasıl bir anlayış sergiledikleri farklılaşmaktadır. Bu bakımdan çalışmanın amacı Bauman ve Certeau’nun yaşam sanatı kavramını nasıl izah ettiklerini açıklamak ve söz konusu izahların benzer ve farklı noktalarını tespit ederek yaşam sanatı kavramına ilişkin bir düşünce pratiği gerçekleştirmektir. Çalışma sonucunda Bauman’ın yaşam sanatı kavramını mutluluk, tüketim, kimlik ve toplumsal onay ile ilişkilendirdiği tespit edilmiştir. Bauman’a göre yaşam sanatı kavramı, bireylerin içsel ve dışsal bir tüketim baskısı karşısında kendi kaderlerini tayin edebilme hakkı olarak anlaşılmaktadır. Certeau ise yaşam sanatı kavramını doğrudan gündelik hayat ile ilişkilendirmektedir. Strateji ve taktik kavramlarını ön plana alarak açıklama getiren Certeau açısından yaşam sanatı kavramı, bireylerin gündelik hayattaki tüm eylemlerini kapsayan taktikler olarak anlaşılmaktadır.Publication Bir soykırım romanı: Hocalı’nın kurdeleli anahtarı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-03-14) Çil, VolkanSoykırım, 1951 yılında müstakil bir suç olarak kabul edilmiştir. Bu kavramın müstakil bir suç olarak kabul edilmesiyle ise hangi suç soykırımdır, tarihte yaşanan hangi hadiseler soykırım olarak nitelendirilebilir gibi tartışmalar ortaya çıkmıştır. Günümüzde dahi soykırım kavramı üzerinden hararetli tartışmalar yapılmakta ve uluslararası düzeyde bu tartışmaların etkileri görülmektedir. Bu çalışma doğrultusunda da soykırım tartışmaları odağında Hocalı Katliamı’nın Türk romanından asıl ele alındığını örnek bir roman üzerinden ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu doğrultuda ilk olarak soykırım kavramının nasıl ortaya çıktığına soykırım kavramının tanımına ve kapsamına değinilmiş, daha sonra Türkler ve Ermeniler arasındaki ilişkiye değinilerek Hocalı’da yaşanan katliama gelinmeden önceki süreç ele alınmış ve Hocalı’da yaşanan katliam anlatılmıştır. Çalışmanın devamında ise Türk romanında soykırımın nasıl ele alındığı ve işlendiği Hocalı’nın Kurdeleli Anahtarı romanı örnek alınarak bir tespit, tenkit, tahlil yapılmış ve hermeneutik bir yöntem benimsenmiştir. Yapılan tespitlerin yorumlanması neticesinde de Hocalı’nın Kurdeleli Anahtarı romanının soykırım suçu olarak kabul edilen olayları anlattığı belirlenmiştir.Publication From Gestalt to pattern in post-war American aesthetic theory: The works of Rudolf Arnheim and György Kepes(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-03-16) Üstün, BerkayThe following article is an inquiry into the aesthetic valences of the concept of pattern as informedby the contrasting frameworks of Gestalt psychology and information theory. On the trail of itsobject, it evokes the historical context of the Post-War American aesthetic theory and technologicalculture and enters into a critical dialogue with texts by its main interlocutors Rudolf Arnheim andGyörgy Kepes. The article demonstrates that both theorists grapple with the challenges issued byadvances in computation and the epistemological implications of visions of data processing (evenmachine learning research) ascendant in their time. The discussion has a philosophical orientationin paying particular attention to matters of abstraction underlying patterns, the temporality ofpattern formation, and the dimension of subjectivity; it highlights the fundamental oppositionsbetween discrete and holistic coding, as well as quality and quantity. Finally, in its departure fromKepes’s intervention in the relationship between science and art, the article situates the question ofpattern in the context of the history of science, putting it in contact with influential treatments ofobjectivity in the discourse of Lorraine Daston and Peter Galison, but more critically, in the workof Donna Haraway.Publication Bir iktidar biçimi olarak diyet: Diyet kitaplarında duygular ve beden(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-03-17) Karal, SedatBu araştırma bedenler, duygular ve yaşam tarzları hakkında çeşitli söylemler üreten diyet kitaplarına odaklanmaktadır. Üretilen bu söylemleri sosyoloji literatüründen de destek alarak çözümlemek ve belli bir bağlam dâhilinde anlamlandırmayı denemek bu araştırmanın ana sorunsalını oluşturmaktadır. Bu nedenle araştırma, piyasa için uygun görülmeyen bedensel görünümlerin ve duygulanım tarzlarının diyet kitapları aracılığıyla nasıl dışlandığını çözümlemeye çalışmaktadır. Buradan hareketle araştırmaya toplamda 4 diyet kitabı dâhil edilmiş ve bu kitaplar eleştirel söylem analizi yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Bu analizlerin sonucunda, üretilen söylemlerin insanların bedenleri, duyguları ve yaşam tarzları üzerinde etkili olmaya çalıştıkları sonucuna ulaşılmıştır. Bedensel görümüm, duygu ve yaşam tarzlarının ahlakileştirilmesi bu etkiyi mümkün kılan önemli bir durumdur. Bu araştırma Alenka Zupančič tarafından üretilen biyo-ahlak kavramının geliştirilmesine katkı sağlamaya çalıştığı ve ayrıca beden sosyolojisi literatüründeki bir boşluğu doldurmayı amaçlaması bakımından önemlidir.Publication Subverting the Hebrew myth: Feminine writing in Anita Diamant’s The Red Tent(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-03-25) Çeşmeci, Sevilay YavuzAnita Diamant’s first novel The Red Tent (1997) retells the story of Dinah, Jacob’s and Leah’s daughter, Joseph’s sister in the Genesis chapter of the Old Testament. In this revised story, Diamantcreates Dinah, the silenced woman of the Old Testament, as the narrator of the novel. Weaving adifferent narrative than the Hebrew myth, the narrator tries to subvert hierarchical structures of phallogocentrism by focusing on women’s bodies, femininity, and sexual power. This study, basingits argument on post-structuralist feminist theory, examines how patriarchal ideology and discourseare challenged through female language and ‘feminine writing’. The analysis of the rewritten textreveals that feminine writing frees the female body and female sexuality from the authority ofandrocentric ideology. Additionally, the textual strategies, used by Diamant to deconstruct the patriarchal order and to create a gynocentric myth, present alternative definitions of female identity.Publication Uzmanlık ve bilişsel esneklik(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-03-30) AYDIN, HATİCE KÜBRA; CAN, HANDANUzmanlık çalışmaları, bir alanda üstün performans gösteren kişilerin performanslarına odaklanmaktadır. Bir alanda uzmanlaşmış kişilerin alana özgü görevleri gerçekleştirirken sıklıkla kullandıkları yöntemler, bazı becerilerin kazanımı açısından üstünlük sağlasa da bazen pek yararlı olmayan sonuçlar doğurabilir. Bu durumdan etkilenen becerilerden biri de bilişsel esnekliktir. Bilişsel esneklik, davranışı yeni ve değişen çevreye göre adapte etme becerisidir. Bir kişi kendi alanında ne kadar uzmanlaşırsa, alana özgü görevlerde o kadar bilişsel esneklik gösterebilir. Ayrıca uzmanların uzmanlık düzeyi, sıklıkla kullanılan yöntemin yarattığı bozucu etki olarak tanımlanan Einstellung etkisinin görülmemesinde de önemli rol oynamaktadır. Mevcut derlemenin amacı, uzmanlık alanındaki çalışmalarda bilişsel esnekliğin etkisini incelemektir. Literatürdeki çalışmalar incelendiğinde, farklı uzmanlıklarda yapılmış çalışmalarda, uzmanlık düzeylerinin değişkenlik gösterdiği; bu nedenle bu çalışmaların sonuçlarından yola çıkarak uzmanların bilişsel esneklik düzeyleri hakkında kesin sonuca varılamayacağı anlaşılmaktadır. Buna karşın, henüz uzmanlaşma sürecinde olan kişilerde bilişsel esnekliğin daha düşük; uzmanlaşma düzeyi yüksek olanlarda bilişsel esnekliğin daha yüksek olduğunu öne süren araştırmalar da bulunmaktadır.Publication Modernden postmoderne sanatta nesnenin değişen yapısı ve anlamı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-04-03) İlhan, SümeyraTarihsel süreçte sanata yön veren önemli kavramların, farklı gerekçelere bağlı olarak dönüşüm yaşadığı bilinmektedir. Modernizmin yenilikçi, yıkıcı ve biçimci anlayışı kapsamında gündeme gelen önemli problem alanlarından biri kavramsal ve biçimsel dönüşüm süreci ile nesne olmuştur. Nesnenin resimlerde temsili ile başlayan sanatsal pratikler, değişen çağın getirdiği koşullar ve sanatçı ihtiyaçları paralelinde farklı biçim, içerik, uygulama yöntemlerinin ortaya çıkmasına; nesnenin kendiliğiyle sanatın bir formu olarak kabul edilmesine ve yorumlanmasına kaynaklık etmiştir. Modernizm ve postmodernizm arasında farklı kavram, olay, zaman ve mekân ilişkileriyle ele alınan nesne; sanata yön veren akımlar ve üsluplar paralelinde spesifik problem alanlarının ifadesinde araç olarak işlevselleştirilmiştir. Modernizmden itibaren nesnenin sanat alanında yaşadığı çok yönlü dönüşüm süreci, önemli bir araştırma alanını oluşturmaktadır. Bu önem doğrultusunda gerçekleştirilen çalışmada doküman incelemesi ve literatür taraması yöntemleri kullanılmıştır. Modernizm ve postmodernizm bağlamında nesnenin yaşadığı yapısal ve anlamsal dönüşümün farklı kavram ilişkileri ve eser örnekleri üzerinden incelenerek ortaya konulması çalışmanın amacını oluşturmaktadır.Publication COVID-19 pandemisinde ekonomik durum ve sosyal izolasyonun bireylere etkisi: Bursa ili örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-04-04) Altıparmak, İpek Beyza; As, AynurYaşanan döneme ve çağa göre farklılaşan diğer bir deyişle benzer ve farklı yönleri bulunan salgınların sağlık üzerindeki etkileri belirli bir zaman sonra ortadan kalkmaktadır. Yıkıcı ve dönüştürücü etkileri bulunan ve geniş kitleleri etkisi altına alan salgınların sağlık üzerindeki etkilerinin ortadan kalkmasına rağmen toplumsal ve psikolojik etkilerinin salgın sonrasında da devam ettiği bilinmektedir. Buradan hareketle yapılan çalışmada ekonomik, psikolojik ve sosyal alanda değişen etkilerin bireylere yansıması incelenmiştir. Çalışma Bursa ilinde ikamet eden 48 aile ile gerçekleştirilmiştir. Nitel araştırma deseni ile tasarlanan araştırmada verilerin toplanmasında derinlemesine mülakat tekniği kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda pandemi sürecinde ekonomik yoksunluk yaşayan bireylerin ekonomik (temel gereksinimlere ulaşma, barınma, iş kaybı) ve psikolojik (korkular, ilaç kullanımı, manevi destek ihtiyacı, psikolojik hastalıkların artışı) yönden olumsuz olarak etkilendiği ortaya koyulmuştur. Ayrıca çalışma kapsamında pandemi süreci bittikten sonra gerek sosyal hizmet destekleri gerekse istihdam sağlanması bakımından dezavantajlı grupların desteklenmesi gerektiğine yönelik önerilere yer verilmiştir.Publication Eski Anadolu Türkçesinde yükümlülük kipliği: Risâletü’n-Nushiyye örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-04-05) Koşumcu, SelenayYalnızca eylemi değil tümcenin tamamını kapsayan, konuşucunun olay ya da durum karşısındaki öznel yaklaşımını (niyeti, isteği, kişisel duyguları vb.) ifade eden anlamsal bir ulam olan kiplik, bu anlamsal ulamın biçimbirimlerle ve/veya sözlüksel birimlerle işaretlenmiş biçimi olan kip kavramıyla, sözdizimsel düzlemde gerçekleşmesi bakımından farklılık gösterir. Konuşmacının bir önermesindeki yargısını, kesinlik derecesine göre olası veya gerekli olarak gösteren kiplik, bilgikipliğinin; bir önermenin, eylemin gerçekleşmesine yönelik konuşucunun yönlendirici tutumlarını ifade eden kiplik, yükümlülük kipliğinin kapsamında ele alınmaktadır. Çalışmaya konu olan yükümlülük kipliği (gereklilik, izin, zorunluluk ve buyrum) ulamları dil araştırmalarında konuşucunun daha çok otorite konumunda olduğu, dinleyiciye yönelik sorumluluklar yüklediği tutumlarına karşılık gelen söylemlerle ilişkilendirilmiştir. Bu çalışmada Türkçede tanımı ve sınırları konusunda net bir ayırımın yapılmadığı görülen kip ve kiplik kavramlarına değinilmiş; örneklem olarak seçilen Yunus Emre’nin Risâletü’n-Nushiyye (Fatih Nüshası) adlı öğüt kitabından bağlamodaklı inceleme yapılarak tanıklanan kiplik işaretleyicilerinin farklı anlamsal işlevleri ele alınarak değerlendirilmiştir.Publication “Yalnızlığın Oyuncakları”nda oyuna sığınan duygular(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-04-06) Şener, Zeynep1980 sonrası Türk tiyatrosunda siyasi ve toplumsal yapının eserlere yansıdığı görülür. Önceki dönemlere nazaran sönük bir yazın hayatının söz konusu olduğu bu dönemde tiyatro eserleri kendini yenileyememenin sıkıntısını çeker. Baydur’un oyunları biçim ve içerik itibariyle özenli metinler olması ile 1980 sonrası Türkiye’sinin toplumsal şartlarını ortaya koyduğu kadar evrensel insani değerlere de atıfta bulunması bakımından dikkat çeken, hüznü ve mizahı bir arada bulunduran eserlerdir. Alışılagelmiş düşünce yapılarını, insanlara toplum tarafında biçilmiş rolleri sorgulayan yazar, didaktik olmaktan uzak tutumu ile 1980 sonrası Türk tiyatrosuna yenilikçi bir yaklaşım getirir. Oyunda, Murat, Nazlı ve Arif’in aracılığıyla geçmişe ve geleceğe ilişkin düşünceler ortaya konur. Bireyin hayat boyu hissettiği yalnızlık, korku, can sıkıntısı, hüzün, kıskançlık ve nefret gibi duyguları işleyen “Yalnızlığın Oyuncakları”, bireylerin bu duygularla başa çıkma gayretlerini de sergiler. Yalnızlığın bir mecburiyet hâlini aldığı zaman oyun kişilerinin başvurduğu oyunlar ve çocuksu tavırlar ise Baydur tiyatrosunun belirleyici özelliklerini ortaya koymaları bakımından dikkat çekicidir.Publication The evolution of Western spirituality: From Ancient Greece and Rome to contemporary practices(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-04-08) Karakaya, TakyettinThis article provides a comprehensive overview of the history of spirituality in the Western world, examining its evolution from ancient Greece and Rome to contemporary practices. The article explores the development of key religious and philosophical traditions, including early Christianity, the Protestant Reformation, and the Enlightenment, and analyzes their contributions to the evolutionof Western spirituality. The article also investigates the emergence of contemporary spirituality, highlighting its emphasis on personal experience and individual growth, and its rejection oftraditional religious institutions and dogma. While contemporary spirituality has been criticized forits lack of structure and its tendency to promote subjective experiences over objective truth, it hasalso had a significant impact on Western culture, particularly in the areas of health and wellness. The article discusses the challenges that contemporary spirituality poses, including the potential forspiritual bypassing, the need for authenticity in spiritual practices, and the importance of recognizing spirituality as a deeply personal and individual experience. Additionally, the articleexplores the future of Western spirituality, considering the impact of changing cultural and socialtrends and the ongoing evolution of spiritual practices. The article also examines important worksand figures that have contributed to the development of Western spirituality from Ancient Greeceand Rome to contemporary times, showing the diversity and richness of spiritual perspectives andpractices over time. Ultimately, this article offers a comprehensive overview of the history ofWestern spirituality and highlights its enduring influence on Western culture and society, while also providing insights into the challenges and opportunities that contemporary spirituality presents.Publication Osmanlı taşrasında bir memurun hukuk mücadelesi: Yabanabad Reji memuru Zekeriya Sırrı Efendi davası(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-04-08) Dağ, Mustafa; Tanık, İbrahim HalilOsmanlı Devleti’nde tütün imtiyazını üstlenen Reji Şirketine bağlı Ankara Reji İdaresi bünyesinde teşkilatlanan Yabanabad Reji Memurluğu incelenerek hazırlanan bu çalışmanın amacı, memur Zekeriya Sırrı Efendi’nin zimmet davası sürecini ele almaktır. Bu doğrultuda dava sürecinin hangi merhalelerden oluştuğu ve davanın nasıl sonuçlandığı saptanmaya çalışılmıştır. Bu çerçevede çalışmanın giriş kısmında Yabanabad kâzasının idari statüsü ve Osmanlı’da tütün denetiminin Reji Şirketine devredilme süreci hakkında bilgi verilmiştir. Daha sonra Yabanabad Reji Memurluğunun kuruluş süreci, faaliyetleri ve personeli konularına değinilmiştir. Ana metinde bu personellerden biri olan Zekeriya Efendi hakkında 1910-1912 yılları arasında cereyan eden zimmet davası ele alınmıştır. Bu değerlendirme sürecinde ana kaynak olarak istifade edilen arşiv belgelerinin yanısıra literatürde yer alan araştırma inceleme eserlerden de yararlanılmıştır. Bu bağlamda Yabanabad Reji Memurluğunda Zekeriya Efendi ile ilgili meydana gelen şikâyetlerin aslının olup olmadığı ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Netice olarak, Zekeriya Efendi hakkında yapılan şikâyetlerin doğru olduğu ve şirket kasasından zimmetine 10.672 kuruş 82 para geçirdiği saptanmıştır.Publication Kıbrıs Barış Harekâtı’nın Türk toplumu açısından önemi: Düzceli gazilerle sözlü tarih çalışması örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-04-10) Sunay, Melda Medine; Mazlum, Ayşe GülAraştırma ile Kıbrıs Barış Harekâtı’nın Türk toplumu ve ada halkı açısından önemi ortaya konmak istenmiştir. Kıbrıs Barış Harekâtı’na katılan gazilerin deneyimleri çerçevesinde, Kıbrıs’taki askeri rolleri, harekâta katkıları, savaşın bilinmeyenleri, savaşta en çok neyden etkilendikleri ve en önemlisi de sosyolojik açıdan harekâtın önemi konusu sözlü tarih çalışması ile saptamaya çalışılmıştır. Kıbrıs Barış Harekâtı’nın hangi şartlarda kazanıldığını ve harekâta katılan gazilerde ne gibi hisler oluşturduğunu anlamak amacıyla yapılan bu çalışmanın, toprak ve vatan şuurunu pekiştirmeye yönelik olacağı düşünülmektedir. Çalışma kapsamında, yarı yapılandırılmış görüşme formu hazırlanarak derinlemesine mülakat yönteminden faydalanılmıştır. Kıbrıs Barış Harekâtı’nın sadece siyasi ve askeri açıdan değil, adada yaşayan Türklere yönelik zulmün durdurulması, ada halkının barış içinde yaşamasına destek vermesi bakımından yaşanması gereken bir süreç olduğu ve toplumsal açıdan da önemli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Publication Dönüşen küresel nükleer düzene yönelik yaklaşımlar: Türkiye, Brezilya ve Güney Afrika örnekleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-04-11) Aka, Günay Aylin Gürzel; Süvari, KahramanUluslararası sistemde nükleer silahlanmanın çoğalmasını engellemek ve nihai olarak nükleer silahsızlanmanın gerçekleşmesini sağlamak amacıyla oluşturulan çeşitli mekanizmalar ve yapılar, devletlerin büyük çoğunlukla uyum sağladığı küresel bir nükleer düzenin oluşmasına yol açmıştır. Ancak, son dönemde küresel sistemde yaşanan gelişmelere ve birtakım unsurlara bağlı olarak bu düzenin zayıfladığı düşünülmektedir. Bu çalışmada, nükleer silaha sahip olmayan devletlerin sözkonusu küresel düzene yönelik duruşları ve yaklaşımları incelenmiştir. Çalışmada, ilk olarak, düzen ve nükleer düzen kavramları açıklanmıştır. Daha sonra nükleer silaha sahip olmayan devletlerin mevcut nükleer düzene yönelik bakış açıları üç devlet üzerinden ele alınmıştır. Çalışmada örnek olarak incelenecek olan bu devletler Türkiye, Brezilya ve Güney Afrika’dır. Çalışmada, nükleer düzenin risk altında olduğu ve nükleer silaha sahip olmayan bu devletlerin her ne kadar benzer kategoride yer almış olsalar da zayıflayan nükleer düzene ve bu düzeni oluşturan yapılara karşı yaklaşımlarında nükleer tecrübelerine, beklentilerine ve güvenlik anlayışlarına bağlı olarak çeşitli farklılıklar görüldüğü sonucuna varılmıştır.Publication Mehmet Akif Ersoy’un ilme ve maarife bakışı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-04-14) Turan, MuhittinMehmet Akif Ersoy’un özellikle cemiyet hayatını anlattığı şiir ve yazılarında kullandığı kavramlar birbirlerinin sebep ve sonucunu oluşturan bir yapıya sahiptir. Bu kavramların hepsini birlikte ele alması, insanın özellikle cemiyet hayatındaki rolünün kompleks bir yapıya sahip olduğunu gösterir. Hayattaki en büyük hakikatlerden biri olarak gördüğü ilim ve bunun bir anlamda toplum hayatındaki uygulaması olarak mütalaa ettiği maarif de Mehmet Akif’in gerek yazılarında gerekse mısralarında diğer birçok kavramı içine alan bir özelliğe sahiptir. Çatı kavramlar diyebileceğimiz ilim ve maarif, ortaya koydukları etkilerle insan ve toplum hayatında diğer unsurlardan daha çok yer etmiştir. “Mâhiyyet-i rûhiyye” dediği karakteristik yapı ve insan fıtratı, ilmin ve maarifin kuşatıcılığı altında Mehmet Akif’in dilinde başat rol oynar. Bu minvalde bu yazıda Mehmet Akif’in insan ve toplum hayatında vazgeçilmez bir unsur olan ilim ve maarifi, ortaya koyduğu etkiler çerçevesinde ne kadar geniş anlamda ele aldığı en genel hatlarıyla anlatılacaktır.Publication Ergenlerde aile yaşam doyumunun bazı demografik değişkenlere göre incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-05-01) Kiye, SemraAile yaşam doyumu bireyin ailesiyle birlikteyken yaşadığı doyuma işaret etmekte ve aile üyeleriyle birlikteyken oluşan duygusal iklimini belirtmektedir. Bu araştırmada ergenlerin aile yaşam doyumlarının cinsiyet, yaş, sınıf düzeyi, yaşanan şehir gibi demografik özellikler bağlamında incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma tarama modelinde yürütülmüştür. Araştırmanın evrenini ergenlik dönemindeki bireyler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi kolay ulaşılabilir uygun örnekleme yöntemiyle oluşturulmuş, araştırmaya Bitlis, Diyarbakır, Antalya ve İstanbul illerinde yaşayan toplam 302 ergen birey katılmıştır. Araştırmada verilerin elde edilebilmesi için iki araç kullanılmıştır. Bunlar, Aile Yaşam Doyumu Ölçeği ve Demografik Bilgi Formu’dur. Elde edilen verilerin normallik varsayımlarını karşılayıp karşılanmadığı incelenmiş ve verilerin alt gruplarda normal dağılım göstermediği anlaşılmıştır. Verilerin analizinde nonparametrik testlerin kullanılmasına karar verilmiştir. Yapılan analizler sonucu elde edilen bulgulara göre ergenlerin aile yaşam doyumu düzeyleri cinsiyete ve yaşanan şehre göre farklılık gösterirken, yaşa ve okul düzeyine göre farklılık göstermemektedir. Araştırma sonuçları alan yazın çerçevesinde tartışılarak araştırmacılara öneriler sunulmuştur.Publication Sürdürülebilirlik kültürü ve sivil toplum kuruluşları: İstanbul’da çevre konusunda faaliyet gösteren dernekler(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-05-01) Kandemir, Nebiye Konuk; Habip, ElifToplumsal yapının tüm unsurlarını etkileyen kaynakları etkin, verimli ve gelecek nesillere aktarılabilir şekilde kullanılmasını ifade eden sürdürülebilirlik, insan-doğa ilişkisi dengesinin bozulmasıyla farklı açılardan tartışılan bir kavram olmaya başlamıştır. Bu çalışmada ise, sürdürülebilirlik kültürü ve bunun inşasında sivil toplum kuruluşlarının rolünü ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu çerçevede Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü bünyesinde kayıtlı olan çevre dernekleri araştırmanın örneklemi olarak ele alınmıştır. Web sitesi bulunan derneklerin amaçları Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (17 SKH) doğrultusunda değerlendirilmiştir. Bu derneklerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden yeterince istifade etmediği içerik analizi ile ortaya konulmuştur. Derneklerin amaçları doğrultusunda en çok ortaya çıkan sürdürülebilir Kalkınma Hedefi “13-İklim Eylemi”dir. Elde edilen veriler ışığında bu çalışmada derneklere ve yapılacak yeni araştırmalara öneriler sunulmuştur.Publication Determinants of adoption of mobile games: Extending UTAUT2 with trust and reward(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-06-07) Erdoğan, GörkemThis paper's goal is to investigate the variables influencing mobile gaming players' behavior intention based on the unified theory of acceptance and use of technology 2 (UTAUT2) model. The UTAUT2 model is expanded by adding variables, trust, and reward, in addition to the model’s variables. The behavior intention to adopt mobile game is used and usage behavior is taken as the dependent variable. A survey is conducted and a sample of 474 mobile game players in Turkey isanalyzed through structural equation modeling approach. The results indicate that reward has themost influential effect on behavior intention, followed by trust, price value, habit, social influence, performance expectancy, facilitating conditions, hedonic motivation, and effort expectancy. Besides, behavior intention has a significant positive effect on the usage behavior. The findings of theresearch fill the gap in existing literature on mobile games as well as provide valuable base for forthcoming research findings in mobile games.