1988 Cilt 9 Sayı 1-2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/20262
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 24
- Results Per Page
- Sort Options
Item Dış politika analizinde interdisipliner yöntem arayışı(Uludağ Üniversitesi, 1988) Genç, Mehmet; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; Uluslararası İlişkiler BölümüDış politika ve uluslararası politika çağımızda, çağımız öncesine oranla çok daha yoğun olarak akademik, basın-yayın ve pragmatik bazda ilgi odağı konumundadır. Bunun nedenini kısaca Napolyon'un, dış politika geleceğimizin belirlenmesidir, özdeyişi ile vurgulamak olasıdır. Dış politika analizinde kullanılan çok sayıda kuram vardır. Bunlardan biri de dış politika analizini ekonomi politikası ve toplumsal yapı analizi bazında incelemeyi method olarak benimsemek ve gerek dış politikayı gerekse dış politika araçları toplumsal yapı çerçevesinde algılamayı öngörmektedir. Makalemiz, bu yöntem ile çalışan bir düşünür öbeğinde kuramsal modeli kaba hatlarıyla tanıtma ve tartışmaya sunmayı amaçlamaktadır.Item Esnek üretim sistemlerinin pazarlama stratejilerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 1988) Çelikçapa, Feray Odman; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesiİleri üretim teknolojileri 1980'li yıllarda üretim alanında en çok tartışılan konular arasında yer almaktadır. Bu teknolojilerin ortak özelliği endüstriyel işletmelerde fabrika içi üretim süreçlerinde bilgisayar kullanımıdır. Bu gelişmeler üretimin üretim hücreleri şeklinde sürdürülmesine ve esnek üretim sistemlerinin uygulanmasına olanak sağlamaktadır. Doğal olarak üretimin esnekleştirilmesi üretim ve pazarlama stratejilerinde de değişimlere neden olmaktadır.Item İç düzenlemeler ve hizmete ilişkin buyruklar(Uludağ Üniversitesi, 1988) Atay, CevdetYönetsel kurumlar varlık nedenlerini ve uygulamakla yükümlü oldukları, yetki ve görevlerinin kaynağını oluşturan, hukuk normlarını uygularken Jean RlVERO'nun deyimiyle "iç hukuksallık" alanı oluşturan konularda maddi nitelikli ve iç yaşama ilişkin hukuksal işlemler de yapabilmeleri gerekir. İç yaşama ilişkin hukuksal işlemler arasında "iç düzenlemeler" ve "hizmete ilişkin buyruklar" hizmetlerin yürümesi açısından önemli bir yer tutmaktadır. Bu işlemler, yönetsel kurumların iç düzen, işleyiş ve disiplinini sağlayan; kamu kurumu veya örgütünü canlı tutan, hukuk kuralları ile kesin ve yürütülmesi gereken bireysel işlemlerin son aşamada uygulanmasını sağlayan işlemlerdir.Item İptal davası ve yönetsel usul işlemleri(Uludağ Üniversitesi, 1988) Atay, Cevdet; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; Kamu Yönetimi BölümüYasaları "yürütmek", yasalarla verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü olan kamu yönetimi organları veya, kısaca, yönetim üstlendiği kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi için önemli ve etkili bir hukuksal araçla donatılmıştır. Genel veya özel nesnel veya öznel nitelikli ve uyulması ilgilileri için zorunlu tek yanlı hukuksal işlemler yapabilmek; kısaca "icrai" kararlar alabilmek. Yönetim, yönetilenler karşısında böylesine etkili bir yetki veya hukuksal araçla donatılırken denetimsiz bırakılmamış, işlem ve eylemleri hukukla sınırlanmıştır. Bu sınırlamanın en etkili yargısal yoldan yapılanıdır. Bu denetim ise, hukuk sistemimizde Danıştay ve diğer yönetsel yargı organları tarafından "iptal" ve "tam yargı" davaları ile yapılmaktadır.Item Bursa Organize Sanayi Bölgesi'nde otomotiv yan sanayi ile ilgili bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 1988) Çelikçapa, Feray Odman; Gökay, Gül; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; İşletme BölümüTürkiye'de otomotiv sanayi, ithal ikamesi ve iç piyasaya yönelik montaj üretim ağırlıklı olarak kurulmuştur. Özellikle tüketim talebinin artması ve imalat sanayiinin gelişmesi sonucu doğan yük taşıması gereksinimi otomotiv sanayiine çekici bir piyasa yaratmıştır. Ayrıca gerek yük taşımacılığında gerekse yolcu taşımacılığında karayollarının tercih edilmesi bu gelişmeyi hızlandırmıştır. Dışa bağımlılığın azaltılması, istihdam yaratma gibi nedenlerle otomotiv sanayinde montaj üretiminden yerelleşmeye geçiş olmuş ve bazı otomobil parçalarının Türkiye'de üretilmesine başlanmıştır. Bu yöneliş ise otomotiv yan sanayiinin gelişmesine olanak tanımıştır. Otomotiv sanayi açısından Tofaş ve Renault gibi iki büyük otomobil fabrikasının Bursa'da olması otomotiv yan sanayiinin Bursa'da gelişmesine neden olmuştur. Bursa Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren 18 otomotiv yan sanayi işletmesi bulunmaktadır. Bu araştırmada söz konusu işletmelerin malzeme tedariki ve stok, teknoloji, maliyet, fınans man, personal kalite, pazarlama yapısı incelenmiştir.Item Özel amaçlı muhasebe sistemlerinin planlanması(Uludağ Üniversitesi, 1988) David, C. Klein; Çabuk, Adem; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiPeter Drucker "Wall Street Journal" daki son makalelerinden birinde kar amaçsız kuruluşların işletmeler veya kamu birimlerinden daha kompleks (karmaşık) bir yapıya sahip olduğu belirtilmektedir. Bu doğal karmaşıklık özellikle muhasebe ve raporlama gereksinimlerinde açık olarak görülmektedir. Küçük bir kolej (üniversite koleji) dahi mevcut ve potansiyel bağışçılar, eyalet ve federal kamu birimleri gibi dış gruplara finansal bilgi vermek zorundadır. Harcamalar konusunda ferdi fon kaynakları kamu birimleri ve kendi mütevelli heyetlerine rapor vermek zorundadırlar ve kendi yönetimlerinin faaliyetlerini etkin bir şekilde kontrol edebilmeleri için finansal bilgileri toplayarak (kendi yöntemlerine de) açık bir şekilde sunmak zorundadırlar.Item Kimler, nasıl ve niçin sürücü belgesi alıyor?(Uludağ Üniversitesi, 1988) Ertaş, Sacit; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiBu çalışmada sürücü belgesi almak üzere test sınavına giren yaklaşık 5000 adayın temel özellikleri ve bunlar arasındaki bağıntılar araştırılmaktadır. Sonuç olarak sınava girmeyi ve sınavda başarılı olmayı etkilemesi muhtemel faktörler ile sınava giren adayın özellikleri ve başarı durumu arasında güçlü bir bağlantı olmadığı ortaya çıkmaktadır.Item Finansman planlamasında işletme politikası ve işletme kararları(Uludağ Üniversitesi, 1988) Yılmaz, Zekai; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesiİşletme politikası konusunda değişik görüşler mevcuttur. Bazen işletme davranışlarının teknik bir konuya sınıflandırıması ve rasyonel olması savunulurken, diğer taraftan da birçok kimsenin bunun tersi olarak kabul ettiği politika ile işletme davranışlarının nasıl bağdaşacağı kuşkusu gündeme getirilmektedir. Bu nedenle önce işletme politikası kavramları, bunların içeriği ve tasnifi hakkında , bilgi verdikten sonra, işletme politikası kavramının sınıflandırılması açıklanacaktır.Item Kitap eleştirisi(Uludağ Üniversitesi, 1988) Seyidoğlu, Halil; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiGünümüzde teknoloji baş döndürücü bir hızla gelişmekte ve kurumsal yapı hızla değişmektedir. Bu gelişmeler ekonomik hayatı dolaysız şekilde etkilemekte ve yeni yeni sorunlar gündeme getirmektedir. Acaba gerçek dünyadaki bütün bu oluşumlar karşısında İktisat Bilimi nasıl bir gelişme çizgisi ortaya koymaktadır? Örneğin yeni oluşumlar veya durumlar tatmin edici biçimde açıklanabilmekle ya da önceden görülebilmekte midir? Ayrıca iktisadi prensipler üzerinde bilim adamlarının değer yargıları ne ölçüde etkili olmaktadır? Daha da genel bir görüşle, bilimler yelpazesinde iktisadın yeri ve gelişmişlik düzeyi nedir? Bütün bu ve benzeri soruların cevaplandırılması.İktisatta Yöntem ve Kuramı sorunlarının incelenmesini gerektirir. Yöntem sorunlarının iyi anlaşılması aynı zamanda İktisat'ın "bilimsel"nin daha iyi değerlendirilmesine ve iktisat prensiplerinden 'bilimsel öngörüde ne ölçüde )yararlanabileceğini daha sağlıklı biçimde ortaya konulmasına yardımcı olur.Item Malzeme gereksinim planlaması(Uludağ Üniversitesi, 1988) Çelikçapa, Feray Odman; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiEndüstri işletmelerinin çoğunda son yılların teknolojik mucizesi bilgisayar kullanımı yaygınlaşmaya başlamıştır, İşletmelerde bilgisayar kullanımında ön sırayı personel, muhasebe, stok kontrolü ve kalite kontrolü almaktadır. Bunların ortak özellikleri gerçekleşmiş ve rakamsal girdilerin bilgisayar sisteminin tasarımını ve işleyişini kolaylaştırmasıdır. Bilgisayar kullanımı çok sayıda yazılım sistemlerinin de ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu gelişme dünya işletmelerini çok daha karmaşık sistemlerde de bilgisayar kullanımına yöneltmiştir. Bu sistemlerden biri de Malzeme Gereksinim Planlaması (Material Requirements Planning/MRP) dir. MRP uygulamalarında letınder çeşitli sorunlarla karşılaşmaktadır. Çünkü bu tür üretim sistemleri dinamik özelliktedir ve bir noktadaki değişim ilgili değişimleri gündeme getirmektedir. Ayrıca yanlış uygulamalar sonucu gereksiz kalemlerin siparişi ortaya çıkmakta veya bazı gerekli olan kalemlerin siparişi unutulmaktadır. Başarılı bir MRP uygulaması için de kişilerin işletmenin yapısal özelliklerini iyi bilmeleri ve üst yönetimin bu tür yenilikleri desteklemeleri gerekmektedir.Item Hizmet sektöründe pazarlama anlayışı(Uludağ Üniversitesi, 1988) Ener, Neriman; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; İşletme BölümüBu makalede, günümüzde hizmet işletmelerinin artan önemi ve bu çerçevede pazarlama anlayışında değişimler ele alınmaktadır. Mamul pazarlamacılığından ayrılan yönleri vurgularken; pazarlama faaliyetlerinin verimliliğini arttırmak için nasıl bir strateji izleneceği ortaya konulmaktadır.Item Siyasal konjonktür dalgaları ve Türkiye(Uludağ Üniversitesi, 1988) Eren, Ercan; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; İktisat BölümüSiyasal konjonktür dalgaları (Political Business Cycles) konusundaki yazının 1970'li yıllarda hızla arttığı görülmektedir. Daha önceleri de örneğin M. Kalecki'de siyaset-ekonomi ilişkilerine değenilerek birlikte, asıl gelişim 1970'li yıllarda gerçekleşmiştir. 1980'li yıllarda öne çıkan Rasyonel Beklentiler Okulu ile Siyasal Konjonktür Dalgalan Yaklaşımı eski güncelliğini kaybetmiş görünmektedir.Bu kısa çalışmada siyasal konjonktür. dalgalan yazınını tanıtıp, Türkiye için geçerli olup olmadığını irdelemeye çalışacağız. Hemen belirtelim ki, siyasal konjonktür dalgaları analizinde temel kalkış noktalarından birisi demokrasinin varlığıdır. Çok partili, serbest seçimlerin olmadığı bir ülke için buradaki anlamda siyasal konjonktür dalgalan analizinden söz etmek güçtür. Onun için tarihsel anlamda Türkiye açısından geçerliliği tartışmalıdır. Buna rağmen, sınırlarını çizerek Türkiye için geçerliliği de sınamaya çalışacağız.Item Sınai üretim faktörü kullanımında doğrusal programlama tekniği(Uludağ Üniversitesi, 1988) Dülgeroğlu, Ercan; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiBu makalede sınai sektör faktör kullanımında karşılaşılan problemlerin doğrusal programlama tekniğiyle çözümüne yer verilmektedir. Öncelikle doğrusal programlama tekniğinin ne olduğunu açıklanmıştır. Daha sonra ise bu teknik kullanılarak bir sınai firmada kar maksimizasyonunun nasıl sağlanacağı bir örnekle açıklanmıştır. Ayrıca doğrusal olmayan programlama dualite ve simpleks çözümleri de gösterilmiştir.Item Serbest rekabet sisteminin işleyişi ve aksaklıkları(Uludağ Üniversitesi, 1988) Şahin, Hüseyin; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiBu yazıda klasik iktisatçıların savundukları anlamda serbest rekabet modelinin bugün geçerli olmadığı tartışılmaktadır. 19. yılzyılda, Batı Avrupa'nın sanayileşen ülkelerinde ekonomik yapıda köklü değişiklikler ortaya çıkmıştır. Teknolojik gelişme ve sermaye birikimi sonucu piyasalar az sayıda büyük finansman kontrolüne geçmiştir. Bu tür piyasalar yaygın olduğu bir ekonomide fiyat mekanizması "görünmez el işlevini yerine getirememektedir. Piyasalarda fiyatlar anonim olarak oluşmamakta ve herkes için objektif yol gösterici niteliği taşımamaktadır. Günümüzde rekabet eşit güçte olmayan karar birimleri arasında geçmekte ve dinamik bir karakter arz etmektedir. Güçlü olanlar piyasanın işleyişini kendi çıkarlarına tanzim etmeye çalışmaktadırlar. Bu rekabet şartlarının toplumda herkesin çıkana işlemesi mümkün değildir. İşleyebilir rekabet kavramı ile nitelenen modelde ekonomide etkin ve tam kaynak kullanımı, adil gelir dağılımı ve hızlı büyüme gibi temel makro amaçların kendiliğinden gerçekleşeceğini beklemek fazla iyimserlik olur.Item Savaş ekonomisi(Uludağ Üniversitesi, 1988) Pigou, Arthur Cecil; Dülgeroğlu, Ercan; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiHerhangi bir ülkenin sahip olduğu gerçek kaynaklar, halkının zihni ve bedeni gücünü, topraklarını ve madeni varlıklarını, maddi sermaye yapılarını, fabrika, demiryolları, gemiler ve mal stoklarını ve maddi olmayan "organizasyon" sermayesini ve vatandaşlarının yabancılardan yasal olarak almaya hak olduğu ödemeleri ihtiva eder. Barış zamanının normal siyasi iktisadında bu muhtelif kaynaklar belirli bir ritmik düzenle her yıl milli hasılayı veya gerçek milli geliri husule getirmek üzere ayarlanmış, olarak düşünülür. iktisadi analiz ve sosyal reform tasarıları çalışması bu milli hasılanın büyüklüğü halk arasında alımı ve zaman içinde de kendi üzerinde temerküz etmektedir.Item Türkiye'de 70 sonrası enflasyonu ve nedenleri üzerine(Uludağ Üniversitesi, 1988) Acar, Yalçın; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiEnflasyon Latince kökenli bir kavramdır ve şişme anlamına gelmektedir. Ekonomistler ise enflasyonu fiyatlar genel seviyesinin hissedilir ölçüde ve devamlılık arz eden biçimde yükselmesi şeklinde tanımlamaktadır. Nedenlerine göre enflasyonu üç gruba ayrımı mümkündür: A) Talep Enflasyonu: bu tür enflasyon daha çok parasal nedenlerle toplam mal ve hizmet talebinin toplam mal ve hizmet arzını aşması halinde ortaya çıkmaktadır. Klasik iktisatçılar, talep enflasyonunun nedenleri, ekonomide para arzı artışının milli gelir artışından daha hızlı seyretmesine bağlarken Keynes, para arzında artış olmasa bile para talebinde meydana gelecek artışların talep enflasyonuna neden olabileceği ifade etmiştir. B) Maliyet Enflasyonu: Bu tür enflasyon, üretim maliyetini oluşturan faktörlerden birinin veya birkaçının fiyatlarının artması yüzünden maliyetlerin yükselmesi ve yükselen maliyetlerin fiyatlara yansıması halinde ortaya çıkmaktadır. Genellikle devalüasyonlar ve kur ayarlamaları, faiz oranlarının yükselmesi kar oranlarındaki yükselmeler, aşırı ücret artışları ve dolaylı vergilerdeki artışlar maliyet enflasyonunun başlıca nedenlerini oluşturmaktadır. C) Yapısal Enflasyon: Tekelleşmenin yaygın olduğu ekonomilerde firmalar ürettikleri malların fiyatını tek yanlı kararlarla yükselterek karlarını daha da arttırmaya çalışmakta ve bu şekilde başlayan fiyat artışları kümülatif bir hal alarak ekonominin hemen hemen bütün kesimlerine yayılmaktadır.Item Atatürk Döneminde tarımsal gelişme (1923 - 1938)(Uludağ Üniversitesi, 1988) Ölmezoğulları, Nalan; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiCumhuriyet Türkiye'si kuruluşunun ilk yıllarında, diğer birçok alanda olduğu gibi tarım kesiminde de önemli sorunlarla karşı karşıya idi. Bu sorunların kısmen, ülkenin uzun savaş yıllarından çıkmış olmasından, kısmen de Osmanlı İmparatorluğundan devralınan toplumsal yapılardan kaynaklandığı öne sürülebilir. Cumhuriyetin ilan edildiği 1923 ile İkinci Dünya Savaşının başladığı 1938 yılları arasındaki tarımsal gelişmeleri başlıca iki alt döneme ayırarak incelemek olanaklıdır: -Liberal Dönem (1923-1928) -Dünya Bunalımı ve -Devletçilik Yılları (1929-1938).Item Ekonometrik araştırmalarda verilerin kullanılması - I(Uludağ Üniversitesi, 1988) Sevüktekin, Mustafa; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiVerileri ekonomide biri kaç türde gözleriz: Çapraz (yatay)-kesit ve zaman dizisi verileri, nicel ve nitel veriler (kukla değişkenler) ve deneysel ve deneysel olmayan veriler. Yatay-kesit verilerine belli bir zaman kesitinde bireysel noktalar-üzerine toplanan gözlemler ile sahip oluruz. Bu veriler çoğunlukla bazı örneklem anketleriyle toplanır. Zaman-dizisi verileri ise belli bir zaman dönemi boyunca toplanan gözlemlerden elde ederiz. Diğer alanlara nispeten zaman-dizisi verileri daha çok ekonomide ihtiva ediyor. Nicel (gerçek)' durumlar sayısal olarak ifade edebilirler ve bazı dönüşümlerle sayısal formalarda verileri oluştururlar. Nitel (gerçek) durumları ise sayısal olarak ölçmek oldukça zordur. Bu nedenle, nicel gerçeklere uygun kukla değişkenler vasıtasıyla sayısal değerler vererek açıklanmaya çalışılır. Deneysel olmayan veriler deneysel kontrol amacını gütmeyen bir sistemin gözlemlerinden tipik olarak gizlenirler. Buna karşılık deneysel veriler kontrol edilebilen bir deneyden bulunur.Item İşletmelerde fiyat kararları ve stratejileri(Uludağ Üniversitesi, 1988) Akat, Ömer; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiGünümüzde çağdaş pazarlama anlayışının bir gereği olarak; fiyat ve fiyatlama ile ilgili kararlar, çok karmaşık yapısına rağmen, mal ve hizmet üreten tüm firmalar için hayati önem taşımakta, hatta pazarlama karması içerisinde satışı arttırıcı çabaların ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmektedir. "Maliyetleri, kapasite kullanımı ve üretimle olan yakın ilişkisi; fiyatlamayı satış politikasının önemli bir parçası haline getirmektedir" Fiyat üzerinde verilecek kararlar ne kadar sık değişirse (ki, günümüz Türkiye'sinde yüksek enflasyon nedeniyle tüm firmaların sık sık "fiyat kararları alması" veya "fiyat ayarlamaları gitmesi" kaçınılmaz olmaktadır) istenilen talebi yaratmak için reklam, markalama, paketleme faaliyetleri ve aracıya tanınan komisyon (kar haddi) ve teşvikler de o ölçüde artmaktadır. Tabii olarak, bu da üretim maliyetlerini arttırmakta; sonuçta, net karlar azalmasa bile artış hızında bir yavaşlama söz konusu olmaktadır. Dolayısı ile, değişik sosyo-ekonomik koşullarda, uygulanacak fiyatlama kararları ve stratejileri üzerinde durulması gereken en önemli pazarlama fonksiyonu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle, bu çalışmamızda, fiyatlamanın önemi üzerinde her aşamada durulup; fiyatlamadaki hedefler (amaçlar), ilgili taraflar, karar sürecinin aşamaları ve fiyatlama stratejileri olarak da; genelde kabul edilmiş olan esaslara uygun fiyatlama yöntemleri, matematiksel modellere dayanmadan; yol gösterici bir şekilde incelenecek, akademisyenlere ve uygulamadaki pazarlama yöneticilerine; sınırlı ölçüde de olsa, yardımcı olunmaya çalışılacaktır.Item 41. Genel Kurul'da Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK)(Uludağ Üniversitesi, 1988) Alper, Yusuf; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; Çalışma Ekonomisi Bölümü ve Endüstri İlişkiler BölümüEn büyük sosyal sigortalar kuruluşumuz olan SSK ve diğer sosyal güvenlik müesseselerimiz, değişik vesilelerle sık sık kamuoyunun gündemine gelmekte ve yoğun tartışmaların odak noktası olmaktadırlar. 4.6.1986 tarih ve 3300 kanun gereği, üç yılda bir toplanması gereken SSK genel kurulu, 27-29 Haziran 1988 tarihlerinde toplanarak, 1985 yılından itibaren geçen üç yıllık süredeki kurum faaliyetlerini değerlendirmiştir. Yine aynı genel kurulda, 1988 yılını takip eden üç yıllık süredeki kurum çalışma programının da temel esasları belirlenmiştir. Genel kurul toplantısı, SSK ile ilgili tartışmaları tekrar gündeme getirmiş, kamuoyunda ilgili tarafların değişik konulardaki görüşlerini dile getirmesine vesile olmuştur.