2019 Cilt 24 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/12532
Browse
Browsing by Department "Çevre Mühendisliği Bölümü"
Now showing 1 - 6 of 6
- Results Per Page
- Sort Options
Item Bursa ilinde sürdürülebilir kentsel su yönetimi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-12) Solak, Simge; Kılıç, Melike Yalılı; Solmaz, Seval Kutlu Akal; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüGünümüzde teknolojinin hızla gelişmesi, yaşam kalite standartlarının yükselmesine katkı sağlamakla birlikte, teknolojik gelişmelerin etkisiyle nüfus da hızla artmaktadır. Bu durum, sınırlı olan su kaynaklarının amacına uygun kullanılmaması ve bilinçsizce kirletilmesi ile üzerindeki baskıyı giderek arttırmaktadır. Mevcut durumun iyileştirilmesi amacıyla, çevresel, sosyal ve ekonomik unsurları içeren plan ve projelerin yetkili kurumlarca hazırlanması ve uygulanması gerekmektedir. Bursa ilinin su kaynaklarının mevcut durumunun değerlendirildiği bu çalışmada, öncelikle su ve su kullanımının önemi vurgulanmıştır. Türkiye’nin 4. büyük ili olan ve 2017 yılı itibariyle 2 936 803 kişi nüfusa sahip Bursa’nın su ihtiyacı yüzeysel sular, yeraltı suları ve pınarlar olmak üzere üç ana kaynaktan karşılanmaktadır. Kaynakların kapasiteleri sırasıyla 1063, 275 ve 17,4 hm3 /yıl olup, bu kapasitelerin ilin su ihtiyacını karşılar seviyede olduğu görülmektedir. Kentsel su yönetimi kavramı için su kaynaklarının sürdürülebilirliğinin temin edilmesine yönelik ilin çevre ve çevre koruma alanında hizmet veren 8 kamu kurumunda görevli 200 yöneticiye anket çalışması uygulanmıştır. Doğru ve bilinçli su kullanımı için farkındalık yaratılmasının hedeflendiği bu çalışma neticesinde, mevcut ve planlanan su kaynaklarında sürdürülebilir kentsel su yönetiminin kurumsal düzeyde uygulanabilirliğine dair bazı çözüm önerileri ortaya konmuştur.Item Bursa’daki atık döküm kumlarının endüstriyel simbiyoz ile hazır beton üretiminde hammadde olarak kullanımı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-12) Kılıç, Melike Yalılı; Tüylü, Murat; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüTürkiye, metal döküm üretim sektöründe dünya çapında önemli bir yere sahiptir. Metal döküm üretim faaliyetleri sonrasında oluşan atıkların bertarafı, çözülmesi gereken ciddi bir problemdir. Atık döküm kumları uygun bir şekilde yönetildiklerinde, alternatif hammadde olarak kullanılabilmekte ve endüstriyel simbiyoz ile bir işletmenin atığı diğerinin hammaddesi olarak değerlendirilebilmektedir. Ancak uygun yönetilmediklerinde, su ve toprak kirliliğine neden olarak çevre ve insan sağlığını tehlikeye atmakta ya da gönderildikleri düzenli depolama sahalarında, sahanın kullanım ömrünü kısaltmakta ve ekonomik açıdan zarar vermektedir. Atık döküm kumlarının alternatif hammadde olarak hazır beton üretiminde kullanılması ile atık döküm kumu bertaraf maliyetleri azalacaktır. Dünyada yapılan araştırmalar, atık döküm kumunun %20 oranında hazır beton üretiminde yapay agrega olarak kullanılabildiğini ortaya koymuştur. Bu çalışmada, ülkemizde faaliyet gösteren döküm fabrikalarında bir yılda oluşan atık döküm kumunun düzenli depolama tesislerine gönderilmesi yerine, hazır beton sektöründe alternatif hammadde olarak kullanılması sonrasında tüketilebileceği yapılan hesaplamalar sonucunda bulunmuştur. İlave olarak, Bursa ilinde faaliyet gösteren bir döküm fabrikasında, bir yılda oluşan atık döküm kumunun, hazır beton santralinin üretiminde %20 yerine %8 oranında yapay agrega olarak kullanılmasına dayalı olarak yapılan ekonomik analiz ile beton santralinin bir yılda 58 694 $, döküm fabrikasının ise 293 471 $ kar elde edebileceği hesaplanmıştır.Item Karsak Deresi’nde su kalitesinin izlenmesi ve Gemlik Körfezi’ne etkisinin değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-20) Teksoy, Arzu; Katip, Aslıhan; Nalbur, Berrak Erol; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüBursa ili sınırları içerisinde kalan ve İznik Gölü ile Gemlik Körfezi arasında bulunan Karsak Deresi, Gemlik ilçesinin en çok su taşıyan akarsuyudur. İznik Gölü’nün boşalımını sağlayan Karsak Deresi, İznik Gölü ve havzasındaki kirlilik kaynaklarına maruz kalarak içeriğindeki birçok kirletici ile birlikte Gemlik Körfezi’ne dökülmektedir. Orhangazi güney kısmının fosseptik sularının yanı sıra bölgedeki sanayi kuruluşlarının ve özel şirketlerin atık suları Karsak Deresi aracılığıyla Gemlik Körfezi’ne taşınmakta ve önemli ölçüde kirlilik problemi oluşturmaktadır. Bu çalışmada, 2013 ve 2014 yıllarında kirlilik izlenmesi amacıyla Karsak Deresi’nde seçilen 10 farklı noktadan mevsimsel olarak alınan su örneklerine ait veriler incelenmiştir. Örneklerde analiz edilen pH, sıcaklık, çözünmüş oksijen, kimyasal oksijen ihtiyacı, amonyak azotu, nitrat azotu, nitrit azotu, alüminyum, bakır, demir, mangan, nikel, çinko, bor, kurşun ve krom gibi parametrelerin mevsimsel ortalamaları, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği (SKKY)’nde verilen Kıta içi Su Kaynaklarının Sınıflarına Göre Kalite Kriterleri’ne göre değerlendirilerek Gemlik Körfezi’ne taşınan kirlilik potansiyeli ortaya konulmaya çalışılmıştırItem Petrol içeren atık suların arıtılabilirliği ve arıtım sisteminin tasarlanması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-03-04) Nalbur, Berrak Erol; Karaelli, Ender; Fen Bilimleri Enstitüsü; Çevre Mühendisliği Ana Bilim DalıPetrol içeren atık sular, kaynağına bağlı olarak, askıda ve çözünmüş katı madde, organik tuzlar, yağ ve gres, alifatik ve aromatik hidrokarbonlar, sülfitler ve metaller gibi oldukça karmaşık bir bileşime sahiptir. Bu içeriği nedeni ile toprak, su, hava ve insan hayatına karşı bir tehlike oluşturmaktadır. Bu nedenle, petrol atık suyu arıtımı acil çözüm gerektiren bir problem haline gelmiş olup, arıtım teknikleri konusundaki çalışmalar son zamanlarda hız kazanmıştır. Petrol içeren atık suyun arıtılması için elektrokimyasal arıtım, membran filtrasyonu, biyolojik arıtım, hibrit teknolojiler gibi pek çok yöntem uygulanmaktadır. Elektrokimyasal arıtım, membran filtrasyonu, biyolojik arıtım, hibrid teknolojiler bu yöntemlerden bazılarıdır. Bu çalışmanın amacı, bir akaryakıt depolama tesisinden kaynaklanan atık suların kimyasal arıtılabilirliğini belirleyerek, deşarj limitlerini sağlayacak bir kimyasal ve biyolojik arıtma sistemini tasarlamaktır. Araştırma sonuçlarına göre asit kraking, çözünmüş hava flotasyonu ve aktif çamur sisteminden oluşan arıtma sisteminin ardından KOİ giderim verimi %94, askıda katı madde giderim verimi %96 ve yağ gres giderim verimi %98 olarak tespit edilmiştir.Item Turistik sahil bölgelerinde atık yönetimine bir örnek: Bodrum(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-21) Öner, Burak; Eleren, Sevil Çalışkan; Salihoğlu, Nezih Kamil; Fen Bilimleri Enstitüsü; Çevre Mühendisliği BölümüAtık yönetimi, çevresel koşullar ve ekonomik gelişmişlik göz önüne alınarak belli bir alan içerisinde, atığın oluşumundan nihai bertarafına kadar olan süreci inceleyen, ihtiyaçları belirleyen bir sistemdir. Bu çalışmada, turistik sahil bölgelerine örnek oluşturması sebebiyle Muğla iline bağlı Bodrum Belediyesi‟ndeki atık yönetim sistematiği incelenmiştir. Kentsel atıkların yönetimini etkileyen konular ve saha çalışmaları sonunda elde edilen atık yönetim verileri sahil bölgelerindeki iç ve dış turizme bağlı olarak değerlendirilmiştir. Çalışma sonunda; bölgedeki turizm faaliyetlerine bağlı olarak; yaz-kış nüfusları arasında %728‟lik bir fark oluştuğu tespit edilmiştir. Bodrum'da atık toplama ve taşıma faaliyeti iki bölgede özel sektör, bir bölgede belediye tarafından gerçekleştirilmektedir. Bodrum ilçesinde yaz sezonunda turistik nüfusun artmasına paralel olarak evsel atıklar 180 ton/günden 490 ton/güne, parkbahçe atıklarının da 10 ton/günden 450 ton/güne çıktığı belirlenmiştir. Birçok turistik bölgemizde olduğu gibi Bodrum‟da da halihazırda bir düzenli depolama tesisinin bulunmayışının en önemli atık yönetim sorunu olduğu sonucuna varılmıştır.Item Türkiye’de en çok reçetelenen β-laktam (sefaleksin, sefazolin, sefoperazon, sefaklor, sefuroksim, ampisilin) grubu antibiyotikleri içeren atıksuların fenton prosesi ile arıtılabilirliğinin araştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-11) Kurt, Ayşe; Helvacıoğlu, Hande; Yonar, Taner; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüSulara karışan kirleticiler, gelişen sanayileşme ve teknoloji ile birlikte her gün çeşitlilik gösterdiğinden bu kirleticilerin kontrol edilmesinde kullanılan analiz teknolojileri sınırlı ve bazı alanlarda etkisiz kalmaktadır. Ülkemiz ve dünya genelinde yaygın kullanımları nedeniyle ve çevrede oluşturduğu mikroorganizma rezistansı için en tehlikeli kirletici türü olarak antibiyotik bileşikleri kabul edilmiştir. Gelişen dünyada geniş kullanıma sahip antibiyotikler, hastahanelerde ve veterinerlikte çok sık kullanılmaktadırlar. Klasik arıtma yöntemleri (fiziksel, kimyasal, biyolojik) ile giderilemeyen antibiyotikler alıcı ortamlarda çevresel sorunlara neden olmaktadır. Antibiyotiklerin çevreye girişi; vücuttan atılma sıklığına, kullanılan doz ve miktarına, atık su arıtma tesisindeki mikroorganizmaların metabolik dönüştürme yeteneğine ve katılara tutunma eğilimine bağlıdır. Yüksek antibiyotik konsantrasyonları yüzeysel sularda suda yaşayan organizmalara toksik etki yapmakta, düşük antibiyotik konsantrasyonları ise antibiyotik direnci oluşturmaktadır. Bu nedenle antibiyotiklerin çevreye kontrolsüz girişleri engellenmelidir. Bu çalışmada, Kuzey Avrupa’da ve ülkemiz genelinde geniş kullanım alanına sahip endokrin bozucu özellikteki antibiyotik bileşiklerinden β-laktam grubu (sefazolin, sefaleksin, sefoperazon, sefuroksim, sefaklor ve ampisilin) antibiyotikleri içeren atıksuların, fenton prosesi kullanılarak arıtımı incelenmiştir. Seçilen antibiyotikler ultra saf suda çözünerek, sentetik atıksu örnekleri 300 mg/L konsantrasyonunda (her antibiyotik bileşiği konsantrasyonu: 50 mg/L) hazırlanmıştır. Yapılan deneysel çalışmalar sonucunda, pH:4, [Fe/H2O2]:1/10 olarak belirlenen optimum koşullar sağlandığında, >%80 KOĠ, >%60 TOK giderim verimleri elde edilmiştir. Bu sonuçlar doğrultusunda ileri arıtma proseslerinden fentonun, seçilen antibiyotiklerin gideriminde etkili bir yöntem olduğu anlaşılmıştır.