2005 Cilt 31 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/18230
Browse
Browsing by Department "Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item Hemitiroidektominin kan kalsiyum düzeyine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2005-02-08) Kırdak, Türkay; Korun, Nusret; Tıp Fakültesi; Genel Cerrahi Ana Bilim Dalıİki taraflı tiroid operasyonları tiroid kapsülü ile yakın temas halindeki dört paratiroid glandınıda ilgilendirir. Hemitiroidektomi daha sınırlı bir operasyon olup, sadece tiroidin bir tarafında yerleşik iki paratiroid glandını doğrudan etkileyebilir. Bu nedenle unilateral operasyon sonrası hipokalsemi oranı daha düşüktür. Bu çalışmanın amacı hemitiroidektomi sonrası gelişen serum kalsiyum değişiklikleri ve hipokalsemileri incelemektir. Bu nedenle hemitiroidektomi yapılan ardışık 53 hemitiroidektomi olgusunda operasyona giderken, operasyondan sonraki 12-24. saatlerde ve postoperatif 1.aydaki serum total kalsiyum düzeyleri incelenmiştir. Veriler incelendiğinde hemitiroidektomi sonrası 12 (%22.6) olguda geçici hipokalsemi gelişti, ancak bu olguların tümü asemptomatikti. Sonuç olarak, hemitiroidektomi sonrası total kan kalsiyum düzeylerinde anlamlı azalma olur ve olguların bir kısmında geçici hipokalsemi gelişir, ancak hipokalsemi genellikle asemptomatiktir. Bu durum cerrahi sonrası biokimyasal testlere veya kalsiyum desteğine gerek kalmaksızın hastaların erken taburcu edilmesini sağlayabilir.Item Mide kanserinde prognostik faktörler(Uludağ Üniversitesi, 2005-02-20) Bağcıvan, Erol; Akyağcı, Serpil Bilgin; Özgüç, Halil; Kırdak, Türkan; Korun, Nusret; Tıp Fakültesi; Genel Cerrahi Ana Bilim DalıAmaç: Mide kanseri nedeniyle ameliyat ettiğimiz hastalarda prognostik faktörlerin belirlenmesi. Gereç ve Yöntem: Ocak 1990-Aralık 2000 yılları arasında mide kanseri nedeniyle opere edilen 363 hastadan 15’in üzerinde lenf bezi çıkarılan, küratif rezeksiyon uygulanan 81 hastanın kayıtları retrospektif olarak incelendi.Yaş, cinsiyet, başvuru semptomları, uygulanan ameliyat şekli, ameliyata eklenen diğer organ rezeksiyonları, postoperatif komplikasyonlar, tümör yerleşim yeri, tümör boyutu, tümör makroskopik tipi, tümör histolojik tipi, invazyon derinliği, toplam çıkarılan lenf nodu sayıları, metastatik lenf nodu sayıları sınıflamasının prognostik faktör olarak sağkalıma etkisine bakıldı. Bulgular: Hastaların 51’i erkek, 30’u kadın ve yaş ortalamaları 57.8 (24-77) idi. Hastaların verileri univaryans analizle incelendiğinde; proksimal lokalizasyonu ve diffüz yayılım(p=0.005), tümör boyutunun 10 cm’den büyük olması (p=0.002), tümör makroskopik tipi(borrman tip IV) (p=0.008), invazyon derinliği (p=0.024), metastatik lenf nodu sayısının 6’dan büyük olması (p=0.026) ve TNM sınıflamasının(evre IIIB) (p=0.035) sağkalıma etkisi olduğu görüldü. Bu faktörler multivaryans Cox regresyon analiziyle incelendiğinde metastatik lenf nodu sayısı, metastatik lenf nodunun toplam çıkarılan lenf noduna oranının ve TNM sınıflamasının bağımsız prognostik faktörler olduğu saptandı. Sonuç: Çalışmamızda metastatik lenf nodu sayısı, metastatik lenf nodu sayısının çıkarılan toplam lenf nodu sayısına oranı ve TNM sınıflaması bağımsız prognostik faktörler olarak bulunmuştur. Ancak duvar invazyonu ve lenfadenektominin sağkalıma etkisini daha net ortaya koyabilmemiz için vaka serimizin ve erken evre hastalarımızın sayısının artmasına ve cerrahi tekniğin standardizasyonuna ihtiyaç vardır.