2023 Cilt 24 Sayı 45
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/41015
Browse
Browsing by Department "Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Armağan-ı Yasin-i Şerîf(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-03-09) Alyılmaz, Semra; Alyılmaz, Cengiz; Fen Edebiyat Fakültesi; Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü; Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı; 0000-0002-1725-0650; 0000-0002-3634-9015Tarih boyunca farklı coğrafyalarda yaşayan Türkler, geçmişten günümüze kadar pek çok dini kabuletmişlerdir. Tengriçilik (Şamanizm / Kamizm), Budizm, Mecusilik / Zerdüştilik, Manihaizm, Hristiyanlık (Nasturilik), Musevilik / Yahudilik ve İslamiyet Türklerin kabul ettikleri dinlerin en bellibaşlı olanlarıdır. Bu dinlerden Türkleri sosyal ve kültürel bakımdan en çok etkileyen de kuşkusuz ki İslamiyet olmuştur. Türklerin İslamiyet’i kabul ettikten sonra eski inançlarının ve geleneklerinin pek çoğunu terkettikleri, birçok alanda İslami kuralları, Kur’an-ı Kerim’deki emir ve yasakları, Hz. Muhammed’in hadislerini hayatlarının merkezine koydukları bilinmektedir. Türklerin doğum ve ölümle ilgili bazı inanışlarının; mevlit okutma, kandil ve bayram kutlama geleneklerinin temelinde de çoğunlukla İslami kuralların ve inanışların olduğu inkâr edilemez bir gerçektir. Anadolu’da yaşayan Türkler arasında, Kur’an-ı Kerim’in 114 suresinden biri olan ve 36. Sureyi oluşturan Yasin suresi, ayrı bir yere ve öneme sahiptir. 83 ayetten oluşan sure, Müslümanlar tarafından “Kuran’ın Kalbi” olarak kabul edilmektedir. Bu surenin önemiyle ilgili olarak Hz. Muhammed’in sözleri bulunmaktadır. Müslümanlar hem surenin ifade ettiği anlamları hem de Hz. Muhammed’in bu sureyle ilgili olarak söylemiş olduğu sözleri göz önünde bulundurarak doğumdan ölüme kadar hayatın her alanında Yasin-i Şerif okumanın yararına inanmışlar; bununla ilgili bazı geleneklerin oluşmasını da sağlamışlardır. Ramazan ayının her günü farklı bir amaçla Yasin-i Şerif okuma geleneği de bunlardan birini oluşturur. Temeli yüzlerce yıl öncesine dayanan bu gelenek Anadolu’nun farklı bölgelerinde hâlâ devam ettirilmektedir. “Armağan-ı Yasin-i Şerîf” adlı eser de bu geleneğin varlığına ve tarihinin eskiliğine tanıklık etmektedir. “Armağan-ı Yasin-i Şerîf”, Arap alfabesiyle ve Osmanlı Türkçesiyle XX. Yüzyılın başlarında yazılmıştır ve yazarı bilinmemektedir. Dil özellikleri eserin, daha önceki yıllarda yazılmış bir kaynak eserden hareketle yazıldığını göstermektedir. “Armağan-ı Yasin-i Şerîf” adlı eser hâlen Bursalı iş adamı İbrahim Koca’nın arşivinde bulunmaktadır.