Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi / Uludag University The Review of the Faculty of Theology
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11452/13345
Browse
Browsing by Department "Fen Edebiyat Fakültesi"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Item Bursa Temennâ (Temenye) dergâhı vakfiyesi(Uludağ Üniversitesi, 2000) Öcalan, Hasan Basri; Fen Edebiyat Fakültesi; Tarih BölümüBursa’da Semerkandiyye Tarikatı’nın en önemli zâviyelerinden biri Hüsameddin Bursevî tarafından kurulan Temenye Dergâhı’dır1 . Söz konusu dergâh, Bursevî tarafından Temenye2 adı verilen yerde kurulmuştur. Hüsameddin Efendi, Bursa’da dünyaya gelmiş, Hacı Halilzade diye meşhur olmuş, ilim tahsilini Abdülhalim Efendi’den tamamlayarak bir müddet çeşitli medreselerde müderrislik yapmıştır3 . Daha sonra tasavvuf yolunu seçerek, Semerkandiyye’den Şeyh Alâeddin Efendi’nin oğlu Mehmed Çelebi Efendi’ye intisap etmiş ve ondan icâzet almıştır. Bursa’da Temenye’de adı geçen zaviyeyi inşa ederek4 , irşadla meşgul olmuştur. Vefat tarihine kadar (öl. 1042/1632) burada hizmete devam eden Bursevî yaptırmış olduğu zâviyenin haziresine defn edilmiştir5 . Bursevî, yaşadığı dönemin velûd yazarlarındandır. Başta tasavvuf olmak üzere değişik konularda birçok eser yazmıştır6 . Bu eserlerden şüphesiz ki en önemlisi Mühimmatü’l-Mü’minin adlı kitaptır7 . Temenye Dergâhı, günümüze kadar ulaşan nâdir dergâhlardan birisi olup hâlen İpekçilik semtinin üst kısmında Hüsameddin Tekke Camii olarak hizmet vermektedir. Hüsameddin Bursevî tarafından dergâh için dört vakfiye düzenlenmiştir. Bunlardan birisi dergâha bağışlanan kitaplarla ilgili olup, başka bir yazıda söz konusu edilecektir.Item Muhyiddin İbnü’l-Arabî’ye isnad edilen Tuḥfetü’s-sefere ilâ ḥażreti’l-berere adlı eserin tercüme ve basımına Ali Rûmî tarafından yapılan manzum eleştiri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-04-07) Eğri, Sadettin; Fen Edebiyat Fakültesi; Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 0000-0001-9879-5291Muhyiddin İbnü’l-Arabî; hayatı, eserleri ve tasavvufî görüşleriyle asırlar boyunca tartışılmış olan önemli bir şahsiyettir. O’nun tasavvuf ve varlık anlayışı etrafında şekillenen bu tartışmaların bir kısmı lehinde, bir kısmı ise aleyhinde gelişmiştir. Bu durum karşısında sessiz kalmayı tercih edenler de olmuştur. 19. yüzyılda yaşayan Seyyid Ali Rûmî, Kitâb-ı Dürrü’l-Fuʾâd ve Şeyḫu’l-İrşâd adlı eserinde; Arabî’ye ait olduğu iddia edilen Tuḥfetü’s-sefere ilâ ḥażreti’l-berere risâlesi hakkında görüşlerini şiirleriyle dile getirmiştir. Yakın sayılabilecek bir dönemde yaşa- yan Şeyh Ali Rûmî ve oldukça hacimli olan kitabı hakkında tezkirelerde ve diğer kaynaklarda bir bilgiye ulaşılamamıştır. Çoğu manzum ve tasavvufî metinlerden oluşan Dürrü’l-Fuʾâd ve Şeyḫu’l-İrşâd’ın bir bölümünde; İbnü’l-Arabî’nin Tuḥfetü’s-sefere ilâ ḥażreti’l-berere isimli eserinin Türkçeye çevrilmesi, basılmasına şiddetle karşı çıkmaktadır. İki bölüm halindeki bu şiir ehil olmayan, tasavvufun ruhundan habersiz, hasetçi ve münafıkların bu eseri çevirip, matba- ada yayımlandığını iddia eder. O’na göre; gönül ehli olan kişiler, eserin Arapçasından gereğince istifade edip, faydalanmaktadır. Tarihimizde kimi zaman bazı eserlerin tercüme edilmesine ve yayımlanmasına karşı çıkanlar olmuştur. Çalışmada bu durumun örneklerinden birinin Seyyid Ali Rûmî’nin manzumelerle ifade ettiği itiraz nedenleri ana başlıklar hâlinde incelenip, eserin tercüme ve basımına karşı çıkış sebeplerinin tespiti amaçlanmıştır. Yöntem olarak metinlere dayalı yapılan tahliller, bu yaklaşımın esasını kavrama ve o devirlere ait zihin dünyasının tanınmasına da katkıda bulunacaktır.Item Seyyid Usûl Dergâhı ve Meşâyıha ait mezar taşları(Uludağ Üniversitesi, 2009) Öcalan, Hasan Basri; Fen Edebiyat Fakültesi; Tarih BölümüBursa’nın Osmanlı döneminde tasavvuf kültürünün önemli merkezlerinden biri olduğu bilinmektedir. Bursa’daki dergâhlar, bu mekânlarda görev yapan meşayıh ve onlara ait mezar taşları kendi dönemlerinin tarihi açısından oldukça önemlidir. Bu şehirde çeşitli onarımlarla günümüze ulaşabilen ender tarihî mekânlardan biri de Seyyid Usûl Dergâhı’dır. Altıparmak semti, Kuruçeüme Mahallesi’nde bulunan dergâh tamir edilerek kültür merkezi haline getirilmiştir. Bu yazıda dergâhın tarihî geçmişi, görev yapan şeyhler ile bahçede bulunan tarikat mensuplarının mezar taşları hakkında bilgi verilmektedir.Item "Tezkiretü'l-Vüzerâ" Lâmi‘i Çelebi'nin bilinmeyen bir eseri mi?(Uludağ Üniversitesi, 2000) Eğri, Sadettin; Fen Edebiyat Fakültesi; Türk Dili ve Edebiyatı BölümüLâmi'î Çelebi, one of the most important figures of Turkish Literature, is supposed to have 46 works. Lâmi'î Çelebi, also called as "Câmi-i Rûm", produced many works in differrent fields of literature. My research in Bursa Manuscript Library proved that there is another work by Lâmi'î Çelebi, a 47 th one, called as "Tezkiretü'l-Vüzerâ", is an allagoric study based on the discussion of Nefs and Rûh before the Sultân of Love.