Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/939
Yasal Uyarı ⚠️ Araştırmacılar, tezlerin tamamı veya bir bölümünü yazarın izni olmadan ticari veya mali kazanç amaçlı kullanamaz, yayınlayamaz, dağıtamaz ve kopyalayamaz. BUU Akademik Açık Erişim Web Sayfasını kullanan araştırmacılar, tezlerden bilimsel etik ve atıf kuralları çerçevesinde yararlanırlar.
Browse
Browsing by browse.metadata.sponsorship "Bursa Plastik Cerrahi, Yanık ve El Cerrahisi Derneği - BUPYED"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Item Cerrahi geciktirmenin (delaying) distal pediküllü nörokutanöz fleplerin yaşayabilirliğine etkisi-klinik çalışma(Uludağ Üniversitesi, 2004) Özdamar, Erkut; Özcan, Mesut; Tıp Fakültesi; Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı; El Cerrahisi Bilim DalıBacak distali, ayak bileği, topuk ve ayak dorsumundaki yumuşak doku kayıplarının rekonstrüksiyonu, sık karşılaşılan ve zor bir durumdur. Bu doku kayıplarının örtümünün zor olması, bu bölgedeki cildin mobilitesinin ve miktannın sınırlı olmasından ve kutanöz dolaşımın relatif olarak zayıf olmasından kaynaklanır. Bacak distali ve ayaktaki yumuşak doku kayıplarının örtümü için çok sayıda flep tanımlanmıştır. Çok sayıda flep seçeneği bulunmasına karşın rekonstrüksiyon için en uygun flebin hangisi olduğu hala tartışmalıdır. Alt ekstremite rekonstrüksiyonu için distal pediküllü nörokutanöz fleplerin kullanımı son 10 yılda popüler olmuş ve bu fleplerin kullanımı ile ilgili olarak literatürde çoğunlukla olumlu sonuçlar bildirilmiştir. Nörokutanöz fleplerin kanlanması perivenöz ve perinöral arteriyollere bağlı olduğu için düşük akımlı fleplerdir ve bu flepler, özellikle de distal pediküllü olarak kullanıldıklarında, venöz konjesyona eğilimlidirler. Bu etkenler flep nekrozu riskim' arttırmaktadır. Bu çalışma distal pediküllü nörokutanöz fleplerde cerrahi geciktirme uygulanarak flep yaşayabiliriiğinin arttırılıp arttırılamayacağını araştırmak amacıyla planlandı. Bu amaçla; 10 olguda toplam 11 adet cerrahi geciktirme uygulanmayan distal pediküllü nörokutanöz flep (kontrol grubu) ve 12 olguda toplam 12 adet distal pediküllü nörokutanöz flep (çalışma grubu) çalışmaya dahil edildi. Distal pediküllü nörokutanöz fleplerde cerrahi geciktirme uygulamasının flep yaşayabilirliğine ve flep nekrozu oranlarına etkisi incelendi. Cerrahi geciktirme uygulanan ve uygulanmayan fleplerde görülen parsiyel ve total flep nekrozu oranları ve diğer cerrahi komplikasyonlar kaydedildi. Cerrahi geciktirme uygulanmayan (kontrol grubu) 11 flepte, 7 parsiyel ve 2 total olmak üzere toplam 9 adet (%81,8) flepte nekroz olduğu görüldü. Cerrahi geciktirme uygulanan (çalışma grubu) 12 flepte, 3 parsiyel ve 1 total olmak üzere toplam 4 adet (%33,3) flepte nekroz olduğu görüldü. Kontrol ve çalışma gruplarında görülen flep nekrozu oranları istatistik olarak "Fisher kesin olasılık testi" ile değerlendirildi ve aradaki fark istatistik olarak anlamlı bulundu (p[0,02). Sonuç olarak; distal pediküllü nörokutanöz fleplerin, cerrahi geciktirme uygulaması ile yaşayabilirliğinin artabileceği ve bu nedenle, alt ekstremite rekonstrüksiyonunda daha güvenli bir şekilde kullanılabileceği kanısına varılmıştır. Cerrahi geciktirme, özellikle subklinik veya klinik olarak belirgin kutanöz dolaşım bozukluğu riski bulunan olgularda gözönünde bulundurulmalıdır.Item Erişkin tavşanlarda kemik kırık iyileşmesine insan amniotik sıvısının etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2001) Turan, H. Şebnem; Özgenel, Güzin Yeşim; Tıp Fakültesi; Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı; El Cerrahisi Bilim DalıBu deneysel çalışmada, insan amniotik sıvısının tekrarlayan haftalık lokal enjeksiyonlarının erişkin tavşanlarda kırık iyileşmesi üzerine etkisi araştırıldı. Çalışmada 30 adet, ağırlıkları 1500-2000 gr arasında değişen erişkin Yeni Zelanda tavşanı kullanıldı. Bütün tavşanların her iki zigomatik arkusunda tam kat kırık hattı oluşturuldu. Zigomatik arkuslar iki gruba ayrıldı. Sağ zigomatik arkus deney grubunu, sol zigomatik arkus kontrol grubunu oluşturdu. Kırık hattına, deney grubunda 0,3 cc. insan amniotik sıvısı, kontrol grubunda 0,3 cc. % 0.9 NaCI solüsyonu, haftalık enjeksiyonlar şeklinde lokal olarak uygulandı. Tavşanlar, her bir grupta 10 adet olacak şekilde üç gruba ayrıldı. Birinci gruptaki tavşanlardan iki hafta sonra, ikinci gruptaki tavşanlardan dört hafta sonra, üçüncü gruptaki tavşanlardan altı hafta sonra histopatolojik inceleme için biyopsiler alındı. Histopatolojik olarak kemik iyileşmesi değerlendirildi ve istatistik analizi yapıldı. Her üç grupta da deney ve kontrol grupları arasında istatistik olarak anlamlı fark olduğu görüldü. Sonuç olarak; insan amniotik sıvısının tekrarlayan lokal enjeksiyonlarının, erişkin tavşanlarda kemik iyileşmesinin tüm aşamalarında olumlu etkisinin olduğu kanısına varıldı.Item Yüksek dansiteli poröz polietilen implant ile okside rejenere selüloz ile sarılmış, parçalanmış kıkırdak greftlerinin biyolojik aktivitelerinin karşılaştırılması: Deneysel çalışma(Uludağ Üniversitesi, 2000) Uysal, Afşin; Özcan, Mesut; Tıp Fakültesi; Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı; El Cerrahisi Bilim DalıPlastik cerrahide, alloplastik materyallerin kullanımı, defekt örtümü, hacim artışı sağlanması, kemik yapıların stabilizasyonu gibi alanlarda, otojen dokuların kullanımındaki gelişmelere paralel olarak artmıştır. İdeal alloplastik implant, yabancı cisim reaksiyonu ile atılıma yolaçmayan, allerjen veya karsinojen olmayan, sterilizasyonu ve biçim kazandırabilmesi mümkün olan materyaldir. Kullanım yerleri ve amaçlarına göre çok çeşitli niteliklere sahip implantlar halen otojen dokularla birlikte veya onların yerine yaygın olarak kullanılmaktadır. Kemik ve yumuşak dokularda kalıcı hacim arttırma amacı ile kullanılan maddenin ya da dokunun, rezorpsiyon veya distorsiyona uğramaması büyük önem taşır. Yüksek dansiteli poröz polietilen(YDPE, Medpor) implantlar, kemik ve yumuşak doku augmentasyonunda sık kullanılan ve başarılı sonuçlar alınan alloplastik materyallerdir. Genellikle ek donör alan gerektirmeyen Turkish delight' okside rejenere selüloza (surgicell) sarılmış kıkırdak parçalarından oluşur ve YDPE ile benzer kullanım alanlarına sahiptir. Tavşanlarda yapılan bu deneysel çalışmada medpor implant ve Turkish delight, en sık kullanıldıkları anatomik bölgelere, yani, kemik üzerine ve yumuşak doku içine yerleştirilerek incelenmiştir. On genç tavşanda, subperiosteal ve subfasiyal olarak yerleştirilmiş medpor implantlar ve Turkish delight'lar ile 4 çalışma grubu oluşturulmuştur.Onaltı hafta takibin ardından sonuçlar, makroskopi, kalınlık ölçümleri ve histopatolojik incelemelerle değerlendirilmiştir. Bulgular medpor implantların hem kemik üzerinde hem de yumuşak doku içinde hacim veya biçim kaybına hiç uğramadığını, çevre dokular ile güçlü bağlantı oluşturduğunu ortaya koymaktadır. Turkish delight ise, dokuda hacim artışı sağlama özelliğine rağmen, medpor ile karşılaştırıldığında yüksek oranda rezorbe olmakta ve etrafındaki dokulara daha zayıf bağlanmaktadır. Subperiosteal yerleştirilen Turkish delight'in subfasiyal uygulamaya kıyasla daha az rezorbe olduğu ve daha iyi stabilizasyon sağladığı da ortaya konmuştur.