Bursa Uludağ Üniversitesi Dergileri
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11452/28
Browse
Browsing by browse.metadata.sponsorship "Ankara Üniversitesi"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item % 50 ve % 70 oksijen yüzdeleri uygulanan tek akciğer anestezilerinde kan gazları bulguları(Bursa Üniversitesi, 1975) Özyurt, Gürayten; Tıp Fakültesi; Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı% 50 oksijen yüzdesi ile Halothane ve Methoxyflurane, % 70 oksijen yüzdesiyle Methoxyflurane uyguladığımız üç grup ve toplam 144 hastada ameliyatın belirli sürelerde alınan arteriyel kandan kan gazları bulgularını karşılaştırdık. Bulduğumuz sonuçlara göre; her iki akciğeri sağlam veya tek akciğerinde lezyon olan hastalarda, sırtüstü ve yan konumda yapılan ameliyatlarda % 50 oksijen yüzdesi yeterli olabilmektedir. Oysa, göğüsün açıldığı ve akciğerin kollabe edildiği ameliyatlarda ise hipoksemi için sınır kabul edilen 70 mm. Hg. in üstünde po2 sağlanması için % 70 oranında oksijen zorunludur. Her iki akciğerinde parenkim bozuklukları olan Mitral Stenozlu hastalarda % 70 oksijen yüzdesi ile bütün konumlarda normal po2 elde edilebilmektedir. Ayrıca her iki oksijen yüzdesi ile de pco2 in yüksek bulunması akciğer anestezisinin başka bir sorunudur.Item Kinidin ve beta bloke edicilerin miyokarda depressif etkisinin kalsiyum ile ilişkisi(Bursa Üniversitesi, 1975) Kıran, Burhan K.; Tıp Fakültesi; Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Ana Bilim DalıMiyokardın kontraksiyonu esnasında hücre membranından içeri kalsiyum girdiği bilinmektedir. Hücre içi kalsiyum ise kontraksiyon şiddetini tayin eden önemli faktörlerden biridir. Kinidin ve beta adrenerjik reseptör bloke ediciler iyokard üzerine depressif etkiye sahiptirler. Bu çalışmada depressif etki gösteren dozlarda kinidin, propranolol, praktolol, alprenolol ve LB-46'nın izole kobay papiller adalesinde dışardan verilen kalsiyumun meydana getirdiği (+) - inotropik etkiye karşı çizilen doz- cevap eğrilerini değiştirmedikleri gösterildi. Böylece kinidin ve beta adrenerjik reseptör bloke edicilerin depressif etkilerinin, miyokard hücre membranından kalsiyum girişini önlemek veya kontraktil proteinleri etkilemek suretiyle meydana gelmediği sonucuna varıldı.