2012 Cilt 13 Sayı 22
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/13953
Browse
collection.page.browse.recent.head
Item Alfred Adler’in Kişilik Kuramı’nın demokrasi düşüncesi açısından önemi(Uludağ Üniversitesi, 2012-01-06) Eker, Semih; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; Kamu Yönetimi BölümüBu çalışmanın amacı önemli kişilik kuramcılarından biri olan Alfred Adler’in demokrasi düşüncesi açısından önemini tartışmaktır. Demokrasiye ilişkin tartışmalar genelde daha iyi bir demokrasinin nasıl elde edilebileceği sorusu etrafındadır. Bunun için bir yandan çeşitli demokrasi teorileri (çoğulcu, katılmacı, temsili, liberal, radikal vb.) ortaya konurken, diğer yandan demokrasinin fiziki altyapısı denilebilecek sosyal, ekonomik, kültürel ve politik koşulları tanımlanır. Politik psikoloji disiplininin ortaya çıkışıyla birlikte tartışmaya demokrasinin psikolojik temelleri de dahil olmuştur. Bu çerçevede demokrasinin gelişmesinin, büyük ölçüde demokrat kişiliğe bağlı olduğu düşüncesi öne çıkmıştır. Demokrat kişilik için politika bireyin ve toplumun gelişmesine yönelik kamusal bir edim, demokrasi ise bunu öğrenme sürecidir. Psikolojinin önemli isimlerinden Alfred Adler'in kişilik kuramı, demokrat kişiliğin psikolojik temellerini anlamak için önemli bir kaynaktır. Özellikle “yararlı tip” demokrat kişilik imgesine iyi bir örnektir.Item Hierapolis of Phrygia: From foundation to Seljuk period(Uludağ Üniversitesi, 2012-01-06) Gümgüm, GüvenHierapolice Phrygia was founded during the Hellenistic period has an important place in Anatolia has been backed by the ancient natural forces. The thermal springs in ancient period,fertile land of Lykos valley, numerous marbles and travertine quarries around Pamukkale make contribution to the developing of architect view in city. As in the other cities in Anatolia pagan religion made an important area using the seismic movements. Hierapolis is also supported about being the center of Christian took a turn for the worse and became losing the civil domination after the 7thcentury.Item 19. yüzyıl Bursa kültürünü besleyen Fevâ’id gazetesinin Nüsha-i Güzide’si(Uludağ Üniversitesi, 2012-01-06) Öztahtalı, İbrahim İmran; Ertuğrul, Cansu; Fen Edebiyat Fakültesi; Sahne Sanatları BölümüBursa basın tarihinin Hüdâvendigâr ve Nilüfer’den sonra üçüncü süreli yayını olan Fevâ’id, okuyucu kitlesi olarak öğrencileri hedef almıştır. Bursa’nın çocuklar için çıkarılan edebî ve ilmî içeriğe sahip ilk dergisidir. Derginin imtiyaz sahibi Murad Emrî Efendi, 1882’de Bursa’ya, bugün Yunanistan sınırları içinde kalan, yeni adıyla Larissa, Osmanlı dönemindeki adıyla Yenişehir Fenâr’ın Tırnova kasabasından göçmüştür. Girişimci bir karaktere sahip Murad Emrî Efendi, Divan şairi, kitapçı, kütüphaneci, matbaacı, editör ve gazeteci kimliğiyle XIX. Yüzyıl Bursa kültür tarihinin dikkat çekici simalarından biridir. Emrî Efendi, Fevâ’id’in yanında Bursa’nın resmi olmayan ilk gazetesi Bursa’yı ve yine Bursa’nın ilk ekonomi dergisi olan Sanayi’i yayımlamaktadır. Bu çalışmada Fevâ’id dergisinin 1313’te yayımlanan “Nüsha-i Güzîde”si konu almaktadır. Osmanlı Yunan savaşının hemen arkasından şehit ailelerine ve gazilere yardım amacıyla çıkarılan bu özel sayı, kapaklar hariç, 64 sayfadır. Nüsha-i Güzide’de Tevfik Fikret’ten Cenap Şahabettin’e birçok ünlü şairin şiirlerinin yanı sıra makaleler de yer almaktadır.Item Kadın icracılar bağlamında Balıkesir düğün törenlerinde mani icrası(Uludağ Üniversitesi, 2012-01-06) Yolcu, Mehmet AliMani, Türkçenin kullanıldığı hemen her coğrafyada var olan en yaygın halk şiiridir. Çeşitli Türk şivelerinde ve ağızlarında farklı adlarla varlığını sürdürmektedir. Bu yaygınlığından dolayı maniler, kendine özgü icra geleneği oluşturmuş ender türlerden biridir. Balıkesir’de mani söyleme geleneği, halkın deneyimlerinden etkilenerek biçimlenmiş, belirli kurallarıyla kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze ulaşmıştır. Bu gelenek içinde düğün törenleri önemli bir yer tutmaktadır. Bu yazı, halkbilimi alan araştırması yöntemlerine bağlı olarak derlenmiş malzeme üzerinde yapılan incelemeye dayanmaktadır. Ayrıca Performans Teori’nin temel yaklaşımlarına göre, Balıkesir’deki düğün törenleri bağlamında kadın icracıların mani söylemesi, çeşitli öğeleriyle birlikte tartışılacaktır.Item Bergama yöresi yörük ağızlarında şimdiki zaman(Uludağ Üniversitesi, 2012-01-06) Bayraktar, Fatma SibelŞimdiki zaman kavramı Türkçede birkaç yolla elde edilmektedir. Bunlardan biri de Asıl fiil+ zarf fiil eki+ yardımcı fiil+ geniş zaman eki+ şahıs eki şeklindeki kuruluşlardır. Bu kuruluşlarda genellikle (yat-, tur-, otur-, -yorı-) fiilleri kullanılmaktadır. Türkiye Türkçesinde ise genellikle yorı- fiili ve onun bozulmuş biçimleri görülür. Anadolu‟nun değişik yerlerinde öbekler halinde yat-/batyapılarına da rastlanmaktadır. Bergama civarında yaşayan Yörük yerleşimlerinin bazılarında rastlanan –ıp bā/ ip bē yapıları, standart dildeki (ı)yor- yapısının yanında ve ona paralel olarak kullanılmaktadır. Ancak bu yapılar sadece salt şimdiki zaman olarak değil, şimdiki zaman kavramının değişik işlevleri ile de kullanılmaktadır.Item A comparison of social networks: Native and immigrant women of İnegöl(Uludağ Üniversitesi, 2012-01-06) Zafer, Ayşenur Bilge; Fen Edebiyat Fakültesi; Tarih Bölümüİnegöl country of Bursa city has been a settling area where substantial amount of different immigrant groups have settled. In this article, social network structures of native and immigrant women of İnegöl are tried to be analyzed and also compared. The study uses ‘ego networks’ as a methodology. Social network structures are demonstrated through a visualization package built into Ucinet / Netdraw. Different groups, which have experienced different migration and acculturation processes, exhibit different social network structures. This study shows us how different cultural groups can be compared with social network analysis method.Item Balkan Paktı (1934) ve dışarıdaki yansımaları(Uludağ Üniversitesi, 2012-01-06) Önal, Buket; Ultan, Mehlika Özlem1930’ların Türkiye’si Batı ile ilişkilerinde yapabildiği sürece güç dengesine yönelik politikalar izlemek, bunu sürdüremediği durumlarda da ittifaklar içine girmek zorunda kalmıştır. Atatürk’ün uluslararası ortamdan önemli bir tehdit algılamasının olmayışı nedeniyle öncelikli politikası Lozan’dan kalan sorunların halledilmesi üzerine olmuştur. Ancak Hitler’in 1933’te iktidara gelişi ve aynı zamanda İtalyan tehlikesinin artması üzerine politikanın, bölgesel dengeyi sağlamak şeklinde değiştiği görülmektedir. Bu politikanın somutlaşmış hali ise 1934 Balkan Paktı’dır. Paktın gerçekleştirilmesine yönelik çabaların başlamasıyla bu girişimler Türkiye dışında da tartışılmış ve olumlu veya olumsuz yorumlar yapılmıştır. Kısa ömrüne rağmen Pakt, bölgesel barışa büyük katkı sağlamıştır. Bu makaledeki amaç, Balkan Paktı’na yol açan olayları açıklamak ve Paktın dışarıda nasıl algılandığını incelemektir.Item Gazzîzâde Abdüllatif’in kaleminden Bursa dergâhları(Uludağ Üniversitesi, 2012-01-06) Öcalan, Hasan Basri; Fen Edebiyat FakültesiBursa Osmanlı tarihinde önemli yeri olan şehirlerden birisidir. İstanbul’un fethiyle birlikte bu önem ikince dereceye düşmüş ise de, diğer şehirlere nazaran belli bir derece devam etmiştir. Özellikle tasavvuf tarihi açısından Bursa, İstanbul’u beslediği gibi, Mısriyye ve Celvetiyye gibi iki önemli tarikatın kurulmasına ev sahipliği de yapmıştır. Bursa hakkında on kadar şehir monografisinin yazılması da bu öneminden kaynaklanmaktadır. Bu makalede söz konusu monografilerden birisi olan ve Gazzîzâde Abdüllatif tarafından yazılan Hülasatü’l-Vefeyât adlı eserden hareketle Bursa tasavvuf tarihi ve dergâhları hakkında bilgi verilmektedir.Item Emir Sultan (Mehmed El-Buhârî) Vakfı’nın mali tarihi (1608-1634)(Uludağ Üniversitesi, 2012-01-06) Orbay, KayhanBu çalışma Bursa’da kurulu Emir Sultan vakfının 17.yy başındaki mali tarihini incelemektedir. Emir Sultan vakfı bölgeden ciddi miktarda kırsal gelir elde eden ve Bursa şehrinde varlıkları bulunan devasa bir vakıfdır. Vakıf Celali işgali sonucu 1608 ve 1609 yıllarında mali sıkıntılar yaşamış ancak 1610 ve sonrasında bu sıkıntıları aşabilmişdir. Kısmen yerel koşullardan, kısmen vakfın artan istihdamının yarattığı ilave masraflardan 1616 ve 1617 yılları ile 1620’lerin başlarında vakıfda mali sıkıntıların oluştuğu görülmektedir. Bu çalışma gelir ve gider tablolaları ve fiyat verilerini de içermektedir. Böylece Emir Sultan vakfı ve Bursa iktisadi tarihine yönelik daha kapsamlı çalışmaları teşvik etmesi amaçlanmaktadır.Item 19. Yüzyıl başlarında Bursa’da âyanlık ve âyanlık mücadelesi̇(Uludağ Üniversitesi, 2012-01-06) Günay, Nilüfer Alkan; Fen Edebiyat Fakültesi; Tarih BölümüToplumun ileri gelen kimseleri olarak âyan, 18. yüzyıldan 19. yüzyılın ikinci çeyreğine kadar Osmanlı şehir yönetiminin baş aktörü konumundadır. Âyanlar Çağı da denilen bu dönemde ortaya çıkan âyan aileleri imparatorluğun birçok yerinde bulundukları bölgenin fiilî hâkimiyetini ele geçirmişlerdir. Yapılan araştırmalar bu süreçte Bursa’da da âyanlığın güçlendiğini ve bir takım âyan ailelerinin türediğini göstermektedir. Bu makalede konuyla ilgili ayrıntılı bilgi içerdiği tespit edilen Bursa’da Âyanlık Mücâdeleleri adlı risâleye dayanılarak, 19. yüzyıl başlarında Bursa’da âyanlık ve âyan reisliği için yapılan mücadeleler ele alınmıştır.