2009 Cilt 14 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/11498
Browse
collection.page.browse.recent.head
Item Poli (vinil alkol)/sodyum alginat karışımlarından elektro çekim yöntemi ile elde edilen nanolifli yüzeylerin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2009) Üstündağ, Gökçe Coşkun; Karaca, Esra; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Tekstil Mühendisliği BölümüKahverengi deniz yosunlarından elde edilen ve doğal bir biyopolimer olan alginatın elektro çekimindeki zorluklar henüz aşılamamıştır. Bu çalışmada, sodyum alginatın iki farklı konsantrasyondaki (%1 ve %2) sulu çözeltileri, biyouyumlu sentetik bir polimer olan poli (vinil alkol)’ün sulu çözeltisi ile karıştırılmıştır. Farklı hacim oranlarındaki poli (vinil alkol)/sodyum alginat karışım çözeltilerinden elektro çekim yöntemi ile nanolifli yüzeyler elde edilmiştir. Karışım çözeltilerine ait viskozite, yoğunluk, pH, elektrik iletkenliği ve yüzey gerilimi özellikleri tespit edildikten sonra elektro çekim yöntemi ile elde edilen yüzeyler, Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM) ile analiz edilmiş, ortalama lif çapları hesaplanmıştır. Böylece, çözelti parametreleri ile nanolif çaplarının ve yüzey özelliklerinin ilişkilendirilmesi hedeflenmiştir. Gerçekleştirilen deneysel çalışma ile, sodyum alginatın %1’lik konsantrasyonunda daha başarılı elektro çekim sonuçları alındığı görülmüştür. Ayrıca, yüksek viskozite ve pH, düşük elektrik iletkenliği ve yüzey gerilimi değerleri ile dikkat çeken 2/1 karışım oranındaki %9 poli (vinil alkol) / %1 sodyum alginat çözeltisinin elektro çekiminden optimum sonuçların alındığı boncuksuz, üniform ve ultra ince nanolifler elde edilmiştir.Item Türkiye’deki alışveriş merkezleri incelemelerine eleştirel bir bakış: Yorumlar, eleştiriler, tartışmalar(Uludağ Üniversitesi, 2009) Arslan, Tülin Vural; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Mimarlık BölümüTürkiye’de alışveriş merkezlerinin sayısı son yirmi yıllık süreçte hızlıca artmaktadır. Ana amacı ticaret olan bu mekanlar yalnızca metropol şehirlerinin hızlı yaşantısında yalnızlaşan insanlar için değil, Türkiye’nin göreceli olarak pek çok küçük şehrinde ve hatta kasabalarında yaşayanlar için bile yeni birer sosyal iletişim ve etkileşim mekanı haline gelmişlerdir. Ancak, alışveriş merkezi gelişiminde görülen bu hızlı artışa tezat olarak, Türkiye’deki alışveriş merkezlerinin ortaya çıkışlarındaki ekonomik ve sosyal dinamikleri inceleyen; bu küresel yapı tipolojisinin mekansal senaryosunun şekillenişindeki yerel etkileri tartışan ya da dünyadaki alışveriş merkezleri ile karşılaştırmalı analizler yapan çok az sayıda çalışma bulunmaktadır. Oysa ki, bu tip çalışmaların alışveriş merkezlerine büyük yatırımlar yapan girişimcilere, alışveriş merkezlerini verimli birer ticari ve sosyal ortam olarak tasarlayan mimarlara ve kendi içine kapalı bu kent mekanlarındaki artışların kentsel yaşama etkilerini inceleyen sosyal bilimcilere yeni ufuklar ve tartışma alanları açtıkları bilinen bir gerçektir. Bu çalışma kapsamında, küresel akademik literatürdeki alışveriş merkezlerinin sosyal, ticari, mekansal ve yönetimsel özellikleri ile ilgili olarak öne çıkan tartışma konuları analiz edilerek, Türkiye’deki alışveriş merkezleri araştırmalarındaki açıkların ve gözden kaçan yeni tartışma alanlarının ortaya konulması hedeflenmiştir.Item Surface roughness evaluation when machining carbon steel with ceramic cutting tools(Uludağ Üniversitesi, 2009) Motorcu, Ali Rıza; Teknik Bilimler Meslek YüksekokuluThe response surface methodology was adopted to investigate the effects of main cutting parameters such as cutting speed, feed rate, and depth of cut on the surface roughness when turning AISI 1050 carbon steel. Machining tests were carried out with uncoated ceramic (KY1615) and coated ceramic cutting tools (KY4400). Optimal machining conditions for the desired surface finish were determined. The adequacy of the second order developed model was analyzed by using analysis of variance. The experimental results indicated that the feed rate was the dominant factor, followed by the depth of cut. The cutting speed showed the minimal effect on the surface roughness. It could be seen that the KY1615 tool produced a better surface roughness than the KY4400 tool. It was shown that average surface roughness’ of Ra values were about 2.515 μm, 2.984 μm for the KY1615, KY4400 cutting tools, respectively. Furthermore, the analysis of variance for the second-order model indicated that squares terms were significant on the roughness, but interaction terms of cutting parameters were insignificant for both cutting tools.Item Dokuma kumaşlarda çözgü gerginliği ile kıvrım ilişkisinin teorik analizi(Uludağ Üniversitesi, 2009) Süle, Gülcan; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Tekstil Mühendisliği BölümüBu çalışmada, ham kumaştaki çözgü gerginliği-kıvrım ilişkisi, Başer (1982)’e ait yaklaşık ve kesin teoriler esas alınarak incelenmiş, deneysel çalışmalardan elde edilen sonuçlarla karşılaştırılmıştır. Dokuma kumaşlarda bükümlü polyester çözgü ipliği ile karde pamuk atkı iplikleri kullanılmıştır. Kumaşlar, çözgü gerginliğini, atkı iplik numarasını ve atkı sıklığını değiştirerek dokunmuştur. Kıvrım gerginlik ilişkisi açısından, kesin ve yaklaşık teoriden elde edilen sonuçlar deneysel sonuçlarla karşılaştırıldığında, ham kumaştaki çözgü kıvrım değişimi açısından yaklaşık teorinin, ham kumaştaki atkı kıvrım değişimi açısından da kesin teorinin deneysel sonuçlarla uyumlu sonuçlar verdiği görülmüştür.Item İmalat süreçlerindeki problemlere optimum çözüm arama ve bir uygulama(Uludağ Üniversitesi, 2009) Şahin, Şaban; Öztürk, Ferruh; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Makine Mühendisliği BölümüArtan rekabet ortamı ile beraber firmaların, yüksek kalitede ve düşük maliyetli ürün üretmek için tasarım ve imalat süreçlerinde kaynakları en verimli şekilde kullanıp problemlere yaratıcı çözümler bulmaları ve yeni teknikleri kullanmaları gerekmektedir. Klasik yöntemlerin uygulandığı üretim aşamalarında karşılaşılan sınırlamalar teknolojiye dayalı katma değeri yüksek ve rekabet edebilen ürünlerin üretilebilmesi için yeni tekniklerin tasarım ve imalat süreçlerine entegrasyonunu zorunlu kılmaktadır. Son yıllarda tasarım ve imalat süreçlerinde kullanılmaya başlanan TRIZ (Yaratıcı Problem Çözme Teorisi) problemlere yaratıcı çözümler geliştirilmesine yardımcı olan bir tekniktir. Bu makalede TRIZ’ in imalat sürecinde uygulanması ele alınmış ve sürece etkileri örnek uygulamanın sonuçları ile değerlendirilmiştir. Sonuçlar TRIZ’ in imalat sürecinin optimizasyonunda katkıları olabileceğini göstermektedir.Item Markalar ve markalaşma şartları(Uludağ Üniversitesi, 2009) Gemci, Remzi; Gülşen, Gamze; Kabasakal, F. MügeGünümüz çalışma ve rekabet ortamında bir firmanın yurtiçi ve yurtdışında başarılı olması ve dolayısıyla bilinirliğini artırması o firmanın markalaşmasına bağlıdır. Marka sadece bir logo, kimlik yada işaretten ibaret değildir. Logo, marka, isim, işaretler, reklâm, ürün kullanıcıları ve çeşitli sosyal aktivitelerin etkisiyle tüketicinin zihninde bıraktığı etkidir. Çalışmanın amacı; markalaşmayı neden ve sonuçlarıyla ortaya koymak, başarılı firmalardan örnekler verip bu yönde yapılması gerekenleri anlatmaktır.Item Altı silindirli bir motorda yakıt tasarrufu üzerine deneysel bir çalışma(Uludağ Üniversitesi, 2009) Koruvatan, Tuncer; Koruvatan, Arzu; Özmen, Yücel; Atmaca, İbrahimBu çalışmada, altı silindirli 1960 model bir Dodge Motorunun rölanti zamanında iki silindirinin devre dışı kalmasının yakıt tasarrufu üzerindeki etkileri deneysel olarak incelenmiştir. Deney motorunun emme manifoldunu kontrol eden mekanik bir sistem geliştirilerek, elektronik bir devre yardımıyla sistemin devreye girip çıkması sağlanmıştır. Rölanti şartlarında yapılan deneyler sonunda yaklaşık % 30’luk bir yakıt tasarrufuna ulaşılmıştır.Item Dizel/biyodizel karışımı ile çalışan bir motorun performans ve emisyonlarını iyileştirmek için hidrojen kullanılması(Uludağ Üniversitesi, 2009) Aktaş, Abdurrazzak; Şahin, ÖzkanHava kirliliğinin endişe verici seviyeye ulaşması ve petrol esaslı yakıtların tükeneceği endişesi sebebiyle içten yanmalı motorlarda yakıt olarak biyodizel, metil alkol, etil alkol, biyogaz, doğalgaz, LPG ve hidrojen gibi alternatif yakıtların kullanılabilirliği üzerine araştırmalar yoğunlaşmıştır. Sıkıştırma ile ateşlemeli motorlarda alternatif yakıtlar dizel yakıtı ile birlikte genellikle çift yakıt şeklinde kullanılabilmektedir. Emisyonları iyileştirmesi sebebiyle dizel biyodizel karışımların kullanılması yaygın çift yakıt uygulamalarındandır. Yapılan çalışmalar özellikle B20 ile emisyonların önemli miktarda azaldığını göstermiştir. Ancak biyodizelin bir çok olumlu özelliğine rağmen yüksek viskozite ve yoğunluk gibi olumsuz özellikleri emisyonları düşürme etkisini olumsuz etkilemektedir. Dizel biyodizel karışımına yüksek yanma hızına sahip karbon içermeyen hidrojenin ilavesi ile emisyonların daha da aşağı çekilebileceği düşünülmektedir. Bu çalışmada, tek silindirli, dört zamanlı hava soğutmalı, 1800 d/d sabit hızda ve %25, %50, %75 ve %100 yükte B20 (hacimsel olarak %20 soya biyodizel %80 dizel) ile çalışan bir dizel motorda B20 yerine kütlesel olarak %3 ile %14 arasında değişen oranlarda hidrojen kullanmanın özgül yakıt tüketimi (ÖYT), egzoz gaz sıcaklığı (EGS), silindir basıncı, is, HC, CO ve NOx emisyonlarına etkisi deneysel olarak incelenmiştir. Sonuç olarak hemen hemen her yük durumunda, vuruntu olmaksızın kütlesel olarak B20 yakıtının en fazla %14’ü kadar hidrojen kullanılabildiği, hidrojen oranının artması ile ÖYT’nin, HC, CO ve is emisyonunun önemli miktarda düştüğü NOx’in ise bir miktar arttığı tespit edilmiştir.Item Uludağ Üniversitesi’nde hayat boyu öğrenme ve sürekli mühendislik eğitimi uygulamaları(Uludağ Üniversitesi, 2009) Arslan, Rıdvan; Teknik Bilimler Meslek YüksekokuluTeknolojideki hızlı değişim ve gelişimin paralelinde bu teknolojiyi kullanan mühendis ve diğer meslek elemanlarının sürekli eğitim ihtiyacı hızla artmaktadır. Rekabetin artması ve kalite standartlarının sürekli yükseltilmesi özellikle toplam kalite anlayışı içerisinde görünmeyen maliyetlerin önemli bir bölümüne sebep teşkil eden eğitimsizliğin giderilmesinde sürekli eğitimin gerekliliğini de arttırmaktadır. Bu gereklilik dünyada olduğu gibi Türkiye’de de farklı eğitim modelleriyle giderilmeye çalışılmaktadır. Bu çalışmada hayat boyu öğrenme şemsiyesi altında uygulanmakta olan farklı eğitim modelleri araştırılmış ve bu modellerin Uludağ Üniversitesi’ndeki uygulamaları irdelenmiştir. Çalışmada, tersine mühendislik, otomotiv, kalıpçılık, tasarım ve üretim alanlarında geliştirilen sürekli eğitim modelleri ile modüler eğitim yaklaşımlarına farklı uygulama örnekleri verilerek değerlendirmeler yapılmıştır. Bu değerlendirmeler sonucunda özellikle üniversiteler ile endüstri ve hizmet sektörü arasındaki sürekli eğitim işbirliklerinin etkin ve ekonomik çözümler ortaya koyabileceği görülmüştür.Item Termoplastik ürünlerin yeni ürün devreye alma sürecinde bir yapay zeka yaklaşımı(Uludağ Üniversitesi, 2009) Keçe, Akın; Akyürek, Ahmet; Aksoy, Aslı; Öztürk, Nursel; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Endüstri Mühendisliği BölümüPlastik ürünlerin imalatında çok değişik yöntemler kullanılmakla birlikte en yaygın yöntem enjeksiyonla kalıplama yöntemidir. Enjeksiyonla kalıplama sürecinde çok sayıda ve aralarında karmaşık ilişkilerin olduğu parametrelerle performans göstergesinin olması, sürecin karmaşıklığını arttırmakta ve bu parametreler çıkan ürünün kalitesini önemli derecede etkilemektedir. Bundan dolayı plastik enjeksiyonda çıkan ürünün kalitesi için uygun proses parametrelerinin seçimi çok önemlidir. Bu nedenle plastik enjeksiyon yeni ürün devreye alma sürecinde ileri tekniklere gereksinim vardır. Bu çalışmada, uzman insana bağımlılığı ve maliyetleri azaltarak yeni ürün devreye alma sürecinde yüksek kalitede termoplastik ürünlerin üretilebilmesi amacıyla bir yapay zeka yaklaşımı kullanılmıştır.Item Yanıcı/parlayıcı sıvı depolanan binalarda yangın güvenliği ve söndürme sistemleri(Uludağ Üniversitesi, 2009) Öner, AkınBu çalışmada, yanıcı/parlayıcı sıvıların tanımı ile bu sıvılar için belirlenen tehlike sınıfı standartları tanıtılmıştır. Yanıcı/parlayıcı sıvı depolanan binaların yangın güvenliği ve yangından korunması için mimari açıdan olması gereken tasarım özellikleri ile bu ürünlerin depolama şekilleri incelenmiştir. Boya ve tiner gibi yanıcı/parlayıcı sıvı maddelerde meydana gelebilecek yangınların gelişimi açıklanmıştır. Ayrıca bu sınıf yangınlarda kullanılacak yangınla mücadele sistemleri başarı derecelerine göre sınıflandırılarak, Yaşam Döngüsü Maliyeti açısından yangın söndürme sistem seçimi için tavsiyeler verilmiştir.Item Tek kademeli dişli kutusunun güvenilirlik analizi(Uludağ Üniversitesi, 2009) Atamer, Şeref; Çavdar, Kadir; Fen Bilimleri Enstitüsü; Makine Mühendisliği BölümüBu yayında, tek kademeli düz silindirik dişli çark mekanizmasının tasarım aşamasında verilere dayalı güvenilirlik analizi çalışması açıklanmaktadır. Mekanizmanın güvenilirlik yapısını ortaya çıkarmak için basitleştirilmiş FMEA ve blok diyagram şemaları kullanılmıştır. Sistem elemanları için tecrübeye dayalı parametre aralıklarına sadık kalınarak rastgele hasar verisi üretilmiş ve bu verilerin işlenmesinde maksimum benzerlik yöntemi ile yerleşik Matlab komutu “wblfit” kullanılmıştır.Item Elektrik tesislerinde enerji verimliliği(Uludağ Üniversitesi, 2009) Meral, M. Emin; Teke, Ahmet; Tümay, MehmetElektrik; sanayide, ticari işletmelerde ve konutlarda en çok kullanılan enerji çeşididir. Doğal kaynakların hızla tüketilmesi, artan çevre kirliliği ve yüksek miktarlardaki enerji fiyatları, elektrik enerjisinin her noktada daha verimli ve etkin kullanılmasını gerektirmektedir. Bu çalışma, elektrik enerjisi verimliliğini arttırabilecek yöntemler üzerine bir çalışma olup, elektrik enerjisi tasarrufunun arttırılmasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Enerji verimliliğini arttırabilecek yöntemler sayısal örneklerle sunulmuş ve gerekli önerilerde bulunulmuştur.Item Zeytin karasuyunun fenton prosesi kullanılarak arıtılabilirliğinin araştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2009) Kılıç, Melike Yalılı; Mert, Berna Kırıl; Kestioğlu, Kadir; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüBu çalışmada Bursa ilinde faaliyet gösteren ve sürekli yönteme göre zeytin ve zeytinyağı üretimi yapan bir tesisten kaynaklanan karasuyun asit kraking+fenton prosesiyle arıtılabilirliği araştırılmıştır. Yapılan Jar Testleri sonucunda optimum pH değerinin 3 ve optimum koagülant dozlarının 6000 mg/L FeSO4 ve 5000 mg/L H2O2 olduğu belirlenmiştir. Bu dozlarda KOİ 112000 mg/L’den 4800 mg/L’ye, fenol ise 7360 mg/L’den 29 mg/L’ye indirilmiş, bu değerlerdeki giderme verimleri ham suya göre sırasıyla %96 ve %99,6 oranlarında elde edilmiştir. Zeytin karasuyunun asit kraking+fenton prosesi yardımıyla arıtılabilirliğine yönelik maliyet analizinin de yapıldığı bu çalışmada, oldukça yüksek giderim verimliliğinin elde edilmesine rağmen, SKKY’nde verilen kanalizasyona deşarj kriterine (KOİ=4000 mg/L) ulaşılamamıştır. Bu nedenle fenton prosesinden çıkan karasuyun evsel atıksularla birlikte arıtılabilirliğine yönelik deneysel çalışmaların yapılması gereklidir.Item Elektromekanik gergi denetim sisteminin DGM kullanarak iyileştirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2009) Şefkat, Gürsel; Mühendislik Mimarlık Fakültesi; Makine Mühendisliği BölümüKağıt üretimi, kumaş, folyo ve plastik film gibi sürekli malzemelerin üretimi esnasında gerginliğin kontrol edilmesi gerekir. Şerit halindeki malzemelerin, rulolar arasında transfer edilerek kaliteli bir işlemin gerçekleştirilmesi, gergi kuvvetinin kontrolüne dayanır. Gergi kuvveti belli değerlerde tutulmadığı takdirde başlıca iki problemle karşılaşılır. i) Gergi kuvvetinin artarak, şeridin kopma mukavemetini aşması durumunda oluşacak ve üretimi kesecek olan kopma, ii) Gergi kuvvetinin azalması ile üretim hattındaki gevşemeden dolayı oluşacak aksaklıklar ve kalite düşüklüğü. Bu çalışmada, mekanik ve elektromekanik gergi denetim sisteminin matematiksel modelleri kurulmuş ve sistemi tanımlayan denklemlerden Darbe Genişlik Modülasyonu (DGM) uygulanmadan ve uygulayarak benzetim sonuçları elde edilip karşılaştırılmıştır.Item Manyetik ve elektrik alanların taşınımla ısı geçişine etkisinin sayısal olarak incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2009) Atik, Kemal; Recebli, ZiyaddinManyetik alanın etkisiyle akışkanların hızları değişmekte, dolayısıyla ısı taşınımı da etkilenmektedir. Bu çalışmada yatay silindirik bir boruda, ısı taşınımına elektrik ve manyetik alanların birlikte etkileri incelenmiştir. Çalışmada akışkana etkiyen elektromanyetik kuvvet içeren momentum denklemi, süreklilik ve enerji denklemleri kullanılmıştır. Silindirik sistemde yazılan momentum ve süreklilik denklemleri, basınç değişimi ile akışkanın fiziksel özelliklerinin sabit kaldığı kabul edilerek analitik olarak çözülmüş ve hız ifadesi elde edilmiştir. Elde edilen hız ifadesi, enerji denklemi ile birleştirilerek elektrik alan şiddetine, manyetik alan indüksiyonuna ve akışkanın fiziksel özelliklerine göre sayısal olarak çözülerek boru kesitindeki sıcaklıklar bulunmuştur. Yapılan sayısal çözüm sonuçlarına göre akışa ve birbirine dik olarak yöneltilen elektrik ve manyetik alanların etkileri artırıldığında elektrik alanın yönüne bağlı olarak hız ve sıcaklıkların değiştiği görülmüştür. Pozitif yöndeki ( UxB çarpımının tersi yönde) elektrik alanda soğutulan bir akışkan için hızda, sıcaklıklarda ve Nusselt sayısında artmalar, negatif yöndeki (UxB çarpımı yönünde) elektrik alanda hız, sıcaklık ve Nusselt sayılarında azalmalar olduğu tespit edilmiştir.