2020 Cilt 34 Özel Sayı
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/19845
Browse
collection.page.browse.recent.head
Item A study on the evaluation of commercial narcissus varieties as potted ornamental plants(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-22) Zeybekoğlu, Emrah; Salman, Ali; Alp, Şevket; Ozzambak, M.Ercan; Wallace, Meltem YağmurThe research was carried out over a vegetation period between December 2014 and June 2015 at Ege University, Bayindir Vocational School to investigate the floristic properties of different cool-climate narcissus varieties grown in pots under greenhouse conditions. Twenty-two different Narcissus cultivars (Professor Einstein, Tête-à-Tête, Carlton, Precocious, Furbelow, Ice Follies, Strong Gold, Dellan, Carbineer, Tamsyn, Actaea, Golden Harvest, Cheerfulness, Sempre Avanti, Scarlett O’Hara, Monal, Fortissimo, Pink Silk, White Lion, Fortune, Salome) were examined in terms of their floral quality in Mediterranean ecological conditions. For this purpose, different Narcissus cultivars were scrutinized through a set of visual criteria for their first flowering time, flowering duration, flower length, stem height and width together with the amount and diameter of their flowers. As a result, in accordance with each cultivar, rather different outcomes were demonstrated; the flowering times were within 48 and 79 days, the flower longevity was between 20 and 44 days. In addition, plant length 24.0 - 64.6 cm, stem lengths varied between 17.75 cm and 54.28 cm, stem diameters were within 0.70 cm and 1.35 cm. The largest flower diameter was measured at 12.1 cm and the highest number of florets counted was 3. All varieties used in the experiment were different from each other in terms of development speed, color, form and general appearance. It was concluded that all varieties used in the research could be evaluated as a potted ornamental plant.Item Floristic properties of different commercial tulip varieties under the ecological conditions of Bayindir(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-22) Salman, Ali; Wallace, Meltem YağmurThe research was carried out over a vegetation period at Ege University, Bayindir Vocational Training School’s trial fields between 2011 and 2012 to determine the adaptation performance of different commercial tulip cultivars under regional conditions. The research was carried out with three replications of randomized block design. Twenty different commercial tulip varieties of 10-12 sizes (Rai, Aladdin, Carnaval De Nice, Monte Carlo, Rem’s Favorite, White Triumphator, Pink Impression, Monesella, Oxford Elite, Cassini, Dow Jones, Van Eijk, Yokohama, Golden Apeldoorn, Ali Baba, Los Angeles, Rococco, Salmon Impression, Jan Van Nes, Wildhof) were evaluated in terms of sprouting time, flowering time, end of flowering time, flowering longevity, plant height and general bulb yield criteria. According to the data obtained, it was determined that there was a difference between varieties in terms of the characteristics examined. According to this; varieties of the first sprout time were observed at the earliest in January and at the latest in early March, the beginning of flowering was sighted earliest in March and latest in early April, while the end of flowering occurred between late March and late April. The duration of the flowering of the varieties ranged between 10 and 29 days and plant height differences were determined between 22.4 cm and 61.3 cm. In terms of bulb yield, cultivars except for Wildhof cultivar provided medium, good or very good bulb yield.Item Peyzaj tasarım sürecinde i̇yileştirme bahçeleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-16) Külekçi, Elif Akpınar; Sezen, IşıkTüm dünyada, geçmişten günümüze kadar fiziksel çevrenin insan sağlığı üzerindeki pozitif etkilerini gösteren pek çok araştırma ve uygulamalar söz konusudur. İyileştirme bahçelerinin, hem iç hem de dış mekanlarda sadece fonksiyonel anlamda faydalı olmayıp, aynı zamanda, insanların ruhsal ve bedensel sağlıklarını da güçlendirdiği ve geliştirdiği bilinmektedir. Uygulama ve planlama açısından hatalı tasarımlarının ruhsal yönden insan sağlığına olumsuz etkilerinin yanı sıra, iyi bir tasarımın insanların refahını nasıl etkileyebileceği konusunda mimarlık, iç mimarlık ve peyzaj mimarlığı meslek disiplinleri arasında bilgi ve farkındalık oluşmaya başlamıştır. Peyzaj mimarlığında tasarım ve sağlık ifadesi tamda bu noktada iyileştirme bahçeleriyle bütünleşerek, yoğun kentleşme ve çalışma baskısından uzaklaşmak isteyen bireylerin bu yöndeki ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik düzenlemelerle karşımıza çıkmaktadır. Yapılan bu çalışmada iyileştirme bahçeleri ile ilgili kapsamlı bir araştırma yapılarak, elde edilen veririler tarihi ve kuramsal çerçevede irdelenmiştir. Bu kapsamda iyileştirme bahçelerinin genel tarihi süreci, bu bahçelerin tasarımında çocuklar ve yetişkinler için dikkat edilecek kriterler, iyileştirme bahçelerinin yararları, bu bahçelerde tercih edilen bitki türleri araştırılmıştır. Çalışma sonucunda, peyzaj tasarım ve planlama sürecinde sosyal, fiziksel ve ruhsal yönden iyileştirme bahçelerinin önemi vurgulanmıştır.Item Doğal bitkilerin kültüre alınması süreci ve süs bitkisi olarak kullanılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-23) Alp, Şevket; Zeybekoğlu, Emrah; Salman, Ali; Özzambak, M.ErcanYükselen yaşam standardı ve artan kentleşme tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de iç ve dış mekânda yeni süs bitkilerine olan talebi artırmaktadır. Ancak, günümüzde kentsel ortamlar, mimari yapılar, kamu parkları ve açık yeşil alanlar ile bu alanlarda yetiştirtilen süs bitkileri homojenleşmiş ve küresel kültürün bir parçasına dönüşmüştür. Artan ve değişen pazar talebi süs bitkileri üretimini ve ıslahını yeniden gündeme getirmiştir. Anadolu’nun bitki zenginliği, çok sayıda araştırıcıyı pazar taleplerine uygun yeni tür ve çeşidi süs bitkileri piyasasına kazandırmak için doğal türlerden yararlanma ve ıslahına yöneltmektedir. Bir türün süs bitkisi olarak ele almasında tarihin ilk dönemlerinden beri "ilk bakışta aşk" benzetmesi gibi bitkinin; olağan dışı biçimi, çiçeğin özel boyutu veya rengi, kokusu ve kolay çoğaltılması, yetiştirilmesi ve üretilmesi gibi faktörler etkili olmuştur. Bitkinin yayılımı, büyüme fizyolojisi, hastalık ve zararlılara karşı toleransı, farklı koşullarda büyüme özelliği, nakliyeye dayanımı ve piyasanın kabulü gibi diğer kriterler de devreye girmiştir. Günümüzde estetik kullanımı yanında mimari, mühendislik ve iklim kontrolüne katkıları dikkate alınarak süs bitkileri ıslah edilmektedirler. Doğal bitkilerin süs bitkisi olarak sektöre kazandırılmasında, kültüre alınmasında dört aşama yer almaktadır. Bunlar; tüketici ve piyasa isteklerine göre ticari potansiyeli olabilecek türün belirlenmesi ve teşhisi, uygun çoğaltım protokolünün belirlenmesi, büyüme ve gelişme fizyolojisine etki eden faktörlerin belirlenmesi ve son olarak pazarlama stratejisi ile satış noktalarının belirlemesidir. Bu aşamalara uygun ıslah yöntemleri (seleksiyonmelezleme vb.) ile oluşturulacak kültüre alma süreci, doğal türün ticari başarısı ve tüketiciler tarafından kabul şansı artacaktır. Bu çalışmaların sonunda da Anadolu’nun topraklarından dünyaya yayılacak süs bitkisi çeşitleri ülkemizin ekonomik kalkınmasına katkı sağlayacağı gibi, tanıtımına da katkı sağlayacaktır.Item Yerli Bermuda Çimi ‘Survivor’ın kuraklık dayanımı ve çim performansı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-22) Mutlu, Songül SeverTürler arası melezleme ile geliştirilmiş hibrit Bermuda çimleri [Cynodon dactylon (L.) Pers. xC. transvaalensis Burtt-Davy] üstün çim karakteristikleri nedeniyle tropikal ve subtropikal iklim bölgelerindeki yeşil alanlarda yaygın kullanılmaktadırlar. Türkiye Bermuda çiminin genetik çeşitlilik merkezi içindedir. Akdeniz bölgesi‟nden toplanan Bermuda genotipleri yüksek kuraklık dayanımına sahip kaliteli hibrit Bermuda çimi çeşit adaylarının geliştirilmesi açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Bu çalışmanın amacı Akdeniz Üniversitesinde türler arası melezleme yöntemiyle geliştirilen vejatatif tip hibrit Bermuda çimi „Survivor‟ın genel çim performansını ve kuraklık dayanımını ülkemizde de ticarete konu olan ticari çeşit „Tifway‟ ile karşılaştırarak ortaya koymaktır. Türkiye‟nin ilk hibrit Bermuda çeşidi „Survivor‟ ve çalışmada kontrol olarak kullanılan ticari çeşit „Tifway‟ klonal olarak çoğaltılarak 2017 yılında araziye aktarılmıştır. Deneme, tesadüf blokları deneme deseninde ve üç tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Arazi koşullarında çeşitlerin dikim sonrası alan kaplama oranı (tesis olma hızı), stolon ve yaprak özellikleri, çim kalitesi ve rengi, ilkbaharda yeşillenme ve sonbahar kış dönemi yeşil rengini koruyabilme özellikleri 2017-2019 yılları arasında değerlendirilmiştir. Arazide tesis olduktan bir yıl sonra ise çeşitlere 60 gün boyunca kuraklık stresi uygulanmış ve ardından normal sulama rejimine geçilerek kendilerini yenilemelerine izin verilmiştir. Kuraklık stresi boyunca yaprak yanma oranı, klorofil içerikleri, kanopi sıcaklığı, çim kalite ve rengindeki değişim takip edilerek kuraklık dayanımları değerlendirilmiştir. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre „Survivor‟ ort 8.1 skala değeriyle kontrol olarak kullanılan „Tifway‟ den (ort. 7.5) daha üstün çim kalitesi ve daha koyu yeşil bir çim rengine sahiptir. „Survivor‟ çeşidinin sonbahar-kış döneminde yeşil rengini daha uzun süre koruduğu ve ilkbaharda da daha erken yeşillenerek daha kısa bir dormansi periyoduna sahip olduğu tespit edilmiştir. Kuraklık sonrası kendini çok daha hızlı yenileyen „Survivor‟, kuraklık stresi altında da daha uzun süre yeşil dokusunu ve kalitesini koruyarak kuraklık stresinden daha az etkilendiğini ortaya koymuştur. Üstün çim performansına sahip „Survivor‟ Akdeniz iklim kuşağında sürdürülebilir yeşil alanların oluşturulması için kullanılabilir.Item Aegean climate compatible ornamental grass species and visual properties for landscape design(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-22) Wallace, Meltem Yağmur; Salman, AliLandscape architecture is a multidisciplinary branch based on the principle of conservation and / or re-creation of ecological balance. Landscape design is the fusion of both living and inanimate material based on this principle. The plant material, which is absolute for ecological balance, is classified hierarchically and used in the form of trees, shrubs, climbers, groundcovers, and grass groups. Within this structure, ornamental grasses constitute a group which is relatively new and infrequently used in Turkey. Ornamental grasses - the group of plants that develop mainly in ground covering or bushy form - are ecologically prominent, due to relatively low water consumption and design prominent, due to contribution to landscape colour and motion. In this research, 21 species and its 14 cultivars of 10 grass genera, Acorus gramineus ‘Ogon’ and ‘Variegatus’; Carex comans ‘Bronze’; Carex morrowii ‘Ice Dance’; Carex oshimensis ‘Everest’ and ‘Evergold’; Carex testacea; Cortaderia selloana ‘Gold Band’ and ‘Silverstar’; Leymus arenarius; Liriope muscari and L. muscari ‘Variegata’; Miscanthus sinensis ‘Flamingo’ and ‘Zebrinus’; Muhlenbergia capillaris; Ophiopogon japonicus and O. japonicus ‘Variegatus’; Pennisetum viridescens; Pennisetum setaceum ‘Rubrum’ and P. villosum with Stipa tenuissima, were observed over a four season period in Aegean climatic conditions; in this process, the plants’ adaptation to the area together with the visual changes they demonstrated were examined. As a result, among the grass group plants sold for the landscape sector in the Bayındır district of Izmir, the species which provided open field adaptation and avoided visual deterioration were determined. Therefore, a guiding source has been produced for compatible ornamental grass species and their visual characteristics which can be used in landscape designs in Aegean and Mediterranean climates. In this direction, it is aimed to spread the use of these grasses in order increase biodiversity and expand the visual richness of environmentally friendly landscape designs.Item Türkiye Milli Botanik Bahçesi’nde bulunan bazı doğal bitki taksonlarının süs bitkisi kullanım potansiyelinin belirlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-19) Çimen, Şahin; Ulus, AyselYerleşik hayata geçiş ile başlayıp şehir yaşamı ile devam eden süreçte kırlardan kentlere göç eden günümüz insanı, geçmişte kırsal peyzajlarda görmüş olduğu erken baharda çiçeklenen geofitler ile başlayan ve geç sonbahara kadar çiçekte kalan karanfiller ile son bulan renk cümbüşüne her geçen gün daha fazla özlem duymaktadır. Özellikle büyük şehirlerin landmark noktalarında yapılan peyzaj düzenlemelerinde, her yıl aynı dönemlerde aynı çiçekler ile yapılan monoton bitkilendirmeler, insanların ilgisini çekmemektedir. Hâlbuki ülkemizin içinde bulunduğu iklim kuşağı, birçok doğal bitki türünün birlikte yaşamasına imkân sunmaktadır. Su kısıtının kendisini iyice hissettirdiği günümüz kentsel peyzaj bitkilendirmelerinde, estetik kadar çok hedeflenen; en az bakım ile yaşamını uzun yıllar sürdürebilen bitkisel mekânların oluşturulabilmesidir. Bu bağlamda Türkiye Milli Botanik Bahçesi’nde doğal olarak yetişen ve süs bitkisi olma potansiyeline sahip 37 takson (4’ü endemik) üzerinde araştırmalar yapılmıştır. Bu materyallerden ülkemizin bulunduğu kuşakta yaşanması muhtemel kuraklığa dayanıklı türlerin tespit edilmesinin yanında bitki türlerinin peyzajda kullanımına etki eden çiçek (renk, boyut, çiçeklenme dönemi vb.), yaprak ve hayat formları tek tek tespit edilerek fotoğrafları çekilmiştir. Bunlara ilişkin çizelgeler oluşturulmuş ve bitkilerin peyzajda öne çıkan unsurları gözetilerek, kentsel açık-yeşil alanlarda kullanımına ilişkin önerilerde bulunulmuştur.Item A research on designing plant sculptures in Turkey(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-19) Wallace, Meltem Yağmur; Salman, Ali; Yanmaz, Kemal; Budak, BülentToday, the increase of anthropological pressure on Earth dictates that design projects on landscape are more qualitative. Thus, with this scientific research, a new approach was offered on sculpturing, which is a valuable component of landscape design in an urban setting. The aim was to conceive ecologically sound and visually attractive spaces by creating sculptures with plants in place of traditional building materials such as stone and metal. The design process of the sculpture involved a variety of steps, resulting in the finished item being realised through living material. Hence, an iron frame for the sculpture was constructed in agreement with its threedimensional volume at the research fields of Ege University, Bayındır Vocational Training School. Following that, to keep the plant material alive, a geo-textile combined irrigation system was innovatively installed inside the frame and the outer side of the frame was donned with monofilament textile. The monofilament textile, filled with propagation material, helped to support the plants and create the realistic fleshy tissue of the sculpture. The sculpture, at its last stage, in accordance with the concept of the chosen figure, was clad with plant plugs that had high surface covering traits and a shallow root system. This research project can act as a source guide to encourage plant sculpture work in more ecological, visually distinguishable landscape design projects. Other significant outcomes of the research include rendering new usage to available materials, which will allow related industries to increase production and employment as well as decrease dependence on imports.Item Kentsel yol ağaçlandırmalarının sağladığı faydaların belirlenmesi: Antalya Atatürk Bulvarı örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-19) Selim, Ceren; Atabey, SelinTeknolojideki gelişmelere ve nüfus artışına paralel olarak, plansız ve sağlıksız gelişen kentlerimizde doğaya olan özlem giderek artmaktadır. Bu kapsamda, kentsel yeşil alanlar ve bu alanların en önemli ve baskın elemanları olan ağaçlar, insan ile doğa arasındaki bozulan ilişkinin dengelenmesinde ve kentsel yaşam koşullarının iyileştirilmesinde önemli yere sahiptir. Kent ağaçlandırmalarında kullanılacak türlerin belirlenmesinde kent ekosistemine sağlanan ekolojik, işlevsel, estetik, ekonomik, sosyo-kültürel, rekreasyonel birçok faydanın göz önünde bulundurularak teknik ve rasyonel bir şekilde planlanması, tasarımı ve yönetilmesi gerekmektedir. Kent ağaçlarının sağladığı faydaların bilimsel araştırmalarla belirlenmesi ve envanter çalışmasının yapılması, verilerin kent bilgi sistemlerine entegre edebilmesini sağlayarak geleceğe yönelik sürdürülebilir planlama-tasarım, yönetim, organizasyonuna imkan sağlayacağı düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı, Antalya ili Konyaaltı ilçesinde yer alan Atatürk Bulvarı ağaçlarının kente sağladığı faydaların, işlevlerin belirlenmesi ve bir envanter oluşturulmasıdır. Çalışma kapsamında 6,3 km uzunluğundaki Atatürk Bulvarı orta refüjünde var olan 388 ağacın tür teşhisleri yapılmış, türlerin doğal ve egzotik olma durumları ve türlere ait ölçümler ve gözlemler (ağaç yaşı, ağaç boyu, tepe tacı genişliği, ağaç formu, dalsız gövde yüksekliği, ağaç kusurları, ağaç sağlığı durumu, taç örtüsünün kayıp durumu, ağacın alt ve üst yapılarla ilişkisi, sağladığı işlevsel özellikler, bakım ve korumaya yönelik tedbirler gibi) alınmıştır. Elde edilen veriler i-Tree Eco yazılımına aktarılarak tür ve ağaç bazında toplam biyokütle değerleri, karbon depolama değerleri hesaplanmıştır. Atatürk Bulvarı orta refüjünde 9 türe ait 388 ağaçta yapılan envanter çalışmasına göre; türlerin %29,6’sını Liquidambar orientalis, %26,5’i Phoenix dactylifera, %14,1’i ise Ficus retusa ‘Nitida’ olduğu belirlenmiştir. Doğal ve egzotik türlerin bir arada kullanıldığı belirlenmiş olup türlerin yaklaşık %45’inin doğal, %55’inin egzotik türlerden oluştuğu belirlenmiştir. i-Tree Eco yazılımıyla bulvarda yer alan ağaçlar yaklaşık 65.325 m2 ’lik yaprak alanına sahip olduğu, toplamda 48,5 ton/yıl karbon depolaması sağladığı tahmin edilmiştir. Karbon tutumu açısından türler sıralandığında Robinia preudoacacia ilk sırada yer almakta olup, onu Ficus retusa ‘Nitida’ ve Liquidambar orientalis’in takip ettiği belirlenmiştir.Item The effect of bio fertilizer application on bulb yield and floristic properties of different commercial tulip varieties(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-19) Salman, Ali; Budak, Bülent; Wallace, Meltem YağmurThe research was carried out in the experimental fields of Bayindir Vocational Training School at Ege University between the 2017-2018 vegetation periods. Five different commercial tulip varieties (Canadian Liberator, Van Eijk, Pink Impression, Carousel, Holland Beauty) were used as plant material. The research was carried out with three replications of randomized block design with two factors (cultivars, bio fertilizer application). In this study, first sprouting time, the beginning of flowering time, end of flowering time, flowering longevity, plant height, stem length and bulb yield values were examined. According to the data obtained from the research; the first sprouting occurred 49-72 days after planting date, the beginning of the flowering was in the range of the first week to the last week of March, and the end of flowering took place in the last week of March and mid-April. The flowering longevity was between 13 and 20 days, plant length was measured between 33.8 - 44.6 cm. Following to this stem length was measured and the value recorded between 27.3 - 36.2 cm. It was determined that the application of bio fertilizer increased bulb yield and did not reveal any impact on the other characteristics which was emphasized in this study.Item Tür bazlı korumada yeni bir yaklaşım: Relikt endemik Dorystoechas hastata türünün peyzaj genetiği kapsamında değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-19) Selim, Ceren; Mutlu, Songül SeverPeyzaj genetiği yaklaşımı, popülasyon genetiği ve peyzaj ekolojisi konularının teorik ve analitik metotlarını dikkate alarak peyzaj ve çevresel özelliklerin popülasyonların genetik yapısını nasıl etkilediği hakkında bilgi üretmeyi amaçlamaktadır. Bir türün genetik varyasyonunun bir peyzajdaki değişimlere nasıl tepki verdiğini anlamayı ve genetik çeşitliliğin peyzajlar arasında dağılımını sağlayan mikro evrimsel süreçleri inceleme olanağı sağlar. Bu çalışmanın amacı, peyzaj unsurlarının relikt endemik Dorystoechas hastata türü özelinde türün genetik yapısına olan etkisinin ortaya konulmasıdır. Bu kapsamda D. hastata türünün doğal yayılış gösterdiği Antalya ili Kemer-Kumluca-Korkuteli ilçelerinde bulunan alanlardan çeşitliliği temsil edecek şekilde belirlenen 15popülasyondan toplam 56 genotip çalışılmıştır. Alana ait uydu görüntüsü yardımıyla popülasyonlar arasındaki peyzaj unsurları (ArcGIS 10.1 yazılımı) belirlenmiş ve habitat bağlantısallığı (CONEFOR 2.6 yazılımı) ilgili indeksler (IIC, PC) ile ortaya konmuştur. Popülasyonların arasında genetik yapısının belirlenmesi ve çeşitliliğin ortaya konulmasında SRAP (Sequence Related Amplified Polymorphism) ve iPBS (interpprimer binding sites) moleküler markırlarından faydalanılmıştır.Elde edilen veriler POPGENE bilgisayar paket programında değerlendirilmiştir. Popülasyonlara ait belirlenen bağlantılılık değerleri popülasyon genetiği veri setinden elde edilen değerlerle Pearson korelasyon analizine tabi tutulmuştur. D.hastata popülasyonlarının tamamı birlikte ele alındığında (tüm allel frekansları üzerinden hesaplandığında) tür bazında ortalama allel sayısı (na)1.97 ortalama etkili allel sayısı (ne) 1.57, Nei’nin gen çeşitlilik indeksi (h) 0.3324, Shannon indeksi (Ho) 0.50, polimorfik lokus sayısı (np) 346 ve polimorfik lokus oranı (Ppoly) 92,9 olarak tahmin edilmiştir. Oldukça sınırlı bir alanda yayılış gösteren D. hastata türünde, genetik çeşitlilik indeksleri açısındanoldukça geniş bir çeşitlilik olduğu tespit edilmiştir. Sonuçlar D. hastata popülasyonlarının habitat bağlantılılık indeksleri arttıkça ortalama allel sayısı (r=-0,44), efektif alel sayısı (r=-0,44), Nei’nin gen çeşitliliği indeksi (r=-0,44) Shannon indekslerinin (r=-0,44) azaldığını ve FST değerinin ise arttığını (r=0,46), başka bir deyişle genetik farklılaşmanın azaldığını ortaya koymuştur. Elde edilen bu sonuçlar, D. hastata türünün çalışılan popülasyonları arasında ölçülen bağlantılılık indekslerinin popülasyonlarının genetik çeşitliliğinin belirlenmesinde birer gösterge ölçüt olarak kullanılabileceğine işaret etmektedir.Item Soğuksu Milli Parkında yer alan bazı doğal taksonların süs bitkisi özelliklerinin değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-18) Dilaver, Zuhal; Öztekin, Mehtap; Yılmaz, MerveDoğal bitkilerin peyzaj uygulamalarında kullanılmasına ilişkin çalışmalar uzun yıllardır devam etmektedir. Bu araştırmanın amacı; Soğuksu Milli Parkında yer alan bazı doğal türlerin formu, boyu, çiçeklenme zamanı ve çiçekte kalma süresi gibi özelliklerini değerlendirmek, türlerin habitat özelliklerini belirleyerek peyzajdaki kullanım olanaklarını ortaya koymak ve süs bitkileri sektörüne alternatif türler kazandırmaktır. Bu araştırma kapsamında Soğuksu Milli Parkı’nda belirlenen 14 taksonun (Acantholimon venustum, Achillea teretifolia, Allium olympicum, Astragalus condensatus, Bellevalia speciosa, Campanula rapunculoides, Dianthus calocephalus, Globularia trichosantha subsp. trichosantha, Lathyrus pratensis, Prometheum sempervivoides, Rosularia sempervivum subsp. libanotica, Sedum pallidum, Thymus longicaulis subsp. longicaulis, Ornithogalum umbellatum) bitkisel özellikleri irdelenerek peyzaj uygulamalarında kullanım olanakları değerlendirilmiştir. Yapılan arazi çalışmaları sonucu taksonların fotoğrafları çekilmiş, GPS ile nokta koordinatları alınmış, taksonlara ilişkin bilgiler (çiçeklenme zamanı, boyu, çapı, habitatı, yaprak, çiçek vb. özellikleri) kaydedilmiştir. Coğrafi Bilgi Sistemleri kullanılarak doğal taksonların gelişiminde etkili olan yükseklik, eğim, bakı, toprak özellikleri ve flora durumuna ilişkin haritalar kurumlardan elde edilen veriler doğrultusunda oluşturulmuştur. Araştırmanın sonucunda taksonların çiçekleriyle, yapraklarıyla, tohum yapılarıyla, kokularıyla etkili olma durumu ve yer örtücü özellik taşımaları, nedenleriyle peyzaj çalışmalarında kullanılabileceği ortaya çıkmıştır. Ayrıca farklı ortamlara uyum sağlamış oldukları için (taşlık kayalık habitatlarda, sarp yamaçlarda, orman altı örtüsünde) kaya bahçelerinde, tıbbı bahçelerde, geofit vb. koleksiyonlarında kullanımı önerilmektedir.Item The relationship between planting design and urban identity(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-18) Zeybek, Osman; 0000-0002-2752-407XEvery city develops an identity according to its geography, nation, culture, and history which builds it. This identity is the main factor that shapes the collective memory of dwellers and visitors. It is an undeniable truth that plants which are used in squares, boulevards, and parks contribute a great value to collective memory. The material of this research consists of the books, dissertations, and articles written about planting design in urban identity and collective memory. Spaces that harmed or may harm in the future because of the changes in planting design have been examined and criticized. Besides the structural elements which create urban identity, plants are one of the main factors that affect the image of the city in the collective memory of people massively. The plants present in the open and green areas of the cities contribute to the formation of the identity of the city as much as the structures, and the protection of this vegetation also means protecting the identity of the city. To carry out research in the planting design and urban identity relationship line, 4 cases are selected. These cases express a unique example of plants’ existence and space’s identity; and it is registered that planting design contributes the protection of the space’s identity via collective memory; and makes people feel more attached to the place.Item Bazı gül tür ve çeşitlerinde çiçek tozu bekletme süresinin polen canlılık ve çimlenme gücüne etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-18) Kılıç, Tuğba; Doğan, Ezgi; Dursun, Hilal Beyza; Çamurcu, Sinem; Ünsal, Hasan TalhaMelezleme yoluyla gül ıslahında meyve başına fazla sayıda tohum oluşması istenmektedir. Tohum oluşumu ancak tozlanma ve döllenmenin başarılı bir şekilde gerçekleşmesi ile mümkündür. Döllenmede başarı ise polen canlılığı ve çimlenme gücünün yüksek olmasıyla doğrudan ilişkilidir. Bazı gül ıslahçıları, oda sıcaklığında muhafaza edilen polenlerin en fazla 2 gün, bazıları ise 4 güne kadar tozlamada kullanılabileceğini belirtmişlerdir. Bu çalışma, farklı gül tür ve çeşitlerine ait olan ve 24oC’de muhafaza edilen polenlerin dört gün boyunca canlı polen ve polen çimlenme oranlarının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Çalışmada bitkisel materyal olarak, iki kokulu gül türü (Rosa odorata cv. Louis XIV ve Rosa centifolia L.) ile melez çay gülleri olarak bilinen Rosa hybrida L. türüne ait iki farklı ticari kesme gül çeşidinin polenleri (First Red ve Magnum) kullanılmıştır. Polenler, 24oC sıcaklık ve %60 nem içeren büyütme kabininde muhafaza edilmiş olup, 1. 2. 3. ve 4. günlerde iyotlu potasyum iyodür (IKI) yöntemi ile canlı polen oranı, petride agar yöntemi (doymuş petri yöntemi) ile de çimlenme oranı belirlenmiştir. Çalışmanın sonucunda; bekletme sürelerine bağlı olarak bütün polenlerde canlı polen ve çimlenme oranlarının azaldığı, 1. ve 3. gün arasında tür/çeşide bağlı olarak canlı polen oranlarının %16.8 ile %32.77, çimlenme oranlarının ise %32.71 ile %68.95 arasında bir azalma gösterdiği saptanmıştır.Item Yalancı akasya (Robinia pseudoacacia L.) tohumlarının çimlenmesi üzerine bazı giberellik asit ve skarifikasyon uygulamalarının etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-16) Hazar, Deniz; İçöz, Ali İhsan; Baktır, İbrahimFabaceae familyasına ait yalancı akasya (Robinia pseudoacacia L.) süs bitkisi olarak kullanımı yaygın, kuraklık stresine dayanıklı bir ağaçtır. Bu familyanın birçok türü gibi, yalancı akasya türlerinin de fiziksel dormansiye neden olan sert ve geçirimsiz tohum kabukları vardır. Bu nedenle tohum çimlenme oranı düşüktür. Mevcut araştırma, yalancı akasyada tohum dinlenmesinin kırılması ve çimlenmeyi arttırmak için en iyi ön uygulamayı belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada materyal olarak olgunlaşmış yalancı akasya tohumları kullanılmış ve tohumlara giberellik asit (GA3) ve skarifikasyon (termal, kimyasal ve mekanik) ön uygulamaları yapılmıştır. Tohumlar 24 saat 0, 1000, 2000 ve 3000 ppm GA3, iki saat 60 ve 80°C sıcak su, 10 dakika saf sülfürik asit (H2S04) ve zımpara kağıdı ile muamele edilmişlerdir. Kontrol grubu tohumlara hiçbir uygulama yapılmamıştır. Tohumlar, torf ve perlit karışımı içeren 108 hücreli tohum ekim kapları içerisine ekilmiştir (3:1; v/v). Araştırmada, uygulamaların çimlenme oranı, ortalama çimlenme süresi, çimlenme enerjisi ve çimlenme indeksi değerleri üzerine etkileri belirlenmiştir. Ortalama çimlenme süresi değerleri dışında, incelenen tüm kriterler üzerine uygulamaların etkisi istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. En yüksek çimlenme oranı %70 ile zımpara uygulamasından en düşük çimlenme oranı ise %13.33 ile kontrol uygulamasından elde edilmiştir. Çimlenme indeksi (0.18) ve çimlenme enerjisi (%63.33) bakımından da en yüksek değerler zımpara uygulamasında saptanmıştır. Çimlenme kriterleri yönünden, mekanik aşındırmaya en yakın sonuçlar iki saat 60°C termal aşındırma uygulamasından elde edilmiştir. Giberellik asit uygulamalarının skarifikasyon ve kontrol uygulamaları ile kıyaslandığında ortalama çimlenme süresini kısalttığı, ancak diğer çimlenme kriterleri bakımından başarısız olduğu tespit edilmiştir. Skarifikasyon uygulamaları içinde en düşük çimlenme değerlerine sülfürik asit uygulaması sahip olmuştur. Araştırma sonucunda, yalancı akasya tohumlarında fiziksel dormansiyi gidermek ve çimlenmeyi arttırmak için en iyi ön uygulamanın zımpara ile aşındırma uygulaması olduğu bulunmuştur.Item Mikrobiyal gübrenin bazı sıcak i̇klim çim bitkilerinin genel çim performansı üzerine etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-16) Taşkın, Sinem Zere; Bilgili, Uğur; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri Bölümü; 0000-0002-2243-2993; 0000-0003-0801-7678Araştırma, bitki büyümesini teşvik eden bakterilerin kimyasal azot gübresinin farklı dozlarıyla birlikte çim renk ve kalitesi üzerine olan etkilerinin belirlenmesi amacıyla 2017-2018 yıllarında, Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi’ndeki Çim Deneme Alanında yürütülmüştür. Deneme tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulmuş, ana parsellere çim çeşitleri, alt parsellere azot dozları yerleştirilmiştir. Bitki materyalleri olarak; melez Bermuda çimi (Cynodon dactylon x Cynodon transvaalensis)’nin Tifdwarf, yaygın Bermuda çimi (Cynodon dactylon L. Pers.)’nin Gobi ve Sydney, Sahil yalancı darısı (Paspalum vaginatum Sw.)’nın Seaspray ve Japon çiminin (Zoysia japonica Steud.) Zenith çeşitleri kullanılmıştır. Azot dozları her ay 0, 1, 2 ve 3 gm−2olacak şekilde uygulanmıştır. Bakteri uygulamaları ise her yıl üç defa 0.54 ccm−2 olacak şekilde uygulanmıştır. Her ay renk ve kalite değerleri görsel olarak alınmış, ayrıca kuru madde verimi ve dormansi gün sayıları belirlenmiştir. İki yıllık araştırma sonuçlarına göre Japon çim otu’nun Zenith, melez Bermuda çiminin Tifdwarf ve yaygın Bermuda çiminin Gobi çeşitlerinin dormansiden ilk çıkan çeşitler olduğu tespit edilmiştir. 3 gm−2azot dozu + bakteri en yüksek renk, kalite değerlerini ve kuru madde verimini vermiştir. Ancak 2 gm−2 azot dozu + bakteri uygulaması deneme süresince kabul edilebilir renk ve kalite değerleri sağlamıştır. 0 gm−2+ bakteri uygulamalarından ise kabul edilebilir çim renk ve kalite değerleri elde edilememiştir. Bakım masraflarının ve çevre kirliliğinin azaltılması amacıyla 2 gm−2azot dozu + bakteri kombinasyonu, kabul edilebilir bir çim kalitesinin elde edilebilmesi için önerilebilir.Item Antalya kent merkezindeki bazı alışveriş merkezlerinin i̇ç mekân ve teraslarının bitki materyali ve bitkisel tasarım açısından değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-16) Kösa, Selma; Güral, Sıla MihribanGünümüzde yaşanan ekonomik ve sosyal değişimlerle tüketim hızının artması sonucunda, kentsel alanlarda alışveriş merkezleri sayısında artış yaşanmaktadır. Alışveriş merkezlerinin iç mekân ve teraslarında kullanılan bitkiler, sağladıkları ekolojik ve psikolojik yararlar yanında birçok fonksiyonel görev üstlenerek iç mekân tasarımlarının kalitesini artırmaktadırlar. Bu çalışmanın amacı, Antalya kent merkezindeki 6 adet alışveriş merkezinde iç mekân ve teraslardaki bitki türlerinin tespit edilmesi ve bitkisel tasarımında bitkilerin sağladığı fonksiyonel yararların belirlenmesidir. Çalışmanın materyalini, Antalya kent merkezinde bulunan 6 adet alışveriş merkezi (AVM) ile bu alışveriş merkezlerinin iç mekân ve teraslarında kullanılan bitki türleri oluşturmaktadır. Alışveriş merkezlerinde yapılan gözlemler ve incelemelerle iç mekânda bitkisel tasarımda kullanılan bitki türleri ile bu türlerin iç mekândaki tasarımlarda üstlendiği fonksiyonel yararlar belirlenmiştir. Tespit edilen türler, kullanım alanları ve fonksiyonel yarar ilişkileri açısından incelenmiştir. Çalışma sonucunda, 6 alışveriş merkezinde iç mekânda tespit edilen toplam tür sayısının 36 adet, teraslarda ise 30 adet olduğu belirlenmiştir. Bütün alışveriş merkezlerinde en çok sağlanan fonksiyonel yararın vurgulama olduğu saptanmıştır. Bitkilerin en çok merdiven ve asansör başları ile oturma birimleri etrafında kullanıldığı saptanmıştır. Alışveriş merkezlerinde iç mekândaki bitkisel tasarımda belirlenen en önemli sorun, kullanılan tür sayısının az olması ve bitki kullanımının yetersiz kalması olarak tespit edilmiştir.Item Ankara kenti açık yeşil alanlarında kullanılan meyve türlerinin belirlenmesi ve peyzaj mimarlığında süs bitkisi olarak değerlendirilme olanakları(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-12) Aslan, HandeKentlerde insanların, rekreaktif faaliyetlerini gerçekleştirebilecekleri açık yeşil alan tasarımlarına duyulan ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır. Yaşam kalitesinin iyileştirilmesine yönelik olarak tasarlanan bu mekânlarda bitkiler çok önemli bir tasarım materyalidir. Yer örtücü, perennial, mevsimlik gibi türlerin kullanımının yanı sıra; çiçek, meyve, yaprak formu, dokusu ve yaprakların sonbahar renklenmesi gibi estetik özellikleriyle meyve türlerinin de peyzaj mimarlığı çalışmalarında kullanımı mümkündür. Meyve ağaçları ve çalılarının da oksijen üretimi, iklimsel konfor sağlama, erozyon kontrolü, perdeleme, yön gösterme gibi işlevlere sahip olduğu düşünülürse, bitkilendirme tasarımlarında meyve türlerini görmek gerekliliği daha da önem kazanmaktadır. Bu çalışmada Ankara kent merkezindeki bazı önemli kent parkları, resmi kurum bahçeleri, yol kenarları, refüjler ve değişik semtlerdeki konut bahçelerinde bitki materyali değerlendirilmiş, kullanılan meyve türleri belirlenmiştir. Bu meyve türlerinin kullanım yeri ve yoğunluğu belirlenmiş ve kullanım amaçları incelenmiştir. Ankara kentinde süs bitkisi olarak kullanılabilecek meyve türleri listelenmiş, bu türlerin peyzaj mimarlığı açısından değerlendirme olanakları belirtilmiştir. Meyve türleri ile yapılabilecek bitkilendirme tasarımları için öneriler geliştirilmiştir. Ankara kenti açık yeşil alanları değerlendirildiğinde, özellikle konut bahçelerinde soliter veya küçük gruplar halinde meyve türlerinin kullanıldığı, kent parklarındaysa meyve kullanımının yoğun olmadığı, daha çok meyvelerin kültür formlarının tercih edildiği gözlenmiştir. Meyve türleri, çiçek-meyve özellikleri, sonbahar renklenmeleri gibi estetik özellikleriyle açık yeşil alanlara estetik katkılar sağlamalarının yanı sıra, gölgeleme, yönlendirme, odak oluşturma gibi işlevleri de gerçekleştirirler. Meyve türlerinin süs bitkisi olarak kullanımıyla taze gıdaya doğrudan ulaşan mekân kullanıcılarının mekâna ilgisi artacak, özellikle çocukların meyvelerin oluşum sürecini takip edebilmesine imkân sağlanacak, diğer canlılara da yaşam alanı sunarak ve yaban hayvanlarına gıda teşkil ederek kent ekosistemine katkı sağlanabilecektir.Item Yetiştirme ortamlarının Celtis australis L. (Çitlembik) genotiplerinin çıkış özelliklerine etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-12) Durak, Ayşe; Karagüzel, OsmanBu çalışma Antalya’nın Serik ilçesinde doğal yayılış gösteren Celtis australis genotiplerinin çıkış özelliklerine yetiştirme ortamlarının etkisinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla beş genotipten (GT1, GT2, GT3, GT4 ve GT5) alınan tohumlar, içerisinde 4 farklı yetiştirme ortamı bulunan saksılara ocak ayında ön işlem uygulaması yapılmadan ekilmiştir. Denemede yetiştirme ortamı olarak torf+kum (2:1 hacimsel), torf+perlit (2:1 hacimsel), tınlı toprak+çiftlik gübresi+kum (2:1:1 hacimsel) ve mantar kompost atığı+kum (2:1 hacimsel) karışımları kullanılmıştır. Sonuçlar çıkış özelliklerinin genotipler ve yetiştirme ortamlarına göre istatistiksel anlamda önemli farklar gösterdiğini ortaya koymuştur. Deneme sonucunda en yüksek çıkış oranı (% 83.33) torf+perlit (2:1 hacimsel) yetiştirme ortamına ekilen GT5 genotipi tohumlarında saptanmıştır.Item İskenderun (Hatay) kenti ev bahçelerinde kullanılan bitkisel materyalin peyzaj mimarlığı çalışmaları açısından sağlayabileceği katkılar(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-10) Sert, Elif Bozdoğan; Tokgöz, Gülay; Yolcu, NilüferGünümüzde betonlaşmanın artmasıyla kentlerde yeşil alanlar azalmakta; bu nedenle yerel yönetimler tarafından yeşil odaklı alternatif çözüm arayışları devam etmektedir. Tarih boyunca insanoğlu için önemli bir mekan olarak kabul edilen ev bahçeleri bu çözümün bir parçasıdır. Tarihi ve kültürel olarak önemli bir birikime sahip bu mekan; sınırları belirli, bakımı yapılan, korunaklı bir alan olması ve sahip olduğu bitki tür çeşitliliği nedeniyle oldukça değerlidir. Ev bahçeleri ile bahçelerde kullanılan bitkiler, kuşaktan kuşağa aktarılması nedeniyle insanoğlu tarafından korunması gereken bir kültür mirası olarak önem taşımaktadır. Bu çalışma ile İskenderun (Hatay) kenti belediye sınırları içerisindeki ev bahçelerinde kullanılan bitkilerin peyzaj mimarlığı meslek disipliniaçısından sağlayacağı katkıların estetik ve fonksiyonel açılardan değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Çalışma, Mart-Nisan 2019 tarihleri arasında kentin farklı konumlanmış 9 mahallesinde tesadüfi olarak belirlenen 175 ev bahçesinde yürütülmüştür. Bu kapsamda ev bahçelerindeki odunsu (ağaç-çalı) ve yarı odunsu/otsu (tek yıllık-çok yıllık) türler tespit edilmiş; türlerin peyzaj mimarlığı çalışmalarına sağlayacağı katkılar estetik ve fonksiyonel özellikler açısından değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, İskenderun kenti belediye sınırları içerisinde yürütülen bu çalışmada belirlenen toplam 188 türün hem estetik hem de fonksiyonel özelikleri ile peyzaj mimarlığı meslek disiplini açısından pek çok fayda sağladığı ortaya konulmuştur.