1980 Cilt 7 Sayı 1-2

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/22021

Browse

collection.page.browse.recent.head

Now showing 1 - 12 of 12
  • Item
    Kayak kazalarının nedenleri ve yaralanma çeşitleri
    (Bursa Üniversitesi, 1980) Sönmezler, Ali; Tıp Fakültesi; Ortopedi Travmatoloji Ana Bilim Dalı
    Bu çalışma kayak kazalarının oluş nedenlerini, yaralanmaların çeşitlerini ve yerlerini belirlemek amacı ile Uludağ Kayak Eğitim Merkezinde 1979 ve 1980 yıllarının Ocak- Şubat aylarında, yalnız kayak yaralanması olarak başvuran 137 hasta üzerinde yapılmıştır. Kayak yaralanması sonucu muayenelerini yaptığımız 137 hastanın 6'sı erkek (% 56) ve 61 'i kadındı % 44). Bu hastaların 83'ü (% 60,5) 15 yaşın altında çocuklar ve 54 hasta (% 39,5) ise 15 yaş üstündeki büyüklerdir. Kayak yaralanmalarının oluş nedenleri, sporcuya ait (53 olgu) % 38, kayak takımlarına ait (40 olgu) % 30, pistle ilgili (22 olgu) % 16, kar durumu ile ilgili (16 olgu) % 12 ve diğer nedenler (6 olgu) % 4 olarak bulunmuştur. Yaralanma Çeşitleri : 1 .37 hastada (% 27) kırık meydana gelmiştir. Kırıklar 25 bacak (cruris), 3 dış malleol, 3 klavikula, 2 humerus, 2 metaharp , bir önkol ve bir kol kırığı şeklindedir. 2. 4 hastada (% 3) çıkık görülmüştür. Çıkıkların hepsi omuz eklemindedir. 3. Burkulmalar (sprain) 82 hastada (% 60) en sık görülen yaralanma olmuştur Bu yaralanmaların büyük bir çoğunluğu kısa sürede iyileşen hafif tipte yaralanmalardır. 56 olguda (% 4 0) bağ lezyonları tespit edilmiştir ( 37 dizde, 19 ayak bileğinde) . 5 hastada bağ lezyonu ile beraber olmak üzere 7 olguda menisküs yırtılması bulunmuştu . 4. 14 hastada (% 10) diğer tip yaralanmalar oluşmuştur. Raddi yara (10 olgu), commotio cerebri (1 olgu), göz yaralanması (1 olgu), künt batın travması (1 olgu) ve ölüm (1 olgu). Bacak ve ayak bileği 68 olguda (% 48) en çok yaralanan bölge olmuştur. Diz bölgesi 42 olguda (% 33) ikinci sırayı almaktadır. Üst ekstremiteter 15 olguda (% 11), baş bölgesi 6 olguda (% 4) ve diğer bölgelerde 6 olguda (% 4) oranında yaralanmalar meydana geldiği tespit edilmiştir.
  • Item
    Ektopik ossifikasyon
    (Bursa Üniversitesi, 1980) Kalaycıoğlu, Füsun; Karakaya, Münir K.; Kayhan, Önder; Tıp Fakültesi; Fizik Tedavi Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
    Rehabilitasyon amacıyla kliniğimize yatırılan,1. motor nöron lezyonu bulunan hastalarda oldukça sık rastlanması nedeniyle Ektopik Ossifikasyon ile ilgili literatür gözden geçirildi.
  • Item
    Elektrik yanıkları
    (Bursa Üniversitesi, 1980) Ciner, Birol; Devranoğlu, Muammer; Taşdelen, İsmet; Tıp Fakültesi; Adli Tıp Ana Bilim Dalı
    Özel bir yanık şekli olan elektrik yanıkları incelenmiş ve kaynaklar gözden geçirilmiştir.
  • Item
    Koklear implantlar
    (Bursa Üniversitesi, 1980) Ömür, Mehmet; Tezel, İlker; Tıp Fakültesi; Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı
    Yapılan yeni çalışmalarla total sensorial işitme kaybı nedeni ile çevresine uyum gösteremeyen hastaların hiç değilse toplumdaki yükünü hafifletmek için kulak protezleri geliştirilmektedir. Bunlardan biri de koklear implantlar olup memleketimizde henüz iyi tanınmamaktadır. Bu yazımızda koklear implantlar hakkında bilgi verilerek ilerideki yapılması muhtemel çalışmalara bir zemin hazırlamak istedik.
  • Item
    Adli vakalarda rapor sorunu
    (Bursa Üniversitesi, 1980) Ciner, Birol; Tıp Fakültesi; Adli Tıp Ana Bilim Dalı
    Bu yazımızda adli raporların düzenlenmesinde sıklıkla karşılaşılan tıbbi ue adli sorunlar ele alınarak bunların açıklığa kavuşturulmasını çalışılmış ve adli raporların hazırlanmasında göz önünde tutulması gereken konular ayrıntılarıyla belirtilmiştir.
  • Item
    Şaşılıkta penalizasyon tedavisi
    (Bursa Üniversitesi, 1980) Özçetin, Hikmet; Başar, Emel; Uslu, Onur; Tıp Fakültesi; Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
    Bursa Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Kürsüsü Şaşılık Servisinde içe şaşılığı ve ambliyopisi olan 20 hastada yakına penalizasyon tedavisi yapılmıştır. Bu hastaların takip süresi 1 ile 13 ay arasında olup 11 'inde görme artmış (% 60). 3 'ünde ekzantrik olan fiksasyon sentralleşmiştır. Yöntemin özellikle okul çağındaki çocukların şaşılık tedavisinde diğer yöntemlerden üstün olduğu gözlenmiştir.
  • Item
    Ankilozan spondilitis ile paratiroid ilişkileri
    (Bursa Üniversitesi, 1980) Özcan, Orhan; Yurtkuran, Mustafa; Yurtkuran, Merih; Küçükoğlu, Selçuk; Tıp Fakültesi; Fizik Tedavi Rehabilitasyon ve Hidroklimatoloji Ana Bilim Dalı
    Ankilozan Spondilitisli 26 hastada paratiroid fonksiyonları araştırıldı ve Ankilozan Spondilitis ile Primer Hiperparatiroidizm arasındaki ilişkiler tartışıldı.
  • Item
    İnce barsak Lenfosarkomasında radyolojik tanı
    (Bursa Üniversitesi, 1980) Adanır, Celal; Şeker, İsmail; Tıp Fakültesi; Radyoloji Radyoterapi Ana Bilim Dalı
    Bu yazıda, 8 ince barsak primer lenfosarkoma olgusunun baryumlu ince barsak grafilerinde . saptanan rönlgenolojik özellikler tartışıldı .
  • Item
    Akut Kolesistitler
    (Bursa Üniversitesi, 1980) Koçak, Nevzat; Devranoğlu, Muammer; Tıp Fakültesi; Genel Cerrahi Kliniği
    Bu çalışma Bursa yöresinde oturup, Bursa Tıp Fakültesine başvuran 49 hasta üzerinde yapılmıştır. Akut Kolesistillerin etyopatogenezi incelenmiş ue klinik bulgular üzerinde durulmuştur. Akut kolesistit gelişiminin yaş ve cinse göre dağılımının kolelitiazis ile ayrı paralelde olduğu bulunmuştur. Hastalığın başlangıcından sonraki 24 saat içerisinde safranın ancak % 23 oranında enfekte olmasına karşın , 48 saat sonraki safrada hepsinin enfekte olduğunun buluşunu akut kolesisiifte enfeksiyonun sekonder olarak geliştiği , primer etkenin taş olduğu izlenimini vermiştir.
  • Item
    Safra taşları üzerine klinik bir araştırma
    (Bursa Üniversitesi, 1980) Koçak, Nevzat; Devranoğlu, Muammer; Tıp Fakültesi; Genel Cerrahi Kliniği
    Bu çalışmada. safra taşlarının etyopatogenezi üzerinde durulmuş, klinik bulgular ve komplikasyonlara değinilmiştir. Kolelitiazisin Bursa yöresinde kadınlarda erkeklere oranla 2,5 defa daha fazla görüldüğü ve bunun literatür bulgularla paralelizm gösterdiği saptanmıştır. Kolelitiazisin en sık 40-50 yaş grubu hastalığı olduğu belirtilen bu çalışmada. sosyo-ekonomik faktörlerin, safra taşı oluşumuna katkısının önemli olmadığı görülmüştür.
  • Item
    Subaraknoid kanamalar
    (Bursa Üniversitesi, 1980) Balkır, Nihat; Yağız, Orhan; Tıp Fakültesi; Nöroloji Ana Bilim Dalı
    Yaklaşık beş yıllık süre içerisinde Bursa Tıp Fakültesi Nöroloji Kliniğine yatırılan 370 serebrovasküler aksedan lı hastadan 84'ün subaraknoid kanama tespit edilmiştir (% 22). Vak'a rın 40'ı kadın (% 4 7, 6), 44 'ü erkek idi (% 52.4). yaş ortalaması 56 bulundu. Hastaların % 82 '- sinde meninks irritasyon belirtileri, şiddetli baş ağrısı, kanlı veya ksantokromik likor birlikte görüldü. Hastaların % 76 'sın da kan basıncı yüksek bulundu. Vak 'aların %45 'i koma, % 1 7.8 'i stupor ve % 9.5'u konfüzyon içinde getirildi. EKG de % 34,5 oranında çeşitli patolojiler tespit edildi Vakaların % 76 'sında hemipleji ve hemiparezi mevcuttu. EEG incelemesi yapılabilen 36 vakanın % 86 'sında anormalite bulundu. Hastaların % 45'i, 1-152 günler arasında vefat etti.
  • Item
    Süt çocukluğu çağında Serum 5' - nükleotidaz enzim aktivitesinin normal değerleri ve süt çocuğu hastalıkların ayırtedici tanısındaki önemi
    (Bursa Üniversitesi, 1980) Kaçar, Murat; Meriç, Nurten; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği
    Safra ile itrah edilen ve bu yüzden safra enzimleri adını da alan Alkalen fosfataz ve 5 '- Nükleotidaz enzimleri 50 normal sağlıklı ve 68 hastalıklı bebekte incelendi. Normal süt çocuklarında, serum 5 '- Nükleotidaz enzim düzeyinin ortalama 5.5 İ Ü/lt olduğu saptandı. . Hasta grupların (hepato-bilier hastalıklar, sepsis, raşitizm, enfeksiyonlar, serebral travma, fizyolojik ikter) incelenmesinde: Hepatobilier sarılıklı grupta olan hastalarda, intrahepatik ve ekstrahepatik biliyer tıkanıklıklarda, 5'-Nükleotidaz enzim aktivitesinin arttığı saptandı. Bu hastalık grubunda Alkalen fosfataz değerleri de anlamlı şekilde yükselmekle idi. Diğer hastalık gruplarından, raşitik çocuklarda Alkalen fosfataz değerleri yüksek olduğu halde, 5'- Nükleotidaz değerleri normal hudutlarda bulundu. Hepatobiliyer hastalık geçiren raşitik bir çocukla, serum Alkalen fosfataz düzeyi ölçümüne nazaran, serum 5 '- Nükleotidaz enzim aktivitesi ölçümünün çok daha faydalı bilgi verip tanıya yardımcı olabileceği kanısına varıldı.