2020 Cilt 33 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/13148
Browse
collection.page.browse.recent.head
Item 2013, 2017 ve 2018 fen bilimleri dersi öğretim programlarının karşılaştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-12-18) Başar, Tarık; Demiral, ÜmitBu araştırmanın amacı, 2013, 2017 ve 2018 fen programlarını benzerlik ve farklılık yönünden karşılaştırmalı olarak değerlendirmektir. Bu değerlendirme “hedef”, “içerik”, “öğretme-öğrenme süreci” ve “değerlendirme” ögeleri esas alınarak gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma nitel olarak tasarlanmış bir çalışmadır. Araştırmada yazılı ve görsel materyallerin elde edilerek incelenmesine olanak sağlayan doküman inceleme yöntemi kullanılmıştır. Veri kaynağı olarak Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından onaylanan 2013, 2017 ve 2018 Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programları esas alınmıştır. Veriler içerik analizi yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, her üç programın hedef ögesi göz önüne alındığında fen okuryazarlığına vurgu yapıldığı, temel becerilerin ortak olarak yer aldığı, konu alanına göre hazırlanmış kazanımların ortak olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Diğer taraftan farklılık olarak, 2018 Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı’na fen ve mühendislik ve girişimcilik alanının eklendiği görülmektedir. İçerik ögesine yönelik olarak, her üç programda benzer olarak ortak ünitelerin yer aldığı, buna karşın ünite sayısı, ünitelerin sıralaması ve ünitelerin isimlerinde farklılıklar olduğu tespit edilmiştir. Beceriler boyutu kapsamında, her üç programda da bilimsel süreç becerilerinin ve yaşam becerilerinin ortak olarak yer aldığı görülmektedir. Öğretme-öğrenme ögesi incelendiğinde, üç programda da ortak olarak araştırma sorgulamaya dayalı öğrenme yaklaşımı yer almaktadır. Diğer taraftan, fen, matematik, teknoloji ve mühendislik alanlarının birleştirilmesi, ürün tasarlama ve bilim şenliği gibi öğrenme süreçleri açısından farklılıklar olduğu görülmektedir. Programlar ölçme-değerlendirme ögesi açısından incelendiğinde üç programda da ortak olarak süreç odaklı değerlendirme benimsenmiştir. Buna karşın, ölçme ve değerlendirme sürecinde teknolojinin kullanımı ve bireysel farklılıkları dikkate alma gibi değişimler olduğu görülmektedir. Araştırmada, özel eğitime ihtiyaç duyan öğrencilere yönelik fen eğitiminin yeniden düzenlenmesi ve STEM’e uygun ölçme ve değerlendirme yaklaşımlarının programa eklenmesi önerilmektedir.Item Matematik öğretmen adaylarının görsel matematik okuryazarlık algılarının bazı değişkenlere göre incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-12-19) İlhan, Aziz; Aslaner, RecepBu çalışmada matematik öğretmen adaylarının görsel matematik okuryazarlık algıları ve alt boyutları cinsiyet ve sınıf değişkenlerine göre incelenmiştir. Araştırmanın katılımcılarını, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bulunan iki Üniversitesinin eğitim fakültelerinde 2016-2017 öğretim yılı güz döneminde öğrenim gören 384 (252 bayan, 132 Erkek) matematik öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmada örneklem belirlenirken bu iki üniversite seçilerek uygun örnekleme yöntemi tercih edilmiştir. Çalışmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın verileri İlhan (2015) tarafından geliştirmiş olan görsel matematik okuryazarlık algı ölçeği ile toplanmıştır. Çalışma verileri betimsel istatistikler, ttesti, ANOVA testi ile analiz edilmiş, sonuçlar Cohen’s f ve Cohen’s d etki büyüklüğü değerleri yardımıyla yorumlanmıştır. Araştırma verileri cinsiyet değişkenine göre karşılaştırıldığında erkeklerin kadınlara göre daha yüksek ortalamaya sahip olduğu tespit edilmiştir. Görsel matematik okuryazarlık algısı puanları incelendiğinde öğretmen adaylarından üçüncü sınıfların en yüksek ortalamaya sahip olduğu görülmektedir. Araştırmada matematik öğretmen adaylarının ölçek puanları cinsiyet değişkenine göre incelendiğinde, görsel matematik okuryazarlık algısı ve alt boyutları puanlarının aralarında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Ancak ANOVA testi sonucunda görsel matematik okuryazarlık algısı için sınıflar arası farklılığın anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Hesaplanan Cohen’s f etki büyüklüğü değerleri sınıflar arası farklılıkların orta ve düşük düzeyde olduğunu göstermiştir. Bu farklılık sınıflar arasında araştırıldığında bazı sınıflar arasında anlamlı farklılığın olduğu tespit edilmiştir. Bu farklılıkların Cohen’s d etki büyüklüğü değerleri incelendiğinde de sınıflar arasında yüksek, orta veya düşük düzeyde anlamlı etkilerin bulunduğu görülmektedir. Çalışmada değişkenler arasındaki korelasyon değerleri incelendiğinde görsel matematik okuryazarlık algısı ile alt boyutları arasında yüksek düzeyde bir ilişki bulunmuştur.Item İlköğretim matematik öğretmen adaylarının yazılı matematiksel iletişim becerilerinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-12-19) Kıymaz, Yasemin; Kartal, Büşra; Morkoyunlu, ZekiyeBu araştırmada ilköğretim matematik öğretmen adaylarının yazılı matematiksel iletişim becerilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Öğretmen adaylarının matematiksel düşüncelerini yazılı olarak ifade ederken matematiksel dil ve terminolojiyi ne derece etkin kullandıkları ve kendilerine verilen matematiksel bir tanımı anlama, yorumlama ve benzer durumlara uygulama düzeyleri incelenmiştir. Bu kapsamda veriler 40 üçüncü sınıf ilköğretim matematik öğretmen adayından iki açık uçlu form aracılığıyla toplanmıştır. Bu formlardan ilkinde, öğretmen adaylarından belirtilen yedi matematiksel ifadenin niçin doğru olduğunu açıklamaları istenirken, ikinci formda açı ve kesir tanımı verilmiş ve bu tanımlara göre kendilerine sorulan soruları cevaplamaları beklenmiş ve üçgen, çember ve daire kavramlarını sembolik olarak açıklamaları istenmiştir. Öğretmen adaylarının yazılı matematiksel iletişim düzeylerinin belirlenmesi amacıyla bir rubrik kullanılmış ve elde edilen tüm veriler içerik analizi aracılığıyla analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular, öğretmen adaylarının açıklamalarının %27’sinin yanlış veya madde ile ilgisiz olduğunu ve matematiksel dilin yarıya yakınında (%40) düşük seviyede, %19’unda orta seviyede ve yalnızca %13’ününde yüksek seviyede kullanıldığını göstermektedir. Öğretmen adayları matematiksel düşüncelerini yazılı olarak ifade edilirken en çok sözel en az ise görsel ifadeler kullanmayı tercih etmiş, tanımları yeterli seviyede yorumlayıp uygulayamamışlar ve üçgen, çember ve daireyi sembolik olarak ifade etmede düşük bir başarı göstermişlerdir. Öğretmen adaylarının matematiksel fikirlerini yazılı bir biçimde ifade edecekleri etkinliklerle daha çok meşgul olmaları, matematiksel dilin kullanımına ilişkin akran ve uzman değerlendirmesi ile matematiksel dili kullanma düzeylerinin farkına varmaları ve tanımlar üzerinde durarak tanımların temel bileşenlerini kavramalarını ve farklı durumlara yorumlamalarını sağlayacak bir öğretim programının düzenlenmesi önerilmiştir.Item Tasarım temelli FETEMM etkinliklerinin fen bilgisi öğretmen adaylarının problem çözme becerilerine ve FETEMM öğretimi yönelimlerine etkisinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-12-19) Özkızılcık, Merve; Cebesoy, Ümran BetülBu araştırmanın amacı, tasarım temelli geliştirilen FeTeMM etkinliklerinin fen bilgisi öğretmen adaylarının problem çözme becerilerine ve entegre FeTeMM öğretimi yönelimlerine etkisini incelemektir. Çalışmanın araştırma grubunu, 2017-2018 öğretim yılı güz döneminde Ege Bölgesinde bir devlet üniversitesinde öğrenim görmekte olan 24 Fen Bilgisi öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmada karma araştırma yöntemlerinden açıklayıcı sıralı desen kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak ‘Yetişkinler İçin Problem Çözme Ölçeği’, ‘Entegre FeTeMM Öğretimi Yönelimi Ölçeği’ ve öğretmen adaylarının deney föyleri kullanılmıştır. Bu ölçekler, Fen Öğretimi Laboratuvar Uygulamaları I dersinde tasarım temelli geliştirilen FeTeMM etkinlikleri öncesinde ve sonrasında fen bilgisi öğretmen adaylarına uygulanmıştır. Çalışma sonucunda, tasarım temelli FeTeMM etkinliklerinin öğretmen adaylarının problem çözme becerilerini ve entegre FeTeMM öğretimi yönelimlerinin anlamlı düzeyde geliştirdiği tespit edilmiştir. Bu sonuçlara dayanılarak tasarım temelli FeTeMM etkinliklerine öğretmen eğitiminde yer verilmesine yönelik öneriler getirilmiştir.Item Yaşam doyumuyla bi̇li̇nçli̇ farkındalık arasındaki̇ i̇li̇şki̇: Yeti̇şki̇nler üzeri̇ne bi̇r araştırma(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-01-16) Parmaksız, İzzetBu çalışmada, yetişkin bireylerde yaşam doyumu ile bilinçli farkındalık arasındaki eğrisel ve doğrusal ilişkileri saptamak amaçlanmıştır. Araştırma örneklemi Orta Anadolu’da yaşayan 376 (Kadın:194, Erkek:182) yetişkin katılımcıdan oluşmaktadır. Yapılan analizlerde, medeni durumun yaşam doyumu puanlarını anlamlı farklılaştırdığı bulunmuştur. Buna karşın cinsiyet, yaşanan yer, eğitim düzeyi ve algılanan ebeveyn tutumu anlamlı bir farklılık oluşturmamıştır. Bekar katılımcıların bilinçli farkındalığı ile yaşam doyumu arasında anlamlı bir ilişki varken evli katılımcılarda anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Verilerin analizinde, evli bireylerin bilinçli farkındalığı ile yaşam doyumu arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığından, sadece bekâr katılımcıların puanları regresyon analizine dahil edilmiştir. Yapılan regresyon analizinde, katılımcıların yaşam doyumu ile bilinçli farkındalıkları arasında pozitif doğrusal ilişki olduğu, buna karşın eğrisel bir ilişkinin olmadığı saptanmıştır. Bireylerin yaşam doyumunu artırmak, önleyici ve koruyucu ruh sağlığı hizmetlerini sağlamak için yapılacak etkinliklerde bilinçli farkındalık sağlayıcı çalışmalara yer vermek faydacı bir tutum olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle bilinçli farkındalık temelli uygulamaların ve psikolojik danışma müdahalelerinin artırılması gerekmektedir. Ayrıca bilinçli farkındalık eğilimini sağlayan eğitsel faaliyetlerin de eğitim ortamlarına taşınması ve ebeveynlerin çocuklarını yetiştirirken bu tutumu kazandırması önem arz etmektedir.Item Programlama öğreti̇mi̇nde kullanılabi̇lecek yazılımlara i̇li̇şki̇n öğretmen görüşleri̇(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-10-22) Baltalı, Salih; Uzun, Adem; Eğitim Fakültesi; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü; 0000-0001-6935-346XBu çalışmanın amacı BT öğretmenlerinin programlama öğretiminde kullanılabilecek bazı yazılımların kullanılabilirlik ve tasarım yönleriyle ilgili görüşlerini incelemektir. Çalışmada Scratch 1.4, Microsoft Small Basic 1.2, Microsoft Kodu Game Lab 1.4.64 ve Robomind 6.01 yazılımları incelenmiştir. Çalışmaya Bursa ilinde ortaokulda görev yapan 92 Bilişim Teknolojileri (BT) öğretmeni katılmıştır. Bu yazılımların arayüz tasarımı ve kullanılabilirlik incelemesinde Nielsen’in (2015) sezgisel (heuristic) rehberi esas alınmıştır. Bu rehberin orijinali, araştırma amaçları doğrultusunda düzenlenerek elektronik bir form halinde öğretmenlere iletilmiştir. Araştırma nicel araştırma desenlerinden tekil tarama modeli temel alınarak gerçekleştirilmiştir. Elde edilen verilerin frekans, ortalama ve yüzdeleri hesaplanıp katılımcıların araştırma konusuna göre fikri yönü incelenmiştir. Araştırmada elde edilen veriler ışığında, programlama öğretiminde yazılım olarak görsel araç kullanımının, öğrenciler için pozitif etkiye sahip olacağı yönünde görüşlere ulaşılmıştır. BT öğretmenleri bu araçların genel itibarıyla ortaokul kademelerine daha uygun olduğu yönünde görüş belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra Small Basic 1.2 yazılımının ortaokulda kullanılabileceği gibi içerdiği kod tabanlı yapı nedeniyle profesyonel dillere daha yakın durduğundan lise kademesinde de yararlanılabileceği ortaya çıkmıştır. Diğer taraftan, katılımcılara göre yazılım hazırlanırken kullanılabilirlik ve tasarım yönlerinin her ikisine de dikkat edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Görselleştirme araçlarının genel itibarıyla kullanılabilirlik yönlerinin ve tasarımlarının da iyi olduğu, bunlar arasından Robomind 6.01 yazılımının en yüksek düzeyde kullanılabilir olduğu ve tasarım bakımından en az soruna sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Item Matemati̇k öğretmeni̇ adaylarının mobi̇l öğrenme i̇le desteklenen öğrenme ortamına yöneli̇k görüşleri̇(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-12-02) Koparan, Timur; Yılmaz, Gül Kaleli; Eğitim Fakültesi; 0000-0002-8567-3639Bu araştırma ile mobil öğrenme ortamının ve öğretmen adaylarının mobil öğrenme ile desteklenen öğrenme ortamı hakkındaki görüşlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, araştırmacılar tarafından bir mobil öğrenme ortamı oluşturulmuştur. Çalışma, 2017-2018 akademik yılı bahar döneminde Batı Karadeniz Bölgesi’nde bulunan bir devlet üniversitesinde öğrenim görmekte olan toplam 44 matematik öğretmeni adayı ile yürütülmüştür. Karma araştırma yönteminin kullanıldığı bu araştırmada görüş formu, mobil öğrenme tutum ölçeği ve Google Classroom paylaşımları veri toplama araçları olarak kullanılmıştır. Tutum ölçeğinden elde edilen veriler nicel olarak analiz edilmiştir. Verilerin analizinde öğretmen adaylarının ölçekten aldıkları puanların ortalamaları ve ortalamaların bulunduğu aralıklar temel alınmıştır. Bu aşamada madde ortalamaları hesaplanarak faktörler bazında sunulmuştur. Mobil öğrenme ortamına yönelik olarak elde edilen görüşler ise betimsel analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Google Classroom ortamındaki nesneler nitelik ve paylaşım açısından değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonucunda, öğretmen adayları mobil öğrenme ortamının derse yönelik olumlu tutumun geliştirilmesine, derse karşı motivasyonun arttırılmasına, öğrenci-öğrenci ve öğrenci-öğretmen iletişiminin kolaylaştırılmasına katkıda bulunduğundan yararlı ve motive edici olduğunu belirtmişlerdir. Sonuç olarak da, öğretmen adaylarının oluşturulan mobil öğrenme ortamı hakkında olumlu görüşlere sahip olduğu açıklanmıştır.Item Maari̇f salnameleri̇ne göre Menteşe Sancağında eği̇ti̇m-öğreti̇m (1898-1904)(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-11-10) Vurgun, AhmetII. Abdülhamid döneminde modern eğitim sistemi ve kurumlarının gelişimi hız kazanarak tüm ülke çapında yayılmaya başlamıştır. Diğer yandan yapılan bu faaliyetleri ve ülkedeki eğitimin mevcut durumunu ortaya koyan yayınlar da hazırlanmıştır. Bu dönemde eğitimle ilgili hazırlanan çalışmalardan başlıcasını Maarif Salnameleri oluşturur. Bu araştırmada, Maarif Salnamelerindeki bilgilerden hareketle, Menteşe Sancağında bulunan geleneksel eğitim kurumu medreselerle birlikte modern eğitim kurumları olan; ibtidailer, rüşdiyeler ve idadi ile gayrimüslimlerin okulları incelenmiştir. Bu bağlamda mevcut okulların idari ve öğretim kadrosu, dersleri, okulların açılış tarihi hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca eğitimöğretim faaliyetlerinin ayrılmaz bir bütünü olan ve Menteşe’de bulunan kütüphaneler ve kitap sayıları ile Menteşe Sancağının 19. yüzyıl’ın sonundan 20. yüzyıl’ın başına eğitim durumu tespit edilmeye çalışılmıştır.Item Çocukların oyunlarındaki̇ akran etki̇leşi̇mleri̇ ve ortaya çıkan sorunlarda öğretmen müdahaleleri̇ni̇n i̇ncelenmesi̇(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-11-15) Ezmeci, Fulya; Akgül, Esra; Akman, BerrinBu araştırmada, 36-72 aylık çocukların oyun etkinliklerinde akranları ile kurdukları etkileşimlerini ve bu etkileşimlerde ortaya çıkan sorunlarda öğretmenlerin müdahalelerini incelemek amaçlanmıştır. Araştırma temel nitel araştırma deseninde tasarlanmıştır. Çalışma grubunu 58 çocuk ve bu çocukların 4 okul öncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri, 4 okul öncesi eğitim sınıfındaki öğretmenlere ve bu öğretmenlerin sınıflarındaki çocuklara yönelik gerçekleştirilen gözlemler ile toplanmıştır. Haftada 2 gün olmak üzere 8 hafta boyunca toplam 16 saatlik gözlemler gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen bulgularda: çocukların oynadıkları oyunlardaki dinamikler, çocukların cinsiyetlerine göre farklılaşmaktadır. Çocuklar birbirleri ile iletişimlerinde birbirlerine karşı fiziksel veya sözlü şiddet içeren davranışlar sergilemektedirler. Çocuklar arasında bir problem ya da tartışmalı bir durum ortaya çıktığında, çocuklar istendik yollarla çözüm gerçekleştirememektedirler. Oyunlarda işbirlikçi oyun davranışları sıklıkla gözlemlenmiştir. Bununla birlikte sınıfta özel gereksinimli çocuğun olması, çocuklar arasındaki akran etkileşimlerinin dinamiklerini farklılaştırmaktadır ve son olarak öğretmenlerin ortaya çıkan sorunlara yönelik müdahalelerinin çocuklara aralarındaki problemi çözdürücü değil, genellikle öğretmenin kendisinin karara varması şeklinde gerçekleşmektedir. Öğretmenlerin bu kararı genellikle özel gereksinimli çocuğu ortamdan uzaklaştırmak yönündedir.Item Zihinsel yetersizlik gösteren öğrencilerin eğitiminde bilgisayar kullanımı ile ilgili öğretmen görüşleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-12-07) Yıldız, Kadriye; Yıkmış, AhmetEğitimde teknoloji kullanımın yaygınlaşması ile birlikte teknolojinin öğrenci, öğretmen ve ortam açısından incelenmesinin önemini de ortaya çıkmıştır. Bu nedenle hangi teknolojik araç eğitimde ne kadar etkili ve verimli olmaktadır, sorusu eğitimin kalitesini de belirlemeye çalışmaktadır. Bu araştırmada bu sorulara yanıt bulmak için zihinsel yetersizlik gösteren öğrencilerin eğitiminde bilgisayar kullanımı ile ilgili öğretmen görüşlerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Nitel araştırma tasarımı ve fenomenoloji desenine göre düzenlenen bu araştırmada 2015-2016 eğitim-öğretim yılında Ankara’da bulunan III. kademe özel eğitim kurumlarında çalışan 19 özel eğitim öğretmeniyle yarı yapılandırılmış görüşme tekniğiyle gerçekleştirilmiş ve görüşmeler ‘‘içerik analizi’’ tekniğine göre incelenmiştir. Araştırma bulguları özel eğitim öğretmenlerinin derslerde bilgisayar ile öğretim uygulaması hakkındaki görüşlerinin olumlu olduğunu göstermiştir. Özel eğitim öğretmenlerinin bilgisayar kullanımı ile ilgili olarak materyal, program, içerik ve uzman görüşü alma konularında özellikle uzman görüşü alınması gerekliğinin önemine vurgu yaptıkları tespit edilmiştir. Özel eğitim öğretmenleri; bilgisayarı okuma-yazma, beceri ve kavram öğretimi sosyal beceri öğretimi, dil ve konuşma becerilerinin öğretimi ve meslek dersleri için faydalı bulmaktadır.Item Bilinçli farkındalık ve dikkat eğitiminin öğrencilerin dikkat gelişimlerine etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-12-17) Bıyıklı, Cemal; Işık, Pınar Rahşan; Doğan, DenizBu araştırmanın amacı, herhangi bir sorunu (disleksi, hiperaktivite, dikkat eksikliği, vb.) olmayan öğrencilere belirli bir süre uygulanan bilinçli farkındalık ve dikkat eğitiminin, onların dikkatlerinin artmasına neden olup olmadığını belirlemektir. Araştırmada deneme öncesi modellerden tek gruplu öntest - sontest deneme modeli kullanılmıştır. Çalışma, 2014- 2015 ve 2015-2016 öğretim yıllarında, Ankara Özel Tevfik Fikret İlkokulu ve Ortaokulundaki dördüncü ve beşinci sınıflarında yürütülmüştür. Veriler Bourdon Dikkat Testinin Harf Formu, Öğretmen Gözlem Formu ve Öğrenci Özdeğerlendirme Formu yardımıyla toplanmıştır. Her bir ölçme aracından elde edilen veriler tekrarlı veriler için varyans analizi tekniği ile analiz edilmiştir. Araştırmada iki öğretim yılı boyunca bilinçli farkındalık ve dikkat eğitimi alan öğrencilerin Bourdon Dikkat Testi, Özdeğerlendirme Formları ve Öğretmen Gözlem Formlarından aldığı ortalama puanların dönemlere göre anlamlı ölçüde arttığı; öğrencilerin aldıkları bilinçli farkındalık ve dikkat eğitimi süresinin artmasının dikkat düzeylerinin de artmasına neden olduğu sonucuna varılmıştır.