2024 Cilt 50 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/48919
Browse
Browsing by BUU Author "AYDOĞAN, GÖKSEL"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Acil serviste Covid-19 salgını öncesi ve Covid-19 salgını döneminde akut koroner sendrom tanısı alan hastaların epidemiyolojik incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-07-26) Aydoğan, Ayşe Armağan; Aydoğan, Göksel; Aydın, Şule Akköse; Durak, Vahide Aslıhan; AYDOĞAN, GÖKSEL; AYDIN, ŞULE; DURAK, VAHİDE ASLIHANKardiyovasküler hastalıklar; yetişkinlerde mortalite ve morbiditenin başlıca nedeni olup Türkiye'deki tüm ölümlerin ise yaklaşık yarısı kardiyovasküler hastalıklardan kaynaklanmaktadır. Çalışmamız kapsamında, Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisi'ne COVID-19 salgını öncesi ve sonrası 1 yıllık süreçte başvuran ve akut koroner sendrom tanısıyla değerlendirilen hastaların epidemiyolojik olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Acil servise, COVID-19 pandemisi öncesi 01.04.2019-31.03.2020 ve pandemi sonrası 01.04.2020-31.03.2021 tarihleri arasında başvurarak akut koroner sendrom tanısı konulan hastaların dosyaları retrospektif olarak incelenmiş olup hastaların yaş, cinsiyet, laboratuvar değerleri (tam kan sayımı, troponin, kreatinin kinaz, D-dimer, üre, kreatin, kreatinin kinaz izoenzim-MB), başvuru anındaki COVID-19 PCR, eşlik eden hastalıklar, başvuru şikayeti ve EKG bulguları kaydedilmiştir. Hastaların %72,7’sinin erkek cinsiyette olduğu; %31,8’inin sigara içtiği, %2,6’sının morbid obez olduğu görülmüştür. Hastaların yaş dağılımında, COVID-19 öncesi ve sonrası grup karşılaştırılmasında istatistiksel fark belirlenmiştir Akut koroner sendrom tanısı konulan hastaların %84,4 oranında tipik göğüs ağrısı şikayeti ile hastaneye başvurdukları görülmüş olup COVID-19 sonrası hastalarda; NSTEMI tanıları artarken, STEMI ve USAP tanıları ise azalma saptanmıştır. Hasta sonlanımı olarak bakıldığında ise COVID-19 sonrası hastalarda sevk oranı azalmış ancak ölüm oranının ise arttığı görülmüştür. COVID-19 enfeksiyonları akut koroner sendrom, miyokard enfeksiyonu, kalp yetersizliği ve aritmiler de dahil birçok klinik sonuçla beraber kardiyak oksijen sunum yetersizliği, artmış koagülabilite, enflamasyon, sitokin fırtınasına bağlı olarak kardiyak hasara sebep olmaktadır. Çalışmamızdan elde edilen verilerin ulusal ve uluslararası literatüre katkı sağlamakta olduğunu ve olası risk faktörlerinin belirlenmesi ile acil hekimlerine yol gösterici olacağı düşünülmektedir.Publication COVID-19 pandemi sürecinde serebrovasküler hastalık tanısı ile acil servise başvuran hastaların analizi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-08-20) Uslusoy, Duygu Karakaş; Durak, Vahide Aslıhan; Ulusoy, İbrahim; Aydoğan, Göksel; Çıraklılar, Halil İbrahim; DURAK, VAHİDE ASLIHAN; AYDOĞAN, GÖKSEL; Çıraklılar, Halil İbrahimSerebrovasküler hastalık günümüzde yetişkinlerde yaygın ciddi nörolojik durumlardan birisi olmaya devam etmektedir. Akut serebrovasküler hastalık, ister iskemik ister hemorajik olsun, zamana duyarlı ve dinamik seyirli olması nedeniyle hızlı tanı ve tedavi gerektirmektedir. Akut iskemik inme hastalarının prognozunu iyileştirmek için acil servislerde kardiyovasküler ve metabolik stabilizasyon, acil tromboliz, antikoagülan ve antiagregan tedaviler veya mekanik trombektomi gibi uygun tedavi yöntemleri başlanmalıdır. Bu çalışmada COVID-19 pandemi sürecinin acil servise serebrovasküler hastalık tanısıyla başvuran hastalara etkilerinin retrospektif olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Acil servise başvuran toplam 543 hasta retrospektif kesitsel olarak incelenerek, pandemi öncesi dönemde (1 Nisan 2019- 1 Mart 2020) başvuran 352 hasta ve pandemi dönemi (1 Nisan 2020- 1 Mart 2021) başvuran 191 hasta çalışmaya dahil edilmiştir.Pandemi öncesi ve sonrası dönemde acile gelen hastaların şikâyet dağılımları karşılaştırıldığında senkop (p=0,024) ve genel durum bozukluğu (p=0,030) şikayetleri açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunurken diğer şikayetler açısından anlamlı farklılık bulunmamıştır. Acile senkop şikâyeti ile gelen hastaların pandemi sonrasında (%12,5) öncesi döneme (%6,82) göre daha yüksek olduğu görülmüştür. Pandemi öncesi dönemdeki hemorajik SVH öykü oranı %2,8 ile pandemi sonrası döneme göre (%0) daha yüksek bulunurken SVH öyküsü olmayanların oranı (%84,3) pandemi sonrası dönemde daha yüksek bulunmuştur. COVID-19 pandemisi retrospektif çalışmaların ve vaka sunumlarının literatüre katkısını bir kez daha göstermiştir. Bu çalışmanın örneklerinin artmasıyla birlikte elde edilen veriler daha da güçlenecek, dünya genelinde fazla sayıda ve her yaş grubundan insanı etkileyen COVID-19 hastalığının serebrovasküler hastalık için bir risk faktörü olup olmadığına ışık tutacaktır.