Sosyal Bilimler Yüksek Lisans Tezleri / Master Degree
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/26
Browse
Browsing by Department "Batı Sanatı ve Çağdaş Sanat Bilim Dalı"
Now showing 1 - 6 of 6
- Results Per Page
- Sort Options
Item Amerikalı oryantalist ressam, gezgin, yazar, koleksiyoner: Miner Kilbourne Kellogg(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-07-02) Alsancak, Şükrü Semih; Topallı, Elvan; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı; Batı Sanatı ve Çağdaş Sanat Bilim Dalı; 0000-0002-3266-283XMiner Kilbourne Kellogg, Amerikalı ressam, gezgin, yazar ve koleksiyonerdir. 1814 yılında doğan Kellogg, 1841’e kadar Amerika’da yaşamış ve resim eğitimi almıştır. 1841’de devletin görevlendirmesiyle İtalya’ya gitmiş; burada iki yıl boyunca usta ressamların eserlerini incelemiştir. 1843-1844 yıllarında ilk Doğu yolculuğu kapsamında Mısır, Kutsal Topraklar ve çevresine gitmiş, birçok eskiz yapmıştır. Sonrasında İtalya’ya dönmüş; 1845 yılında İstanbul’daki Amerikan elçisi Dabney Smith Carr’ın daveti üzerine İstanbul’a gelmiştir. Yaklaşık yedi ay burada kalan Kellogg, İznik, Bursa, Aizanoi, Eskişehir, Bilecik gibi yerleri de dolaşarak resimler yapmıştır. Bu yolculukta, Nemrud, Ninova kazılarıyla tanınacak olan arkeolog Austen Henry Layard'ın Kellogg'la birlikte olduğu anlaşılmaktadır. 1845’te İtalya’ya, 1847’de ise Amerika’ya dönen Kellogg, 1847-1849 yılları arasında, Hiram Powers’ın Yunan Esir heykelinin Amerika’daki sergisini yönetmiştir. Kellogg’un, Türk kıyafetleriyle olan 1848 tarihli fotoğrafı, Amerika’nın en eski oryantalist fotoğraflarından biri olarak kabul edildiği gibi Kellogg da kendisini, İstanbul’a gelen ilk Amerikalı oryantalist olarak görmektedir. 1851-1865 yılları arasında Avrupa’da olan Kellogg’un, bu süreçte de Doğu’ya gittiği düşünülmektedir. Kellogg, Doğu yolculukları sırasında çoğunlukla sulu boya ve kara kalem eskizler yapmıştır. Henüz az sayıda Amerikalı oryantalistin Doğu’ya gittiği bir dönemde, Kellogg’un resimleri önem kazanmakta; bazı resimleri belge değeri taşımaktadır. Avrupa’da iken birçok eser toplayan Kellogg’un koleksiyonunda, usta ressamların resimleri de bulunmaktadır. Yaşamı boyunca çeşitli kitaplar ve yazılar yayınlayan Kellogg, 1889’da Amerika’da vefat etmiştir. Kellogg’a dair az sayıda araştırma olması, bu tezin hazırlanmasının başlıca nedenidir. Burada Kellogg’un, oryantalist ressamlar arasındaki yerini belirlemek, oryantalist resimlerini inceleyerek Doğu yolculuklarının rotasını tespit etmek amaçlanmıştır. Hayatı ve sanatının yanı sıra gezgin, yazar, koleksiyoner kimliği hakkında bilgiler verilerek bu çok yönlü kişi tanıtılmaya çalışılmıştır.Item Martinus Rorbye’in oryantalist resimleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-08-28) Baran, Elif; Topallı, Elvan; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı; Batı Sanatı ve Çağdaş Sanat Bilim Dalı19. yüzyıl Avrupa resim sanatının en önemli ve etkili sanat üsluplarından biri Oryantalizmdir. Oryantalist ressamlar arasında Kuzey Avrupa kökenli olanlar oldukça azdır. Ressam Martinus Rorbye (1803-1848), hem Danimarka Altın Çağı’nın başlıca ressamlarından biridir, hem de Danimarka Oryantalizminin en önemli temsilcisidir. Yaşamı ve sanatı ile yaşadığı dönemi tam olarak yansıttığı gibi birçok yönden öncü konumundadır. Kısa yaşamına rağmen çok gezen ve çok resim yapan Rorbye, 1835-36 yıllarında Doğu yolculuğuna çıkmış; izlenimlerini hem yazılı olarak günlüğüne, hem de görsel olarak resimlerine yansıtmıştır. Birçok Oryantalist ressam gibi yolculuğu sırasında yaptığı eskizlerden yararlanarak daha sonra tablolar üretmiştir. Bunlara bağlı olarak döneminin diğer Oryantalist ressamlarıyla benzerlikler gösterdiği gibi farklılıklar da göstermektedir. Bu tez çalışmasındaki amaç, Martinus Rorbye’ı tanıtmak, Danimarka ve Avrupa sanat tarihi içindeki yerini belirlemek; özelikle Oryantalist eserlerini değerlendirerek Oryantalist resim sanatı açısından önemini vurgulamaktır. Bu yapılırken Türkçe, İngilizce ve Danca olarak hem yazılı, hem görsel kaynaklara ulaşılmaya çalışılmış; kütüphanelerden ve internet kaynaklarından bu bağlamda yararlanılmıştır. Ulaşılabilen yazılı ve görsel kaynaklar paralelinde, Martinus Rorbye’ın hayatı, sanatı ve özellikle Oryantalist eserleri ele alınmıştır. Anahtar Kelimeler: Martinus Rorbye, Danimarka, Oryantalist Resim, İstanbulItem Oryantalist resimden Türk resmine: Gergef ve kasnak işleyenler(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-18) Başaran, Neslihan; Topallı, Elvan; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı; Batı Sanatı ve Çağdaş Sanat Bilim Dalı; 0000-0002-3914-0903Gergef ya da kasnak aracılığıyla nakış işlemek, yüzyıllardır çeşitli kültürlerde karşımıza çıkmaktadır. Eskiçağlardan günümüze devam eden bu tür nakışçılık, dünyanın her yerinde uygulanmaktadır. Buna bağlı olarak her zaman ve neredeyse her ülkede, gergef ve kasnak işleyenler resmedilmiştir. Yağlıboyadan suluboyaya, minyatürden illüstrasyona birçok teknikte resmedilen bu konunun binlerce örneği olması, bu çalışmanın sınırlarını daraltmayı gerektirmiştir. Gergef ve kasnak aracılığıyla nakış işlemek, Osmanlı/Türk kadınları arasında onların sosyal statüsünü, eğitimini ve ev içi yeteneklerini yansıtan bir beceri olarak kabul edilmiştir. Nakış işlemek, aynı zamanda kültürel mirası ve geleneği korumanın bir yolu olduğu gibi kadınların duygularını, inançlarını, deneyimlerini aktarma yöntemidir. Dolayısıyla gergef ve kasnak işleyen Osmanlı/Türk kadınlarının, Oryantalist ve Türk resmi örneklerinde nasıl tasvir edildiğini araştırmak, buna bağlı olarak benzerlik ve farklılıkları ortaya koymak, bu kadınlara bakış açısını göstermek, kadının toplumdaki yeri ve rolleri paralelinde bunları değerlendirmek bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır.Item Oryantalizmle empresyonizmin buluşması: Pierre Auguste Renoir’ın Cezayir resimleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-07-31) Yılmaz, Büşra; Topallı, Elvan; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı; Batı Sanatı ve Çağdaş Sanat Bilim Dalı; 0000-0001-5285-192119. yüzyılda Avrupalı sanatçıların Doğu’ya seyahat etmesi ve Doğu’da resim yapması yaygın hale gelmiştir. Böylece Oryantalist resim üslubu oluşmuştur. Öyle ki, zaman içinde sadece oryantalist ressamlar değil, oryantalist olmayan ressamlar bile oryantalist konulu resimler yapmıştır. Bu ressamlardan biri de Fransız Empresyonist ressamların öncülerinden olan Pierre Auguste Renoir (1841-1919)’dır. Renoir, 1881 ve 1882yıllarında kısa süreli olarak iki kez Cezayir’e gitmiş ve burada edindiği izlenimlerini resimlerine aktarmıştır. Bu resimlerde, Cezayir’den manzaralar, yapılar, insanlar yer almaktadır. Eugene Délacroix’nın seyahatinden ve resimlerinden etkilenerek yola çıkan Renoir’ın, Cezayir’e gitmesinde sağlık problemleri de etkili olmuştur. Cezayir’e gitmezden önce Delacroix’dan resimler yaptığı görülen Renoir’ın, Doğu’ya karşı ilgi ve merakının, seyahatlerinden önce başladığı söylenebilir. Daha sonra iki kez Cezayir’e giderek oryantalist konulu resimler yapan Renoir, bu seyahatlerden yıllar sonrasında bile böyle resimler yapmayı sürdürmüş, özellikle oryantalist etkili kadın portrelerini tuvale aktarmıştır. Cezayir seyahatleri sırasında çizdiği eskizlerin bulunduğu defter ile Cezayir’den hamilerine ve arkadaşlarına yazdığı mektuplar, birinci elden önemli kaynaklardır. Bunlar dışında doğrudan Renoir ve Cezayir ile ilgili bir sergi kataloğu haricinde yayın bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu tez çalışmasında, Pierre Auguste Renoir’ın Cezayir seyahatleri öncesinde, seyahatleri sırasında ve sonrasında yaptığı Oryantalist resimleri ele alınmış; Renoir’ın oryantalizm içindeki yeri, diğer ressamlarla karşılaştırılarak incelenmeye çalışılmış; resimleri, dönemin diğer görselleri ile de karşılaştırılmış, seyahatleri sonrası yaptığı oryantalist portrelerde kimleri model olarak kullandığı ortaya konmuş, empresyonist üslubuyla oryantalist konuları kendine özgü şekilde nasıl buluşturduğu belirlenmiştir. Bunlar yapılırken başta konuyla ilgili sergi kataloğu, mektuplar ve eskizlerden yararlanılmış; ayrıca görsel ve bilgi toplarken öncelikle Türkçe, İngilizce, Fransızca olmak üzere çeşitli dillerdeki internet kaynaklarına başvurulmuştur.Item Topkapı Sarayı ve Sadberk Hanım Müzesi koleksiyonlarındaki cep saatlerini süsleyen resimlere bir bakış(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-02-28) Çelik, Serpil; Topallı, Elvan; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı; Batı Sanatı ve Çağdaş Sanat Bilim Dalı1500'lü yıllarda zembereğin icat edilmesiyle yapımına başlanan cep saatleri, 20.yüzyıla kadar büyük bir beğeniyle kullanılmaya devam etmiştir. Almanya'da yapımına başlanan, kısa sürede tüm Avrupa'da ve sonrasında Osmanlı topraklarında örnekleriyle karşılaşılan cep saatleri, teknolojinin ilerleyişine bir örnek olduğu gibi üzerindeki bezeme öğelerinin gelişimine de bir örnektir. Yıllar içinde üretimi artan ve yaygınlaşan cep saatleri, Osmanlı topraklarına ilk olarak diplomatik yollarla girmiş; daha sonra burada da yapımına başlanmıştır. Başta diplomatik hediye olarak, sonra satın alınarak ya da başka yollarla saraya gelen cep saatleri, bugün Topkapı Sarayı Müzesi saat koleksiyonunda yer almaktadır. Bunların haricinde, Osmanlı pazarı için Avrupa'dan gelen saatler ve 16.yüzyılda İstanbul'un Galata semtinde oluşmaya başlayan saat kolonisi üretimi olan saatler sayesinde cep saatlerine olan ilgi ve talep artmış, buna bağlı olarak sadece saray için değil, halk için de üretim yapılmıştır. Bu saatlerin birçoğu antikacılarda, eski saat ustalarında ve özel koleksiyonlarda yer almaktadır. Bu koleksiyonlardan biri de, Sadberk Hanım Müzesi'ndedir. Bu tezin amacı, Topkapı Sarayı Müzesi saat koleksiyonu ve Sadberk Hanım Müzesi Cevher koleksiyonundaki cep saatlerinin üzerindeki resimleri incelemektir. Bu koleksiyonlardaki cep saatlerinin çoğunun üzeri manzarayla, bitkisel motifler ya da bezemelerle, çeşitli müzik ve savaş aletleriyle, armalarla süslenerek farklı yapım teknikleri uygulanmıştır. Bu tezin amacı, iki koleksiyonu kendi arasında karşılaştırıp benzerliklerini ve farklılıklarını bulmak, daha sonra saatlerin üzerindeki resimleri, bulunabildiği ölçüde, o dönemin küçük el sanatlarıyla karşılaştırarak imge ortaklıklarını belirlemektir. Bunun için birçok görsel malzeme taranmış; internet ortamından ve kütüphanede bulunan kaynaklardan yararlanılmıştır. Ulaşılabilen yazılı ve görsel kaynaklar sonucunda, Topkapı Sarayı Müzesi ve Sadberk Hanım Müzesi koleksiyonlarında olup teşhir edilen cep saatlerinden manzaralı ve portreli olanlar ele alınmış; bunların başka sanat eserleriyle ve görsel malzemeyle karşılaştırması yapılmıştır.Item Türk resminde deniz hamamları(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-03-24) Toy, Berna; Topallı, Elvan; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı; Batı Sanatı ve Çağdaş Sanat Bilim Dalı; 0000-0003-0891-4723Bu tez Evliya Çelebi (1611-1682)’ye göre 17. yüzyılda görülen fakat 19. yüzyılın ilk yarısında İstanbul’un sahil şeridine yayılan deniz hamamlarının Türk resmindeki önemini belirten bir çalışmadır. Deniz kıyısına kurulan iskelelerin ucunda yer alan ahşap deniz hamamları, umumi ve hususi olarak sınıflandırılırken umumi olanlar, kadın ve erkeklere mahsus olarak ikiye ayrılmaktadır. Elde edilen veriler ışığında Salıpazarı, Bakırköy, Bebek, Tarabya, Moda, Fenerbahçe gibi on dört farklı semte göre sınıflandırılan deniz hamamlarına dair pek çok detaylı bilgi edinilmiştir. Bu sayede Türk resmindeki deniz hamamı örnekleri arasında değerlendirmeler ortaya konmaya çalışılmıştır. Çalışma kapsamında ele alınan deniz hamamı resimleri Türk, Batılı ve azınlık ressamlar tarafından resmedilmiştir. Taş baskı, karikatür ve illüstrasyon gibi resim sanatının farklı disiplinlerinde de deniz hamamı eserlerine rastlanmıştır. Araştırma sonucunda yüzlerce eser üzerinden hem dönem içindeki resim beğenisi, hem eserlerin özellikleri ve içerikleri, yazılı kaynaklar, sosyal yaşam etkileri deniz hamamı nizamnamesi ışığında analiz edilmiştir.