1981 Cilt 8 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/22025
Browse
Browsing by Department "Tıp Fakültesi"
Now showing 1 - 18 of 18
- Results Per Page
- Sort Options
Item 14 olgu nedeniyle Bursa ve çevresinde Kala-Azar tedavisinde karşılaşılan sorunlar(Bursa Üniversitesi, 1981) Günay, Ünsal; Kaçar, Murat; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim DalıViseral leishmaniasis olarak da adlandırılan kala-azar ülkemizde de görülen bir hastalıktır. Son 5 yıl içinde kliniğimizde 14 olgunun tanısı konmuş ve tedavileri yapılmıştır. Bu nedenle hastaların klinik ve laboratuvar bulguları sunulmuş ve tedavide karşılaşılan problemler tartışılmıştır.Item 19. yüzyıldan kalan anonim bir reçete kitabı ve bazı örnekler(Bursa Üniversitesi, 1981) Demirhan, Ayşegül; Tıp Fakültesi; Tıp Tarihi ve Deontoloji Ana Bilim DalıBu araştırmada Başbakanlık Arşivi, M. Tıp Seksiyonunda bulunan anonim bir reçete kitabı incelenmiş ve tıp tarihi açısından bazı sonuçlara varılmıştır.Item Akut pankreatitli 34 olgunun değerlendirilmesi(Bursa Üniversitesi, 1981) Birinç, Şerif; Kızıl, Ayhan; Kutlay, Burçin; Karaca, Fikret; Tıp Fakültesi; Cerrahi Ana Bilim DalıBu çalışma 8. 8. 1976 ile 3. 4. 1981 tarihleri arasında kliniğimizde tedavi gören 34 akut pankreatit olgusunu kapsamaktadır. Bu hastaların %8,8 'inde alkolizm, %50' sinde safra kesesi hastalığı mevcut olup ölüm oranı %35,3'tür. Bu hastalarda gelişte kaydedilen semptom ve bulgular hipotansiyon, taşikardi, ateş, abdominal ağrı ve mortalite artışıyla doğru orantılı olarak akciğer sahalarında anormal bulgulardır.Item Ankilozan spondilit ve romatoid artritin birlikte bulunuşu(Bursa Üniversitesi, 1981) Özcan, Orhan; Küçükoğlu, Selçuk; Karakaya, Münir K.; Tıp Fakültesi; Fizik Tedavi, Rehabilitasyon ve Hidroklimatoloji Ana Bilim DalıAnkilozan Spondilit ve Romatoid Artrit belirti ve bulgular yönünden ayrı olmasına karşın, iki hastalığın aynı kişide bir arada bulunuşu tanı ve sağıtım yönünden bazı zorluklar çıkarabilmektedir. Bu nedenle aynı kişide bir arada bulunan bir Ankilozan Spondilit ve Romatoid Artrit olgusu sunulmuştur.Item Anne sütüyle beslenmenin invitro lökosit fonksiyonlarına etkisi(Bursa Üniversitesi, 1981) Özcenk, Nevin; Ildırım, İbrahim; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim DalıSüt çocuklarında anne sütüyle beslenmenin, invitro lökosit fonksiyanlarına etkisi ncelendi. Anne sütü alan ve almayan çocukların, serum opsonik aktivitesi, lökositlerin fagositoz indeksi, bakterisidal aktivitesi ve NBT boyasını indirgeme yeteneği araştırıldı. Anne sütü alan bebeklerde Staphylococcus aureus'a karşı opsonik aktivite yüksek bulundu. Lökositlerin fagositik ve bakterisidal aktivitesi ise, gerek anne sütüyle gerekse yapay beslenenlerde değişiklik göstermedi. Buna karşılık NBT-testi yapay sütle beslenen çocuklarda iki kat artmış olarak bulundu. Sonuç olarak; lökositlerin antibakteriyel fonksiyolarının anne sütü almayan çocuklarda azalmış olması: bu çocukların enfeksiyonlara duyarlılığının artmasına neden olabileceğini düşündürmüştür.Item Anterior üretra darlıklarında tam kalınlıkta deri grefti ile üretroplasti(Bursa Üniversitesi, 1981) Özcan, Mesut; Türkeri, Yılmaz; Haktanır, Tevfik; İğdeli, Mete; Güler, Nezih; Tıp Fakültesi; Üroloji Ana Bilim DalıAnterior üretra darlığı bulunan iki olguda prepusial tam kalınlıkta deri grefti ile üretroplasti uygulanmıştır. Bu olgularda saptanan doyurucu sonuçlar ve kaynak verilerine dayanarak "tam kalınlıkta serbest deri grefti ile üretroplasti" yönteminin umut verici olduğu kanısına varılmıştır.Item Brid ileuslarında intestinal plikasyon operasyonları(Bursa Üniversitesi, 1981) Özcan, Mesut; Güler, Nezih; Korun, Nusret; Karaca, Fikret; Küçükel, Ahmet; Tıp Fakültesi; Genel Cerrahi Ana Bilim DalıKliniğimizde intestinal plikasyon operasyonu uygulanan dört brid ileusu olgusu sunulmuştur. İrdelenen kaynak verilerine ve olgularımıza dayanarak yineleyen brid ileuslarına karşı profilaktik amaçla bir plikasyon operasyonunun gerekliliği vurgulanmıştır. Yöntem olarak da Childs Phillips tekniği benimsenmiştir.Item Deri tüberkülozları ve bir olgu(Bursa Üniversitesi, 1981) Özcan, Mesut; Tunalı, Şükran; Güler, Nezih; Özer, Gürsu; Karaca, Fikret; Tıp Fakültesi; Genel Cerrahi Ana Bilim DalıSıklığındaki önemli azalma nedeniyle tanı ve ayırıcı tanı açısından önemi göz önünde tutularak, deri tüberkülozları gözden geçirilmiş ve bir olgu sunulmuştur.Item İnce barsak tıkanmalarında hemokonsantrasyon ve elektrolit bozukluğunun prognoz üzerine etkisi(Bursa Üniversitesi, 1981) Taşdelen, İsmet; Kutlay, Burçin; Devranoğlu, Muammer; Karaca, Fikret; Tıp Fakültesi; Genel Cerrahi Ana Bilim DalıDört gruptan oluşan toplam 58 sıçan üzerinde deneysel olarak yapılan ince barsak tıkanması sonucu ortaya çıkan Na-K, eritrosit, lökosit, hemoglobin ve hematokrit değerleri incelenmiştir. Bu değerlerin prognoz üzerine etkileri tartışılmıştır.Item Kulak amputasyonlarında kıkırdak iskeletin replantasyonu(Bursa Üniversitesi, 1981) Özcan, Mesut; Güler, Nezih; Karaca, Fikret; Tıp Fakültesi; Genel Cerrahi Ana Bilim DalıTravmatik kulak amputasyonu olan bir olgu sunulmuştur. 4 ay ara ile uygulanan iki girişimle, önce kulak kıkırdağı retroauriküler bölgeye gömülmüş, daha sonra ampute kulağın rekonstrüksiyonu gerçekleştirilmiştir. Kozmetik sonuç kaynak verileri ile tartışılmıştırItem Omurilik yaranmalı hastalarda sampatetik aktivite(Bursa Üniversitesi, 1981) Özcan, Orhan; Ulus, İsmail Hakkı; Yurtkuran, Merih; Tıp Fakültesi; Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim DalıBu çalışmada omurilik yaralanması olan 15'i erkek 3'ü kadın 18 hastada idrarla atılan günlük kalekolamin miktarları ölçülmüştür. Ortalama günlük atılan total kalekolamin 24.9± 3.ug/lt (ortalama ±standart hata) olarak bulunmuştur. Hastalar arasında idrar kalekolaminleri yönünden 7-8 kata kadar varan farklar gözlenmiştir. Aynı hastalarda birer hafta ara ile yapılan ölçümlerde ise idrar kefekolamin miktarları ileri derecede birbirine yakın ve ilişkili (r = 0.90, p < 0.001) bulunmuştur. Atılan katekolamin miktarı ile kan basıncı arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Sonuçlar, merkez sinir sistemi ile fonksiyonel bağlantısı çeşitli düzeylerde kesilen sempatetik sistemin belli bir bazal günlük aktiviteyi sürdürebildiği izlenimini vermektedir.Item Periferik sinir travmaları'nın akut döneminde kortikosteroid'lerin etkisinin araştırılması(Bursa Üniversitesi, 1981) Cordan, Teoman; Tıp Fakültesi; Nöroşirürji Ana Bilim DalıCanlılar yaşam süreci içinde birçok travmalarla karşılaşırlar. Travmanın meydana getirdiği lezyonlar organizmanın regenerasyon kabiliyeti ile telafi edilir. Bu spontan regenerasyon doku cinslerine göre farklılık gösterir. Çağımızda Endüstrinin yaygınlaşması ve özellikle trafik kazalarının artması periferik sinir lezyonlarının sayısı ile bir yerde paralellik gösterir. Travmatik periferik sinir lezyonlarının en sık görüleni, sinirin bütünlüğünü bozmayan lezyonlardır.Item Poland sendromu(Bursa Üniversitesi, 1981) Özcan, Mesut; Kaçar, Murat; Ildırım, İbrahim; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim DalıPektoralis major kasının sternal bölümünün tek taraflı hipoplazisi, aynı tarafta sindaktili, brakidaktili, mikrodaktili ve ektrodaktili ile karakterli tipik bir Poland Sendromu olgusu, ülkemizde oldukça nadir görülmesi nedeni ile sunulmuştur. Olgu nedeni ile kaynaklar gözden geçirilmiştir.Item Romatoid artritte gece medikasyonunda diazepam'ın yeri(Bursa Üniversitesi, 1981) Yurtkuran, Merih; Özcan, Orhan; Karakaya, Münir K.; Tıp Fakültesi; Fizik Tedavi, Rehabilitasyon ve Hidroklimatoloji Ana Bilim DalıÇalışma 20 romatoid artritli hasta üzerinde yapıldı. 10 hastadan oluşan I. gruba 2 haftalık sağıtım süresinde 100 mg. endometazin + 10 mg. diazepam verildi. II. gruptaki 10 hastaya yalnız 10 mg. diazepam verildi. Romatoid artrit aktivite ölçütlerinden sabah tutukluğu, kavrama gücü ve gece ağrısı izlendi. Sonuç olarak her iki hasta grubu arasında sağıtım sonrasında istatistiki olarak anlamlı bir ayırım bulunmadı.Item Sıcak su ile provoke olan refleks-kompleks parsiyel nöbetler (sıcak su epilepsisi)(Bursa Üniversitesi, 1981) Taneli, Bilgen; Sarıçoğlu, Ferda; Verimli, Arif; Taneli, Suna; Özaşkınlı, Süha; Tıp Fakültesi; Psikiyatri Ana Bilim DalıBu yazıda sıcak su ile provoke olan üç psikomotor epilepsi olgusu sunulmuştur. Klinik ve EEG bulgularına dayanılarak epileptik nöbetlerin temporal orjinli olduğu düşünülmektedir. Sıcak su ile provoke olan epilepsi literatürde çok ender bir fenomendir.Item Sıçanlarda deri altına mineral yağ enjeksiyonunun mesane tümörü oluşturmaya etkisi(Bursa Üniversitesi, 1981) Özyurt, Mustafa; Tıp Fakültesi; Üroloji Ana Bilim DalıBu çalışmada taze ve viskozitesi iyice azalmış (yanık) mineral yağ, sıçanların deri altına her ay enjekte edilerek mesanede tümör oluşturmaya çalışıldı. Deneyin başlangıcından 36 ay sonunda hayatta kalan 4 sıçanın mesanesinde, detrusorun kalınlaştığı ve papiller yapıdaki oluşumların mesanenin içine doğru büyüdüğü gözlendi. Bu deneysel çalışmayla, gerek kullanılmamış gerek se kullanılmış mineral yağla, mesanedeki patolojik değişikliklerin uzun süreç içinde gelişebileceği sonucuna varıldı.Item Üreter yaralanmasının onarımında transüreteroüreterostomi'nin yeri(Bursa Üniversitesi, 1981) Özyurt, Mustafa; Haktanır, Tevfik; Tıp Fakültesi; Üroloji Ana Bilim DalıTransüreteroüreterostomi yöntemi tanıtıldı ve üreter yaralanması sonucu transüreteroüreterostomi uygulanan bir olgu sunuldu.Item Yenidoğanda ilk beslenme zamanı ile kan lokosit tablosu arasındaki ilişki(Bursa Üniversitesi, 1981) Günay, Ünsal; Özeke, Turgut; Turgut, Mehmet; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim DalıSağlıklı yenidoğanın ilk beslenmeye başlama zamanı konusundaki görüşler çeşitlidir. İsveç ve Macaristan gibi gelişmiş ülkelerde bile anne sütü beslenmesinin hayatın 12. saatinden sonra verilmeye başlanması oldukça yaygındır (tüm doğumların % 27 ve % 59 'u). Ancak geç beslenmeye başlamanın birçok olumsuz etkileri olabilir. Bunlar arasında sıvı, elektrolit, glukoz ve bilirubin metabolizmaları üzerine olan etkiler yılabilir. Bu çalışmada ilk beslenmeye başlama zamanı ile kan lokosit tablosu arasındaki ilişki araştırılmıştır. Sistematik örnekleme metoduyla 3 gruba ayrılan yenidoğanlardan Grup l'e ilk beslenmeleri hayatın 4'üncü saatinde, Grup II'ye 8'inci ve Grup III'e de 12. ci saatinde verilmiştir. Her 3 grupta da lokosit sayısı ve formülü, mutlak granülasit ve mutlak lenfasit sayıları, 5 ve 10'uncu günlerde tayin edilmiştir. Birinci grup bebeklerde I'inci gün lokosit sayısı ve mutlak granülasit sayısında anlamlı derecede yükseklik saptanmıştır. Bunun hayatın ilk günü kazanılacak infeksiyonlardan korunmada olumlu etkisi olabileceği düşünülmüştür.