Sağlık Bilimleri Enstitüsü / Institute of Medical Sciences
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11452/17
Browse
Browsing by Department "Dölerme ve Sun'i Tohumlama Ana Bilim Dalı"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Item Atlarda sulandırılmış ve dondurulmuş sperma ile suni tohumlama uygulamaları(Uludağ Üniversitesi, 1997) Erzurum, Ferudun; Çetin, Meltem; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Dölerme ve Sun'i Tohumlama Ana Bilim DalıBu çalışmada Karacabey Tarım İşletmesi Müdürlüğü At Yetiştirme Şubesinde bulunan safkan Haflinger 4 adet aygır ve 20 adet kısrak kullanıldı. Çiftleşme mevsiminde sun'i vajen yardımıyla alman sperma yağı alınmış kısrak sütüyle sulandırıldı. Sulandırma sonrası ve dondurma sonrası spermatolojik özellikler ile tohumlamalardan elde edilen gebelik oranları incelendi. Aygırlardan toplam 12 ejakülat alındı ve ortalama 20±0.42 mi. hacim, 170.41±2.85xl06/ml. spermatozoon yoğunluğu, %60.83±2.28 motilite, 6.8±0.01 pH, %14.91±0.94 ölü spermatozoa ve %13.16±0.68 anormal spermatozoa saptandı. Sulandırılmış spermayla yapılacak tohumlamalar için sperma 1000 IU/ml. penisilin, 1250 ng/ml. streptomisin içeren yağı alınmış kısrak sütüyle ml.de 50x1 06 motil spermatozoa olacak şekilde sulandırıldı. Sulandırılmış sperma 37°C'de 15 dakika bekletildikten soma spermatolojik özellikleri incelenerek tohumlama uygulamaları gerçekleştirildi. Dondurulmuş spermayla yapılacak tohumlamalar için ise sperma %7 final gliserol içeren aynı sulandırıcıyla 25x1 06 motil spermatozoa olacak şekilde sulandırıldı. Makrotüplerde -125 ile -130°C'de dondurulmuş sperma 45°C'deki su banyosunda 30 saniyede eritildi. Spermatolojik özellikleri incelendi ve tohumlamalar gerçekleştirildi. Sulananına soması %60, eritme sonrası %40 ortalama motilite bulundu. Prostaglandin enjeksiyonundan soma 3-13 gün içinde ovulasyon yapan kısraklara ovulasyon anında veya hemen önce bir kez intrauterin tohumlama yapıldı. On kısrağa 10 mi. sulandırılmış, 10 kısrağa da 4 mi. dondurulmuş sperma ile tohumlamalar yapıldı. Sulandırılmış ve donmuş sperma için sırasıyla %70 ve %50 gebelik oram saptandı.Item Edincik bölgesinde kafeste yetiştirilen ticari hibrit yumurtacı sürülerde görülen üretim azalmalarının nedenleri(Uludağ Üniversitesi, 1996) Yakışık, Ertuğrul; Soylu, M. Kemal; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Dölerme ve Sun'i Tohumlama Ana Bilim DalıBu araştırma Edincik bucağı ve çevresinde kafeste yetiştirilen ticari hibrit sürülerde zaman zaman ortaya çıkan ciddi verim kayıplarının nedenlerini ortaya koyarak, gerekli önlemleri alabilmek amacıyla 1993-1995 yılları arasında yapıldı. Bu amaçla bölgede bulunan ortalama 7-12 binlik toplam 34 kümes seçildi. Araştırmada kullanılan toplam 352.415 adet beyaz tavuk Hy-line W77, Lohmann LSL ve Dekalb Delta hibrit ırklarından seçildi. Yumurta verimi düşüklüğüne sebep olan faktörlerden bakteriyel, viral, mikoplazmik, mikotik hastalıklar ile, bakım ve beslenme ile ilgili etmenler üzerinde duruldu. Bu faktörler incelenirken, yumurta verimi, yumurta ağırlığı, yem tüketimi, ölüm oranları ve klinik belirtiler ile, otopsi bulgulan değerlendirildi. Bu parametreler laboratuvar çalışmalarıyla da desteklendi. Edincik bölgesinde en sık rastlanılan bakteriyel hastalıklardan E. coli ve Infectious coryza’nın yumurta veriminde önemli derecede kayıplara neden olduğu saptandı. Koriza hastalığının E. coli ile komplike olması ile de çok şiddetli ölümler görüldü. Mycoplazma gallisepticum etkeni ise araştırma dönemi içersinde izlenen tüm sürülerde çeşitli derecelerde saptandı, ancak verim kaybına neden olmadığı belirlendi. Verim kaybı, yumurta kabuk kalitesi ve yumurta ağırlığı ile ilgili ekonomik kayıpların ise Nevvcastle, Infectious bronchitis ve Avian encephalomyelitis gibi viral etkenler tarafından oluşturulduğu tespit edildi. Çevresel etmenlerin, özellikle yüksek ısı, ışıklandırma süresi, hava akımları, oksijen, karbondioksit, amonyak seviyeleri, yer değiştirme, susuz veya yemsiz kalma gibi stres faktörlerinin yumurta verimini ve kalitesini etkilediği saptandı. Üzerinde en çok durulması gereken faktör beslenme olarak saptandı. Yem tüketimi, yumurta verimi ve kabuk kalitesinin yemde bulunan kalsiyum yüzdesi ile ilgili olduğu görüldü. Bu durum, özellikle kalsiyum ihtiyacının fazlalaştığı yumurta veriminin başlangıç dönemi olan 21. haftadan itibaren tespit edildi. Bu nedenle yumurtacı tavukların yemlerine % 3,5-3,9 arasında kalsiyum katılması ve yemde bulunan kullanılabilir fosfor seviyesinin ise % 0,30-0,45 arasında bulunması gerektiği sonucuna varıldı.Item Koyunlarda östrus sinkronizasyonu ve tohumlama metodlarının dölverimine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 1997) Özbilgin, Yusuf Levent; Soylu, M. Kemal; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Dölerme ve Sun'i Tohumlama Ana Bilim DalıBu çalışmada anöstrus döneminde bulunan koyunlara Florogeston asetat (FGA) ve Gebe Kısrak Serum Gonadotropin! (Pregnant Mare Serum Gonadotropin; PMSG) hormonları uygulayarak ovaryum aktivitelerinin uyarılması ve seksüel sikluslarının sinkronizasyonu ile bu koyunlarda değişik tohumlama metotlarının döl verimi üzerine etkilerinin karşılaştırılması amaçlandı. Materyal olarak Bursa Büyükorhan ilçesi Çeribaşı köyünde yetiştirici elinde bulunan 100 adet Merinos x Kıvırcık melezi koyun ve 4 adet Merinos x Kıvırcık melezi koç kullanıldı. Östrus sinkronizasyonunu sağlamak için 14 gün süreyle intravaginal yolla FGA emdirilmiş süngerler kullanıldı. Süngerler geri alındıktan hemen sonra her koyuna kas içi olarak (i. m.) 600 I.U. PMSG enjekte edildi. Florogeston asetat emdirilmiş vaginal sünger uygulanan 100 koyundan 99u östrus gösterdi. Çalışmada östrus gösteren koyunlardan dört grup oluşturuldu. Birinci grubu oluşturan 34 koyuna doğal aşım yaptırıldı. İkinci gruptaki 20 koyuna sulandırılmamış taze sperma ile, üçüncü gruptaki 19 koyuna sulandırılmış taze sperma ile, dördüncü gruptaki 20 koyuna da sulandırılarak ısısı +5°C'ye düşürülmüş sperma ile suni tohumlama yapıldı.Tohumlamalar servikal olarak tek tohumlama şeklinde yapıldı. Östrus gösteren koyunların altı tanesine genital kanal yangısı ve serviksin pozisyonunun uygun olmaması nedeniyle tohumlama yapılamadı. Tohumlamada kullanılan spermalar koçlardan suni vajen yardımıyla alındı. Alınan spermanın miktar ve pH yönünden makroskobik, kitle hareketi, motilite, yoğunluk yönünden de mikroskobik muayeneleri yapıldı. Alınan spermaların spermatolojik özelliklerini belirlemek için ölü/canlı spermatozoon oranını saptamak üzere Eosin-Nigrosin boyama tekniğinden, anormal spermatozoonların oranını saptamak amacıyla çini mürekkebinden, akrozom morfolojisini incelemek için de Giemsa boyama yönteminden yararlanıldı. Koçlardan alınan spermalar gerekli makroskopik ve mikroskobik muayeneleri yapıldıktan sonra Glikoz-Fosfat sulandırıcısı ile 1:1 oranında sulandırıldı. Doğal aşım uygulanan ve sulandırılmamış taze sperma, sulandırılmış taze sperma ve sulandırılarak ısısı +5°C'ye düşürülmüş sperma ile tohumlanan koyunlardan elde edilen gebelik oranlan % 64.7, % 50.0, % 47.3 ve % 40.0 olarak bulundu.Item Kurt ve kangal ırkı köpeklerin taze ve sulandırılmış spermalarının spermatolojik özellikleri ve vaibilitesi üzerinde araştırmalar(Uludağ Üniversitesi, 1996) Büyükçoban, M. Mürsel; Soylu, M. Kemal; Sağlık Bilimleri Enstitüsü; Dölerme ve Sun'i Tohumlama Ana Bilim DalıBu çalışmada Kangal ve Kurt (Alman Çoban Köpeği- German Shepherd Dog) ırkı köpeklerin spermatolojîk özelliklerinin ve sulandırılmış spermanın vıabilitesinin karşılaştırmalı olarak araştırılması amaçlandı. Bu amaçla Gemlik Askeri Araştırma Eğitim Merkez Komutanlığı bünyesindeki Köpek Eğitim Merkezinde bulunan 2-6 yaşlan arasındaki sekiz Kangal ve sekiz Alman Çoban Köpeği kullanıldı. Köpeklerden penis masajı yöntemiyle aşım yapmaya alışık oldukları ortamda ikişer gün arayla beşer kez sperma alındı. Sperma alımı sırasında o gün östrusta olan dişi köpekler kullanıldı. Ejakülasyon sırasında renk ve kıvam değişiklikleri gözlenerek spermatozoondan zengin olan ikinci fraksiyonun alınması sağlandı. Sperma miktarı dereceli sperma alma kadehiyle, pH muayenesi pH indikatör kağıdı kullanılarak hemen yapıldı ve kaydedildi. Bu işlemden hemen sonra spermatozoon motilitesi (bir yönde hareket eden aktif spermatozoonların yüzde oranı) ısıtıcı tablalı mikroskopta x40 büyütmede muayene edildi. Hazırlanan frotiler Ölü-canlı muayenesi için eosin-nigrosin boyasıyla, spermanın morfolojik muayenesi ve anormal spermatozoonların saptanması için çini mürekkebiyle, akrozom defektli spermatozoonların tespiti için Giemsa ile boyandı. Preparatiar immersion objektifle (x100) muayene edildi. Spermatozoon yoğunluğunun muayenesi hemositometrik yöntemle yapıldı. Araştırma sonucunda beşer ejakülattaki hacim (mİ), motilite (%), 6 yoğunluk (x10 /mİ), pH, anormal spermatozoon oranı (%), ölü spermatozoon oranı (%), akrozom defektli spermatozoon oranı (%), en düşük, en yüksek ve genel ortalama değerler olarak Kangal ırkı köpeklerde sırasıyla en düşük; 2,70, 28,50, 92,5,90,6,54,2,02, 0,96; en yüksek; 4,98, 89,50, 582, 6,26, 11,14, 3,90, 2,26; genel ortalama; 3,65, 72,01,335,2,6,05,10,00,2,93,1,78 olarak, Alman Çoban ırkı köpeklerde sırasıyla en düşük; 2,34, 74,0, 158, 6,20, 7,68, 2,58, 1,20; en yüksek; 4,34, 89,00, 670,6,48,20,1,3,60, 3,40; genel ortalama; 3,32,80,80, 393,7, 6,34,13,08, 2,98, 2,29 olarak bulundu. Spermatolojik özellikler açısından Kangal ve Alman Çoban ırkı köpekler arasında pH dışında önemli farklılıklar olmadığı gözlendi (p<0.01). Daha sonra dört adet Kangal ve Alman Çoban Köpeğinin ejakülatlan Tris+ Glukoz+ Sitrikasit+Yumurta Sarısı (T-YS) ve Sodyum dihidrojen fosfat+Glisin+ Glukoz+ Yumurta Sarısı (SDHP-YS) sulandırıcılarıyla sulandırıldı. Sulandırılan sperma örneklerinin ısısı +4°C’ye düşürüldü ve motilite sona erene kadar 12 saat arayla motilite ve viabilite yönünden muayene edildi . T-YS sulandırıcısı ile sulandırılan örnekte 108., SDHP-YS sulandırıcısı ile sulandırılan örnekte 36. saatte motilite sona erdi.