Eğitim Bilimleri Doktora Tezleri / PhD Dissertations
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/21
Yasal Uyarı ⚠️ Araştırmacılar, tezlerin tamamı veya bir bölümünü yazarın izni olmadan ticari veya mali kazanç amaçlı kullanamaz, yayınlayamaz, dağıtamaz ve kopyalayamaz. BUU Akademik Açık Erişim Web Sayfasını kullanan araştırmacılar, tezlerden bilimsel etik ve atıf kuralları çerçevesinde yararlanırlar.
Browse
Browsing by Subject "Achievement emotions"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
Item Beyin uyumlu öğrenme uygulamalarının ilkokul öğrencilerinin ses ve gürültü konusundaki farkındalıklarına, başarılarına ve başarı duygularına etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-09-20) Kahriman, Musa; Bulunuz, Mızrap; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Temel Eğitim Ana Bilim Dalı; Sınıf Eğitimi Bilim Dalı; 0000-0002-9473-3744Beyin-uyumlu öğrenme, beyin ve öğrenme (nöropsikoloji) üzerine yapılan araştırmalar ışığında, beynin yapısı ve işleyişine uygun olarak eğitim-öğretim süreçlerinin gerçekleştirilmesidir. Bu araştırmada öğrenme ortamının fiziksel, sosyal ve duygusal yapısı yeniden tasarlanmış ve düzenlenmiştir. Beyin uyumlu eğitim uygulamaları esnasında, duygu dostu öğrenme yaklaşımları, hareket, sanat, müzik, işbirliği ve zorluk gibi disiplinlerarası bütünleştirme yaklaşımlarından yararlanılmıştır. Bu araştırmanın amacı duygu dostu beyin uyumlu farkındalık eğitim programı aracılığıyla öğrencilerde gürültü farkındalığı oluşturmak, okulda ve sınıfta meydana gelen gürültüyü azaltmak, öğrencilerin başarı duygularını destekleyerek öğrencilerin ses ve gürültü konusundaki başarılarını artırmaktır. Eylem araştırması yönteminin tercih edildiği araştırmaya birleştirilmiş sınıflarda öğrenim gören 21 ilkokul üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencisi katılmıştır. Veri toplama araçları ses ve gürültü başarı testi, gürültücü davranışlar gözlem formu, başarı duyguları gözlem formu, ses ve gürültü öğrenci görüşme formu, beyin uyumlu eğitime ilişkin öğrenci görüşme formu, araştırmacı notları ve öğrenci ürünlerinden oluşmaktadır. Araştırmada görüşme verileri MAXQDA programı aracılığıyla kodlanmış, oluşturulan kodlar, temalarla ilişkilendirilerek içerik ve frekans analizleri yapılmıştır. Gözlem verilerinin ise sadece frekans analizi yapılmıştır. Eğitim uygulamaları sürecinde öğrencilerin söyledikleri şarkılar/şiirler, yaptıkları resimler, karikatürler ve posterler içerik bakımından, gösterge bilimsel açıdan ve betimsel olarak analiz edilmiştir. Ses ve gürültü konusu kavramsal başarı testi ise SPSS 26 istatistik programı ile analiz edilmiştir. Eğitim uygulamalarının etki derecesi, Cohen's d etki büyüklüğü değeri hesaplanarak ortaya konmuştur. Araştırmanın iç geçerliliği ya da inanılırlığı uzun süreli etkileşim, uzman incelemesi ve katılımcı teyidiyle sağlanmıştır. İç güvenilirlik ya da tutarlılık ise veri çeşitlemesi ve verilerin farklı zamanlarda tekrar ölçülmesiyle sağlanmıştır. Ayrıca araştırmanın tutarlılığı için, veri toplama araçları ve eylem planları hakkında farklı uzmanlardan dönütler alınarak görüş birliğine varılması sağlanmıştır. Dış güvenilirlik için teyit incelemesi yapılarak, ham veriler saklanmıştır. Araştırma sonuçları incelendiğinde eğitim uygulamaları öncesinde öğrencilerin gürültüyü duyuşsal olarak algıladıkları ancak okulda ve sınıfta meydana gelen gürültüye tepki göstermedikleri ve gürültüden rahatsız olmadıkları görülmüştür. Katılımcıların ses ve gürültüye ilişkin bilişsel farkındalık düzeyleri incelendiğinde, katılımcılarda kavram yanılgılarının olduğu görülmüştür. Katılımcıların davranışsal farkındalık düzeyleri incelendiğinde parmak kaldırmadan yüksek sesle konuşma, sınıfta dolaşma, bağırma, ağız dalaşına girme, ıslık çalma gibi davranışlar sıklıkla gözlemlenmiştir. Beyin uyumlu farkındalık eğitim uygulamaları sonrasında öğrencilerin gürültüye ilişkin duyuşsal, bilişsel ve davranışsal farkındalık düzeylerinde artışların olduğu görülmüştür. Örneğin uygulamalar öncesi öğrencilerin %60’ı gürültüden etkilenmediklerini, rahatsız olmadıklarını ifade etmişlerdir. Uygulamalar sonrası gürültüden rahatsız olduğunu ifade eden öğrencilerin oranının %64,7 olduğu görülmüştür. Uygulamalar sonrası öğrencilerin parmak kaldırmadan konuşma davranışlarında %82,9, yüksek sesle konuşma davranışlarında %92,9 ve sınıfta dolaşma davranışlarında %82,4 oranında iyileşme olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Uygulamalar sonrası toplanan gözlem ve görüşme verilerine göre okul ve sınıfın genel gürültü seviyesinin azaldığı görülmüştür. Sonuç olarak okul içinde görülen gürültücü davranışların ve gürültü seviyesinin azalmasına rağmen öğrencilerin gürültüden rahatsız olma ifadelerinde artışlar görülmüştür. Bu durum öğrencilerin gürültü konusunda farkındalık düzeylerinin yükseldiği ve gürültüye karşı hassasiyetlerinin artığı şeklinde yorumlanabilir. Öğrencilerin gürültü hakkında çizdikleri resimler, yazdıkları şiirler ve şarkılar incelendiğinde, ses ve gürültü konusundaki farkındalık düzeylerinin arttığı görülmektedir. Örneğin bir öğrenci Dünya’yı üzgün bir şekilde resmederek konuşma balonuna “Gürültüye son verelim” ifadesini yazmıştır. Başka bir öğrenci pazarda bağıran satıcıya karşı kulaklarını kapatan üzgün öğrenci resmini çizmiş ve konuşma balonuna “Sus artık!” yazmıştır. Bütün bunlar, öğrencilerin gerçek yaşamda karşılaştıkları gürültüye tepki gösterdiklerinin ve gürültü farkındalıklarının artığının göstergesidir. Beyin uyumlu farkındalık eğitim uygulamaları sonucunda, öğrencilerin ses ve gürültü konusu kavramsal test başarı ortalamaları 27,6’dan 74,52’e yükselmiştir. Uygulamaların öğrencilerin ses ve gürültü konusundaki akademik başarıların artmasında çok büyük etkiye değerine (Cohen’s d: 3,39) sahip olduğu görülmüştür. Sonuçlar beyin uyumlu farkındalık eğitim programının öğrencilerin ses ve gürültü konusundaki mutlu, gururlu ve kızgın hissetme başarı duyguları üzerinde anlamlı bir etkisinin olduğunu göstermektedir. Öğrencilerin mutlu ve gururlu hissetme pozitif başarı duygularında anlamlı bir artış, kızgın hissetme negatif başarı duygularında ise anlamlı bir azalma olduğu tespit edilmiştir. Eğitim uygulamalarının katılımcıların mutlu ve gururlu hissetme pozitif başarı duyguları üzerinde pozitif anlamda büyük etkiye ve kızgın, sıkılmış ve yorgun hissetme negatif başarı duyguları üzerinde ise negatif anlamda büyük etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Öğrenciler uygulamalar sırasında gökkuşağı, açık mavi bulutlar, ellerin iki yana açık, kalp ve gülen yüz resimleri çizmişlerdir. Bu göstergeler öğrencilerin uygulamalar esnasında mutlu olduklarının ve rahat hissettiklerinin önemli bir belirtisidir. Bunun yanında devamsızlık yapan bir öğrencinin uygulamalar sonrasında okula devam oranının artması öğrencinin başarı duygularının desteklendiğinin önemli bir göstergesi olabilir. Öğrencilerin eğitim programına ilişkin görüşleri incelendiğinde, sosyal duygusal öğrenme iklimini beğendikleri, ders esnasında hareket etme, takım halinde çalışma ve zorluğun üstesinden gelme gibi teknikleri çok sevdikleri görülmüştür. Öğrencilerin araştırmacı ile etkin iletişim kurdukları, selamlaştıkları, sevecen ve kibar davranışlar gösterdikleri sonucuna ulaşılmıştır. Öğrenciler benzer uygulamaların diğer derslerde de olmasını talep etmişlerdir. Araştırmanın sonuçlarından hareketle öğretmenlerin öğrencilerin başarı duygularını önemsemeleri, duygulara hitap ederek eğitim ve öğretim sürecini sürdürmeleri ve sınıf kurallarını öğrencilerle birlikte oluşturup sınıf köşesinde sergilemeleri önerilmektedir. Sonuç olarak, bütünleştirilmiş beyin uyumlu gürültü farkındalık çalışmalarının ilkokullarda ilk haftalarından itibaren belirli bir program dahilinde işlenmesinin etkili olacağı düşünülmektedir.